• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİ

2.1. Kuramsal Açıklamalar

2.1.6. Alanyazındaki Araştırmalar

2.1.6.3. Spor Liseleri İlgili Araştırmalar

Alanyazın incelendiği zaman spor liselerine yönelik yapılan çalışmaların az ve yetersiz olduğu görülmüştür. Bunun başlıca nedeni spor liselerinin kuruluş tarihinin çok eski olmayışından kaynaklanıyor olabilir. Aşağıda ulaşılabilen bazı araştırmaların özetlerine yer verilmiştir.

Çoban (103) 2006 yılında yaptığı çalışmasını, Erzurum, Malatya, Uşak ve Sivas illerinde bulunan dört Spor Lisesinde birinci sınıf düzeyinde öğrenim gören 126 öğrenci üzerinde gerçekleşirmiştir. Çalışmanın amacı, spor liselerinde okuyan öğrencilerin, okuldaki tutum ve beklentilerinin neler olduğunu belirlemektir. Araştırmanın sonuçlarına göre Spor Lisesi öğrencilerinin okullarından memnun oldukları, genel olarak sağlık, mutluluk, gelecekte iyi bir sporcu olmak ve kendilerine olan güven duygularını geliştirmek amacını taşıdıkları ortaya çıkmıştır.

Spor liseleri ile ilgili kapsamlı tez çalışmalarının 2007 yıllarında başladığı görülmektedir. Karapınar (104) “Spor Liselerinde Öğrenim Gören Öğrencilerin Okula Giriş Nedenleri ve Mesleki Beklentilerinin Araştırılması” adlı çalışmasında, 10 Spor Lisesinden 691 öğrencinin okula giriş nedenlerini ve mesleki beklentilerini anket aracılığıyla incelemeye çalışmıştır. Çalışmanın sonucunda öğrencilerin spor liselerini, spora olan ilgileri, çevrelerinin etkisi, gelecekte iyi sporcu olmak istedikleri ve sporu meslek olarak devam ettirmek istedikleri için tercih ettikleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğrenciler, üniversiteye dönük iyi bir eğitim alacaklarına inandıkları için Spor Lisesini tercih ettiklerini de ifade etmişlerdir. Bunların dışında okuldan memnun olduklarını, spor eğitimi almaktan mutlu olduklarını, spor ile ilgili bilgi birikimlerinin arttığını, aldıkları eğitimin iyi bir fiziki görünüme kavuşmalarını sağladığını, okulun kendilerine olan güveni ve sosyal yönlerinin arttığını belirtmişlerdir. Bununla birlikte öğrenciler, spor liselerinin tesis açısından yetersiz bulduklarını, var olan tesislerin uluslararası standartlara kavuşması gerektiğini, branşlardaki başarının artması için beden eğitimi öğretmenlerinin dışında antrenörlerin de bu okullarda istihdam edilmesi gerektiğini, eğittim programlarının müsabakalara göre tüm yıla planlı bir şekilde yayılmasını istediklerini ve sporla ilgili konferanslar düzenlenmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

Diğer bir çalışma Nar (105) tarafından 2007 yılında yapılmıştır. Çalışmada, spor liselerinde öğrenim gören öğrencilerin beklentileri araştırılmıştır. Araştırma için gerekli veriler Eskişehir, Sivas, Erzurum, Trabzon, Bursa, Uşak, Denizli, İstanbul, Elazığ ve Malatya illerinde bulunan spor liselerinde okuyan 632 öğrenciye anket uygulanarak toplanmıştır. Araştırmacının yaptığı çalışma sonucunda, öğrencilerin okullarda bulunan tesis ve malzemeyi yetersiz buldukları, öğrenci velilerinin beden eğitimi ve spor dersine gereken önemi vermedikleri belirlenmiştir.

Canal’ın (106) 2008 yılında yaptığı çalışmada da spor liselerinde okuyan öğrencilerin problemleri ve beklentileri araştırılmıştır. Elazığ, Eskişehir, İstanbul, Malatya ve Sivas illerinde bulunan Spor Lisesi öğrencileriyle yapılan çalışmada, öğrencilerin en çok tesis yetersizliği; okul ortamının spor yapmaya elverişli olmaması;

spor malzemelerinin pahalılığı; ailenin, öğrencinin spor yaşamına saygı duymaması ve desteklememesi konularında problem yaşadıkları tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin, okul arkadaşlarının maçlara gelerek onları desteklemesi, kulüplerin antrenmanları düzenli olarak denetlemesi, ailelerinin onlara güvenmesi, sadece alt yapı ve amatörlere de zirve takım ve sporlara verilen imkânların tanınması, okulların sınav günlerinin belirlenirken müsabaka günlerinin dikkate alınması gibi konularda beklenti içerisinde olduklarını belirlenmiştir.

