B i b I i o
ğr a f i
S a n a t Ş a h e s e r l e r i
Louis Hourtiq'den çeviren B u r h a n T o p r a k
G . S. Akademisi direktörü G . S. A k a d e m i s i N e ş r i y a t ı n d a n
1940
İki ciltten i b a r e t olan b u kitabın birinci cildi gerek tercümesi v e gerek t a b ' ı itibariyle b ü y ü k bir itina ile neşredilmiştir. Güzel S a n ' a t l a r A k a d e m i s i m ü d ü r ü B u r h a n T o p r a k , idarî meşgalesi a r a s ı n d a A k a d e m i n i n v e s a n ' a t âlemimizin, y o k l u ğ u n u d a i m a d u y d u k l a r ı b u değerli eseri lisanımıza çevirerek s a n ' a t k ü t ü p h a n e m i z e yeni bir eser k a z a n d ı r m ı ş olu-y o r .
K i t a b ı n birinci cildi tarihten evvelki z a m a n l a r , antikite, şark v e uzak şark san'atı, iptidaî Hıristi-y a n san'ati, Bizans san'ati v e o r t a çağ bahislerini ih-tiva ediyor. Ş a r k san'ati b a h s i n d e bilhassa T ü r k v e İslâm s a n ' a t i t e b a r ü z e t t i r m e k t e d i r . B u r h a n T o p r a k k i t a b a ilâve ettiği bir izah n o t u n d a ; kitabı aslına m ü m k ü n o l d u ğ u k a d a r sadık k a l a r a k t e r c ü m e ettiğini, f a k a t plâstik s a n ' a t l a r a ait ilim dilimiz kâfi d e r e -c e d e inkişaf etmediği için ıstılah y o k l u ğ u n a m a r u z k a l a r a k m ü ş k ü l â t a uğradığını k a y d e d i y o r . Bilhassa V a h i t m e r h u m u n dilimize çevirdiği iki s a n ' a t ta-rihi k i t a b ı n d a bir takım yeni kelimeler kullanıldığı v e f a k a t b u g ü n m e ' n u s olmıyan kelimeler gibi y e n i kelimeler b u l u p k o y m a n ı n d a tehlikelerini anlatı-y o r v e isan'at b a h s i n d e b ü t ü n lisanlarda a anlatı-y n e n k a b u l edilmiş olan kelimeleri ve bilhassa t ü r k ç e karşılığı b u l u n m a d ı ğ ı için tercümesi kabil olmıyanları a y n e n k a b u l ettiğini yazıyor. Bu itibarla bu kitabın a r k a s ı n a küçük bir lügatçe ilâve edilmiştir.
D i ğ e r t a r a f t a n , B u r h a n T o p r a k , kitabın aslına h e r n e k a d a r sadık kaldığını zikrediyorsa d a , eski Y u n a n a ait b a h s i genişlettiğini ve bilhassa müellifin p e k m u h t a s a r geçtiği T ü r k v e İslâm s a n ' a t i bahsi-ni Louis M a s s i g n o n ' u n islâm san'ati h a k k ı n d a k i tetkiklerini esas t u t a r a k tevsi etmiş o l d u ğ u n u d a ilâ-ve ediyor. 50 k a d a r şaheser resimlerini ilâilâ-ve e d e r e k b u b a h s i h e m e n h e m e n kendisi yazmıştır.
Bu itibarla k i t a p a l e l â d e bir t e r c ü m e eser m a
-hiyetinden k u r t u l a r a k , B u r h a n T o p r a k ' ı n d a şahsî m ü l â h a z a ve görüşleri ile d e tevsi edilerek tadilen yazıldığı için ayrıca bir hususiyeti haizdir.
E c n e b î müelliflerin; T ü r k s a n ' a t i h a k k ı n d a k i y a z ı l a r ı n d a san'atimizin derinliklerine n ü f u z e d e m e -diklerini ve onu islâm san'atının bir branşı gibi te-lâkki ettiklerini d a i m a görürüz.
B u r h a n T o p r a k d a e s e r d e T ü r k s a n ' a t ı kısmını kâfi d e r e c e d e işlenmemiş g ö r d ü ğ ü için b u n a tevessül etmiştir. Kitabın ikinci cildi d e y a k ı n d a intişar edecektir. S a n ' a t k ü t ü p h a n e m i z e b u güzel eseri k a z a n -d ı r a n B u r h a n T o p r a k ' ı tebrik e -d e r k e n b ü t ü n s a n ' a t meraklılarına tavsiye ederiz.
T e m e l İ n ş a a t ı
TercUrtıe eden : Y. Mühendis Muhittin Kulin. T. Y. Mühendisler Birliği neşriyatından. I c i l t , I c i kısım. Sayı : 20 1940. Fiatı 185 Kş
Yüksek M ü h e n d i s Muhittin Kulin'in, «Erih L o h m e y e r » d e n t e r c ü m e ettiği bu kitap m ü h e n d i s l i k âleminin en yeni eserlerinden biridir. U ç ciltlik b u eserin h e n ü z 1 inci cildi intişar etmiştir. K i t a p dış m e m l e k e t l e r d e ıson d e r e c e alâkayı celbetmiştir. G e r e k müellifin gerekse m ü t e r c i m i n ön sözlerinde y a z d ı k -larına n a z a r a n , kitap inşaat mühendislerine, t e m e l
sisteminin tayininde, t o p r a k tecrübelerinde, yerin in-t i h a b ı n d a , l â b o r a in-t u v a r l a r a m ü r a c a a in-t e in-t m e d e n evvel, m e v z u u tanımaları v e ilk kararları almaları için icap e d e n teknik bilgileri verebilecek şekilde hazırlanmış-tır. Bu hususda müellif ön s ö z ü n d e şöyle d e m e k t e d i r .
