• Sonuç bulunamadı

Z e l z e le k a r ş ı s ı n da y a pı Y. M i m ar B e h ç et Ü n s al

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Z e l z e le k a r ş ı s ı n da y a pı Y. M i m ar B e h ç et Ü n s al"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Z e l z e l e k a r ş ı s ı n d a y a p ı

Y. M i m a r B e h ç e t Ü n s a l

Erziııcanda harap olan otel binası

Büyük zelzele jelâketi ile başlayan inşa davamız üzerinde çalışmak üzere Y. T. Mimarları Umumî Kongresinde arka-daşımız Behçet Ünsal bir takrir vererek teknik bir komisyo-nun kurulmasını işlemişti. Bu komisyokomisyo-nun ilk mesaisi

cüm-lesinden olmak üzere halkı tenvir maksadile Ankara

rad-yosunda Behçet Ünsal üç konuşma yapmıştır. BIL konuşma-ların yazılı birer suretlerini Arkadaşımız mecmuamıza ver-miştir.

I ci konuşma

Muhterem dinleyiciler; 15/1/910 da yapılmıştır. Son aylar içinde memleketimizde birbiri ardından muh-telif zelzeleler olmuştur. Bunlardan Dikilide ve en son ola-rak da Erzincandaki büyük felâketin dehşet verici tahribatı karşısında bina inşaatı hakkında zihinlerde şöyle bir sürü sualler ve tereddütler doğmuş bulunmaktadır:

Zelzeleye karşı gelecek, önleyecek veya hafifletecek in-şaat şekilleri ne olmalıdır. Zelzele her yapiyı muhakkak tah-rip eder mi? Yıkar mı? Kerpiç mi daha iyidir, ahşap mı, yok-sa betonarme mi? Fakat betonarme binalarda tuzla buz ola-cak derecede yıkıldıktan sonra b u tarzı inşayı memleketi-mizde tatbike devam edecek miyiz, yoksa kendimize yeni bir inşa şekli mi aramalıyız?...

İşte buna benzer daha bir takım zihin bulandırıcı dü-şünceler Ben daha ziyade bu cihetleri aydınlatmağa ça-lışacağım ve söyliyeceklerime Dikili ve Erzincan zelzelele-rinden canlı misaller ve şahitler ilâve edeceğim.

Her şeyden evvel şunu tebarüz ettirmeliyim ki; zelzele-nin her hangi cins ve şekil yapı üzerindeki, fakat fennî usul-lere riayet olunarak kurulan yapılar üzerindeki tahribatı tasavvur edildiği kadar feci, mahvedici, harabedici değildir. Zelzeleye karşı bina hesaplarında muvazenet ve mukavemet

(satik) hesaplarda nazarı itibara alman emniyet emsalleri vardır. Birçok yerlerde daha ekonomik olmak için bundan sarfınazar edilse bile tekniğine uygun şekilde inşa edilen ya-pılar bile zelzele karşısında mukavemet ve muvazenelerini muhafaza edebilmişler veya çok az hasar görmüşlerdir. Yapıda kullanılan materyelin yani malzemenin ehemmiyeti kabili inkâr olmamakla beraber tecrübe bize göstermiştir ki tahri-bata daha ziyade âmil olan bilgisizlik, tekniksizlik, işçilik, tatbik ve kontrol hataları olmuştur.

Bir de bizim yapı inşaatında en çok çekindiğimiz şey top-raktır. İnşaatçılar hiç bir zaman toprakla duvar örmezler. Kumları topraktan temizlemek için bir çok keı-reler yıkattı-rıldığmı biliyorsunuz.

İptidaî inşa sistemi, bilgisizlik bir de toprak harç, toprak duvar toprak dam...

Büyük felâketin korkunç tahribatı karşısında Millî Şef hastalığın en isabetli teşhisini koymuştur.

Toprak dam alt'nda medeniyet olamaz.

Zayiatı mucip olan halleri dört maddede sıralamak k a -bildir.

1 — İnşaat tarzı; kusur ve noksanlar ve ibtidaî usul ve malzeme ile duvar, çatı ve dam inşası,

2 — Temelin oturacağı zeminin cinsi ve temel tarzı, 3 — Şehrin kurulduğu arazinin jeolojik vaziyeti 4 — Şehircilik taleplerinin noksanlığı, bina aralıkları ve

bina irtifalarmın tayini. Birincisini ele alalım :

(2)

taşlarla bağlantı temin etmek kabii olmadığı gibi inşa şekli de her ev sahibinin kendi eline ve kafasına göre olduğun-dan en ufak sarsıntılarda derhal çöktüğü görülmüştür.

Bazan köşeli taslar kullanılan evlerde bulunmuştur. Fa-kat bunların yekdiğerile itihadı yine çamurla yapıldığından mukavemeti haiz değildir. Fakat birincisine nazaran bunun biraz daha dayanıklı olduğu müşahede edilmiştir.

Yontu taşdaıı fakat yine çamurlu harçla yapılmış bi-nalarda mukavemeti haiz değildirler.

Bunların çatı örtüsü ekser toprak düz. damdır. Duvarlar çıktıktan sonra üzerlerine ne boyda bulunursa o boyda mer-tekler sıralanır ve üzerine kamış örgüler yayılarak bunun üzerine samanlı filân toprak kalın bir tabaka halinde vaz-zolunur ve sonra da üzerinde ağır üstüvanevî bir taşla (loğ) gezdirilir loğlanır. Her yağmur yağışında ve karlar atıldıktan sonra loğ çekilir. Bu şekilde duvarlarda bile bağlantı ol-madığı gibi bu damla duvarların irtibatı da yoktur. Hatta dam duvarlar üzerine şöyle böyle oturur istinat eder. Tabiî bacalarda bu şekilde uydurulmuş ve damın üzerinden dışa-rıya çıkartılıvermiştır. Bu gibi binalar her yerde yıkıldığı görülmüştür.

Bir de çamurlu kerpiç yapı vardır. Bu tip yapılar bun-dan evvelkilerine göre daha tehlikelidir. Kırşehir, Dikili ve Bergamada ekseriyeti bu tip yapılar teşkil etmektedir. Bu çamur harçlı taş yapıdan daha iyidir. Fakat hatılsız kerpiç dayanıklığını kaybetmektedir. Ahşap iskeletli inşaat, taş ker-piç veya tuğla dolgularla arası doldurulmak üzere oldukça mukavemet gösterir. Bu tarz binalardan harap olanlar veya hasara uğrayanlar ekserisinde iyi bağlantı dikme, yanlama katraniler mevcut olmayanlardır.

Kireç harçlı tuğla veya taş yapının gerek memleketimiz-de gerek bütün dünyada oldukça mukavemet ibraz ettik-leri müşahede edilmiştir.

Türkiyemizde tekmil zelzele mmtakalarmda kireç ve kum mevcuttur. Taşta mebzuldur. Binaenaleyh kireç harçlı kârgir inşaat yapmak her tarafta mümkündür.

