• Sonuç bulunamadı

İ lk m i m a r l ık ve i lk ü r b a n i z m in e s a s l a rı M i m ar B e h ç et Ü n s al

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İ lk m i m a r l ık ve i lk ü r b a n i z m in e s a s l a rı M i m ar B e h ç et Ü n s al"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

me olmak üzere taşıyıcı kısımlar tuğla olacak- tır.

3 — Binada iki nevi dış sıva kullanılmıştır.

Esas sıva o r i j i n a l - edelputz, sokl kısmı ise P i - yerartifisyeldir.

4 — Esas cephede resmiyet ve ciddiyeti muhafaza edebilmek için apartmanlar yan cep- heye alınmıştır.

5 — A p a r t m a n kısımları için üçüncü kat-

ta umumî teras, ileride çok kıymeti olacak Ope- ra meydanını görecek şekilde yapılmıştır.

6 — Esas cephede banka antresinin kıyme- tini a r t t ı r m a k için apartmanlar antresi Opera tarafına alınmıştır.

7 — Şehir plânı nazarı itibara alınarak bi- nanı sokl kısmındaki Piyerartifisiyel, her iki t a - raftaki portiklerle imtizaç edecek şekilde y a - pılmıştır.

İ l k m i m a r l ı k v e i l k ü r b a n i z m i n e s a s l a r ı

M i m a r B e h ç e t Ü n s a l

İlk insan türemeğe başladı. Oğul bir dişi ile bir o*

lup baba ocağından ayrıldı. Gidiyorlar; ayak izi görme- miş otların arasından... Kendilerine yuva kuracak yeri gözlerine kestiriyorlar ve duraklıyorlar. Burası meselâ bir ormanın seyrek bir yeridir. Meydanda kalan tek tük ağaçları da devirip odun yapıyorlar. Hem de toprağı dü- zeltip bir parça temizliyorlar ortalığı... Bu yerde konaklı- yacaklar. Burası da onların ocağı olacak.. Burası ayni za- manda bir su gözüne yakındır.

İlk iş; kendi sahip oldukları yeri hudutlandırmak o- luyor. Kesilen odunları yontup kazık yapıyorlar, ve baş- lıyorlar çakmağa... İnsan gözü hudutsuzluk istemiyor.

Daha iyi anlamak için birinci resme bakalım. Bu bir mabettir. İnsan zekâsının ilk eseri.. Malzeme: Kazık, odun, çadır bezi.. Ölçüleri: Kol, dirsek, ayak, parmak, a- dım... İlk insanın düşündüğü şekiller basit hendese şekil- leri: Dört köşe, mustatil, sekiz köşe veya yuvarlak.

Kazıklar böylece mustatilî çakılmış, fakat insan da- ha boşlukta duruyor. Kendisini bir şeyin içinde bulamı- yor. Daha büyük kazıklar çakılıyor, arasına bez geriliyor.

Büyük kazıkları kuvvetlice tutmak için organlarla da bağ- layıp geriyorlar.

Orman içinde bir bölüm oldu. Bu bölme artık kâfidir.

İnsan bir ayrı yerin içindedir. Bu palissad mabedin hu- dududur. Fakat önünde diz çökeceği mabudu için bu şe- kil dahi tatmin edici değildir.

Görülen büyük çadır bu palissadın mihverine oturtu- luyor. Burası artık haricî âlemden ayrılmış bir yerdir.

Dışarıda mukaddes vazolar ve (autel) var. Bütün bunlar serpiştirilmiş değildir. Bir disiplin altına alınmış, bir ar- zuya bağlanmıştır.

'Palissadın yalnız bölme vazifesi göreoeği düşünül- müş olduğundan ehemmiyeti haiz değildir. Asıl ibadet ye- ri olan (Senctuair) kısmı mabedin hâkim bir elemanıdır.

Bütün diğer unsurlar bunun için çalışmaktadır.

(WELS) tarihinden aldığımız bu örnek kadîm Ya- hudi mabetlerine çok benzer. Yahudilerin böyle mabet- leri için Oelâl Esat; İstanbul Hahambaşısi ile yaptığı te- masla aldığı malûmatı Mimarî tarihi (1928) kitabında

(iptidaî insan yoktur. İptidaî araçlar vardır. Fikir, başlangıçın- llk insan iptidaî bir matematik sahibidir, ölçü olarak dirseğini, ayağını, adımını., kullandı, iyi inşa edebilmek, enerjiyi iyi kullanmak İçin, işin sağlamlığı ve faldeli olması İçin ölçü ilk insan zekâsının bulduğu birinci araçtır. Ogün bugün fikir aynı fikir, psikoloji aynı psikolojidir).

kaydetmektedir. Resimde bir takım (relation) 1ar var ki mimarlık esprisinin orijini; olarak kabul edilmektedir.

Bu tetkikten çıkaracağımız şeyler: Aks,; hudut, esas mevzuun ehemmiyet ile gözetilmesi, tâli kısımlarla bir- likteki proporsionu ve muhtelif ihtiyaçların nasıl dispoze edilişidir.

İkinci şekilde görülen Tumulus için de ayni espri kul- lanılmıştır. Mısırın Karnak ve Luksorunda da ayni es- priler vardır. İlk insanın tapım evi böyle olunca aile evi de bunun ufak bir benzeri olsa gerektir.

Üçüncü resim; hayvanlardan korunmak için, yükse- ğe kaldırılmış bir evdir. Bu tarihte bir adım teşkil eder.

İnsanlar daha sonra Lacustre dediğimiz safhaya girmiş- lerdir.

