• Sonuç bulunamadı

SPOR LİSESİ VE ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİNDE OKULA AİDİYET DUYGUSU VE OKUL YAŞAM KALİTESİNİN İNCELENMESİ: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ÖRNEĞİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "SPOR LİSESİ VE ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİNDE OKULA AİDİYET DUYGUSU VE OKUL YAŞAM KALİTESİNİN İNCELENMESİ: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ÖRNEĞİ"

Copied!
125
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜTÜSÜ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI

SPOR LİSESİ VE ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİNDE OKULA AİDİYET DUYGUSU VE OKUL YAŞAM KALİTESİNİN

İNCELENMESİ: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ÖRNEĞİ

Gökhan ARIKAN

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DOKTORA PROGRAMI DOKTORA TEZİ

DANIŞMANI Doç. Dr. Mediha SARI

ADANA-2015

(2)

T.C.

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜTÜSÜ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI

SPOR LİSESİ VE ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİNDE OKULA AİDİYET DUYGUSU VE OKUL YAŞAM KALİTESİNİN

İNCELENMESİ: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ÖRNEĞİ

Gökhan ARIKAN

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DOKTORA PROGRAMI DOKTORA TEZİ

DANIŞMANI Doç. Dr. Mediha SARI

ADANA-2015

(3)

KABUL VE ONAY

Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Doktora Programı çerçevesinde yürütülmüş olan

“Spor Lisesi Ve Anadolu Lisesi Öğrencilerinde

Okula Aidiyet Duygusu Ve Okul Yaşam Kalitesinin İncelenmesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi Örneği”

adlı çalışma, aşağıdaki jüri tarafından Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.

Tarihi: 24 / 11 / 2015

TEZ SINAV JÜRİSİ

Doç. Dr. Mediha SARI Çukurova Üniversitesi

Başkan

Doç. Dr. Zeynep DİNÇ Doç. Dr. Pervin BİLİR

Çukurova Üniversitesi Çukurova Üniversitesi

Üye Üye

Doç. Dr. İsmail GÖKHAN Yrd. Doç. Dr. Özden DEMİR

Harran Üniversitesi Kafkas Üniversitesi

Üye Üye

Yukarıdaki Tez, Yönetim Kurulunun / / tarih ve sayılı kararı ile kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Behice DURGUN Sağlık Bilimleri Enstitü Müdürü

(4)

TEŞEKKÜR

Eğitim çağındaki her bireyin yaşamının önemli bir kısmını teşkil eden okullar, bireyin akademik, sosyal ve psikolojik gelişimlerine büyük katkı sağlamaktadır.

Öğrencilerin, okul yaşam kalitesi algısı ile okula aidiyet duygusu ve bu iki değişken arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Adıyaman, Diyarbakır, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak illerinin merkezinde bulunan Spor ve Anadolu Liselerinde yapmış olduğum tez araştırmasının sonuna gelmiş bulunuyorum.

Araştırma süresince okullarının kapısını açarak destekleyen değerli yöneticilere, Rehber Öğretmenlere, Beden Eğitimi Öğretmenlerine ve araştırmaya bizzat katkıda buluna sevgili öğrencilere, gösterdikleri misafirperver davranışları için teşekkür ederim.

Ders dönemi ve tez dönemim boyunca bu çalışmaya katkı sağlayan, bilgilerini paylaşan Doç. Dr. Zeynep Filiz DİNÇ’e, Doç. Dr. Fatma Pervin BİLİR’e, Doç. Dr.

Dilek SEVİMLİ’ye ve Yrd. Doç. Dr. Gonca İNCE ile diğer öğretim elemanlarına ve Ç.Ü BESYO’da görev yapan ismini sayamadığım bütün çalışanlara; tüm zamanlarda güçlü iletişim becerileri ile bu zor süreci geçirmeme destek olan Ç.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü sekreteri Ferhat DİKEL’e ve öğrenci işleri personeli aynı zamanda öğrenci dostu Kader ORDU’ya, diğer tüm çalışanlarına; desteğini her zaman hissettiğim mesai arkadaşlarım, Okt.Adem ÖZAYDIN’a, Okt.Arif KISACIK’a Okt.Erkan ÇİMEN ve eşi Emine ALP ÇİMEN’e; Harran Üniversitesi BESYO yönetim ve idari personeline;

hiçbir zaman hakkını ödeyemeyeceğim, kendi uzakta olup kalben hep yanımda olan Doç. Dr. Recep KÜRKÇÜ’ye, sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca tezimin jürisinde yer alarak bu çalışmaya çok değerli katkıları olan Doç. Dr. İsmail GÖKHAN’a, Yard.

Doç. Dr. Özden DEMİR’e ve Yard. Doç. Dr. Halil İbrahim KAYA’ya da çok teşekkür ederim.

Hep uzak kaldık, zor zamanlar oldu, gidemedim, göremedim, özledim. Hakkınızı asla ödeyemem. Annem, abilerim ve eşleri, yeğenlerim sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır, iyi ki varsınız. Zamanla unutulmuyor, sadece alışılıyor. Bugün var olmamın, bana sunulan hayatı yaşamamın mimarı “Rahmetli Babacığım!”,seni hiç unutmadım, unutmayacağım, sonsuza dek minnettar kalacağım. Mekânın cennet olsun.

(5)

Çalışma dönemim boyunca yanında güvenle kaldığım, araştırmanın değerlendirme ve sonuçlandırma aşamasında yararlandığım, geç saatlere kadar çalışmalarda bana eşlik eden, eşimin ablası Öğretmen Hatice CUMA’ya; akademik yaşantım boyunca her zaman yanımda olan, motivasyonumu yüksek tutmaya çalışan, bu uzun süreçte sonsuz destek verip hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, sabır gösteren, canım, biricik eşim, Cennet'im, oğullarım, Gökalp'im ve Ömer Yiğit’im, ömrümün neşe kaynakları, iyi ki hayatımdasınız, teşekkürler.

Elbette! Tez danışmanım Doç. Dr. Mediha SARI’ya…

Sadece danışman demek yapılacak en büyük haksızlık ve saygısızlık olur sanırım, nasıl teşekkür ederim ki ! Teşekkürler… Bilgilerinizin, tecrübelerinizin kapılarını sonuna kadar; zaman ve mekan gözetmeksizin, açtınız, paylaştınız. Örnek oldunuz, zor günlerin insanı; zorlukların üstesinden nasıl gelinir onu öğrettiniz. Farklı bir alanda girdiğim bu mücadeleden, alnımın akı ile çıkmama yardımcı oldunuz. Elime kalemi her aldığımda, sizin bana öğrettiklerinizle ve kazandırdıklarınızla yoluma devam edeceğimi biliyorum. Işığınızın yolumu her zaman aydınlatması, Tanrı'nın size daha nice sağlıklı ömürler vermesi dileğimle, her satırında paha biçilmez emeğinizin olduğu bu çalışmayı;

değerli hocam, “SİZ”e armağan ediyor, sonsuz saygılarımı ve şükranlarımı sunuyorum.

Gökhan ARIKAN

(6)

İÇİNDEKİLER

Kabul ve Onay ... i.

TEŞEKKÜR ... ii.

İÇİNDEKİLER ... iv

ŞEKİLLER DİZİNİ ... vii

ÇİZELGELER DİZİNİ ... viii

KISALTMALAR DİZİNİ ... x

ÖZET ... xi

ABSTRACT ... xii

1. GİRİŞ ... 1

1.1.Problem ... 5

2. GENEL BİLGİ ... 9

2.1. Kuramsal Açıklamalar ... 9

2.1.1. Okul Yaşam Kalitesi ... 9

2.1.2. Okul Yaşam Kalitesinin Boyutları ... 10

2.1.2.1.Okula Yönelik Duygular ... 11

2.1.2.2.Statü ... 14

2.1.2.3. Öğretmen-Öğrenci iletişimi ... 15

2.1.2.4.Öğrenci-Öğrenci iletişimi ... 16

2.1.2.5.Okul Yönetimi ... 18

2.1.2.6.Sosyal Etkinlikler ... 18

2.1.3. Okula Aidiyet Duygusu ... 20

2.1.4. Okula Aidiyet Duygusunun Boyutları ... 23

2.1.4.1. Reddedilmişlik Duygusu ... 23

2.1.4.2. Okula Aidiyet Duygusu ... 24

2.1.5. Spor Lisesi ... 25

2.1.6. Alanyazındaki Araştırmalar ... 30

2.1.6.1. Okul Yaşam Kalitesi İle İlgili Araştırmalar ... 30

2.1.6.2. Okula Aidiyet Duygusu İle İlgili Araştırmalar ... 34

2.1.6.3. Spor Liseleri İlgili Araştırmalar ... 37

3. GEREÇ VE YÖNTEM ... 43

3.1. Araştırmanın Modeli ... 43

(7)

3.2. Evren ve Örneklem ... 45

3.3. Veri Toplama Araçları ... 46

3.3.1. Kişisel Bilgi Formu ... 46

3.3.2. Okula Aidiyet Duygusu Ölçeği (OADÖ) ... 46

3.3.2.1. Okula Aidiyet Duygusu Ölçeğinin Yanıtlanması ve Puanlanması 48 3.3.3. Lise Yaşam Kalitesi Ölçeği (LİSEYKÖ) ... 48

3.3.3.1. Lise Yaşam Kalitesi Ölçeğinin Yanıtlanması ve Puanlanması ... 50

3.4. Verilerin Toplanması ... 51

3.5. Verilerin Analizi ... 51

4. BULGULAR ... 53

4.1. Katılımcıların Kişisel Özelliklerine İlişkin Bulgular ... 53

4.2. Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okula Aidiyet Duyguları ve Okul Yaşam Kalitesi Algılarına İlişkin Bulgular ... 58

4.2.1. Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okula Aidiyet Duyguları Ve Okul Yaşam Kalitesi Algılarına İlişkin Bulgular .. 58

4.2.2. Bulundukları İllere Göre Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okula Aidiyet Duyguları ve Okul Yaşam Kalitesi Algılarına İlişkin Bulgular ... 60

4.2.3. Cinsiyete Göre Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okula Aidiyet Duyguları ve Okul Yaşam Kalitesi Algılarına İlişkin Bulgular ... 64

4.2.4. Sınıf Düzeyine Göre Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okula Aidiyet Duyguları ve Okul Yaşam Kalitesi Algılarına İlişkin Bulgular ... .65

4.2.5. Aktif Sporcu Olma Durumlarına Göre Lise Öğrencilerinin Okula Aidiyet Duyguları İle Okul Yaşam Kalitesi Algılarına İlişkin Bulgular ... 69

4.2.6. Spor Yarışmalarında Derece Alma Durumlarına Göre Lise Öğrencilerinin Okula Aidiyet Duyguları Ve Okul Yaşam Kalitesi Algılarına İlişkin Bulgular ... 70

4.2.7. Sporcu Lisansına Sahip Olma Durumlaına Göre Lise Öğrencilerinin Okula Aidiyet Duyguları ve Okul Yaşam Kalitesi Algılarına İlişkin Bulgular ... 72

(8)

4.2.8. Okula Aidiyet Duygusu ve Okul Yaşam Kalitesi Algısı Arasındaki İlişkiye

Ait Bulgular ... 73

5. TARTIŞMA ... 76

5.1. Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okul Yaşam Kalitesi Algılarına ve Okula Aidiyet Duygularına İlişkin Tartışma ... 76

5.2. Bulundukları İllere Göre Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okul Yaşam Kalitesi Algılarına ve Okula Aidiyet Duygularına İlişkin Tartışma ... 80

5.3. Cinsiyete Göre Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okul Yaşam Kalitesi Algılarına ve Okula Aidiyet Duygularına İlişkin Tartışma ... 81

5.4. Sınıf Düzeyine Göre Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okul Yaşam Kalitesi Algılarına ve Okula Aidiyet Duygularına İlişkin Tartışma83 5.5. Sporla İlgilenme Düzeyine Göre Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okul Yaşam Kalitesi Algılarına ve Okula Aidiyet Duygularına İlişkin Tartışma ... 86

5.6. Okula Aidiyet Duygusu ve Okul Yaşam Kalitesi Algısı Arasındaki İlişkiye Ait Tartışma ... 88

6. SONUÇ VE ÖNERİLER ... 90

6.1. Sonuçlar ... 90

6.2. Öneriler ... 92

7.KAYNAKLAR ... 94

EK-1 Kişisel Bilgi Formu ... 105

EK-2 Spor Lisesi12. Sınıf Spor dersi öğrenme alanları, üniteleri ve süreleri ... 107

EK-3 Anadolu Lisesi 12. Sınıf Beden Eğitimi dersi ve süreleri ... 108

EK-4 İzin Yazısı ... 109

ÖZGEÇMİŞ ... 111

(9)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 1: Araştırmanın, deseni ve izlenen süreç ... 44

(10)

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 1: Spor Liseleri Haftalık Ders Çizelgesi ... 27 Çizelge 2: Anadolu Lisesi Haftalık Ders Çizelgesi ... 29 Çizelge 3. Uygulama Yapılan Okullar ve Öğrenci Sayıları ... 45 Çizelge 4. Anadolu ve Spor Lisesi Öğrencilerinin Sınıf Düzeylerine Göre Dağılımlarına

İlişkin Frekans ve Yüzde Dağılımı... 53 Çizelge 5. İller Bazında Anadolu ve Spor Lisesi Öğrencilerinin Cinsiyet Göre

Dağılımlarına Ait Frekans ve Yüzde Değerleri ... 54 Çizelge 6. İllere Göre Anadolu ve Spor Lisesi Öğrencilerinin Okullarındaki Spor

Tesislerini Yeterli Bulma Durumuna İlişkin Frekans ve Yüzde Değerleri .... 55 Çizelge 7.İllere Göre Anadolu ve Spor Lisesi Öğrencilerinin Madalya Alma

Durumlarına İlişkin Frekans ve Yüzde Değerleri ... 57 Çizelge 8. Okul Türüne Göre Öğrencilerin LİSEYKÖ ve OADÖ Puanlarına İlişkin

Aritmetik Ortalama, Standart Sapma, t ve p Değerleri ... 58 Çizelge 9. Bulundukları İllere Göre Öğrencilerin LİSEYKÖ Puanlarına İlişkin Varyans

Analizi Sonuçları ... 61 Çizelge 10. Bulundukları İllere Göre Öğrencilerin OADÖ Puanlarına İlişkin Varyans

Analizi Sonuçları ... 63 Çizelge 11. Cinsiyete Göre Öğrencilerin LİSEYKÖ ve OADÖ Puanlarına İlişkin

Aritmetik Ortalama, Standart Sapma, t ve p Değerleri ... 64 Çizelge 12. Sınıf Düzeylerine Göre Öğrencilerin LİSEYKÖ Puanlarına İlişkin Varyans

Analizi Sonuçları ... 66 Çizelge 13. Sınıf Düzeylerine Göre Öğrencilerin OADÖ Puanlarına İlişkin Varyans

Analizi Sonuçları ... 68 Çizelge 14. Aktif Sporcu Olanlar İle Olmayan Öğrencilerin LİSEYKÖ ve OADÖ

Puanlarına İlişkin Aritmetik Ortalama, Standart Sapma, t ve p Değerleri ... 69 Çizelge 15. Spor Yarışmalarında Derece Almış ve Almamış Öğrencilerin LİSEYKÖ ve

OADÖ Puanlarına İlişkin Aritmetik Ortalama, Standart Sapma, t ve p Değerleri ... 71

(11)

Çizelge 16. Sporcu Lisansına Sahip Olan İle Olmayan Öğrencilerin LİSEYKÖ Ve OADÖ Puanlarına İlişkin Aritmetik Ortalama, Standart Sapma, t ve p

Değerleri ... 72 Çizelge 17. Lise Öğrencilerinin Okula Aidiyet Duyguları ile Okul Yaşam Kalitesi

Algıları Arasındaki İlişkiye Ait Korelasyon Matriksi ... 74

(12)

KISALTMALAR DİZİNİ

OYK: Okul yaşam kalitesi

OYKÖ: Okul Yaşam Kalitesi Ölçeği LİSEYKÖ : Lise Yaşam Kalitesi Ölçeği OAD: Okula aidiyet duygusu

OADÖ: Okula Aidiyet Duygusu Ölçeği

(13)

ÖZET

Spor Lisesi ve Anadolu Lisesi Öğrencilerinde Okula Aidiyet Duygusu ve Okul Yaşam Kalitesinin İncelenmesi

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Örneği

Eğitim alanında her geçen gün önemi daha da artan okul yaşam kalitesi ve okula aidiyet duygusu kavramları, Türkiye eğitim alanyazında yeni araştırılmaya başlanan konular olduğundan, bu alanlarda yapılmış çalışmaların sayısı da oldukça sınırlıdır. Eğitim çağındaki her bireyin yaşamının önemli bir bölümü okulda geçtiğinden yapılan her çalışmanın, bireyin akademik, sosyal ve psikolojik gelişimine katkı sağlayacak olan bu kavramların öneminin vurgulanması bakımından yararlı olacağı düşünülmektedir.

Tarama modelindeki bu betimsel çalışmada lise öğrencilerinin, okullarının yaşam kalitesine ilişkin algılarının ve okula aidiyet duygularının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki Spor ve Anadolu Lisesi öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklem ise Adıyaman, Şırnak, Diyarbakır, Siirt ve Şanlıurfa illerinden seçilen birer Spor ve birer Anadolu Lisesinin 9, 10, 11 ve 12. sınıf düzeylerinden seçilen birer şubede öğrenim gören 923 öğrenciden oluşmuştur. Kişisel Bilgi Formu, Lise Yaşam Kalitesi Ölçeği (LİSEYKÖ) ve Okula Aidiyet Duygusu Ölçeği (OADÖ) kullanılarak toplanan verilerin analizinde bağımsız gruplar t-testi ile tek yönlü varyans (ANOVA) ve korelasyon analizleri kullanılmıştır.

Analizler sonucunda; öğrencilerin okullarındaki yaşam kalitesi ve okula aidiyet duygusu puanlarının genel olarak orta düzeyde olumlu olduğu; puanlar arasındaki anlamlı farkların Spor lisesi öğrencileri lehine olduğu belirlenmiştir.

Her iki grup için en yüksek ortalama “Statü” boyutundadır. Puanlar, cinsiyete göre genellikle farklılaşmazken; sınıf düzeyine göre elde edilen anlamlı farklar 9.

sınıflar lehine gerçekleşmiştir. Çalışmada bulunulan illere ve sporla ilgilenme düzeyine göre de ölçek puanlarında çeşitli boyutlarda anlamlı farklar bulunmuştur. Bulgulara dayanılarak liselerde yaşam kalitesinin iyileştirilmesine ve öğrencilerin okula aidiyet duygularının yükseltilmesine yönelik önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Sözcükler: Lise, Anadolu Lisesi, Spor Lisesi, Okula aidiyet duygusu, Okul yaşam kalitesi.

(14)

ABSTRACT

Examination of Sense of School Belonging and Quality of School Life in the Students at Sports and Anatolia High Schools

Southeastern Anatolia Region Sample

Because the subjects of Quality of Life at School and Sense of School Belonging, the importance of which is increasing in the field of education day by day, are new in the education literature in Turkey, the number of researches conducted in these fields are rather limited. As a significant part of the life of every individual who is at the age of schooling is spent at school, any research conducted is useful in terms of emphasizing the importance of these concepts which are to contribute to the academic, social, and psychologic development of an individual.

