• Sonuç bulunamadı

M O D E RN H A S T A H A NE İ N Ş A A TI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "M O D E RN H A S T A H A NE İ N Ş A A TI"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M O D E R N H A S T A H A N E İ N Ş A A T I

Hastahane yapılarının ratıonel olarak planlanması hakkında araştırmalar

Y a z a n : A R S L A N T E R Z İ O Ğ L U Y. Mühendis - M i m a r

I. K I S I M

Hastahane inşaatının tekâmülü : A — İlk tekâmül, (Başlangıçtan 1864 e kadar):

Tarih öncesi, yani yazının bulunmasın-dan önceki devirlerdeki tıbbın ne şekilde icra edildiği ve tekâmülü aşağı yukarı meç-hulümüzdür. F a k a t yapılan kazılarda ele ge-çen kafataslarmdaki ameliyat izleri o za-manlardaki tıbbın delilidir. A m a , bu tarih öncesi devirlerde, bugünkü hastahane fik-rine yakın anlamda mekânların bulunduğu-na dair kat'î deliller mevcut değildir. Cer-rahî müdahalelerin, bugün de Afrika ve Avustıalya adalarındaki tabiat kavimlerinde olduğu gibi ya hastanın evinde veya ra-hip - hekimlerin (Medizinmânner) nezdinde yapıldığı söylenebilir.

Eski Mezopotamya ve Mısır medeniylerinde tıbbın ne derecede iyi tekâmül et-tiği o zamanlardan kalma arkeolojik vesi-kalarla sabittir. Meselâ M. Ö. III. binde Asurlarda ASU'ların Laien - H e k i m olarak icrayi sanat ettiği ve bunların tesiriyle Hi-titlerde de benzeri şekilde G U L A tempel'le-rinde r u h a n î hekimlerin hastaları tedavi ettikleri m a l û m u m u z d u r .

Yalnız hastahanenin ilk inkişafı Y u n a n ve R o m a kültür çevresinde vuku bulmuştur. H İ P P O K R A T devrinde, eski Y u n a n d a hasta-ların tedavisi hekimlerin evlerinde olmakta idi. IV. yüzyılda ilk olarak hekim evlerinde hasta odalarına rastlıyoruz. Bu I A T R E I O N tipi hekim evleri ilk hususî kliniklerdir. Bu-nun en güzel misali (Şek. 1) P O M P E J I ' d e kazılarla ele geçen (Haııs d. Chirıırgen) Cer-rahevidir. Bu evde muayene odası, hasta odaları ve Ameliyat için ayrıca bir yer mevcuttur. (7)

Bu hususî latreionlardan başka gene IV - V. yüzyılda ilk olarak Y u n a n medeni-yetinde K O S (Istanköy) adasında ilk olarak

bugünkü hastahanelerin ilk nümunesi olarak kabul edebileceğimiz A S K L E P I E I O N S te-şekkül etmiştir. (Şek. 2)

Eski Y u n a n d a bir koridorun iki tarafına dizilmiş yatak oda sistemine K I L I N I K I der-lerdi, bugünkü klinik deyimi de oradan gel-mektedir.

Romalılar, Yunanlıların I A T R E I O N ve A S K L E P I E I O N ' I a r ı n ı aynen aldılar. Bu-nun yanısıra kendi bünyelerine uyan başka bir sistem, V A L A T U D I N A R I E N tekâmül et-tirildi. Bunlar Sanatoryumlar gibi idiler. Bü-yük mülk sahipleri işçilerini, devlet de ordu mensupları için V A L A T U R I N A R I E N ' l e r te-sis ettiler. (Şek. 3)

Büyük yol kavşaklarında yer alan ve yardıma tedaviye m u h t a ç yolcuların bakımı için bir nevi hastahane tipi X E N O D O -C H I E N ile gene bir nevi hastahane olan N O S O C I U M da R o m a devrinin hastahane tipleridir.

