• Sonuç bulunamadı

Hiperbağlar: Ġnternet‘in en iĢlevsel ve güzel yanı, çeĢitli web sayfalarına,

ĠNTERNET HABERCĠLĠĞĠNDE ETĠK SORUNLAR VE ĠLKELER

C- Hiperbağlar: Ġnternet‘in en iĢlevsel ve güzel yanı, çeĢitli web sayfalarına,

yazı ve görsel öğelere bağlantılar verilebilmesidir. Bu bağlantılar sayesinde Ġnternet kullanıcısı, konu ile ilgili baĢka sitelerdeki web sayfalarına, bağlantı yerlerini tıklamakla kolayca ulaĢabilmektedir (Gürcan, 1999: 63). Ancak hipermetinsellik çeĢitli riskler taĢımaktadır. Bu risklerin en çok tartıĢılanı ve üzerinde çalıĢılanı, hiper bağları takip eden kullanıcının kaybolması ya da terk ettiği siteye bir daha dönmemesidir (Birsen, 2005: 90). Bağlantı kurulan site insanları yanlıĢ yönlendiriyorsa ya da onlara saldırıyorsa bu gazetecinin hatası mıdır? Ya da bağlantı kurulan sitenin bağlantı kurduğu siteler ne olacak? (Mann, 2002: 341). Haber sitelerinde okuru baĢka sayfalara yöneltmeyi teĢvik eden çok fazla bağlantı, sayfanın yavaĢ yüklenmesi, okuma güçlüğü gibi teknolojik problemler okurun ilgisini geleneksel gazetede olduğundan çok daha hızlı dağılmasına neden olmaktadır (Toruk, 2008: 316). Linkler ve birbirine kenetli veritabanları dünyasında gazetecilik değerlerinin nereye koyulacağı belirsizdir (Mann, 2002: 339). Kullanıcıyı site içinde tutma çabası etik kaygılar kadar ticari kaygılarla da ilgilidir. Bu noktada kurulacak bağlantının hangi siteye olduğu bu sitenin içeriği zararlı ya da saldırgan içerik taĢıyıp taĢımadığı konusuna odaklanılmaktadır. Etik tartıĢmanın baĢladığı yer siteyi hazırlayanların sorumluluklarının sınırlarının nereye kadar olduğu konusundadır. Bir gazete sayfasının, bir radyo ya da televizyon programının sınırı bellidir. Ancak internetin hipermetinselliği, kurulacak bağları seçen editörün sorumluluk alanını bağ kurduğu sitenin içeriğini kontrol etmesini gerektirecek kadar geniĢletir mi? (Birsen, 2005: 113). Yani sayfalarda baĢka sitelere kurulan bağlantı sayfalarındaki içeriklerin, okurları yanlıĢ yönlendirip onları rahatsız etmesi durumunda kimin sorumlu olacağı sorusu sorulmaya baĢlanmıĢtır (Çaplı, 2002: 74). Hiperbağların reklamlarla ilgili olan

kullanımında siteden ayrılma ya da ayrılmama ve haberle reklam arasındaki ayrımın net olmaması sorunları üzerine odaklanılmaktadır (Birsen, 2005: 113). Times sitesinin CyberTimes editörü Rob Fixmer, internette haberlerindeki bağlantıların muhtemelen daha az güvenilir kuruluĢlara ya da bilgiye götüreceğini savunmaktadır. Ancak buna karĢın Times‘ın okuyucularına hizmet sağladığını belirterek, tıklamanın diğer tarafındaki bilgi için sorumluluğu üzerine almadığını vurgulamaktadır. Times‘ın ilkelerine göre ―Ģiddeti kutlayan‖ ya da cinsellik içeriği sunan sitelere bağlantı yoktur; bağnazlığı ya da ırkçılığı öven ya da yücelten sitelere bağlantı yoktur.74 Ayrıca okuyucu bir habere dahil edilen bir bağlantıyı tıklarsa, kullanıcının Times sitesini gazetenin kontrolü olmayan yerler için terk ettiğini açıklayan bir ―uyarı‖ sayfası gelmektedir (Lynch, 2002: 291-292). Washington Post sitesi (www.WashingtonPost.com) benzer bir yaklaĢım uygulamaktadır. Hatta, site bağlantı kurulan sayfaların kenarlarına okuyucularına tıklamalarının onları Washington-