In this descriptive study by screening method, the aim is to examine students’ perception about the quality of life in their schools and their sense of school belonging. The total population of the study consists of the students in Sports and Anatolian High Schools in South-Eastern Anatolian Region. The sample of the study consists of 923 students picked out of the 9th, 10th, 11th, 12th grades in a Sports School and an Anatolian High School located in each of Adıyaman, Şırnak, Diyarbakır, Siirt, and Şanlıurfa. Independent group t- tests, one-way analysis of variance (ANOVA), and correlation analyses were used to analyze the data collected by Personal Information Form, Psychological Sense of School Membership (PSSM) Scale, and Quality of Life in High Schools Scale (QLHSS).

Results show that the points of the students in quality of life scale in their schools and sense of school belonging are generally positive on a moderate level and that the significant differences between points are in favor of the students in sports schools. The highest mean for both groups are on ‘Status’

level. Whereas points do not differ according to gender, the significant differences obtained according to grade levels are in favor of the nineth grade students. There are also significant differences in scale points on various levels according to the cities in the study and the level of interest in sports. Based on the results, some suggestions are presented regarding the development of quality of life at high school and the increase of students’ sense of school belonging.

Key Words: High School, Anatolian High School, Sports School, Sense of School Belonging, School Life Quality

(15)

1.GİRİŞ

Her çeşit spor etkinliklerini, Türk gençliğinin millî eğitiminin ana unsurlarından saymak gerekir.

(Mustafa Kemal ATATÜRK)

Bir sporu öğrenmek; düşünme, hissetme ve yapma olarak bahsedebileceğimiz aşamalardan oluşur. Bunları yapan çocuk; psikolojik olarak, kendini iyi hisseden, fiziksel görünüşünden mutlu, kendine güvenen, disiplinli bir birey olmaya adım atar (1).

Okulda; başarılı, sevilen, herkes tarafından beğenilen bir birey olma, sporda ve etkinliklerde kendini gösterme vb. gençlerin en büyük zevk kaynaklarıdır (2).

Genel amacı, insanların bedenini, ruh bütünlüğünü geliştirmek bunlarla birlikte diğer insanlarla olan sosyal bütünlüğünü oluşturmak ve olgunlaştırmak olan sporun çocukluk dönemdin itibaren eğitim alanında yer alması zorunludur. Bu amaçla okullarda Beden Eğitimi Milli Eğitimin temel ilkelerine uygun olarak kişinin beden, ruh ve fikir gelişimini katkı sağlamaktadır. Bilindiği gibi insanın, toplum kurallarına uygun olarak yaşaması, birbiriyle olan ilişkilerinin iyi örneğini verebilmesi, yardımsever, insan haklarına saygılı, dürüst davranması, zeki, ruhsal ve bedensel yapı itibariyle sağlıklı olmasıyla bağlantılıdır. Beden eğitimi, insanın sosyalleşebilmesi ve kişiliğini bulup doğru bir çizgi üzerinde yol almasında büyük rol oynar (3). Aynı zamanda Beden eğitimi “etkinlik” demektir. Beden eğitiminde “beden” bir araç olup amaç tüm kişiliğin eğitimidir. Beden eğitimi; etkinlikler yoluyla bireyin büyüme, gelişim ve davranışlarını sağlayan en güçlü eğitim alanı olarak ifade edilir (4). Nitekim Beden eğitimi ve spor, insanlık tarihinin her döneminde görülen uygulamaları ile gelişmiş ve günümüzde her düzeyde eğitimin ayrılmaz bir parçası olarak görülen bilinçli ve planlı faaliyetlerdir (5).

Eğitimin kalitesini artırmak sadece yazılı kaynakların sayısını artırmakla sınırlandırılamaz. Bireylerin içinde yaşadıkları toplumun değer yargılarını inançlarını, geleneklerini yaşam tarzlarını sosyalleşme süreci ile kuşaktan kuşağa aktarırlar. Bu süreç öğrenme yolu ile gerçekleşmektedir (6). Çocukların ve gençlerin; özgür düşünen, toplumsal olaylara duyarlı olan, toplumun menfaatlerini şahsi menfaatlerinin önünde tutan bireyler olabilmesi spor ve beden eğitimine verilen önemle mümkündür. Çünkü

(16)

spor bize; disiplini, dayanışmayı, paylaşmayı, rekabeti, kazanma ve kaybetmenin yaşattığı, sevinç ve üzüntü duygularını öğretir. Tüm bunları yaparken de karşımızda yine bir insan olduğunu ve aynı amacı taşıdığını bu nedenle hayatımıza yön veren bu olguların ölçülü olması gerektiğini hatırlatır. Bu amaca yönelik olarak; öğrencileri spora teşvik etmede öncülük yapacak olan, okullardır.

Okuldaki yaşamın kalitesi, eğitimin önemli bir parçası olarak görülmekte, öğrencilerin istenilen düzeye gelebilmeleri bakımından büyük önem taşımaktadır (7).

Okul yaşam kalitesi, eğitimin; öğrencileri, gerek akademik, gerek sosyal, gerekse psikolojik açıdan birçok alanda, hedeflenen kazanımlara maksimum düzeyde ulaştırabilmesidir (8). Belirli bir okuldan söz edildiğinde, genellikle yapısı ve programından bahsedilir. Ancak okulun ayırıcı karakteri, onun, yazılı olmayan kültürüdür. Tüm okulların güçlü ve zayıf, işlevsel olan veya olmayan kültürleri vardır (9). Okul kültürüne benzer şekilde okul yaşam kalitesi de yeterli veya yetersiz, öğrenciler için tatmin edici ya da tatminkâr olmaktan uzak olabilir. Bu özellikler birçok açıdan, öğrencilerin okula yönelik algıları arasında farklılıklar yaratmaktadır.

Bir başka açıklamada okul yaşam kalitesi, öğrenciler açısından ele alındığında:

Okul memnuniyeti, öğrencilerin okul yaşantısına ve kültürüne katılımları sonucunda ortaya çıkan, okulla ilgili koşullar ve eğitim alanında yaşantısal mutluluk durumudur (10). Öğretmen, öğrenci, idareci ve diğer çalışanların okul ortamında, kendilerinin, bireysel olarak okul iklimine katkı düzeyi olarak tanımlanan bu kavram, öğrencilerin okulla ilgili genel memnuniyetini, mutluluk düzeylerini belirlemeye yardımcı olmaktadır (11). Okul yaşam kalitesi; okul yaşamının çeşitli boyutlarıyla, okula ait duyguların bir birleşimidir (12).

Araştırmalarda, okullarda yaşam kalitesinin önemine, çeşitli değişkenleriyle yer verilmiştir. Bu değişkenler arasında yer alan okulun fiziksel yapısıyla ilgili olarak, özellikle okulun fiziksel büyüklüğünün, okulun spor tesislerinin ve sosyal aktivitelerinin arttırılması sayesinde, okul yaşam kalitesinin de bunlara paralel olarak yükseleceği düşünülebilir. Okulun etkililiğiyle ilgili araştırmalar; okul ortamının, akademik başarıya önemli katkılar sağladığını ortaya koymaktadır (13).

Okul yaşam kalitesi, diğer alanlardaki liselerde olduğu gibi spor liselerinde de öğrencilerin gelişimleri açısından büyük önem taşımaktadır. Öğrencilerin, gerek akademik gerekse sportif başarılarının geliştirilmesinde, okul yaşam kalitesinin yüksek

(17)

olması, hedeflenen kazanımların maksimum seviyede kazandırılmasına önemli katkılar sağlayacaktır. Türkiye'de, her ne kadar 2005 – 2006 öğretim yılında, ulusal düzeyde uygulamaya konulan yeni ilköğretim programında; öğrencilerin, ezberleyen değil, düşünen ve bilgiyi kendisi oluşturan bireyler olarak yetiştirilmesi vurgulanmışsa da ulusal sınav sisteminin aynı şekilde devam ediyor olması, öğrencilerin eğitim yaşamlarının çoğunu, yoğun bir içeriği ezberlemekle geçirmeye devam etmelerine yol açmaktadır. Durum böyle olunca; öğrencilerin, özellikle bilişsel alanlarını geliştirme çabaları devam etmekte ve bireylerin duygu boyutu ihmal edilmektedir (13). Oysa öğrenci gurubunun, zamanının çoğunu okullarda geçirdiği düşünüldüğünde; okullardaki kalitenin yükseltilmesinin, öğrencilerin okula ve okulla ilgili tüm unsurlara yönelik duygu ve düşüncelerinde olumlu yönde gelişmeye; onların, hem akademik başarı hem de sosyal ve psikolojik açıdan istenilen seviyeye ulaşmalarına büyük katkılar sağlayacaktır.

Bu duyguları içeren diğer bir algı ise okula aidiyet kavramıdır. Balkıs ve ark.

okula aidiyet duygusu kavramını, okula bağlılık olarak tanımlanmaktadır ve öğrencilerin okula bağlılıklarının, kendilerini okula ait hissetmelerinde önemli olduğunu belirtmektedirler (14). Bunun yanı sıra okula yönelik olumlu duygular besleyen, kendisini okulun bir parçası olarak hisseden bir öğrencinin, okul hakkında olumlu duygulara sahip olmasıyla, okuluna bağlılığının daha yüksek olacağı vurgulanmaktadır.

Öğrencilerin, kendilerini okullarının bir parçası, okul topluluğunun değerli bir üyesi olarak görmeleri konusundaki öznel algılarını ifade eden okula aidiyet duygusu da öğrencilerin, eğitim çıktılarını üst düzeyde kazanabilmeleri bakımından önemli görülmüş ve bu konuda çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Örneğin Sarı’nın yaptığı araştırmada; akademik başarı düzeyi yüksek olan öğrencilerin, okula aidiyet duygularının da daha yüksek olduğu belirlenmiştir (15).

