• Sonuç bulunamadı

İnternet ve internet haberciliği: Türkiye'deki popüler haber sitelerinin etiksel açıdan incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İnternet ve internet haberciliği: Türkiye'deki popüler haber sitelerinin etiksel açıdan incelenmesi"

Copied!
413
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

GAZETECĠLĠK ANABĠLĠM DALI

GAZETECĠLĠK BĠLĠM DALI

ĠNTERNET VE ĠNTERNET HABERCĠLĠĞĠ:

TÜRKĠYE‟DEKĠ POPÜLER HABER SĠTELERĠNĠN

ETĠKSEL AÇIDAN ĠNCELENMESĠ

Osman ARASLI

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DanıĢman

Doç. Dr. Ġbrahim TORUK

(2)
(3)
(4)

ÖNSÖZ

Ġnternet, internet haberciliği ve haber siteleri temsilcilerinin medya etiğiyle ilgili çeĢitli konulardaki görüĢleri hakkındaki bu yüksek lisans tezi, sadece Ģahsımın çabasından ibaret değildir.

En baĢta tezin konusuyla ilgili fikrin oluĢturulmasından araĢtırma safhasının her aĢamasında bilgisi, fikri, eleĢtirisi, iyi niyeti, mütevaziliğiyle gönüllerde yer eden hocalarıma ne kadar teĢekkür etsem azdır. AkĢam vakitleri, hafta sonları, tatil günleri demeden vakitlerinden feragat eden, bana hep doğru yolu gösteren baĢta tez danıĢmanım Doç. Dr. Ġbrahim TORUK, Doç. Dr. Mustafa ÖZODAġIK, Doç. Dr. Tülay ġEKER‘e ve beni her zaman destekleyen ve yanımda olan aileme, dostlarıma, tüm arkadaĢlarıma sonsuz Ģükranlarımı sunuyorum. Ayrıca Ġnternet Medyası Derneği yetkililerine ve anket çalıĢmasına katılan internet medyası çalıĢanlarına çok teĢekkür ediyorum.

Bu tezin mükemmel bir çalıĢma olduğunu hiçbir zaman iddia edemem. Olası tüm eksikliklerden, hatalardan, kusurlardan sorumlu olduğumu bildirmek istiyorum.

(5)

ÖZET

Bu çalışmada internet, internet haberciliği ve Türkiye'deki internet haber sitelerinin habercilik etiğine bakışı araştırılmıştır. Çalışmada etik, ahlak, meslek etiği, medya etiği, medyadaki etik sorunların nedenleri, internet, internet haberciliğinin etik sorunları v.b konularla ilgili literatür ve belgesel tarama teknikleriyle çeşitli kaynaklar taranmıştır. Ayrıca çalışmada Türkiye’deki haber sitesi temsilcilerinin gazetecilik etiğiyle ilgili görüşlerinin araştırılması ve haber sitelerinin günümüzdeki durumunun ortaya konması amacıyla haber siteleri temsilcileriyle birlikte veri toplamaya dayalı bilimsel anket uygulaması gerçekleştirilmiştir.

Elde edilen verilerin analiz edilmesi sonucunda haber sitelerinin temsilcilerinin birçoğunun gazetecilik ahlak kurallarıyla ilgili yargıları ve çeşitli etik kodları desteklediği tespit edilmiştir. Site temsilcileri mesleki etik bağlamındaki söz konusu kural ve kodların internet haberciliğinde de uygulanması gerektiği yönünde görüş belirtmiştir. Lakin çalışmaya katılan haber sitesi temsilcilerinin gazetecilik etiğiyle ilgili görüşleriyle uygulamalarının ters yönde olup olmadığı eleştirel çerçevede sorgulanabilir. Yine de geleneksel medyayla da iç içe geçebilen eski ve internetle birlikte gündeme gelebilen yeni etiksel sorun alanlarının araştırılarak tartışılması önemlidir. Öğ renci ni n

Adı Soyadı Osman ARASLI

Numarası 084222001017

Ana Bilim / Bilim Dalı Gazetecilik

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Doç. Dr. İbrahim TORUK

Tezin Adı İnternet ve İnternet Haberciliği: Türkiye’deki Popüler Haber Sitelerinin Etiksel Açıdan İncelenmesi

(6)

Ankette ayrıca sayısı her geçen gün artan haber sitelerinin bugünkü durumuyla ilgili genel veriler elde edilmiştir. Haber sitelerinin çalışanlarının azımsanmayacak bir bölümü ne gazetecilik eğitimi almıştır, ne de mesleki tecrübeye sahiptir. Sitelerin yarısından fazlası sigortasız eleman çalıştırmakta, çalışanların maaşlarını ödemekte güçlük çekmekte, ekip çalışması yapılamamakta, kadrolarında kadınlar azınlıkta kalmaktadır. Öte yandan Türkiye’de internete yönelik hukuki düzenlemeleri yetersiz bulan haber sitelerinin 'haber çalma/yanlış bilgi vs.' gibi hukuki sorunlar yaşadığı, kimisinin herhangi bir haberden dolayı cezaya maruz kaldığı öğrenilmiştir. Tüm bunlara karşın haber sitelerinin örgütlenmeleri ise dernek düzeyinde ve niteliği tartışılır bir seyir izlemektedir. Fakat her şeye rağmen geleneksel medyanın da ilişkili olduğu internet haberciliğini kapsayacak çeşitli hukuki, bilimsel, sosyal, ekonomik, örgütsel çözümler üzerinde düşünmek ve çalışmak gereklidir.

(7)

SUMMARY

Within this work, internet, internet reporting and the view of the news portals in Turkey to the ethics of reporting have been examined. In the work, various sources about the subjects on ethics, morality, occupational ethics, media ethics, the reasons of the ethics problems in the media, internet, the ethics problems of internet reporting have been gone through by the help of the techniques of examining the literature and documentaries. Furthermore, a practice of a scientific interview based on accumulating the data together with the representatives of news portals has been done in order to research the point of views of the representative news portals about the etthics of reporting and to reveal the present situation of the news portals in Turkey.

Considering the analysis of the available data, most of the news portals representatives support the judgements about the journalism moral rules and various ethics codes. The site representatives opined that the rules and codes on occupational ethics should be applied within the internet reporting as well. However, whether news portals representatives’ opinions on reporting ethics and their performance are controversial can be questioned. Still, it is crucial to argue about the ethics areas belonged to the old traditional rules and to the new areas coming up with internet by the help of researches.

The general data about the present situation of the news portals whose number is increasing day by day is also obtained in this survey. The considerable

Öğ renci ni n Numarası 084222001017

Ana Bilim / Bilim Dalı Gazetecilik

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Doç. Dr. İbrahim TORUK

Tezin İngilizce Adı Internet And Internet Reportıng: Surveyıng Of The Popular News Portals In Turkey In Terms Of Its Effects

(8)

amount of the workers of the news portals is neither educated on journalism nor has the occupational experience on the journalism. More than half of the sites employ workers without insurance, have difficulty of paying the wages in time, can not have a team work, and the women among their staff are minorty. On the other hand, the news portals in Turkey that find the legal arrangements on internet insufficient have legal problems such as “wrong data or stealing of the news” and some are exposed to fines due to any news. In spite of all these, the organizing of the news portals can just be called as an assocation and their characteristic is open to debate. However despite everything it is essential to consider and work on the various legal, scientific, social, economic and associatonal solutions that will include news reporting also attached with the traditional media.

(9)

ĠÇĠNDEKĠLER

Önsöz ... i

Özet ... ii

Summary ... iv

Ġçindekiler ... vi

Kısaltmalar Sayfası ... xiv

Tablolar Listesi ... xviii

Grafikler Listesi… ... xxi

GĠRĠġ ... 1

1. ETĠK, AHLAK VE MEDYA ETĠĞĠ... 6

1. 1. ETĠK KAVRAMI ... 6

1. 2. AHLAK KAVRAMI ... 9

1. 2. 1. Ahlak‘ın Kaynağı Hakkında Farklı YaklaĢımlar ... 11

1. 2. 2. Ġyi, Kötü, Doğru, YanlıĢ Kavramları ... 12

1. 2. 3. Ahlak Kuramları ve Ahlak Bilgisi ... 14

1. 2. 3. 1. Kuralcı Olmayan YaklaĢımlar ... 15

1. 2. 3. 2. Kural Koyucu (Normative) YaklaĢımlar ... 15

1. 2. 3. 2. 1. Sonuçsalcı (Teleolojik) YaklaĢımlar ... 15

1. Faydacılık ... 16

2. Hazcılık. ... 18

3. Egoizm ... 18

1. 2. 3. 2. 2. Deontolojik YaklaĢım ve Kant Ahlakı ... 19

1. 2. 3. 2. 3. Ahlakla Ġlgili Diğer GörüĢler ... 23

1. 2. 3. 2. 3. 1. Erdem Ahlakı ... 23

1. 2. 3. 2. 3. 2. Marksizmin Ahlak AnlayıĢı ... 23

1. 2. 4. Meslek ve ĠĢ Ahlakı... 26

1. 3. MEDYA ETĠĞĠ KAVRAMI ... 28

1. 3. 1. Medya Etiği‘nin Tarihsel GeliĢimi ... 29

1. 3. 2. Medya Etiği‘nin Çerçevesi ve Sınırları ... 31

(10)

1. 3. 3. 1. Liberal YaklaĢıma Göre Medya Etiği ... 34

1. 3. 3. 2. EleĢtirel YaklaĢıma Göre Medya Etiği... 37

1- Mülkiyet Yapısı ... 40

2 - Etik Sorunların Özneleri ... 41

3 - Ticari Faktörler… ... 41

4 - Gazetecilik Rutinleri/Pratikleri… ... 42

5 - Haber Kaynakları ... 43

6 - Habercilik Yöntemleri… ... 44

7 - Teknoloji ve Yeni Medya ... 45

1. 3. 4. Türk Medyasında Etik ... 46

1. 3. 4. 1. Türk Medyasının Etik Sorunlarına Genel Bir BakıĢ ... 46

1. 3. 4. 2. Türk Medyasında Etik GiriĢimleri ... 47

1 - Basın Birliği ... 47

2 - Basın Ahlak Yasası ... 48

3 - Basın ġeref Divanı ... 48

4 - Basın Konseyi ... 48

5 - Medya Etik Konseyi Derneği ... 49

6 - Basın Meslek Ġlkeleri ... 49

7 - Türkiye Gazeteciler Hak ve Sorumluluk Bildirgesi ... 50

8 - Basın Ahlak Esasları ... 50

9 - DYH Yayın Ġlkeleri ... 50

2. ĠNTERNET VE ĠNTERNET HABERCĠLĠĞĠ... 52

2. 1. YENĠ BĠR MEDYA OLARAK ĠNTERNET ... 52

2. 1. 1. Yirmi birinci Yüzyılda ĠletiĢim Araçlarının Genel Durumu ... 52

2. 1. 2. Bir ĠletiĢim Aracı Olarak Ġnternet ... 54

2. 1. 2. 1. Ġnternet Kullanımında Belirleyici Olan Amaçlar ... 55

2. 1. 2. 2. Ġnternetin Geleneksel Medyalardan Farkı ... 56

2. 1. 2. 2. 1. Yeni Bir Medya Olarak Farklı Özellikleri ... 56

2. 1. 2. 2. 2. Ġnternette EtkileĢimin Unsurları ... 58

(11)