Güllü ve Tekin (107) yaptıkları çalışmada, Spor Lisesi öğrencileri ile genel lise öğrencilerinin çoklu zekâ alanlarını karşılaştırmıştır. Araştırmanın örneklemini, Malatya, Eskişehir, Trabzon ve Erzurum illerinde rastgele yöntemle seçilmiş, 321’i Spor Lisesi öğrencisi ve 346’sı genel lise öğrencisi olmak üzere toplam 658 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmanın sonucunda, öğrencilerin cinsiyetlerine göre; sözel, görsel, müziksel, sosyal ve içsel zekâ alanları açısından kız öğrenciler lehine anlamlı düzeyde farklılık olduğu belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin sınıflarına göre sözel, mantıksal, sosyal ve içsel zekâ alanları açısından anlamlı düzeyde farklılıklar olduğu belirlenmiştir.

Genel lise öğrencilerinin sözel, mantıksal, görsel ve içsel zekâ puanlarının Spor Lisesi öğrencilerinkinden daha yüksek olduğu ve Spor Lisesi öğrencilerinin sadece bedensel zekâ puanlarının genel lise öğrencilerinkinden daha iyi olduğu; bu farkların da istatistiksel olarak anlamlı olduğu araştırmanın diğer sonuçları arasındadır. Bunun yanı sıra hem genel lise öğrencilerinin hem de Spor Lisesi öğrencilerinin müziksel, sosyal ve doğasal zekâlarının gelişmişlik düzeylerinin aynı olduğu tespit edilmiştir.

Çoban ve ark. (108) yaptığı araştırmada Türkiye’deki spor liselerinin bulunduğu illerde görev yapan Beden Eğitimi öğretmenlerinin, spor liselerini algılama düzeyleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın örneklemini Spor Lisesi bulunan illerde görev yapan 2605 öğretmenden 773 beden eğitimi öğretmeni oluşturmaktadır. Elde edilen veriler analiz edildiğinde, öğretmenlerin spor liselerinin kendi illerinde bulunmasının, sporun kalkınması açısından olumlu buldukları belirlenmiştir. Ancak

spor liselerinin idareci ve öğretmenleri seçilirken daha çok özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan öğretmenler, MEB’in hizmet içi eğitim kurslarına sadece Spor Lisesi öğretmenlerini kabul etmesinin, diğer beden eğitimi öğretmenlerinin mesleki gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebileceğini de ifade etmişlerdir.

Görmez (109) 2009 yılında yaptığı, “Türkiye’deki Spor Liselerinde Bulunan Öğrencilerin, Öğretmenlerin Ve Yöneticilerin Spor Liselerini Algılayış Biçimleri”

başlıklı çalışmasında Türkiye’deki spor liselerinde bulunan öğrencilerin, öğretmenlerin ve yöneticilerin spor liselerini algılayış biçimlerini belirlemeyi amaçlamıştır.

Çalışmanın örneklemi, Türkiye’deki 11 Spor Lisesindeki 1283 öğrenci, 50 öğretmen ve 26 yöneticiden oluşmuştur. Spor Lisesi öğrenci, öğretmen ve yöneticileri için üç farklı anket hazırlanıp ölçüm aracı olarak kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda Türkiye’deki spor liselerinin tesis, malzeme ve personel yönünden öğrenci, öğretmen ve yöneticilerin beklentilerini tam olarak karşılayamadığı ortaya konulmuştur.

Altındaş (110) tarafından yapılan Türkiye’de açılan “Spor Liselerinin Amaç Hedef ve Beklentilerinin Araştırılması” başlıklı çalışmada spor liselerinin amaç, hedef ve beklentilerini ne derece gerçekleştirilebildiği; spor liselerindeki öğrencilerin kişisel bilgilerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. 2007-2008 Eğitim-Öğretim Yılında, Türkiye’de eğitim-öğretime devam eden tüm spor liselerine (toplam 15 lise) devam eden öğrencilere anket uygulamıştır. Çalışmaya bu okulların birinci ve üçüncü sınıflarında okuyan 944 öğrenci ile bu okullarda görev yapan 47 yönetici ve rehber öğretmen, 107 alan (Beden Eğitimi) öğretmeni ve diğer ders öğretmenleri katılmıştır.

Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Beden Eğitimi müfettişi ve Ortaöğretim Genel Müdürlüğü yöneticileri ile Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu yöneticilerine de anket uygulanmıştır. Araştırmanın sonucunda spor liselerinin amaçlarının istenilen düzeyde gerçekleştirilemediği yönünde bulgular elde edilmiştir.

Aysan (111) 2010 yılında yaptığı “Spor Lisesi ve Fen lisesi öğrencilerinde sportif aktivite düzeylerinin vücut kompozisyonu ve kemik mineral yoğunluğu üzerine etkileri”

konulu çalışmasında Spor Lisesi ve Fen lisesi öğrencilerinin spor aktivite düzeylerinin kemik mineral yoğunluğu, vücut kompozisyonları ve kemik gelişimi üzerine etkilerini belirlemeği amaçlamıştır. Karşılaştırma yapmak için çalışmaya derslerinin sportif aktivite içeriği fazla olan Spor Lisesi öğrencileri ile sportif aktivite içeriği daha az olan fen lisesi öğrencileri dahil edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre, deney ve kontrol

grubunun kemik mineral yoğunluğu ölçüm sonuçları arasındaki fark istatistiksel açıdan (p<0,01) düzeyinde anlamlı bulurken, iki grubun vücut kompozisyonları arasında bir farklılık görülmediği bulgusuna ulaşılmıştır.

Uluçay ve ark. (112) tarafından yapılan “Lise Öğrencilerinin Gelecek Beklentileri” başlıklı araştırmada lise öğrencilerinin, öğrenim gördükleri lise türlerine göre, gelecek beklentilerinin belirlenmesi ve güzel sanatlar liseleri ile diğer lise türlerine göre gelecek beklentisi düzeylerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Tarama modelinde yapılan bu çalışma, yaşları 15-19 arasında değişen, Ticaret, Anadolu, Öğretmen, Endüstri Meslek, Kız Meslek, Güzel sanatlar, Spor, Tarım, Sağlık, Turizm ve Otelcilik, İmam Hatip Liselerinin 1, 2., 3. ve 4 sınıflarından 926 öğrenci ile yürütülmüştür.

Çalışmada öğrencilerin gelecekten beklentileri aile ve evlilik, din ve toplum, sağlık ve yaşam, iş ve eğitim alt boyutlarında okul türüne göre incelenmiştir. Verilerin analizi sonucunda okul türüne göre ergenlerin gelecek beklentileri arasında anlamlı farklar bulunmuştur. Ergenlerin sıra ortalamaları dikkate alındığında en yüksek gelecek beklentisine sahip öğrencilerin bulunduğu okul türünün Spor Lisesi, en düşük gelecek beklentisine sahip öğrencilerin bulunduğu okul türünün ise Güzel Sanatlar Lisesi (Müzik Bölümü) olduğu belirlenmiştir.

Okudan’ın (113) 2011 yılında yaptığı çalışmada, Spor Lisesi öğrencilerinin profillerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma Karadeniz bölgesindeki Spor Liselerinde gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular, önceki yıllara göre daha çok sayıda öğrencinin spor liselerini tercih etmekte olduğu yönündedir. Araştırmada spor liselerinde okuyan öğrencilerin genellikle orta ve düşük gelirli ailelerin çocukları oldukları belirlenmiştir. Bu liselerde okuyan öğrencilerin sporla ilgili olarak geleceğe dair genellikle olumsuz düşünceleri olduğu araştırma bulguları arasındadır. Araştırmacı bu durumu “spor liselerinde verilen eğitimin yetersizliği ve öğrencilerin ailelerinin, sporu meslek olarak görmemelerinden kaynaklanmaktadır.'' şeklinde açıklamıştır.

Spor liseleri üzerine yapılan ve yukarıda özetlenen çalışmalara bakıldığında bu liselerdeki eğitimin kalitesinin yükseltilmesine yönelik oldukça değerli çalışmalar yapıldığı söylenebilir. Bununla birlikte spor liselerinde ne okul yaşam kalitesini ne de okula aidiyet duygusunu ele alan hiçbir çalışmaya ulaşamamıştır. Bu durumun alanyazında önemli bir boşluğa yol açtığı söylenebilir. Bu çalışmanın, öğrencilerin okul yaşam kalitesi algıları ile okula aidiyet duygularını hem spor liselerinde hem de

Anadolu liselerinde ele alarak bu boşluğun giderilmesine katkıda bulunması umulmaktadır.