• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİ

2.1. Kuramsal Açıklamalar

2.1.3. Okula Aidiyet Duygusu

Okula aidiyet duygusu, bireyin okuldaki diğerlerine karşı ne hissettiği ile ilişkilidir (77; 78). Öğrencinin, bireysel olarak okuldaki diğer bireyler tarafından ne ölçüde onaylandığına, saygı duyulduğuna, dâhil edildiğine ve desteklendiğine yönelik öznel duygu durumuna karşılık gelir (79; 80). Okula aidiyet duygusu, öğrencilerin okullarında statü sahibi, önemli ve saygın bir üyesi olmalarını ifade eder. Booker’a (81) göre okula ait olma, okulun bir üyesi olarak değerli olduğuna ve saygı duyulduğuna inanmadır. Osterman’a (27) göre gruba ait olma duygusu açısından temel psikolojik bir ihtiyaç olarak tanımlanan okula aidiyet, bağlılık, topluluk duygusu, okul ya da sınıfa üyelik duygusu, destek ve kabul gibi kavramlarla tanımlanmıştır.

Tanımlar incelendiğinde, aidiyet duygusunun oluşabilmesinde bireyin üyesi olduğu topluluk içeresinde kabul edilme düzeyi ile diğer bireylerle olan ilişkisinin öneminin vurgulandığı görülmektedir. Bu doğrultuda Sarı (15), okula aidiyet duygu-sunun, okuldaki öğretmenler ve diğer öğrencilerle olan etkileşimlerden etkilenen bir kavram olduğunu belirtmiştir. Okula aidiyet duygusu ve topluluk duygusunun oluşmasında önemli olan faktörlerden biri, okuldaki diğer bireyler ile olan iyi ilişkilerdir (9). Nichols (82), öğrencilerin birbirleriyle olan ilişkisinin okula aidiyet duygusunu önemli ölçüde etkilediğini vurgulamaktadır.

Okula aidiyet duygusunun akademik başarı, motivasyon, öz yeterlik algısı, okul işlerine katılım, kişilerarası olumlu ilişkiler, okuldan memnun olma, okulda mutlu hissetme, geleceğe olumlu bakış gibi birçok olumlu özellikle pozitif yönde; okulu terk

etme, kaygı, zorbalık, yabancılaşma, depresyon, üzüntü, kıskançlık ve yalnızlık gibi birçok olumsuz özellikle ise negatif yönde ilişkili olduğunu belirtmiştir. Aynı zamanda okula aidiyet duygusunun sadece okuldaki başarı ve gelişim bakımından değil, tüm yaşam boyunca sürecek olan gelişim açısından da önemli bir etken olduğu ortaya konulmuştur (8). Çeşitli araştırmaların bulguları; bir öğrencinin, okula aidiyet ya da bağlanma duygusu ile ergenlik dönemindeki olumlu akademik, psikolojik ve davranışsal sonuçları arasındaki ilişkiyi göstermiştir (83). Algılanan aidiyet duygusunun temel bir psikolojik ihtiyaç olduğu ve bu ihtiyaç karşılandığında, olumlu sonuçların ortaya çıktığı konusunda araştırmacılar, ortak düşüncelere sahiplerdir (84).

Son dönemde araştırmalarda, okula bağlanma; bireysel düzeyde okul yaşam kalitesinin ve okul düzeyinde başarının göstergesi olarak kabul görmesi sebebiyle, önem kazanmıştır. Bu kavram içerisinde birçok değişken bulunmaktadır. Okuldan doyum alma, okulda diğerlerine karşı duygusal bağlılık ve bir aidiyet duygusu geliştirme gibi temel öğeleri içinde barındırır (84). Fredericks, et al (19) Okula aidiyetin bir süreç içerisinde oluştuğunu, bu sürecin genellikle; okuldan hoşlanma ve eğitim etkinliklerine katılımla başladığını, okula bağlılıkla sonuçlandığını, böylece öğrencilerde okulu sevmeyi ve öğrenmeyi arttırmada bir anahtar olabileceğini belirtmektedirler.