Okula bağlılığın birçok faydası vardır. Örneğin, okula karşı olumlu duyguları olan, okuldaki çeşitli faaliyetlerde etkin olarak yer alan öğrencilerin, okulu bitirme ve bağımsız öğrenebilen bireyler olma şansları daha fazladır. Okul içerisinde ders dışı zamanlarının, sportif faaliyetler ve çeşitli etkinliklerle geçirilmesi, öğrencilerin mutluluk seviyelerinin yanı sıra okula bağlılıklarını da arttırabileceği düşünülebilir (16).

Nitekim lise öğrencilerinin okula bağlılıklarını artırmada, özellikle okulların daha ilgi çekici, her yönden tatmin edici yerler olabilmesi için, gelişen ve değişen teknolojik

(18)

imkânların okullar içerisinde kullanılabilmesi, uygulanabilmesiyle mümkün olabilir.

Aynı zamanda okulların da bu gelişmelere ve değişimlere ayak uydurması, yeni bilgilerin sentezini ve değerlendirmesini yapan, kritik düşünen, problem çözen, bilgili bireyler yetiştirmesinde önem kazanmaktadır. Bunu yapabilmek için okulların;

öğrencilerin, ilgi ve dikkatlerini çekecek içerikte ödev, çalışma ve etkinlikler tasarlaması, kendilerini okulda mutlu, güvende hissetmelerini sağlaması gerekmektedir (17).

Türkiye'de de tüm yaşam alanlarında; evlerde ve okullarda; teknolojinin her geçen gün daha fazla kullanılmaya başlandığı, bilgisayar ve diğer görsel araçların kullanımının daha fazla yaygınlaştığı görülmektedir. Bilgisayar ve internet alanında meydana gelen gelişmeler, hayatın tüm alanlarında olduğu gibi eğitimde de dünya genelinde köklü değişimlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Bu teknolojiler eğitim sisteminin planlanması ve işletilmesinde yaygın olarak kullanılıyor olmakla beraber, daha çok öğretim yöntemleri üzerinde etkili olmuştur (18).

Aynı zamanda bu gelişimin takipçisi olan gençlerin ve çocukların, eğitim-öğretim dışında geçirdiği zamanın daha verimli hale getirilmesi zorunludur. Aksi takdirde teknolojiyi, eğitimin bir parçası olarak değil, bir eğlence aracı olarak düşünen bireyler yetişebilir. Hızla büyüyen, gelişen dünya ekonomisinin, yeni bilgilerin sentezini ve değerlendirmesini yapan, kritik düşünen, problem çözen bilgili bireyler istediği göz önünde bulundurulursa, istenmeyen bu davranışların problem olduğu söylenebilir (19).

Bunun önüne geçilebilmesinde; eğitimin kalitesini arttırarak, çocuklara ve gençlere okulu sevdirerek, eğitimin örtük programlarını ihmal etmeden, onları yetiştirmede, beden eğitimi ve sporun iyi bir anahtar olduğu söylenebilir.

Gerek okul yaşam kalitesi olsun, gerekse okula aidiyet duygusuyla ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde, tüm bu duygu ve fikirleri destekler nitelikte olduğu görülmektedir. Okullar, sahip oldukları geniş öğrenci kitleleriyle iletişimin, sosyal ilişkilerin kolaylıkla ve sıklıkla yaşanabileceği ortamlar olma özelliği ile okula bağlılığın ya da yabancılaşmanın sıklıkla görülebileceği yerlerdir. Okula bağlılığı artıran sebepler arasında görülen iyi iletişim ve sosyal paylaşımlar öğrencileri kazanmada en pratik yoldur. Özellikle öğretmenlerin öğrencilerle iyi bir etkileşim içine girmeleri gerekmektedir. Öğretmenler öğrencilerini sosyal etkinliklere yönlendirerek hem okulun yaşam kalitesini hem de örtük programın olumlu davranış kazandırma işlevini

(19)

desteklemiş olacaklardır (20). Bunun içinde okullarda uygulanan sportif etkinlikler bir fırsat niteliğindedir. Çünkü olumlu bir etkileşim ağı içinde bulunan bir çocuk, kendini daha rahat hissedecek, kendi ilişkilerinde de olumlu bir sosyal ilişkiler temeli oluşturacaktır (21).

Okulda alınan eğitimden memnuniyet, okulun kalitesi, sınıftaki öğrenci sayısı, öğretmenlerin öğrenciye yaklaşımları gibi etkenler, okulu bırakmada etkili faktörlerdir.

Bu durum, okulların öğrencilere sunduğu hizmeti gözden geçirmelerini gerektirmektedir. Okul bırakmalarının, en çok meslek liselerinde yaşanıyor olması, bu lise türüne yönelik politikaların ve okulların koşullarının incelenmesi gerçeğini gündeme gerektirmektedir (22).

Meslek seçiminde kritik bir dönem ve aynı zamanda yükseköğretime geçişte son halka olan liseler, geçmişten günümüze farklı türlerde karşımıza çıkmaktadır: Bunları birbirinden ayıran en önemli özellik, uyguladıkları eğitim-öğretim programlarıdır.

Liselere girişte öğrenciler, ortaokuldaki akademik başarılarının yanı sıra merkezi sınav puanlarıyla okul tercihlerini gerçekleştirmektedirler. Bu araştırmanın bir parçası olan ve Türkiye’de geçmişi çok eski olmayan spor liseleri; diğer lise türleri için kullanılan sınavdan farklı olarak, yetenek sınavı yapmaktadır. Bu yetenek sınavının amacı, bireyin sportif performans ve becerilerinin ortaya çıkarılması ve okulun amaçlarına uygun fertler seçmektir.

1.1.Problem

Çocuktan yetişkinliğe geçiş süreci olan ergenlik dönemi, ergenleri bir kimlik (benlik algısı) oluşturmaya zorlamakta, bu durum da gençlerde bazen kaçınılmaz doğal bunalımlara neden olmaktadır. Ergenin çevresinden kaynaklanan kimi kısıtlamalar, bilgi eksikliği ve yetersizliklerin de eklenmesi, bu dönemi çok zorlu, sorunlu hale getirerek, ergenler üzerinde baskı oluşturmaktadır (23; 24).

Bu tür baskı ve olumsuzlukların ortadan kaldırılmasında veya en aza indirilmesinde, okullara ve eğitimcilere görev düşmektedir. Çünkü günlük zamanın çoğunun okulda, öğretmen ve arkadaşlarla geçirildiği düşünüldüğünde, okulun çocuk ve gençlerin yaşamlarında ne kadar önemli bir yere sahip olduğu görülebilir. Bununla birlikte, okul yaşam kalitesini olumlu algılayan ve okula aidiyet duyguları gelişmiş olan öğrencilerin; öğretmenleriyle iletişimlerinde, arkadaşlarıyla etkileşim ve

(20)

yardımlaşmalarında da nispeten daha başarılı oldukları belirlenmiştir (25).

Mutlu öğrenciler ifadesinin kullanılabilmesi için belki de öncelikle okul ortamının iyileştirilmesi, okul yaşam kalitesini, mutluluk ile ilişkilendirerek, okuldaki bireylerin her yönden mutlu olabildikleri bir ortam oluşturulmuş olması gerekir (8). Yaşam kalitesi yüksek olan, mutlu okulların; özellikle geleceğe dair birçok kararın alındığı lise gençliğinin yaşamsal kararlarında, önemli bir faktör olacaktır (26).

Bunun yanı sıra okul yaşam kalitesinin öğrencilerin akademik başarısının yükselmesinde önemli rolü olduğu yapılan araştırmalarda ortaya konulmuştur (7).

Alanyazındaki incelemelerde, diğer önemli bir kavram olan okula aidiyet duygusunun da öğrenciler üzerinde, çeşitli etkileri bulunmaktadır. Bunların en önemlilerinden biri akademik başarı üzerindeki etkisidir (27). Okula aidiyet duygusu; genellikle akademik başarı ile ilişkilendirilmesine rağmen, eğitim açısından diğer etkilerinin de fazla olduğu görülmektedir.

Araştırmada temel konu olan okula aidiyet duygusu ve okul yaşam kalitesi algıları birbiri ile ilişkilendirilebilir. Öğrencinin okulda mutlu bir birey olarak yer alması, okul içi ve dışı zamanlarında okulun bir parçası olarak hissedebilmesi, okulundan gururla bahsedebilmesi öğrenci üzerinde, dolaylı olarak da okuldaki diğer bireyler ve eğitimin diğer çıktıları üzerine pozitif yansımalar yaratacaktır.

Lise öğrencilerinin; sosyal etkinlikler ve sportif faaliyetlerden beklentileri, eğitimin alt kademelerindeki öğrencilerden daha farklı olabilmektedir. Alt kademelerdeki öğrencilerin oyun beklentisi daha fazla olurken; bu öğrenciler, lise döneminde, sosyal ve sportif faaliyetlerde daha çok yer alabilmeyi ve uzmanlaşmayı hedeflemektedirler. Bu beklenti doğrultusunda, okulda spor kulüplerinde yer alan veya okul dışı resmi kulüplerde yarışmalara katılan öğrencilerin, sosyal ve sportif doygunluğa ulaşmasının, dolayısıyla okuldaki diğer bireyler arasında ayırt edici bir özelliğe sahip olmalarının onların okuldaki yaşam kalitesine yönelik algılarını ve okula aidiyet duygularını olumlu yönde etkilemesi beklenebilir. Nitekim Spor Lisesi öğrencilerinin sosyal ve sportif boyuttaki olanaklarının, spor yarışmalarına katılımlarının ve uygulamalı derslerinin daha fazla olmasının, bu öğrencilerde okula aidiyet duygusu ile okul yaşam kalitesine ilişkin algılarının daha olumlu olabileceği düşünülmektedir.

