• Sonuç bulunamadı

Ekonomi Bülteni. 06 Ocak 2014, Sayı: 01. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ekonomi Bülteni. 06 Ocak 2014, Sayı: 01. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekonomi Bülteni

06 Ocak 2014, Sayı: 01

Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel

Ercan Ergüzel Ezgi Gülbaş Ali Can Duran

Yurt Dışı Gelişmeler

Yurt İçi Gelişmeler

Finansal Göstergeler

Makro Ekonomi ve Strateji

2014’te Ne Olacak? Ne Olmayacak?

(2)

Yurt Dışı Gelişmeler DenizBank Ekonomi Bülteni

06 Ocak 2014

 ABD’den FED’in “tapering” hamlesine devam ettirecek veriler geliyor. ABD merkez bankası (FED), 2013’ün son toplantısında gerçekleştirdiği aylık 85 milyar $’lık tahvil alım programında azaltıma gitmiş (“tapering”) ve miktarı 75 milyar $’a indirmişti. Karar metnive Ben Bernanke’nin açıklamaları bundan sonraki süreçte azaltımların devam etmesi- nin ekonomik verilere bağlı olduğuna işaret etmişti. Geçtiğimiz

hafta açıklanan veriler ise ABD ekonomisi adına pozitif bir re- sim çizerek FED’in elini rahatlattı. Arka arkaya son 5 aydır bir önceki aya göre gerileyen bekleyen konut satışları endeksi Aralık ayında beklentilerin altında kalsa da bu trendin tersine % 0.2’lik bir artış kaydetti. 2.el konut satışları için hazırlanan kont- ratları takip eden endekste görülen artış son dönemde yükse- len mortgage faizlerinin satışlar üzerindeki negatif etkisinden sonra sektörün yeniden istikrar kazanabileceğine yönelik ilk gösterge oldu. Konut sektörüne yönelik bir diğer veri olan in- şaat harcamaları Kasım ayında yükseldiği 934 milyar $ ile he- men hemen son 5 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış oldu.

Açıklanan bir diğer veri olan tüketici güven endeksi önceki haf- ta açıklanan Michigan Üniversitesi Tüketici güven endeksine paralel güvenin önemli ölçüde yükseldiğine işaret etti. Aralık ayında 76.3 olarak açıklanması beklenen tüketici güven endek- si 78.1’e yükselerek son 3 ayın en yüksek değerine ulaştı.

ABD’de 3.çeyrekte reel GSYH’nın yaklaşık %70’ini oluşturan tüketim harcamalarının artması için büyük önem arz eden gü- ven faktörünün yükselmesi FED’in istediği ekonomik aktivite için oldukça pozitif bir gelişme olarak öne çıkıyor. Ekonominin daha düşük bir oranını (%12’sini) oluşturan imalat sektörünün diğer sektörler adına da bir gösterge olması nedeniyle yakın- dan takip edilen ISM imalat PMI endeksi de ekonomideki pozitif görünümü teyit etti. Beklentilere paralel olarak bir önceki aya göre hafif bir gerileme ile 57 seviyesinde açıklanarak imalat sanayiinin son 2.5 yılın en hızlı oranına yakın bir oranda geniş-

lemeye devam ettiğini ortaya koydu. Mevcut veriler FED’in en azından önümüzdeki FOMC toplantısında pas geçme- yerek şu anda aylık 75 milyar $ olan tahvil alım programını en az 10 milyar $ daha azaltacağını gösteriyor.

 İtalya ve İspanya’nın Almanya tahvil getirileri ile arasındaki spread daraldı. Euro Bölgesi’nde son zamanlardaki toparlanma emarelerine bakıldığında ülkeler arasında ciddi bir

ayrışma dikkat çekiyordu. Nihai değerleri açıklanan Aralık ayı üretim PMI endeksleri İtalya ve İspanya’da beklentilerin üzerin- de yükselerek 4 büyük ekonomiden sadece Fransa’nın bu tren- din dışında kaldığını ortaya koydu. İspanya’da 49.8 ile 50 olan büyüme sınırının altında kalacağına yönelik beklentilere karşılık endeks 50.8 olarak açıklanırken, İtalya’da 51.4’den 51.7’ye sınırlı bir artış beklentisine karşılık büyük bir sürpriz ile 53.3 olarak açıklandı. Almanya’da beklentilerin 0.1 puan üzerinde 54.3 nihai değerini alan veri sonrası tahvil piyasasında bir deği- şiklik olmazken, İtalya ve İspanya’nın 10 yıl vadeli tahvil getiri- leri Cuma günü itibariyle sırasıyla 17 ve 25 baz puan geriledi ve Almanya 10 yıllık getirileri ile aralarındaki spread 2011 yılının ortalarından bu yana en düşük seviyelerine gerilediler. Uzun bir

süre sonra %4’ün altına gerileyen İtalya ve İspanya 10 yıllık borçlanma maliyetleri yatırımcının güveninin biraz daha yükselmesi ile daha yüksek getirili (sorunlu) PIIGS (Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya) ülkelerinin tahvil-

700 800 900 1000 1100 1200

20 40 60 80 100 120

2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Tüketici Güven Endeksi (3 Aylık Ort.)