Sarı (15) okul şartları ve okula yönelik duyguların, okula aidiyet duygusu ile ilişkisi olduğunu belirterek; öğrencilerin, okulların her anlamda (akademik, sosyal, psikolojik ve fiziksel) tatmin oldukları yerler olmaları durumunda, öğrencilerin okullarına yönelik daha olumlu duygular besleyebileceklerini, kendilerini okullarına daha ait hissedebileceklerini ve bunlar doğrultusunda da akademik başarılarında artış olabileceğini belirtmektedir. Okul ikliminin; başarı, destek ve güvene dayalı olması, okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin, öğrencilerle iyi ilişkiler kurması ve onları desteklemesi, öğrencilerin okulda iyi arkadaşlıklar edinmesi, okulun fiziki ortamının ve sosyal etkinliklerinin yeterli olması, akademik programların öğrencilerin gelişimini desteklemesi ve şiddetten arınık güvenli olması, öğrencilerin okuldan memnuniyetini arttırıp, okula daha fazla bağlanmalarına yardımcı olabilir (38). Böyle bir okul ortamına sahip olan öğrenci, kendini, bu okula ait, bağlı hissedecektir.

Maddox and Prinz (85) okula aidiyetle aynı anlamda kullanılan okula bağlanmayı, öğrencinin, okuluna ait olduğu duygusunu yaşaması, okuluyla ilgili gurur duyması ve kendisini okulunda güvende hissetmesi; Mengi (59) ise okula bağlılığı, okula ilişkin

olumlu duygular besleme, eğitim hakkında olumlu çağrışımlar hissetme, okul ortamına ait olma duygusu, okul personeli ve diğer öğrencilerle olumlu ilişki içinde olma, okula devam etme, ders dışı sosyal etkinliklere katılma, okul çalışmaları için fazladan zaman harcama, sınıfta ve okulda alınan kararlara katılma, kendi öğrenme amaçlarını belirleme, kendi fikrini sınıfa söyleyebilme olarak tanımlamışlardır (86).

Alanyazında okula aidiyet duygusunun birçok yararından söz edilmektedir.

Örneğin okulu terk etme oranlarını azalttığı çeşitli araştırmalarla ortaya konulmuştur (75,76,77,78,). Okula bağlılık duygusu yüksek olan öğrencilerin, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla daha iyi ilişkiler kurdukları, daha yüksek özsaygı geliştirdikleri ve genel olarak yaşamlarından daha çok doyum aldıkları belirtilmektedir (77). Okula bağlılık düzeyi daha yüksek olan öğrencilerde kaygı, yalnızlık ve okula devamsızlık oranının da düşük; özerkliğin, olumlu sosyal davranışların, içsel motivasyonun ve akademik başarının ise yüksek olduğu bulunmuştur. Okula karşı bağlılık hisseden öğrencilerin riskli davranışlarda bulunma olasılıkları da düşüktür (87). Okula bağlılık eksikliği hisseden öğrencilerin büyük bir kısmı ders çalışmaya motive olamadıklarını, derslerin ilgilerini çekmediğini ve okulla ilgisi olmayan arkadaşlarla vakit geçirdiklerini söylemişlerdir (88)

Özdemir ve Kalaycı’ya (38) göre öğrencilerin okula yönelik sahip oldukları tutum ve bu temelde biçimlenen okul algısı, onların, okula yönelik sergileyecekleri pek çok davranışın da yordayıcısı olabilir. Örneğin bazı öğrencilerin, okula geç gelmeyi alışkanlık hâline getirmiş olmaları, bir bakıma bu öğrencilerin, okula yönelik olumsuz bir tutuma sahip oldukları şeklinde değerlendirilebilir. Ya da okula yönelik olumlu bir algı ve tutuma sahip öğrencilerin, okula erken gelmeyi alışkanlık hâline getirmeleri, derslere daha faza sarılmaları ve okul içi kuralları benimsemeleri gibi çeşitli türde olumlu davranışları sergilemeleri beklenebilir. Dolayısıyla öğrencilerin okula bağlanmalarının temelinde, okula yönelik sahip oldukları tutumların rol oynadığı söylenebilir (89).

Okula aidiyet duygusuyla ilgili yukarıda belirtilen araştırmalar incelendiğinde, genel olarak bu kavramın öğrencilerin akademik, sosyal ve psikolojik gelişimleri üzerindeki önemine vurgu yapıldığı görülmektedir.