14. Hafta
Gruplar Arası Davranış, Kalabalık Davranışı
• Gerçekçi Çatışma Teorisi: Şerif’e göre; gruplararası davranış iki ya da daha fazla sayıda grup arasında yaşanır ve aralarındaki ilişki işlevseldir. Gruplar ilişkilerinde birbirini tamamlayan hedefler, yani
karşılıklı menfaatlerine zıtlaşan hedefler edindiğinde ortaya rekabet çıkar.
• Aynı hedefi elde etmek için girişilen rekabet Şerif’e göre; gruplar arasında gerçek bir çatışmaya ve gruplar arası bir düşmanlığa sebep olacaktır.
• Diğer taraftan grupların birbirini tamamlayıcı hedefleri de olabilir. Her biri hedefe ancak
diğerleriyle yardımlaştığında ulaşabilir.
• Şerif’in Yaz Kampı Deneyi (rekabet olduğunda dostluk ilişkilerinin askıya alınması)
• Sosyal Kimlik Teorisi ve Gruplararası Çatışma:
Grupların ortada rekabet edecekleri bir hedef olmadığı halde gruplararası ayırd edici
davranışlara girdiklerinin görülmesidir.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
Benlik kavramımızın bir kısmı grup
aidiyetlerimizle tarif edildiği için ait olduğumuzu hissettiğimiz grupları olumlu algılamayı tercih
ederiz. Diğer gruplarla karşılaştırmalarda
grubumuzun gerçekten diğer gruplardan olumlu şekilde ayırt edilebileceği yolları aramaya yönelik bir tarafgirliğimiz olacaktır. Tajfel buna olumlu
ayırdediciliğin kurulması adını verir.
• Kalabalık Davranışı Açıklayan İlk Teoriler:
1870’lerde Pariste meydana gelen halk
hareketinden (1871 Paris Komünü) etkilenen Gustave Le Bon’a göre; bazı hallerde ve yalnız bu hallerde bir insan topluluğu, onu oluşturan ayrı ayrı kişilerin sahip olduğu özelliklerden çok farklı yeni bir kimliğe sahip olur. Bilinçli kişilik ortadan kalkar, bütün bu kişilerin fikirleri ve duyguları tek bir yöne çevrilir. Geçici fakat pek çok açık özellikler gösteren kollektif bir
zihniyet ortaya çıkar.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
Kalabalığın tesiri ile oluşan bu kollektif zihniyet bireylerin normalde kontrol altında tuttukları
bilinçsiz dürtülerini ön plana çıkartır ve gerçekte barbar ve ilkel olan renklerine geri dönmelerine yol açar. Kendisine göre; heyecan ve dürtülerle hareket eden ve zihnen gerilemiş olan
kalabalığın bu özelliklerinin ortaya çıkışında birtakım sebepler vardır.
1. Kişi tek başına olduğu vakit frenleyebildiği içgüdülerini, kalabalıkta insan sayısının
fazlalığının verdiği duygu ile serbest bırakır.
Kalabalık her zaman bir anonimlik özelliği taşır ve herkesin bireysel özelliği ortadan kalkar. Bu sebeple bireylerin tek başına oldukları vakit daima zaptettikleri sorumluluk hisleri ortadan kalkar.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
2. Kişilerin hareket ve hisleri karşılıklı taklit
yoluyla hızla bulaşarak kalabalık içinde yayılır. Bu hızla yayılmanın ve kimlik kaybının sonucunda kişiler kolaylıkla birbirlerinin etkisi altında
kalabilirler. Etki altında kalma ve dolayısıyla telkine açık olma kalabalıkta herkes için
geçerlidir. Bu sebeple kişiler aşırı coşkun birtakım hareketlere kadar sürüklenebilirler.
• Sonuç olarak; Le Bon’a göre;
• İlkelliğe, barbarlığa, zihinsel geriliğe geri dönüşün ortaya çıktığı
• Muhakemesine mantık yerine hayallerin hakim olduğu
• Liderliğin ise mesajların tekrarlanıp onaylandığı bir prestij mevkii olduğu
• Dürtüler ve tepkisellikle motive edilen, ahlak normlarının işlemediği
• Şiddet yüklü gruptur.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel