• Sonuç bulunamadı

DAVRANIŞ YÖNETİMİ 4. HAFTA İLK DERS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DAVRANIŞ YÖNETİMİ 4. HAFTA İLK DERS"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DAVRANIŞ YÖNETİMİ 4. HAFTA İLK DERS

Genellikle sınıf yönetimi ilk dersteki öğretmen tavrının bir uzantısıdır. Öğretmenin, ilk derste öğrencilerine nasıl davrandığı önemlidir. Çünkü okulun ilk günleri;

• Öğrencilerin okula ve sınıfa ilişkin tutumlarının şekillenmeye başladığı,

• Öğrencilerin arkadaşlarını ve öğretmenlerini tanıdığı,

• Sınıfın ilişki düzeninin oluştuğu ve kuralların belirlendiği bir dönemdir.

Öğretmenlere ilk derste aşağıda verilen stratejileri takip etmeleri önerilebilir:

1. Sınıfın ilk gününde güvenli ve hazırlıklı olduğunuzu gösterin.

2. Sınıftaki işleri nasıl ele alacağınızı önceden düşünün ve ilk gün birkaç dakika temel işlemleri açıklayın. (Yoklama, ders anlatımı, ödev kontrolü vb.)

3. Sınıf kurallarını belirleyin ve onlara dikkat çekin.

4. İlk gün, sınıf çalışmasına açıkça ifade edilmiş, çabukça ve başarıyla tamamlanabilen bir öğretim etkinliği ile başlayın.

5. Yeni bir öğrenci grubuyla olduğunuz ilk haftalarda, zamanın çoğunu sizin yönlendirmeniz altında tüm sınıfın katıldığı etkinliklerle geçirin.

6. Açık yönergeler verin, öğrencileri yönergeleri yapabilir mesafede tutun ve sık sık geri bildirim verin.

7. Yeterli, iyi hazırlanmış ve iş üstünde olduğunuzu sürekli olarak gösterin.

• dikkati dağıtan rahatsız edici olumsuz davranışlardır.

Sınıflarda istenmeyen davranışlar sınıfın yapısından, öğrenciden ve öğretmenden kaynaklanarak ortaya çıkabilir. Bu doğrultuda öğrenciler;

8. Bir yandan profesyonelliğinizi korurken, öte yandan hoş olun; sınıf atmosferini bir yandan iş ortamına yakın tutun, öte yandan destekleyici bir ortam haline getirmeye çalışın.

Sınıfta İstenmeyen Davranışlar ve Bu Davranışların Önlenmesi

Her eğitim-öğretim ortamında istenmeyen davranışlarla karşılaşılır. Bu davranışlar,

• öğrenme ortamını doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen,

öğreti dersle ilgilenmeme,

derse hazırlıksız gelme,

(2)

söz almadan konuşma,

sınıfta gezinme,

sınıfa geç gelme,

gereksiz konuşma,

arkadaşını rahatsız etme

eşyasını izinsiz alma,

argo konuşma,

arkadaşlarına lakap takma, - sınıfı kirletme,

öğretmeniyle saygısızca konuşma

onu velisine şikâyet etme,

verdiği görevleri yerine getirmeme gibi hem arkadaşa hem bireyin kendisine hem de öğretmene yönelik istenmeyen davranışlar sergileyebilirler.

sürecini engelleyen,

İstenmeyen davranışlar sınıfa, derse, zaman ve duruma göre şekillenmektedir. Ancak öğrencilerin yaptığı bir davranışın istenmeyen davranış olarak görülmesi için,

1. Öğrenmeyi engellemesi,

2. Sınıftaki öğrencilerin güvenliğini tehdit etmesi, 3. Davranışın araç-gereçlere zarar vermesi,

4. Sosyalleşmeyi engellemesi gibi bazı ölçütlere sahip olması gerekir.

Bu davranışlarla karşılaşıldığında öncelikli olarak sorunun kaynağının belirlenmesi gerekir.