Zelzeleye karşı iyi mukavemet gösteren yapılar ahşap yapılardır. Mukavim olmıyan hasara uğrayanların ekserisin-de teknik hatalar, inşaat bozuklukları vardır. Bağlantılar, dikmeler, yanlamalar katranileri eksik olan ve çatı ile iyi ir-tibatı bulunmıyavı binalarda hasar eserleri görülmüştür. Biz-de Biz-deniz çevrelerinBiz-de ahşap oldukça mebzuldur. Buralarda ahşap inşaat usulüne fennine göre yapılıyorsa zelzeleye kar-şı mukavemet gösterebiliyorlar. Bundan dolayıdır ki bazı yerlerde bilhassa İstnnbulda vaktile daima ahşap binalar ya-pılıyormuş. 1891 do Istanbulda oldukça mühim bir zelzele olmuş fakat çarşı içindeki bazı yıkılan dükkânlarla bazı ev-lerde hasardan ibaret kalmıştır. Fakat bunları yangına karşı korumak için aralıklı inşa etmek bahçeler içinde kurmak ve sokaklardan uzak yapmak lâzımdır. Istanbulun yapıları bu tarzda olmadığından ekser koridor kadar dar sokaklar kar-şıdan karşıya sigara yakacak kadar birbirine sokulmuş ev-ler ve bitişik binalar büyük yangınlar yüzünden tamamiyle mahvolmuşlardır.

Japonyada da ahşap inşaat pek mebzuldur. Fakat bunlar zelzeleye karşı emniyetli yapılmadığı için ağır çatılariyle birlikte ekseriya ziya ve telefatı mucip olmuştur. Bu telefat-tan daha ehemmiyetlisi, yangın zuhuruna sebeb olması bil-hassa zelzele esnasında bir de yangın çıkmasıdır.

1/9/1923 te Tokyo ve Yogohamadaki büyük zelzelede, zel-zeleden dolayı telefat yirmi bin olduğu halde yangın neti-cesi yüz seksen bin kişi telef olduğu kaydedilmiştir.

En iyi inşa tarzı betonarme olduğu tecrübe ile

görülmüş-tür. Bizdeki betonarme binalara bir şey olmadığı gibi Japon-yada da betonarme binaların zelzeleye karşı en iyi mukave-meti gösterdiği görülmüştür.

Yukarıda sıraladığım 4 maddeden en mühimmi bu bi-rincisi olduğundan şimdiye kadar söylediklerime Erzincan-dan canlı misaller vereceğim. Bu misalleri mahallinde tet-kikler yapmak üzere Nafia Vekâletine Erzincan zelzele mın-takasma gönderilen kıymetli arkadaşım Yüksek Mühendis Fikri Altayın anlattıklarına istinaden zikrediyorum.

Erziııcanm yapı çeşitleri şu manzarayı arzeylemektedir. Ekseriyeti tek kat ve kerpiç binalar teşkil etmekte idi. Mü-tebaki binalar alışa» iskelet olup kerpiç dolgulu ve bir kı-sım da mahdut kârgir bina ile Devlete ait bazı betonarme binalardan ibarettir.

Misalleri şehri/ı ehemmiyetli binalarından hususiyet arz edenler arasından vermekteyim ki bunların zelzelenin tahri-batı hakkında bir fikir edinmeyi temin kılacağını sanıyorum.

Tek katlı kerpiç binalar : Kamilen üstleri toprakla ör-tülü duvarlarda hiç hatıl yok işçilik de tena vaziyettedir. Bu cins binaların hemen hepsi yıkılmıştır. İnsan zayiatının kıs-mı âzami buralarda vâki olduğu görülmüştür.

Çift katlı ahşap iskeletli kerpiç dolgulu evlerin çatı üze-ri kiremit veya çinko örtülüdür. Bağlantısız olan çatı ve dı-varlar kısmen veya tamamen çökmüştür. Buralarda telefat o kadar fazla olmamıştır. Çöken tavan çatı ile dıvarlar arasın-da kalan bazı boşluklar ve delikler bir çok kimselerin kur-tulmasına sebeb olmuştur. Böyle bir evde geç yatmasını âdet edinen bir aile çay kaynattıkları esnada zelzele başlamış ve yerlerinden kalkan karı koca kilitli olduğunu unuttukları ka-pıya koşmuşlardır. Anahtarı unuttukları oturdukları yerin çökmesi üzerine kapalı kapıyı açmak imkânını da kaybet-tikleri bir sırada yan dıvarda açılan bir delikten kaçarak canlarını kurtarmışlardır.

Ordu Müfettişliği binası iki buçuk kat irtifamdadır. Bod-rum kat taştır. Bu katın yarısı toprak haricinde binanın soklunu teşkil etmektedir. Diğer katlar cephelerde kesme taştandır. Birinci ve ikinci katlar ahşap iskelettendir. Çatı kiremitle örtülüdür. Çatı ve duvarlar yekdiğerine esaslı şekil-de bağlantıları olmadığından ve oda ebatlarının açıklıklarının büyük bulunması bina irtifamm da fazlalığı binanın yıkıl-masına âmil olmuştur. Taş olan bodrum katının haricî ak-samında yalnız hasar vardır.

İstanbul oteli k-îmilen harap olmuştur. Bina ahşap iske-let ve arası kerpiç doldurularak iki kat üzerine yapılmıştır. Çatı üzeri çinko kaplı, bu binada irtifa fazla, derinlik az, ikinci katın çıkıntılı olması çatı ve dıvarm bağlantısız ol-ması yüzünden otel harap olmuştur.

Yıldız oteli maili inhidam vaziyettedir. İki katlı bu bina da pencere ve kapı boşlukları ziyadeliğinden sarsılmıştır. Ahşap bölmeler her ne kadar zaif bağlantılı ise de çatı ör-tüsünün çinkodan ve dıvarlarmın hafif malzemeden olması binayı harabiyetteıı kurtarmıştır.

Çarşı içindeki dükkânlarda fazla hasar yoktur. İrtifala-rmın tek kat oluşu ahşap iskeletli hafif dıvarları ve çinko örtülü hafif çatısı sebep olarak gösterebiliyoruz.

(3)

Kârgir binalar arasında harap olanlar fena malzeme ve fena işçiliğin kurbanı olmuşlardır. Hükümet konağı yıkılmış vaziyettedir, iki kat ve oldukça büyük bir binadır. Alt kat kârgirdir. Üst kat kerpiç dolgudur. Çatı ve üst kat dıvarları-nm bağlantısız oluşu zemin kat taş dıvarlarda harcın fe-nalığı bilhassa kumun temiz olmayışı, dıvar taşlarında bağ-lantısızlık yüzünden bina yıkılmıştır.

Kesme taşdan muntazamca yapılmış olan antresi sağlam durmaktadır.

Çadırcı hamamı. İzzet paşa camimin hemen yanındadır. İzzet paşa camii evvelce çatısının yıkılması dolayısile di-yarları serbest kaldığından ve demir hatıllarla köşeleri bağ-lanacak şekilde vazedilmemiş olduğundan kuvvetli hasara uğramıştır.

