• Sonuç bulunamadı

KiĢilik Haklarının Ġhlali: Yeni iletiĢim teknolojileri, özel hayat ve kiĢisel

ĠNTERNET HABERCĠLĠĞĠNDE ETĠK SORUNLAR VE ĠLKELER

D) KiĢilik Haklarının Ġhlali: Yeni iletiĢim teknolojileri, özel hayat ve kiĢisel

özgürlükler karĢısında bir tehdit olarak görülmektedir. George Orwell‘in 1984 adlı eserindeki, Büyük Birader‘in her Ģeyi gözetlemesi (Big Brother Watching) örneğinin bir gün gerçekleĢebileceği endiĢesi karĢısında, özel yaĢamın korunması gereksinimi söz konusudur. ĠletiĢim sistemlerindeki son geliĢmelerle, resmi ve özel kuruluĢlara ait önemli ve gizli bilgilerin güvenliğinin sağlanması, bu bilgilerin kötü amaçlarla ve baĢkalarının zararına kullanımının önlenmesi önemli bir sorun oluĢturmaktadır. Burada alınacak önlemlerin de iletiĢimi engelleyici değil düzenleyici nitelikte olması üzerinde dikkatle durulması gereken bir diğer konudur (Uluç, 2003: 318). Türkiye BiliĢim Vakfı tarafından yayımlanan ―Ġnternet ĠletiĢim Kuralları‖nın ‗KiĢilik haklarına Saygı‘ ilkelerinden ilk ikisi internet habercilerini yakından ilgilendirmektedir. Bunlar:

-Ġyelik haklarını zedelememeye özen gösterin, baĢkasının veri kaynaklarını, düĢüncelerini ve yazılımlarını kendinizinmiĢ gibi sahiplenmeye kalkıĢmayın.

-BaĢkalarının kiĢilik haklarına81 ve özel yaĢamına saygılı olarak kiĢilerle ilgili

karalayıcı yorumlarda bulunmayın (Özgen, 2002: 123).

KiĢinin hayatı, vücut bütünlüğü, adı, görüntüsü, ailesi, özel hayatı, Ģeref ve haysiyeti82 kiĢilik haklarından sadece birkaçıdır. KiĢilik hakları o derece önemlidir ki, Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi'nde83 ve birçok ülkenin anayasasında bireysel

81 Günümüzde çağdaĢ hukuk sistemleri hak sahibi olabilen ve borç altına girebilen varlıkları kiĢi olarak kabul etmektedir. Türk Medeni Kanunu‘na göre kiĢi kelimesi, hem tek ve fizik varlık olan insanı, hem de bir topluluğu içeren tüzel kiĢileri ifade etmektedir. KiĢi hakkı ise, kiĢisel varlıklar üzerinde söz konusu olan Ģahsa bağlı bir mutlak haktır. Mutlak hak sahibi bir kiĢi, hukuken korunan değerlerinin tanınmasını, onlara saygı gösterilmesini üçüncü kiĢilerden isteyebilir, onların kiĢilik hakkına hukuka aykırı olarak müdahale etmesini önleme yetkisine sahiptir (Günaydın, 2007: 232). 82

"5187 No‘lu Basın Kanunu‘nun 14. Maddesinde yer alan ―Süreli yayınlarda kiĢilerin Ģeref ve haysiyetini ihlâl edici veya kiĢilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kiĢinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kiĢilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı Ģekilde yayımlamak zorundadır." ibaresi de internet gazeteciliğini yasal anlamda bağlamamaktadır.

