• Sonuç bulunamadı

BİR KAHRAMAN DOĞUYOR AVRUPA DAKİ GELİŞMELER VE OSMANLI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BİR KAHRAMAN DOĞUYOR AVRUPA DAKİ GELİŞMELER VE OSMANLI"

Copied!
42
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1.ÜNİTE BİR KAHRAMAN DOĞUYOR

AVRUPA’DAKİ GELİŞMELER VE OSMANLI

Coğrafi Keşifler

Rönesans (Edebiyat-Bilim-Sanat) – İtalya’da başladı.

Reform (Din) - Almanya’da başladı.

Aydınlanma Çağı

Sanayi Devrimi – İngiltere’de doğdu.

Fransız İhtilali

SANAYİ İNKILABI : İlk olarak İngiltere’de doğdu.

El ile üretimden makinelere geçildi.

Seri üretime başlandı.

Sömürgecilik gelişti.

Hammadde ihtiyacı arttı.

Pazar arayışı arttı.

Fabrikalar kuruldu. İşçi sınıfı doğdu.

Osmanlı’yı olumsuz etkiledi.

Osmanlı gelişmiş devletlerin pazarı haline geldi.

FRANSIZ İHTİLALİ

Halkın krala karşı ayaklanması

Eşitlik, adalet, özgürlük, insan hakları kavramları önem kazandı.

Milliyetçilik akımı doğdu.

Bu akım Osmanlı gibi çok uluslu devletleri olumsuz etkiledi.

Demokrasi önem kazandı.

OSMANLI’NIN DURUMU

Kapitülasyonlar (ticari ayrıcalık) ekonomiyi olumsuz etkilemişti.

Dış borçlarını ödeyemeyince Avrupalı devletler Duyun-u Umumiye’yi (Genel Borçlar İdaresi) kurdular.

Ekonomik bağımsızlığı elinden alındı.

Fransız İhtilali Milliyetçilik akımı nedeniyle içinde barındırdığı uluslarda ayaklanmalar başlamıştı.

Sanayi İnkılabı sonrasında Avrupalı devletlerin pazarı haline gelmişti. Ekonomisi bozulmuş ve dışa bağlı hale gelmişti.

OSMANLI’NIN DAĞILMASINI ÖNLEMEK İÇİN ATILAN ADIMLAR

(2)

Tanzimat Fermanı ilan edildi. (1839) Herkese haklar tanındı.

Islahat Fermanı ilan edildi.( 1856) Azınlıklara geniş haklar verildi.

1. Meşrutiyet ilan edildi. ( Halk ilk defa az da olsa yönetime katıldı.) (1876)

2. Meşrutiyet’in ilanı. (1908)

Bunların hiç biri Osmanlı’nın yıkılmasını önleyemedi.

OSMANLI’NIN DAĞILMASINI ÖNLEMEDE KULLANILAN FİKİR AKIMLARI

1. OSMANLICILIK : Osmanlı sınırlarında yaşayan herkesi Osmanlılık duygusu etrafında toplamaya çalışmaktır. Dağılmanın önüne geçemedi.

2. İSLAMCILIK (ÜMMETÇİLİK) : Tüm Müslümanları bir arada tutmayı amaçlayan fikir akımıdır. Ancak işe yaramadı.

3. TÜRKÇÜLÜK (TURANCILIK-PANTÜRKİZM) : Tüm Türkleri tek çatı altında toplamayı amaçlar. Başarılı olamadı.

4. BATICILIK (GARPÇILIK) : Batıyı örnek alarak dağılmaktan kurtulmayı amaçlayan fikir akımıdır. Başarılı olmamıştır.

NOT :

Osmanlı Devleti’nden ayrılmak için ilk isyan eden millet Sırplar

İlk ayrılan devlet Yunanlar (Rumlar)

Son ayrılan Arnavutluk

MUSTAFA KEMAL’İN HAYATI

1881 yılında Selanik’te doğdu.

Annesinin adı Zübeyde Hanım

Babasının adı Ali Rıza Efendi

SELANİK’İN YAPISI

Çok uluslu

Kültürel canlılık

Ticaret gelişmiş

Gazete, dergi, kitap vb. temini kolay

Ulaşımı gelişmiş

Liman kenti

Fikir akımlarına açık yapıda

MUSTAFA KEMAL’İN ÖĞRENİM HAYATI 1.MAHALLE MEKTEBİ : Annesi istedi. Yarıda bıraktı

2. ŞEMSİ EFENDİ MEKTEBİ : Babası istedi. Modern eğitim aldı.

3.SELANİK MÜLKİYE RÜŞTÜYESİ : Yarıda bıraktı

4.SELANİK ASKERİ RÜŞTÜYESİ : Matematik öğretmeni Kemal adını verdi.

(3)

5.MANASTIR ASKERİ İDADİSİ : Manastır günümüzde Makedonya’dadır. Edebiyat ve tarih ile ilgilendi.

Fransızca eğitimi aldı. Fransız ve Türk yazarları okuyup onlardan etkilendi. Arkadaşı Ömer Naci sayesinde güzel konuşma ve hitabete ilgisi arttı.

6.İSTANBUL HARP OKULU : Teğmen olarak mezun oldu.

7.İSTANBUL HARP AKADEMİSİ : Kurmay Yüzbaşı olarak mezun oldu.

NOT : İlk görev yeri Şam’da 5.Ordu’dur. Orada arkadaşları ile birlikte Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurdu. Bu onun liderlik, teşkilatçılık ve örgütleyici kişiliğinin göstergesidir.

MUSTAFA KEMAL’İ ETKİLEYEN OLAYLAR

Fransız İhtilali

Türk-Yunan Savaşları

31 Mart Olayı

Trablusgarp Savaşı

Çanakkale Savaşı

1.Dünya Savaşı

Kurtuluş Savaşı

MUSTAFA KEMAL’İ ETKİLEYEN KİŞİLER

NAMIK KEMAL

ZİYA GÖKALP

TEVFİK FİKRET

M.EMİN YURDAKUL

VOLTAİRE

J.J.ROUSSEU

MENTESQUİEU

MUSTAFA KEMAL İÇİN ÖNEMLİ OLAN ŞEHİRLER

Selanik ( Yunanistan)

Manastır (Makedonya)

Sofya (Bulgaristan)

İstanbul (Türkiye)

MUSTAFA KEMAL’İN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ

Vatanseverliği

İleri Görüşlülüğü

Çok Yönlülüğü

İdealistliği

Teşkilatçılığı

Örgütleyicilik

Liderlik

Disiplinli-Mantıklı

Sabırlı-Kararlı vb…

31 MART OLAYI

Meşrutiyet rejimine karşı çıkmış gerici bir ayaklanmadır. Ayaklanmayı Selanik’ten gelen Hareket Ordusu bastırmıştır. Mustafa Kemal Kurmay başkandır.

(4)

TRABLUSGARP SAVAŞI

Osmanlı ile İtalya arasında gerçekleşti.

Nedeni : İtalya’nın sömürge elde etmek için Osmanlı’ya ait olan Trablusgarp’a göz dikmesidir.

Savaşın Cepheler : Derne-Tobruk-Bingazi Cepheleri.

Mustafa Kemal Derne ve Tobruk Cephelerinde önemli başarılar elde etmiştir.

Savaşın Gelişimi : Osmanlı bölgeye gizlice yolladığı komutanlar sayesinde bölgeyi savunmayı başarmıştır.

Osmanlı’yı anlaşma yapmaya ikna etmek için İtalya 12 Adaya’da saldırmıştır. Osmanlı ikisi için de mücadele etmiştir. Fakat Balkanlarda ayaklanmalar çıkmaya başlayınca Osmanlı anlaşma istemeye mecbur kalmıştır.

Yapılan anlaşma UŞİ ANLAŞMASI’dır.

Uşi Anlaşmasına göre Trablusgarp ve Bingazi İtalya’ya bırakıldı. 12 Ada İtalya’ya emanet olarak bırakıldı fakat geri alınamadı.

ÖNEMİ : Osmanlı Kuzey Afrika’daki son toprağını da kaybetti.Bu savaş Mustafa Kemal’in ilk askeri başarısıdır. Binbaşı rütbesi almıştır.

BALKAN SAVAŞLARI (1912-1913)

1.BALKAN SAVAŞI : Yunanistan+Bulgaristan+Sırbistan ve Karadağ , Osmanlı’ya karşı savaş açmıştır.

Savaşın nedeni Fransız İhtilali sonrası yayılan Milliyetçilik akımıdır. Osmanlı’dan toprak alma çabası.

Savaşı Osmanlı kaybetti.

2.BALKAN SAVAŞI : Yunanistan+ Sırbistan+ Karadağ ve Romanya bu sefer Bulgaristan’a karşı savaş açtılar. Nedeni 1.Balkan Savaşından sonra Bulgaristan’ın çok toprak almak istemesidir. Osmanlı da belki kaybettiğim toprakları geri alırım umuduyla savaşa katıldı. Edirne ve Kırklareli’ni geri almayı başardı.

2.ÜNİTE MİLLİ UYANIŞ – BAĞIMSIZLIK YOLUNDA ATILAN ADIMLAR 1.DÜNYA SAVAŞI (1914-1918)

İTİLAF BLOĞU : İngiltere-Fransa-Rusya-ABD-Japonya-Sırbistan-Romanya-Yunanistan (en son)+Brezilya İTTİFAK BLOĞU : Almanya-İtalya-Avusturya Macaristan İmparatorluğu- Osmanlı- Bulgaristan (en son) NOT : İTALYA SAVAŞ ESNASINDA TARAF DEĞİŞTİRMİŞTİR. İtilaf bloğuna geçmiştir. Amacı Batı

Anadolu’yu ele geçirmek. Taraf değiştiren ilk ve tek devlettir.