Okul yaşam kalitesi konusu, Türkiye’deki okullarda yapılan araştırmalarda yeterli

(21)

incelenmemiş olmakla birlikte (28; 8; 29; 30; 31; 32; 33; 34; 35; 25) bu konunun spor liselerinde ele alındığı hiçbir araştırmaya ulaşılamamıştır. Ayrıca lise öğrencilerinde, okula aidiyet duygusunun son zamanlarda araştırılmaya başlandığı ancak çalışmaların da oldukça yetersiz olduğu belirlenmiştir (14; 36; 37; 38; 39; 17; 33; 15; 39; 40).

Bu araştırmada, öğrencilerin okula aidiyet duygularının ve okul yaşam kalitesi algılarının belirlenmiş olmasının yanı sıra, bu ölçümlerin birbiriyle olan ilişkisinin, özellikle de Spor Lisesi öğrencileri üzerinde incelenmiş olmasının, alanyazına önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda gerçekleştirilen araştırmanın temel amacı, Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki beş ilde bulunan (Şanlıurfa Adıyaman, Diyarbakır, Siirt Şırnak) “Spor Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencilerinin okul yaşam kalitesi algıları ve okula aidiyet duyguları nasıldır ve okul yaşam kalitesi algıları ile okula aidiyet duyguları arasında nasıl bir ilişki vardır?” sorusuna yanıt aramaktır.

Bu genel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır:

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde;

1. Spor Lisesi öğrencileri ile Anadolu Lisesi öğrencilerinin okula aidiyet duyguları ve okul yaşam kalitesi algıları nasıldır ve bunlar arasında anlamlı bir fark var mıdır?

2. Spor Lisesi öğrencileri ile Anadolu Lisesi öğrencilerinin okula aidiyet duyguları ve okul yaşam kalitesi algıları arasında, bulundukları ile göre anlamlı bir fark var mıdır?

3. Spor Lisesi öğrencileri ile Anadolu Lisesi öğrencilerinin okula aidiyet duyguları ve okul yaşam kalitesi algıları arasında cinsiyete göre anlamlı bir fark var mıdır?

4. Spor Lisesi öğrencileri ile Anadolu Lisesi öğrencilerinin okula aidiyet duyguları ve okul yaşam kalitesi algıları arasında sınıf düzeyine göre anlamlı bir fark var mıdır?

5. Aktif sporcu olma durumlarına göre Spor Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencilerinin okula aidiyet duyguları ve okul yaşam kalitesi algıları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

(22)

6. Spor yarışmalarında derece alma durumlarına göre Spor Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencilerinin okula aidiyet duyguları ve okul yaşam kalitesi algıları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

7. Sporcu lisansına sahip olma durumlarına göre Spor Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencilerinin okula aidiyet duyguları ve okul yaşam kalitesi algıları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

8. Spor Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencilerinin okula aidiyet duyguları ile okul yaşam kalitesi algıları arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

Çalışmada, Spor Lisesi öğrencilerinin, okula aidiyet duyguları ve okul yaşam kalitesi algıları bakımından diğer lise öğrencileri ile karşılaştırılacak olmasının; hem her iki lise türünde bu değişkenlerin kalitesinin arttırılmasına yönelik önlemler alınmasına;

hem spor liselerinin sayısının arttırılması gerekliliğinin vurgulanmasına; hem de tüm lise türlerinde beden eğitimi derslerinin nicelik ve nitelik bakımından geliştirilmesine katkı sağlayacağı umulmaktadır.

Bunun yanı sıra, gerek okul yaşam kalitesi, gerekse okula aidiyet duygusu kavramları Türkiye eğitim alanyazınında yeni ele alınmaya başlanan konulardır. Bu nedenle bu konuda yapılmış çalışmaların sayısı da oldukça sınırlıdır. Bu çalışmanın öğrencilerin akademik, sosyal ve psikolojik gelişimleri bakımından oldukça önemli olan bu kavramların önemine dikkat çekilmesi bakımından yararlı olacağı düşünülmektedir.

Ayrıca bu konuları Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki okullarda inceleyen hiçbir çalışmaya da rastlanamadığı gibi; Spor Lisesi öğrencileri üzerinde inceleyen herhangi bir çalışmaya da ulaşılamamıştır. Bu bağlamda çalışmanın Türkiye ölçeğinde ulusal katkılarının yanı sıra, bölgesel bazda da önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.

Çalışmanın spor liselerindeki eğitimin kalitesinin arttırılmasında, ele alınan değişkenlerin önemini vurgulayacak ilk çalışmalardan biri olması da ayrıca önemli görülmektedir.

(23)

2. GENEL BİLGİ

2.1.Kuramsal Açıklamalar

Bu bölümün kuramsal açıklamalar kısmında; lise yaşam kalitesi ve okula aidiyet duygusu hakkında bilgiler verilmiştir. İlgili araştırmalar kısmında ise incelenen değişkenler ve spor liseleri ile ilgili yurt içi ve yurt dışında yapılan araştırmaların örnekleri sunulmuştur.

2.1.1.Okul Yaşam Kalitesi

Okul yaşam kalitesi kavramı; ilk olarak 1976’da, Epstein ve Mcpartland tarafından incelenmiştir (41). Eğitim alanında giderek ilgi gören okul yaşam kalitesi kavramının çıkış noktası yaşam kalitesine dayanmaktadır. Yaşam kalitesi genel anlamda bireyin fiziksel, psikolojik ve sosyal iyilik hali olarak da ifade edilmektedir. (42).

Yaşam kalitesi ise kişinin kendi durumunu kültür ve değerler sistemi içinde algılayış biçimi olarak tanımlanmıştır (43) . Yaşam niteliği, kişinin kendi fiziksel ve ruhsal sağlık durumuna ilişkin algısı şeklinde tanımlanmaktadır (44). Dünya Sağlık Örgütü ise yaşam kalitesini “bireylerin içinde yaşadıkları kültür ve değerler sisteminde, kendi amaçları, beklentileri, standartları ve ilgilerini göz önüne alarak kendi durumları ile ilgili algıları”

olarak tanımlamaktadır (45).

Yaşam kalitesinde olduğu gibi, okul yaşam kalitesi kavramının da çok yönlü bir doğasından dolayı tek bir disiplini içeren bir tanımda bulunmak yeterince açıklayıcı olmamaktadır. Çünkü yaşam kalitesinin bileşenleri arasında hem nesnel hem de öznel bileşenleri bulunmaktadır (46; 47). Bunun yanında kalite sözcüğü öznellik ve görelilik anlamını da çağrıştırdığı için bireyin algılamaları ile yakından ilişkilidir ve bu bağlamda da sosyo-kültürel bir özellik taşımaktadır (48). Bu özellikleri kapsayan okul yaşam kalitesinin boyutlarının da çok yönlü olması, bu kavramı açıklamada çok kesin, net ifadelere ulaşılamamasına yol açmıştır.

Okul yaşam kalitesiyle ilgili tanımlar incelendiği zaman; okul yaşam kalitesinin okulun, toplumun beklentileri doğrultusunda öğrencilerin akademik, sosyal ve psikolojik gelişimlerine katkıda bulunma ve öğretmen, öğrenci, yönetici ve diğer çalışanların bu ortamda kendilerini mutlu ve güvende hissetme düzeyi (11) olarak

(24)

tanımlandığı görülmektedir. Sarı’ya (8) göre okul yaşam kalitesi, çocukların toplumun beklentileri doğrultusunda yetişirken, uzun yıllarını geçirdikleri okuldan tatmin olma düzeylerini ifade etmektedir. Okul yaşam kalitesi, çocukların okul yaşamına dahil olmaları ve bu ortamla kaynaşmalarından meydana gelen iyi olma halidir (10).

Bazı araştırmalarda kalite sözcüğü yerine nitelik sözcüğünün kullanıldığı görülmüştür (49; 50; 51). Çokluk-Bökeoğlu ve Yılmaz, okul yaşamının niteliğini;

okulla ilgili olumlu ve olumsuz deneyimlerin ve okul yaşamındaki ve sonuçlarındaki diğer duygular ile ilgili özel durumların bir sentezi olarak tanımlamaktadırlar (49).

Okulların varlığının ilk sebebi öğretmen ve yöneticiler değil, öğrenciler ve toplumdur (52). Öyleyse okul yaşam kalitesinden bahsetmek gerekiyorsa merkeze öğrenciyi almak gerekir. Bu manada okul yaşam kalitesi, öğrencilerin okulundan zihinsel, fiziksel ve sosyal olarak ne kadar tatmin olduğu, okuldaki diğer bireyler ile ilişki durumunu ne şekilde algıladığı ile ilgilidir.

2.1.2. Okul Yaşam Kalitesinin Boyutları

Okul yaşam kalitesi kavramının, farklı araştırmacılar tarafından, çeşitli boyutlarıyla ele alındığı görülmektedir. Epstein ve Mcpartland, okul yaşam kalitesini üç boyutlu olarak ele almışlardır. Bu boyutları okul memnuniyeti, okul/sınıf işlerine bağlılık ve öğretmene yönelik tepkiler olarak belirtmişlerdir (53).

• Okul Memnuniyeti: Öğrencilerin, okuldan memnuniyetini ifade eder.

• Okul/sınıf işlerine bağlılık: Öğrencilerin, okul işlerinin önemli olduğuna olan inancıdır.

• Öğretmene yönelik tutumlar: Sınıf ortamında, öğrencinin-öğretmenle ilişkisini, öğretmene olan duygularını ifade eder

Yılmaz (51) tarafından gerçekleştirilen çalışmada okul yaşamının niteliğine ait alt boyutlar; okuldan tatmin olma, sınıf işlerine bağlılık ve öğretmenlere olan tepkiler şeklinde ele alınmıştır. Okul yaşam kalitesini üniversite düzeyinde inceleyen Doğanay ve Sarı (28) geliştirdikleri Üniversite Yaşam Kalitesi Ölçeğinin alt boyutları olarak

“Öğretim Elemanı – Öğrenci İletişimi, Kimlik, Sosyal faaliyetler, Kararlara Katılım, Öğrenci – Öğrenci İletişimi, Gelecek ve Sınıf Ortamı” değişkenlerini belirlemişlerdir.