Hıristiyanlık öncesi hastahane teşekkül-lerinden en mühimi Budistliğin yayıldığı Uzakşark memleketlerinde görülür. Bir nevi Budist Manastırı olan bu hastahanelerin ti-pik örnekleri, meselâ H İ N D İ S T A N ' d a ; bir iç avlu çevresine Quadrat şeklinde inşa edil-miştir ve V İ T A R A ismiyle anılır ki bu da hem hastahane hem de manastır anlamına gelir. (2)

Yahudilerdeki hastahane tipi meçhulü-müzdür. Onlar yalnız cüzzamlıları ayrı bir yere tecrit için toplamışlardır.

Hastahane tekâmülünün ilk parlak devri B Y Z A N Z ve S E L Ç U K - İ S L Â M devri-ne aittir. Büyük BASILEOS'un C A E S A R E A (Kayseri) da kurduğu BASILIAS ( 3 7 0 - 3 7 9 M.S.) ilk teşekküllü hastahanelerden biridir. M. S. 1136 da Byzanz'da teşekkül eden P A N D O C H E I O N (in T U R M A N I N - Suri-ye'de) de tam teşekküllü bir hastahane tipi gösterir. XII. yüzyılda Fransa'da inşa edi-len A N G E R S - Hcspitali hemen hemen kop-yası gibi bir şeydir.

Şekil 1

S E L Ç U K - İ S L Â M camiasında, KAF U R Hastahanesi (M. S. 957), Şam'da N U -R E D D İ N Ş E H İ D - İ T Ü -R K İ Hastahanesi (1154), Halepteki Maristanı Atik, Kudüs-teki S A L Â H A D D İ N E Y Y U B Î hastahanesi (1187), Kahire'deki K A L A V U N H a s t a h a -nesi (1284) bilhassa şöhret kazanmış hasta-hanelerdir. Anadolu Selçukluları devrinde Kayseri'deki G E V H E R N E S İ B E Hastahanesi (1205), Sivas'taki K E Y K Â V U S Hastahanesi (1217), ve A M A S Y A Hastahaneleri de (1308) belli başlı hastahanelerdendir.

N I C A E Konzilinden sonra bu Statü-nün 170. maddesine göre her büyük şehirde bir X E N O D O C I U M kurulması şeklinde tesbit edildi. Batıda da bu şekilde hastaha-neler teşekkül etti. M. S. 549 da L Y O N ' d a ( C L O T H İ L D E tarafından), 542 de A R L E S da ( C E S A R I U S tarafından) 546 da PARİS'te ST. J U L I E N L E P A U V R E , 658 de S E I N E adasında ve VI. yüzyılda St. G O A R bu arada zikre değer.

M. S. 817 de A C H E N Konzilini müteakiben bu hastahane statüsü K L O S T E R -H O S P I T A L şeklini aldı. Bunlar da başlıca şu şekillerde görülür :

I — İslâm - Selçuk devri Hastahaneleri: a — İlk İslâm Hastahaneleri

(MARİ5-T A N - B İ M A R İ S (MARİ5-T A N ) :

Eski Arap tarihçilerine göre. ilk İslâm Hastahaneleri, İran'daki D S C H O N D İ SA-P U R (Fransızcası D J U N D A İ - S A SA-P U R ) şeh-rindeki hastahaneyi örnek alarak inşa edil-mişlerdir. İranlıların Bimaristan dediği bu hastahaneyi Araplar Maristan olarak isimlen-dirmişlerdir. (Arap Lexigografı Al Gavvhari' ye göre [ * ] Sasaniler devri İran kiralı Sa-puri (240 - 272), Chusistan eyaletinde eski

[ * ] Brindgman, R., F.. L'Hopital et la Çite, Ed. du Cosmus, Paris 1963.

(2)

Sekil 2

Şekil 3 — Valatudmarien V. Novaesium M. S. 1. Yz.