Post.com‘dan çıkartacağını hatırlatan bir ―editör notu‖ göndermektedir. Pek çok site

kendi sayfalarının dıĢında içeriye nadiren bağlantı kurmaktadır. Editöre ait içerikte bağlantılar yerleĢtiren siteler arasında uyarıcılar genellikle iĢe yarar bir çözüm olarak görülmüĢtür. Poynter‘dan Bob Steele bu ahlaki bir cevap değil tatbiki bir cevaptır, demektedir. Steele ―sadece ‗Alıcı kendini kolla‘ diyemeyiz. Bu tek baĢına kötü koku saçan bilgiden gelen zararı azaltmaz.‖ diye konuĢmaktadır. Steel‘e göre bilgi bağlantı yoluyla bile gelse siteler ahlaki olarak okuyucularına sağladıkları bilgiden sorumludurlar (Lynch, 2002: 292). Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla ĠĢlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Ģunlar yer alır: “MADDE 4 – (2) Ġçerik sağlayıcı, bağlantı sağladığı baĢkasına ait içerikten sorumlu değildir. Ancak, sunuĢ biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaĢmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur.‖(Ġnternet.hukuku.net). Öte yandan link verilen bir Web sitesindeki veri ve materyallere izinsiz ulaĢılması durumundaysa link yapılan Web sitesi sahibinin eser üzerindeki haklarına tecavüz

74

Ġnternet basınını toplumsal olarak ele aldığımızda karĢımıza kültürel kimliklere zarar verebilecek yayınların sınırsızlığı bir olumsuz yön olarak çıkmaktadır. Burada anlatılmak istenen hiç kuĢkusuz sansür değildir, toplumsal yapıya zarar verici, kimlik sorunları ve çatıĢmaların yaĢanabileceği, kiĢi hâk ve hürriyetini çiğneyen yayınların internet kanalı ile kiĢilere iletme ve bunun sonucunda ortaya çıkacak sorunlardan bahsedilmektedir. SavaĢ Güller‘e göre bu olumsuz yan hiç kuĢkusuz yasal düzenlemelerle giderilebilir (Güller, 2007:220).

edilmiĢ olunabilmektedir. Bir Web sitesinde linke yer verilebilmesi için mutlaka eser sahibinden mali hakların yazılı olarak devralınması gerekmektedir (Özdilek, 2002: 74).

3. 4. 4. Güvenirlik Problemi

Cenk Arsun Yüksel ve Ahmet ġekerkaya'nın Ġnternetteki tüketicilerin haber portallarından beklentileriyle ilgili yaptığı bir araĢtırmada Ġnternetteki tüketicilere göre ideal haber portalları doğru bilgiyi içermeli, tarafsız olmalı, güncel olmalıdır. Ancak tüketicilerin en çok ziyaret ettikleri sitelerin tamamen tarafsız olduğuna inanmadıkları ve doğru bilgiyi verdikleri noktasında Ģüpheli oldukları ortaya çıkmıĢtır (A.Yüksel ve ġekerkaya, 2003: 39-40).75

Online haber merkezlerindeki esnek, yatay ve gevĢek örgütlenme modelinin etkisiyle de gazetecilik mesleğinin güvenilirliğini ve itibarini azaltıcı bir takım riskler oluĢabilmektedir. Ġnternetin hızlı bir haber medyası olması, haber merkezlerindeki kontrol mekanizmaları üzerinde olumsuz bir baskı yaratması, haberlerin çeĢitli kaynaklardan doğrulanması zorunluluğu kimi zaman atlanabilmektedir. Haberi her an düzeltme ya da yayından kaldırma olanağının bulunması da, haber sitelerinde eksik, yanlıĢ ya da özensiz olarak hazırlanmıĢ haberlerin yer almasına neden olabilmektedir. Bu riskler, internet yayıncılığı alanında var olan büyük hukuki boĢlukla birlikte değerlendirildiğinde haber sitelerinin güvenilirliği önemli bir sorun haline gelmektedir (T.Çevikel, 2004: 155). Ġnternette eriĢilen bilgilerin üzerinde değiĢiklik yapılıp yapılmadığını saptamak haberci için oldukça güçtür (Törenli, 2005: 174). Ġnternet haber sitelerine güvensizliğin belirtisi önemli rakamlara ulaĢmaktadır. Amerika‘da internetteki enformasyonun sadece yüzde 10‘u güvenilir kabul edilmektedir. Gazetecilik eğitim kuruluĢu Poynter Enstitüsü‘nden Nora Paul bu güvensizliğin nedenini Ģöyle belirtir: ―Ġnternet haberciliğinde her Ģey çok hızlı ve denetimsiz olarak okura sunuluyor. Bu durumda okura karĢılaĢtığı binlerce bilginin gerçekliğini ispatlamak ya da haber değerini ölçmek gibi bir sorumluluk yükleniyor‖ (Toruk, 2008: 309-310).