2. 1. 2. 2. 4. Ġnternette Enformasyonu Sınıflandırma… ... 61

2. 1. 3. Dünyada ve Türkiye‘de Ġnternet ... 63

2. 1. 3. 1. Dünyada Ġnternet‘in Tarihi ... 63

2. 1. 3. 1. 1. Dünyada Ġnternet‘in Kullanım Oranları ... 67

2. 1. 3. 1. 2. Dünyada Ġnternetle Ġlgili Yasal Düzenlemeler . 69 1 - Amerika BirleĢik Devletleri (ABD).. ... 70

2 - Almanya… ... 70

3 - Fransa ... 70

4 - Ġngiltere ... 70

5 - Ġtalya ... 70

2. 1. 3. 2. Türkiye'de Ġnternet ... 71

2. 1. 3. 2. 1. Türkiye‘de Ġnternetin Tarihi ... 71

2. 1. 3. 2. 2. Türkiye‘nin Ġnternet Politikası ve Kilit KuruluĢlar ... 72

2. 1. 3. 2. 3. Türkiye‘de Ġnternetle Ġlgili Yasal Düzenlemeler 75 2. 1. 3. 2. 4. Türkiye‘de Ġnternetin Yaygınlığı ... 76

2. 2. ĠNTERNET HABERCĠLĠĞĠ .. ... 78

2. 2. 1. Ġnternet Haberciliğinin DoğuĢu ve GeliĢimi ... 81

2. 2. 1. 1. Dünyada ve Türkiye‘de Ġnternet Haberciliği ... 83

2. 2. 1. 1. 1. Dünya‘da Ġnternet Haberciliği ... 83

2. 2. 1. 1. 2. Türkiye‘de Ġnternet Haberciliği ... 84

2. 2. 2. Geleneksel Medyanın Ġnternet Haberciliğine GiriĢi ... 86

2. 2. 3. Ġnternet ve DeğiĢen Gazetecilik ... 91

2. 2. 3. 1. Sanal Yazı ĠĢleri ... 92

2. 2. 3. 2. Gazeteciler Açısından DeğiĢimler ... 93

2. 2. 3. 3. Ġzleyici/Okuyucu Açısından DeğiĢimler… ... 95

2. 2. 3. 4. Haber Kaynakları Açısından DeğiĢimler… ... 96

2. 2. 3. 5. Haber Stratejileri Açısından DeğiĢimler ... 97

2. 2. 3. 6. Haber Yazımı Açısından DeğiĢimler… ... 98

1. ―T‖ Modeli ... 99

(12)

3.―Online piramit‖ modeli ... 100

4. ―Doğrusal yazım‖ modeli ... 101

5. ―Doğrusal olmayan yazım‖ modeli ... 101

6. ―Kümeleme‖ modeli ... 101

7. ―Öyküsel anlatım‖ modeli ... 102

8. ―Kum saati‖ modeli ... 102

2. 2. 4. Ġnternet Gazeteciliğinin Avantajları ... 102

2. 2. 4. 1. Ucuz, Kolay ve Hızlı Habercilik… ... 102

2. 2. 4. 2. Alternatiflik Potansiyeli… ... 103

2. 2. 4. 3. Ġnteraktif ĠletiĢim ... 104

2. 2. 4. 4. Haber Ağlarının ÇeĢitliliği… ... 105

2. 2. 5. Ġnternet Haberciliğinin Sorunları ve Yetersizlikler ... 106

2. 2. 5. 1. Piyasa Baskısı ve Ekonomik Yetersizlik ... 106

2. 2. 5. 2. Alternatiflik TartıĢması ve Tektiplik Sorunu ... 107

2. 2. 5. 3. Üretim Biçimi ve Üretim ĠliĢkileri... 110

2. 2. 5. 4. Habercilik ve Ġçeriklerde Nitelik Sorunu ... 112

2. 2. 6. Türkiye‘de Ġnternet Haberciliğinin Hukuki Durumu ve ÇeĢitli Yasa/SözleĢme/Bildirgelerdeki Yeri ... 113

1 - Basın Kanunu ... 113

2 - 5953 Sayılı Yasa (212 Sayılı Yasa) ... 113

3 - Basın Kartları Yönetmeliği ... 114

4 - Türk Ceza Kanunu ... 114

5 - Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi ... 115

6 - Basın Konseyi SözleĢmesi ... 116

7 - Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla ĠĢlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ... 117

8 - Ġnternet ĠletiĢim Kuralları ... 117

9 - Radyo Ve Televizyonların KuruluĢ Ve Yayınları Hakkında Kanun ... 118

10 - Son Yasa ÇalıĢmaları ... 119

2. 2. 7. Türkiye‘de Ġnternet Habercilerinin Örgütlenme ÇalıĢmaları, Dernek Faaliyetleri ... 119

(13)

2. 2. 7. 1. Ġnternet Medyası Derneği (ĠMD) ... 119

2. 2. 7. 2. Ġnternet Habercileri Derneği (ĠHD) ... 121

2. 2. 7. 3. Tüm Ġnternet Medyası Derneği (TĠMED) ... 121

3. ĠNTERNET HABERCĠLĠĞĠNDE ETĠK SORUNLAR VE ĠLKELER ... 123

3. 1. Ġnternet ve Ġnternet Haberciliğinde Etik Konusuna Genel Bir BakıĢ ... 123

3. 2. Ġnternet Haberciliğiyle Ġlgili Bir Takım Ġlkeler ve Öneriler ... 127

3. 2. 1. Bilgilendirme, Doğruluk, Dürüstlük, Güvenilirlik ... 128

3. 2. 2. Nesnellik ve Netlik ... 129

3. 2. 3. Haber/Reklam/Yorum Ayrımı, Bireye Saygı, ġiddet ... 129

3. 2. 4. Gizlilik, Özel Hayat, Mahremiyet ... 130

3. 2. 5. Cevap ve Düzeltme Hakkı ... 135

3. 2. 6. Editoryal Bağımsızlık ... 137

3. 3. Ġnternet Haberciliğiyle Ġlgili Ġlke ve Önerilere Yönelik EleĢtiriler ... 137

3. 4. Ġnternet Haberciliğinde Etik Sorunlar. ... 139

3. 4. 1. Gazeteci Olan/Olmayan KarmaĢası ... 141

3. 4. 2. Hız, Zaman Baskısı ve Rekabet ... 143

3. 4. 3. Reklam ve Ekonomik Kaygılar ... 145

A - Veri Tabanlarının Durumu ... 147

B - Cookıes ... 149

C - Hiperbağlar ... 150

3. 4. 4. Güvenirlik Problemi ... 152

3. 4. 5. Yasal Sıkıntılar/BoĢluklar ... 155

A) Fikri Hakların Ġhlali ... 156

B) Haber Çalma, Ġçerik Unsurların Güncellik Sorunu ... 157

C) Zararlı/Saldırgan Mesajlar, Ayrımcılık ... 160

D) KiĢilik Haklarının Ġhlali ... 161

3. 4. 6. Editöryal Yetersizlik/Masa BaĢı Habercilik ... 163

(14)

4. TÜRKĠYE‟DEKĠ HABER SĠTELERĠNĠN ETĠKSEL AÇIDAN ĠNCELENMESĠ ... 167 4. 1. Sorun ... 167 4. 2. Amaç ... 167 4. 3. Önem ... 167 4. 4. Varsayımlar (Sayıltılar) ... 168 4. 5. Sınırlılıklar ... 168 4. 6. Evren ve Örneklem ... 169 4. 7. Yöntem ... 170 4. 8. Bulgular ve Yorum ... 176 4. 8. 1. Çapraz Tablolar ... 203

1 - Haberin yayınlanma süresi-sitenin statüsü ... 204

2 - Sitenin abone olduğu ajans sayısı-sitenin statüsü. ... 205

3 - Sitenin reklam alma oranı-sitenin statüsü ... 207

4. 8. 2. Güvenilirlik ve Faktör Analizi ... 208

1 - Sitenin Yayın özelliğinin, Habercilik etik faktörlerine etkisinin incelenmesi ... 211

2 - Abone olunan ajans sayısının habercilik etik faktörlerine etkisi .. 213

3 - Sitenin sahiplik yapısının, Habercilik etik faktörlerine etkisinin incelenmesi ... 214

4- Sitenin Reklam alma durumunun, Habercilik etik faktörlerine etkisinin incelenmesi ... 216

4. 8. 3. Friedman Testi ... 218

4. 9. Değerlendirmeler, Sonuç Ve Öneriler ... 219

4. 9. 1. Genel Değerlendirmeler ... 219

4. 9. 1. 1. ÇalıĢanların Nitelik ve Niceliği Sorunu ... 219

4. 9. 1. 2. Editöryal Yetersizlik/Masa BaĢı Habercilik ... 221

4. 9. 1. 3. Kayıt DıĢı Ġstihdam ve Ekonomik Sorunlar ... 222

4. 9. 1. 4. Örgütlenmenin Niteliği Sorunu ... 223

4. 9. 1. 5. Gelir Kaynaklarının Sınırlılığı ve Niteliği Sorunu ... 224

4. 9. 1. 6. Haber Çalma/Haber Çarpıtma ... 226

(15)