Susa şehrine yakın bir yerde bu Dschondi-sapur şehrini kurmuştu. M. S. 350 de bura-da bıı meşhur hastahanenin ve tıp okulunun teessüs ettiği bilinmektedir [ * * ] . İran hü-kümdarı C H O S R O E S (532 - 579) zamanında hayli parlak bir devir yaşıyan bu hastahane ve tıp okulunun kurulmasında Bizanstan Jus-tinianus zamanında kovulan Nestorien mez-hebindeki hıristiyan hekimlerle, ta «Buda» z a m a n ı n d a ileri bir tekâmüle erişen Hind tabâbetinin rolü büyük olmuştur. Hz. Ömer devrinde Abu Musa al-ACH'ari tarafından İran İslâm İmparatorluğuna katılınca bura-daki yani Dschondisapur'bura-daki hastahane ilk İslâm hastahane teşekküllerinin üzerine bü-yük bir tesir icra etti. Burada yetişen hekim-ler zaten Hippokrat ve Galenos'un ekolünü takip ettiklerinden, İslâmda eski Grek ve Ro-ma'ya ait tın eserlerinin Arapça ve Farsçaya tercümesi hemen akabinde vuku buldu. Böy-lece Avrupa'dan önce İslâmiyette eski antik tıp. matematik, astronomi, felsefe gibi ilim-lerin Rönesansı m ü m k ü n oldu. Ebu Bekir

Razi, İbni Sina gibi Türk İslâm âlimlerinin X. - XI. yüzyılda yetişmesi bu İslâm Röne-sansımn bir neticesi oldu. İbni Sina'nın Qanon isimli eseri Salermo ve Padua fikisi de İtalya'da) Üniversiteleri yoluyla bütün Avrupa Üniversitelerine yayılan ve XVII. yüzyıla kadar ders kitabı olarak yayılan bir kitaptı.

İlk İslâm hastahanesi Kahire'de El Velid Abdel Melik tarafından Dschondisa-pur'daki İran hastahanesi tipinde inşa edil-di [ * * * ] . Bu Milâdî 707 senesine tekabül eden Hicri 88 senesinde vuku buldu. Bunu Şam'daki, sonra H a r u n El Reşit zamanında (786 - 809) Bağdat'ta kurulan hastahaneler takip etti. Kısa zamanda bu İranın Bimaris-tan tipinde inşa edilen ilk İslâm hastahane-leri (Maristan) sayıca 35 i buldu. Bunu Ka-hire'de A h m e d ibni Tulun (835 - 883) tara-fından vakıf olarak tesis edilen ve o za-man 60 C00 Dinara malolan Al Askar sem-tindeki Maristan takip etti. Aynı zamanda Halife El Mütevekkilin validesi Sadscha tara-fından 830 da tesis edilen hastahane ile Beni - Buye İran asıllı Halifelerden Adhad Addaulad zamanında (981) 100 000 Dinara malolan Bağdat'taki hastahane o devrin meş-hur hastahanelerindendir. Bu sonuncu has-tahanede 24 hekim çalışmıştı.

957 de Mısırın M I S R şehrinde K a f u r tarafından kurulan hastahane ile, X. yüz-yılda Abdel Melik tarafından gene Mısır'da Fez'de kurulan hastahaneler kayda değer. F a k a t İslâmda hastahane inşaatının en par-lak devri Selçuk Prenslikleri devrinde Haçlı

seferleri esnasında vuku bulmuştur.

b — Selçuk Prenslikleri zamanında ku-rulan hastahaneler:

1108 - 1122 de Selçuk Prensi Emüniddin tarafından Mardin'de kurulan Maristan ilk Türk hastahanesi olarak kayda değer. Bu hastahane XIX. yüzyıla kadar hizmette idi [ * ] .

Atabey Muzafferiddin Ebu Bekir Gök-börö tarafından 1158 de Musul'da tesis edi-len hastahane ile gene Musul'da Mucahiddin K a y m a z tarafından kurulan K a y m a z has-tahanesi kayda değer.

Atabeylerden Nureddin M a h m u d Zengi tarafından 1154 de Şam'da inşa ettirilen Nııreddin Şehid-i Türki hastahanesi ile gene bu Türk Atabey prensi tarafından Halepte tesis edilen Maristanı Atik h a s t a h m e l e r i meşhurdurlar. Bilhassa Şam'daki Şehid-i Türkî hastahanesi çok mükemmel bir tesis olup ilerde temas edeceğimiz üzere Kala-vun hastahanesine ve dolayısiyle Avrııpa'da-ki İtalyan Rönesans hastahanelerine tesir etmiştir. Bu hastahanede kadın ve erkek has-talar ayrı kısımlarda yer aldığı gibi bula-şıcı ve ateşli hastalıklar kısmı da ayrı idi.