İnşaat Harcamaları (Sağ Eks.) (Milyar $) (Endeks)

56.9

30 35 40 45 50 55 60

2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 ABD ISM İmalat PMI Endeksi

(3 aylık hareketli ort.)

100 200 300 400 500 600

Oca.11 Tem.11 Oca.12 Tem.12 Oca.13 Tem.13 Oca.14 İtalya

İspanya

Almanya 10 Yıllık Tahvilleri ile Spread (Baz Puan)

(3)

Yurt Dışı Gelişmeler DenizBank Ekonomi Bülteni

06 Ocak 2014

 Brent petrol aşağı yeni yılda 108$’ın altını gördü. Aralık ayının ortalarında sorun yaşayan petrol üreticisi ülkelerden biri olan Libya’da protestocuların kapattığı limanların yeniden

açılacağı beklentisi ile brent petrol 108 $’a doğru çekilmiş, fa- kat bir sonuca varılamayınca yeniden yönünü yukarı çevirmişti.

2014’ün ilk işlem gününde Libya’nın en büyük petrol sahasını yeniden açacağını açıklamasına ek olarak Çin’de son 4 ayın en düşüğüne gerileyen PMI endeksleri petrol fiyatlarının gerile- mesine neden oldu. OPEC üyesi Libya’nın Temmuz ayında günlük 1.4 milyon varil üretimi şu an 250 bin varilin altında sey- rediyor. Piyasa beklentisi Libya’nın yeniden üretime ilk çeyre- ğin ancak sonunda başlayabileceği yönündeydi. Haziran ayın- da OPEC ülkelerinin günlük üretimi 32 milyon varil seviyesin- deydi. Libya’ya ek olarak Orta Doğu ülkelerindeki arzı etkileyen sorunların görünür bir şekilde gevşemediği sürece brent petrol fiyatlarının volatil bir seyir izlemeye devam etmesi beklenebilir.

 Çin’de Aralık PMI verisi son çeyreğin en düşüğüne geriledi. Çin’de özel bir bankanın açıkladığı üretim PMI en- deksi 50.5 olan beklentilere ve açıklanan öncü rakama paralel olarak nihai değerine ulaştı. Ekim’deki 50.9 ve Ka- sım’daki 50.8 değerinin altına gerileyerek üretim sektörünün

Aralık ayında önceki iki aya göre daha yavaş genişlediğine işa- ret etti. Endeksin alt kırılımlarından olan ihracat siparişleri en- deksinin Ağustos ayından bu yana ilk defa genişleme ile daral- mayı ayıran 50 sınırının altına inerek 49.1’e gerilemesi endeksi aşağı çeken en önemli faktör oldu. Diğer Asya ülkeleri için açıklanan PMI endeksleri de benzer bir trend izlediler ve genel olarak ihracat siparişlerinde ya azalma ya da gerileme olduğu- na yönelik sinyaller verdiler. Çin’de arka arkaya 5 aydır büyü- me çizgisinin üzerinde olan endeks 50.5’e gerileyerek üretim sektöründeki toparlanmanın bir miktar momentumunu kaybetti- ğine işaret etse de trendi daha net ortaya koyan 3 aylık ortala- malar 2014’e en azından genişleme bölgesinde girileceğine işaret ediyor. Aralık ayında diğer gelişmekte olan Asya ülkeleri

PMI endekslerinde de görülen gerilemeye karşın, Çin’in 2014 yılında düşük enflasyon görünümünün hükümet politika- larına vereceği destek ile yine %7.5 büyüme hedefi açıklayacağı bekleniyor.

97 100 103 106 109 112 115 118

Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Oca 2013 Ort.=108.7$

Brent Petrol Fiyatı ($)

50.7

40 45 50 55 60

2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Çin Üretim PMI

(3 aylık hareketli ort.)