4. 9. 1. 8. Haber/Reklam/Yorum Ayrımı Sorunu ... 229

4. 9. 1. 9. Taraf Olma/Taraf Olmama (Tarafsızlık) ... 230

4. 9. 1. 10. Hız ve Zaman Baskısı ... 232

4. 9. 1. 11. Güvenirlik ... 233

4. 9. 1. 12. KiĢilik Haklarına ve Özel Hayata Saygı ... 234

4. 9. 1. 13. Cevap ve Düzeltme Hakkı Sağlama ... 234

4. 9. 1. 14. Bireye Saygı/ġeffaflık ... 235

4. 8. 2. Sonuç ve Öneriler ... 236

KAYNAKÇA ... 240

EKLER ... 261

Ek - 1. BASIN KONSEYĠ SÖZLEġMESĠ ... 261

Ek – 2. BASIN MESLEK ĠLKELERĠ ... 270

Ek – 3. TÜRKĠYE GAZETECĠLERĠ HAK VE SORUMLULUK BĠLDĠRGESĠ 272 Ek – 4. 195 SAYILI KANUNA GÖREBASIN AHLÂK ESASLARI ... 280

Ek – 5. DOĞAN YAYIN HOLDĠNG YAYIN ĠLKELERĠ ... 284

Ek – 6. ĠNTERNET ORTAMINDA YAPILAN YAYINLARIN DÜZENLENMESĠ VE BU YAYINLAR YOLUYLA ĠġLENEN SUÇLARLA MÜCADELE EDĠLMESĠ HAKKINDA KANUN ... 287

Ek – 7. FUTBOL VE DĠĞER SPOR MÜSABAKALARINDA BAHĠS VE ġANS OYUNLARI DÜZENLENMESĠ HAKKINDA KANUN ... 301

Ek – 8. BASIN KANUNU ... 310

Ek - 9. BASIN MESLEĞĠNDE ÇALIġANLARLA ÇALIġTIRANLAR ARASINDAKĠ MÜNASEBETLERĠN TANZĠMĠ HAKKINDA KANUN ... 323

Ek - 10. BASIN-YAYIN VE ENFORMASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BASIN KARTI YÖNETMELĠĞĠ ... 336

Ek -11. TÜRK CEZA KANUNU ... 357

Ek – 12. TGC ÖDÜL YÖNETMELĠĞĠ ... 363

Ek -13. ĠNTERNET ĠLETĠġĠM KURALLARI ... 369

Ek – 14. RADYO VE TELEVĠZYONLARIN KURULUġ VE YAYINLARI HAKKINDA KANUN(MÜLGA) ... 372

Ek -15. BASIN KANUNUNA BĠR MADDE EKLENMESĠNE DAĠR KANUN TASARISI TASLAĞI (Ġnternet Medyası Derneği'nindir) ... 375

(16)

Ek – 16. ANKET YAPILAN ĠNTERNET HABER SĠTELERĠNĠN WEB

ADRESLERĠ ... 378 Ek – 17. ĠNTERNET HABER SĠTELERĠNEN UYGULANAN ONLĠNE

(17)

KISALTMALAR SAYFASI AA: Anadolu Ajansı

AB: Avrupa Birliği

ABD: Amerika BirleĢik Devletleri

ADSL: Asymmetric Digital Subscriber Line / Asimetrik Sayısal Abone Hattı AP: Avrupa Parlamentosu

ARPA: Ġleri Düzey AraĢtırma Projeleri Kurumu

ARPANET: Ġleri AraĢtırma Projeleri Ajansı Bilgisayar Ağı (Advanced

Research Projects Agency Network).

AÜ: Ankara Üniversitesi BBS: Mesaj Panosu Sistemi BĠA: BirleĢik ĠletiĢim Ağı

BKYK: Basın Konseyi Yüksek Kurulu BM: BirleĢmiĢ Milletler

BTK: Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu

BYEGM: Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü CERN: Avrupa Nükleer AraĢtırma Merkezi

CHP: Cumhuriyet Halk Partisi

DARPA: Savunma Ġleri AraĢtırma Projeler Ajansı DNS: Domain Name System-Domen/Alan Adı Sistemi DSL: Digital Subscriber Line/Sayısal Abone Hattı DTP: Demokratik Toplum Partisi

DTP: Devlet Planlama TeĢkilatı DYH: Doğan Yayın Holding

(18)

EARN: (European Research and Education Networking Association) Avrupa

AraĢtırma ve Eğitim Ağı Birliği

FIJ: Uluslararası Gazeteciler Federasyonu FSEK: Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu

FTP: File Transfer Protocol/Dosya Aktarım Protokolü GSM: Küresel Mobil ĠletiĢim Sistemi

HTLM: Hyper Text Markup Language/Zengin Metin ĠĢaret Dili

HTTP: Hyper Text Transfer Protocol/ Hiper Metin Transferi Protokolü IP: Internet Protokolü

ISS: Ġnternet Servis Sağlayıcı ĠHD: Ġnternet Habercileri Derneği ĠMD: Ġnternet Medyası Derneği KĠA: Kitle iletiĢim araçları KMO: Kaiser-Mayer-Olkin

LAN: Local area network/Yerel Alan Ağı MEK: Medya Etik Konseyi

NNTP: Network News Transfer Protocol/Ağ Haber Aktarım Protokolü NSFNET: ABD ulusal bilim kurulu ağı

ODTÜ: Orta Doğu Teknik Üniversitesi

PDA: Personel Digital Assistant / KiĢisel Dijital Yardımcı

PICS: Platform for Internet Content Selection/ Ġnternet Ġçerik Seçim Platformu RTÜK: Radyo Televizyon Üst Kurulu

SPSS: Statistical Program for Social Sciences SSCB: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği STK: Sivil Toplum KuruluĢu

(19)

TBMM: Türkiye Büyük Millet Meclisi TCK: Türk Ceza Kanunu

TCP/IP: Transmission Control Protocol/Internet Protocol/ Bilgisayarlar ile

veri iletme/alma birimleri arasında organizasyonu sağlayan, protokolün genel adı.

TCP: ĠletiĢim Kontrol Protokolü TDG: Tele Servisler Yasası

TGC: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti TGS: Türkiye Gazeteciler Sendikası

TĠB: Telekomünikasyon ĠletiĢim BaĢkanlığı TĠMED: Tüm Ġnternet Medyası Derneği

TRNET: TURNET: Türkiye Internet Altyapı Ağı TT: Türk Telekom

TURNET: Türkiye Ulusal Internet Altyapı Ağı

TÜBĠTAK: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu TÜĠK: Türkiye Ġstatistik Kurumu

TÜVAKA: Türkiye Üniversiteler ve AraĢtırma Kurumu Ağları TV: Televizyon

ULAKBĠLĠM: Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi

UNESCO: BirleĢmiĢ Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (United Nations

Educational, Scientific and Cultural Organization)

URL: Uniform Resource Locator/Standart Kaynak Bulucu

VBNs: (Very High Speed Backbone Service) Çok Yüksek Hızlı Omurga

Servisi

WAIS: ―Wide Area Information ServiceWide Area Information Service/GeniĢ

Alan Bilgi Servisi

(20)

WEB: Örümcek Ağı

WIPO: Dünya Fikri Haklar Organizasyonu

WWW: (World wide web) Türkçe Dünya Çapında Ağ YÖK: Yüksek Öğretim Kurulu

(21)

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo - 1: Dünyada internet kullanımı...67

Tablo - 2: Ġnternet Kullanımında Türkiye‘nin Avrupa‘daki Yeri...77

Tablo - 3: Katılımcıların cinsiyetlerinin frekans dağılımı...176

Tablo - 4: Katılımcıların yaĢlarının frekans dağılımı...176

Tablo - 5: Katılımcıların eğitim düzeylerinin frekans dağılımı...177

Tablo - 6: Katılımcıların Ünvanlarının frekans dağılımı...178

Tablo - 7: Sitelerin kuruluĢ yıllarına göre frekans dağılımı...179

Tablo - 8: Sitenin yayın özelliği...180

Tablo - 9: Mesleki derneğe üyelik...181

Tablo - 10: BaĢka bir siteye link bağlantısı olup olmadığı...181

Tablo - 11: Sitede çalıĢan sayısı frekans dağılımı...181

Tablo – 12: ÇalıĢanların cinsiyetlerine göre frekans dağılımı...182

Tablo - 13: Sitelerin üniversiteli çalıĢan sayıları...183

Tablo - 14: Sitelerin iletiĢim fakültesi mezunu çalıĢan sayıları...184

Tablo - 15: Sitede bulunan stajyer sayısı frekans dağılımı...185

Tablo - 16: Sitede bulunan Sarı basın kartı sahibi çalıĢan sayısı...186

Tablo - 17: Sitedeki sigortalı çalıĢan sayıları...187

Tablo - 18: Haberden sorumlu çalıĢanların görevleri...187

Tablo - 19: Haber yayınlanma süresi...188

Tablo - 20: Sitedeki haberlerin izinsiz kullanılması...189

Tablo - 21: Sitenin herhangi bir cezaya maruz kalması...189

Tablo - 22: Sitenin ÇarpıtılmıĢ Haberlere Maruz Kalması...190

Tablo - 23: Sitenin Advertorial yayınlaması...190

(22)

Tablo – 25: Sitenin sahip yapısı frekans dağılımı...191 Tablo - 26: ġirketin baĢka faaliyetinin olup olmadığı...192 Tablo - 27: Sitenin reklam alma frekans dağılımı...193 Tablo - 28: Reklam gelirlerinde değiĢim frekans tablosu...193 Tablo - 29: Sitelerin aylık toplam gelirleri...193 Tablo - 30: ÇalıĢan ücretlerinin ödenmesinde güçlük yaĢanması...194 Tablo - 31: Türkiye‘de hukuki düzenlemelerin yeterliliği...194 Tablo – 32: Haber ve habercilik etiği bağlamındaki yargılara sitelerin katılım

oranları (31‘den 40. Soruya kadarki yanıtlar)...195

Tablo – 33: Haber ve habercilik etiği bağlamındaki yargılara sitelerin katılım

oranları (41‘den 50. Soruya kadarki yanıtlar)...197

Tablo – 34: Haber ve habercilik etiği bağlamındaki yargılara sitelerin katılım

oranları (51‘den 60. Soruya kadarki yanıtlar)...199

Tablo – 35: Haber ve habercilik etiği bağlamındaki yargılara sitelerin katılım

oranları (61‘den 66. Soruya kadarki yanıtlar)...201

Tablo – 36: Haber ve habercilik etiği bağlamındaki yargılara sitelerin katılım

oranları (67‘den 74. Soruya kadarki yanıtlar)...202

Tablo – 37: Haberin yayınlanma süresi-sitenin statüsü çapraz tablosu...204 Tablo – 38: Sitenin abone olduğu ajans sayısı-Sitenin statüsü çapraz

tablo...205

Tablo - 39: Sitenin reklam alma oranı-sitenin statüsü çapraz tablo...207 Tablo - 40: Faktör analizi sonuç tablosu...209 Tablo - 41: Sitenin yayın özelliğinin, Habercilik etik faktörlerine

etkisi...211

Tablo - 42: Abone olunan ajans sayısının, habercilik etik faktörlerine

(23)