Halbuki küçük kubeli Çadırcı hamamı sağlamdır. Hiç hasar görmemiştir. Dıvarları kalbin, işçilik ve malzemesi iyi olan diğer Bey hamamı da hasardan tamamile masun kal-mıştır.

Kerpiç ve kârgir askerî binalardan piyade kışlalarında hasar ârazı görülmemiştir. Bir buçuk kat olan kerpiç bina-ların duvarbina-larında hatıllar ve bağlantıbina-ların muntazam oluşu çatıları işçilik ve bağlantı itibarile çok iyi bulunması sebep olarak gösterilebilir. Binaların temelleri kireç harçla yapıl-mış adi kârgirdir. Subasman kısımlarının mürtefi olduğu mahallerde binada bazı çatlaklıklar görülmüş ise de irtifaı az olan mahalerde hiç bir şey olmamıştır. Ancak bağlantısız ve müstakü halde bulunan bölme duvarları muhtelif yerlerin-den çatlamış ve bazıları çökmüştür.

Harbiye kışlası, bu yanık kışlanın vaziyeti enteresandır. Kaim duvarları bazı yerlerinde iki bazı kısımlarda üç katlı olan bu binanın üstü çatı ile kapatılmış olan kısımlarında hiç bir araz yoktur. Fakat üstüne çatı kapatılmayıp duvarları serbest ve açıkta kalan duvarların da kabili ıslah şeküde ha-sarlar görülmüştür. Çatı bağlantısının ne kadar faydalı ol-duğu bu misalle mukayeseli bir surette görülmüş bulun-maktadır.

Karavana köşkü; Ordu Müfettişliği ikametgâhı sağlam-dır. Ahşap iskeletli bu kerpiç binanın hatıllarının ve bağ-lantılarının iyiliği i] e çatısının muntazam oluşu binayı ha-sardan kurtarmıştır. Fakat yanı başında hatılsız ve bağlan-tısız ve üstü toprak örtülü ktioük ebattaki mutbah tamami-le yıkılmıştır.

Devlet Demiryollarının binaları ekseriyetle hasardan ma-sun kalmıştır. İnşaları fennî şekilde yapılan bu binalardan yalnız hareket müfettişliği binası pencerelerinin çokluğu ve aralarındaki ayakların bu yüzden zayıflaması dolayısile bir kısım hasara uğramış vaziyettedir.

istasyon binası sağlamdır. Üstü kiremit çatılı iki katlı olan bu bina kısmen betonarmedir. Temel kumlu ve killi nebatî toprak üzerine sömel kontinö olarak örtülmüştür. Zemine kadar yükselen duvarları çimento harçlıdır. Diğer kârgir aksamda çimento harcile örülmüştür. Tavan ve dö-şemeler betonarmedir. Bundan mada pencereler alt ve üst-lerinden betonarme mütemadî hatıllarla bağlanmıştır. Çatı üzerindeki baca aksamı bağlantısı olmadığından yıkılmış-tır. Bazı kısımlardaki sıva çatlaklıklarından mâda binada kayda değer bir âraz görülmemiştir.

Felâketzedelerden bir kısmının bu binada muvakkaten barındırılması oradnküere sağlam yapı hakkında itimat ve-rici fikirler uyandırmıştır.

Halkevi binası : Muhtelif yerlerinden çatlamış sahnesi

ve saat kışlası yıkılmıştır. Bu bina iki kattır. Tavan ve dö-şemeler betonarmedir. Pençere lentolarınjn mütemadî

olma-yışı kârgir duvarlarda çatlaklar yapmıştır. Hele bu hatılla-rın sahne kısmında kesilmesi yüzünden sahnenin bir kısmı yıkılmıştır. Bu binanın üzeri düz dam taraça şeklindedir. Saat kulesi bu iaraça üzerine iğreti bir şekilde bağlantısız oturtulduğundan olduğu gibi yıkılmıştır.

Çarşı içindeki betonarme iskeletli tek kat üzerine inşa edilmiş dükkânlarda hiç bir âraz müşahede edilmemiştir.

Su deposunun vaziyeti de enteresandır. Depo iskeleti be-tonarmedir. Taş dolgu duvarla örülmüştür. İrtifaı 12 met-redir. Yapı hasara uğramamıştır. Ancak duvarların betonar-me iskeleti taşan çıkıntılı kısımları yıkılmış ve dahilinde bazı sıvalar dökülmüştür. Deponun hesabatmda zelzeleye karşı emniyet emsali kullanılmadığı halde yalnız rüzgâra karşı hesaplanmış bulunması bile onu kullanabilecek bir va-ziyette muhafaza etmiştir.

Bu karakteristik müşahadelerin ve misallerin yukarıda bahsettiğimiz inşa tarzlarına ait ınütalealarımızı nasıl teyit ettiği meydandadır.

Bunlardan bir netice almak ve zelzeleye karşı inşa ted-birlerini tesbit dernek ve bu mmtakalarda yapacağımız bi-naların tip ve karakterleri hakkında gelecek konuşmamızda bahsedeceğimizi bildirerek bugünkü konuşmama nihayet ve-riyorum.

II nci Konuşma

Muhterem dinleyiciler; 5/H/910 da yapılmıştır. Geçen konuşmamızda zelzele mıntakalarındaki yapıları-mızın inşa malzemesi ve inşa şekillerini kısa bir tasniften ge-çirdikten sonra bilhassa Erzincandaki vakıaları ve bunlara ait müşahadelerimizi zikretmiştik. Zelzele karşısında yapı ka-rakterlerini ve inşaî hususiyetleri başka zelzele memleket-lerinden meselâ Amerika, İtalya veya Japonyadan almak bi-zim endüstriyel durumumuzun ve yaşama şeklimizin nihayet elimizdeki imkân ve şeraitin başkalığı yüzünden bu tarz ve şekilleri aynen iktibas eylemek mümkün ve faideli olamı-yacağını tahmin güç değildir.

İşte bunun içindir ki kendünize göre sureti haller bul-mak, bunu da memleketimizdeki vakalar üzerindeki müşa-hedelerimizden çıkarmak mevkiindeyiz. Bundan dolayı ko-nuşmamızda inşaatın bu hususiyetlerini birdenbire ortaya at-madan evvel hüküm ve kararlarımızda isabetli olabilmek için Erzincandan muhtelif karakterdeki yapılar üzerindeki zelzelenin tesir, hasar ve tahribatın: müşahede ile işe baş-lamıştık.

(4)

gözden geçirmek ve hatırlamak biraz sonra tesbitine uğra-şacağımız zelzele/e karşı yapı inşası sistemini kolaylıkla an-lamağa yardım edecektir.

Dikili zelzelesinin karakteristik hâdiselerini veriyorum. Dikili kasabasında, ovacık köyü yakininde Saz Çiftlik binaları dolma arazi üzerine kurulmuştur. Bu binalardan ka-mış örgü olanlar hasara uğramadıkları halde kiremit çatılı duvarları tarla taşlarından ve çamurla yapılmış bina kâmilen harap olmuştur.

Kabakum köyü de bu tarzdaki evlerile tamamile harap olmuştur.

