• Sonuç bulunamadı

ARKITEKT M İ M A R L I K, Ş E H İ R C İ L İK VE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ARKITEKT M İ M A R L I K, Ş E H İ R C İ L İK VE"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARKITEKT

M İ M A R L I K , Ş E H İ R C İ L İ K V E R e v u e t r i m e s t r i e l l e D ' a r c l ı i l e c t u r e -O ' u r b a u i s m e et d e s a r t s d e c o r a t i f s

Q ı ı a r t e r l y p u b l i c a t i o n o n A r c h i t e c -t u r e c i -t y p l a u n i n g a n d d e c o ı a -t i o n B E L E D İ Y E C İ L İ K D E R G İ S İ

D r e i m o n a t s z e i t s c h r i f t t'tir b a u k u n s t . s t a e d t e b a u und d e k o r a t i o n

İMTİYAZ SAHİBİ VE BAŞ Y A Z A R I : ZEKİ SAYAR. U. NEŞRİYAT MÜDÜRÜ A B l D l N MORTAŞ ADRES : A R K I T E K T ANADOLU HAN No. 33 EMİNÖNÜ , İSTANBUL T E L E F O N : 2 2 1 3 0 7

KURULUŞU: 1931

Cilt : 31 No. 306

A b o n e ş a r t l a r ı : Yıllığı 40.— T.L. Altı aylığı 22.50 T.L. Bu sayı 12.50 T.L. Yabancı memleketler için: 50.— T.L.

ARKITEKT'in KOLLEKSIYONLARI: 1931 — 1935 beher cildi 30.— T.L. 1936— 1940 » » 30.— T.L. 1941 — 1945 » » 30— T.L. 1946— 1961 » » 35— T.L.

İlân tarifemiz talep üzerine gönderilir. Y a z ı ; f o t o ; r e s i m v e a b o n e b e d e l l e r i A R K İ T E K T ' i n adresine posta ile gönderil-melidir. Basılmıyan yazılar iade edilir. Adreslerini değiştiren abonelerin en g e ç iki ay içinde idarehanemizi haberdar etme-leri lâzımdır. Aksi takdirde kaybolan derg i l e r d e n M ü d ü r l ü ğ ü m ü z m e s ' u l i y e t k a

-b u l e t m e z .

Muhabirlerimiz :

Fransa : Y. Mimar Halûk TOGAY — İs viçre : Y. Müh. Mimar Güneri DUTİPEK — İtalya : Baran ÇAĞA — İzmir : Y. Mima Harbi HOTAN — ANKARA : Y. Mima Ferzan BAYDAR.

Meslek Politikası

î § s i z 1 i k v e İ m a r !

Zeki SAYAR

Ankara'da inşaat işçilerinin yü-rüyüşü insana gayrî ihtiyarî Fransız-ların, « i n ş a a t v a r s a i ş l e r y o l u n d a d ı r ! » ata sözünü ha-tırlatmaktadır.

Maalesef, yurtta, işler henüz yo-lunda değildir. Ama, inşaat mevsimi-nin gelip çatmasına rağmen, resmî yapı işlerinin bu derecede duraklama-sı da tabiî değildir!

Son aylarda Ankara'yı ziyaret edenler, yarım kalmış Devlet yapıla-rının tam bir atalet içinde durakla-dıklarını üzüntü ile görmektedirler. Yurdun diğer taraflarında da durum aynıdır. Yarıda kalmış birçok teşeb-büs, karar ve hareket beklemektedir. Birçoklarının hesapsız ve bilgisizce başlanmış olduğu muhakkaktır. Fa-kat, 27 Mayıs inkılâbından beri bu teşebbüslerin, incelenmesi, ayıklan-ması ve rantabl olanların başarılayıklan-ması gerekirdi.

Diğer taraftan, Resmî teknik bü-rolar da, tam bir rehavet içindedir. Martta tasdik edilen büdçe ile devlet yapılarına ayrılan tahsisatın inşaat

mevsiminin gelip çatmış olmasına rağmen el'an kullanılmağa başlanma-ması, inşaat sahasındaki işsizliği art-tırmaktadır.

Hükümet programı ve büdçe ile tâyin edilmiş resmî inşaat işlerindeki bu gecikme neden ileri gelmektedir?

Siyasî huzursuzluk Devlet meka-nizmasının gereği gibi çalışmasına en-gel olmamalıdır. Koalisyon bozulabi-lir, kabine değişebibozulabi-lir, fakat her şe-ye rağmen malî yıl içinde büdçe ile tâyin edilmiş ve programlanmış işle-rin aksaksız sürütülmesi gereklidir.