(25)

Karatzias et al. (10) göre, okul yaşam kalitesinin göstergeleri; program, devam durumu, öğretim yöntemleri, öğretim stilleri, öğrenme, kişisel ihtiyaçlar, değerlendirme, okulun ve bireylerin değerler sistemi, destek, kariyer, ilişkiler, nesnel çevresel faktörler ve öznel çevresel faktörlerdir.

Williams and Batten (54), okul yaşam kalitesinin alt boyutlarını; olumlu duygu, olumsuz duygu, statü, kimlik, öğretmenler, fırsatlar ve başarı şeklinde belirlemişlerdir.

Birçok ülkede geçerlik ve güvenilirlik çalışmaları yapılan bu boyutlar, alanyazında geniş kabul görmüştür. Çalışmalar incelendiğinde “olumlu duygu” ve “olumsuz duygu”

boyutlarının; öğrencilerin, okula yönelik tutumlarının çatısında birleştiği ve birlikte ele alındığı görülmüştür. Williams and Roey (55) de bu iki alt boyutun “duygu” boyutu şeklinde toplanmasının daha uygun olacağını belirtmişlerdir.

Okul yaşam kalitesi kavramı Türkiye alanyazınında da son yıllarda önemsenen kavramlardan biri haline gelmiştir. Bu kavramın kullanılması başlanması Sarı'nın (8)

“Demokratik değerlerin kazanımı sürecinde örtük program düşük ve yüksek okul yaşam kalitesine sahip iki ilköğretim okulunda nitel bir çalışma” başlıklı doktora tez araştırması sırasında, Okul Yaşam Kalitesi Ölçeğinin (OYKÖ) geliştirmesi ile başlamıştır. Sarı (29) tarafından geliştirilen Okul Yaşam Kalitesi Ölçeğinde (OYKÖ) ele alınan boyutlar, büyük ölçüde Williams and Batten’in belirttiği boyutlara dayanmaktadır. Bu çalışmada da Sarı tarafından lise düzeyi için geliştirilen Lise Yaşam Kalitesi Ölçeği (LİSEYKÖ) kullanıldığından aşağıda bu ölçekte yer alan boyutlar hakkında ayrıntılı bilgiler sunulmuştur.

2.1.2.1.Okula Yönelik Duygular

Okul yaşam kalitesinin bu boyutu; öğrencilerin, okul hakkındaki bütün olumlu veya olumsuz duygu, düşünce ve tutumlarının genel bir sonucu niteliğindedir.

Çocukların; okula karşı sahip oldukları bütün duyguları, tutumları, düşünceleri, bu boyut altında incelenmektedir (11). ''Okula Yönelik Duygular'' adı altında birleştirilen, olumlu duygu ile olumsuz duygu boyutları, okul yaşam kalitesinin ana değişkenleri olarak da ele alınabilir. Çünkü diğer boyutlar, bu iki genel boyutun kapsamı içerisinde yer alabilmektedir. Örneğin çocuğun okulda, diğer kişilerle iletişimi iyi değilse, kendini değerli hissetmiyorsa ya da geleceğine yönelik olarak, okulun kendisine akademik bir yarar olduğu ve sosyal faaliyetler anlamında herhangi bir yerde tutunabileceğini

(26)

düşünmüyorsa, okuldaki spor etkinlikleri ilgisini çekmiyorsa, okul yaşam kalitesine yönelik algısında olumsuz bir durum gözlemlenecektir. Tam tersine öğrenci; okuldaki diğer öğrenci ve öğretmenlerle tatmin edici ilişkiler yaşayabiliyor, kendisine değer verildiğini hissediyor, bu okulda başarılı olduğuna inanıyor, okulda akademik gelişimi kadar sosyal gelişiminin de önemsendiğine inanıyor ve eğer sosyal etkinliklere katılımı için sunulan olanaklar yeterli ise okula yönelik algısı da büyük ihtimalle olumlu olacaktır (56).

Okulun, önemli bir görevi de öğrencileri kaynaştırmak ve öğrencilere olumlu nitelikler kazandırmayı destekleyecek ortamlar oluşturmaktır. Okul yaşam kalitesi, sadece kişisel özelliklerden veya kişilerin tecrübelerinden etkilenmez. Aynı zamanda öğrencilerin, öğretmenleriyle ve okul kültürüyle ilişkilerinden de etkilenir (8). Okulları, öğrencilere uygun çalışma yerleri haline getirmek için kullanılacak metotlar arasında;

öğrenciler arasındaki iletişimi arttırmak, öğrencilerin okul personeline kolaylıkla ulaşmasını sağlamak, güvenli bir çalışma yeri sağlamak, okulların fiziki imkânlarını arttırmak, öğrencilerin ilgileri doğrultusunda faaliyetler seçmelerine fırsatlar vermek, risk ve stresi azaltmak, güven ve saygı yaratmak, öğretmenler, personel ve öğrenciler arasında işbirliğini sağlamak, öğrencilerin yetenek ve bilgilerini kullanabilecekleri fırsatlar yaratmak, teknoloji de dâhil olmak üzere yeterli kaynak temin etmek, personel ile örgütün amaçları arasında uyum geliştirmek sayılabilir (12).

Okula bağlılık, okulda başarı ve akran grubu bağlılığına dayanarak ölçülen, düşük düzeyde okul yaşam kalitesi; okuldan kaçma, okulu bırakma ve dersi asma ile yakından ilgili bulunmuştur (12). Öğrencilerin okul yaşamlarına, olumlu katkıda bulunan birçok faktör tespit edilmiştir. Öğrencilerin başarı motivasyonları ve okuldan beklentileri, okul programının içeriği, öğrenci -öğretmen iletişiminin düzeyi bunlara örnek verilebilir (11). Okula ait maddi gelirlerin büyüklüğü, okul faaliyetlerinin çokluğu ve artırılmasının yanı sıra kalitesinin de yükseltilmesi, baskıcı okul kuralları gibi faktörler, öğrencinin okul yaşam kalitesi algılamasını, olumlu veya olumsuz olarak etkilemektedir (12). Okul yaşam kalitesi; çoğunlukla bireylerle, okul toplumu arasındaki etkileşimden doğar. Okulda geçirdiği zaman içerisinde, tüm boyutlarıyla daha çok tatmin olan öğrenciler, daha az stres yaşar ve daha az devamsızlık yaparlar. Böylece okulu, onları geleceğe hazırlayan zevkli ve eğlenceli bir yer olarak görürler (12).

(27)

Öğrencilerin, okula ilişkin tutumları, devamsızlık durumları üzerinde de önemli bir etkendir. Devamsızlığı az olan öğrencilerin, devamsızlığı fazla olanlara okula ilişkin daha olumlu tutumlara sahip oldukları belirlenmiştir. Buna paralel olarak, öğrencilerin, devamsızlıkları artıkça okula ilişkin tutumlarının da olumsuz olduğu; diğer bir ifade ile okula ilişkin tutumları olumsuz olan öğrencilerin, devamsızlık oranlarının arttığı belirlenmiştir (57). Okula karşı olumlu tepkiler geliştiren öğrenciler, mezun olana kadar okula dahil olma istekliliğini ve öğrenmeye olan isteklerini devam ettirmektedirler (58).

Okula bağlılık, okula ilişkin olumlu duygular beslemek, eğitim hakkında olumlu çağrışımlar hissetme, okul ortamına ait olma duygusu, okul personeli ve diğer öğrencilerle olumlu ilişki içinde olma, okula devam etme, ders dışı sosyal etkinliklere katılma, okul çalışmaları için fazladan zaman harcama, sınıfta ve okulda alınan kararlara katılma, kendi öğrenme amaçlarını belirleme, kendi fikrini sınıfta söyleyebilme olarak da tanımlanmaktadır (59). Gelişmiş batı ülkelerinde okula bağlılık, okulla ilintili aktivitelere katılım düzeyi ile suç işleme arasındaki ilişkiyi saptama açısından yapılan çok sayıda araştırma, okula bağlılık düzeyi düşük olan ve okulu sevmeyen öğrencilerin, okulu seven ve okula bağlı olan öğrencilere oranla, daha fazla suç işlediklerini ortaya koymuştur (60) Okullarla ilgili; negatif okul iklimi, eğitim programından kaynaklanan sorunlar; kalabalık okul ve sınıflar, öğretimdeki kalitesizlik, tutarsız sınıf yönetim uygulamaları, başarılı olma baskısı sonucu ortaya çıkan stres, öğretmen-öğrenci ilişkilerinde, öğretmenin baskın olması, öğretmenler tarafından uygulanan fiziki cezalar gibi pek çok faktör, çocukların suça bulaşmasına neden olabilmektedir (37).

Okulunu sevmeyen, okula gitmekten hoşlanmayan, nefret eden, okuldan kaçma davranışları sergileyen bir öğrenci ile okulunu seven, okula gitmekten zevk alan, okulun önemine inanan bir öğrencinin okul içindeki akademik başarısının aynı olması beklenemez. Okula ilişkin tutumlar; öğrencilerin, okulda yaşadıkları olumlu ve olumsuz deneyimlerle ilişkilidir, okul hakkındaki olumlu veya olumsuz düşüncelerini kapsar (30) Bailey’e (61) göre öğrencilerin okulu sevmelerindeki en önemli faktör, okuldaki diğerleriyle olan ilişkileridir. Bu nedenle öğrencilerin okul toplumuyla iyi ilişkiler içerisinde olması büyük önem taşımaktadır.