Yer döşemesi m e r m e r olup, tatlı su tesisatı da bu hastahaneye mahsus bir tesisat ola-rak kayda değer [ * * ] .

Halep'teki Maristânı Âtik hastahanesi-nin havası en güzel ve hastahaneye elverişli arsanın tayini için N u r e d d i n Atabey o za-manın âlim hekimlerini vazifelendirmişti. Bunlar bir koyunu kestirip etini dört par-çaya böldürüp her bir parçasını Halep'in bir semtine astırmışlar, öbürsügün bakmış-lar ki Halep'in Antakya kapısı semtindeki Al Hawa pazarı bölgesindeki et, diğer semt-lerdeki etler bozulduğu halde, bozulmadan tazeliğini m u h a f a z a etmiş, böylece bu rmn-t a k a n m havasının iyiliğine kanaarmn-t germn-tirile- getirile-rek hastahanenin burada inşasına karar ver-mişlerdir.

Bu şimdi bir hikâye gibi de telâkki edilse bile, ta o z a m a n d a hastahane arsası-nın Hijiyenik şartlara uyacak şekilde seçimi için düşünce yapıldığını göstermesi bakımın-dan önemlidir.

A r a p tarihçisi İbni - Zübeyr bize bu hastahanenin 1184 deki durumunu ve hekim-lerinin kadrosunu anlatıyor [ * * ] .

Nureddin Zengi, Homs, H a m a , Shai-zar. Baalbek'te de hastahaneler tesis etmişti. Aynı seneler civarında (1184- 1198) Sul-tan Abu Yusuf da Fas'ta bir marisSul-tan tesis etmişti [ * * * ] .

1187 de Salâhaddin Eyyubî Kudüs'te bir hastahane tesis etmişti. S. Eyyubî'nin 1171 de Kahire'de tesis ettiği Bimaristan Al Atik de İspanya'da Gırnata'da kurulan İslâm hastahanesinin çağdaşıdır.

1248 de Şam'da kurulan Kaymeri has-tahanesi de XIX. yüzyıla kadar Osmanlı devrinde hizmete devam etmiştir.

Kahire'de Sultan Kalavun tarafından kurulan Kalavun Hastahanesi, Şam'daki Nureddin Şehid-i Türkî hastahanesi ile be-raber belki de Ortaçağın hattâ X V I I I . yüz-yıla kadar hastahane inşaatı tarihinin en mükemmel hastahanelerinden biridir. El

Me-[ * * ] Meffert, F., Caritas u. Kranken-hauswesen bis zum Ausgang des Mittelal-ters, Freiburg i. Br. 1927.

[ * * * ] Wüstenfeld - Macrizis Beschrei-bung der Hospitâler in el Kahira in Janus, Zeitschrift f. Gesch. u. Lit. d. Medizin, Breslau 1855.

[ * ] Bolak, O. — Hastahanelerimiz, Teknik Üniversitesi yayını, İstanbul, 1950.

[ * * ] Issa Ahmet — Histoire des Bima-ristans (Hcpitaux) de l'epoque Islamique, Ed. francaise, Le Caire 1928.

[ * * * ] Houtsma. Th. — Encyclopedie de l'Islam, Leyde, 1 9 1 3 - 3 6 .

(3)

Hastahane

'Hastahane girişi

O 2İ li • 34 • 12

Z 7 1 7

ircetınn -• *<

<-« n - î

!-Cami

Sinir

Hastalık-ları kismî

Türbe

-Giriş

Kahirede Seyfeddin Halavon Hastahanesi(1284)

_ K/MİM HASTALAC. 0BA3I i V l - w EHKFK HASTALI *>»»"

// KAO'M HASrALAt KU«I _ KASTA EAKICİ VF S/ıSJİYA" _ H.ftIM LOCAMLA R.I*A fl«AW

^MÜTFAİC „ ,,,

,~cü£T «»PVKAtAKI IEPOJU _ .(MASTtf)v= ÖLÜ YIKAMA KAİMİ-U

32-

33-

34ss

ac

-

S73 8

-

33

-

42-

4S-fAKlT MADİELEB-İNl'u PÇPO MAHALLİ BAfHCltİM KOKTBOL MAHALLİ OPERArö'üL&RİN // " fil HE<İUl.e4ı' » r