83

hak ve özgürlüklerle beraber, kiĢilik hakları da teminat altına alınmıĢtır. Ġnternetteki sınırsız kullanım özgürlüğünün, bazılarının özgürlüklerine ve kiĢilik haklarına sekte vurabilmesi yüzünden, sanal ortamın tehlikeli bir yöne kayması endiĢe verici bir durumdur (Bekiroğlu ve Bal, 2006: 75). Ġnternet; kontrolsüz ve sahipsiz bir mecra olarak görülmekte, geleneksel kitle iletiĢim araçlarına oranla çok yönlü oluĢu adeta her bir bilgisayarın aynı zamanda bir dağıtıcı yani yayın kaynağı oluĢu, sınırsız (anonim) hedefe ulaĢabilmesi, hızlılığı, kolay ulaĢılabilirliği ve feed-back sürecinin hemen baĢlaması ile yarattığı cazibe sonucu, özel hayat baĢta olmak üzere kiĢilik hakları, Ģeref ve haysiyet, fikrî haklar gibi kiĢisel haklara saldırmakta ve kiĢiyi adeta savunmasız bırakmaktadır (Nizam ve Biçer, 2005). Ġnternet ortamında sık sık rastlanan değiĢik hak ihlalleri ortaya çıkmaktadır. Örneğin, bir marka hakkında asılsız e.posta zincirleri, saygın bir öğretim üyesi ya da milletvekili adına açılan porno siteleri, sohbet ve forum ortamlarındaki asılsız isnatlar, hakaret ve sövmeler, özel hayatı deĢifre eden görüntü ve mesajlar hep Ġnternet'in sağladığı kolaylıklarla yapılagelmektedir84

. Nitekim bu araçlarla ihlal edilen kiĢilik hakları çok daha geniĢ kitlelere ulaĢabilmekte, kiĢinin toplum içindeki yeri, Ģeref ve haysiyeti daha fazla zedelenmektedir. ĠletiĢim araçlarında yayınlanan herhangi bir haberin, yazının, yorumun kiĢilik haklarını ihlal etmemesi için Ģu unsurlar gerekmektedir: Haberin veya yayının güncel olması, gerçek olması, haberin ve yayının özünde kamu yararı bulunması gerekmektedir (Ahi, 2004). Geleneksel kitle iletiĢim araçlarında önleme, yayın durdurma, toplatma ile maddi ve manevi tazminat davaları gibi korunma araçları bulunurken, internet medyasında mağdur durumdaki kiĢi haklarını aramak için fiziksel olarak muhatap bile bulamamaktadır (Nizam ve Biçer, 2005). Gökhan Ahi'ye göre, Ġnternet'teki haksız bir yayının kaldırılması için dava açılabilir, eğer maddi ve manevi bir zarar meydana gelmiĢse Medeni Kanun'un 24 ve 25., Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereği tazminat davaları açılabileceği öngörülmektedir. Bir

84

Ġnternet haberciliğiyle birlikte hiç haberiniz dahi olmadan haber olup veya birileri sizin üzerinizden haber yapabilmektedir. Kamusal alan ile özel alan arasındaki sınırların izole olmak üzere bulanıklaĢtığı veya gözle görülecek kadar ĢeffaflaĢtığı bir alan bulunmaktadır. Sisteme sahip olan her birey, istediği kiĢiyi karalayacak imkana sahip olmaktadır (Ayhan, 2007: 317).

Ìster haksız rekabet yolu ile ticari değeri olan haklara, isterse kiĢinin yaĢamı, özgürlükleri, onur ve saygınlığına, ismine, resmine, görüntü veya sesine ya da özel yaĢamı ve ailesine olsun; tüm bu saldırılar Borçlar Kanunu'nun 49. maddesine göre manevi tazminat davası ile cezalandırılır. Eğer zarar veren içerik sağlayıcı, site sahibi veya server ile servis sağlayıcılar yurt dıĢında ise alınacak mahkeme kararını onların yaĢadığı yerlerde tenfiz ettirip, uygulayabiliriz (Hukukcu, 2010).

kurumun veya Ģirketin ticari unvanına, markasına, ürünlerine, müĢterilerine, itibarına ya da hizmetine yönelik bir saldırı olduğu takdirde, kiĢilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat davalarının yanı sıra, Türk Ticaret Kanunu'nun 57. maddesi gereği haksız rekabet davalarının da açılması mümkündür85