SAVAŞIN GENEL NEDENLERİ :

Sömürgecilik

Hammadde arayışı

Pazar arayışı

Milliyetçilik akımı

Ekonomik rekabet

Silahlanma Yarışı

SAVAŞIN ÖZEL NEDENLERİ

Osmanlı’nın kaybettiği toprakları geri almak istemesi

Almanya ve Fransa arasındaki Alsas Loren (kömür) sorunu

İtalya’nın Batı Anadolu’yu almak istemesi

Rusya’nın sıcak denizlere inmek istemesi

Avusturya Macaristan İmparatorluğu ile Sırbistan arasındaki (Macaristan’ı paylaşamama) sorunu

(5)

SAVAŞI BAŞLATAN NEDEN : Avusturya-Macaristan veliahtının bir Sırplı tarafından sırtından bıçaklamasıdır. Aslında bu savaşın görünürdeki nedenidir.

PANSLAVİZM : Rusya’nın Balkanlarda yaşayan Slav ırkından olan Ortodoksları bir çatı altında toplamak, İstanbul ve Boğazları ele geçirerek sıcak denizlere açılmak için izlediği politikadır.

OSMANLI’NIN ALMANYA YANINDA SAVAŞA GİRME NEDENLERİ

İtilaf Bloğunun Osmanlı’yı yanında istememesi

Osmanlı’nın kaybettiği toprakları geri almak istemesi

Siyasi yalnızlık çekmek istememesi

Savaşı Almanya’nın kazanacağına duyulan inanç

Alman hayranlığı

ALMANYA’NIN OSMANLI’YI KENDİ YANINDA SAVAŞA SOKMAK İSTEMESİNİN NEDENLERİ

Osmanlı’nın halifelik gücünden yararlanmak istemesi

Osmanlı’nın stratejik konumundan yararlanmak istemesi

Osmanlı’nın askeri gücünden yararlanmak istemesi

Osmanlı’nın yeraltı ve yer üstü kaynaklarından yararlanmak istemesi

Cephe sayısını artırmak istemesi

Düşmanın gücünü bölmek istemesi

Savaşı geniş alanlara yaymak istemesi

OSMANLI’NIN SAVAŞA GİRMESİ

Alman gemilerini satın aldığını söyleyen ve gemilerin isimlerini Yavuz ve Midilli olarak değiştiren Osmanlı, bu gemiler Rus limanlarını bombalayınca savaşa İttifak Bloğundan katılmış oldu.

SAVAŞIN CEPHELERİ 1.TAARUZ CEPHELERİ

KAFKAS CEPHESİ : Ruslara karşı savaşıldı. Mustafa Kemal bu cephede görev aldı. Muş ve Bitlis geri alındı. Mustafa Kemal generallik rütbesi kazandı. Rusya’ya yardım gitmeyince ve ülke içinde Bolşevik İhtilali çıkınca Rusya anlaşma istedi ve savaştan çekildi. Yapılan anlaşma Brest Litowsk Anlaşmasıdır.

Osmanlı bu cephede ağır kayıplar vermiştir. Çok sayıda asker Sarıkamış’ta donarak şehit olmuştur.

Osmanlı yenik duruma düşmüştür. Ruslar ile işbirliği yapan bölgedeki Ermeniler Sevk ve İskan Kanunu ile bölgeden uzaklaştırılmıştır. 1915 (Ermeni Sorununun doğması) = Tehcir Kanunu

İlk taarruz cephemizdir.

KANAL CEPHESİ : İngilizlere karşı savaşıldı. Süveyş Kanalı’nın kontrolünü ele geçirmek ve İngiltere’nin sömürgelerine giden yolu engellemek amaçlandı. Osmanlı bu cephede de başarısız oldu.

NOT : Taarruz (saldırı) cephelerimiz “K” harfi ile başlar.

2.SAVUNMA CEPHELERİ

(6)

ÇANAKKALE CEPHESİ

Tüm İtilaf güçlerine karşı savaşıldı.

Mustafa Kemal görev aldı.

Tek kazanılan cephedir.

Bu cephe kazanılınca Rusya’ya yardım gitmedi ve Rusya savaştan anlaşma imzalayıp çekildi. Kafkas Cephesi kapanmış oldu.

Savaşın süresi uzadı.

Bulgaristan Osmanlı’nın yanında savaşa katıldı.

Arıburnu-Conkbayırı ve Anafartalarda önemli başarılar kazanıldı.

HİCAZ-YEMEN CEPHESİ

İngilizlere karşı savaşıldı.

Başarısız olundu.

IRAK-BASRA CEPHESİ :

İngilizlere karşı savaşıldı.

Osmanlı başarısız oldu.

Kut’ül Amare Zaferi (savaşın ilk zamanlarında kazanılan başarı) SURİYE-FİLİSTİN CEPHESİ

İngilizlere karşı savaşıldı.

Mustafa Kemal görev aldı.

Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı yaptı.

Osmanlı başarısız oldu.

3.YARDIM CEPHELERİ

Romanya Cephesi

Galiçya Cephesi

Makedonya Cephesi

Bu cephelerde savaş olmamıştır. Bunlar yardım cepheleridir.

ABD’NİN SAVAŞA GİRMESİ

ABD başta savaşa girmek istemiyordu. Çünkü iki tarafa da cephane satıp para kazanıyor ve ekonomik olarak güçleniyordu. Ancak ticaret gemileri Almanlar tarafından bombalanınca mecburen savaşa İtilaf Bloğundan katılmak zorunda kaldı. Müttefiklerinin büyümesini engellemek için Wilson İlkeleri’ni yayınladı.

WİLSON İLKELERİ

Yenenler yenilenlerden toprak almayacak.

Yenenler yenilenlerden savaş tazminatı almayacak.

Savaştan sonra dünya barışı için Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) kurulacak.

İtilaf devletleri arasında yapılan gizli anlaşmalar geçersiz olacak.

(7)

Her ulus çoğunlukta olduğu bölgede kendi devletini kuracak.

1.DÜNYA SAVAŞI’NIN SONUÇLARI

Savaşı İtilaf Bloğu kazandı.

Dünya barışı için Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam kuruldu.)

Sömürgecilik yerini manda ve himaye sistemine bıraktı.

İmparatorluklar yıkıldı. Yerine milli devletler kuruldu.

Dünyanın siyasi haritası değişti.

Yenilen devletlerde rejim değişiklikleri yaşandı.

Yenilen devletler ile ağır anlaşmalar imzalandı.

Almanya ile Versay Anlaşması Macaristan ile Triyanon Avusturya ile Sen Jermen Bulgaristan ile Nöyyi

Osmanlı ile Sevr imzalanmak istendi. (İmzalanan ateşkes anlaşmasının adı Mondros)

Not : Sevr Anlaşması ölü doğmuş bir anlaşmadır. Çünkü bu anlaşması İstanbul hükümeti imzaladı fakat Mebusan Meclisi imzalayamadı. (dağıtıldığı için) Bu yüzden bu anlaşma geçersiz bir anlaşmadır.

MONDROS ATEŞKES ANLAŞMASI (30 EKİM 1918)

Boğazlar İtilaf Devletlerine açılacak.

Osmanlı ordusu derhal terhis edilecek.

Osmanlı’nın haberleşmesi İtilaf devletlerinin denetiminde olacak.

Osmanlı’nın yer altı ve yer üstü kaynaklarına el koyulacaktı.

Tüneller, demiryolları İtilaf devletlerinin kontrolünde olacak.

7.Madde İtilaf devletleri güvenliklerini tehdit edecek bir durumda herhangi bir noktayı işgal edebilecekti.

(dayanak)

24. Madde Doğu Anadolu’da 6 ilde bir karışıklık olursa İtilaf devletleri orayı işgal edebilecekti. (Amaç doğuda bir Ermeni Devleti kurmak)

Anlaşmanın tüm maddeleri bağımsızlığa aykırıdır.

NOT : Anlaşmanın maddelerine dayanarak Osmanlı topraklarının büyük kısmı işgale uğradı. İşgallere karşı İstanbul Hükümeti teslimiyetçi bir tutum sergiledi. Fakat Mustafa Kemal ve Türk halkının tutumu tamamen farklı idi. İşgallere karşı sessiz kalmayıp milli birlik ve beraberlik ile bağımsızlığın sağlanmasını hedeflediler.

Mondros Ateşkes Antlaşması'nın Sonuçları:

Osmanlı Devleti fiilen sona erdi.

İstanbul ve Anadolu işgal edildi.

Milli Mücadele ve Kuvay-i Milliye ruhu ortaya çıktı.

Milli cemiyetler kurulmaya başladı.

PARİS BARIŞ KONFERANSI (18 OCAK 1919)

İtilaf devletleri tarafından gerçekleştirildi.

Toplanış amacı kendi aralarında yaptıkları toprak paylaşımlarını tekrar görüşmekti.

İtalya’ya verileceği söylenen Batı Anadolu Yunanistan’a bırakıldı. İtalya konferansı terk etti. İtilaf devletleri arasındaki ilk ayrılıklar başlamış oldu.

(8)

Konferanstan hemen sonra Yunanistan Mondros’un 7.Maddesine dayanarak İzmir’i işgal etti.