Aşağı Kırıklar köyünde taşdan yapılan kireç harçlı ve köşeli taş binalarda ancak çatlaklıklar vardır. Mescit mina-resi sağlamdır.

Dikili kasabasında altıyüz evden dörtyüzü oturulmıyacak derecede harap olmuştur.

Hükümet konağı temel ve harici duvarların kireç harçlı köşeli taş duvardır. Döşeme ve tavanlar betonarmedir. Pen-cere altı ve üstü betondan lentolarla kuşatılmıştır. Bina sağ-lamdır.

Hususî muhasebe binası kâmilen harap olmuştur. Bina tuğladır. Fakat duvarlarda hiç hatıl görülmemiştir. Harap olmayan evler iki katlı kârgir binalardır. Çatıları iyi ve diğer inşaatı da kusursuzdur. Duvarların karşılıklı demir gergileri nazarı dikkati caliptir.

Belediye binası zemin katı köşeli taşlardan iyi yapılmış üst katı bağdadî abşap bina sarsıntıdan müteessir olmamış-tır.

Eski hükümet konağı iyi bir tarzda, tuğla inşaattır. Demir gergileri vardır. Binaya bir şey olmamıştır. Bağdadî evlerde sağlam kalmıştır. Duvarları çamur ve toplama taşdan yapı-lan cami harap olmuştur. Kesme taşdan yapılmış minareye bir şey olmamıştır.

Kayalık arazi üzerinde bulunan duvarları kireç harçlı köşeli taşlardan yapılmış evlerden iki katlı olanlar hasar gör-müşlerdir. Tek katlı olanların duvarları çatlamış çamur ve toplama taşından yapılanlar yıkılmıştırlar.

Amasyadaki evier umumiyetle sarsıntıdan ancak mütees-sir olmuşlardır. Bu vilâyet dahilinde bulunan eski eserler öl-dükçe hasara uğramışlardır. Bir kaç enteresan misal veri-yorum.

Sultan Bayazıt camii Amasyanm en eski camilerinden bi-risidir. Cami klâsik mimarlık ve şehircilik usullerimize na-zaran etrafında medresesi, imarethanesi, muvakkathanesi ile bir ansambl yani bir kül halindedir. İki minaresinden birinin külâhı uçmuş diğer minarenin şerefeden yukarı kısmı sa-katlanmıştır. Son cemaat mahalli kâmilen yıkılmıştır. Dahi-linde kubbeyi tutan kemerlerde çatlaklıklar vardır. Kemer şeklinde kapatılmış olan açıklıklarda bir kısım kemerlerin istinatsız olarak muallakta ve sükünette kalmış olmaları na-zarı dikkati caliptir.

Mehmed Paşa camii; duvarlarda çatlaklıklar vardır. Ge-niş ve yüksek olan kubbede de ehemmiyetli çatlaklıklar var-dır. Minarelerde gövde kısmında çatlaklık görülmüş fakat şerefeden yukarısı yıkılmıştır. Son cemaat yerinin bir kısmı yıkılmıştır.

Süleyman ağa camii; son cemaat mahallinde hasar yok-tur. Sarsıntıdan az müteessir olmuşyok-tur. Kemer ve sütun baş-lıklarında çatlaklıklar vardır.

Bülbül hatun camii; hareketi arzdan çok az müteessir olmuştur.

Beyazıt Paşa Camii; Zelzeleden yalnız minaresi müteessir

olmuştur. Son cemaat mahalline bir şey olmamıştır. Son ce-maat mahalli sütunlu revak şeklinde olmayıp pilyeli idi ve duvara rabıt kuvvetli idi. Kubbe kurşunları çok harap va-ziyettedir. Kaplama taşlar bozuk ve çürük bir vava-ziyettedir.

Selçuk Mesut iürbesi; Bimarhane, Torumtay türbesi halk dilinde Kılmç Aralan türbesi üstleri toprak olduğundan faz-la su çekmektedir.

Bu müşahadeleı-le anlaşılmaktadır ki eski eserlerin yapı sağlamlığı tekniği ve iyi malzeme kullanılması dolayısile zel-zeleden ancak az müteessir olmaktadırlar.

Bir kaç camide mühim olarak telâkki edilecek hasar ise ancak uzun seneler Osmanlı idaresinin ihmâl ve bakımsız bir halde bu eserleri terk eylemesinden ileri geldiği muhak-kaktır. Konyada A'aâttin köşkü denilen Kılınç Arslan sarayı bakiyesinin zelzeleden değil fakat bakımsızlık ve ihmalkâr-lık yüzünden yıkılmış olduğu da hatırlanırsa zelzelenin bu eserler üzerindeki tahribatı nasıl kolaylıkla icra edeceğini kestirmek kabil olur.

Amasyadaki camilerde ekseriya son cemaat mahallerinin hasara uğradığı görülmüştür. Bu da son cemaat mahallinin inşa şekli ve asıl binanın dıvarma rabtı; biçiminin zayıflığına hamledilmelidir. Pilyeli arkatlı son cemaat mahalleri sarsın-tıdan müteessir olmamışlardır. Bundan böyle Evkaf Umum Müdürlüğü Cümhuriyet Hükümetinin şükrana lâyik bir şe-kilde isabetle ve ısrarla üzerinde durduğu ve taleb eylediği •eski eserlerin muhafaza, bakım ve imar hususunda semereli

mesailerine hız vermelerini muhakkak addediyoruz. Tokattaki hâdiseler bilhassa alâkayı mucip şekildedir. Tokadın kârgir belediye binası, hastahanesi, ahşap hükü-met konağı, Atatürk heykeli zelzeleden müteessir olmamış-lardır. Buna mukabil tayyare sineması ve Halkevi binası kısmen betonarme olduğu halde tamamile harap olmuşlardır. Erzincanda kısmî betonarme istasyon binası sağlam durmak-ta betonarme çarşı dükkânları sağlam durmakdurmak-ta, Erbaada betonarme dükkânlar sağlam durmakta, Ordudaki betonarme binalar sağlam durmakta ve nihayet bütün diğer yerlerda ve dünyada Japonya. İtalya, Yunanistan gibi zelzele mem-leketlerinde betonarme binalar zelzeleye karşı emniyetli ol-dukları halde Tokattaki bu hâdiseyi nasıl izah etmeli? Buna betonun zulmu diyenler var? Acaba öyle midir?..

Bu hususta o inanın inşa şekli, bir Macar mühendis ta-rafından yapılan betonarme hesap ve tatbikat resimleri ile, inşaatın tatbik ve kontrolü hakkında bilhassa enkaz arasın-da beton ve demirin birbirinden tamamile ayrılmış bulun-maları gibi bir ıakjm rivayetler duyulmuştur. Bunlarla be-tonun ziilmünü veya filânın kusur ve kabahatini ortaya at-makta acele etmek tahkikat sonunda hâdisenin vukuuna ait asıl sebebin meydana çıkmasından evvel mevcut rivayetlere göre bir hüküm çıkarmak doğru olmasa gerektir.

Ordudaki zelzele hâdiseleri de enteresandır.