(28)

2.1.2.2.Statü

Statü boyutu, öğrencinin okulda kendini ne ölçüde değerli ve saygın hissettiğini ifade etmektedir (11) Öğrencilerin okul toplumunun değerli bir üyesi olarak hissetmeleri akademik, sosyal ve psikolojik gelişimleri bakımından oldukça önemlidir.

Güvenli bir şekilde insanların diğer insanlarla iletişim kurmaya, kendini değerli hissetmeye, sevmeye ve saygı duyulmaya ve varlığını hissettirmeye ihtiyacı vardır (62).

Dolayısıyla çocuk ve gençlerin zamanlarının önemli bir bölümünü geçirdikleri okulda;

belli ve özel bir yere sahip olduklarını, öğretmenleri ve arkadaşları için değerli olduklarını hissetmek istemeleri doğaldır. Bireyler değerli oldukları hissettirildikleri ölçüde kendilerine güven duygusu kazanırlar ve bu güven, çevreleriyle olan ilişkilerini yakından etkiler.

Kendine güven; kişisel mutluluk, başarı ve yasam kalitesi düzeyleri üzerinde belirleyici bir rol oynar (30). Bu nedenle, iyi vatandaşlığı besleyen, değerler sisteminin temelinde yer alır. Kendine güvenin düşük olması fırsatlarda eşitsizlik yaratacağından, öğrencilerde kendine güvenin geliştirilmesi; fırsat eşitliği politikalarının etkililiğinde, demokratik eğitimde temel bir özellik taşır ve vatandaşlığın ölçütlerinden biri olan aidiyet duygusunun kazanılmasında etkili olur (8).

Öğrencinin; kendine ve yeteneklerine yönelik tutumları, kendine güvenini ve saygısını belirler. Kendine güvenme ve saygı duyma, öğrencinin öğrenme yaşantılarında kendini yetenekli ya da yeteneksiz, hoşlanılabilir veya itici olarak görmesini sağlayan öğrenme yaşantılarının sıklığına bağlıdır. Bu nedenle kendine güven ve önemli oldukları duygusunu geliştirmek için okulda öğrencilere, bu türden öğrenme yaşantıları geçirmelerini sağlayacak fırsatların sunulması önemlidir. Öğrenciler başarılı olduklarında davranışlarını pekiştirici onay ve ödüller izlemeli, yeterli, başarılı, akıllı oldukları gösterilmelidir (13). Öğretmen, öğrencilere kaba davranışlardan kaçınmalı, her öğrenciye önemli ve değerli olduğu hissini yaratmaya çalışmalıdır.

Her birey; özel bir çevre tarafından etkilenen, özel bir ortamın, tarihin ve dilin ürünüdür. Bireyin kendiyle ilgili farkındalığı, bu ortamlar içerisindeyken, yaptığı seçimlerle gelişir (63). Günlük yaşamda bireyler, sürekli bazı seçimler yapmak zorunda kalmaktadırlar. Bu nedenle eğitimin, çeşitli seçenekler arasından, en doğru alternatifi seçme yeterliliği kazandırması gerekir. Bu yeterliği kazandırmada okulda çocuğa seçme şansı verilmesi, karar alma sürecine katılması ve fikrine değer verilmesi önemlidir. Öte

(29)

yandan bireyin bu seçme işini, en doğru şekilde gerçekleştirebilmesi için Sarı’nın da belirttiği gibi, kendi ilgileri, yetenekleri ve değerleri hakkında açık, berrak bir fikre sahip olması gerekir. Bireyin kendisiyle ilgili bu fikir, çevresiyle etkileşimleri sonucu oluşur. Bireyin, eylemleriyle ilgili olarak, çevresindekilerden olumlu dönütler alması, kendiyle ilgili olumlu düşünceler geliştirmesini kolaylaşır (8).

2.1.2.3. Öğretmen-Öğrenci iletişimi

Okul yaşam kalitesinin önemli bir boyutu da öğrencilerle öğretmen arasındaki iletişimin niteliğidir. Öğretmenler, açık ve örtük mesajlarında, olumlu davranışlar kazandıracak iletişimi tercih ettiklerinde, okul yaşam kalitesinin yükselmesi ve örtük davranışların olumluya dönüşmesi beklenilebilir. Böylece, eğitimin tanımında yer alan, olumlu davranışlar kazandırma işlevi yerine getirilebilir (20). Öğrencilerin, öğretmen hakkındaki duyguları irdelendiğinde, sınıfı sevilebilir ya da sevilemez kılabilen öğretmende en hoşlandıkları özelliklerin "hoşgörülü olması, anlaşılabilir olması, öğrencilere değer vermesi, arkadaşça davranması, iletişimin kolaylığı; en hoşlanmadıkları özelliklerin ise "sınıfın önünde aşağılaması, öğrenci ayrımı yapması, öğrencilere saygı göstermemesi, gereksiz yere bağırması ve tutarsızlığı " olarak sıraladıkları belirlenmiştir (61).

Sınıf kurallarının oluşturulması gibi pek çok kararda, öğrencilerin fikirlerine yer verilirse, bu durum daha katılımcı bir sınıf ikliminin oluşmasını sağlayabilir. Sınıftaki bu iklim, öğretmen ve öğrenciler arasındaki iletişimden etkilenmektedir. Öğretmen, sınıf içerisindeki davranışlarının farkında olur ve onları kontrollü bir şekilde düzenleyebilirse; öğrencileriyle iletişiminde hem açık hem de örtük mesajlar verirken, daha olumlu özelliklerin kazanılmasına katkı sağlayabilir. Etkili iletişim becerilerine sahip bir öğretmen, sınıftaki pek çok problemin üstesinden gelme becerisini de gösterebilir. Bunun yanı sıra iletişimin niteliğinin yüksek oluşu aynı zamanda okul yaşam kalitesini artırabilir (8).

Üzerinde durulan bir konu da, örtük program ve okul yaşam kalitesi ilişkisidir.

Konuyla ilgili olarak; okulda geçirilen zaman içerisinde öğrenciler, zamanlarının çoğunu sınıflarında, öğretmen ve arkadaşlarıyla etkileşim hâlinde geçirmektedir. Bu nedenle örtük program bir değer öğretmeni olarak, sınıf içerisinde çok daha etkili olarak işe koşulabilir. Ancak bu öğretmenin, öğrencilere olumlu değerler kazandırması, her

(30)

şeyden önce kendisinin sahip olduğu değerlerin olumlu olmasına bağlıdır (64). Okul ve sınıftaki örtük programın şekillenmesinde öğretmenin taşıdığı rol ve sorumluluk açıktır.

Ramsey’in ifadesiyle, öğrencileri tarafından en iyi hatırlanan öğretmenler;

''Öğrencilerinin ufkunu genişleterek ve bir insan olarak potansiyelleri hakkında yeni anlayışlar kazanmalarını sağlayarak, onların hayatını değiştiren öğretmenlerdir (12).

''Öğretmenler; özellikle sosyal ve kültürel değerlerin öğrencilere aktarılması, onların kişisel ve sosyal gelişimlerinin tamamlanması konusunda önemli bir role sahiptirler.

Problemleri konusunda öğrenciye yardım etmeye gönüllü, planlanmış övgü ve ödül dağıtan; öğrenciden beklentilerle birlikte, onun kendine güvenini arttıran öğretmenler, öğrenci performansını ve okul yaşam kalitesini arttırmaktadırlar (12).

Türnüklü’ye göre, öğretmenin dersi isleyiş yöntemi; öğrenme ve öğretme sürecinde, öğrencilerin işbirliğine yönelik davranışlarının eksikliği, kişiler arası çatışmaların ve anlaşmazlıkların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Öğretmenler, sınıf içinde güven ortamını, kişilerarası pozitif ilişkileri yerleştirme, sınıf düzenini sağlama yoluyla sınıf atmosferini değiştirerek, öğrencilerin hem duyuşsal hem de bilişsel alandaki eğitimsel çıktılarına aktif bir şekilde katkıda bulunabilirler (65).

2.1.2.4.Öğrenci-Öğrenci iletişimi

Çocuğun ya da gencin toplumsallaşması sürecinde, önemli bir işlevi olan akran etkileşimi, birey için etkili bir bilgi kaynağıdır. Çocuk, akran grubunda; yetişkin yaşamında öğretilmesinden kaçınılan, yasak konuların rahatça tartışılması ve konuşulması olanağını bulur. Evde çeşitli söz ve hareketleri eleştirilen, direnişle karşılanan birey, bu ortamda kendini rahat hisseder, hoşça zaman geçirir (66).

Akran grubunun bir başka işlevi de çocuğun; toplumsal ufkunu, görüş açısını genişletmesi, farklı deneyimler edinmesini sağlamasıdır. Normlara bağlanmak ve normlara uymak yine bu akran gruplarında kazanılan davranışlardır. Bunun yanı sıra akran gruplarında birey, aileden bağımsız hareket etme, liderlik, otoriteyi tanıma, farklı sosyal sınıflara ait davranış kalıplarını öğrenme, cinsiyet rollerini öğrenme, işbirliği yapma gibi yaşantılar kazanır (67). Bu durum, kendilerine yeni deneyimler kazandırmakla birlikte, bir takım zorlukları da beraberinde getirmektedir.

Nitekim Türnüklü’ye (65) göre aynı ortamı zorunlu olarak paylaşan bazen onlarca, bazen de yüzlerce öğrencinin, farklı nitelikteki kültürel özgeçmişleri, biyolojik,

(31)

zihinsel ve duyuşsal gelişmişlik düzeyleri, algılama, kavrama ve anlama becerileri, değer, gereksinim, inanç, tutum, seçim ve kişilik özellikleri doğal olarak insan ilişkilerinde kişiler arası çatışmaya, anlaşmazlıklara yol açabilmektedir. Bu kadar çok öğrencinin istemlerinin ve gereksinimlerinin; aynı anda, aynı ortamda her zaman tatmin edilmesi oldukça güç olduğundan, sınıfta ve okul ortamında kişiler arası çatışmalar, anlaşmazlıklar doğal ve kaçınılmazdır. Bu nedenle kişiler arası çatışmalar ve anlaşmazlıklar; iyi ya da kötü, yapıcı ya da yıkıcı, olumlu ya da olumsuz, doğru ya da yanlış değildir. Sadece olağan bir durumdur. Buna karşın kişilerin aralarında doğal olarak yaşadıkları anlaşmazlıkları ve çatışmaları çözmek için seçtikleri yol, iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış, yapıcı ya da yıkıcı olarak görülmektedir.