(Le Corbusier nin rütubetten ve romatizmadan kaç- mak için; binayı pilotiler üzerine alması ile ilk insanın endişesi birbirine yakındır. Corbusier nin dediği gibi yeni

(2)

Resim 4

ve eski insan yoktur. Medenî ve iptidaî araçlar «vasıta»

Yuva kurulduktan sonra kan suya koşuyor. Oğlan ormanda ava çıkıyor. Gidip geldikleri yerlerde, izler hâ- sıl oluyor. İz ilk yol demek oluyor.

Gidecekleri istikameti pek kestirmediklerinden: bu izler eğri büğrü oluyor. İzler esaslaşıyor ve yollar mey- dana getiriyorlar. Çadırdan ana ocağına veya kabileye uzanan yollar karmakarışıktır. Çünkü üzerinde henüz a- kıl çalışmamıştır. Tesadüf öyle yapmıştır onları... Yollar ve kulübelerin bir araya gelişi mahallenin doğuşuna var- mıştır.

O zamanın ölçüleri (Adım, kol...) müsaadesinde yol- lar birer şekil almıştır.

Böylece yolların birbirine bağladığı parçalar (Clan) lan meydana getirmiş; sonra Olanlar birleşerek aşiretleri meydana getirmiştir.

Türklerde bu aşiretlerin birleşmesile de iller meyda- na gelmiştir ki Cit£ burada başlamıştır. İlk il plânlan da; yukandaki gibi basit hendese şekillerindendir. Ek- seriya; tercihan müstatil şeklinde idi. Şehrin: etrafında kaim duvarlar hududu teşkil ederdi.

Ekseriya bu şehir plânlarının köşelerinde ve bazı kı- sımlarında yuvarlak burçlar bulunurdu.

Burada büyük kapılar bulunur. Büyük kapılar bü- yük sokaklara açılırdı. Büyük sokaklar; birbirine amud ve müvazi kesen küçük sokaklara varırdı. Bütün sokak- lar arasmda kalan parçalar; (rectangulaire) idi. Artık bu plânlarda tesadüflerden ziyade; basit matematik izleri vardır.

Prof. E. Grunwedel orta Asyadaki araştırmalarında, çok güzel.modeller meydana çıkarmıştır. Bu şehirler; İs- lâmdan evvelki Türk şehirciliği için bir şahit mahiyetin- dedirler.

Resmini koyduğumuz Pekin şehri de böylece eski bir izerdir. Burada; modern urbanizm arzularının daha o za- mandan nasıl tatmin edildiği dikkate değer..

Şehrin: merkezinde saray (Hükümet) kısmı vardır.

Burası ikinci bir duvar içindedir.

(3)

T O k M A t c

. l T^

Eski Çin, Pekin şehri plânı.

1

S T İU4 ı n 1 „ f sl 1 f u

Diğer parseller bunun etrafında, dış kaleye kadar u- Görülüyor ki: Lacustre devrinin adamı ile; modern zanır ve yeşillikle nihayetlenir. adamın endişeleri birbirinin benzeridir. Onun arasında

(4)

geçen her şey, Mısır ve bütün Şark mimarlığı, Yunan, Roma, Gotik., mimarhkları birer deneme, birer basamak- tır.

Nitekim şu atlama kulesine bakınız: Şekil çok ruh- lu ve yerindedir. Umumi heyetinde ileriye doğru bir atı- lış, bir hamle göze çarpıyor. Bu şekil yüzücünün suya atlarken aldığı vaziyeti ile çok kardeş bir şekildedir.

Teknik düşünceleri aşarak, duyguya bağlı kalmış mimar. Bu duygu yeni bir tekniğin meydana gelmesine sebeb olmuştur.

Fikirler dünya kuruluşundanberi Bilkuvve sabittir1; îlk mimarlık için tarihlerde fazla bir şey bulunmıyor.

Arkeoloji kitapları da bizi bu kadar aydınlatıyorlar. Ta- rihsel devir mimarlıkları da malûm grafiği çizmiştir.

Mimarlığın hali ve geleceği için endişede kalanlar ta- rihe baksınlar. Fikir benzer fikir, psikoolji ayni psikolo- jidir.

Yalnız bu günün mimarları çok kuvvetli ve yeni ol- maları lâzımdır. Yarın kuvvetini elbette ki onlardan ala- caktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Talebenin tecrübe rasadlarına yarıyan küçük dürbinlerin konması için binanın çatısı iki teras halinde yapılmıştır.. Bu teraslar üzerinde âletlerin

Toplanan verilerin çok sayıda olması veya karmaşık halde yer almalarından dolayı, verileri tasnif.. etmek, belirli bir düzen içinde analize hazırlamak

Iş.k ve tabiatın evi tamam- lamasına misal.. BrUnn'da bîr

Orhanın karısı Nilüfer Hatunun yaptığı köprüden tutunuz da bugünkü mahallât arasında yaşıyan birçok âbidelerin (Hatun) ke- limesi ile nihayetlenen isimleri bu kuvvetli

ile en üst katta bir evrak depo- su, hademe yatak odasl ve su deposu hazlrlan- mlştlr.. Antalya ikliminin fazla sicak ve

[r]

Lâhitler, lâhitlerin baş ucundaki kitabeler, lâhitlerin yanındaki oturma taşları ve kapı önün-.. deki basamak mermerdir; sair bilûmum kârgir aksam 1

İtiraf edelim ki proje tanziminde bir takım sebepler t a h t ı n d a Avrupanmkine naza- ran daha iptidaî olan malzememizin ve işçiliği- mizin tesirinde kalıp onu bir az