. KiĢilik hakları saldırıya uğrayanlar dilerse, ihlalcinin kınanmasını ve kınamanın baskı sayısı yüksek gazetelerde yayınlanmasını isteyebilirler. KiĢilik haklarına saldıranların hapis ve para cezasıyla cezalandırılmasını istemek hakkı ayrıca mevcuttur. Burada dikkat edilecek husus, dava öncesi delil elde etmek olmalıdır. Bu sebeple, haksız yayınların kaybolmadan tespit edilebilmesi ve sorumlusunun belirlenebilmesi için Sulh Hukuk Mahkemeleri'nden delil tespiti istenmelidir (Ahi, 2004). Türkiye‘de internet haber sitelerine yönelik konuyla ilgili yaptırımlar gündeme gelmeye baĢlamıĢtır. Basın Konseyi‘nin Flashaber gazetesi ve www.flashaber.com.tr internet sitesinde, 26 Nisanda "Tek suçlu Zeki Aksu mu yoksa..." baĢlığıyla yayımlanan haberle ilgili olarak, Kader Gür ve Sinan Kavrak'ın ayrı ayrı Ģikayette bulunarak, Basın Meslek Ġlkeleri'nin ihlal edildiğini ileri sürerek yaptıkları baĢvurular değerlendirilmiĢtir. 2010 yılında alınan karara göre, Gür'ün ve Kavrak‘ın kiĢilik haklarına saldırıldığı ileri sürülmüĢtür (Medyatava, 2010). Ancak 5187 No‘lu Basın Kanunu, konuyla bağlantılı 14. Maddesi kiĢilerin Ģeref ve haysiyetini ihlâl edici veya kiĢilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde düzeltme ve cevap yazısını yayınlatma zorunluluğu getirse bile, söz konusu yasanın basılmıĢ ve süreli yayınları kapsaması, internet haber sitelerini ise dıĢarıda bırakması internet ortamında kiĢilik hakkının gasp edilmesine çözüm olamamaktadır. Ve internetin anonim ve anlık özelliği yüzünden cevap ve düzeltme hakkı kullanılsa bile hiçbir iĢe yaramamaktadır (Nizam ve Biçer, 2005).

3. 4. 6. Editöryal Yetersizlik/Masa BaĢı Habercilik

Türkiye‘deki söz konusu haber sitelerinde herhangi bir haber merkezinin olmaması ve haber kaynakları göz önünde alındığında yapılan en büyük eleĢtiri ―masa baĢı haberciliği yaptıkları konusundadır. Ülkemizdeki birçok site herhangi bir haber üretmeden sadece topladıkları haberleri ve haber fotoğraflarını sadece editoryal

85

13 Ocak 2011 tarihli son ticaret kanunu için bkz: http://www.fatihcavus.net.tr/turk-ticaret-kanunu- 2011-yeni.html

bir çalıĢmadan geçirerek okura sunmaktadır (Ayvaz, 2008: 71). Haber sitelerinin web editörlüğü; haberi iĢleme, yeniden yazma, haberin önemli unsurlarını öne çıkarma gibi editörlük iĢlemlerinin tam anlamıyla yapılmadığı bir görünümdedir. Çünkü haberler çoğunlukla ajanslardan hazır olarak alındığı için, üzerinde herhangi bir editasyona gerek duyulmamakta ve haberler geldiği Ģekliyle webde yayıma sunulmaktadır (Güller, 2007:213). Haber siteleri, haberleri genelde ajanslardan ve geleneksel medyadan alıp, çoğunlukla aynen web ortamına aktararak yayın yapmaktadır. Aslında bu durum internet gazetelerinin en çok eleĢtiri aldığı noktalardan biridir. Bazen birçok internet sitesinde kelimesi kelimesine aynı haberlerin hatta aynı yazım hatalarının görülmesi, aslında haber ajanslarından alınan ve bir otomasyon programıyla yayına aktarılan herhangi bir editörün gözünün önünden bile geçmeyen haberlerin olmasının sonucudur (Sütçü v.d., 2006: 314). Öte yandan hem editöryal boĢluklardan hem de internet habercilerinin fazla araĢtırmamasından dolayı internet sitelerinde asılsız bilgilerle oluĢturulmuĢ haberler yer alabilmektedir. Ġnternet gazeteciliğini ―pijamalı gazetecilik‖ olarak nitelendiren Ekrem Dumanlı‘nın tespiti Ģöyledir: ―… ‗Pijamalı gazetecilik‘i bir dedikodu odağı haline getirecek siteler var. Açıkça söylemek gerekirse bu arkadaĢlar araĢtırmadan, soruĢturmadan, incelemeden kendilerine ulaĢan her Ģeyi yazıyor. Bu yazılanlar arasında yanlıĢ, yalan hatta iftira boyutu taĢıyan bilgiler var. Belki farkında değiller; ancak bu tarz yayıncılık bugün ve gelecekte kendilerine düĢen sosyal vazifeyi gölgeliyor. Ve göz göre göre internet medyası bindiği dalı kesiyor…‖ (Bekiroğlu ve Bal, 2006: 75).