(4)

Yurt İçi Gelişmeler DenizBank Ekonomi Bülteni

06 Ocak 2014

Enflasyon, Aralık 2013

 Aralık ayında TÜFE aylık bazda ortalama %0.3 olan piyasa beklenti- sinin üzerinde %0.46 arttı. Yıllık TÜFE %7.4’e çıkarken, çekirdek enflasyon %7.2’den %7.1’e geriledi. Üretici fiyatlarında ise Aralık ayında da aylık bazda %1.12’lik artış görülürken, yıllık ÜFE %6.97’ye yükseldi.

 TÜFE’de ağırlığı en yüksek olan gıda grubu fiyatlarında görülen % 1.46’lık artış enflasyonun Aralık ayında beklentilerden yüksek gelme- sinde etkili oldu. Gıda grubu fiyatlarındaki artış aylık enflasyona % 0.35 arttırıcı etki yaparken, giyim, alkollü içecek ve tütün gruplarında-

ki fiyat azalışları bunu dengeledi. Giyim grubunda mevsimsel olarak görülen düşüşün enflasyona etkisi -%0.18 olur- ken, alkollü içecek ve tütün grubu enflasyona -%0.13 etki yaptı. Diğer taraftan, kurdaki yükselişin etkisiyle ulaştırma grubu fiyatlarında ise %1.1’lik yükseliş görüldü. Bu grubun enflasyona katkısı ise %0.2 oldu. Hizmet sektörü enflasyo- nunda ise yemek hizmetlerindeki artış devam etti (0.90%) ve grubun fiyatlarındaki yıllık artış ise %10.2 ile manşet enf- lasyonun üzerinde gerçekleşti. Kira fiyatlarında ise Aralık ayında %0.54 artış gösterirken, bu gruptaki yıllık enflasyon

%6.43’e çıktı.

 Çekirdek enflasyon göstergeleri Aralık ayında da orta vadeli enflasyon hedefine (%5) ulaşmak için uygun seviyelerin oldukça üzerinde seyretse de, çekirdek TÜFE’de Kasım ayında başlayan sınırlı düşüş eğilimi Aralık ayında da devam etti. Gıda, Enerji, Alkollü içecekler, tütün ürünleri, ve altını dışarıda bırakan özel kapsamlı TÜFE (I Endeksi), Aralık ayında %7.2’den %7.1’e geriledi. Kur tarafında devam eden yüksek seyir çekirdek enflasyon göstergelerinin önümüz- deki dönemde de yüksek seyretmesine neden olacaktır.

 Aralık ayında TÜFE’de görülen yükseliş yıl genelinde dalgalı seyreden gıda fiyatlarındaki artış ve kurdaki yükselişin ulaştırma grubu fiyatlarına yansımasından kaynaklandı. Önümüzdeki dönemde, Ocak ayı itibarıyla sigara, alkollü içe- cekler, otomotiv ve haberleşme sektöründe yapılan vergi artışlarının enflasyona olumsuz etkisini görmeyi bekliyoruz.

Yapılan vergi artışlarının enflasyona etkisinin %0.6-%0.8 olmasını bekliyoruz. Son vergi artışlarıyla, enflasyonun 2014 yılında Merkez Bankası tahmini olan %5.3’e yakın gerçekleşmesi olasılığı da azalmış oluyor. Buna paralel Merkez Bankası’nın sıkı para politikası duruşunu korumasını ve ilerleyen dönemde enflasyon beklentilerinde görülecek belir- gin bozulma Merkez Bankası’nın borç verme faizinde arttırma gitmesine neden olabileceğini düşünüyoruz

Dış Ticaret, Kasım 2013

 Kasım ayında dış ticaret açığı 7.5 milyar $ olan piyasa beklentisinin altında 7.15 milyar $ olurken, 12 aylık biri- kimli dış ticaret açığı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %14 artışla 97 milyar $’a yükseldi. Geçtiğimiz yılki yüksek altın ihracatının bu yıl normale dönmesiyle artış kaydetmeyen toplam ihracat Kasım ayında bir önceki

yılın aynı dönemine göre %4 artarak 14.3 milyar $ oldu. Kasım ayında ihracatın altın hariç baktığımızda da bir önceki yılla göre güçlü seyrettiğini ve Kasım ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre 10% artış gösterdiğini görüyoruz.