Kaynağı belirlenen sorun çözülerek ortadan kaldırılmalıdır. Bunun için çeşitli stratejiler kullanabilir hatta öğretmenler de yollar yaratabilirler. Öğrencilerin istenmeyen davranışları göstermelerinin nedeni çeşitlilik gösterebilir. Bu nedenler,

aile ve akran baskısı,

televizyon yayınları, bilgisayar oyunları,

düzensiz ve sağlıksız aile ilişkileri,

öğrencilerin bedensel ve psikolojik rahatsızlıkları,

akademik başarısızlık,

(3)

öğrencilerin kişisel özellikleri ve gelişim dönemlerine ilişkin gösterdikleri olumsuz olabilen davranışları,

öğretmenlerin kişiliği ve öğrencilerle ilgili önyargısı,

öğretmenlerin mesleki ve alan bilgilerinin yeterli olmayışı,

öğretim programının öğrenciye ve öğrenme ortamlarına uygun olmayışı,

öğretme ortamının elverişsiz fiziksel yapısı (kalabalık sınıf mevcudu, sıraların düzensizliği vb.) gibi değişkenlerden kaynaklanıyor olabilir.

Öğretmen sınıfta sıcak ve samimi bir atmosfer oluşturmak zorundadır. Ancak her ilişki gibi öğretmen- öğrenci ilişkisi de bazen taraf (!) oluşmasına neden olur. Böyle bir durumda öğretmen bir taraf, öğrenciler bir taraftır. Öğretmen bu gibi durumlarda öğrencilerle uzlaşmak durumundadır. Öğretmenlerin genellikle kullandıkları uzlaşma stratejileri şunlardır:

1. Söz verme ve tehdit: .yaparsan, seni/sizi ödüllendireceğim.” “....yaparsan seni/sizi cezalandıracağım.”

2. Aşırı istekler (veya yalancı ılımlılık): Yüksek beklenti ifade edip sonra pazarlıkla düşürmedir.

3. Dikkat çekici öyküler: Öğrencilere başka türlü davrandıklarında hoş olmayan sonuçlarla karşılaşabileceklerini ima eder.

4. Üst yetkililere şikâyet: “Benim şahsen bir şikâyetim yok, ama müdüre (annene- babana) söylememi ister misin?”

5. Blöf: Öğretmenin uygulamayacağı cezaları uygulayacakmış gibi davranmasıdır.

6. Kişisel şikâyet: “Beni hayal kırıklığına uğrattın.”

7. Geleneksel şikâyet: “Bu okulda hiç böyle bir şey olmamıştı.”

8. Yüceltme: “Bu yüce bir davranıştır, ama henüz sizin anlamanız zor.”

9. Genelleştirilmesine şikâyet: “Herkes böyle yaparsa o zaman ne yaparız?”

10. Böl ve yönet: “(Öğrenciler arasında uzlaşmazlık olan bir konuda) Eğer hepiniz uzlaşırsanız bunu düşüneceğim.”

11. Erteleme: “Bunun hakkında düşüneceğim.”

12. Hakları imtiyazlara dönüştürme: Gerçekleşecek durumları, sanki kendisi buna tarafmış gibi gösterme.

(4)

13. Sıkı tedbir: Öğrenciler tarafından yoğun bir şekilde kullanılan uzlaşma stratejileri aşağıdaki gibidir:

a. Kaydırma: Öğrenci konuyu istediği tarafa kaydırır (sık soru sorma, öğretmen isteği reddettiğinde küsme, öğretmenle işbirliğini azaltma vb.)

b. Adalete şikâyet: “Ona izin verdiniz, bana neden vermiyorsunuz?"

c. Böl ve yönet: “Diğer öğretmenler öyle yapıyor, biz niye yapmıyoruz?”

d. Öğretmenlerin seçici kullanımı: Öğretmenlik uygulaması yapan öğrenciler ve yeni öğretmenler yeni isteklere daha yatkındır.