İZMİR’İN İŞGALİ (15 MAYIS 1919)

İzmir, Paris Barış Konferansı sonrasında Yunanistan tarafından işgal edildi.

İtilaf devletleri Amiral Bristrol ve beraberinde bir heyeti bölgeye gönderdi. Heyet yaptığı incelemeler sonrasında bir rapor yayınladı.

Amiral Bristrol Raporu : Yunan işgalinin haksız olduğunu, derhal bölgeyi boşaltmaları gerektiğini, Türk direnişinin haklı olduğunu ifade eder.

Milli mücadelenin haklılığını dünyaya duyuran ilk uluslar arası belgedir.

KUVAY-İ MİLLİYE (MİLLİ KUVVETLER)

Halk tarafından işgallere karşı koymak için oluşturulmuş birliklerdir.

Düzenli değillerdir.

Disiplinli değiller.

Bir merkezden yönetilmezler. Bölgeseller.

İhtiyaçlarını halktan karşılarlar.

İşgallere karşı ilk direniş Hatay Dörtyol’da başladı.

Yunanlılara ilk kurşunu sıkan gazeteci Hasan Tahsin’dir.

YARARLI CEMİYETLER (MİLLİ CEMİYETLER)

İşgalleri durdurmak için halk tarafından oluşturulmuşlardır.

Düşmanı yurttan atmaya çalışmışlardır.

İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti (Sivas ve çevresi)

İzmir Reddi İlhak Cemiyeti

Milli Kongre Cemiyeti (basın-yayın yoluyla-ulusaldır.)

Kilikyalılar Cemiyeti (Adana ve çevresi)

Trakya-Paşaeli Cemiyeti

Bu cemiyetler Sivas Kongresi’nde “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmişlerdir.

NOT : Eğer içinde il,ilçe,bölge adı veya Müdafaa-i Hukuk geçiyorsa o cemiyet yararlı cemiyettir.

ZARARLI CEMİYETLER (MİLLİ VARLIĞA DÜŞMAN)

Osmanlı’yı parçalamayı amaçladılar.

Düşman işgalini destekledir.

Kurtuluş Savaşı’na engel olmaya çalıştılar.

1.AZINLIKLAR TARAFINDAN KURULANLAR

(9)

Mavri Mira Cemiyeti (Rumlar)

Etnik-i Eterya (Rumlar)

Pontus Rum Cemiyeti (Rumlar)

Hınçak (Ermeniler)

Taşnak (Ermeniler)

Makabi (Yahudiler)

Alyans İsrailit (Yahudiler)

2.TÜRKLERİN KURDUĞU CEMİYETLER

İngiliz Muhipleri Cemiyeti (İngiliz mandasını savunur.)

Wilson Prensipleri Cemiyeti (ABD mandasını savunur.)

İslam Teali Cemiyeti (Saltanat ve hilafetin devamlılığını savunur.)

Kürt Teali Cemiyeti (Kürt Devleti)

Sulh ve Selamet-i Osmaniye Cemiyeti (Osmanlı’nın ve padişahlığın devamlılığını savunur.)

Hürriyet ve İtilaf Fırkası

MİLLİ MÜCALEYE HAZIRLIK SÜRECİ

İşgaller devam ederken İstanbul Hükümet’i Mustafa Kemal’i 9.Ordu Müfettişi olarak Samsun’a yolladı.

Oradaki karışıklıkları sonlandırmak ve orduyu terhis etmekti görevi. Mustafa Kemal kafasındakileri hayata geçirmek için bu görevi fırsat bildi ve 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. Bölgeye gelen Mustafa Kemal Samsun Raporu’nu hazırladı.

SAMSUN RAPORU

Yunan işgalinin haksız olduğu, Rumların emellerinden vazgeçmesi halinde bölgede asayişin sağlanacağı, Türk halkının bağımsızlık istediğini ifade etti.

HAVZA GENELGESİ (28 MAYIS 1919)

İşgallere karşı protesto mitingleri düzenlenmelidir.

Azınlıkları kışkırtmamalı

Direniş cemiyetleri kurulmalıdır.

İşgalleri kınayan protesto telgrafları çekilmelidir.

Milli birlik ve beraberlik sağlanmalı

Önemi : Milli mücadele döneminde yayınlanan ilk ulusal genelgedir.

AMASYA GENELGESİ (20-22 HAZİRAN 1919)

Vatanın bütünlüğü tehlikededir. (gerekçe 1)

İstanbul Hükümeti üzerine düşen görevi yerine getirememektedir. (gerekçe 2)

Vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. (amaç-yöntem)

Her türlü etki ve denetimden uzak milli bir kurul oluşturulmalıdır. (İlk defa Temsil Heyeti’nin oluşturulması ortaya atılmıştır.)

Doğu’yu ilgilendiren bir kongre Erzurum’da toplanmalıdır.

Sivas’ta ulusal bir kongre düzenlenmelidir.

Ordular kesinlikle dağıtılmamalıdır.

Bu genelgeden hemen sonra İstanbul Hükümeti , Mustafa Kemal’i geri çağırmıştır. Mustafa Kemal istifa ederek Anadolu’da mücadeleyi sürdüreceğini bildirmiştir. O yüzden bu genelge Mustafa Kemal’in resmi görevle yaptığı son çalışmadır.

ERZURUM KONGRESİ (23 TEMMUZ- 7 AĞUSTOS 1919)

(10)

Toplanış amacı bölgeseldir. (Doğu için)

Alınan kararlar ulusaldır.

Başkan Mustafa Kemal’dir.

Mustafa Kemal’in sivil olarak ilk görevidir.

Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez. (İlk defa milli sınırlardan bahsedildi.)

Kuvay-i Milliyeyi etkin milli iradeyi hakim kılmak esastır. (milli iradeden bahsedildi.)

Manda ve himaye ilk kez reddedildi.

İlk kez hükümet kurmaktan bahsedilmiştir.

Temsil Heyeti oluşturuluştur. Başkan Mustafa Kemal seçilmiştir.

Doğudaki bütün yararlı cemiyetler Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirildi.

GENERAL HARBORD RAPORU :

ABD Başkanı Wilson, Ermeni Sorunu ve manda konusunu araştırması için General Harbord’u görevlendirmiş, General yaptığı araştırma sonucunda bir rapor hazırlamıştır.

Doğu Anadolu’da Ermenilerin çoğunlukta olmadığını,

Türklerin Ermenileri katletmediği dile getirilmiştir.

SİVAS KONGRESİ (4-11 EYLÜL 1919)

Toplanış amacı ulusal

Alınan kararlar ulusal

Başkan Mustafa Kemal

Ali Galip Olayı ile kongrenin toplanması engellenmeye çalışıldı. Ancak başarılı olamadılar.

Manda ve himaye kesin olarak reddedildi.

Bütün yararlı cemiyetler tek çatı altında toplandı. Adı “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”

oldu.

Ali Fuat Paşa , Batı Cephesi Komutanlığı’na atandı. (Temsil Heyeti ilk defa yürütme yetkisini kullandı.)

İrade-i Milliye gazetesi çıkarıldı. (Halkın haber alması için) Ulusal mücadelenin ilk yarı resmi yayın organı oldu.

AMASYA GÖRÜŞMELERİ (AMASYA PROTOKOLÜ)

İstanbul Hükümeti ile Temsil Heyeti arasında yapıldı.

İstanbul Hükümeti adına Salih Paşa katıldı.

Bir çok karar alınmıştır. Ancak çoğunu Salih Paşa İstanbul Hükümeti’ne kabul ettirememiştir.

Yürürlüğe giren tek karar seçimlere gidilip Mebusan Meclisi’nin açılması oldu.

Meclisin İstanbul’da açılmasının güvenli olmayacağını dile getirmesine rağmen bu istek kabul edilmedi.

Seçimler yapıldı. Mebusan Meclisi açıldı. (İstanbul’da)

Önemi : İstanbul Hükümeti , Temsil Heyeti’ni tanımış oldu.

TEMSİL HEYETİ’NİN ANKARA’YA GELİŞİ (27 ARALIK 1919)

Mustafa Kemal Erzurum Milletvekili seçildi.

Meclis İstanbul’da açıldı ve çalışmalara başladı.

Meclis çalışmalarını yakından takip edebilmek için Temsil heyeti Sivas’tan Ankara’ya geldi.

Ankara’nın Milli Mücadele’nin merkezi olarak kabul edilmesinin nedenleri :

İşgal edilmemiş olması

Savunmaya elverişli olması

Tam ortada olması

Ulaşım ve haberleşmesinin iyi olması

Batı Cephesine yakın olması (Çünkü orda savaş çok zorluydu.)

(11)

İstanbul’a yakın olması (Meclis çalışmalarını yakından takip edebilmek)

Halkı milli mücadele taraftarı idi.

MİSAK-I MİLLİ KARARLARI (28 OCAK 1920)

Mebusan Meclisi İstanbul’da açıldı ve çalışmalarına başladı.

Mustafa Kemal Erzurum Milletvekili idi.

Mecliste Felah-ı Vatan Grubu oluşturuldu.

Meclis Misak-ı Milli Kararlarını kabul etti.

Mondros2un imzalandığı gün Türklerin çoğunlukta ve elinde olan yerler bir bütündür, parçalanamaz.

Milli sınırlara kesin ve son şekli verildi.

İstanbul ve Marmara güvenliği sağlandığı takdirde, Boğazlar uluslararası ticarete açılabilir.

