• Sonuç bulunamadı

5. TARTIŞMA

5.1. Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okul Yaşam Kalitesi

Çalışmada elde edilen bulgulara göre LİSEYKÖ puanları Anadolu Lisesi öğrencileri açısından incelendiği zaman, en yüksek ortalamanın 3.51'le “Statü”

boyutuna, en düşük ortalamanın 2.81'le “Okul Yöneticileri” boyutuna ait olduğu görülmüştür. Spor Lisesi öğrencileri arasında ise en yüksek ortalama 3.89' la “Okula yönelik duygular” boyutuna, en düşük ortalama 3.01'le “Öğrenciler Arası Etkileşim”

boyutuna aittir. LİSEYKÖ toplam puanlarına ait ortalamalar ise Anadolu Lisesi öğrencileri için 3.13; Spor Lisesi öğrencileri için ise 3.56 olarak hesaplanmıştır. Bu bulgular genel olarak öğrencilerin liselerindeki yaşam kalitesini, çok yüksek olmamakla birlikte orta düzeyde olumlu algıladıklarına işaret etmektedir. Sarı (117) 281 lise öğrencisi ile yaptığı çalışmada da benzer sonuçlara ulaşmıştır. Gedik’in (118) yine LİSEYKÖ’yü kullanarak yaptığı araştırmada da öğrenciler, ölçekteki ifadelere genel olarak “orta düzeyde” katılmışlardır. Kesici ve Türkoğlu (20) da liselerin yaşam kalitesini ortanın biraz üzerinde değerlendirmişlerdir. Başka araştırmalarda da paralel sonuçlar elde edilmiştir (96; 97).

Anadolu Liselerinde en yüksek puanların statü boyutunda elde edilmiş olması da önceki araştırma bulgularıyla uyumlu bir sonuçtur. Sarı’nın (117) yaptığı çalışmada da en yüksek puanlar statü boyutunda elde edilmiştir. Sarı ve Cenkseven’e (66) göre,

“Statü” boyutuna ilişkin ortalamanın öğrenci görüşlerine göre yüksek çıkması, öğrencilerin kendilerine, okullarındaki yerlerine, başkaları tarafından nasıl algılandıklarına vs. yönelik olumlu duygular taşımalarından kaynaklanmış olabilir.

Kesici ve Türkoğlu (20) ise öğrencilerin, statü boyutundan yüksek ortalamaya sahip

olmasını statü ve saygınlık gereksinimlerinin okullarında belli bir ölçüde karşılanmış olabileceği şeklinde açıklamışlardır. Ergenin ihtiyaçlarından biri de toplumsal saygınlık ve statü kazanmaktır. Ergenin toplumsal uyumu, büyük ölçüde bu ihtiyacın karşılanmasına bağlıdır. Bireyin içinde yaşadığı toplumun, onu artık bir çocuk gibi görmeyi bıraktığı fakat henüz yetişkin statüsünü, rolünü ve işlevini tümüyle vermediği yaşam dönemi olarak tanımlanan ergenlikte birey, toplumda saygınlık kazanmaya ve statü sahibi olmaya gereksinim duymaktadır. Sosyal uyum, geniş ölçüde bu gereksinimin karşılanmasına bağlıdır (119).

Sarı’nın çalışmasında elde edilen en düşük ortalamanın okul yöneticileri boyutuna ait olması da yine bu araştırmanın bulgularıyla uyumlu bir sonuçtur (29). Halawah’a (120) göre, okul ikliminin olumlu algılanmasında, okul yöneticileri önemli bir etkiye sahiptir. Okul ikliminin olumlu algılanması, yöneticinin etkinliğini, öğretmen ve diğer çalışanların performansında artışı ve öğrenci başarısını beraberinde getirir. Bu gelişme, zincir şeklinde düşünüldüğünde, yönetici, öğretmen ve öğrenciler arasındaki iletişim güçlendirildiğinde geliştirilebilir. Bu bağlamda, çalışmaya katılan Anadolu Lisesi öğrencilerinin okul yöneticilerini çok olumlu algılamadıkları dikkate alındığında, onlarla olan iletişim ve etkileşimlerinin çok güçlü olmadığı ve okul yaşamının geneline yönelik olumlu tutum geliştirmelerinin de çok kolay olmayacağı söylenebilir. Kalaycı Özdemir’e (50) göre okul yaşamının niteliğine ilişkin öğrenci algısı ile okul bağlılığı alt boyutları arasında en güçlü ilişki, “okul yönetimi-bağlılık ilişkisi’ boyutundadır.