e. Üst yetkiliye şikâyet: “Annem olmadığını söyledi ama.”

f. Grup iş birliği: Sınıfın öğretmene karşı birleşmesi (tehlikeli boyutlara ulaşabilir.) Öğretmenlerin Sınıf İçinde İstenmeyen Davranışlarla Mücadele Etmede

Kullanabilecekleri Teknikler

A. Sorunu anlamaya çalışma: istenmeyen öğrenci davranışları karşısında yapılması gereken ilk iş sorunu anlamaktır. Sorunun ne olduğunu anlamak hem var olan sorunun tanımlanması hem de meydana gelebilecek istenmeyen davranışların önceden kestirebilmesi açısından önem taşımaktadır. Sorunun doğru anlaşılabilmesi için em- pati becerisi kullanılmalı, öğretmen gerekli özen ve sabrı göstermeli, sınıfta demokratik bir ortam oluşturulmalıdır.

B. Davranışları düzeltme: Davranışları düzeltme yaklaşımının temelinde davranışçı psikolojinin ilkelerinin, sınıfta istenmeyen davranışların değiştirilmesinde kullanılması yatar.

/. Sorun davranışı gözlemleme: Bu strateji sayesinde öğretmen sorun olarak gördüğü davranışı tam olarak ortaya koyar. Öğretmen gözlemini olabildiğince istenmeyen davranışa yoğunlaştırarak gördüklerini sayısal olarak belirtir.

II. Pekiştireç verme: Bir davranışın yapılma sıklığını arttırmak için kullanılan uyarıcılara pekiştireç denir. Pekiştireç ortama ve duruma göre oldukça farklılık göstermektedir.

Bazı durumlarda öğretmenin yalnızca gülümsemesi, başını sallayarak onaylaması ya da sözlü olarak “Aferin, çok güzel.” gibi ifadeler kullanması pekiştireç kullanmaya ör- nektir. Öğretmen pekiştireç vererek kendi tepkisinin somutlaştırır. Bu tekniğe bazen jeton ya da kredi metodu da denilmektedir.

“istendik” davranışı gösteren öğrenciye bir yıldız verilir. İstenilmeyen davranışta

(5)

bulunulduğu zaman bir yıldız geri alınır.

III.Davranışı söndürme: İstenmeyen davranışı ortadan kaldırmaya dönük stratejidir.

Öğretmen istenmeyen davranışı ortaya çıkaran öğrenciye olumsuz pekiştireç verir.

Olumsuz pekiştirecin verilmesinde hızlılık, çabukluk ve kararlılık önemlidir, istenmeyen davranışların söndürülmesi sürecinde öğrencilerin ve öğretmenin sabırlı ve hoşgörülü olması gerekir.

IV. Öğrencilerle anlaşma: Bu yaklaşımda hem öğretmenin hem de öğrencilerin isteği yerine getirilmiş olur. Ancak, ilk önce öğretmenin istediği davranışı öğrenciler yapmak zorundadır. Öğretmenin öğrencilerden istediği her özel davranış ya da çalışma için özel ödüllendirme yöntemini uygulamaya koymasıdır. Anlaşma öğrencilere sözlü ya da yazılı biçimde duyurulabilir.

Öğretmenlerin Sınıf İçinde İstenmeyen Davranışlarla Mücadele Etmede Kullanabilecekleri Teknikler

C. Sorunu anlamaya çalışma: istenmeyen öğrenci davranışları karşısında yapılması gereken ilk iş sorunu anlamaktır. Sorunun ne olduğunu anlamak hem var olan sorunun tanımlanması hem de meydana gelebilecek istenmeyen davranışların önceden kestirebilmesi açısından önem taşımaktadır. Sorunun doğru anlaşılabilmesi için em- pati becerisi kullanılmalı, öğretmen gerekli özen ve sabrı göstermeli, sınıfta demokratik bir ortam oluşturulmalıdır.