İ«AMİ/J Uluyu hualayacaai vee.

iç A V L U

„.(.l.tU E i* AVLU _ ERKSÜ >«11. HASTAİAB/NİİJ WU«6L&*İ İC LOHKİPoR. ,, . «ABI» AKIL ftASTALARlMlM

rutAHI TCP-A^ATA <-'KAlO IA6«.5ilfE/J

Şekil A

lik El Mansur El Kalavun Şam'da iken Ko-lik hastalığına tutulur. Tedavisi Şam'daki Nııreddin Şehid-i Türkî hastahanesinden te-min edilen ilâçlar ve hekimlerle mümkün olur. Bundan çok mütehassis kalan Sultan Kahire'ye döndüğünde Şehid-i Türkî hasta-hanesi çapında büyük bir hastahane yapıl-masını emreder. (Pascal COSTE'tan alınan) plânın da Kalavun hastahanesinin, cami ve vakfedenin türbesiyle beraber bir kompIex olarak yapılmış olduğu müşahede edilir (Şekil A). Ayrıca esas hastahane kısmıyla Türbe arasında yer alan kısmında kadın ve erkek akıl hastaları için tecrit edilmiş şekilde hücrelerden müteşekkil sinir hastalıkları kısmı (Şekil A. Nr 39. N r 41) bulunur. Esas hastahane kısmı 4 iç avlu etrafına

I

4

I

» r

Şekil 3 b Pantocheion in Türmanin

toplanmış hasta salonlarından ibaret olup iyileşen hastalar, ateşli hastalıklar, cerrahî ve göz gibi kadın ve erkek hastahane kısım-larını içine alır (Nr. 23, Nr. 24, Nr. 25, Nr. 26). Plânda funktion'ca en mühim nok-tada mutfak Nr. 39), ölülerin sanduka depo yerleri (Nr. 30), ayrıca ölü yıkama (Nr. 31) ve imamın cenaze dualıyacağı yer (Nr. 36) gayet ustaca plânlanmıştır. Cerrahların (Nr. 34). Başhekimin (Nr. 36) ve göz hekim-lerinin (Nr. 35) kontrol yerleri, yukarı kat-taki hekim lojmanlarına giden merdiven-ler (Nr. 28) ve hastabakıcılar için ayrılmış odalar, yakıt deposu için ardiyeler hepsi plânda gayet ustaca yer almıştır. Kalavun hastahanesi orta kısmında mimarî bakım-dan, Yunan haçı şeklindeki plânıyla. XV. yüzyılda İtalya. İspanya, Fransa ve İngil-tere'deki haç plânlı (Kreuzsystem) Rönesans hastahanelerine büyük tesir icra etmiş-tir [ * ] .

Cenova'daki Ospedale Degli Incurabili (1420) hastahanesi, 1457 de Mimar Fila-rete'in inşa ettiği Milano'daki O S P E D A L E M A G G I O R E hastahanesi ve bilhassa İs-panya'da Mimar Enrique Egas'm inşa ettiği Toledc'daki S A N T A - C R U Z hastahaneleri Haç sisteminde (Kreuzsystem) plânlarıyla Şam'daki Nureddin Şehid-i Türkî nesi tesiriyle inşa edilen Kalavun hastaha-nesinin tesiri altında kaldıklarını gösterirler.

1354 de Halep'te Atabeylerden Ergun El Kâmilinin vakfettiği Ergun Kâmilî has-tahanesi de, dört iç avlu etrafına toplanmış plânıyla çok mükemmel bir hastahane şekli arzeder. (Şekil Bj

c — Anadolu Selçukluları zamanındaki hastahaneler:

Büyük Selçuk İmparatorluğunun yıkıl-masından sonra teessüs eden Anadolu Sel-çukluları tarafından oldukça çok sayıda hastahane Anadolu'da inşa edilmiştir. Bun-lar TLİrkiyemizin ilk hastahaneleri olması dolayısiyle zikre değer. Yalnız bunları kı-saca teker teker gözden geçirmeden önce, bir iç avlu etrafını çevreleyen hasta odala-rından ve giriş yerindeki Eyvandan müte-şekkil bu hastahanelerin menşei hakkında çeşitli teoriler vardır, bunları gözden ge-çirelim :