Tablo - 43: Sitelerin sahiplik yapısının Habercilik etik faktörlerine

etkisi...214

Tablo – 44: Sitenin reklam alma durumunun, habercilik etik faktörlerine

etkisi………..216

(24)

GRAFĠKLER LĠSTESĠ

Grafik - 1: Katılımcıların yaĢlarının frekans dağılımı………....177 Grafik - 2: Katılımcıların Eğitim düzeyleri...178 Grafik - 3: Katılımcıların unvanlarının frekans dağılımı...179 Grafik - 4: Sitenin yayın özelliği...181 Grafik - 5: Sitelerin çalıĢan sayısı frekans dağılımı...182 Grafik – 6: ÇalıĢanların cinsiyetlerine göre frekans dağılımı...183 Grafik -7: Üniversite mezunu çalıĢan sayısına göre sitelerin frekans

dağılımı...184

Grafik - 8: Haberlerin yayınlanma sürelerinin frekans dağılımı...188 Grafik - 9: Sitelerin abone oldukları ajans sayısı frekans dağılımı…………191 Grafik - 10: Sitelerin sahiplik yapısı frekans dağılımı...192 Grafik - 11: Haberin yayınlanma süresi-sitenin statüsü çapraz grafik...205 Grafik - 12: Sitenin abone olduğu ajans sayısı-Sitenin statüsü………..206 Grafik - 13: Sitenin reklam alma oranı-sitenin statüsü çapraz grafik...207

(25)

GĠRĠġ

Medya ve enformasyon Ģebekeleri son yıllarda bütün dünyayı sarmıĢ (Yaylagül, 2006: 180), kitle iletiĢimi ve iletiĢim araçlarında yaĢanan patlama sürekli çeĢitlenerek ivme kazanmıĢtır (Tokgöz, 2008: 69-70). Kitle iletiĢimi ve iletiĢim araçlarının sayıca artması, çeĢitlenmesi, iç içe geçmesi toplumların ve bireylerin daha fazla medyayla iliĢkili olmasını beraberinde getirmiĢtir. Artık radyo, gazete, televizyon gibi araçların yanında cep telefonu internet gibi yeni medyalar da devrededir. Özellikle internet, hayatın her alanında yer alması ve sınırsızlığıyla dikkat çekmektedir.

Fakat yeni iletiĢim teknolojileri günümüzde çeĢitli problemlerle bağlantılı veya problemlerin bizzat kaynağı olabilmektedir. Etik açıdan tartıĢılan ve sık sık gündeme gelen sorunlar bu kapsamda önemlidir. ÇeĢitli türdeki etik sorunlara yeni iletiĢim teknolojilerinin dahil olması, tekrarlaması ve yenilerine neden olması söz konusudur. Çünkü son yıllarda iletiĢim teknolojileri varolan etik sorun alanlarını geniĢletmiĢ, yeni etik sorunlara neden olmuĢtur (Uzun, 2009: 15). Örneğin, bilgisayarların, internetin yaygınlaĢıp gündelik yaĢamda önemli bir yer tutmaya baĢlaması (Uzun, 2009: 277) ve her sahada etkin hale gelmesi; bu alanda bir standart oluĢturulması ve düzenleme yapılmasına engel olabilmektedir (Demir, 2006: 16).

Resmedilen tablonun içerisinde internet haberciliğinin de medya etiği açısından çeĢitli sorunlarla iliĢkili olduğu ve yenileriyle anılabildiği savunulmaktadır. Lakin gazeteciliğe iliĢkin etik kodların büyük bir bölümü yazılı basın alanıyla ilgili olsa bile, teknolojideki geliĢmelerle birlikte yazılı basının yanında diğer haber medyalarının da yer alması (Uzun, 2009: 177), internette haber siteleri üzerinden yapılan haberciliğin durumunun araĢtırılmasını anlamlı kılmaktadır. Ġnternet yayıncılığıyla birlikte; geleneksel medyada yayıncı kuruluĢun kendi etik kodları, medya camiasının genel etik kodları ve temayülleri ve gazetecilik mesleğinin geleneksel etik kodları çok rahatlıkla ihlal edilebilmektedir (Nizam ve Biçer, 2005).

Günümüzde sayısı giderek artan ve çeĢitlenen haber sitelerinin söz konusu durumda payının ne kadar ve nasıl olduğu tam olarak bilinmemektedir. Yalnızca haber sitelerinin nicel artıĢıyla paralel olarak internet haberciliğindeki etik ihlaller ve

(26)

yeni ahlaki sorunlar gündeme gelebilmektedir. Haber sitelerinin iliĢkili olduğu ihlaller/sorunlara karĢı geleneksel medyanın hakim etik kodları çözüm önerisi olarak sunulabilmektedir.

Oysa meslek etiği açısından özellikle liberal yaklaĢım çerçevesinde oluĢturulan gazetecilikle ilgili etik kodların/kuralların bir takım sorunların tespiti açısından çerçeve sunup sunmayacağı sorgulanmaktadır. Meslek etiği açısından sıkça tartıĢılan gazeteciliğin internette yapılmasıyla ahlaki ilkelerin ve önerilerin bir takım sorunların çözümü konusunda çerçeve sunup sunmayacağı tartıĢması beraberinde gelmektedir. Amma velâkin internet haberciliğinin alternatif bir araç olabileceğine dair oluĢturulan inancın etkisiyle de söz konusu kodlar/kurallar tekrar konu olabilmektedir. ÇeĢitli sınırlılıklara sahip olsalar da, her Ģeye rağmen gazetecilik etiğini geliĢtirmede bunların önemlerini koruduğu savunulmaktadır (Uzun, 2009: 46). Son kertede meslek ilke ve kurallarından dürüstlük, tarafsızlık, güvenilirlik, doğruluk, düzeltme ve cevap hakkına saygı gösterme, gizlilik, özel yaĢam ve mahremiyete müdahale etmeme gibi geleneksel medya için zikredilen birçok etik kodların/kuralların haber siteleri için de geçerli olabileceği belirtilmektedir (Çaplı, 2002: 217-218). Bunlarla birlikte internet ortamında yapılmaya çalıĢılan habercilikten bizzat kaynaklanan etik sorunlara özgü çözümler üretilip üretilmeyeceği de düĢünülmektedir.

Diğer yandan haber sitelerinin iĢ görenlerinin ne kadarının gazetecilikle ilgili yukarıdaki etik kuralları/kodları benimsediği ve bu kondaki görüĢlerinin boyutu bilinmemektedir. Bu yüzden en baĢta haber sitelerinin meslek etiği bağlamında gazetecilik ahlak kurallarıyla ilgili görüĢlerinin hangi noktalarda olduğunun araĢtırılmasına ihtiyaç vardır.

Bu nedenle tez çalıĢmasının konusu internet, internet haberciliği ve internet haber sitelerinin temsilcilerinin habercilik etiğine bakıĢıdır. Ġnternet haberciliğini etik açıdan ele alan Dünya‘da ve Türkiye‘deki araĢtırmaların yeterli sayıya ulaĢtığı söylemek henüz zordur. Ve haber sitelerinin; çalıĢan profili, örgütlenme anlayıĢı, hukuki sorunları, sahiplik yapısı, reklam potansiyelleri, ekonomik sorunları, bütçeleri vb. hakkında da akademik ve mesleki değerlendirmelerde kullanılabilecek nitelikte güncel verilere de ihtiyaç vardır. Literatüre katkı sağlayarak, haber sitelerinin

(27)

durumunu ortaya koymak çalıĢmanın önemini aĢikar kılmaktadır. ÇalıĢma kapsamında Türkiye‘deki ulusal veya yerel yayıncılık yapan internet haber sitelerinin temsilcileriyle anket çalıĢması gerçekleĢtirilmiĢtir. ÇalıĢmada gazetecilik etiği açısından Türkiye‘de haber sitelerinin temsilcilerinin, "BaĢkalarının haberlerini kullanmada hassasiyet", "güvenilirlik", "hukuk", "kiĢilik hakları/özel hayata saygı", "tarafsızlık", "cevap ve düzeltme hakkı sağlama", "Ģeffaflık" hakkında görüĢlerinin öğrenilmesi temelde amaçlanmıĢtır. Ayrıca haber sitelerinin sorunları/durumlarına iliĢkin görgül-ölçümlenebilir bilimsel yöntemlerle veri toplanması ve bu verilerin iĢlenerek kapsamlı/güncel bulguların sağlanması hedeflenmiĢtir.

ÇalıĢmada meslek etiğiyle ilgili çeĢitli ahlak/ilkeler/kodlara iliĢkin haber sitesi temsilcilerinin görüĢleri araĢtırılmıĢtır. Bunun için 5 bölümden oluĢan tez çalıĢmasında birinci bölümde etik ve ahlak konusunun birbiriyle iliĢkisi ve farklı yönleri açıklanarak ahlak kuramlarına değinilmiĢ, özellikle kural koyucu ahlak kuramları üzerinde durulmuĢtur. Daha sonra meslek ve iĢ ahlakı açıklanarak medya etiği kavramının tarihsel geliĢimi, sınırları, kapsayıcılığı ele alınarak liberal ve eleĢtirel bakıĢ açılarından nasıl sorunsallaĢtırıldığı araĢtırılmıĢtır. Ġlk bölümde son olarak Türk medyasının etik sorunlarının arka planındaki faktörlere değinilerek ülkemizde medya etiğiyle ilgili mesleki örgütlenmelerden, yasalardan, ilkelerden, bildirgelerden kısaca bahsedilmiĢtir.

Tezin ikinci bölümündeyse yeni bir medya olarak ‗internet‘ ve bu bağlamda internet haberciliği birçok yönüyle ele alınarak betimlenmiĢtir. Bu bölümde internetin iletiĢimsel boyutları, geleneksel medyalardan farkları, özellikleri, Dünya‘da ve Türkiye‘de doğuĢundan günümüze kadar ki yaygınlık durumu çeĢitli bilgiler ıĢığında sıralanmıĢtır. Ġkinci bölümün ikinci ana baĢlığını oluĢturan ‗Ġnternet Haberciliği‘ ise; dünyada ve Türkiye‘deki doğuĢu, geliĢimi, geleneksel medya kuruluĢlarıyla iliĢkisi, gazetecilikte yol açtığı değiĢimler, avantajları, sorunları, yetersizlikleri, Türkiye‘deki hukuki durumu ve yazılı mevzuattaki konumu, sektördeki örgütlenme çalıĢmaları gibi olaylar, olgular ve konular çerçevesinde iĢlenmiĢtir.