Azınlıklara, komşu ülkelerdeki Müslümanlara verilen haklar kadar hak verilecektir. (uluslararası eşitlik)

Gelişmemizi engelleyen imtiyazlar kabul edilemez.(kapitülasyonlar kaldırılmalı)

Batı Trakya+ Arapların oturduğu yerlerin durumu+ Kars+ Ardahan+ Batum’da gerekirse halkoyuna başvurulmalıdır. (milli iradeye saygı duyulmalı mesajı verilmek isteniyor.)

Misak-ı Milli kararları İtilaf devletlerinin hoşuna gitmedi ve İstanbul’u resmen işgal ettiler. Meclisi dağıtıp milletvekillerini tutukladılar.

TBMM’NİN AÇILMASI (23 NİSAN 1920)

Mebusan Meclisi’nin dağıtılması üzerine Mustafa Kemal Ankara’da TBMM’yi açtı.

Mustafa Kemal, Ankara Milletvekili oldu.

TBMM’nin üstünde hiçbir güç olmadığı vurgulandı.

Yasama, Yürütme ve Yargı yetkisi TBMM’ye verildi. (Güçler Birliği)

Ulusal egemenlik vurgusu yapılmıştır.

Kurucu meclis özelliği gösterir.

Meclise karşı çıkan ayaklanmaları bastırmak için Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarılmıştır. (yasama yetkisi )

İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur. (yargı yetkisi)

Meclis Hükümeti Sistemi benimsenmiştir. (Hükümetin başkanı meclisin de başkanıdır.)

Padişah ve halifenin durumu sonraya bırakılmıştır. (Ortam henüz müsait olmadığı için )

Meclisin üyeleri seçimle belirlendiği için demokratik özellik gösterir.

MECLİSE KARŞI ÇIKAN AYAKLANMALAR

1.DOĞRUDAN İSTANBUL HÜKÜMETİ TARAFINDAN ÇIKARILAN AYAKLANMALAR

Ahmet Anzavur Ayaklanması

Kuvayı İnzibatiye (Halifelik Ordusu) Ayaklanması

2.İSTANBUL HÜKÜMETİ + İTİLAF DEVLETLERİNİN ÇIKARDIĞI AYAKLANMALAR

Bolu Ayaklanması

Düzce Ayaklanması

Hendek Ayaklanması

Yozgat Ayaklanması

Adapazarı Ayaklanması

Çopur Musa Ayaklanması

Koçgiri Ayaklanması

Cemil Çeto Ayaklanması

Milli Aşireti Ayaklanması

(12)

3.AZINLIKLAR TARAFINDAN ÇIKARILAN AYAKLANMALAR

Ermenilerin

Rumların

4.KUVAY-I MİLLİYECİLERİN ÇIKARDIĞI AYAKLANMALAR

Düzenli orduya katılmak istemedikleri için TBMM’ye karşı ayaklandılar.

Çerkez Ethem Ayaklanması

Demirci Mehmet Efe Ayaklanması

AYAKLANMALARA KARŞI ALINAN ÖNLEMLER

Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı.

İstiklal Mahkemeleri kuruldu.

Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi fetva yayınladı.

Kuvay-i Milliye kaldırıldı yerine düzenli ordu kuruldu.

Anadolu Ajansı, Hakimiyet-i Milliye gazetesi aracılığıyla halk bilgilendirildi.

AYAKLANMALARIN SONUÇLARI

TBMM ayaklanmalar ile uğraşmak zorunda kaldı.

Düzenli ordunun kurulması ve Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşması gecikti.

Düşman ayaklanmalardan yararlanarak işgallerini genişletti.

Ayaklanmaları bastırınca TBMM’ye duyulan güven arttı.

SEVR BARIŞ ANLAŞMASI

Boğazlar, uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek, tüm devletlerin gemilerine açık olacak.

İstanbul, Osmanlı’nın başkenti olarak kalacak, ancak Osmanlı devleti şartlara uymazsa İstanbul Türklerin elinden alınacak.

Güneydoğu Anadolu, Çukurova, Lübnan ve Suriye Fransa’ya, Doğu Trakya, Batı Anadolu ve Ege Adaları Yunanistan’a, Arabistan ve Irak İngiltere’ye, Güneybatı Anadolu (Antalya, Konya, Muğla), İtalya’ya verilecektir.

Azınlıklara geniş haklar verilecek.

Doğu Anadolu’da iki yeni devlet kurulacak.

Askerlik zorunlu olmayacak.

Osmanlı ordusu azaltılacak. Ağır silahlarına el koyulacak.

Kapitülasyonlar daha da genişletilecek.

Osmanlı savaş tazminatı ödeyecek.

Çok ağır maddeleri olan bir anlaşmadır. Kötü bir anlaşmadır.

Osmanlı’nın imzaladığı son anlaşmadır.

Ölü doğmuş uygulanamamış bir anlaşmadır. Çünkü Mebusan Meclisi dağıtıldığı için anlaşmayı imzalamamıştır.

MİLLİ EGEMENLİK

Egemenlik: Egemen (hâkim) olma durumu, yönetme ve karar verme gücüdür. Milletin ve devletin yetkilerini elinde bulundurma gücüdür.

(13)

Egemen devlet: Hiç bir kurala, kişiye ve devlete bağlı kalmadan karar verebilme gücüne sahip devlettir.

Egemen devlet bağımsız devlettir.

Milli egemenlik: Yönetme ve karar verme gücü ve yetkisinin milletin elinde olmasıdır. Bir ülkede milli egemenliğin olması için, milletin kendi yöneticilerini kendisi seçmesi ve kendi kanunlarını (seçtiği temsilciler vasıtasıyla) kendisinin yapmasıdır.

Osmanlı Devletinde, Mebusan Meclisinin açılması milli egemenlik yolunda atılan önemli bir adımdır.

Milli Egemenlik = Ulusal Egemenlik Milli İrade= Ulusal İrade

MİLLİ BAĞIMSIZLIK

Bağımsızlık: Bir milletin kendi topraklarında hiçbir gücün etkisinde kalmadan, hiçbir güce bağımlı olmadan özgürce yaşayabilmesidir.

Milli bağımsızlık: Bir devletin iç işlerinde ve dış işlerinde başka bir devletin baskısı ve etkisinde kalmadan, milli menfaatleri doğrultusunda ve istediği gibi davranabilmesidir. Osmanlı Devleti son döneminde Duyunu Umumiye teşkilatının kurulması milli bağımsızlığa aykırı bir gelişmedir.

3.ÜNİTE YA İSTİKLAL YA ÖLÜM

KURTULUŞ SAVAŞI DOĞU CEPHESİ

Ermenilere karşı savaşıldı.

Bölgeyi Kazım Karabekir komutasındaki 15.Kolordu savundu.

Cepheyi kazandık.

GÜMRÜ ANLAŞMASI imzalandı.

Ermenistan, Sevr’deki isteklerinden vazgeçti.

Ermenistan, TBMM’yi ve Misak-ı Milli’yi tanıyan ilk devlet oldu.

TBMM’nin ilk siyasi başarısı Gümrü Anlaşmasıdır.

Doğu cephesi kapandı.

İlk kapanan cephe Doğu Cephesi oldu.

GÜNEY CEPHESİ

Fransızlara karşı savaşıldı.

Ermeniler de Fransızlara destek verdi.

Bölgeyi halkın oluşturduğu Kuvay-i Milliye birlikleri savundu.

Halk bu cephede önemli bir zafer elde etti.

Milli Mücadelenin ilk kurşunu bu cephede Hatay Dörtyol’da atıldı.

Fransa, Batı Cephesinde yapılan ve kazanılan Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra TBMM’den anlaşma istedi.

1921 Ankara Anlaşması yapıldı.

Güney Cephesi kapandı.

Fransa TBMM’yi tanıyan ilk İtilaf devleti oldu.

(14)

BATI CEPHESİ

Yunanlılara karşı mücadele edildi.

Bölgeyi savunması için düzenli ordu kuruldu.

DÜZENLİ ORDUNUN KURULMA NEDENLERİ

Kuvay-i Milliye birliklerinin düşmanı durdurmakta yetersiz kalmaları

Merkezden gelen emirleri dinlememeleri

Kafalarına göre yargılama ve cezalandırma yapmaları

Düzenli ve disiplinli olmamaları

Son süreçte ihtiyaçlarını halktan zorla karşılamak istemeleri vb…

1.İNÖNÜ SAVAŞI

Yunanlılara karşı yapıldı.

Düzenli ordu savaştı. İsmet Paşa komutasında.

Düzenli ordu savaşı kazandı.

Düzenli ordumuzun ilk askeri başarısıdır.

NOT: 1.İNÖNÜ SAVAŞI SONRASINDA GERÇEKLEŞEN 5 ÖNEMLİ GELİŞME VARDIR.

KRONOLOJİK OLARAK BAŞ HARFLERİ T-A-L-İ-M OLARAK KODLAMIŞTIK. ŞİMDİ SIRASIYLA BU 5 GELİŞMEYİ İNCELEYELİM.

1.TEŞKİLAT-I ESASİYE’NİN (1921 ANAYASASI) KABULÜ : İlk anayasa kabul edildi. Yasama-yürütme ve yargı TBMM’ye aitti. (Güçler Birliği) Meclisin başkanı hükümetin de başkanı idi. (Meclis Hükümeti Sistemi)

2.Afganistan ile Dostluk Anlaşması yapıldı. Afganistan, TBMM’yi tanıyan ilk Müslüman devlet oldu.