Bunun yanı sıra LİSEYKÖ puanlarının çoğunda Spor Lisesi öğrencileri lehine anlamlı farklar olduğu belirlenmiştir. İki grubun ortalamaları incelendiğinde, Spor Lisesi öğrencilerinin “Öğretmenler”, “Statü,” “Okul Yöneticileri”, “Okula Yönelik Duygular” ve ölçek toplam puanlarının Anadolu Lisesi öğrencilerinin puanlarında yüksek olduğu görülmüştür. Bununla birlikte spor liselerinde de hiçbir boyuta ait ortalama 4’ün üzerinde değildir. Yani aslında Spor Lisesi öğrencileri de okullarındaki yaşamın kalitesini çok yüksek algılamamaktadırlar. Oysa öğrencinin okula yönelik tutumları, okul yaşamından ne ölçüde tatmin olduğu, akademik başarısı kadar diğer yönlerden gelişimi üzerinde de önemli bir etkendir. Bu açıdan bakıldığında yaşam kalitesi yüksek olan okullardaki öğrencilerin, öğrenme açısından daha şanslı oldukları söylenebilir. Goodenow ve Grady’e (80) göre, okullarındaki yaşamın niteliğine ilişkin olumlu algıları yüksek olan öğrencilerin, öğrenmeye yönelik isteklerinde de bir artış

olmaktadır. Bu bağlamda LİSEYKÖ puanlarına göre okullarındaki yaşamı nispeten daha olumlu algılayan Spor Lisesi öğrencilerinin eğitimin akademik çıktıları bakımından da daha şanslı oldukları düşünülebilir.

Yapılan analizlerde Spor Lisesi öğrencileri için en düşük ortalamanın belirlendiği boyutun LİSEYKÖ’nün Öğrenciler arası etkileşim boyutu olduğu ortaya çıkmıştır.

Sarı’ya (8) göre, öğrencilerin bireyler ve grup içerisindeki gelişimlerinde büyük önem taşıyan öğrenci-öğrenci etkileşiminin yapısı ne kadar olumlu olursa, öğrenme de o kadar kolay gerçekleşmektedir. Bir başka çalışmada Sarı (117) okulda arkadaşları ve öğretmenleri tarafından kabul gören öğrencilerin, sınıf ve okul ortamından daha çok zevk alma eğiliminde olmaları ve özsaygı, özgüven gibi olumlu duyguları daha yoğun yaşamaları beklenirken, kabul görmeyen çocukların, gerek okul yaşamlarında gerekse genel yaşam kalitelerinde, bir takım tatminsizlikler yaşamalarının doğal olduğunu ve bu durumdaki bir öğrencinin okuldaki yaşamı kaliteli algılamayacağını belirtmiştir.

Öğrencilerin Okula Aidiyet Duygusu Ölçeğinden aldıkları puanlar üzerinde yapılan analizler sonucunda Anadolu Lisesi öğrencileri için “Reddedilmişlik” boyutuna ait aritmetik ortalamanın 3.48, “Aidiyet” boyutuna ait aritmetik ortalamanın 3.35,

“OADÖ Toplam” puanlarına ait aritmetik ortalamanın ise 3.38; Spor Lisesi öğrencileri için; “Reddedilmişlik” boyutuna ait aritmetik ortalama 3.77, “Aidiyet” boyutuna ait aritmetik ortalamanın 3.89, OADÖ Toplam puanlarına ait aritmetik ortalamanın ise 3.85 olduğu ortaya çıkmıştır.

