• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİ

2.1. Kuramsal Açıklamalar

2.1.6. Alanyazındaki Araştırmalar

2.1.6.2. Okula Aidiyet Duygusu İle İlgili Araştırmalar

Arastaman (17) Lise birinci sınıf öğrencilerinin okula bağlılık durumlarına ilişkin;

öğrenci, öğretmen ve yönetici görüşlerini araştırmıştır. Araştırmanın örneklemini 2005-2006 öğretim yılında Ankara'nın merkez ilçelerindeki 17 kamu lisesinde öğrenim gören 408 lise birinci sınıf öğrencisi, bu öğrencilerin derslerine giren öğretmenler ve bu liselerde görev yapan müdür - müdür yardımcıları oluşturmaktadır. Araştırma

sonuçlarına göre okulda mutlu olan kız öğrencilerin okula bağlılıkları, erkek öğrencilere göre yüksek bulunmuştur. Annesinin eğitimi ve ailesinin gelir durumu düşük olan öğrencilerin okula bağlılıkları, annesinin eğitimi ve ailesinin gelir durumu yüksek olan öğrencilere göre daha yüksektir. Öğrencilerin, okula bağlılıkları babalarının eğitim durumuna göre anlamlı bir fark göstermemektedir. Hem öğretmenler hem de yöneticiler; öğrencilerin okul bağlılığını azaltan nedenlere ilişkin olarak, öğretmenden kaynaklanan nedenleri, yönetimden kaynaklanan nedenlere göre daha yüksek düzeyde algılamaktadırlar.

Ekşioğlu, ve ark. (36) “Lise Öğrencilerinin Okula Bağlılıklarını Yordayan Değişkenlerin İncelenmesi” isimli çalışmalarında lise öğrencilerinin bağlanma düzeyleri ve algıladıkları sosyal desteğin, okula bağlanmalarını yordama düzeyini incelemişlerdir.

Araştırmada, cinsiyet, yaş, ekonomik durum, akademik başarı algısı, gelecek beklentisi, anneye bağlanma, babaya bağlanma, aileden algılanan sosyal destek, arkadaşlardan algılanan sosyal destek ve öğretmenlerden algılanan sosyal destek, öğrencilerin okula bağlılığını yordayıp yordamadığı araştırılan değişkenlerdir. Araştırma grubu, 196 kız ve 170 erkek olmak üzere toplam 366 öğrenciden oluşmuştur. Yapılan analizler sonucunda sosyal destek, yaş, cinsiyet, akademik başarının ve gelecek beklenti değişkenlerinin okula bağlılık toplam puanları ile alt boyutlara ait puanların anlamlı birer yordayıcısı olduğu ortaya konulmuştur.

Alaca’nın (33) Öğrencilerin okul aidiyet duygusuyla ilgili olarak, Adıyaman ili merkez ve ilçelerindeki ilköğretim okullarında yaptığı araştırmada, ulaşılan diğer bir sonuç da okula aidiyet duygusu yüksek olan öğrencilerin tüm boyutlarında daha yüksek ortalamalara sahip olduklarıdır. Bunun yanı sıra, okula aidiyet ölçeği puanlarının, Okul Yaşam kalitesi Ölçeği puanlarındaki varyansın yüzde 33’ünü anlamlı bir şekilde açıkladığı ortaya çıkmıştır. Yordayıcı değişkenlerin, okul yaşam kalitesi algıları üzerindeki göreli önem sırası reddedilmişlik duygusu (.439) ve okula aidiyet duygusu (.239) şeklindedir.

Liu ve Lu (100) öğrencilerin akademik başarı yönelimleri ile okula aidiyet duygusu arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Araştırmaya 567 lise öğrencisi katılmıştır.

Çalışmada veri toplama aracı olarak Goodenow’un (78) “Okula Aidiyet Duygusu Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda akademik başarıyla okula aidiyet duygusu arasında önemli bir ilişki olduğu belirlenmiştir.

Özdemir ve Koruklu (101), Yaptığı çalışmada ana-babaya bağlanma, okula bağlanma ve yaşam doyumu arasındaki ilişkiler ile okula bağlanmanın ana-babaya bağlanma ile yaşam doyumu arasındaki aracı rolü incelemişlerdir. Araştırmaya ilk ergenlik dönemindeki 153 ergen katılmıştır. Çalışma sonucunda hem anne hem de babaya bağlanmanın, yaşam doyumu ile olumlu yönde ilişki gösterdiği, okula bağlanma boyutlarından ise sadece öğretmene bağlanmanın, ergenlerin yaşam doyumu ile olumlu ilişki gösterdiği ortaya çıkmıştır.