Ġnternet haberciliğinin incelenmesinin ardından üçüncü bölümde, Ġnternet haberciliğiyle bağlantılı etik sorunlar, ilkeler, değerlendirmeler, öneriler literatür ve

(28)

belgesel tarama teknikleriyle ortaya konmuĢtur. Bu bölümde Ġnternet haberciliğiyle ilgili ahlaki ve hukuki sorunlarla ilgili farklı yaklaĢımlara da değinilerek, özellikle alana dönük yasaların ve gazetecilikle ilgili meslek örgütlerinin yazılı beyanlarından yararlanılmıĢtır.

Dördüncü bölümdeyse, Türkiye‘deki internet haber siteleri temsilcileriyle online üzerinden anket çalıĢması yapılmıĢtır. ÇalıĢmada internet habercilerinin habercilik etiğiyle ilgili çeĢitli yargılar/öneriler hakkındaki görüĢleri ortaya konmuĢ, haber sitelerinin sorunları/durumlarına iliĢkin görgül-ölçümlenebilir bilimsel yöntemlerle veriler toplanarak çeĢitli yorumlamalar yapılmıĢtır. Ayrıca görüĢmelerde; çalıĢan profili, eğitim düzeyleri, örgütlenme anlayıĢı, hukuki sorunları, sahiplik yapısı, reklam potansiyelleri, ekonomik sorunları, bütçeleri vb. hususlarıyla ilgili bilgilere ulaĢılarak, Türkiye‘deki haber sitelerinin günümüzdeki yapısı da ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. Son olarak çeĢitli taramalardan çıkarılan notların da yardımıyla anketle toplanarak yorumlanan güncel verilerin değerlendirilmesi birlikte yapılmıĢ, çeĢitli öneriler oluĢturulmuĢ ve Türkiye‘deki haber sitelerinin etik ve diğer konularla ilgili durumu hakkında genel bir sonuca ulaĢılmıĢtır.

(29)
(30)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM ETĠK, AHLAK VE MEDYA ETĠĞĠ

ÇalıĢmanın ilk bölümünde etik-ahlak gibi kavramlar farklı yaklaĢımlar ıĢığında tartıĢılarak iki kavramın birbirinden ayrılan noktaları ortaya konacak ve ayrıca ahlak kuramları/türleri üzerinde durulacaktır. Bunların ardından meslek-iĢ ahlakı konusuyla ilgili sınırlar belirlenecek ve mesleki kodlar/kuralları sürekli meslek etiği yönünden de tartıĢılan medya etiği konusuna geçiĢ yapılacaktır. Ayrıca medya etiğiyle ilgili liberal ve eleĢtirel türdeki çeĢitli yaklaĢımların tespitleri genel olarak ele alınarak Türk medyasının etiksel yönden durumuna değinilecektir.

1. 1. ETĠK KAVRAMI

Ahlak bilgisi, ahlak felsefesi ya da Batı dillerinde kullanılan Ģekliyle(Arslan, 2005: 1), etik1, ahlak üzerine düĢünebilme etkinliğidir. Ahlak, olgusal ve tarihsel olarak yaĢayan bir Ģey olmasına karĢılık, etik, bu olguya yönelen felsefe disiplininin adıdır. ―Ġnsana iliĢkin etik sorunlarla ilgili doğrulanabilir-yanlıĢlaĢabilir bilgiler ortaya koyan ya da en azından koyması beklenen bir felsefe disiplinidir etik; yapılması gerekeni söyleyen ya da normlar koyan bir etkinlik değildir.‖ Etik, ahlaki iliĢkilerin niteliği üzerinde genel bir görüĢ elde etmektir. ―Etiğin soruları‖ doğrudan kendi yaĢamımızda veya kamu yaĢamında kararlar aldığımızda ve eylemde bulunduğumuzda yüz yüze geldiğimiz veya görmezlikten geldiğimiz etik sorunlarla ilgili sorulardır.‖ Ġnsan pratiğini, mevcut ahlaklılık koĢulları açısından araĢtırır. Annemarie Pieper, ‗etik ahlak üretmez, ahlak üzerine konuĢur‘ der (Saçaklıoğlu, 2002: 25; Erdem, 2003: 18; Sönmez, 2005: 29; Dedeoğlu, 2001: 4).

Batı dünyasında ahlak ve Ahlak Felsefesi için kullanılan kavramlar, ―moral‖ ve ―etik (ethics)‖dir. Bu iki kavram, çok anlamlı ve geçiĢliliği söz konusu olan kelimelerdir. Moral daha ziyade tarihsel ve olgusal bir Ģey, ahlak, huy kavramının eĢanlamlısı olarak kullanılır ve ahlaki romlar, değer yargıları, töre, örf ve adet gibi anlamları da içerir. Etik (ethique, ethics), de bu anlamları içerse bile, o daha ziyade edep ilmi, ahlak ilmi ve Ahlak Felsefesi ile eĢ tutulur (Erdem, 2003: 18). Bedia

1

Ġlkin etikal denmiĢtir. Etos, örf ve adet, yaĢama kuralı anlamını taĢır. Latinler buna ―moralya‖ demiĢlerdir. Aristoteles‘den bu yana yaĢama kurallarının tümüne etik adı verilmiĢtir(Erkelli Kızıl, 1998: 64).

(31)

Akarsu Ethics‘i bu anlamda kullanmaktadır. Ahlakçılardan Osman Pazarlı da, dilimizde kullanılan ‗ahlak‘ ‗ahlak ilmi‘ ve ‗etik‘ terimlerinin konuya göre ahlak kuralları ya da ahlak felsefesi anlamında kullanıldığını belirmektedir(Arslan, 2005: 5). Ġsmail Tunalı, Felsefe kitabında etiği; eylem meselesini inceleyen ahlak felsefesi olarak tanımlar (Dedeoğlu, 2004: 113). Etik terimi için sınırları kesin olarak netleĢtirilmiĢ bir tanımlaya gitmek oldukça zor olsa da (Akgeyik, 2009: 286), değerler, yargılar ve ahlakilik denilen durum üzerinde ortaya konulan derinlemesine, detaylı, düzeli ve sistemli bir Ģekilde düĢünülmekte, sorgulanmakta, tahlil edilmekte ve terkipler yapılarak dile getirilmektedir (Erdem, 2003: 16-17).

Etikle ilgili farklı görüĢler mevcuttur. Kenneth ve Jane Laudon‘a göre etik, bireylerin yaptıkları seçimleri ve nasıl davranacaklarını etkileyen, doğru ve yanlıĢa iliĢkin ilkelerdir. Laverna M. Saunders ise; etik için ‗doğru ya da iyinin ne olduğunu belirleme sanatı‘ tanımını yapmıĢtır. Saunders, ‗aynı zamanda genel biryol, hayat tarzı, bir dizi eylem kuralı ya da ahlak ilkesi‘ diye devam eder (Dedeoğlu, 2001: 3). Bir anlamda ―etik‖ terimi, insanın davranıĢ kurallarına gönderme yapar. Öte yandan Barkow‘a göre etik kurallarının tümü, birer normdur, ama tüm normlar birer etik kuralı değildir. Normlar, insanda genel olarak tüm davranıĢ kurallarını kapsar. ―Etik‖ ise, en azından bazı kültürlerde, insanların birbirine nasıl davranması gerektiğini söyleyen ahlak kurallarına karĢılık gelir. ―AkĢam için siyah bir kostüm giymek‖, bir norm örneğidir, ama bir etik kuralı değildir, oysa ―müĢterileri kazıklamamak‖, bir etik kuralı olduğu kadar bir normdur da. Bazılarına göre, etiğin alanı, insanları ele alma biçiminin ötesine geçer: Tüm yaĢamı, çevreyi ve gezegenimizin ekosistemlerini de kapsar (Barkow, 2002: 80).2

Etik kavramının oluĢumunu biyolojik ihtiyaçlarla açıklayan yaklaĢımlar mevcuttur. Donald Campbell, kuralcı etiğinde, toplumun kuralcı amaçları, etik sorunlarında, insan doğasını görgül olarak kavramaya dayanan bilimsel bir yaklaĢımın uygulanmasıyla desteklenir ya da gerçekleĢtirilir (Irwin, 2002: 231). Geleneksel evrimci etik yandaĢlarına göreyse kuralcı tezler, doğrudan evrimin doğasından gelir. Evrim sürecinin doruğunda insanlık olduğu için, biz insanlar, doğal

2

Ancak etik üzerinde düĢünmek, salt ahlak filozoflarının ya da etik uzmanlarının tekelinde değildir (Sönmez, 2005: 29).

(32)

olarak hepsinden daha büyük değer olan organizmalarızdır. Evrim sürecini ve ürünlerini ahlak açısından korumamız önerilir. Özel olarak, insanlığın rahatını ve gelecekteki mutluluğunu korumak zorundayızdır (Ruse, 2002: 59).