Dolma arazi üzerinde bulunan şehrin çarşı kısmı tama-mile hasara uğradığı ve harap olduğu halde Boztepe denilen ikametgâh mahallesi ki yamaçta ve nisbeten kayalık üzerine kurulmuş bulunmakta idi ki sarsıntıdan hiç müteessir olma-mıştır.

Bu yüzden zelzelenin gece olması ve herkesin iş ve çar-şı mahallesinden çekilerek evlerinde uykuda bulunmaları in-san zayiatının önlemiş bulunmaktadır.

(5)

gelmenin kabil olamıyacağını ancak emniyetli bulunabile-ceğimizi ve zayiat ve hasarın asgariye indirilebilmesi mev-zuubahis olduğuou ilmî ve fennî bir hakikat olarak hatırla-mak lâzımdır.

Binayı teşkil eden aksamın irtibatlarında muvazenet he-saplarında zelzeleden mütevellit harici kuvvetlerin tesiratına karşı aksamın ayrı ayrı mukavemet ve müvazenetlerini tayin etmek ilk iş ve çaredir. Binanın yekpare bir blok olaıak müştereken çalışması aksamın yekdiğerinden ayrılmıyarak, parçalanmıyarak müttehiden çalışmaları lâzımdır. Japonla-rın kendi tâbirlerince (kibrit kutusu sistemi) yani bina narsa bir kibrit kutusunun oynaması gibi bütün heyetile oy-naması ve parçalanması... Zaten umumiyetle inşaatlarda böyle bir takım oynamalar ve çalışmalara müsait şekiller mevcuttur. Demek oluyor ki ilk çare

Binanın monolit yani yekpare ve endeformabil yani da-ğılmaz ve parçalanmaz şekilde inşası lâzımdır.

Eldeki muhtelif vasıtalarla malzeme gibi işçi ve usta gibi malî imkânlar nisbetinde tatbik edilecek inşaat şekillerinde bu noktaya çok ehemmiyet vermek lâzımdır.

Bir defa toplama taşından ve çamurdan, köşeli taş fakat yine çamurdan dıvarlar gördük ki derhal çökmektedir Çamur-dan dam derhal çökmektedir. Bilhassa bu bina örtüleri çok mühimdir. Çatı bir kere meskenetlerine usulü veçhile iyice oturduktan mâda meskenetlere iyice irtibatını temin etmek lâ-zım gelmektedir. Ekseriya binaların evvelâ çatı ve bacalarının çökmesi bu seberjle; hem de setir malzemesi olarak ağır mal-zeme kullanmaktan ileri gelmektedir. Çatı örtüsü olarak iklime göre eternit arduvaz, rubeı-oit, saç, çinko, ot gibi ha-fif çatı örtüsü malzemesi kullanılmalıdır. Örtü sıkleti kire-mit gibi fazla ve duvar mukavemeti az olan mahallerde çatı kirişlerinin duvarların bir kısmına istinat eder şekilde bı-rakmamalıdır. Çünkü bu takdirde ilk defa çatı binanın da-hiline çökerek diğer aksamı da tahrip etmektedir. Bu ki-rişleri binadan dışarıya çıkarmak bizim eski yapılarımızdaki gibi dıvardan taşırmak çok faidelidir. Türk mimari tarzın daki saçak sistemi, yine bu tarzda olduğu gibi saçağı ve çatı merteklerini cephe duvarlarına bağlıyacak furuş, mutul ve-ya deştekçeler vazzedilmelidir.

Kırşehir ve Dikilide tekmil ölüm böylece yapıîmıyan fe-na tavanların kâl'i mesnedi ve irtibatı haiz olmamasından ileri gelmiştir. Yan duvarların çöküntüsü daha az telefat vermiştir.

Bir de bacaların ilk önce uçtukları görülmüştür. Bil-hassa zelzele mihrakında ilk defa bacalar havaya fırlamak-tadır. Ve bunların jük.ü çatının çökmesine de sebep olmak-tadır.

Bacanın da künk, ağlomere çimento, saç gibi hafif mal-zemeden yapılması şayan tavsiyedir. Bunların çatı kiriş-lerine iyice bağlanmış olması bilhassa yangın yapmaması için sıvalı olması ve çatıdan az çıkıntı yapacak şekilde ter-tibine dikkat edilmelidir. Yahutta ingiliz sistemi harici şö-mine yapılmalıdır ki bu takdirde bacanın yıkılması bina haricinde kalacak ve çatı üzerine çöküp çatının da harabi-yetine mahal vermiyecektir. Evlerin irtifaı nisbetinde hasar artmaktadır. Tek katlı binaların daha az tahribat gördüğü anlaşılmıştır. Azamî iki kat yapmalı fakat betonarme devlet yapıları daha yüksekte olabilirler. Kerpiçi terketmek lâzım-dır. Bu birdenbire kabil olamıyacaksa hiç olmazsa kerpiç in-şaatta muhakkak hatıl kullanmak lâzımdır. Bilhassa köşeler çok iyi bağlantılı olmalıdır. Kerpici ahşapla beraber birlikte kullanmak daha iyidir. Yani direkler çatkılar hatıllar esas is-kelet ahşap ve arası kerpiç dolgu, hımış tarzı dediğimiz

Ankaranm eski evleri gibi... çamur harç katiyen kullanıl-mamalıdır. Tabiî ahşap inşaat kabil olduğu kadar tercih e-dilmeli... Fakat çivilerle değil blonlarla irtibatları yapılmalı bilhassa bağlantılarına ehemmiyet vermeli taban ve çatıya ir-tibatta köşebentler lama demirleri kullanılmalı... yangına karşı tedbirli olmalı... elektrik olmayan yerlerde lâmbaların devrilmesi, zelzele esnasında bir taraftan da yangına sebe-biyet vermiştir. Lâmbaların bazı eski fenerler şeklinde mah-faza içinde kullanmağı tavsiye etmelidir. Ahşap yapılar bir-birinden mesafeli olmalı, ahşap iskelet, kamış örgü veya bağ-dadî sıvalı olmalı, haricinde tahta kaplama yerine balçık sıva, harçlı sıva istimal edilmelidir.

Japonyada ahşa;.) inşaatta yangına mâruz aksamı hususî bir madde ile tıla ettikleri ve ahşap iskelet dışarısını kap-lama şeklinde ateş tuğlasile ördükleri veya balçık çamurile sıvadıkları malûmdur. Bu kaplama şeklinde örülen ince du-var tabakası zelzele esnasında ahşap inşaattan ayrılmış bu-lunsa bile harice doğru yıkılmakta ve harabiyete sebebiyet vermemektedir. Bu tarzı inşaya bizim İzmir ve civarında te-sadüf edilegelmiştir.

Japonyada son zamanlarda betonarme binalar bilhassa publik yani umumî mebaııide karkas betonarme tatbik edil-diği görülmüştür.

Şayanı kabul diğer inşa şekilleri :

Kireç harçlı tuğla taş inşaat, çimento harçlı kârgir in-şaat, taş fakat kesme taş inşaat ve şenaj... Demir bağlarla gergilerle köşelerden çıkacak şekilde ve bir kama ile bağ-lanmış tarzda taş inşaat; bilhassa köşeleri ehemmiyetlidir.