«Bu cilt, b u g ü n temel t a b a k a s ı h a k k ı n d a k i m a -lûmatı k o l a y c a k a v r a n a c a k surette a n a hatları ile g ö s t e r m e k v e temel işleri ile u ğ r a ş a n m ü h e n d i s e ta-rifler h a k k ı n d a vazih bir fikir v e r m e k arzusu ile ya-zılmıştır. Böylece m ü h e n d i s i n h e r bir hususî h a l d e esaslı noktaları t a n ı y a r a k bilhassa yeni t e c r ü b e usul-lerinin ne d e r e c e y e k a d a r tatbik edilebileceğini v e tem e l tabakasının evsafı h a k k ı n d a elde edilecek tem a l û -m a t ı n derecesini t a k d i r edebil-mesi gayesi istihdaf edilmiştir.»
-den bahsedilmektedir. Y. Mühendis Muhittin Kulin kitaba k o y d u ğ u bir ön sözde hassaten şöyle d e m e k -tedir.
«İnşaatın en güç tarafı temel, kısmıdır. B u r a d a mühendise bir kısmı memleketimizde henüz;-, teşekkül etmemiş olan jeoloji, hidroloji, meteolo-gi v e t o p r a k tecrübe lâboratuvarı meteolo-gibi birçok müesseseler y a r d ı m eder. H e r b ü y ü k işte bunların yardımı ve m a k s a d a uygun olarak yapılacak birçok tetkiklerle temelin inşa tarzını, işe b a ş l a m a d a n ve i-hale e d i l m e d e n önce tayin etmek muvafıktır. Bu tet-kikler y a p ı l m a d a n girişilecek işlerde temel çukuru açıldıktan sonra ne yapılacağını d ü ş ü n m e k tecrübe
y a p m a k mütehassısların fikrine müracaat etmek va-kit ziyama mal olur, iş gecikir, idare ile mütealıhid arasında m ü d d e t t e n , sair meselelerden birçok hukukî ihtilâflar çıkar, bazan projenin t a h a m m ü l edilemi-yecek d e r e c e d e pahalıya mal olması bu yüzden bu p r o j e d e n veya arsadan sarfı nazar edilmesi mevzua bahis olur. Bütün bunlar neticede, z a m a n ve para zi-y a m a mal olur.»
Y- Mühendis Muhittin Kulin i şimdilik velev bir kitapla da olsa, bu sahada teknik bürolarımızın il-mî çalışmalarını temin için gösterdiği gayretten do-layı tebrik ederiz.
H a b e
Anıt - Kabir Müsabakaya .konuldu , E b e d î Şef A t a t ü r k için Ankaradai Rasat'tepeTde inşa edilecek anıt - kabir'in projesinin tanzimi için beynelmilel bir m ü s a b a k a açılmıştır.
İlkönce, Büyük Millet Meclisi müsabakası gibi paralı k o n k u r şeklinde yapılması düşünülen bu mü-sabaka muhtelif A v r u p a memleketleri mimarî teş-kilâtları ile yapılan temaslar neticesinde, b u g ü n k ü d ü n y a vaziyetinin buhranlı bir d e v r e d e bulunmasın-d a n bulunmasın-dolayı beynelmilel şöhretlerin iştirakini mutlak surette temin m ü m k ü n olamıyacağı anlaşılmıştır.
Yapılan temaslar neticesinde birçok _ tanınmış mimarların da m ü s a b a k a y a iştirâk etmek istemedik-leri ancak jüri azalığını kabul edebilecekistemedik-leri öğrenil-miştir. A n ı d - Kabir komisyonu A v r u p a l ı m i m a r l a r a ayni z a m a n d a jüri azalığı da teklif etmiştir.
Y u k a r ı d a verdiğimiz izahattan sonra; m ü s a b a k a n ı n serbest beynelmilel olması kararı üzerine şartname-lerde değişiklik yapılmış bu sebepten m ü r a c a a t eden mimarlara m ü s a b a k a şartları ancak bir buçuk ay son-ra verilebilmiştir. Müsabakanın açıldığı h a k k ı n d a yapılan ilânda iştirâk edebilmek için m u a y y e n b ü y ü k -lükte bir p r o j e işi başarmış olmak mecburiyeti ko-nulmuş ise d e bilâhara bu k a r a r değiştirilerek her is-iyen T ü r k mimarına ve mühendisine m ü s a b a k a şart-ları verilmeğe başlanmıştır. Çok yerinde olan bu ikinci k a r a r sayesinde Ebedî Şef için kurulacak âbi-d e h a k k ı n âbi-d a bütün T ü r k san'atkârlarının âerbestçe
r I e r ,
düşünebilmeleri ve çalışabilmeleri imkânı hasıl ol-muştur. ' /
Müsabaka şartarını almak istiyen mimarlar; bir istida ile Başvekâlette Anıt Kabir komisyonuna m ü -racaat ederek hüviyeti hakkında m a l û m a t v e r m e k t e ve şartları istemektedirler.
M ü s a b a k a m ü d d e t i 3 1 / 1 0 / 1 9 4 1 tarihinde bi-tecektir.