Yaşam kalitesi ile bağlantılı olarak, akran ilişkileri boyutu; bazı öğrenciler için okulda büyük bir stres ve tatminsizlik kaynağıdır. Olumlu akran ilişkileri ise arkadaşlık hünerlerini öğrenmek, kendilerini tanımak ve bir yetişkin olarak hayata uzun dönemli uyum için gereklidir. Uygun akran ilişkileri geliştiremeyen öğrenciler, çocuk suçlarına karışmaya, sağlıksız, mutsuz yetişkin yaşantısı sürmeye, duygusal problemler yasamaya ve intihara kalkışmaya daha meyillidirler (12). Öte yandan akranları tarafından kabul gören çocukların, sınıf ve okul ortamlarından daha çok zevk almaya eğilimli oldukları bulunmuşlardır (27).

Yüksek arkadaş desteği, okul tatminini arttıracağından öğrencilerin, okul dışındaki ortamlara karışıp, zararlı alışkanlıklar edinmelerini önler (68). Akran grubu, özellikle ergenlerin psikososyal gelişimleri açısından önemlidir. Ergenler özellikle aidiyet duygusu, duygusal destek ve davranışsal normları kazandıran bir işleve sahip olması açısından, akran gruplarını tercih etmektedir (60). Akran grubuyla yüksek bağlılık düzeyine sahip lise öğrencilerinin, okul yılları boyunca, okula bağlılık düzeylerini de artırdıklarını saptamıştır (17). Tam tersine akran grubu tarafından dışlanan öğrenciler, hem okula bağlılık hem de devamsızlık ve uygunsuz davranışlar geliştirme yönünden risk altındadırlar. Çocuklukta ve ergenlikte, akran grubu tarafından dışlanan öğrencilerin okulu terk etme olasılığı da artmaktadır. Sonuç olarak; yakın arkadaşlık kurabilen, kurduğu arkadaşlık ilişkisini sağlıklı bir biçimde sürdürebilen sosyal çevresi geniş bir ergen, yalnızlık, uyumsuzluk gibi olumsuz duygular yaşamayacak, aksine sosyal becerisi yüksek, girişken, kendine güvenen, mutlu bir birey olacaktır (69)

(32)

2.1.2.5.Okul Yönetimi

Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, Türkiye’de de okul müdürünün rolü oldukça önemlidir. Ülkenin eğitim yönetimi yapısı ister merkezi, isterse yerinden yönetim özelliği gösteriyor olsun sonuçta eğitim öğretimin yapıldığı yer okuldur.

Bundan dolayı olsa gerek, birçok eğitim yöneticisi “Bir okul, müdürü kadar okuldur.” demektedir. Okul, tüm insan kaynakları harekete geçirilebildiği zaman etkili olabilmektedir. Okulda karar sürecinin başında okul müdürü bulunmaktadır.

Ağaoğlu’na (70) göre okul müdürü; yetkin bir lider olabilirse okulun insan ve madde kaynaklarını daha kolay harekete geçirebilir.

Etkili bir eğitim-öğretimin gerçekleştirilebilmesinde başarılı bir okul müdürünün yanı sıra, okul binalarının mevcut durumu, alt yapı, yeteri kadar personelin bulunması, sınıf ortamında gerekli donanımların varlığı gibi etmenlerin de elbette önemli rolü vardır. Ancak ülkemizde, eğitim ve öğretim standardına henüz ulaşamamış okullara rastlamak mümkündür. Örneğin, halen memur ve hizmetli gibi personellerin yetersiz olduğu ya da hiç olmadığı okullar bulunmaktadır. Böyle okullarda okul müdürü performansını, onların görevlerini yapmakla da harcayacak ve esas görevi olan yöneticiliği, gereğince yapamayacaktır. Bu durum okul müdürünün, eğitim ve öğretim etkinliklerini etkili bir şekilde yürütememesine yol açacaktır. Halbuki okul müdürünün esas görevi personel arasında görev dağılımı yaparak okulun her açıdan yönetimini sağlamak olmalıdır. Birtakım yetersizlikler olsa da etkili okul müdürünün davranışları ve öğretmenlerin özverili çalışmaları neticesinde beklenen eğitim ortamları oluşturulabilir (71).

Okulun başarılı ya da başarısız oluş sebepleri, her ne kadar çok yönlü olsa da, okul müdürü bu sebeplerin başında yer alır. İşbirliği içerisinde çalışan öğretmen ve yöneticiler, öğrenci başarısını yükseltmede daha verimli olacaktır. Bu nedenle yöneticinin etkili iletişim stratejileri konusunda, kendini yetiştirmiş olması gerekir.

İşbirliğine ve açık iletişime dayalı bir ortam yaratmak, başarılı okul yaratmadaki en önemli faktördür (72)

2.1.2.6.Sosyal Etkinlikler

Türk eğitim sisteminin temel amacı; Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve

(33)

bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek, Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak, milli birlik ve bütünlük içinde, iktisadî, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek, hızlandırmak ve Türk milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı ve seçkin bir ortağı yapmaktır (73). Okullarımız da bu amacın gerçekleşmesine yönelik, gerek ders içi ve gerekse de ders dışı faaliyetlerde bulunmaktadır. Eğitim kurumlarımızda, öğretim kadar ders dışı etkinliklerin de eğitime katkısı göz ardı edilmemelidir. Özellikle ilköğretim okulları; bireylerin kişilik gelişimlerinin, sosyalleşme düzeylerinin ilk ve en önemli adımlarının atıldığı yer olması, bu faaliyetlerin önemini daha da artırmaktadır.

Duruhan ve Bedir (74), bu konuyla ilgili olarak, “ders dışı faaliyetler” ya da

“müfredat dışı faaliyetler” gibi hayat tecrübelerini eğitimin dışında tutan, bunları küçümseyen deyimler ve kavramlar yerine, öğretim programını faaliyet programları ile birleştiren bir görüşü savunmak gerektiğini belirtmiştir. Bunun yanı sıra okulda demokratik bir ortam oluşturulması için, okuldaki farklı ortamların, mümkün olduğunca, öğrencinin beklenti ve gereksinimlerine cevap verecek biçimde düzenlenmesi, öğrencilerin okul içindeki ve dışındaki etkinliklere katılmalarının teşvik edilmesi gerekir (8).

Holloway’ın (75) yaptığı araştırmada, okulda düzenlenen sosyal etkinliklerin, eğitsel açıdan, birçok önemli sonucu olduğu belirlenmiştir. Örneğin sosyal etkinliklere katılmak, öğrencinin okula ve derse karsı ilgisini arttırmakta, akran etkileşimini ve işbirliğini güçlendirmekte ve okulu bırakma oranlarını azaltmaktadır. Okulda düzenlenecek sosyal etkinlikler, öğrencilere istendik birtakım değerlerin kazandırılmasında da önemli bir araç işlevi görebilir. Sosyal etkinliklere katılmanın öğrenciyi, okula, arkadaş gruplarına ve okulun değerler sistemine derinden bağladığına işaret etmekte ve bu etkinliklerin, okuldaki yetişkinler açısından da taşıdığı önemi vurgulayarak, okul toplumunun tüm üyeleri arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinde, etkili bir unsur olduğunu belirtmektedir (75).

Okulda düzenlenecek sosyal etkinlikler; okulda yaşanan disiplin problemleriyle mücadelede de önemli birer araç olarak işe koşulabilir. Mahoney (76), sosyal etkinliklere katılan öğrencilerin suç işlemeye ve okulu terk etmeye daha az eğilimli

Referanslar

Benzer Belgeler

Yetenek Sınavı ile öğrenci alan okulumuzda 120 öğrenci kayıt yapacaktır. Okulumuzda 2021-2022 Eğitim ve Öğretim yılında Okul pansiyonumuzda 30 Erkek öğrenci ve 37

Daha Güvenli İnternet Merkezi (gim.org.tr) Safer Internet Center'ın resmi sayfası, http://guvenlinet.org.tr/tr/ Güvenli Web (guvenliweb.org.tr) çevrimiçi güvenlik konuları

Korkuyordu, ne yapacağını bilmiyordu. Çaresizce yanında duran suyu içti ve evden çıktı, gitti. Gitti ama uzaklaşamadı. Bir şey onu çekiyor gibiydi. Sanki arabanın

Veli katılımının öncelikli ama- cı, okulun eğitim etkinliklerini yönlendiren okul personeline destek olmak, çalışmalara meslekleri ve yeterlilikleri doğrultu- sunda

Öğretim Yılı başında ders öğretmeni, öğrencilere bilişim teknolojileri hakkında ayrıntılı bir şekilde bilgi vermek üzere bir ders saati ayırır.

İçinde bulunduğumuz pandemi sebebiyle tamamen uzaktan eğitim sistemine geçilmiş ve böylece öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin psikolojik sağlamlık (değişikliklere

Su ve deterjanla temizlik sonrası dezenfeksiyon için 1/100 oranında sulandırılmış (5 litre suya yarım küçük çay bardağı) çamaşır suyu.. Temizliği yapılacak

Gülağaç İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne, yarışmaya katılan öğrencilerimize, Okul Müdürümüz Mustafa YILMAZ'a, Matematik öğretmenimiz Barış SÖYLEMEZ'e ile Muhasebe