1948/49 da Fransız Archeolog'Iarının Afganistan'da Lashkari Bazar'da buldukları XI. yüzyılda Büyük Türk-İslâm Devleti Gaz-nelilerin Sultanı Gazneli Mahmudun inşa ettirdiği büyük sarayın plânının Anadolu Selçuklularının Medrese ve Şifahanelerinin (Selçuklu hastahane ve medreseleri aynı tip plâna sahiptir.) plânlarına tesir ettiğini, bu Fransız heyetinin başkanı S C H L U M B E R -G E R [ * * ] iddia etmektedir. L A S H K A R İ BAZAR'daki Sultan Mahmudun Sarayı ( Ş e k i l - C ) 550X300 Yard (1 Y a r d = 0 , 9 1 4 4 metredir) büyüklüğünde ve eyvanlı iç avlulu bir plân arzeder. Prof. Suut Kemal Yetkin de bu saray plânıyla Anadolu Selçuklu Medrese ve Şifahanelerinin plânındaki ben-zerliği Schlumberger'e atfen zikreder [ * ] .

Ayrıca Andre Godart'a göre Anadolu Selçuklu Medrese ve Şifahanelerinin men-şei Melikşah devrinde Nizam-ül-Mülk tara-fından inşa edilen K H A R G İ R D ' d e k i med-resedir. [ * * * ]

Üçüncü teoride, bu yazının başında zikredildiği üzere bütün İslâm hastahanelerinin en eski menşei D S C H O N D I S A P U R -daki İranlıların Milâdî 350 de inşa ettikleri hastahanedir.

[ * ] Dunaj, L — Das Hospital Gedanke im Mittelalter, Hannover, 1911.

(Doktor Dissertation) t'*] Suut Kemal Yetkin, — L'Architec-ture Ttırque en Tıırquie. G: P. Maison-neuve et Larose, ."'aris 1962.

[ * * ] Schlumberger, D, — The Ghaz-navid Place of Lashkari - Bazar, in Londen N E W S . March 25/1950 - June İ6/1951.

[ * * * ] Godard, A. — L'Origine de la Madrasa, de la mosqııee et du Caravan-serail a quatre Tvvans, in Ars Islamica vol. X V -XVI. Paris 1951.

(4)

u n

® O — - * e 3— ' U N 4 & Şekil B

Ergun Kâmil Hastanesi (1354) Dr. R. Barkından

F a k a t bilhassa Anadolu Selçuklularının Medrese ve Şifahanelerinde (Schlumber-ger'in iddiası olan) Gaznevilerin L A S H K A R İ B A Z A R ' d a k i Sarayının Eyvanlı plânı son esas menşe olarak kabul edilebilir.

Anadolu Selçuklu Türklerinin ilk has-tahane teşekküllerinden biri Kayseri'deki Gevher Nesibe ve Sultan Giyasettin Hasta-hane ve T ı p okuludur. 1205 de inşa edil-miştir. Biri hastahane diğeri tıp okulu ola-rak yanyana iki yapı komplex'i olaola-rak inşa edilmiştir. (Şekil - D )

Sivas'ta 1 2 1 7 - 1 8 de Sultan İzzettin Keykâvus'un vakfettiği Keykâvus Hastaha-nesi de zikre değer. 1938 de bulunan ikinci blokla beraber Kayseri'deki Gevher Nesibe Hastahanesinde olduğu gibi hastahane ve tıp medresesinden müteşekkil bir komplex olarak inşa edildiği bir gerçektir. (Şekil - E)

Divriği'de Ulucami ile yanyana 1228 -1229 da T u r h a n Melih Şah tarafından yap-tırılan şifahane oldukça mühimdir. M i m a r Ahlatlı H ü r r e m Şahın yaptığı bu hastahane

îirn-Şekil E

Sivasta Keykâvüs I Darüşşifası (1) mevcut T.T.K. nun yaptığı kazıda (2) çıkan kısım

ve cami yapı komplex'inin üzerinde İran ve Afgan tesirleri barizdir. Bilhassa caminin H e m a d a n ' d a k i A L E V Y A N camisiyle benzer-likleri vardır. H a s t a h a n e kısmı iki katlıdır. (Şekil - F). Sert iklime uyularak iç avlunun üstü kapalı olup yalnız küçük bir açıklık-tan aydınlık gelmektedir.