Şimdiye kadar birçok memleket-ler, işsizliğe karşı fevkalâde Nafia programları tatbik etmişlerdir. Bir-çok devletler iktisadî kriz yıllarında işsizliği kısmen de olsa, önlemek ve hafifletmek için olağanüstü büyük Nafia işleri yaratırlar.

Her memleketin İmar'a yaptığı yatırımlar Millî geliri ile orantılıdır. Ve nisbetleri değişiktir. Bizde, her yıl resmî ve özel sektörün inşaat ya-tırımı aşağı yukarı bellidir. Bunda yüksek bir nisbet beklenemez. Ancak,

(2)

rin bir mâna alıyor. Demiri keserken, bir, gizli mücevherat, yahut hayal çekmecesini açar gibi, bir el açar gibi, kesif geometriyi yıkıyor, damir bloku açıyor. Hükmetmesi, nisbeteıı daha kolay olan rölief-heykele meyletme-yip, mekân problemlerinden kaçmı-yor, açılmış demirinin, girift ve zen-gin ritmlerini hâkimiyeti altına

al-mak için inat, İsrarla çalışıyor. Bazen, bize, mekânda inkişaf etmiş, zengin strüktürlsr evsafını almış «arche-typ33:> şekiller gösteriyor.

Biennal'e eserlerile şu ressamlar katılmaktadır : Nuri İYEM, Sabri BERKOL. Ferruh B A Ş A Ğ A ,

Ce-mal K A R A B U R Ç A K , Şadan BE-ZEYİŞ, Ercüment K A L M I K , Şemsi AREL, Altan G Ü R M A N , Tulay TURA, Devrim ERBİL, A d -nan ÇÖKER, Dinçer EĞRİMEZ. ** «İcare» Mitologide balmumu

ka-nat takıp uçan ve güneşe yaklaş-ı ğ yaklaş-ı n d a kanatlaryaklaş-ı eriyip düşen esatirden biri.

(Baş yazıdan devam)

son iki yıldan beri, siyasî iç huzursuz-luk bu nisbeti, çok düşürmüş, büyük bir duraklama meydana getirmiştir. Maalesef, hükümet de, meseleye za-manında müdahale edememiştir.

Halbuki, inşaat sahasına yapıla-cak yatırımların endüstri yatırımla-rından daha kolay ve mümkün oldu-ğu muhakkaktır.

Bayındırlık yatırımlarının dış fi-nansmana ve kredilere ihtiyacı diğer-lerinden daha azdır. Yapı endüstri-mizdeki gelişmeler malzeme bakımın-dan bizi dış piyasalara eskisinden az muhtaç edecek durumdadır. Malze-meyi yerli sanayiden temin eden in-şaat yatırımlarındaki ikinci mühim unsur ise, işçilik, yani insan gücü-dür ki, yapılarımıza, makine girme-diği için, insan gücü işsizliğe karşı büyük bir kıymet ifade eder.

Memleketimizde inceleme yapan yabancı uzmanların ziraatte makine yerine daha fazla insan gücü kullanıl-ması tavsiyeleri, bize inşaat sektörün-deki işçiliğin değerini daha iyi anlat-mağa kâfidir.

İnşaat işçilerinin durumu ziraat işçilerinden daha zordur. Ziraatte ça-lışanların hemen hepsi köylü olup, az çok ziraî istihsalleri vardır. İnşaat işçileri ise çoğunlukla şehirlerde oturmakta ve hayatlarını tamamen yapıda çalışmakla kazanmaktadırlar. Bu itibarla, inşaat sektöründeki işsiz-lik daha şiddetli olarak duyulmakta-dır. 1962 büdçesindeki, Yapı ve Nafia işleri yatırımları 1,5 - 2 milyar lira tutarında bir yekûna varmaktadır. Buna özel sektörü de ilâve ederseK, programların aksamadan tatbiki sa-yesinde yapı sektöründeki işsizliği ha-fifletmek, hattâ önlemek kabil ola-caktır.

Hükümet programında, mesken ve okul inşaatına, Bayındırlık işlerine geniş yer ayrılmış ve büdçede mühim ödenek konulmuştur. Ancak, gecik-meler işsizliği arttırmaktadır. Bu gibi hallerde, hükümetler normal büdçele-rinin üstünde yeni Bayındırlık pro-gramları tatbikini bile düşünebilir-ler.

İstanbul Nazım Plânı

Çalışmaları

İstanbul'un gittikçe artan ve zor-laşan şehircilik meselelerini incele-mek üzere T. Mimarlar Odasının te-şebbüsü ile Belediye bir Şûra topla-mıştı. Bu torjlantıdan alman intibalar ile, şehrin son senelerde anormal bir şekilde genişlemesini bir plân ve prog-rama bağlamak için gereken çalışma-ları yapmak üzere bir komisyon ku-rulması ve şehir meselelerinin iki safhada incelenmesi kararma varıl-mıştı. Bu meyanda, üç yıllık bir ge-çici devre kabul edilmişti.