 İthalat ise Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %2.2 artarak 21.4 milyar $ oldu. Enerji ithalatında geçtiğimiz yıla göre daha olumlu olan hava koşullarının da etkisiyle görülen düşüş, Kasım ayında da devam etti ve enerji ithalatı Kasım ayında bir önceki yıla göre %11 düşüş gösterirdi. Enerji dışı ithalat ise altın ithalatındaki artışın etkisiyle bir ön- ceki yıla göre Kasım ayında %6.5 artış gösterdi. Altın ithalatında bu yılın Temmuz ayında başlayan gerileme eğilimi, Ekim-Kasım aylarında tekrar artış eğilimine geri döndü.

Milyar $ Kas.12 Kas.13 Kas.12 Kas.13

İhracat 13.8 14.3 4% 152 151 -1%

İthalat 20.9 21.4 2% 237 248 5%

Yatırım Malları 3.1 3.2 2% 34 36 6%

Ara Malı 15.2 15.3 1% 175 181 3%

Tüketim Malları 2.6 2.8 10% 27 30 12%

Dış Tic. Dengesi -7.2 -7.2 -1% -85.0 -97.0 14%

Aylık Yıllık 12 Ay Toplam

% Değ.

Yıllık

% Değ.

(5)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

06 Ocak 2014

Haft a k v e A ylı k G e tiri

Yeni yılın ilk haftasında düşük hacim piyasalara net bir yol çizmedi

P a ra P iy a s a la H. S e nedi P iy a s a la

Libor faizlerindeki artış yavaşladıktan sonra yerini gerilemeye bıraktı.

GOÜ hisse senedi endeksleri bölgesel olarak ayrışma gösteriyor

%0.58

%0.24

%0.17 0.1

0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 0.7 0.8 0.9

Ocak 13 Mart 13 Mayıs 13Temmuz 13 Eylül 13 Kasım 13 Ocak 14 12 Aylık USD Libor

3 Aylık USD Libor 1 Aylık USD Libor

USD Libor 1 ay, 3 ay ve 12 ay (%)

80 100 120 140 160

2012 2013

Hisse Senedi Endeksleri (Ocak 2012=100)

MSCI Türkiye Endeksi

MSCI GOÜ Endeksi -0.1

-0.2

4.2 -0.7

-0.5 1.9 -2.7

-3 -2 -1 0 1 2 3 4 5

ABD-S&P MSCI EM MSCI Türkiye EURO/$

TL-Basket Altın Emtia End.

5 Günlük Değ (%, $ Bazında)

2.1 -1.2 -7.6

0.3 -6.2

0.8 -1.5

-8 -7 -6 -5 -4 -3 -2 -1 0 1 2 3 ABD-S&P

MSCI EM MSCI Türkiye EURO/$

TL-Basket Altın Emtia End.

1 Aylık Değ (%, $ Bazında)

%0.24

%0.15

%0.26

0.10 0.15 0.20 0.25 0.30 0.35

Ocak 13 Mart 13 Mayıs 13Temmuz 13Eylül 13 Kasım 13 Ocak 14

USD JPY EUR

3 Aylık Libor Faizi (%)

-0.1 1.1 -0.1 0.5 0.0 0.50.70.1

2.7 -0.2 -0.9 -1.6 1.2

0.9 -0.2

-0.6 3.4

0.5 -1.6 -2.8

1.6

2.02.9 2.13.3 1.93.0 1.82.1 4.0 -1.2 0.7

0.0 -3.0-1.7 1.6

-0.6 -8.7 -6.3

0.0 -3.1-0.7

-9 -7 -5 -3 -1 1 3 5

MSCI Global G-7 OrtalamaABD-S&P ABD-DJ Indus EU-DJ Stoxx 50Jp-Nikkei225UK-FTSE 100Fr-Cac40Ger-Dax MSCI EmergingTR- BIST100Meks-BolsaÇin-ShangaiBr-BovespaRus-MicexCz-PragueMac-BuxPol-WIG Hindistan-SensexEndonezya-JCIKore-Kospi

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

(6)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

06 Ocak 2014

Tahv il P iy a s a la

Gösterge tahvil getirisi global olarak tahvil piyasasındaki harekete paralel %10’un üzerinde yatay.

viz P iy a s a la E mtia P iy a s a la

USD’deki güçlü seyir 2.hafta da devam etti

0 2 4 6 8 10 12 14

Ocak 11 Ocak 12 Ocak 13

Gecelik Borç Alma ve Borç Verme Faiz Koridoru MB Haftalık

Repo Faizi Gösterge Tahvil

Faiz Oranı

MB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizi

Politika Faiz Oranları (%)

-2.7 -3.4

2.0 1.2 -2.3

-1.5 -0.5

0.8

5.4 -3.8

-4 -2 0 2 4 6

Top. Endeks Enerji Değ. Maden Tem. Maden Tarım

Emtia Endekslerinde Değişim (%)