D. Davranışları düzeltme: Davranışları düzeltme yaklaşımının temelinde davranışçı psikolojinin ilkelerinin, sınıfta istenmeyen davranışların değiştirilmesinde kullanılması yatar.

/. Sorun davranışı gözlemleme: Bu strateji sayesinde öğretmen sorun olarak gördüğü davranışı tam olarak ortaya koyar. Öğretmen gözlemini olabildiğince istenmeyen davranışa yoğunlaştırarak gördüklerini sayısal olarak belirtir.

V. Pekiştireç verme: Bir davranışın yapılma sıklığını arttırmak için kullanılan uyarıcılara pekiştireç denir. Pekiştireç ortama ve duruma göre oldukça farklılık göstermektedir.

Bazı durumlarda öğretmenin yalnızca gülümsemesi, başını sallayarak onaylaması ya da sözlü olarak “Aferin, çok güzel.” gibi ifadeler kullanması pekiştireç kullanmaya ör- nektir. Öğretmen pekiştireç vererek kendi tepkisinin somutlaştırır. Bu tekniğe bazen jeton ya da kredi metodu da denilmektedir.

VI. Davranışı söndürme: İstenmeyen davranışı ortadan kaldırmaya dönük stratejidir.

(6)

Öğretmen istenmeyen davranışı ortaya çıkaran öğrenciye olumsuz pekiştireç verir.

Olumsuz pekiştirecin verilmesinde hızlılık, çabukluk ve kararlılık önemlidir, istenmeyen davranışların söndürülmesi sürecinde öğrencilerin ve öğretmenin sabırlı ve hoşgörülü olması gerekir.

VII. Öğrencilerle anlaşma: Bu yaklaşımda hem öğretmenin hem de öğrencilerin isteği yerine getirilmiş olur. Ancak, ilk önce öğretmenin istediği davranışı öğrenciler yapmak zorundadır. Öğretmenin öğrencilerden istediği her özel davranış ya da çalışma için özel ödüllendirme yöntemini uygulamaya koymasıdır. Anlaşma öğrencilere sözlü ya da yazılı biçimde duyurulabilir.

K Dokunma

K Öğrenciye fiziksel olarak yaklaşma K Sesinin tonunu değiştirme

K Sessiz kalma

Göz teması kurma: Öğretmenin istenmeyen davranışı gösteren öğrenci ile göz teması sağlayarak öğrencinin yaptığı davranışın farkında olduğunu ve bu davranışı onaylamadığını göstermesidir. Bazı durumlarda, öğrencinin yaptığı istenmeyen davranışı yalnızca öğretmen fark etmiş olabilir ve sınıfın olayın farkına varmasını engellemek için yalnızca göz teması kullanılır.

J Öğrencilere sorumluluk vermek öğrencilerin kendilerini değerli hissetmelerini sağladığından ve olumsuz davranışlara zaman bırakmadığından istenmeyen davranışların önlenmesinde kullanılabilir.

E. Genel sözlü uyarı: Öğretmen istenmeyen davranışla karşılaştığında bu davranışı yapan öğrenciyle birebir iletişimden çok duruma genel müdahale edebilir.

F. Soru sorma: Öğretmen istenmeyen davranışı gösteren öğrenciye soru sorabilir. Bu sorular dersle ilgili olabileceği gibi o andaki öğrencinin sorunu hakkında da olabilir.

Amaç, dikkatleri istenmeyen davranışa çekmek, öğrenciyi zor duruma düşürmek değildir.

ÖRNEK___________________________

“Niçin dersi dinlemiyorsunuz? Neden arkadaşlarınızla sürekli konuşuyorsunuz? Siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Konuyla ilgili sizin de görüşlerinizi alabilir miyim?”

(7)

Bir başka yöntem de öğretmenin; öğrencinin yaptığı eylemle ilgili soru sorarak istenmeyen davranıştan sınıfı haberdar etmesidir. Böylece, öğrencinin yapmış olduğu davranışın yanlış olduğunun bütün sınıfın farkına varması sağlanarak tekrar edilmesi önlenmiş olur.

