Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I
1908 sonrasında İttihatçıların ve 1923’ten sonra Kemalistlerin modern bir kapitalist ekonominin oluşması için öngördükleri ana mekanizma,
devletin bireyleri zenginleştirecek ortamı ve desteği sağlaması; böylece oluşacak yeni
burjuvazinin yabancı sermayeyle eşit koşullarda işbirliği ve ortaklık ilişkileri içine girerek
gelişmeyi ve sanayileşmeyi gerçekleştirmesidir.
1908’den 1929’a uzanan dönemde sanayileşmeyi kolaylaştıracak “ölçülü ve ılımlı” bir korumacı rejim yeğlenmiştir.
1930-1939 Yılları Arasında Türkiye’de
Ekonomik Gelişmeler
1920’li yılların sonuna gelindiğinde, bir burjuva devriminin ve milli nitelikte bir
kapitalist gelişimin vazgeçilmez unsuru olan sanayileşmenin bu modelle
gerçekleşemeyeceği açıkça anlaşılmıştır.
Ancak Türkiye’nin kendi ekonomik politikalarını gözden geçirip kesin bir
değişikliğe gitmesi esas olarak 1929 yılında tüm dünyada yaşanan derin ekonomik
bunalımla ilişkilidir.
1930-1939 Yılları Arasında Türkiye’de
Ekonomik Gelişmeler
1929 yılında batı kapitalizmi büyük bir bunalım içine düşmüştür. Bunalım,
uluslararası kapitalizmin üretimini
karşılayabilecek bir talep yetersizliğinden doğmuştur. Bu bunalım, kitlesel işsizlik ve fiyat düşüşleri şeklinde kendini göstermiştir.
1930-1939 Yılları Arasında Türkiye’de
Ekonomik Gelişmeler
Fiyat düşüşleri, özellikle tarımsal ürünlerde kendisini
göstermiştir. İhracatı geleneksel tarım ürünlerine bağlı olan Türkiye de bu bunalımından derinlemesine etkilenmiştir.
Temelde hammadde ihraç eden ve karşılığında sanayi malları ithal eden tüm ülkeler gibi Türkiye de bu krizi o zamana kadar ithal ettiği temel tüketim mallarını yurt içinde üreterek
göğüslemeye çalışmıştır.
1930-1939 Yılları Arasında Türkiye’de
Ekonomik Gelişmeler
Özel sermayenin yetersizliği nedeniyle bu
üretimi gerçekleştirecek fabrikaları, doğrudan devlet kurmuş; gelişmiş kapitalist ülkelerin malları ile rekabet edebilmek için de gümrük duvarları yukarı çekilmiştir. Böylece eskiden ithal edilen yaygın sınai tüketim malları
(özellikle de şeker, un ve kumaş) üçüncü dünya ülkelerinin birçoğunda koruma
duvarlarının arkasında bizzat devlet tarafından üretilmeye başlanmıştır.
1930-1939 Yılları Arasında Türkiye’de
Ekonomik Gelişmeler
1930-1939 döneminde iktisat politikaları bakımından iki belirleyici özellik vardır:
Korumacılık ve devletçilik. İktisat politikalarının yöneldiği amaç ve elde edilen sonuçlar bakımından ise bu yılları bir ilk sanayileşme dönemi olarak
nitelendirmek mümkündür. Bu yıllarda dünya ekonomisi büyük buhranın içinde sürüklenirken Türkiye ekonomisi dışa kapanarak ve devlet eliyle bir milli sanayileşme denemesi içine girmiştir.
1930-1939 Yılları Arasında Türkiye’de
Ekonomik Gelişmeler
Türkiye’de uygulanan ‘devletçilik’ kapitalist gelişme modeliyle uyumlu bir kalkınma
stratejisi, bir ‘devlet kapitalizmi’dir. Bu model özel sermayeye karşı değildir, aksine onun
tamamlayıcısıdır.
Nitekim, 1931 yılında yapılan CHF Kurultayında
‘devletçilik’ parti programına alınırken de partinin özel girişimciliği toplumsal düzenin
temel öğesi saydığı ve ‘ferdi mesai ve faaliyeti’
esas tuttuğu özenle vurgulanmıştır.
1930-1939 Yılları Arasında Türkiye’de
Ekonomik Gelişmeler
Devletçiliğin tam olarak ne anlama geldiği asla açıkça tanımlanmamış ve Türk devlet adamları devletçiliğin sosyalizmin bir biçimi olarak algınlanmasından özenle kaçınmışlardır.
Kadro grubu
1932-1934 yılları arasında Kadro dergisini çıkaran Kadro grubu, toplumsal, ekonomik ve kültürel yaşamın her
alanında devlet planlamasını savunmuş ve devletçiliği komünizm ve kapitalizme karşı uygun bir seçenek, bir çeşit “üçüncü yol” olarak görmüşlerdir. Ancak bu
fikirler, planlamayı ekonomi alanıyla sınırlayan yönetim tarafından kabul görmemiştir.
1930-1939 Yılları Arasında Türkiye’de
Ekonomik Gelişmeler
Türk devletçilik siyasetinin biçimlendirilmesinde Sovyetler Birliği’nin etkisi.
1932 yılında bir Sovyet heyeti Türkiye’ye gelerek Türk sanayisinin gelişmesine ilişkin bir rapor
hazırlamıştır.
Sovyetler Birliği, Türkiye’nin sanayileşme programına yardım etmek için 8 milyon Amerikan doları tutarında altın vermiştir.
Türkiye 1933 yılında büyük ölçüde Sovyet
tavsiyelerine uyan ilk beş yıllık planı açıklamıştır.
1930-1939 Yılları Arasında Türkiye’de
Ekonomik Gelişmeler
İktisadi modelin değiştirilme süreci Merkez Bankası’nın kurulması (1930)
Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun (1931)
1931’de ayrı bir yasayla hükümete yeni gümrük
kotaları koyma ve ihracatı denetleme yetkisi verilmesi Dünya çapındaki ekonomik krizden en çok tarım
kesimi etkilenmiştir.