3.LONDRA KONFERANSI :Barış yanlısı olduğumuzu ve Misak-ı Milli’yi (Milli Sınırlarımızı) dünyaya duyurmak için katıldık. TBMM ile birlikte İstanbul Hükümetini de konferansa davet ettiler. Amaçları aramızda anlaşmazlık çıkarmak ve bundan faydalanmak idi. Fakat amaçlarına ulaşamadılar. Sevr’in yumuşatılmış halini önümüze koydukları için sonuç alınmadan geri dönüldü. Fakat konferansın önemi şudur. İtilaf Devletleri TBMM’yi tanımış oldular.

4.İstiklal Marşı kabul edildi. Savaş esnasında halka moral olması için. Mehmet Akif Ersoy yazdı. Osman Zeki Üngör besteledi.

5.MOSKOVA ANLAŞMASI :Rusya ile imzalandı. Batum’u, Gürcistan’a bıraktık. Bu Misak-ı Milliden (Milli Sınırlarımızdan) verilen ilk tavizdir. Anlaşmanın önemi :Rusya, TBMM’yi tanıyan ilk büyük ve Avrupalı devlet oldu.

2.İNÖNÜ SAVAŞI : Yunanlılara karşı savaşıldı. İsmet Paşa komutasındaki düzenli ordu savaşı kazandı.M.

Kemal’in bu savaştaki sözü : “Siz orada sadece düşmanı değil, bu ulusun kötü giden kaderini de yendiniz.”

(15)

KÜTAHYA-ESKİŞEHİR SAVAŞLARI

Yunanlılara karşı savaşıldı.

Kaybedilen ilk ve tek cephedir.

Bu savaştan sonra ordumuz Sakarya Nehrinin doğusuna çekildi.

Mustafa Kemal’e Başkomutanlık yetkisi verildi. Ama sadece 3 aylığına.

Mustafa Kemal bu yetkiye dayanarak Tekalif-i Milliye Emirleri’ni yayınladı.

TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ : Ordunun ihtiyaçlarını halktan karşılamak için çıkarılan emirlerdir.

Yardımlaşma, dayanışma, milli birlik ve beraberliğin göstergesidir.

MAARİF KONGRESİ : (15-21 Temmuz 1921)

Amacı: Türkiye'nin eğitim politikasını belirlemek, milli ve çağdaş bir eğitim için yapılacak çalışmaları belirlemek.

Zamanı: Kütahya-Eskişehir savaşları devam ederken.

Katılımcı sayısı: 180 öğretmen Yeri: Ankara

BİLGİ NOTU: Mustafa Kemal'in savaş ortamında bile eğitim kongresini toplaması eğitime verdiği önemi gösterir. Mustafa Kemal bu arada Maarif Kongresini toplayıp Milli Eğitimimizin politikalarını belirledi.

Savaş esnasında bu kongreyi toplaması eğitime verilen önemin göstergesidir.

SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ

Mustafa Kemal başkomutan. Mustafa Kemal’in bu savaştaki sözü : “Hattı müdafaa yoktur. Sath-ı müdafaa vardır . O satıh da bütün vatandır.”

Yunanlılar savaşı kaybetti.

Mustafa Kemal’e verilen başkomutanlık yetkisi süresiz olarak uzatıldı.

Mustafa Kemal’e gazilik ve mareşallik unvanı verildi.

Kafkas Devletleri ile Kars Anlaşması yapıldı. Doğu sınırımız kesin şeklini aldı.

Fransa ile Güney Cephesinde 1921 Ankara Anlaşması imzalandı ve cephe kapandı.

Yunanlılar bu savaşta savunma yaptı. Biz ise taarruz (saldırı) yaptık.

Mustafa Kemal’e ve düzenli orduya duyulan güven arttı.

BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ (BÜYÜK TAARUZ)

“Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir.İleri!”

Mustafa Kemal başkomutan idi.

Yunanlılar yenildi ve anlaşma istediler.

Yapılan ateşkes anlaşmasının adı Mudanya Ateşkes Anlaşmasıdır.

Kurtuluş Savaşının askeri safhası sona erdi.

MUDANYA ATEŞKES ANLAŞMASI

TBMM adına İsmet Paşa katıldı.

Doğu Trakya, İstanbul ve Boğazlar savaşılmadan alındı.

Askeri başarılar sonrası kazanılan önemli bir siyasi başarıdır bu anlaşma.

(16)

İstanbul TBMM’ye bırakılınca Osmanlı Devleti hukuken yok sayılmış oldu.

Bu ateşkesin ardından bizi geniş çaplı bir anlaşma için Lozan’a çağırdılar.

Ancak Lozan’a TBMM ile birlikte İstanbul Hükümeti’ni de davet etmeleri üzerine Mustafa Kemal 1 Kasım 1922 yılında Saltanatı kaldırdı. Böylece Lozan’a tek başımıza katılma şansı yakaladık.

LOZAN BARIŞ KONFERANSI

TBMM adına İsmet Paşa katıldı.

Taviz verilmemesi istenen 3 konu : Kapitülasyonların kaldırılması – Ermenilere toprak verilmemesi – Bağımsızlığımız

Lozan ile sınırlarımızın çoğu belirlendi. (Hatay sınırlarımız dışında kaldı. Bu sonradan tekrar gündeme gelecek ve Hatay bize geçecek.)

Musul sorunu Lozan’da çözümlenemeyen tek konudur. (Sonraya bırakıldı.)

Boğazlar başkanı Türk olan bir komisyon tarafından yönetilecek. (Bu da sonradan tekrar gündeme gelecek ve tamamen bize bırakılacak.)

Kapitülasyonlar tamamen kaldırıldı.

Osmanlı dış borçları Osmanlı sınırlarında kurulan devletler arasında bölüştürüldü.

Yunanistan , savaş tazminatı olarak Karaağaç’ı bize verdi.

Yabancı okullar Fransa ile aramızda sorun idi. Tamamen MEB’e bağlı olması kararlaştırıldı.

Yunanistan ile nüfus mübadelesi yapılması kararlaştırıldı. Oradaki Türkler bizim ülkemize gelecekler.

Buradaki Rumlar kendi ülkelerine dönebilecekler denildi.

Azınlıklar Türk vatandaşı kabul edildi.

Lozan Barış Anlaşması askeri zaferler sonrası imzalanan önemli bir siyasi zaferdir.

Sevr ile Lozan arasında her madde bakımından ciddi farklar vardır.

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNİ ANLATAN ESERLER

Mustafa Kemal - NUTUK

Halide Edip - Ateşten Gömlek

Falih Rıfkı ATAY – Çankaya

Yakup Kadri Karaosmanoğlu – YABAN

Kazım Karabekir – İstiklal Harbimiz

Ali Fuat Cebesoy – Milli Mücadele Hatıraları

Kemal Tahir – Esir Şehrin İnsanları

Tarık Buğra – Küçük Ağa

4.ÜNİTE ATATÜRKÇÜLÜK VE ÇAĞDAŞLAŞAN TÜRKİYE

ATATÜRKÇÜLÜK : Mustafa Kemal Atatürk’ün akıl ve bilimin öncülüğünde devletin ve toplumun çağdaşlaşması amacı ile siyasi,ekonomik,toplumsal alanlardaki düşüncelerine “Atatürkçülük” denir.

Atatürk tarafından ortaya konulan, temelini Atatürkçü düşüncenin oluşturduğu, tam bağımsızlığı ve çağdaşlaşmayı sağlamayı amaçlayan ilkelere Atatürk ilkeleri denir.

ATATÜRK İLKELERİ :

Cumhuriyetçilik

Milliyetçilik

Halkçılık

Devletçilik

(17)

Laiklik

İnkılapçılık

ATATÜRK İLKELERİNİN ORTAK ÖZELLİKLERİ :

Milli egemenlik ve milli bağımsızlığı temel alır.

Hak ve hürriyetleri koruyucudur.

Akılcı ve bilimseldir.

Kaynağını Türk kültüründen alır.

Taklitçi değildir.

Kabul edilmesinde dış zorlama yoktur.

Evrensel ve barışçıdır.

Türk milletinin ihtiyaçlarından ortaya çıkmıştır.

Laik düşünce ve hukuka dayanır.

Kağıt üzerinde kalmamış, uygulamaya da yansımıştır.

Birbiriyle uyumlu ve birbirini tamamlayıcıdır.

ATATÜRKÇÜLÜĞÜN ÖZELLİKLERİ

Temeli Türk tarihi ve kültürüdür.

Akıl ve bilimi esas alır.

Kişi hak ve hürriyetlerini esas alır.

Türk milletinin ihtiyaçlarından ve tarihi gerçekliğinden doğar.

Dinamiktir. Yenilere açıktır.

Statükocu ve dogmatik değildir.

Ülke, dünya barışına önem verir.

Gericiliğe karşıdır.

Bağımsızlığa önem verir.

