Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I
İzmir İktisat Kongresi (Şubat 1923), 1923-29 döneminde izlenen iktisat politikalarının
şekillendirilmesinde belirleyici olmuştur.
Kongre’nin amacı:
İzlenecek iktisat politikaları hakkında yönetici-
bürokrat kadro ile toprak sahipleri, tüccarlar ve az sayıdaki sanayici arasında bir uzlaşma sağlamak,
Batılı ülkelere Türkiye’nin bundan sonra izleyeceği ekonomik ve sosyal sistem hakkında fikir vermek Kongrede, özel sermayenin devlet tarafından
destekleneceği ve dışa açık bir iktisat politikası izleneceği vaat ediliyor.
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
Lozan Antlaşması’nın ekonomiyi olumsuz yönde etkileyen hükümleri
Osmanlı borçları: Toplam borcun üçte ikilik en büyük kısmını (yaklaşık 85 milyon altın lira) Türkiye’nin ödemesi gerekiyor.
Lozan’da Türkiye’nin uygulayacağı gümrük tarifeleri sınırlandırılmış ve bu kısıtlama
ancak 1929 yılında kalkmıştır.
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ‘milli iktisat’
olarak adlandırılan politikaları büyük ölçüde 1923 sonrasında da sürdürülmüştür.
Bu dönemde milli iktisat politikaları
çerçevesinde devlet desteğiyle bir yerli ve milli burjuvazi yetiştirilmesi kalkınma ve modernleşmenin temel mekanizması olarak görülmüştür.
Bu politika çerçevesinde devlet bazı malların üretim ve ithalatında sahip olduğu tekel kurma hakkını yerli şirketlere devretmiştir.
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
Devletin sağladığı tekel hakkından
yararlanarak kısa zamanda yüksek karlar elde imtiyazlı şirketlerin başlıca faaliyet alanları, kibrit ve çakmak, barut ve patlayıcı maddeler, petrol-benzin ithalatı ve liman işletmeciliğidir.
İş Bankası’nın kurulması (1924) ve ekonomide oynadığı rol
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
Siyasetçilerle iş çevrelerini bir araya getiren bu banka, hükümetin iktisat politikası
kararlarını özel sermayenin istekleri
doğrultusunda yönlendirme konusunda
oldukça başarılı olmuştur. Devlet gücüyle kısa zamanda gelişen İş Bankası birçok yeni
sermayedar ‘imal’ etmiştir.
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
Yabancı sermaye ile ilişkiler de İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararlar doğrultusunda ilerlemiştir. Kapitülasyonlar derecesinde bir ayrıcalık tanınmamak koşuluyla Cumhuriyetin ilk yıllarında yabancı sermayeye karşı
tamamen olumlu bir tutum söz konusudur.
Yabancı yatırımların desteklenmesinde resmi bir koşul olmamasına rağmen uygulamada
‘yerli’ sermaye ile ortaklık ilişkisi içinde olanlara öncelik tanınmıştır.
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
Cumhuriyet yönetimi bu dönemde kimi millileştirmeler de yapmıştır.
Bu dönemde demiryolu şebekesi ve tütün rejisi millileştirilmiştir.
1926 yılında kabotaj hakkı (Türkiye’ye ait
limanlar arasında deniz ulaşımı yapma hakkı) yabancı sermayeye yasaklanmıştır.
Bu dönemde devlet yatırımlarının başlıca alanı demiryollarıdır. 1923-1929 yılları arasında 800 kilometrelik demiryolu hattı döşenmiştir.
Limanların işletilmesi ise devletin imtiyaz verdiği yerli şirketlere bırakılmıştır.
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
Yabancı şirketlerin millileştirilmesi Türkiye’de ulusal nitelikte bir kapitalizmin yerleşmesi
açısından önemlidir.
Yol, özellikle de demiryolu yapımına özel bir ağırlık verilmesi iki açıdan yerli sermaye
birikimini teşvik etmiştir. Bir kere, birçok Türk şirketi, büyük ihaleleri alan yabancı müteahhit firmalara taşeronluk yaparak önemli kazançlar elde etmiştir. İkincisi, demir ve karayolu yapımı iç piyasayı genişleterek Türkiye’deki genel
kapitalist birikimi hızlandırmıştır.
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
1927 tarihli Teşvik-i Sanayi Kanunu
Özel sermayeyi destekleyen politikaların en somut uygulamalarından biridir.
Bu kanun sanayi işletmelerine ve yeni
kurulacak sanayi şirketlerine çok geniş vergi muafiyetleri, bedelsiz arazi, ucuz hammadde ve enerji temini, indirimli ulaştırma tarifeleri gibi imtiyazlar ve destekler getirmiştir.
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
1923-1929 yılları arasında sanayinin durumu
Gelişme hızı yıllık % 10,2
Sanayiin Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payı sadece % 11
1927’de Türkiye’de 65 binin biraz üstünde sanayi şirketi var. Buralarda toplam 250 bin işçi çalışıyor. Bu şirketlerden sadece 2822’si makine gücünden yararlanıyor. Büyük
çoğunluğu zanaatkar atölyeleri.
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
1923-1929 yılları arasında tarım
‘Aşar Vergisi’nin kaldırılması (1925) ve bunun tarımla uğraşan kesim üzerindeki olumlu etkisi
Bu dönemde tarımsal üretim hızla büyümüştür.
Buğday üretimi dönemin ilk yıllarında 1 milyon tonun altındayken, 1928-1929 ortalaması 2 milyon ton civarındadır.
1924-1929 yılları arasında tarımsal hasılanın yıllık büyüme hızlarının ortalaması % 8.9’dur. Bu oran dönemin milli gelir büyüme hızının (% 8.6)
üzerindedir.
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
Dış ticaret
Türkiye bu dönemde esas olarak dünyaya tarım ürünleri satan ve karşılığında sanayi ürünleri alan tipik bir az gelişmiş ülke
konumundadır.
1923-29 yılları arasında ithalatın gayrisafi yurt içi hasılaya oranı % 14.4, ihracatın payı ise
yüzde 10,6’dır.
1923-1929 Yılları Arasında Ekonomik Gelişmeler
Kaynaklar
Korkut Boratav, Türkiye İktisat Tarihi 1908- 2002, 9.B., İmge Kitabevi, Ankara, 2005.
Mustafa Şener, “Burjuva Uygarlığının Peşinde”, G. Atılgan vd. (Der.), Osmanlı’dan
Günümüze Türkiye’de Siyasal Hayat, Yordam Kitap, İstanbul, 2015.
Erik Jan Zürcher, Modernleşen Türkiye’nin Tarihi, çev. Yasemin Saner, 32.B., İletişim Yayınları, İstanbul, 2016.