Ayrıca Çankırı'daki Sultan Keykubadın inşa ettirdiği (1235) Taşmescit adıyla anılan şifahane ile 1272 de Çobanoğullarının inşa ettirdiği Yılanlı Darüşşifası (Kastamonu'da) Darüşşifası O s m ^ h l a r devrinde sonraları tekke olarak kullanılmıştı,

da zikre değer. Kastamonu'daki bu Yılanlı

Amasya'da 1308 de Moğol akını esna-sında Olcayto Sultan Mehmedin kölesi An-ber bin Abdullah'ın inşa ettirdiği Amasya hastahanesi de oldukça güzel bir örnektir. 24,5 X 34.0 m. büyüklüğündeki bu hastaha-nenin giriş kapısındaki taş işçiliği çok gü-zeldir. (Şekil - G)

II — Klasik Osmanlı devri hastahane-leri (1299 bis 1843):

Klasik Osmanlı hastahaneleri (Darüş-şifa), Selçukluların şifahanelerinin tesiri al-tında kalmışlardır ve bunların tekâmül et-miş şeklidir.

Yıldırım Beyazıd tarafından Bursa'da 1 3 9 0 - 9 4 de inşa ettirilen Yıldırım Beya-zıd Darüşşifası Y. M i m a r Sedat Çetintaş tarafından yapılan kazılarla ortaya çıkarıl-mıştır (Şekil - H). Plânı Selçuklu Şifahane-lerine benzer. Yalnız giriş kısmının hemen karşısındaki kubbeli yapı (Şekil - İ) ilk Os-manlı yapı şahsiyetini gösteriyor. Bu Darüş-şifanın plânına, çok sonraları 1536 da D R E S T E N ' d e inşa edilen ST. J A K O P S (Hastahane) in plânı çok benzer ( Ş e k i l - J ) . XVI. yüzyılda Osmanlılar Balkanlara, Vi-yana'ya kadar hâkim olduklarına göre, Os-manlı hastahaneleri plânının Dresten'deki Alman hastahanesine tesiri imkân dahilin-dedir. Bu (tarafımızdan ilk olarak sezilen) benzerlik her halde tesadüfi olmasa gerek.

Ayrıca 1421 - 1451 de, Edirne'de M u r a t Il'nin bir Cüzzam hastahanesi kurduğu sa-bittir. Bu yapının kalıntıları hâlâ durmak-tadır.

Edirne'de 1489 da Sultan Beyazıd Il'nin tesis ettiği akıl hastahanesi bilhassa zikre değer. Cami, şifahane. bimarhane, tıp med-resesi, imaret ve fırınla beraber Tuncanın kenarında kurulan bu Osmanlı hastahanesi klâsik Osmanlı devrinin en güzel hastahane-Ierinden biridir. Altı köşeli kubbeli şifahane kısmının hasta hücrelerinin çevrelediği orta kısmında havuz bulunmakta olup Evliya. Çe-lebiye nazaran 10 müzikçi burada haftanın

B

-Şekil D

Kayseride Giyasettin Tıp medresesi (B) ve ve Gevher Nesibe Darüşşifası (A)

Şekil G

Amasya Darüşşifası (A. Gabriel)

Şekil F

Divriği (1) cami ve (2) Darüşşifası A. Gabriel'den

(5)

üç günü akıl h a s t a l a n için müzik konseri icra edermiş. Bu müzik terapisinin Avrupa-dan önce bizde tatbiki kayda değer [ * * ] .

Fatih devrinde İstanbul'da inşa edilen (1470) Fatih külliyesi ile Sultan Süleymanın inşa ettirdiği (1555) Süleymaniye Külliyeleri de birer Darüşşifa ile T ı p medresesine sa-hiptiler. Bu arada gene M i m a r Sinan'ın 1539 da H ü r r e m Sultan vakfiyesi olarak yaptığı Haseki Hastahanesi bugün hâlâ f a a -liyettedir. Sinan'ın N u r Banu adına Üskü-dar'da hastahane inşa ettiği m a l û m d u r [ * ] .