G. Sözel ipuçları kullanma: Sözel olmayan ipuçlarını kullanmanın olanaksız olduğu durumlarda ipucunun sözlü verilmesidir.

• Vazgeç ifadeleri kullanma (Tamam, derse dönüyoruz.)

• Öğrencinin sadece ismini söyleme

• Yapılacak görevi/ işi hatırlatma- isteneni çağrıştırma (Şimdi herkes parmak kaldırıyor.)

• Sonuçları hatırlatma (Eğer vaktinde bahçeye çıkmazsanız takıma giremeyebilirsiniz.) H. Sözlü uyarı: istenmeyen davranışı yapan öğrenciye, yaptığı davranışı durdurması için öğretmenin öğrencinin ismini söyleyerek, yaptığı davranışın kabul edilemez olduğunu ifade etmesidir.

f Örnek

“Ali ve Ahmet aranızda konuşmayınız! Mehmet telefonunu kapatır mısın?”

Bu doğrudan uyarıların amacı, öğrencinin yaptığı eylemlerden hemen vazgeçmesini sağlamaktır. Öğrencileri sınıfta şöyle uyarabiliriz:

• İstenmeyen davranışı yapan öğrenciyi uyarınız (Ali bu bir uyarı.)

• İstendik davranışı açıklayınız. (Kuralımız, çalışmalar zamanında bitecek.)

• İstenmeyen davranışın sonucunu açıklayınız. (Teneffüste bitirmek zorundasın.)

• Uyarıyı kısa tutunuz.

• Normal derse dönerek istendik davranışta bulunan öğrencilere memnuniyetinizi belirtiniz.

• istenmeyen davranışta bulunan öğrenci davranışını değiştirirse ona da memnuniyetinizi belirtiniz.

• Birden fazla uyarı vermeyiniz.

İ. Doğru davranışı gösterme: Öğretmen sözlü uyarıyı yapmadan önce, istenmeyen

(8)

davranışı yapan öğrencinin yanına yaklaşır ve öğrencinin derse dönmesini sağlar.

Örnek

Öğretmen elinde dergi, gazete ya da farklı bir kitap okuyan öğrencinin yanına gelerek onları masanın içerisine koyar.

Örnek

Öğretmen, masayı karalayan bir öğrencinin yanına gelip elindeki kalemi alıp masanın üzerine koyar. Böylece, öğretmen öğrenciye neyi yapmaması gerektiğini gösterdiği gibi neyi yapması gerektiğini de göstermiş olur.

J. Fiziksel müdahale: Öğretmenin istenmeyen davranışlarda bulunan öğrencinin bulunduğu yeri ve ortamı değiştirmesidir.

Örnek

Öğretmen ders anlatırken arka sıralardaki iki öğrenci aralarında sürekli konuşuyorlar.

Öğretmen bunların ayrı yerlere oturmalarını isteyebilir ya da birisini öne çağırabilir.

K. İsteneni çağrıştırıcı davranmak: Öğretmenin anlayışlı, destekleyici davranmasıdır.

İstenmeyen değil, istenen davranış gündemde tutulmalıdır.

..

Örnek

Öğretmen arkasını dönünce öfkeyle kalemini yere atan çocuğa dönüp kalemi verir ve

“Kalemini uygun yere koymazsan işte böyle kolun çarpınca düşer, şuraya koyarsan daha iyi edersin” diyebilir.

L. istenen davranışa inandırmak: İstenen davranışın kazandırılması için öğrencinin o davranışa inandırılması gerekir. Bunun için kullanılacak çeşitli yollar vardır:

I. istenen davranışın yararını belirtmek, II. Olumlu örnekler sunmak,

III. Davranışın yasallığını belirtmek,

IV. Başkalarınca da öyle davranıldığını örneklemek, V. Suçluluk duygusu uyandırmak,

VI. Aksi davranışların zarar ve ceza getireceğinin belirtmek,

(9)

VII. Başka insanlara karşı görevi olduğunu söylemek.

M. İstenen davranışı güçlendirmek: İstenen davranışların gösterilmesini ve yerleşmesini sağlamanın yolları olarak pekiştireç ve ceza vermek bu grup içinde değerlendirilir.