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

0 100 200 300 400

Ocak 11 Ocak 12 Ocak 13 Ocak 14

TR, BBB- Poland, A- Rus, BBB Bra, BBB

GOÜ CDS'leri ve Ratingler (5 Yıl; Fitch, LT FX)

10 15 20 25 30 35 40 45 50

2010 2011 2012 2013

Endişe (VIX) Endeksi

95 100

105 110 115

120 125

Ocak 12 Mayıs 12 Eylül 12 Ocak 13 Mayıs 13 Eylül 13

TL GOÜ Ortalaması

DerleniyorDeğer Kaybediyor

GOÜ Para Birimleri ($'a Karşı Ocak-12=100)

-0.7 -0.1

0.7 -1.0

-0.1 -0.9 -1.6

-1.2 -1.0

-0.4 -1.4

0.3 0.4 -1.9 -6.0

0.6 -2.5

1.6 1.3 0.1

1.0 -1.4

-6 -4 -2 0 2

EURO GBP JPY TRY KRW ZAR HUF PLN CZK MXN BRL

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

USD'ye Karşı Değişim (%, Pozitif Değerler= $'a karşı değerleniyor)

(7)

Makro Ekonomi & Strateji

DenizBank Ekonomi Bülteni

06 Ocak 2014

2014’te Ne Olacak? Ne Olmayacak?

2014’te finansal ya da ekonomik kriz olacak mı? Hayır…

Finansal krizlerin ortaya çıkış hikayeleri birbirinden farklı olsa da hepsinin ortak yönü kaldıracın, yani borçlanmanın, yük- sek olması. Gelişmiş ülkelerde bugün 2008 öncesine kıyasla şirketler daha az borçlanıyorlar, hanehalkı tüketim için daha az kredi alıyor, bankalar aktiflerini elden çıkarırken sermayelerini büyüterek kaldıraçlarını azaltıyorlar… Gelişmiş ülkelerde sadece kamu kesiminin kaldıracı artıyor, onun da bu aşamada tek etkisi ratinglerde bir-iki kademelik düşüş. Diğer taraftan Gelişmekte Olan Ülkelerde (GOÜ) kamu kesimi dışında kaldıraç bu süreçte arttı. Fakat finansal varlık değerlerinin 2008 öncesindeki düzeyleri ile karşılaştırıldığında bu aşamada bir risk oluşturduğunu söylemek mümkün değil. Zaten son 5 yılda önce AB kaynaklı problemler ardından ABD çıkış politikası nedeniyle finansal varlık fiyatları sert düzeltme hareketle- ri yaptı. Bu düzeltme hareketlerinin yeterli olmadığı durumlarda Türkiye’de olduğu gibi merkez bankaları makro-ihtiyati düzenlemelerle kaldıracın riskli seviyelere ulaşmasını engelliyorlar… Ekonomik kriz anlamında ise 2014’te 3 faktör önem- li. Biri FED’in gevşek para politikasından erken çıkışı, ikincisi Çin ekonomisinde sert yavaşlama ve üçüncüsü de AB’ye ilişkin problemlerin (2013’teki molanın ardından) yeniden ortaya çıkması. Aşağıdaki başlıklarda bu üç madde ile ilgili bek- lentilerimizin detayları görülebileceği üzere bunların global ekonomik kriz çıkarmalarını çok olası görmüyoruz. Olası bir riskin ortaya çıkması durumunda GÜ merkez bankaları son 5 yılda olduğu gibi gevşek para politikaları ile devrede olacak- lar… Burada ünlü ekonomist ve düşünür Nassim Taleb’in Kara Kuğu (“Black Swan”) konseptini hatırlamakta fayda var.

Kara Kuğu tezine göre krizin ortaya çıkabilmesi için bir olayın hiç beklenmedik olması ve bu beklenmedik olayın kriz çı- karmaya uygun zeminde (yüksek kaldıraç) gerçekleşmesi gerekiyor. 2014’te hiç tahmin edilemeyen bir risk ortaya çıksa bile, silah boş olduğu için (yani kaldıraç düşük) 2008’deki gibi bir global krizin yaşanması mümkün gözükmüyor. Kaldı ki silah bir şekilde dolu olsa bile merkez bankaları (2008’den farklı olarak) gerekli hamleleri yaparak silahı hemen boşaltmak için hazır bekliyorlar…