Buna göre, toplumsallaĢma sürecinde, toplumsal yaĢam tarzı, bütünsel uyarlanma uygunluğunu arttırarak, bireye, genetik kalıtını yaĢatması konusunda en iyi olasılığı sağlar. Amaç etik değildir, biyolojiktir. Hayatta kalma, uyarlanma uygunluğu ve genetik kalıtın yaĢatılmasıyla ilgilidir‖ (Changeux, 2002: 18). Fakat toplumsal yaĢamı olası kılan kuralların doğal bir gereksinime bağlı olduğu söylenebilir. Bu bağlamda etik, toplumsal yaĢam kurallarının bir parçasıdır insanda. ġu halde etiğin iĢlevi de, sonuçta uyarlayıcı bir iĢlev olacaktır: Belli bir canlı türüne ait organizmaların, hayatta kalmalarını ve uyarlanma uygunluklarını en iyi biçimde sağlayabilmek için yaĢam tarzlarını düzenleme biçimidir. Bizim türümüz, evrim sırasında canlının aldığı biçimlerden biridir sadece ve genel yasaya boyun eğer. Etik, bizimle birlikte yaĢama hizmet eder. Sadece, bilinçli ve iradeli varlıklar olduğumuz için, yani kendimizi dilediğimiz gibi kullandığımıza inandığımız için olayların böyle geliĢtiği sanısına kapılmamız nedeniyle, kendi tutumumuza karar verme ayrıcalığına sahip olduğumuza inanmanın yanılsama olduğu ileri sürülür. Gerçekte tutumumuz, toplumlarımız, kültürümüz ve etiğimiz, tümü hayatta kalmak gereklerini karĢılamak için, sahip olduğumuz –ya da yaratmıĢ olduğumuz- özel araçlarla hazırladığımız bir yanıttır: Her zaman yararcıdırlar (Changeux, 2002: 19). Oysa geleneklerin farklılığı, insan ahlakının doğal temelleri olacağı düĢüncesini çürütür gibi görünür. Montaigne Ģöyle yazar: ―Burada insan etiyle beslenilir; orada belli bir yaĢa gelmiĢ babanın öldürülmesi dini görevdir; bir yerde babalar, çocuklarını, beslenmesini ve korunmasını istediği, terk edilmesini ve öldürülmesini istediği çocukları daha anne karnındayken seçer; baĢka yerde yaĢlı kocalar karılarını, kullanmaları için gençlere bırakır; baĢka bir yerde kadınların ortak olması günah sayılmaz; hatta kimi ülkelerde, elbiselerinin kenarına astıkları güzel püskülleri, erkekleri bağlamak için onur niĢanı diye taĢırlar.‖ Ve Ģöyle bitiriyordu: ―Doğadan geldiğini söylediğimiz vicdan yasaları, gelenekten doğar; etrafında beğenilmiĢ ve kabul edilmiĢ düĢüncelere ve törelere büyük bir saygısı olan herkes, ne hiçbir vicdan azabı duymadan bunlardan kopabilir, ne de alkıĢlanmadan bunlara uyabilir.‖ (Sperber, 2002: 289). Her etik sistemi, belli

(33)

yerlerde ve belli zaman periyodunda, belli insanlar arasındaki etkileĢimin ürünüdür. Ne genler ne de bireysel psikoloji tarafından doğrudan üretilmiĢtir, etik sistemi bir tarihin sonucudur (Barkow, 2002: 88).

Etik üzerine ilk ciddi ve kapsamlı fikirler sunan düĢünür M.Ö, 469-399 yılları arasında yaĢamıĢ olan Sokrates‘tir (Sert, 2005: 7). Sokrates ahlakın felsefi-kurumsal bir kuramsal araĢtırmasına ciddi ve kapsamlı olarak giriĢen ilk kiĢidir (Arslan, 2002: 131). Etik kavramına değinilmesinin ardından ahlak kavramı, ahlakın kaynağı ve diğer alt konulara geçebiliriz.

1. 2. AHLAK KAVRAMI

Ahlak, belli bir dönemde belli insan topluluklarınca benimsenmiĢ olan, bireylerin birbirleriyle iliĢkilerini3

düzenleyen törel davranıĢ kurallarının, yasalarının ve ilkelerinin toplamıdır (Arslan, 2002: 119; Arslan, 2005: 1). Immanuel Kant (1724-1804), ‗Pratik Aklın EleĢtirisi‘ adlı eserinde ahlakı, ‗kendimizi nasıl mutlu edeceğimizi değil, mutluluğumuzu nasıl değerli kılabileceğimizi gösteren bir doktrin‘ Ģeklinde tanımlamıĢtır (Özgener, 2004: 6). Erdem‘e göre ahlak, ―Ġnsanın, iyi veya kötü olarak vasıflandırılmasına yol açan manevi nitelikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya koyduğu iradeli davranıĢlarını içerir.‖ (Erdem, 2003: 15). Ahlak değiĢkendir, ancak kendisini etkileyen öğelerden de bağımsız değildir (Özgener, 2004: 10).

Ahlak konusu, 2500 yıldan beridir felsefi tartıĢmaların konusu olmuĢtur. Bu konuyla ilgili tartıĢmaların, Yunan filozofu Socrates‘le baĢladığı da ifade edilmektedir. Zamanla ‗ahlaki bir yaĢam‘ın nasıl yaĢanabilir kılınacağına yönelik dikkate değer tartıĢmaların yapıldığı farklı düĢünce okulları geliĢmiĢtir (Kapu, 2009: 63). Etik tarihinde, ahlaki konularla ilgilenen ilk düĢünürlerin, ilkçağda yedi bilgeler adıyla bilinen Yunan düĢünürleri olduğu görülür. Yedi bilgelerin kimler olduğuna dair kesin bilgiler olmasa da Atina‘lı Solun‘un, Lindos‘lu Kleobulos‘un, Isparta‘lı Khilon‘un, Milet‘li Thales‘in, Lesboslu Pittakos‘un, Priene‘li Bias‘ın ve Korinthos‘lu

3

KiĢi ile kiĢi iliĢkisinde bir eylemi, bir tutumu doğru değerlendirebilmenin, değerlendirilen eylem ya da tutum bakımından koĢulları, o eylemin içinde yapıldığı gerçeklik koĢullarını yeterince bilmek ve eylemi yapan kiĢiyi yeterince tanımaktır(Kuçuradi, 2006: 20-21). Ġnsan varoluĢunun neredeyse kaçınılmaz bir özelliği olan ahlak yalnızca toplumsal etkileĢimin bir sonucu değil, aynı zamanda varoluĢun önemli bir boyutudur (Yıldırım, 2009: 114).

(34)

Periandros‘un adları geçer. Bu düĢünürlerin yanı sıra, Hesiodos da ‗ĠĢler ve Günler‘ adlı eserinde ahlak konusunu ele almıĢtır. Bu bilgelerin düĢüncelerini yansıtmak üzere öğütlerine bakıldığında Solon‘un ―Hiçbir Ģeyde aĢırı olma‖, Khilon‘un ―Kendini bil‖, Bias‘ın ―Yaptığını düĢün. Çok dinle, yerinde konuĢ‖, Periandros‘un ―Yasaların eski, yemeğin taze olsun‖, Hesiodos‘un ―Kendine kötülük hazırlar, baĢkalarına kötülük hazırlayan‖ sözleri görülebilir (Dedeoğlu, 2004: 118).

Ahlak konusunda ilk çağ düĢünürleri farklı yaklaĢımlar ortaya koymuĢlardır. Sokrates, ruhu, ‗bilinçli ve ahlaki kiĢiliğin oturduğu yer olarak…‘ tanımlamıĢtır(Sert, 2005: 8). Cesaret, adalet cömertlik gibi Ģeylerle ilgili olarak insanlara arasında bir görüĢ birliği olduğuna inanmaktadır (Arslan, 2002: 110). Ahlak anlayıĢı yüksek derecede toplumsaldır (Sert, 2005: 10). Ahlaki değerimiz bilgilerimiz ile orantılıdır. Sokrates, birincisi erdemin bilgi olduğu ve öğretilebileceği, ikincisi de kimsenin bilerek kötülük yapmayacağı olmak üzere iki görüĢ ileri sürmektedir. Sokrates‘e göre ahlaklı ve erdemli olmak demek bilgili olmak demektir. Ayrıca erdemli kimse mutlu bir hayat süren kiĢidir (Sert, 2005: 11).

Platon ise ahlaka kutsal bir önem atfeder. O ahlak standartlarının Tanrı‘dan üstün olduğunu söyleyecek kadar ileri gider: Ġyi olan ve iyilik, Tanrı‘dan önce gelir (Arslan, 2002: 110). Ona göre, önce devlet erdemli olmalıdır, daha sonra yurttaĢların ahlaklı olması beklenebilinir. Platon‘a göre ―Ġnsan ruhunda nasıl üç bölüm varsa (itkiler, istenç-irade ve akıl) ve ahlaklılık nasıl bu üç bölümün kendilerine düĢen iĢleri yapmaları ve denge halinde bulunmaları ise; herkesin ve her sınıfın kendisine düĢen iĢi yapması, ötekine karıĢmaması ve denge içinde bulunması da, adaletli ve doğru bir devletin temelidir‖ (Dedeoğlu, 2004: 123).

Aristoteles‘te ahlak insanın kendisinde baĢlar, toplum içinde gerçekleĢir ve toplum içinde uygulanır (Yıldız, 2005: 17). O ahlak kuramında daha ampirist, daha az nesnelci, daha görelici, daha çoğulcu, daha az haz düĢmanıdır (Arslan, 2002: 137). Aristoteles‘e göre erdem ahlakının oluĢumunda önemli rol oynayan ‗akıldır‘ (Yıldız, 2005: 18). Akıl sahibi olan insanın elde edeceği en yüksek iyi ise; Aristoteles‘e göre ‗mutluluktur‘ (Yıldız, 2005: 19).

(35)

Öte yandan ahlaklı olmak için ille de inançlı olmak gerekmediği ileri sürülmektedir. Changeux‘a göre, ahlak, mutlak doğru ve iyi olarak tanımlanmıĢ tanrısal iradeye dayanıyorsa, bu iradeyle birlikte keyfi olarak değiĢebileceği ve iyiyi tanımlamak için tanrısal iradeden bağımsız ölçütlere gerek duyulacağı kabul edilecektir (Changeux, 2002: 15). Kurallar ve yasaların olması, kural ya da yasa olduğu için ahlaki davranmak da ahlaki davranıĢı açıklayan bir durum olamaz (Dedeoğlu, 2004: 117).

1. 2. 1. Ahlak‟ın Kaynağı Hakkında Farklı YaklaĢımlar

Ahlakçılardan bazıları ahlakı deneye, bazıları akla, bazıları da hem deneye hem de akla dayandırırken, bir baĢka grup düĢünür de kavram çözülmesine dayandırmıĢtır. Ahlakı insan duyu ve tecrübelerine dayandıranların baĢında amprist, pozitivist ve metaryalist ahlakçılar gelir. Onlara göre, her türlü ahlak kuralları ve ahlaki değerler insanın gözlem ve deneysel çabaları sonucu ortaya çıkmıĢtır (Erdem, 2003: 25). Bu bakıĢ açısının temsilcileri arasında Ġlkçağ‘da sofistleri, Demokritos‘u, XIX. Yüzyıl Ġngiliz amprist ve pozitivistlerini, özellikle de Frederic Rauh‘u sayabiliriz. Rauh, ahlakı normatif alandan çekip ―ahlaki tecrübe‖ye dayandırarak sırf ampirik ve deneysel bir ahlak ilmi kurmaya çalıĢanlardan birisidir (Erdem, 2003: 25).