Sultan Süleyman'ın validesi H a f s a Sul-tanın 1539 da Manisa'da yaptırdığı akıl

O O O

®

8 ü

O

O

O o o

0

o

o

0

o o o

0

o

3

O

O

4

o

0 lo lo !o lo

o O '

E

0

E

Şekil K

H a f s a Sultan Bimarhanesi ve külliyesi (Ma-nisa) 1 — Cami, 2 — Kütüphane, 3 — Med-rese, 4 — Talebe odaları, 5 — H a m a m , 6 — İmaret, 7 — Bimarhane (sonraları H .

Hasan Tımarhanesi), 8 — Kervansaray.

' _ » H ı r ı î ^ t t F i p l ~ ı " [pil l J . S^jı Ö : : d t ' r ? . t n b . - p ö f l f T i f ; Ü i û-1 £ ir- P t ? 1 1 > , p f T i f ; Ü i û-1 £ ir- P t ? 1 1 > B . = 9 r A p . f * J U j u J L ^ - L J. • . . L J Şekil J

Jakop Hastanesi Dresden'de 1536 da yapılmıştır.

hastahanesi sonraları halk arasında H a c ı Hasan Timarhanesi olarak isimlendirilmiştir. (Timarhane gardiyanı Hacı Hasan'ın adın-dan gelmekteymiş.) Bu külliyede timarhane-den başka cami, kervansaray, imaret, med-rese, kütüphane v.s. ile birlikte bir yapı komplex'i olarak inşa edilmişti. (Şekil - K)

Son Osmanlı klâsik darüşşifa tipi olarak Sultan A h m e t Darüşşifası (1616) nı görüyo-ruz. N e yazık ki tıp medresesi kısmı hâlâ durmasına karşılık, külliyenin darüşşifa kıs-mı ortadan kaybolmuştur.

Bilhassa 1843 den sonraki Osmanlı has-tahaneleri bariz A v r u p a hashas-tahanelerinin te-siri altında kalmış bir özellik gösterirler. 1903 ten sonraki Osmanlı hastahaneleri ise t a m a m e n Avrııpaî tarzdadır.

[ * * ] Unsal, Behçet — Türkisch Isla-mic Architektur. Alec Tiranti, London 1959.

[ * ] Egli, E. — Sinan, D e r Baumeister d. Osmanischen Glauzzeit, Stuttgart 1954

Şekil İ

Bursa'da Yıldırım Bayazıt Darüşşifası (S. Çetintaş) dan

i I K I R I A I M I i İ Y İ E

I I

I I I

A R K . — 441

Referanslar

Benzer Belgeler

(1982) worte a book in Urdu, entitled, &#34;Sir Sayyid Aur Aligarh Tehrik (Sir Syed a n d Aligarh Movement)&#34;.^^ In this book, the common topics are, life a n d works of

Bilâkis gölge tarafındaki (şimale nazır) odalar oldukça serindirler ve diğer cephedeki odalardan daha fazla mahrukatla ısıtılabilirler. Son seneler zarfında Almanyada

Mitologiye ait bir mozayik - Roma devrine ait bir binada bulunmuştur... III - IV üncü yüzyıl Antakya civarında

İşte gerek bu sebepten ve gerek istikamet, ko- ku, septik galerisinin vaziyeti, methallerin kolaylığı ve koridorların kısalığı gibi sebeplerden dolayı has- talara mahsus

Ameliyat kısmına alçı kısmı da dahil olup bu mahallinin protezler ve saire için ayrıca bir bölmesi olmak lâzımgelir.. Yalnız, bu kısımların açık ve sarih bir

Muhtelif memleketler hastahane'crinde, îon zamanlarda tatbik edilen vc yazıda bahsi oe«en, di|inda tesis edilen, bir hücredeki elektrik menbnından, katı nakit « l l i p s e

Hava limanı lokantasının kontrol kulesinden ayrılmış olarak inşa edildiği yerlerde yolcu veya kabul binası, bazı inşaî tedbirler alınmak suretile, ileri doğru

Bu yekûn bir şehirliyi kol'kutacak bir şeydir.. Ve şehirliler bu devamlı