Gelişmiş ülke merkez bankaları faiz arttırmaya başlayacak mı? Hayır…

Gelişmiş ülke (GÜ) merkez bankaları 2008 global krizinin üzerinden 5 seneyi aşkın süre geçmesine karşın halen faizleri tarihi düşük seviyede tutuyorlar. Ekonomik dinamikleri itibarıyla GÜ’ler (ABD, AB, İngiltere ve Japonya) içinde faiz arttır- maya en yakın ülke ABD gözükmekle beraber bunun 2014’te olması çok olası gözükmüyor. Çünkü ekonomileri toparlan- sa da gelişmiş ülkelerde büyüme hızı halen tarihsel ortalamalarının altında kalmaya devam edecek. 2014 için ortalama büyüme beklentilerine bakıldığında ABD %2.6, AB %1, İngiltere: %2.4 ve Japonya %1.6. Bu seviyelerde büyümelerle iş- sizlik oranlarını kriz öncesi %4-5 bandındaki seviyelere indirmeleri zaman alacak. ABD’de işsizlik oranı %7.0 iken AB’de bu oran %12.1. Bunun yanında enflasyon (yandaki grafik) ve enflasyon beklentileri çok düşük. GOÜ büyümesi biraz kıpır- danmaya başlasa da emtiaların en önemli müşterisi konumundaki GOÜ’lerde büyüme ivme kaybediyor. Bu konjonktürde enerji ve emtia fiyatlarının seyri enflasyon açısından bir risk faktörü oluşturmuyor.

AB bu sefer piyasaları tatmin edecek banka stress testi yapabilecek mi? Evet…

ABD’nin aksine AB gerçekçi bir stress test yapıp bankalarının ne kadarlık sermaye ihtiyacı olduğunu halen ortaya koyabil- miş değil. Bunu daha önce 2010 ve 2011 yıllarında iki kere denediler. İlkinde 3.5 milyar Euro; ikincisinde 2.5 milyar Euro gibi komik rakamlar ortaya konulunca sonuç piyasaları tatmin edemedi. Krizin üzerinden 5 yılı aşkın süre geçmiş olması- na karşın bugün AB’nin en büyük bankalarında fiyat defter değerleri 1’li seviyelerin altında. 100 Euro sermayesi olan bir banka için yatırımcılar 60-70 Euro civarında (0.6-0.7 fiyat defter değeri) fiyat biçiyorlar. Çünkü halen bilançolarındaki so- runlu aktiflerin boyutları tam olarak bilinemiyor. AB bu yıl 3. stres testini yapacak. Ancak, bu sefer durum daha öncekiler- den farklı. AB banka denetim otoritesinin kurulması ile birlikte büyük çaplı banka iflaslarının maliyeti tüm AB ülkelerine kesileceği için bu sefer gerçekçi bir şekilde sermaye açıklarının ortaya konulması, bankalara bu sermaye açıklarını kapa- maları için makul bir süre verilmesi ve bunu kendi kaynaklarından (büyük oranda aktif satışı) ya da sermayedarlarından karşılayamayan bankaların kamulaştırılması/birleştirilmesi/tasfiye edilmesi gündeme gelecek. Muhtemelen biraz da sancı- lı olacak bu sürecin ardından hem bankaların fiyat defter değerlerinin yükselmesi hem de ekonomiye yaptıkları katkının artması beklenmeli.

(8)

Makro Ekonomi & Strateji

DenizBank Ekonomi Bülteni

06 Ocak 2014

Çin %7 civarında büyümeye devam edebilecek mi? Evet…

2013’te IMF toplantılarına katılan global yatırımcılarla yapılan ankette ABD’nin gevşek para politikasından prematüre çıkı- şı en korkulan birinci gelişme olarak değerlendirilirken ikinci sırada Çin ekonomisinde sert yavaşlama vardı. Çin bugün ABD’nin ardından dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve 2000-2013 arasındaki global büyümenin yaklaşık %28’ini tek başı- na yaptı. Bugün dünyadaki lüks tüketimin %27’sini, bakır tüketiminin yaklaşık yarısını, dünya ithalatının da yaklaşık % 10’unu tek başına yapıyor. Dünyada üretilen elektronik aletlerin %40’ını sadece Çin’li Foxconn firması gerçekleştiriyor.