Demir inşaat ve hepsinin üstünde betonarme inşaat... Betonarme yapılması mümkün olan, parası müsait bulu-nan her yerde betonarme tatbik edilmeli... Karkası şeklin-deki tarzı bilhassa şayanı tavsiyedir. Devlet yapılarını, hü-kümet konaklarını, hususî muhasebe binalarım kabil olduk-ça betonarmeden yapmalıdır. En bağlantılı, en mukavim bina betonarmedir .Diğer tarzı inşalarda bilhassa bağlantılara dik-kat edilmelidir. Bağlantısız bina temelsiz bina demektir. Be-tonarme inşaat memleketimizde iki şekilde tatbik edilmekte-dir. Birisi yalnız döşeme ve tavanlar, kiriş ve lentolar; be-tonarme ki bu takdirde bina sikletini dıvaralr yüklenmek-tedir. Diğeri de karkas betonarme dediğimiz binanın iske-letini yani bütün sıkletleri hâmil bulunan direk kiriş döşeme ve tavandan mürekkep bir tarzda kâmilen betonarme... bi-ri cinsinde her ne kadar döşeme ve lentolar binayı bağlamış bulunsa bile esas duvarlardan bir kısmının bilhassa taşıyıcı dahilî bölmelerin harabiyeti bütün binanın hasarını veya harabını mucip olacağından zelzeleye karşı pek tavsiye edil-mez. Yapıldığı takdirde; inşa şeklinde dahilî bölmelerin ta-şıyıcı dıvar olmıyarak tertip edilmesi derpiş edilmelidir. Diğer tarzda işe dıvarların ehemmiyeti yoktur. Her hangi bir dıvarın yıkılması binanın tahribine âmil olamaz, ve iskelet yani karkas aksam ise yekdiğerine tamamile bağlı yekpare bir haidedir. Bu yekpare cismin oynaması hiç bir zaman kaide sathı dahilinde bulunan merkezi sıkleti istinat sathı haricine çıkartarak devrilmesine sayi edemez. Yalnız burada açıklıklar büyük olmamasına dikkat etmeli bilhassa dolgu dıvarlarmın çabuk ayrılmalarına ve dağıl-malarına meydan vermiyecek şekilde diğer tali potolar veya kuşaklarla dolgu duvarım tahkim eylemek çok lüzumlu bir keyfiyettir.

(6)

Ve İnşâat oyunlarından mümkün olduğu kadar kaçınılma-lıdır.

Pencere arasındaki ayakların zayıflığı ne kadar tehli-keli olduğunu evvelce misalleri üzerinde müşahede eylemi-şizdir.

Bir de binanın zemin katını (bilhassa hususî mesken inşaatında ( toprak üzerinde tesis etmeyip biraz yukarıda yapmak hattâ buna seylâp mıntakası olan mahallerde daha ehemmiyet vererek binayı direkler (pilolar) üzerine kaldır-mak faidelidir. Nitekim bu şekil tatbikleri İzmirin ve İstan-bulun deniz kenarı yalılarında bile evvelce tatbik edilmekte bulunduğunu görmüşüzdür.

Bütün bu tavsiyeler yanma umumî şekilde şunu da ilâ-ve etmek lâzımdır. Atalarımız yaptıkları binaların ebedî ol-masını gelecek nesillere intikal edecek şekilde tarzı inşa ve sağlam malzeme kullandıkları gibi bu fennî inşalara fen-nen lâzım ve ihtimam edilecek zamanına da dikkat ederler-di. Bilhassa eski eserlerimizde âbidelerimizde inşa zaman-larının 7-8 seneyi bulmuş olmaları yalnız imkânsızlık ma-kine medeniyetinden mahrum olmalarına atfedemeyiz. Her inşaat elemanın feıınen yapılması lüzumlu bir müddeti bir zamanı vardır. Bilhassa ve meselâ betonarmede kalıp sö-külmesi, dıvarların kurumaları, temelin oturması, kirecin yanması zamanı gibi feneıı tesbit edilen zamanlara günümüzde pek ehemmiyet verilmemekte, bir ...an evvel intifalanmak üzere bu müddetlerden çalınmakta-dır. Böylece 2-3 ay içinde beş katlı bir apartmanın kiraya hazır vaziyete girilmesi bu münasebetle nazarı dikkati üze-rinde toplıyacak bir meseledir. Oda ve sokak kapılarının vaziyeti de mühim olduğu bilhassa Erzincan zelzele mınta-kasmdaki muhtelif müşahedeler tesbit edilmiştir. Bir çok kapıların yastığı sıkıştığı ve zorlamakla bir daha açılamıyacak vaziyete geldiği bu yüzden insanı yeis ve ümitsizlik içinde bırakarak şaşkınlık tevlit eylemesi bilhassa bahse değer.

Bir defa her mahallin kapısını imkân oldukça dışarı}^", açmalıdır. Bu takdirde kapının zorlanması kırılarak itilerel açılması daha kolay olacaktır. Ayrıca kasalar bastığı zaman kapıyı kendi kendine atacak şekilde söverlerin şekline hususî profiller vermeği derpiş eylemelidir.

Fazla teferruaia girmekten sarfınazar ederek tedbir ola-rak şimdiye kadar zikrettiğimiz inşaata ait hususların neşir ve tamimi ve tatbikatı üzerinde biraz durmak faydalı ola-caktır.

Evvelâ millî bir iskân ve inşa kültürü, endüstrisi ve politikası kurulmalıdır.

Köy ve şehri çamur malzemeden çamur harçtan kurtara-cak şekilde tedbirler almalıdır. Kireci, çimentoyu, tuğlayı memleketin köylerine kadar yaymalı ve köylünün kullana-bilmesini temin etmelidir. İnşaat usta ve kalfa mekteplerimizi çoğaltmalı ekser vilâyetleı-imizdeki alaylı usta ve kalfaları tasfiye etmelidir.

Bugünkü zelzele mmtakalarında inşaat ustası kursları açacak tedbirler almalıyız.

Köy eğitmeni köylünün her işte hocası olduğu kadar onun inşaat ustası hocası, köyün inşaat kontrolü vazifesini de ya-pacak şekilde yetiştirmelidir.

Standardize inşaat elemanlarını havi bir köy evi tipleri bulmalıyız. Köy mimarisini kurmalıyız. Köyü (en serie) ola-rak inşa etmeli ve bu inşaatın kontrolünü da temin etmelidir.

Büyük kasaba ve vilâyetlerde hususî inşaat dükkân, mağaza, ev, hamam vesair her türlü eşhasa ait inşaatta mu-hakkak bir mesul fen adamı talep edilmelidir. Vilâyetler-deki mühendis ve mimar kadrolarını çoğaltacak tedbirleri

almalı. Bilhassa belediyelerin fen heyetleri kuvvetli muhtelif fen elemanlarile teçhiz edilmelidir. Belediyelerde inşaat kon-trolü vazifesi zabıiai belediye ile idarî bakımdan değil fa-kat (inşaat polisleri) ile teknik ve malzeme kontrolü teşki-lâtı vücuda getirilerek temin edilmelidir. Büyük yapılarda muhakkak plân, statik hesap, fennî müşavir ve fennî kontrola çok kıymet ve ehemmiyet vermeli, otoritelerin bu gibi me-murlar ve kimseler üzerindeki müdahalelerine meydan ver-memelidir.