ATATÜRKÇÜLÜĞÜN AMAÇLARI

Milli kültürümüzü aklın ve bilimin önderliğinde çağdaş uygarlıklar seviyesine çıkarmak

Çağın ihtiyaçlarına uygun kurumlar kurarak toplumu sosyal, siyasal, ekonomik ve bilimsel alanda en ileri toplum seviyesine getirmek

Türk milletinin tam bağımsız bir şekilde yaşamasını sağlamak

Milli egemenliği tam olarak gerçekleştirmek

Milli birlik ve beraberliği sağlamak ve sürdürmek

Demokratik ve laik bir yaşam biçimi oluşturmak

ATATÜRK İLKELERİNİN İPUCU KELİMELERİ CUMHURİYETÇİLİK

Siyasi-Yönetim-İdari

Milli egemenlik

Siyasi Partiler

Oy vermek

Milli irade-Meclis

Seçimler-TBMM

(18)

MİLLİYETÇİLİK

Türk-Milli

Ulus- Ulusal

Vatan-Kültür

Dil-Tarih

Beraberlik

Bağımsızlık

İstiklal

HALKÇILIK

Eşitlik

Halkın yararı

Halkın huzuru

Halkın refahı

Sosyal devlet

Sosyal adalet

Topluma hizmet

Ayrıcalıklara karşı olma

DEVLETÇİLİK

İktisat

Ekonomi

Kalkınma

Planlama

Devletin bankalar açması

Devletin fabrikalar açması LAİKLİK

Akıl-Bilim

Din-Din ve vicdan özgürlüğü

İnanç ve ibadet özgürlüğü

Akılcılık-Bilimsellik

İNKILAPÇILIK

Yenilik-Çağdaş-Çağdaşlaşma

Modernleşme-Muasır-Uygarlık

Dinamizm

Çağdaşlaşma-Medeni

ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARININ TEMEL ESASLARI

(19)

Milli bağımsızlık

Milli egemenlik

Milli birlik ve beraberlik

Milli kültürün geliştirilmesi

Çağdaşlaşma

Vatanın bütünlüğü

Milli dil ve tarih bilinci

Akılcılık ve bilimsellik

BÜTÜNLEYİCİ İLKELER

Milli bağımsızlık

Milli egemenlik

Milli birlik ve beraberlik

Akılcılık

Bilimsellik

Barışçılık

İnsan ve insanlık sevgisi

NOT : Atatürk ilke ve inkılapları dogmatik ve statükocu değildir.(katı-sert-aklı ve bilimi temel almayan) Tam tersine gelişmeye açık, hareketli ve sürekliliği olan dinamik bir sistemdir. Atatürk’ün ilkeleri birbirini tamamlar niteliktedir. Birbirinden ayrı düşünülemez.

NOT: Genellikle siyasi alanda yapılan devrimler Cumhuriyetçilik, toplumsal alanda yapılan devrimler Halkçılık, Eğitim-kültür alanında yapılan devrimler Milliyetçilik ilkeleriyle bağlantılıdır.

NOT: Bazı devrimler birden fazla alana girebilir. Bazı devrimler birden fazla Atatürk ilkesi ile ilgili olabilir. Ayrıca tüm devrimler yenileşme, çağdaşlaşma için yapıldığı için İnkılapçılık ilkesiyle ilgilidir.

SİYASİ ALANDA YAPILAN DEVRİMLER

1.SALTANATIN KALDIRILMASI (1 KASIM 1922) Saltanat nedir?

• Bir ülkeyi yönetme hakkının tek bir hanedanda yani tek bir ailede toplandığı yönetim sistemidir.

• Ülke yönetiminin genellikle babadan oğula geçtiği yönetimdir.

• Monarşidir yani iktidarın tek kişide toplandığı yönetim biçimidir.

• Padişahlık / Krallık

SALTANATIN KALDIRILMASINI GEREKTİREN NEDENLER

Osmanlı Devleti’nin Mondros Ateşkes Antlaşması ile fiilen sona ermesi

 TBMM’nin açılmasıyla milli egemenlik ilkesinin yerleşmeye başlaması

 1921 Anayasası’yla egemenlik hakkının TBMM’ye verilmesi

Osmanlı Devleti’nin Mudanya Ateşkes Antlaşmasıyla İtilaf Devletleri tarafından hukuken yok sayılması

Saltanatın milli egemenlik anlayışına aykırı olması (en önemli neden)

Lozan Barış Görüşmelerine Osmanlı Hükümeti’nin de çağrılmış olması (hızlandırıcı neden)

(20)

SALTANATIN KALDIRILMASININ SONUÇLARI

 623 yıllık Osmanlı Devleti kesin olarak sona ermiştir.

 İtilaf Devletleri’nin Lozan’da ikilik çıkarma planları bozulmuştur.

Laikliğe geçişte ilk adım atılmıştır.

 İlk TBMM’nin siyasi alanda gerçekleştirdiği ilk büyük inkılaptır.

Cumhuriyet yönetimine geçişi hızlandırmıştır.

Püf bilgi:

Saltanatın kaldırılması, tek kişi yönetimine son verdiği için ulusal/milli egemenlik ve Cumhuriyetçilik ilkeleriyle ilişkilidir. Halifeliği saltanattan ayırdığı için Laiklik ilkesi ile ilişkilidir.

2.ANKARA’NIN BAŞKENT OLMASI

27 Aralık 1919'da Temsil Heyeti'nin Ankara'ya gelmesi ile Ankara Millî Mücadele'nin karargâhı olmuştu.

23 Nisan 1920 de TBMM’nin Ankara'da açılmasıyla yeni Türk Devletinin temelleri atıldı.

Kurtuluş Savaşı buradan yönetildi. Böylece Ankara, fiilen başkent durumuna geldi.

ANKARA’NIN BAŞKENT İLAN EDİLMESİNDE

Milli mücadelenin idari merkezi olması (siyasi)

TBMM’nin burada açılması (siyasi)

 Yeni Türk devletinin temellerinin burada atılması (siyasi)

Askeri ve coğrafi açıdan güvenli bir yerde olması (askerî-coğrafi)

Anadolu’nun orta yerinde ve merkezi bir konumda olması (coğrafi-stratejik)

 Ulaşım ve haberleşme araçları açısından gelişmiş olması gibi nedenler etkili olmuştur

2.CUMHURİYET’İN İLANI (29 EKİM 1923)

Cumhuriyet’in ilanına ortam hazırlayan gelişmeler : (kronolojik olarak)

 Saltanatın kaldırılması

 Milletvekili seçimlerinin yenilenerek II. TBMM’nin açılması

 Lozan Barış Antlaşmasının imzalanması

 Yeni Türk Devleti’nin ilk siyasi partisi olan Halk Fırkasının kurulması

 İtilaf Devletlerinin İstanbul’u boşaltması

 Ankara’nın başkent ilan edilmesi

 Meclis Hükümeti sistemi nedeniyle meydana gelen hükümet bunalımı

CUMHURİYET’İN İLANINI GEREKTİREN NEDENLER

(21)

 Yeni Türk Devletinin rejiminin (yönetim şeklinin) ne olacağının belli olmaması

 Saltanatın kaldırılmasından sonra oluşan devlet başkanlığı sorunu

 Yeni Türk Devleti’nin yapacağı inkılâplara en uygun rejimin Cumhuriyet olması

 Meclis Hükümeti Sistemi’nden kaynaklanan hükümet bunalımları

 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi.

 1921 Anayasasının birinci maddesinin sonuna “Türkiye Devleti’nin yönetim şekli Cumhuriyettir.”

eklendi.

CUMHURİYET’İN İLANI İLE

 Yeni Türk Devleti’nin adı konuldu. (Türkiye Cumhuriyeti)

 Yönetim şekli/rejimi (Cumhuriyet) belirlendi. Böylece rejim konusundaki tartışmalar sona erdi.

 Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı seçildi. Böylece Devlet Başkanlığı sorunu da çözüme kavuştu.

 Meclis Hükümeti Sistemi’nden Kabine Sistemi’ne geçildi. Böylece Meclis’te yaşanan hükümet bunalımları da sona erdi.

 Demokratikleşme yolunda önemli bir adım atıldı.

 İsmet (İnönü) Bey, Başbakan olarak atandı. Fethi (Okyar) Bey ise TBMM Başkanlığı’na seçildi.

Bilgi-yorum:

• Meclis Hükümeti Sisteminde Bakanlar meclis içerisinden tek tek seçiliyordu. Bu durum hükümeti kurmayı ve sürdürmeyi zorlaştırmaktaydı. Bu yüzden Cumhuriyetin ilanı

bir zorunluluk haline gelmişti.

• Cumhuriyetin ilanı ile Kabine Sistemine geçilmiş, hükümet kurmada yaşanan sıkıntılar ortadan kalkmıştır.

HALİFELİĞİN KALDIRILMASI ( 3 MART 1924 ) Püf bilgiler:

Hz. Muhammed’in vefatından sonra devlet ve hükümet işlerini yürütmek amacıyla seçilen idarecilere Halife adı verilmiştir.

İlk dört halife seçimle belirlenmiş,

ancak Emevilerden itibaren halifelik saltanata dönüşmüştür.

Halifelik, Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi ile Osmanlı padişahlarına geçmiştir (1517).

3.HALİFELİĞİN KALDIRILMASI (3 MART 1924)

 Osmanlı padişahı I. Dünya Savaşı sırasında Müslümanları İtilaf Devletleri’ne karşı savaşa çağırmak için cihat ilan etmiş ancak bu davet pek ilgi görmemiş, hatta bazı Arap çeteler Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmışlardır.

(Halifelik kurumunun etkisini yitirdiğini gösterir)

 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılırken şartlar ve ortam müsait olmadığından halifelik kaldırılmamış,

(22)

Osmanlı

ailesinden Abdülmecit Efendi halife olarak seçilmiştir.

HALİFELİĞİN KALDIRILMA NEDENLERİ

 Halifelik kurumunun milli egemenlikle bağdaşmaması

 Halifeliğin laik düzene geçişte önemli bir engel olması

 Halifenin padişah gibi davranarak devlet işlerine karışması

 Bazı çevrelerin halifeyi kullanmaya çalışmaları

 Yabancı devletlerin halifelik kurumunu kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istemeleri

 TBMM, 3 Mart 1924’te çıkardığı bir yasa ile halifeliği kaldırmış ve Osmanlı ailesinin yurt dışına çıkarılmasını kararlaştırmıştır.