Özellikle 2008’deki global kriz sonrasında kredi genişlemesi sayesinde büyüyen ülkede (bankacılık ve gölge bankacılık aktiflerinin ekonomiye oranı 2008’de %125’den 2012’de %200’ün üzerine yükselmişti) kredi musluğu kısılınca ekonomik büyüme %7.7’ye indi. Bu seviyeler sadece global ticaret açısından değil Çin’in kendi iç dinamikleri açısından da çok önemli. Zira ülkenin sosyal dinamiklerini koruyabilmek ve 1.4 milyar’lık devasa nüfusuna iş yaratabilmek için her yıl mini- mum %7 civarında büyümesi gerekiyor. Aşağıdaki nedenlerle Çin’in 2014’te de %7 civarında büyümeye devam edeceği görülüyor:

1. Çin ürettiği ürünleri ABD ve AB gibi gelişmiş ülkelere gönderiyor. Bu ülkelerin ekonomik büyümelerindeki toparlan- ma Çin’in ihracatının ivmeleneceğine işaret ediyor.

2. Ekonomik dinamiklerdeki değişimin farkında olan Çin’li yetkililer bu sene önemli değişiklikler yaptılar. Bunlar arasın- da tek çocuk politikasında gevşeme (nüfus artışı=büyüme), Hukou sisteminin değiştirilerek kentleşmenin hız kazan- ması ve bunun iç tüketime ivme katması, yabancı sermaye akışları konusundaki serbestlik içeren yeni hamleler, vb. uygulamalar büyümeye destek verecek.

Türkiye’de merkez bankası faiz arttıracak mı? Evet…

FED’in açıklamalarıyla beraber Mayıs sonrasında başlayan volatilite sonrasında özellikle yabancı yatırımcıların en temel beklentilerinden birisi Merkez Bankası’nın (MB) politika faiz oranını, yani politika faizinin %7.75’lik üst koridorunu yükselt- mesi idi. Bugüne kadar üst koridorda bir değişiklik yapılmamış olsa da MB’nin ağırlıklı ortalama fonlama faizi Mayıs’ta % 4.5’tan bugün %7.0’a yükselmiş durumda. 250 baz puanlık artış normal şartlarda Türkiye için yeterli olabilecekken son 6 ayda yaşanan sürpriz (beklenmedik) politik gelişmeler nedeni ile TL üzerindeki baskı artmaya devam ediyor. Bunun enf- lasyona ve diğer dengelere (reel sektörün açık pozisyonu gibi) olumsuz etkilerini dikkate alan MB Aralık’ta 4.7 milyar $ döviz sattı, Ocak’ta da minimum 3 milyar $ satacağını açıkladı. Bu döviz satışlarının TL’deki değer kaybını önlemeye ye- terli olmaması durumunda MB %7.75’lik faiz üst koridorunu arttırmayı gündemine alacaktır. Bunun geçen hafta yapılan 2014 Para Politikası stratejisinde bizzat MB Başkanı tarafından telaffuz edildiğini belirtmek gerekiyor. 2011’de olduğu gibi ihtiyaç anında politika faizlerinde yukarı yönlü esneklik sağlayan bir koridor yapısı MB’sının elini oldukça rahatlatabilir gibi görünüyor.

Büyüme 2013’teki seviyenin üzerine çıkabilecek mi? Hayır…

Türkiye’de büyümenin yaklaşık %70’i iç tüketimden geliyor. 2012’de alınan makro ihtiyati önlemlerle beraber tüketici kre- dilerindeki yıllık artış %15’e çekilince iç tüketimin büyümeye katkısı -0.4 puan olmuştu. Buna paralel Türkiye 2012’de sa- dece %2.2 büyüyebildi. 2013’te bankalar kredilerini yeniden arttırmaya başlayınca (tüketici kredilerinde yıllık artış oranı % 28.1) ilk 9 aydaki %4.0’lık büyümeye iç tüketimin katkısı 3.2 puan oldu… Otoriteler 2014 yılında tüketici kredilerindeki yıl- lık büyümeyi %15’li seviyelere çekmeyi planladıklarını açıkladılar. Bu 3 koldan yapılacak gibi görünüyor. BDDK kredi kar- tına taksit ve kredi miktarını sınırlayan uygulamaları hayata geçirdi. 2014’te gerekirse yeni tedbirlerin (aylık kredi ödeme- lerinin gelirin belirli bir oranını geçememesi gibi) de gelebileceği görülüyor. MB politika faizini sabit tutmakla beraber siste- min TL likidite ihtiyacını 30-35 milyar TL’den 40-45 milyar TL’ye çekerek banka kredilerini azaltacağını açıkladı. Üçüncü olarak vergi tarafında da sürpriz sayılabilecek ÖTV artışları başta otomobil olmak üzere tüketimi 2014’te baskılayacak.