Ġkinci görüĢ yanlılarına göreyse, ahlak ve ahlak ilkeleri, akıla ve akıldan çıkan ilkeler üzerine dayanmalıdır; diğer ahlak kuralları da aynı yolla elde edilmelidir. Çünkü bir çok ahlak kuralları, ahlaki değerler, deneye dayanmaksızın, deney öncesi (a priori) olarak mevcuttur. Bu anlamda normatif ahlak, matematiğe benzer, matematik gibi gerçekle bağlantısı olmayan, sırf soyut kavramlar üzerine iĢler. ĠĢte bu genel kurallara dayanarak insan davranıĢları temellendirilmelidir. Bu görüĢün temsilcileri arasında özellikle Stoalı‘ları, Descartes, Spinoza, Leibniz, Kant, ve benzeri birçok rasyonalist düĢünürleri sayabiliriz (Erdem, 2003: 26-27).

Russell, erken dönemlerinde ahlaki kavramların sezgiyle belirlenebileceğini savunan, sezgiye dayalı bir ahlak anlayıĢı ortaya koymuĢtur. O‘na göre ahlak çalıĢması, belki de en yaygın Ģekliyle insanların ‗ne tür eylemleri yapmaları gerektiği‘ ve ‗ne tür eylemlerden kaçınmaları gerektiği‘ sorunlarıyla ilgili olarak anlaĢılmıĢtır. BaĢka bir ifadeyle, insan davranıĢıyla ve yapılan davranıĢın ‗kabul

(36)

edilebilir‘ veya ‗kabul edilemez‘ olduğuyla ilgilenen bilim olarak anlaĢılmıĢtır. Bu yüzden Russell‘a göre ahlak, pratik bir çalıĢma olarak değerlendirilmiĢtir (Elmalı, 2005: 59).

Ahlakın doğuĢtan kaynaklanıp kaynaklamadığı da tartıĢılmaktadır. Locke en yüksek ahlak kavramlarının ya da belli ahlak kurallarının doğuĢtan gelmediğini düĢünür. DoğuĢtan ahlak kavramları ya da belirtileri (axiom) yoktur, çünkü ilkin genel olan hiçbir kuĢkuya yer vermeyen pratik doğruluk (hakikat) yoktur; ikinci olarak, insanın gülünç olmadan nedenini soramayacağı bir ahlak kuralı düĢünülemez; üçüncü olarak bütün bu doğuĢtan kurallar zamanla aĢılırlar (Sönmez, 2005: 32).4

Ahlakı dinle iliĢkisi de tartıĢılmaktadır. Ahlak ve din arasındaki iliĢki sorunları konusunda, Kant ise açıkça, insanın kendi keĢfettiği ahlak yasasının yeterli olduğu belirtir (Changeux, 2002: 15). Sartre ise varoluĢçuluğundan yola çıkarak dinden ve ahlaktan bağımsız bir özgür seçimi savunur. O‘na göre Ġnsan herĢeyi kendi istemi ve kendi iradesiyle gerçekleĢtirmelidir. Bu nedenle Tanrının ön buyrukları ve ahlaki değerler fundamentalist, ve deterministtir bundan ötürü de özgür değildir (Saylık, 2005: 54). Nielsen‘e göreyse ahlak bilim bile değildir. Seküler bir ahlakın, bir bilim veya tanımlayan, açıklayan bir etkinlik gibi bir bakıĢ açısına ihtiyacı yoktur. Ardında normatif bir etkinlik bırakabilir ve bırakmalıdır (Nielsen, 2004: 184). Dini ahlak ise bu görüĢün karĢısındadır. Ġnsanın mutluluğunun aslında yalnızca iyi bir Ģey olduğunu iddia edebilen seküler ahlakın bir çeĢit egoizme yol açabileceğini öne sürebilmektedir (Nielsen, 2004: 185).

1. 2. 2. Ġyi, Kötü, Doğru, YanlıĢ Kavramları

Ahlak araĢtırmasında bir diğer husus ‗iyi‘ye ve ‗kötü‘ye ne anlam yüklendiğini açıkça ortaya koymak gerekliliğidir. O zaman, hangi davranıĢın, ‗iyi‘lerin ürettiği doğruyla ve ‗kötü‘lerden kaçınmayla ilgili olduğunu incelemek kolaylaĢır (Elmalı, 2005: 60).5 ―Doğada ne iyi ne de kötü vardır‖, der Spinoza; ve yine: ―Bir Ģeyi, iyi

4

Locke genel anlamda ahlak görüĢlerine sistematik form vermemiĢ olmakla ve bunu sadece bilgi öğretisi, din felsefesi ve pedagojik araĢtırmalarla bağlantı içinde incelemekle birilkte, ahlaklılıkla yaĢamın en önemli ödevini gördüğünden ve bunu temellendirmeyi her felsefenin en büyük ereği saydığından kuĢku duyulamaz. Bu görüĢü özellikle eğitim üzerindeki yazılarında açıkça görülür (Sönmez, 2005: 35).

5

Ahlakın konusu olan iyinin nesnel veya öznel yapıda olduğu görüĢüne göre nesnelci (objectivist) veya öznelci (subjectivist) ahlak kuramları olarak iki ana baĢlık altında toplanabilirler. Nesnelci

(37)

olduğunu düĢündüğümüz için istemeyiz, tersine, onun için çaba gösterdiğimiz, onu istediğimiz ve iĢtahla ya da arzuyla ona yöneldiğimiz için, o Ģeyin iyi olduğunu düĢünürüz‖ der. Hume ise Ģöyle yazar: ―Kendiliğinden saygın ya da aĢağılık, kendiliğinden güzel ya da çirkin hiçbir Ģey yoktur; bu nitelikler, insanların duyguları ve ilgilerinden, yapıları ve öz yapılarından doğar‖ (Fagot-Largeault, 2002: 173).

Russell‘a göre, ‗iyi‘nin ve ‗kötü‘nün ne anlama geldiğini izah etmek için, eğer mümkünse yapar, gösteririz. Gücümüz dahilinde ise ‗iyi‘yi varlığa çıkarır, ‗kötü‘nün varlık sahasına çıkmasını engelleriz6. Ġyi dediğimiz Ģey varlığından memnuniyet (haz) duyduğumuz, kötü dediğimiz Ģey ise varlığından acı duyduğumuzdur. Russell‘a göre, ‗gerçekte bizim yapmak zorunda olduğumuz Ģey, imkanlarımız ve gücümüz oranında sınırlıdır; oysa ‗iyi‘ bu tür sınırlar kabul etmeyen bir konudur. Ayrıca bizim iyiler hakkındaki bilgimiz, tecrübe ettiğimiz veya hayal edebileceğimiz Ģeylerle sınırlıdır ancak, galiba, biz insan varlığının, tamamıyla bilgisinden yoksun olduğumuz birçok iyiler vardır. Çünkü onlar (iyiler) bizim düĢünce ve hislerimizin çok sınırlı olmasından dolayı varlık alanına çıkmazlar. Bu tür iyiler, insan davranıĢının kendilerine herhangi bir baĢvurusu olmamasına rağmen, halen iyidirler. Bu yüzden iyi fikri, insan davranıĢıyla ilgili herhangi bir fikirden daha geniĢ ve daha köklüdür; biz bu iyi fikrini neyin doğru davranıĢ olduğunu izahta kullanırız ancak, doğru davranıĢ fikrini, neyin iyi olduğu izahında kullanmayız (Elmalı, 2005: 62). Törebilim adlı yapıtında Spinoza; ‗Ġyi (bonum) ile bize yararlı olduğuna pekinlikle bildiğimizi anlıyorum. Kötü (malum) ile tersine, iyi olana eriĢmemizin önüne geçtiğini pekinlikle bildiğimizi anlıyorum‘ der (Dedeoğlu, 2001: 16). Thomas Hobbes‘a göre (1588-1679) ise kiĢiler, kendi varlıklarını koruyan her Ģeye iyi derler ve bunun üzerinde hak ileri sürerler (Dedeoğlu, 2004: 131). Bauman da, ―iyi‖ davranıĢın nedenlendirilmesinin özsevgi ve çıkara bağlı olarak gösterildiğini, baĢkasına zarar vermemenin uzun dönemde yararlı olarak anlatıldığını, mantıklı kuramın temsilcisi olarak Platon‘u, öznelci kuramın temsilcisi olarak ise Spinoza ve Hobbes‘u anabiliriz (Arslan, 2002: 130).

6

Çocuklara renklerin isimleri öğretilir; onlara kırmızı bir kitap gösterilir ve ‗iĢte bu kırmızıdır‘ denir, daha sonra çocuklar kırmızıyı kitap anlamında düĢünmek zorunda kalırlar. Sonra ise onlara kırmızı bir çiçek, kırmızı bir top vb. gösterilir ve ‗iĢte bunların hepsi kırmızıdır‘ denir. Böylece kırmızılığın analizini yapmak veya meydana geldiği unsurları bulmak oldukça imkansız olmasına rağmen, kırmızılık fikri onların zihnine taĢınmıĢ olur. ‗Ġyi‘ ele alındığında, yöntem (izah) daha da zorlaĢmaktadır, çünkü ‗iyi‘, hem kırmızı gibi duyularla algılanamadığı gibi, hem de iyi olan Ģeyler üzerinde kırmızı olanlardan daha az mutabakat vardır (Elmalı, 2005: 61).

(38)

insanlara hangi davranıĢların iyi olduğunu iletme yolunun kendi seçimlerine içkin bir kural olarak değil, dıĢarıdan seçimi teĢvik eden bir kural Ģeklinde Yasa biçiminde geldiğini söyler. ―Zorlayıcı yaptırımlarla desteklenen tüm toplumsal kurumlar, (‗iyi‘, ister ‗birey için iyi‘ olarak, ister topluluk için iyi olarak, isterse her ikisi olarak yorumlansın) iyi seçimler yapma konusunda bireye güvenilemeyeceği varsayımını‖ temel almaktadırlar (Dedeoğlu, 2004: 162).

Doğru ve yanlıĢ davranıĢ standardını ve meĢruluk kaynağının ise temelde bireylerin içinde yaĢadıkları toplumda var olan dinler, gelenekler ve inançlara dayandığı ifade edilmektedir. Bu inançların ise aile, etnik geçmiĢ, din, eğitim, arkadaĢlıklar, medya ve kiĢisel rol modelleri gibi birçok farklı kaynaktan beslendiği görülmektedir. KiĢisel ahlaki duruĢunuz, yaĢamınız boyunca sizi inĢa eden bütün bu grupların etkilerinin bir toplamını sunmaktadır (Kapu, 2009: 59).