Malî sene gibi, tahsisat meselesi gibi muayyen bir za-mana yetiştirilmesi meselesi gibi hallerde fennen lâzım olan inşa zamanları üzerinde kat'iyen müdahale vuku bulmama-lıdır.

Kısaca memleketin köyünden en büyük vilâyetine kadar bir inşa kültürü ve bir inşa kontrolü tesisi lâzımdır.

Muhterem dinleyiciler; gelecek konuşmamızda zelzele karşısında yapı ınevzuumuzun yapının temeli, arazi ve şe-hircilik bakımından tetkikine devam edeceğiz.

III cü konuşma

Muhterem dinleyiciler; 22/11/9 10 da yapılmıştır. Bundan evvelki konuşmalarımızda zelzele mmtakaların-daki mevcut yapı çeşit ve inşa şekillerile zelzelenin bunlar üzerindeki tesirlerine ait muhtelif vilâyetlerden misaller ge-tirmiş ve yapılması lâzımgelen fennî inşa şekillerile zelzeleye karşı diğer inşaî tedbirlere temas ederek bunların tatbika-tına ait bazı fikirler ortaya koymuştum. Bu konuşmamızda zelzele karşısında yapı mevzuumuzun geriye kalan kısım-larından bahsedeceğim.

Şimdi temelin şekil ve tarzını ve temelin oturacağı zemi-nin cinsini ele alıyorum.

(7)

Temelde kullanılacak malzeme ve harca gelince : Binayı kerpiçten yapmak zarureti karşısında bile temeli kat'iyen kerpiç yapmamalıdır, temel inşaatında bu toprak malzemeye ve çamur harca müsaade edilmemelidir. Temelde kullanıla-cak harçlar mutlaka kireç harç veya daha iyisi çimento harç olmalıdır. Taş temellerde sağlam ve iri taşlar kullanılmalı-dır. Küçük ebatta yassı, ırmak, tarla ve toplama taş kat'iyen temellerde kullanılamaz. Taş temel divan örerken dıvarın iki yüzünü muntazam işlemek arasına moloz doldurmak ve boşluklarına da harç dökerek doldurulmasına mesağ yok-tur. Taşın her tarafını harç kaplıyacak şekilde her taş harçla birlikte oturtarak örmeli ve bağlantılı olmasına çok dikkat edilmelidir. Kama kullanılmamağa gayret edilmelidir.

İyi ve temiz bir inşaat için betonarme temeller yapmalıdır. Betonarme temel münferit sömel halinde ise bunların teb-dili mevzi eylememesi için gergi kirişlerile bağlamlması lâ-zımdır. Bu kirişler tazyik ve cerre mukavim şekilde takviye edilmelidir.

Kârgir temellerde temel dıvarlarmm mütehhiden çalı-şabilmesi için dıvar altına kâfi mikdarda demirle teçhiz edilmiş beton sömeller yapmalıdır. Zemin seviyesine kadar sürülecek temel dıvarları bunun üzerine oturtulur. Bu dıvar üzerine binanın esas bünye dıvarlarile bağlantılı ol-ması için bir beton veya arme kuşak ve hatıl dolaştırılmalı-dır. Bu cins hatıllar pencere altlarında ve üstlerinde döşeme-nin ve çatının oturduğu satıhlarda da kuvvetlerin tevzü ba-kımından temadi eylemesi gerektiğini evvelce söylemiştik.

Küçük binalarda kârgir yapılacak temeller altına kuvvet-lerin tevziine yarayacak 20 - 15 santim kum ferşi de kabul edilecektir.

Mukavim temel zemini toprak sathına pek yakın bulunsa bile sathi reefeler derinliklerde mahsus derecede azaldığın-dan bir emniyet çaresi olmak üzere temel derinliği asgarî bir buçuk metre olmalıdır. Temel dıvarlarımn tarafeynine 20-30 santim kalınlıkta bir kum sathı imlâsı haricî tesirlerin tevzi ve taksimine hizmet edeceğinden tavsiyeye şayandır.

Temelin oturacağı zemin muhakkak sağlam olmalıdır. Dolma arazi üzerinde temel yapmaktan çekinmelidir. Daha ziyade yamaçlarda tercihan sert arazi üzerinde temeller kur malıdır. Orduda, Kırşehir ve Dikilide bu vaziyette bulunan bi-nalar ve temelleri hasardan masun kalmışlardır. Bu temelin oturacağı zemin meselesi arazi cinsinin seçimi meselesidir. Bir çok binaların vücuda getireceği gruplar adalar, mahalleler, nihayet şehirlerin kurulacağı arazinin vaziyetini tayin etmek keyfiyeti mühimdir.

Şehirlerin kayalık arazi üzerine kurulması inşa zorluğu ve iktisadî müşküller dolayısile ekseriya mümkün olamaz. İş bu kadar basit değildir. Arazinin zelzele mmtakalarınm cinsi ve nevine göre jeolojik hidrolojik tetkikleri lâzımdır. Yalnız zelzele dolayısile değil teknik yapı bakımından da arazinin cinsi ve nevi sondajlarla taharri edilmelidir. Sağlam bulunan bir parçanın altlarında tehlikeli kısımlar mevcut olabilir. Zelzele mmtakalarında tehlikeli yerler ve hatlar jeo-lojik tetkiklerle tesbit edilmeli ve buralarda kat'iyen yapı kurmamalıdır. Bıı hatlar ve tehlikeli arazi parçaları bu cins tetkiklerle daha evvelden tesbit edüebilir ve haritalarla işa-ret edilebilir.

Zelzele olan yerlerde ise bu cins tetkiklere derhal baş-lanılıp Yenişehrin kurulabileceği yeri tayin eylemek yine jeologların işidir. .Ancak bunu yaparken şehircilik, yapıcı-lık sanatı, ticari, sınaî, iktisadî olan diğer âmillerin de göz önünde tutulması ıcabeder. Bu ilk iştir. Tabiî inşaat bun-dan sonra vâki olacaktır.

Hâdise ve vakıaları bir de şehircilik bakımından tetkik ve tedbirlerini tesbite uğraşalım.

Bitişik binalar yapmamalıdır. Zira cenbi hareketler do-layısile vukua gelecek sademe tesirleri bir binadan di-ğerine intikal ve tesiri fazlalaşmış olacağından fazla hasarı mucip olmaktadır. Eğer şehircilik bakımından kat'î lüzum hasıl olursa binaları yekdiğerine bitişik değil fakat (blok) tarzda yapılmalıdır. Aksi takdirde binaları yekdiğerinden ayrı müstakil şekilde inşa etmelidir. (Sitejarden) sistemi şehir... Arada bırakılacak bu mesafeler en az bina irtifalarma müsavi veya iki misli olmalıdır. Bu hususta kat'i mikdar ancak şehir mimarının hazıriıyacağı plânda tayin edeceği esaslara na-zaran tesbit edilecektir tabiî... Bu sebeple betonarme bi-nalarda bırakılacak bulunan diletasyon aralıklarının da mahzurunu karşılamağı düşünmelidir.