Tüketimden alınan destek 2012’deki gibi kamu harcamaları ve ihracatla kapatılmaya çalışılsa da 2014’te 2013’teki %4

(9)

Makro Ekonomi & Strateji

DenizBank Ekonomi Bülteni

06 Ocak 2014

Gösterge tahvil getirisi çift hanelerde kalır mı? Evet…

Gösterge tahvil getirisi ile 2 yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklenti- leri arasındaki fark reel faiz oranını gösteriyor. Buna göre 2013 Ma- yıs aylarında -100 baz puanlara kadar ulaşan 2 yıllık reel faiz son- rasında yaşanan global ve yurtiçi gelişmelere paralelinde bugün 380 baz puanda (yandaki grafik). 2010’dan bugüne ortalaması 194 baz puan olan reel faizlerin şimdi 380 baz puanda olmasına bakılıp bugün %10.24’lü seviyelerdeki gösterge tahvil getirisi yük- sek; yeniden %10’un altına inecek gibi bir değerlendirme yapmak aşağıdaki nedenlerle çok mümkün gözükmüyor (global gelişmelere bağlı olarak kısa süre için tek haneli seviyelere inse bile yıllık orta- lamasının çift hanelerde olacağını düşünüyoruz)

Birincisi, global konjonktür 2010-2013 arasından oldukça farklı.

Biraz geç gelecek olsa da FED’in faizleri 2015 ikinci yarısı gibi art-

tırmaya başlayacağı görülüyor. Mayıs’ta %1.62 seviyesinde olan ABD 10 yıllık tahvil getirisi bugün %3’e ulaştı ve trend yukarı yönlü. ABD faizlerindeki bu yükseliş sadece Türkiye’yi değil tüm GOÜ’leri etkiliyor. Örneğin Mayıs’ta %8.30’lu sevi- yelerdeki 2 yıllık Real cinsi Brezilya devlet tahvili bugün %11.80’li seviyelerde.

İkincisi, enflasyon görünümü çok olumlu değil. Aralık sonrasında TL’deki %7.5’luk değer kaybının enflasyona yaklaşık 1.5 puanlık etkisi olacak. Bunun yanında son ÖTV zamlarından da yaklaşık 1 puana yakın etki geleceği düşünüldüğünde kısa vadede enflasyondaki seyrin aşağı yönlü olması zor gözüküyor.

Üçüncüsü, Mart 2014-Haziran 2015 arasındaki 15 aylık dönemde 3 seçim var (sırasıyla, yerel, cumhurbaşkanlığı ve ge- nel seçimler) Türkiye gibi GOÜ’lerde seçim dönemleri risk priminin arttığı dönemler oluyor. Mayıs’ta 100 baz puanın altını zorlayan 5 yıllık CDS primi (yani Türkiye riskinin sigorta maliyeti) bugün 245 baz puana çıkmış olması risk algısının da tahvil getirilerine yansımaya başladığının bir başka göstergesi.

-2-10123456789 1011 1213 1415 1617 18

2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014

2 Yıllık Reel Faiz (%)

Referanslar

Benzer Belgeler

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki yıla göre piyasa beklentisi olan %2.1’lük artış beklentisinin üzerinde %6.4

ABD’de Aralık ayında tarım dışı istihdam artışı 197 bin adet olan beklentilerin oldukça altında 74 bin adet olarak açıklandı.. Önceki ayın 203 bin adet olan verisi 241

Enflasyonun daha önceki aylara göre Ekim ayında yüksek gelmesinde mevsimsel olarak giyim ve gıda grubu fiyatlarında görülen artış ile doğalgaz ve elektrik

Kira fiyatlarında ise Ocak ayında da manşet enflasyonu altında (%0.54) artış görülürken, bu gruptaki yıllık enflasyon %6.58 ile manşet enflasyo- na göre daha olumlu

Merkez Bankası, fonlamanın temel olarak marjinal fonlama faizi (gecelik borç verme) yerine bir hafta vadeli repo faiz oranından sağlanacağını duyururken, %4.5 olan bir hafta

(2013 yılında aylık bazda tüke- tici fiyatları bir önceki aya göre %1.2 oranında artış göstermişti. Bu yıl mart ayında artış oranı tahmini %1).. Geçen yıl

12 aylık bütçe açığı ise bir önceki döneme göre % 47 artış ile 24.1 milyar TL olarak gerçekleşmesine karşın; geçtiğimiz yılın Ocak-Mayıs döneminde toplam 0.4

Son üç toplantısında üst bantta (gecelik borç ver- me faizi) 125 baz puan indirim yapan Merkez Bankası da hem Fed’in faiz artırım beklentilerinin ötelenmesini hem