1. 2. 3. Ahlak Kuramları ve Ahlak Bilgisi

Ahlak felsefesi literatüründe, ahlaki inanç ve felsefesini inceleyen dört yaklaĢımdan söz edilmektedir. Bu yaklaĢımlardan ikisi, ahlaki durumları dikkate almaksızın ahlakı tanımlar ve analiz eder. Bundan dolayı bu iki yaklaĢıma ‘kuralcı

olmayan’ yaklaĢımlar denmiĢtir. Diğer iki yaklaĢım ise, karĢılaĢılan ahlaki durumlara

göre değerlendirmeler yapar ve bir takım yargılarda bulunur. Bu yaklaĢım ise

‘Kuralcı’ (normative) yaklaşımlar olarak adlandırılmaktadır (Kapu, 2009: 64). Bu

ahlak kuramları niyetçi (motivist), sonuççu (consequence theories) veya ödevci (deontological) kuramlar olarak da sınıflandırılabilirler.

Ahlak bilgisiyse normatif, betimleyici ya da çözümleyici olabilir. Normatif ahlak nasıl davranılması gerektiği üzerinde dururken betimleyici ahlak insanların halihazırda nasıl davrandıkları ve bunların nedenleri üzerinde durur. KiĢisel ahlak ile toplumsal ahlak, iĢ ve meslek ahlakı farklı kavramlardır. Ġnsanların yapıp etmelerini ve bunları yöneten ilkeleri7

(değerleri inceleyen) etik disiplininin yanında (ahlak

7

Değerler felsefesi genel olarak olayları, nesneleri sahip oldukları veya temsil ettikleri ‗değer‘leri açısından inceleyen felsefi araĢtırma alanıdır. Bu alanında baĢlıca problemleri değerlerin varolup olmadıkları, eğer varsalar ne tür bir varlığa sahip oldukları, değerlerin yapısı, öznel mi, nesnel mi veya baĢta türden mi oldukları, değerlerin kaynağı veya bir değeri değer yapan Ģeyin ne olduğu, örneğin onun insana verdiği haz mı veya baĢka bir Ģey mi olduğu türünden problemlerdir (Arslan, 2002: 109).

(39)

felsefesinin) ‗ne yapmalıyız‘ ‗ne yapmamız gerek‘ gibi sorularla uğraĢan bir ahlak metafiziği de vardır (Arslan, 2005: 3).

1. 2. 3. 1. Kuralcı Olmayan YaklaĢımlar

Ġlki ‗tanımlayıcı ahlak‘tır. Yani ahlaki davranıĢ ve inançların olaylara dayanarak tanımlanması ve açıklanmasıdır. Kürtaj hakkı, mesleki örgütlerdeki ahlak, akrabalık sistemleri, yaĢlıların korunması yöntemleri gibi geniĢ bir ahlaki inanç ve davranıĢ biçimlerini içermektedir. Ġkincisi ise ahlakın kavramsal incelenmesi olan ‗üst ahlak‘tır (Metaethics). Üst ahlak, ‗erdem‘, ‗sorumluluk‘, ‗iyi‘, ‗ödev‘ ve ‗hak‘ gibi temel kavramların anlamlarının analiz edilmesini sağlamaktadır (Kapu, 2009: 64).

1. 2. 3. 2. Kural Koyucu (Normative) YaklaĢımlar:

Normatif teoriler, ahlaki kararların eylemlerin sonuçlarına bağlı olduğunu ifade eden ‗Teleolojik yaklaĢım‘ (Gayeci/Sonuçsalcı) ile ahlaki kararların eylemlerin sonuçlarından bağımsız olarak, bazı temel ilkelere dayandığını savunan ‗Deontolojik yaklaĢım‘ Ģeklinde ifade edilmektedir. Teleolojik yaklaĢım faydacılık (utilitarianism), ve bencillik (egoism) Ģeklinde iki kategoride incelenmektedir. DavranıĢların insan haklarına saygı gibi temel ahlaki ilkelere dayanmasını öneren deontolojik yaklaĢım ise, sadece doğruluğu birincil sosyal ilke olarak kabul eden ‗sosyal adalet teorisi‘, bireylerin moral karakter özelliklerini esal alan ‗erdem ahlakı‘ yaklaĢımı ve daha çok dinlerin önerdiği ilkelerden oluĢan ahlak anlayıĢından oluĢmaktadır (Kapu, 2009: 87).

1. 2. 3. 2. 1. Sonuçsalcı (Teleolojik) YaklaĢımlar

Teleoloji kavramı, Grekçe‘de ‗telos‘ kelimesinden türetilen bir kavramdır ve ‗sonuç‘ veya ‗amaç‘ anlamına gelmektedir. Teleoloji, iki temel düĢünceye dayanan bir ahlaki bakıĢ açısıdır. Birinci düĢünce, insan varlığı için değerli olanın ne olduğu hakkındaki iddiadır. Ġkincisi ise, bir eylemin ahlaki olarak kabul edilebilir olup olmayacağı, sadece söz konusu eylemin değeri maksimize edip etmediği konusuyla ilgilidir (Kapu, 2009: 65). Teleoloji terimi temelde bir gayeye yönelik yönlendirmeyi ima eder(Özgener, 2004: 33). Görev ahlakının karĢasındaki ahlak teorisi sonuçsalcılıktır. Bu teoriye göre bir eylem kendi baĢına iyi ya da kötü değildir. O

(40)

eylemi iyi ya da kötü yapan eylemin sonuçlarıdır. Örneğin bir insanı acı vermek eğer acı verici eylem tedaviyle sonuçlanıyorsa iyi, yaralanmayla sonuçlanıyorsa kötüdür (Arslan, 2005: 12). Sonuçsalcılığa göre bir Ģeyin iyiliğine karar verilirken o eylemin sonucunda ortaya çıkacak iyiliğin kötülüğe oranına bakılır. Doğru eylem en çok iyiliği üretecek olan eylemdir. Sonuçsalcı teoriler faydacılık, hazcılık ve egoizmdir (Arslan, 2005: 13).

1-Faydacılık: Sonuçsalcı teorinin en iyi bilinen örneği faydacılıktır (Arslan,

2005: 13). Faydacı ahlak, Ġngiliz filozofları Hume, J. Bentham, S.Mill gibi ünlü düĢünürler tarafından ileri sürülen ve özellikle Anglo-sakson ülkelerinde büyük kabul gören bir ahlak kuramıdır. Bu iki filozof da kendi zamanlarının sosyal reformcularıydılar ve faydacı yaklaĢımı o zamanların kuramını eleĢtirmek için kullanmıĢlardı8

. Bu tarihi nedenlerden ötürü Batı‘da faydacılık sosyal geliĢme ve ilerleme kavramlarıyla birlikte düĢünülür. Faydacılık ilkesine göre, en büyük sayıda insana en büyük bir ölçüde mutluluk sağlayan bir eylem, doğru eylemdir. Faydacılar mutluluktan hazzı anlamaktadır. Yani en büyük sayıda insana en büyük miktarda haz veren bir eylem, ahlaki bakımdan doğru bir eylemdir (Arslan, 2005: 14; Arslan, 2002: 143). Bentham‘a göre ‗kamu yararı‘ yada toplumsal fayda denen Ģey, toplumdaki bireylerin çıkarlarının toplamından oluĢur. Bir toplumun mutluluğunu artıran bir eylem, bireysel mutlulukların toplamını artıran bir eylem olmak durumundadır (Arslan, 2005: 15).

Faydacılığın iki türünden söz etmek mümkündür. Bunlar ‗eylem faydacılık‘ ve ‗kural faydacılık‘tır. Eylem faydacılığa göre, belli bir durumda belli bir eylemin bu eylemden etkilenenlere ne gibi sonuçlar getireceği hesap edilmelidir. Eğer öngörülen sonuçlar, diğer eylem seçeneklerine göre daha fazla toplam iyilik ya da fayda getiriyorsa söz konusu eylem ahlaken tercih edilmelidir. Örneğin bir firmanın rüĢvet vermemesi sonucu firma batacak ve bin ortak zarar görüp iki bin kiĢi iĢsiz kalacak ise rüĢvet vermek ‗eylem faydacılık‘ açısından rüĢvet vermemeye göre tercih edilen

8

Hem Bentham ve hem de Mill, faydacı standartları kendi dönemlerindeki politik ve sosyal kurumları değerlendirmek ve eleĢtirmek için kullanmıĢlardır. Faydacılık ahlaki geleneği, 18 ve 19. Yüzyıl sosyal ve politik felsefesinden kaynaklanan bir yaklaĢımdır. Dönemin modern demokratik piyasa kapitalizmine yol açan sosyal hareketlerin bir parçası olarak geliĢmiĢtir. Burada dikkate alınan nokta, davranıĢın doğuĢtan, yaratılıĢtan sahip olduğu doğruluk, sadakat ve erdem gibi özelliklerden ziyade, daha çok onların yarattığı sonuçlardır (Kapu, 2009: 68).

Şekil

Tablo - 3: Katılımcıların cinsiyetlerinin frekans dağılımı.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hipotezlere dayalı olarak oluşturduğumuz ve aracılık etkisi içeren modelde defter değeri aracı olarak kabul edilmiş ve kazanç için tek vekil değişken

Araştırmada kullanılan bilgi teknolojileri konusunda öz-yeterlik algısı (toplam) (α = 954), bilgisayar yazılımına ilişkin öz-yeterlik algısı (α = 902), bilgisayar

Başkan Cemal Gürsel, ikinci Cumhuriyetin kurulduğu şu gün­ lerde, görevlilerin ve siyasî ha­ yatımızda büyük sorumlulukları olan siyasî partilerimizin ve par

İnternet üzerinden faaliyet gösteren gerek basılı gazetelerin versiyonları gerek ise online haber siteleri bireylerin en fazla ziyaret ettikleri yerler olarak dikkat

Sonrasında bir soğuk hava tesisine ait elektrik tüketim verileri kullanılarak günlük toplam elektrik tüketimini tahmin eden bir Yapay Sinir Ağları (YSA) modeli

Türk Telekom i şçileri, işverenin ücret zammı, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin sayısının azaltılması ve cumartesi günlerinin hafta tatili olmaktan

Çalışmada, sosyal bilgiler öğretmen adaylarının “Estetik” değeri için birbirinden farklı olarak 69 geçerli metafor geliştirdiği be- lirlenmiştir.. Diğer metaforlar bir

Güçlendirme ile bağlılık türleri arasındaki regresyon analizinde görüldüğü gibi değeri (belirlilik veya tanımlayıcılık) bağımlı değiĢkendeki