Spor Lisesi öğrencilerinin okula aidiyet duygusuna ait algılarının, orta düzeyden biraz daha yüksek olduğu; Anadolu Lisesi öğrencilerinin ise bu algısının orta düzeyde olduğu söylenebilir. Bir başka ifadeyle, okula aidiyet duygusunun her iki grupta da çok yüksek olmadığı söylenebilir. Diğer araştırmalar incelendiğinde benzer bulguların elde edildiği görülmektedir. Booker (81) da öğrencilerin büyük bir kısmının, okullarının birer parçası olarak hissetme düzeylerinin orta seviyede olduğuna dair bulgulara ulaşmıştır. Bir başka araştırmada lise öğrencilerinin okul yaşamının niteliğine ilişkin algıları ile okul bağlılıkları incelenmiş; katılımcıların, okul yaşamının niteliğine ilişkin algıları ile okula bağlılık düzeylerinin orta düzeyde olduğunu belirlenmiştir (121).

Benzer şekilde Goodenow (122) da öğrencilerin, okula aidiyet duygusu puanlarına ait ortalamayı 3.10 olarak orta düzeyde bulmuştur. Benzer nitelikte bulgular elde edilen bir

başka çalışma da Sarı’nın (15) 274 öğrenci yaptığı çalışmadır. Bu çalışmada öğrencilerin OADÖ toplam puanlarına ait aritmetik ortalama 3.51’dir.

Araştırmalar öğrencilerin okula aidiyet duygusunu yeterince üst düzeyde yaşamadıklarını gösterirken ilgili alanyazın, bu kavramın çocukların gelişimi açısından önemini vurgulamaktadır. Örneğin Anderman (84) okula aidiyet ile okul sorunları arasında olumsuz yönde bir ilişki olduğunu belirtilmiştir. Booker’ın (81) yaptığı araştırmada da okula aidiyet duygusunun, okuldan tatmini ve öğrencilerdeki depresyon düzeyini etkilediği ortaya konulmuştur. Buna göre, okula gitmekten memnun ve mutlu olmayan öğrenciler, okullardaki eğitim-öğretim sürecinden uzaklaşabilmektedirler. Bu durumda okulda yalnızlık hisseden öğrenciler, bir süre sonra da okulu bırakma eylemine girebilmektedirler. Dolayısıyla okulun görevlerinden birinin, öğrencilerde aidiyet duygusunu geliştirip, okula bağlılıklarını garanti altına almak olduğu söylenebilir.

Araştırmada, iki grubun ortalamaları arasındaki farklar tüm boyutlarda Spor Lisesi öğrencileri lehine anlamlı bulunmuştur. Spor Lisesindeki öğrenciler, Anadolu Lisesi öğrencilerine göre kendilerini okullarına daha çok ait hissetmektedirler. Görmez (109), Türkiye’deki Spor Liselerinde bulunan öğrencilerin, öğretmenlerin ve yöneticilerin spor liselerini algılayış biçimlerini incelediği araştırmasında, öğrencilerin çoğunluğunun okullarına aidiyet ve memnuniyet konularında pozitif yaklaşım sergilediklerini ortaya koymuştur.

Öğrencilerin okula aidiyet duyguları çeşitli faktörlerden etkilenmektedir.

Booker’a (81) göre, genel olarak okula aidiyet, okuldaki diğer yetişkin bireylerle (rehber öğretmen, Öğretmen, yönetici) olan olumlu ilişkilerle gelişmektedir. Bu gelişme öğrencilerin okulda mutlu olma, okuldaki performanslarına daha çok güvenme, zihinsel ve fiziksel iyi hissetme şeklinde kendini gösterebilmektedir. Öte yandan, okula bağlanma konusuna farklı bir açıdan bakıldığı zaman, Skues et al. (123) akranları tarafından zorbalığa uğrayan ergenlerin, okula yönelmelerinin ve okula bağlanmalarının düşük düzeyde olduğunu belirttikleri görülmektedir. Glew et al. ise kurban konumundaki öğrencilerin okula aidiyet düzeylerinin düşük olduğunu tespit etmişlerdir (124). Bu durumda öğrencilerde okula aidiyet duygusunun onların sosyal gelişimi açısından da oldukça önemli olduğu söylenebilir.