3. 4. 7. Okuyucuların Ġfade Özgürlüğü

Ġnternet çağında tam bir iletiĢim ve ifade özgürlüğünün sağlanıp sağlanamayacağı meçhuldür (Güreli, 2002: 51). Ġnternet gazetelerinde editöryal kontrolün gevĢekliği yanında okur-haberci iletiĢimi zaman zaman tartıĢılmaktadır. Genellikle internet haberciliğinin interaktif iletiĢim göstergelerinden en popüler olan ‗okuyucu yorumları‘ bu bağlamda gündeme gelmektedir. Ġnternet gazetelerinde okuduğunuz haberlere zahmetsizce hiçbir külfete katlanmadan yorum ekleme özelliği internet gazeteciliğinin katılımcı etkileĢimli bir hale getirmektedir. Ġnternet gazete siteleri yorum eklemek için üye olma, kullanıcı adı ve Ģifre girme gibi

zorunluluklar getirmektedir. Fakat okurların yorum yapabilme zeminin olması durumundaysa engeller çıkabilmektedir. Türkiye ve dünyadaki birçok Internet gazetesinde de okuyucu yorumları makaslanabilmekte veya yayınlanmayabilmektedir. Türk internet gazetesi sayfalarında yorumların yayınlanmaması ile ilgili sitemlere sık sık rastlamak mümkündür (Yerlikaya, 2004: 28-29). Ayrıca okurların görüĢlerine ve farklı yorumlara yer verilmemesinin bir diğer sonucu ise, bazı haber sitelerinin bir bildiri veya bültenin internete taĢınması olarak hizmet yaparak haber veya bilginin farklı yönlerini verememeleridir (Ayhan, 2007: 315).

Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi‘nin ‗Gazetecinin temel görevleri ve ilkeleri‘ kısmında ―2. Gazeteci; bilgi ve haber alma, yorum yapma ve eleĢtirme özgürlüklerini ne pahasına olursa olsun savunur.‖ yazmaktadır. Ġnternet haberciliği söz konusu olduğunda söz konusu maddenin sadece gazetecilerin özgürlüklerinin mi anlaĢılacağı, yoksa okur/izleyicinin ve haber kaynaklarının özgürlüklerini de kapsayan komplike bir sorumluluk olup olmadığı muamma olarak gözükebilir. Ancak söz konusu maddenin ardından getirilen 3. Madde bir nebze konuya açıklık getirmektedir. ―3. Gazeteci; baĢta barıĢ, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan tüm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır.‖ denilmektedir. Fakat internet haberciliğinin yeni bir mecra olması ve söz konusu maddelerin yine de soyut ve genel kalması nedeniyle, nerelerde kimler tarafından hangi zamanda ve hangi açılardan internette okur yorumlarının serbestîsinin sınırının çizileceği bir muamma olarak karĢımızda durmaktadır. TartıĢmasız bir gerçek var ki o da etkileĢimli uygulamalarla ilgili bir iĢgören mutlaka çalıĢtırılmalıdır. Bu iĢi yapacak kiĢi tek baĢına karar almaması gerektiğinin farkında olmalıdır. Bu farkındalığa da iki nedenden ötürü sahip olmalıdır; öncelikle hiç kimsenin yargıcı değildir, dolayısıyla izlerkitle üzerinde bir hakimiyeti yoktur, görevi bu iletiĢim mekanizmasının sağlıklı iĢlemesini sağlamak, izlerkitleyi uygunsuz ya da saldırgan içerikten korumaktır; yaptığı iĢin farkında olmalıdır (Birsen, 2005b: 77).