Bu çalışmalara büyük bir gayret ile katılmış olan Mimarlar Odası de-legeleri Belediye ile müştereken ilk çalışmaları bitirmiş ve raporlarını ha-zırlamış bulunmaktadırlar. Çalışma-ların dayandığı raporlara Belediyenin birtakım plân ve grafiklerle iştirak etmesi gerekmektedir. İhtisas komite-lerinin bir araya gelmesinden teşek-kül eden ve kısaca Ş.O.K. diye ad-l-md-rılan müşterek komitenin mesa-isine Belediye son zamanlarda ayak uyduramamakta ve vereceği dokü-manları zamanında hazırlayamadığm-dan önceden tâyin edilen zaman geç-miştir. Gecikmenin biraz da yeni Be-lediye İdarecilerinin bu meseleye ge-reken inancı göstermediklerinden ile-ri geldiği anlaşılmaktadır. Belediye

İdarecilerinin, Mimarlar Odasının şe-hirin imarı dâvasında büyük bir hüs-nüniyetle yapmak istediği yardımın kıymetini idrak edemedikleri anlaşıl-maktadır. Halbuki Mimarlar Odası delegelerinin şehrimiz için idealist bir zihniyetle yaptıkları mesainin değer-lendirilmesi, bu suretle İstanbulun geleceğini tâyin edecek Nazım plânın esaslarının ortaya konulması gerekli-dir.

İmâr ve İskân Bakanlığı da, K o -mitedeki uzmanlarını «bir tasdik mercii» olmasını ileri sürerek geri çekmiştir.

Tamamen ilmî ve teknik bir ça-lışma yapan Ş.O.K. faaliyetine bu Bakanlığın katılmaktan çekinmesi essf edilecek bir harekettir.

Bir yıl önce İstanbul ve çevresi hakkında Bakanlığın, kendi Plânla-ma Bürosunun yaptığı etüdler, şehri-mizin karşı karşıya bulunduğu ciddî problemleri meydana koymuştu. 1980 de İstanbul nüfusunun 3,5 milyona varacağını hesaplayan uzmanlar şim-diden icap eder. tedbirlerin alınmasını ileri sürmüşlerdi.

Bakanlığın Belediyenin şehrin gelecekteki meseleleri hakkında yap-makta olduğu çalışmalarda mütehas-sıslarını geri çekecek yerde, destekle-mesi icap eder.

Medenî dünyada, şehirlerin gele-cekleri hakkında devamlı olarak mes-lekî çalışmalar yapılırken, bizim de, büyük şehirlerimiz için gereken araş-dırmaları yapmamız elzemdir. Bele-diye Reisimizden İmar ve İskân Ba-kanlığından "İstanbul» için yapılan şehircilik çalışmalarına gereken ehemmiyeti vermelerini bekliyoruz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Basılmıyan yazılar

Belediyemiz, İstanbul'un dört yıllık imâr programını ilân etmemiş olduğu için, hemşehrilerin inşa ettirecekleri bü- tün binalar muvakkat inşaat kategorisi- ne

Nihayet imâr, is- kân ve mesken gibi, her biri birer dev mesele olan işlerle, müstakilen uğraşa- cak bir Vekâletin kurulmasını falihayır sayabiliriz.. Bu üç meselenin,

Kabataş iske- lesi ile Beşiktaşdaki Hayrettin iskele- sinin, trafik meselesi bir kül olarak etüd edilmedikçe ve şehircilik mütehassısları bu problemi önce proje üstünde

Galata'da büyük bir İş hanı bir ban- ka tarafından bir sene önce, yarısı kadar fiyat bulunmadığı halde, 3,5 milyon lira- ya satın alınmıştır.. Akabinde, içindeki

Belediyemiz mesken için ayırdığı fonu, büyük caddelerde, orta sınıfın otu- rabileceği 3 ve 5 odalı dairelere hasre- decek yerde, bilhassa (gece kondu) ya-

Bir yapının, malzeme ihtiyaçlarının ancak % 10 veya 20 sini vererek, üst ta- rafı için, onu karaborsaya sevkedecek yerde, bir çok memleketlerin ikinci dün- ya harbinden

Yabancı — Türk bir sanayi Şirketinin kuracağı bir montaj fabrikasına İstanbul'- un sanayi bölgesinde, münasip bir yer bul- mak için, dolaşmamız icap etti.. Teklif edi-