N. İstenen davranışı kolaylaştırmak: İstenen davranışı göstermek bazı engellerin aşılmasına bağlıysa öğrenci bu davranışa yönelmede isteksiz, çekingen olabilir. İstenen davranışın gösterilmesi bu grubun içinde yer alır.

O. Çevresel koşulları değiştirme: İstenmeyen davranışın ilerlemesini önlemek için ortamın ayarlanmasını ve dikkatin istenilen yöne çekilmesini sağlayan stratejilerdir.

V Dikkat dağıtıcıları ortadan kaldırmak V Etkinlikler süresince hareket halinde olmak

•/ Aktiviteyi değiştirmek

V istenen davranışı kolaylaştırmak

V Ara vermek

V Mizah kullanmak V Rehberlik sağlamak

P. Ben iletisi kullanma: Öğrencinin ortaya koyduğu davranışın yarattığı sorunu tanımlayan ve diğer insanların bakış açılarını öğrenmeye yardım eden, doğrudan emir cümleleri içermeyen ve doğru davranışı geliştirmeye yönelik bir dildir. Öğrencinin kişiliğine bir müdahale söz konusu değildir. Bu nedenle öğretmen ve öğrenci iletişimini olumsuz etkilemez. Sen dilinin aksine öğrenciyi suçlayıcı bir ifade içermez.

Örnek

“Çok konuşuyorsun, kes artık, dırdır etme, beni dinle biraz.” gibi sen dili yerine “Ben ders anlatırken konuştuğunda dikkatim dağılıyor ve bu durum beni huzursuz ediyor.” şeklinde ben dilinin kullanılması iletişim sürecinde daha yapıcıdır.

Öğretmenin sürekli aynı yöntem tekniklerle ders işlemesi istenmeyen öğrenci davranışlarına neden olur. Bu nedenle derste değişiklik yapması gerekir.

R. Öğrenciyi gruptan izole etme (mola): İzolasyonun birinci adımı öğrencinin yerini değiştirmektir. İzolasyon kullanımı, bir anlamda öğrenciye sessizce oturabileceği bir yer temin etme ve yerine tekrar dönmek için ne yapması gerektiğini düşünme süreci olarak

(10)

verilebilir. Davranış devam ederse izolasyonun ikinci adımına geçilir. Bu adım öğrenciyi sınıftan ayırma ve başka bir odaya götürme yani öğrenme - öğretme ortamından uzaklaştırmadır. Ancak ikinci adımın uygulanması okulun disiplin politikasına bağlıdır.

S. Grup oluşturma: Öğretmenin sınıfta öğrencileri gruplayarak istenilen davranışı grup içinde kazandırmasıdır. Oluşturulan gruba jeton ya da kredi tekniği uygulanır ve istenilen davranışı kazandırma yoluna gidilir ya da istenilmeyen davranışı söndürme tercih edilerek arkadaş ve çevre etkisinden yararlanılır. Sonunda grup değerlendirileceği için gruptaki bireyler davranışlarında hem kendilerine hem de gruba karşı sorumluluk alırlar.

T. Öğrenciyle görüşme: Öğrenciyle görüşme yapmanın amacı yaptığı davranışın yanlışlığını anlamayan öğrencinin bu bilince ulaşmasını ve öğretmenin kararlılığını bilmesini sağlamak, problemin olası nedenleri ve hakkında bilgi almaya çalışmaktır. Öğrenci istenmeyen davranışlara devam ediyorsa sınıf dışında görüşme yapmak gerekir. Görüşme esnasında suçlayıcı bir konuşma yapılmamalı, öğrenciye yardımcı olmaya çalışıldığı açıkça ifade edilmelidir.