5.2. Bulundukları İllere Göre Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin Okul Yaşam Kalitesi Algılarına ve Okula Aidiyet Duygularına İlişkin Tartışma

Bulundukları illere göre, lise öğrencilerinin LİSEYKÖ toplam puanları incelendiğinde en düşük ortalamalar Diyarbakır ilindeki öğrencilere aitken, en yüksek ortalamanın 3.42 olarak Siirt ilinde elde edildiği ve bu ortalamanın diğer illerdeki öğrencilerin ortalamalarından anlamlı düzeyde farklılaştığı görülmüştür. Bu bulgu, Siirt ili açısından sevindirici olmakla birlikte, araştırma kapsamına alınan illerin hepsinde beş dereceli bir ölçek üzerinden elde edilen ortalamaların 4’ün altında kalmış olması düşündürücüdür.

LİSEYKÖ toplam puanlarındaki farkın Siirt ilindeki öğrenciler lehine çıkması bu ildeki spor tesislerinin yeterliliğinin bir sonucu olabilir. Bu konuda, öğrencilerin

“okulunuzdaki spor tesislerini yeterli buluyor musunuz?” sorusuna verdikleri cevap incelendiğinde, Anadolu Liselerinde %57, spor liselerinde ise %58.5 oranında evet yanıtının alındığı ve bu rakamların diğer illerdeki oranlardan yüksek olduğu; Siirt’in bu açıdan en olumlu algılanan il olduğu görülmüştür. Ayrıca araştırmada ölçek uygulamaları sürecinde Siirt'teki Spor Lisesine ait mevcut koşulların (öğretmen, tesis, malzeme, müsabakalara katılım, vb.) ve öğrencilerin sportif başarılarının diğer illere göre daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Bu durumlar, Siirt’teki öğrencilerin okullarını diğer illerdeki öğrencilere göre daha olumlu algılamalarını sağlamış olabilir. Araç - gereç ve tesisler, öğretim programının amaçlarına ulaşmasında öğretim süreçlerinin önemli bir boyutudur. Bir okulun, araç-gereç bakımından zengin olması, öğrenciler üzerinde olumlu ve istek dolu bir hava yaratabilir (125). Nitekim Ekici ve ark. (126) tarafından yapılan araştırmada ulaşılan sonuçlar bu görüşü destekler niteliktedir. Araç-gereç ve spor salonu yetersizliği, okullarda sportif faaliyetleri engelleyen önemli bir faktördür.

Lise öğrencilerinin OADÖ toplam puanları incelendiğinde tüm illerde birbirine benzer puanlar alındığı ve ortalamaların 3.53 ile 3.69 arasında değiştiği görülmektedir.

İllere göre alınan puanlar arasında anlamlı fark bulunmamaktadır. OADÖ puanlarına ait ortalamalar illere göre orta düzeyin üzerindedir. Ancak hiçbir ilde 4.00’ın üstünde bir puan elde edilememiştir. Bu durum çalışmaya katılan beş ildeki öğrencilerin okullarına aidiyet duygularının istenen düzeyde olmadığını göstermektedir. Yapılan araştırmalarda

öğrencilerin okula aidiyet duyguları üzerinde birçok faktörün etkili olabileceğini göstermektedir. Bunlardan biri okuldaki tesis, bina, materyal, bahçe, vb. bakımlardan fiziksel olanaklardır. Okullarda spor amaçlı alanların yetersiz olması, dinlenmek amaçlı mekânların azlığı öğrencilerin, kendilerini rahat ve güvenli hissedebilmeleri açısından da olumsuz etki oluşturmaktadır (127). Bu açılardan donanımlı olan okullarda öğrenci memnuniyetinin yüksek olması da beklenebilir.

Alan yazındaki bulgulara göre öğrenci memnuniyetini etkileyen bir diğer faktör de okul yöneticileridir. Kalaycı ve Özdemir (50) yaptıkları çalışmada okul yaşamının niteliğine ilişkin öğrenci algısı ile okul bağlılığının alt boyutları arasındaki en güçlü ilişkinin okul yönetimi ile okula bağlılık arasında olduğunu belirlemişlerdir. Çalışmada okula bağlılık üzerindeki en etkili faktörün okuldan memnuniyet olduğu belirlenmiştir.

Dolayısıyla öğrencilerin okullarındaki yöneticilere ilişkin algılarının OADÖ puanlarına yansımış olabileceği söylenebilir.

5.3. Cinsiyete Göre Spor Lisesi Öğrencileri İle Anadolu Lisesi Öğrencilerinin