Halifeliğin Kaldırılmasının Önemi

• Laik düzene geçişin en önemli adımı atılmıştır.

• Milli egemenlik ve ulus devlet ilkesi güçlenmiştir.

• Saltanat yanlılarının dayanağı ortadan kalkmış ve eski rejime dönüş yolları kapanmıştır.

• Yapılacak inkılâplara zemin hazırlanmıştır.

• Devlet yönetimindeki ikilik (siyasi kurum= TBMM, dini kurum=Hilafet) ortadan kalkmıştır.

• Ümmetçilik arayışları sona ermiş ve ulus devlet anlayışı güç kazanmıştır.

Püf bilgi: Halifeliğin kaldırılması siyasi alanda yapılan bir inkılaptır. Laikliğin önündeki en büyük engelin kaldırılmasıdır. Laiklik ilkesi ile ilgilidir.

Halifeliğin kaldırıldığı gün (3 Mart 1924) şu kanunlar da kabul edilmiştir.

Tevhidi Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu: Eğitim ve öğretim kurumları birleştirilmiş ve devlet kontrolüne alınmıştır.

Medreseler kapatılarak modern okullar açılmış ve tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır.

Karma ve laik eğitime geçilmiştir.

Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti kaldırılarak Şer’iyye Vekaleti yerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Evkaf Vekaleti yerine Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Böylece laik devlet olma yönünde önemli bir adım atılmıştır.

Erkan-ı Harbiye Vekaleti kaldırılarak yerine Genel Kurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı kurulmuştur. Böylece ordunun siyasetten ayrılması için önemli bir adım atılmıştır.

4.1924 ANAYASASI’NIN KABULÜ

 1921 yılında hazırlanan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (1921 Anayasası) olağanüstü şartlar altında kabul edilmiş bir anayasa idi. Bu nedenle eksik ve yetersiz kalan yönleri vardı.

(23)

 Cumhuriyetin ilanından sonra 1921 Anayasası yetersiz

kaldığı için 1924 Anayasası’nın hazırlanması zorunlu hale gelmişti.

1924 ANAYASASININ ÖZELLİKLERİ

 Türkiye Devleti bir Cumhuriyet’tir (ilk kez).

 Devletin dini İslam, dili Türkçe, başkenti Ankara’dır.

 Bütün güçlerin kaynağı millettir, egemenlik hakkı millete aittir.

Not: 1928’de Anayasa’dan “Devletin dini İslam’dır” ibaresi çıkarılmıştır. Böylece laiklik ilkesi benimsenmiştir.

1924 ANAYASASI (20 NİSAN 1924)

1921, 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarının Ortak Özellikleri

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

Bütün güçlerin kaynağı millettir.

Cumhuriyet rejimi ve temel nitelikleri değiştirilemez.

HUKUK ALANINDA YAPILAN DEVRİMLER

HUKUK : Devletin yönetimini,kişilerin birbirleri ile ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kanunlar bütünüdür.

1921 Anayasası kabul edildi.

1924 Anayasası kabul edildi. (En uzun süre yürürlükte kalan anayasa)

MEDENİ KANUN: 1926 yılında kabul edildi. İsviçre’den örnek alındı. Çünkü en gelişmişi ve sorunlara en pratik çözümler sunan yasa o idi. Mecelle kaldırıldı. Medeni Kanun ile kadına miras, çalışma, şahitlik, resmi nikah, boşanma hakkı gibi toplumsal haklar verildi. Kadın ile erkek toplumsal yaşamda eşit hale geldi.(HALKÇILIK+MİLLİYETÇİLİK)

1926 yılında Ceza Kanunu , İtalya’dan örnek alınarak kabul edildi.

1926 yılında Borçlar Kanunu, İsviçre’den örnek alınarak kabul edildi.

1928 yılında Ticaret Kanunu, Almanya’dan örnek alınarak kabul edildi.

1928 yılında “Devletin dini İslam’dır.”maddesi anayasadan çıkarıldı. (LAİKLİK)

1937 yılında Atatürk İlkeleri anayasaya eklendi.

1925 Ankara Adliye Hukuk Mektebi açıldı.

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN DEVRİMLER

TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU (EĞİTİM-ÖĞRETİM BİRLİĞİ) : Bu kanun ile medreseler kapatılarak bütün okullar MEB’e bağlandı. (LAİKLİK) Eğitim öğretimde birlik sağlandı. Tüm çocuklara eğitim zorunlu ve parasız oldu. (HALKÇILIK) Milli kültürün oluşmasına katkı sağlanmış oldu. (MİLLİYETÇİLİK)

1 KASIM 1928 HARF DEVRİMİ : Arapça okumak yazmak çok zor olduğu için Latin Alfabesi kabul edildi.

Okuma yazma kolaylaştı. Okur yazar oranı arttı.

Millet Mekteplerinin Açılması : 14-45 yaş arasına kurslar düzenlenerek okuma yazma öğretildi. Okuma- yazma seferberliği başlatıldı. Mustafa Kemal’e “Baş Öğretmen” unvanı verildi.

(24)

1931 TÜRK TARİH KURUMU açıldı. Türk tarihini araştırıp gelecek nesillere doğru şekilde aktarmak, milli bilinç ve kültürü geliştirmek amaçlandı. (MİLLİYETÇİLİK)

1932 TÜRK DİL KURUMU açıldı. Dilimizi zengin bir dil haline getirmek, yabancı sözcüklerden arındırmak ve bilim dili haline getirmek amaçlandı. (MİLLİYETÇİLİK)

1930 ÜNİVERSİTE REFORMU : 1925’te Ankara Hukuk Mektebi açıldı.

1926 Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü açıldı.

1928’de Sanayi-i Nefise Mektebi, Güzel Sanatlar Akademisine dönüştürüldü.

1933’te Yüksek Ziraat Enstitüsü kuruldu.

1934’te Milli Musiki ve Temsil Akademisi kuruldu.

1935’te Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi kuruldu.

Ankara’da “Türk İnkılap Sergisi” açılmıştır.

1937’de İstanbul’da “Resim ve Heykel Müzesi” açılmıştır.

1924 yılında müzik öğretmeni yetiştirmek için Musiki Muallim Mektebi açılmıştır.

1922 yılında İstanbul’da Türkiye’nin ilk spor teşkilatı olan “Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı”

kurulmuştur.

TOPLUMSAL ALANDA YAPILAN DEVRİMLER

1. ŞAPKA KANUNU (1925) : Türk milletinin içteki modernleşmesi dışa yansıtılmak istenmiştir. Çağdaş bir görünüm amaçlanmıştır. Kastamonu’ya giderken şapka takmış ve halka tanıtmıştır. (Yeniliklere öncülük ettiğinin göstergesidir.)

2. KILIK KIYAFET KANUNU : İbadet yerleri dışında dini kıyafetlerle gezmek yasaklanmıştır. Türk milletini çağdaş bir görüntüye kavuşturmak amaçlanmıştır. Ayrıca toplumsal eşitlik sağlanmaya çalışılmıştır.

(LAİKLİK+HALKÇILIK+İNKILAPÇILIK)

3. 1925 TEKKE, ZAVİYE VE TÜRBELERİN KAPATILMASI : Şeyh, dede, derviş, mürit gibi unvanlar yasaklandı.(HALKÇILIK) Falcılık, büyücülük, muskacılık gibi din dışı uygulamalar

yasaklandı.(LAİKLİK+HALKÇILIK)

4. 1926 MİLADİ TAKVİM : Hicri ve Rumi Takvim kaldırıldı. (Avrupa ile yaşanan ticari ve ekonomik sorumlara çözüm olması, toplumda yaşanan ikililikleri ortadan kaldırmak ve çağdaşlaşma için yapıldı.) 5. 1928 ULUSLAR ARASI RAKAM SİSTEMİ : Arap rakamları yerine uluslar arası rakamlar kabul edildi.

6. 1931 KİLOGRAM-METRE-LİTRE kullanılmaya başlandı. Okka, arşın, endaze bırakıldı. (Avrupa ile yaşanan ticari ve ekonomik sorumlara çözüm olması, toplumda yaşanan ikililikleri ortadan kaldırmak ve çağdaşlaşma için yapıldı.)

7. 1935 HAFTA SONU TATİLİ Cuma günü yerine cumartesi öğleden sonra ve Pazar gününe alındı.

(Avrupa ile yaşanan ticari ve ekonomik sorumlara çözüm olması ve çağdaşlaşma için yapıldı.) 8. SOYADI KANUNU : (1934) Askerlik, miras, tapu işleri, mahkemelerde ve okul işlerinde çıkan

karışıklıkları ortadan kaldırmak için Soyadı Kanunu çıkarıldı. Türkçe olması ve ahlaka uygun olması şartıyla herkese bir soyadı verildi. Hafız, hoca, molla, ağa, paşa gibi ayrıcalık belirten unvanlar kaldırıldı.

(HALKÇILIK) Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadı verildi. Toplumda bireyler arası eşitlik sağlandı.