75

Oysa ki Murat Karaduman'ın internet kullanıcılarıyla yaptığı ankette "internetin en güvenilir kitle iletiĢim aracı" olarak en yüksek değeri alması dikkat çekicidir. Çünkü internet sansasyonel haberciliğin en önemli barınak yerlerinden biridir. Karaduman‘a göre internetin güvenilirlikte en yüksek payı alması ancak Ģöyle açıklanabilir: Okur, internetten haberi birden fazla kaynaktan alabilmektedir. Böylece okurun internette haberin doğruluğunu sınama olanağı mevcuttur. Bu nedenle internet, okurlar açısından güvenilir bulunmuĢtur (Karaduman, 2002: 147).

Washington ve Lee üniversitelerinin gazetecilik etiği profesörü Edward Wasserman özellikle internetteki arama motorlarının insanlarla ilgili her türlü bilgiyi ortaya serebildiği için gazetecilere farklı bir görev yüklemektedir. Ona göre, artık gazeteciler, yazdıkları her bilginin ilgili kiĢilerin tüm yaĢamı boyunca, her an karĢılarına çıkabileceğini bilmek zorundadır. Ve eğer bir yanlıĢlık varsa, ya da zaman içinde bir geliĢme olduysa (örneğin açılan bir davada beraat çıktıysa) bu mutlaka ana habere eklenmelidir (SatmıĢ, 2005).

Yeni medya ile daha da etkinlik kazanan, ticari değeri de olan genel medya yaklaĢımında reklam ile haber içeriğini ―uygun zaman, uygun yer ve uygun biçim‖ kuralı çerçevesinde iĢleyen, ―özel haber‖ olarak adlandırabileceğiz yeni bir tür kurmaca ya da ―yoktan var edilmiĢ‖ habercilik anlayıĢı da giderek ağırlık kazanmaktadır (Törenli, 2005: 188). Herkesin her Ģeyi internette yayımlayabilmesi ve gerçek olmayan bir Ģeyin gerçekmiĢ gibi gösterilmesinin söz konusu olması etken olmaktadır. Diğer deyiĢle Ġnternet‘te, gerçekte var olmayan olayların bilgileri, görgü Ģahidi gibi davranan kiĢiler tarafından yayımlanabilir ve bu bilgileri kullanan gazeteciler de ―asparagas haber‖ yapmıĢ olur (Gürcan, 1999: 82). Günümüzde kaynağı ‗blogger muhabirler‘ olan bazı haberlerin gerçeği yansıtmadığı da bu konuda karĢımıza çıkan olumsuzluklardan biridir (Sütçü v.d., 2006: 322). Ġnternet haber siteleri arasında ciddi yayıncılık yapan, gazetecilik ilkelerine ve etik kurallara uygun kurumlar da bulunmaktadır. Ünlü haber kuruluĢu NBC‘nin Microsoft‘la ortaklaĢa kurduğu ve araĢtırmalar göre dünyanın en çok ‗tıklanan‘ haber portalı www.msnbs.com haber sitesi bu konuda en çok örnek gösterilen haber sitelerinden biridir (Atabek, 2005: 88). Ancak gerçekten herhangibir sitenin güvenilirliğini örnek göstermek etik sorunlara yönelik tek baĢına yeterli bir yaklaĢım olamaz. Çünkü herhangi bir güvenilir bir sitenin bile son dakika kodunun birçok site tarafından eklenmesinin riski olabilmektedir. Örneğin bu yöntemle Habertürk76

sitesinde yayınlanacak olası tek bir yanlıĢ haber aynı anda bu sistemi kullanan bütün sitelerde yayınlanacaktır. Bu durumda olası yanlıĢlığın sorumluluğu kimdedir sorusunu da akla gelmektedir (Birsen, 2005: 168). Gerçek dıĢı ve yalan haberi kullanan yayım kuruluĢları, kamuoyunu yanlıĢ bilgilendirme ve gerçek dıĢı bilgi sunma gibi tehlikeli