Kalaycı ve Özdemir (50) “Lise Öğrencilerinin Okul Yaşamının Niteliğine İlişkin Algılarının Okul Bağlılıkları Üzerine Etkisi” başlıklı araştırmalarında lise öğrencilerinin okul yaşamının niteliğine ilişkin algıları ile okul bağlılıkları arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Araştırmanın evreni, 2011-2012 eğitim öğretim yılında Çankırı'nın merkez ilçesine bağlı 10 lisede öğrenim gören, toplam 5814 öğrenciden oluşmaktadır.

Çalışma, 410 öğrenciden oluşan örneklem üzerinde yürütülmüştür. Bu kapsamda katılımcılara ‘Okul Bağlılığı Ölçeği’ ile ‘Okul Yaşamının Niteliği Ölçeği’

uygulanmıştır. Araştırmada, katılımcıların; okul bağlılık düzeyleri ile okul yaşamının niteliğine ilişkin algılarının orta düzeyde gerçekleştiği saptanmıştır. Ayrıca okul yaşamının niteliği ile okula bağlılık arasında, orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Çalışmada okul yaşamı niteliğine ilişkin alt-boyutların, okul bağlılığının anlamlı birer yordayıcısı olduklarını da belirlenmiştir. Bu bulgulara dayanarak öğrencilerin; okul yaşamının niteliğine ilişkin algılarının, okula bağlanmaları bakımından önemli bir etmen olduğu genel sonucuna ulaşılmıştır.

Bilge (102) yaptığı araştırmada incelemiştir. Veriler 2011-2012 öğretim yılı güz döneminde Ankara’da altı lisede okuyan toplam 633 öğrenciden toplamıştır.

Araştırmasının sonuçlarına göre yetkinlik inançları düşük öğrencilerin, tükenme düzeyinin daha yüksek olduğu, yeterli çalışma alışkanlıkları olmayan ve yetkinlik inançları düşük olan öğrencilerin inancını kaybetme düzeyinin daha yüksek olduğu ve akademik ortalaması yüksek olanların, öz-yetkinliğinin de yüksek olduğunu belirlenmiştir. Diğer yandan, çalışma alışkanlıkları yetersiz ve yetkinlik inançları düşük olan öğrencilerin öz-yetkinliklerinin yüksek olduğunu saptamıştır. Araştırmacıya göre çalışma alışkanlıkları yeterli ve yetkinlik inancı yüksek olan öğrencilerin, okula bağlılık düzeyleri de yüksektir.

Duy ve Yıldız (83) 2014 yılında yaptıkları çalışmada farklı zorbalık statülerine sahip olan ilköğretim ikinci kademede öğrenim gören erinleri okula bağlanma ve yalnızlık düzeyleri açısından karşılaştırmayı amaçlamışlardır. Araştırmanın örneklemini Diyarbakır merkezindeki ilköğretim okullarına devam eden 6. 7. ve 8. sınıf 415 öğrencisi oluşturmuştur. Çalışmanın sonucunda zorbaca davranışların erinler arasında oldukça sık yaşanan bir sorun olduğunu ve özellikle zorba ve kurban olma ile çeşitli psiko-sosyal değişkenler arasında ilişki olduğunu araştırmasında bulgularıyla ortaya koymuştur. Okula bağlanma açısından; kurbanlar ve izleyiciler ile zorbalar arasında, kurbanlar ve izleyiciler lehine anlamlı bir fark bulmuştur. Öte yandan izleyiciler, zorba ve kurban öğrencilerden daha fazla arkadaşa bağlanma düzeyine sahip olduğunu belirtmiştir. Öğretmene bağlanma ve yalnızlık değişkeni gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Çalışmada cinsiyetin zorbalık statüsünü belirmede anlamlı bir değişken olduğu görülmüştür.

Bellici’nin (40) “Ortaokul Öğrencilerinde Okula Bağlanmanın Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi” konulu araştırmasının amacı, ortaokul öğrencilerinin okula bağlanma düzeylerinin cinsiyet, yaş, sınıf, aile ekonomik durumu, anne-baba eğitim durumu ve akademik başarı düzeyleri açısından incelenmesidir.

Özetlenen bu çalışmalar genel olarak değerlendirilecek olursa, okula aidiyet duygusunun bazı değişkenler bakımından tek başına incelendiği gibi; okul yaşam kalitesi, algılanan sosyal destek, anne-babaya bağlanma, yaşam doyumu, öz-yetkinlik, çalışma alışkanlıkları, zorbalık gibi bazı psikolojik değişkenlerle ilişkisel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu ilişkiler korelasyonel veya yordamsal olarak ele alınmıştır.

Bu çalışmalar incelendiğinde hiçbirinin konuyu spor lisesi öğrencileri üzerinde ele almadığı görülmektedir. Bu çalışmanın spor liselerindeki öğrencilerle yapılmış olması, okula aidiyet duygusunun farklı bir örneklemde incelenmiş olması bakımından önemlidir.