U. Okul rehberlik servisinden yardım alma: Öğretmen öğrenciyle görüştükten sonra sorunu tek başına çözemeyeceğini düşünüyorsa okul rehberlik servisini durumdan haberdar etmelidir. Rehber öğretmen, öğrencinin kendini ve sorunlarını gerçekçi bir şekilde görmesi, sorunlarına uygun çözümler bulması ve kendini geliştirmesi için öğrenciye; öğrenciyi daha iyi tanıması açısından da öğretmene yardımcı olabilir.

V. Okul yönetimi ve aileyle iletişim kurmak: Rehberlik servisinden alınan yardımlarla da çözülemeyen istenmeyen davranışın çok fazla olduğu (hırsızlık, taciz, istismar, okul eşyalarına zarar verme, uyuşturucu madde kullanımı, karnede değişiklik yapma vb. ) durumlarda rehberlik servisinin bilgisi dâhilinde okul yönetimiyle iletişime geçilmelidir.

Böyle durumlarda aile de bilgilendirilmelidir. Öğretmen aileye notlar gönderebilir, telefonla görüşebilir ya da ziyaretlerde bulunabilir. Ancak amaç öğrenciyi aileye şikâyet etmek değildir, problemin nedenlerini aileyle belirleyip, birlikte ortak çözüm yoluna gitmektir.

Y. Ceza: Tüm çabalara rağmen olumlu bir ilerleme olmadığı takdirde gerekli ceza verilmelidir. Ceza, öğretmenin öğrencinin istenmeyen davranışına karşılık öğrenciyi hoşuna giden şeylerden alıkoyması ya da öğrencinin hoşuna gitmeyen işler yaptırmasıdır.

Örnek

istenmeyen davranışta bulunan öğrenciyi teneffüse çıkarmama ya da ödevini yapmayan

(11)

öğrenciye daha fazla ödev verilmesi hoşuna gitmeyen işlerdendir.

Ceza alan öğrenci bazı haklardan, boş zamanından, sevdiği etkinliklerden vazgeçmek ya da notunu kaybetmek durumundadır. Ancak öğrenci neden ceza aldığını bilmeli ve aldığı ceza davranışın tekrarlanmasını engelleyecek nitelikte olmalıdır.

Ödevini yapmayan her öğrenci görmezden gelinir, sıraları çizen her öğrenciye adıyla hitap edilerek uyarıda bulunulur, gibi istenmeyen davranışlarla mücadele etmenin tek bir reçetesi yoktur. Duruma göre hareket edilir.

V Cezanın kullanılması önerilmez. Başvurulacak en son teknik ceza olmalıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

çıkması, seçim yapma, satın alma ve kullanma bir süreç olarak kabul edilebilir.. Bu süreçte üç temel

Önemli bir satın alma durumu söz konusu olduğunda, tüketici geniş zamanda karar vermek isteyebilir... • Bazen karmaşıklığı ortadan kaldırmak için tüketici farklı

• Aynı zamanda kişinin yaşadığı toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı da yine satın alma davranışı üzerinde

Bir tüketici alışveriş sırasında hangi ürünleri alacağını, hangi markaları seçeceğini, aldığı ürünleri nasıl tüketime hazır duruma.. getireceğini öğrenmiş

• Ürün türü ve marka seçiminde tüketici tutumlarının etkili olduğu satın alma kararlarının da geniş ölçüde bunlardan..

Kültür; yiyecek, giyecek, mobilya bina gibi somut kavramlara sahip olduğu gibi; eğitim, refah, yasalar gibi soyut kavramları da kapsar.... • Alt kültür: Toplumun temel

• • Başta aile olmak üzere, kişinin yakın çevresi, yüz yüze ilişkilerinde etkili olan yakın.. arkadaşları, akrabaları komşuları, iş arkadaşları

• Yaş etkeni, bireyin satın alma davranışını etkilemekle birlikte satın alınan ürün ya da hizmetin kullanılma biçimini de belirler.. Yiyecek, giysi, mobilya,