76

Habertürk, Türkiye‘de basılı bir versiyonu olmayan gazete olarak yayın hayatına baĢlamıĢtır (Sütçü v.d., 2006: 318).

bir iĢlev yerine getirebilirler (Gürcan, 1999: 90). Bu durumda genellikle yapılan öneri internette bilgi/verilerin mutlaka haber kaynağına doğrulatılması yönündedir. Milliyet gazetesi okur temsilcisi Derya Sazak, internet ortamından edinilen bilgilerin bazen yanıltıcı olabildiğine dikkat çekmektedir. Sazak, ―özellikle adli süreçlerle ilgili güncelleme yapılmadığı durumlarda, eksik kayıtlar haksızlığa yol açabiliyor.‖ Demektedir (Aslan, 2008: 236). Güvenli bilgiye nasıl ulaĢılacağı, online ortamda çalıĢan gazeteciler için önemli bir sorun oluĢturmaktadır (Gürcan, 1999: 81). Yukarıda vurgulanan hız ve zaman baskısı faktörlerine rağmen internette gazetecilerin yoğun veri arasında doğru bilgiyi bulma ve onları seçme konusunda çok dikkat etmesi gerektiği savunulmaktadır. Ġnterneti birincil baĢvuru kaynağı olarak da her zaman kullanmamak gerektiğini gazeteci unutmamalıdır (Sütçü v.d., 2006: 317). Gürcan‘a göre, internet‘teki haber güvenilirliğini sağlamada bir yol, web‘den derlenen enformasyonun, e-mail aracılığıyla sorularak kontrol edilmesi olabilir. Bunun dıĢında, bir kaynak dıĢında baĢka kaynakların da bulunabileceğini düĢünerek, birkaç kaynaktan enformasyonu doğrulatmak ve bunu e-mail ile teyit ettirmek de internetten derlenen enformasyonun güvenilirliğini sağlamada baĢvurulabilecek diğer bir yoldur (Gürcan, 1999: 82; Güreli, 2002: 49).

Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'nde ―Gazetecinin temel görevleri ve ilkeleri‖nin 1, 4, 5, 6. maddeleri konuyla yakından ilgilidir. 1. Maddeye göre ―Halkın bilgi edinme hakkı uyarınca, gazeteci, kendi açısından sonuçları ne olursa olsun, gerçeklere ve doğrulara saygı duymak ve uymak zorundadır.‖ denilmektedir. 4. Maddedeyse ―gazeteci; kaynağını bilmediği bilgi ve haberleri yayınlamaz; kaynak açık olmadığında, yayınlamaya karar verdiği durumlarda da kamuoyuna gerekli uyarıları yapmak zorundadır.‖ zorunluluğu belirtilmektedir. ―5. Gazeteci; temel bilgileri yok edemez, görmezlikten gelemez ve metinlerle belgeleri değiĢtiremez, tahrif edemez. YanlıĢ, yanıltıcı ve tahrif edilmiĢ yayın malzemesi kullanmaktan uzak durur. -6. Gazeteci, bilgi, haber, fotoğraf, görüntü, ses, belge elde etmek için yanıltıcı yöntemler kullanamaz.‖ (www.tgc.org.tr).

Sütçü‘ye göre, düĢük yayıncılık maliyetleri sayesinde çabuk zenginleĢen, bir zamanların kağıt düĢmanı internet yayıncılarının, neden yazılı dünyaya yatırım yaptıkları sorusuna cevap aranmaktadır. Basılı yayıncılık günümüzde hala

reklamverenlerin de tercih ettiği bir mecra olarak önümüze çıkmaktadır. Bu da kağıdın fiziksel mevcudiyetinin, insanlara inanılırlık ve güvenilirlik vermeye devam ettiğinin bir göstergesidir (Sütçü v.d., 2006: 310).