Binalar arasında bırakılan mesafeler kadar binalar ara-sında bulunan sokak, yol ve caddelerin genişliği de mü-himdir. Zira; bir çok müşahedelerden anlaşılmıştır ki yapı tahribatından kurtulanlar yoldan geçerlerken iki taraftan devrilip sokağı kaplayan enkaz altında kalmışlardır. Bilhassa Erzincan ve havalisinde insan zayiatının mühim bir kısmı bi-na haricinde olması sokakların darlığından ve avlu bahçe duvarlarının yüksek irtifada olmalarından yıkıldığı zaman sokağı tamamile kapatmış bulunmasından ileri gelmiştir.

Yeni yapılacak köy, kasaba, şehir plânlarında bunları gözönüne almalıdır. Avlu, bahçe, ihata duvarlarının yüksete irtifada yapılmasına müsaade edilmemelidir. Bina irtifaları-nı da tayin ederken sokak ve yol genişliklerini tarafeynindeki yapıların irtifaları mecmuuna göre hattâ daha ziyade ola-rak tayin etmelidir. Yapı yollar kanunumuzdaki bina irtifa-ında sokak genişliği zelzele mıntakaları için kâfi değildir, kanaatmdayım. Fakat geniş bülvar, deniz kenarı, meydan üstünde bulunacak binaların irtifalarım bu şekilde tayin ede-meyiz. Bunlar için irtifaı metre olarak tahdit etmelidir. Sar-sıntı esnasında vukua gelecek inhiraflar irtifaın tezayüdü ile artar ve tehlike ziyadeleşir. Bunun için lüzumsuz yere fantazi kat adedinden ve irtifalarmdan çekinmelidir. Arsa fiatları yüksek olmıyan mahallerde üç kattan daha ziyade betonarme binalar yapmalıdır. Zaruret halinde fazla kac yapılması lâzımgelirse yapının statik hesabatmı ona göre mütalea etmelidir.

Umumî imar talimatnamesinin :î;î cü maddesi artistik âbi-deler, kuleler gibi hususî yapılardan mâda Türkiye şehir-lerinde beş kattan fazla bina yapılmamalıdır der. Bu beş kat tam ve kat'î bir irtifaın ifadesi olmadığından bunu 15 metreden mürtefi bina yapılmıyacak şekilde tayin ve tahdit etmelidir.

Harap olan şehirlerin yeniden kurulacakları mıııtakayı seçmek meselesi şehirci mimarla birlikte jeologlar vasıta-sile tayin edilmelidir.

Muhterem dinleyiciler;

Hasar ve zayiatı mucip olan halleri şimdiye kadar tet-kik ettik ve yapılacak tedbirleri mütalea eyledik. Bir de umumî olarak zelzeleden evvel ve zelzeleden sonra yapıl-ması kabil olan ve icabeden işlere bir göz attıktan sonra konuşmamızı bitirmiş olacağız.

(8)

düşmiye-bilir. Bunun çaresi olarak evvelden hazırlanmış (demon-tabl) kurulur sökülür, ve nakledilebilir barakalar hazırlan-malıdır, bu barakaların bütün inşaat parçaları her şeyi stan-dardize edilir. Duvarından tâ çivilerine kadar... ve elde bun-ları çabuk şekilde kuracak ustalar bulundurulur. Felâket anında bunları tren yolu ile sevketmek ve seri halinde ku-rup felâketzedeleri muvakkaten barındırmak nihayet bir iki günlük işdir.

Bir de (dökme beton evler) vardır. Bir mimar arkadaş bunun üzerinde etüdler yapmaktadır. Bilhassa tron güzer-gâhında bunu yapmak kolaydır. Bu evin kalıpları iskeleti her şeyi standardize edilmiş hazır depoda bulunacak tehlike anında nakledilecek, bunlarla birlikte çimento ve bir de be-toniyer ve elevatör nakledilecek.. Çakıl tedarik etmek her taraftan mümkün olduğundan evlerin dökülmesi ve kurul-ması nihayet günlük bir meseledir.

Helâ çukurları da mühimdir. Bunların gelişi güzel ya-pılması ve bilhassa üzerlerinin açık bulunması sıhhi sayıl-maz. Bunu önlemek üzere betondan yine standardize e-dilmiş çukur sandıkları ve kapakları kabili nakil bir şekilde olmalı ve evvelden hazır elde bulundurulmalıdır.

Bunlar tabiî muvakkaten kurulduğu için lüzum kaldığı

takdirde derhal sökülecek ve tekrar depolara nakil edilecek-tir. İmar plânı yapılınca bunların lüzumu kalmıyacağı aşi-kârdır.

Zelzele geçtikten sonra tesir altında bulunan şehirde derhal fennî tetkiklere başlamalı ve kabili iskân ve tamir olacak binaların tahkim edilerek iskânını temin etmelidir. Harap ve maili inhidam olan binaları derhal yıkmalıdır.

Biz şimdiye kadar meseleyi yalnız (yapıcılık sanatı) bakımından mütaîea ve müşahede eyledik. Bütün bu ted-birleri, talimatları ve usulleri tesbit edecek bir (zelzele ka-nunu) yapılması tasavvurunun ne kadar yerinde olacağını takdir edersiniz. Buna talimatname, nizamname gibi diğer yardımcı vasıtaların ilâvesi çok faidelidir.

Yurtta bu kabil felâketlerin tekerrür etmemesi temen-nisinde bulunarak sözlerime nihayet verirken Cumhur Rei-sinin zelzele akabinde Erzincan Valisine çektiği telgrafın şu veciz sözlerini hatırlatmak istiyorum. «Cumhuriyet Hükü-meti felâketin ıztıraplarmı hafifletmek için âcil tedbirler almıştır. En ziyade ıztıraplarımızı mucip olan nufusça uğ-radığımız pek acı zayiattır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir sanat dostu çıkıp ta, -ba- sın aracılığıyla- ölümünden sonra, bu çok yönlülüğüyle ünlü kadını anma ve tanıt- ma görevini yapamadı.. Öyle tahmin edi- yorum

[r]

[r]

Aşıklar, mertek- ler, kiremit altı tahtalarının değiştirilmesi ve bu- na zamimeten çatı bağlamalarının demir aksam ile raptı iktiza ederdi.. 9 — Pencere çerçeveleri

Bal i Işın, Affan Galip Kırımlı, Atıf Ceylân Bedi Sargın, Reha Ortaçlı, Muzaffer Seven, Ve- dat Erer, Ekrem Yene!, Cevdet Beşe, Fethi Tulgar, Feyyaz Baysal, Münir Arısan,

Büyükdere Prese

maddesi’ne Türkiye Denetim Standartları (TDS)’na ve diğer düzenleyici Kurul ve Kurumların düzenlemelerine uygunluğun sağlanması hususundaki gözden geçirmelerin

[r]