9. 1926 MEDENİ KANUN ile kadına miras, çalışma, şahitlik, resmi nikah, boşanma hakkı gibi toplumsal haklar verildi. Kadın ile erkek toplumsal yaşamda eşit hale geldi. Medeni Kanun bir kanun olduğu için hukuk alanına da girer. (TOPLUMSAL+HUKUK ALANI)

10. 1930 yılında kadına Belediye seçimlerine katılma hakkı verildi.(Siyasi alana da girer.) (CUMHURİYETÇİLİK+HALKÇILIK)

11. 1933 yılında kadına Muhtarlık seçimlerine katılma hakkı verildi. (Siyasi alana da girer.) (CUMHURİYETÇİLİK+HALKÇILIK)

(25)

12. 1934 yılında kadına MilletVekili seçimlerine katılma hakkı verildi. (Siyasi alana da girer.) (CUMHURİYETÇİLİK+HALKÇILIK)

EKONOMİ ALANINDA YAPILAN DEVRİMLER İktisat = Ekonomi

TÜRKİYE İKTİSAT KONGRESİ (İZMİR İKTİSAT KONGRESİ) : Milliyetçilik ve devletçilik ilkesi ile ilgilidir.

Milli ekonomimizin ilkeleri belirlendi. Misak-ı İktisadi Kararları alındı.

Sanayi özendirilmelidir.

Milli bankalar kurulmalıdır.

Devlet ekonomiye destek sağlamalıdır. (devletçilik)

Fabrikalar kurulmalıdır.

Hammaddesi yurt içinde bulunan sanayi dalları kurulmalıdır.

Milli ve bağımsız bir ekonomi oluşturmak amaçlanmıştır.

TARIM ALANINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR

Atatürk Orman Çiftliği kuruldu. (örnek çiftlikler kuruldu.)

Makineli tarım özendirildi.

Tohum ıslahı yapıldı.

Köylüye ucuz tohum ve gübre dağıtıldı.

Ziraat Bankası geliştirildi.

Ziraat Enstitüsü açıldı.

Çiftçiye krediler verildi.

Tarım Kredi Kooperatifleri kuruldu.

AŞAR VERGİSİ’NİN KALDIRILMASI 1925

Sadece çiftçiden alınan ağır bir vergi idi. 1925 yılında kaldırıldı. Çiftçi rahatladı ve tarım gelişme gösterdi. Eşitlik sağlandığı için Halkçılık ilkesine ve ekonomi ile ilgili olduğu için Devletçilik ilkesine girer.

KABOTAJ KANUNU 1 TEMMUZ 1926

Kara sularımızda egemenlik ülkemizin denetimine girdi. (Devletçilik ilkesi ile ilgili) Yabancıların elindeki limanlar satın alınarak millileştirildi. (Milliyetçilik ilkesi) Ekonomik bağımsızlık yolunda atılan önemli bir adımdır.

SANAYİ ALANINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR

1927 yılında Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarıldı. (Sanayiyi teşvik etmek gereklidir.)

1935 yılında Maden Tetkik Arama Enstitüsü kuruldu.

1924 yılında Milli Türk Ticaret Bilgi Kongresi düzenlendi.

1925 yılında Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu çıkarıldı.

1928 yılında İktisat Bakanlığı kuruldu.

1924 yılında Türkiye İş Bankası kuruldu.

1933 yılında Sümerbank kuruldu.

1935 yılında Etibank kuruldu.

Planlı ekonomi için beşer yıllık kalkınma planları hazırlandı.

1923 yılında Uşak Şeker Fabrikası açıldı.

1926 Kayseri Uçak Fabrikası açıldı.

1933 Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı.

(26)

1934 yılında Bursa süt Fabrikası açıldı.

1939 yılında Karabük Demir Çelik Fabrikası açıldı.

NOT : 1929 Dünya Ekonomik Bunalımına karşı devletçilik ilkesi ortaya çıkmıştır.

SAĞLIK ALANINDA YAPILAN DEVRİMLER

Hıfzıssıhha Müessesesi açıldı. (aşı ve serum üretimi)

1937 kuduz serumu üretildi.

Dispanserler açıldı. (ayakta tedavi yapılan küçük sağlık kuruluşu)

Sanatoryumlar açıldı. (Uzun süreli hastalıkların tedavi edildiği sağlık kuruluşu)

1923 Behçet Uz, İzmir Veremle Mücadele Cemiyeti’ni kurdu.

1927 İstanbul’da Veremle Mücadele cemiyeti kuruldu.

1937 Hulusi Behçet tarafından Behçet hastalığı tanımlandı.

1923 Türkiye Hilali Ahmer Cemiyeti kuruldu.

1935 yılında Türkiye Kızılay Cemiyeti kuruldu.

1947 yılında Türkiye Kızılay Derneği adını aldı.

LAİKLİĞE GEÇİŞ AŞAMALARI 1-Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922 ) (İlk aşama)

2-Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924) (En önemli aşama) 3-Şer'iye ve Evkaf Vekaleti'nin kaldırılması(Mart 1924) 4-Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun Kabulü (3 Mart 1924) 5-Tekke-Zaviye ve Türbelerin Kapatılması (30 Kasım 1925) 6-Medeni Kanun'un Kabulü (17 Şubat 1926)

7-“Devletin Dini İslam'dır" maddesinin anayasadan çıkarılması (10 Nisan 1928) 8-Laikliğin Anayasa'ya girmesi (5 Şubat 1937)

ALANLARINA GÖRE İNKILAPLAR SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR

1-Saltanatın Kaldırılması (1922 )

2-Ankara’nın Başkent İlan Edilmesi (1923) 3-Cumhuriyetin İlanı (1923)

4-1921 ve 1924 Anayasaları 5-Halifeliğin Kaldırılması (1924 ) 6-Ordunun Siyasetten Ayrılması (1924)

7-Çok Partili Hayata Geçiş Denemeleri (1924-1930) 8-Kadınlara Siyasi Hakların Verilmesi (1930-1933-1934)

SOSYAL VE TOPLUMSAL ALANDA İNKILAPLAR 1-Şapka İnkılabı-Kılık Kıyafette Yenilik (1925 )

2-Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması (1925) 3-Takvim, Saat (1925) ve Ölçülerde Değişiklik (1931) 4-Soyadı Kanunu (1934)

(27)

5-Lakap ve Unvanların Kullanımının Yasaklanması (1934) 6-Kadınlara Siyasi Hakların Verilmesi (1930-1933-1934) 7-Hafta Tatilinin Cuma’dan Pazar’a Alınması (1935)

HUKUK ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR 1-1921 Anayasası (1921)

2-1924 Anayasası (1924)

3-Şeriyye Mahkemelerinin Kapatılması (1924) 4-Türk Medeni Kanunun Kabulü-İsviçre (1926) 5-Türk Ceza Kanunu-İtalya (1926)

6-Türk Ticaret Kanunu-Almanya (1926) 7-Borçlar Kanunu-İsviçre (1928)

SAĞLIK ALANINDA İNKILAPLAR 1-Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının kurulması(1920)

2-Numune Hastanelerinin açılması(1924) 3-Umumi Hıfzıssıhha Kanunu çıkarılması(1930) 4-Veremle Mücadele Cemiyetinin kurulması 5-Senatoryum ve Dispanserlerin kurulması

TARIM ALANINDA İNKILAPLAR 1-Aşar Vergisinin kaldırılması (1925)

2-Tarım Kredi Kooperatiflerinin kurulması(1925) 3-Atatürk Orman Çiftliğinin kurulması(1925) 4-Yüksek Ziraat Enstitüsünün kurulması 5-Ziraat Okullarının açılması

6-Toprak Reformu (1929)

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR 1-Tevhid-i Tedrisat Kanunu (1924)

2-Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun (1926) 3-Harf İnkılabı-Latin Alfabesinin Kabulü (1928) 4-Güzel Sanatlar Akademisinin Açılması (1928) 5-Millet Mekteplerinin Açılması (1929)

6-Türk Tarih Kurumunun Kurulması (1931) 7-Türk Dil Kurumunun Kurulması (1932) 8-Halk Evlerinin Açılması (1932)

9-Üniversite Reformu (1933)

10-İstanbul Üniversitesinin Açılması (1933)

11-Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesinin Açılması (1936) 12-Devlet Konservatuarının Kurulması (1936)

13-Resim ve Heykel Müzesinin Açılması 1937

EKONOMİ ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR 1-İzmir İktisat Kongresi (1923)

Referanslar

Benzer Belgeler

C) Toros tünelleri İtilaf Devletleri tarafından işgal edile- D) Çanakkale ve İstanbul Boğazı açılacak cek.. ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL

O günlerde kurmay yüzbaşı olan Mustafa Kemal, Selânik’te bulunan 3..

• Öğrenim hayatını 1905 yılında kurmay yüzbaşı rütbesiyle tamamlayan Mustafa Kemal, stajını merkezi Şam’da bulunan 5.. Ordu Kurmay Heyetine

Anlaşmanın yapıldığı iddia edilen dönemde Mustafa Kemal Paşa’nın Suriye ve Irak’la ilgili olarak Emir Faysal’ın takip ettiği siyasete karşı aldığı tutum

Bütün Osmanlı vatandaşlarını ırk, din ve dil ayrımı yapmadan eşit kabul eden fikir.. Avrupalıların aklın ve bilimin rehberliğinde hızla gelişmeye başladığı

Diğer

Ölüm Tarihi: On Kasım Bin Dokuz Yüz Otuz Sekiz (1938) Öldüğü Yer: Dolmabahçe Sarayı.. Anıt

50 Taarruza Ertuğrul Grubu Komutanı olarak katılan Kâzım (Özalp) Paşa da bunu doğrulamakta, Çerkez Ethem ve kardeşlerinin Yunanlılara saldırmak istediğini, ancak