3. 4. 5. Yasal Sıkıntılar/BoĢluklar

Ġnternet kullanımının artıĢına paralel olarak, internet üzerindeki yasadıĢı içeriğe sahip yayınlarda da büyük bir artıĢ olmuĢtur (Bekiroğlu ve Bal, 2006: 75). Ġnternet yayıncılığının belirgin, yerleĢik hukuku yoktur. ÇeĢitli gruplarca ilan edilmiĢ, meslek ilkelerinden öte hukuksal bir düzenleme yoktur (Güreli, 2002: 51).77

Ġnternetin yasal boĢluklarından doğan sorunlar çok çeĢitli baĢlıklar altında dile getirilmekle birlikte ortaya çıkanlar Ģu baĢlıklardan oluĢmaktadır: Ġnternet hukukunun oluĢmamasından- yeni oluĢmasından kaynaklanan sorunlar, güvenlik açıklarından doğan sorunlar, Yargı mensuplarının interneti anlamaktan uzak olmaları, Kullanıcı tespitinin zorluğu, denetimsizlik ve baĢıboĢluktan doğan binlerce yayın organının ortaya çıkması, kiĢi haklarına ve toplum değerlerine saldırılar, telif hakları ihlali78, kaynak göstermeme, çalıntı haber yapma, asparagas (yalan-gerçekdıĢı) haber yapma, reklamverenlerce internet medyasının ciddiye alınmaması ve reklam verilmemesi sayılabilir (Toruk, 2008: 401). Türkiye‘de internet gazeteciliği denilince halen teknik ve hukuki altyapısal sorunlar mevcuttur (Sütçü v.d., 2006: 319). Necmi Emel Dilmen‘in internet haber sitelerinin yöneticileriyle ilgili yaptığı görüĢmede hukuki denetim eksikliği çoğu kaynak kiĢi tarafından sorun olarak değerlendirilirken bir kaynak kiĢi bu durumun özgürleĢtirici olduğunu, bir baĢka görüĢmeci ise kullanıcıların bu konuda son derece belirleyici olduğunu belirmiĢtir. Bu bakıĢ açısına göre, sorumlu yayıncılık ilkeleriyle hareket edildiğinde zaten sitenin güvenilirliği ve sitenin

77

Ġnternet üzerinden haber takip edenler yeterli oranda hukuksal denetimin olmamasının telif ve tekzip müessesesini çalıĢtırmadığını ve bu nedenle ınternet ortamında korsan yayın denebilecek bir ortamın kendiliğinden yaratıldığı görüĢündedir. Kullanıcılar kendi isimlerine gelen haber maillerinden memnun olmalarına rağmen spam nitelikli haber maillerini okumamaktadırlar. Ġnternet reklamcılığının sadece hedef kitle üzerinde etkili olduğunu genel kullanıcılar üzerinde oldukça etkisiz olduğu gözlemlenmektedir. Hatta sitelere girildiğinde çıkan pop up reklamların itici bile olduğu söylenebilir (Dilmen, 2003: 244).

78

Eserlere iliĢkin telif hakkı, kökeni, Latince ‗copia‘ sözcüğüne dayanan Ġngilizce ‗copyright‘ olarak ifade edilen kavramla karĢılanmaktadır(Korkmaz ve Tellan, 2010: 121). Copyright terimi, belli bir eserden çoğaltma yapma hakkını ve baĢkalarını, eser sahibinden izin almaksızın, söz konusu eseri kopyalamaktan alıkoyma yetkisini anlatmaktadır. Yani Copyright, hem orijinal eseri kopyalama hakkını, hem kopyalanmıĢ nüshalara sahip olma hakkını, hem de baĢkalarını, eseri kopya etmekten alıkoyma yetkisini içerir. Telif haklarını düzenleyen yasalarla, yazar ve sanatçıların özgün üretim ve yaratıcılıklarının korunması amaçlanmaktadır (Uzun, 2005: 47).

cazibesi açısından direkt bir hukuki düzenin oluĢtuğu ifade edilmektedir. Hit kaybetmemek ve güvenilmez bulunmamak için otosansür ve gelen haber ve dedikoduların birkaç kaynaktan kontrol edilerek girilmesinin daha etkin bir kontrol mekanizması oluĢturacağı belirtilmektedir (Dilmen, 2003: 187). Gazetelerse, haberlerinin internetten yayılımını denetlemek için telif hakkı ve veritabanları üzerinde söz konusu olan iĢleme eser sahipliği hakkı gibi entelektüel mülkiyet haklarına baĢvurmaya baĢlamıĢlardır (Uzun, 2005:46).