• Sonuç bulunamadı

Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I

(2)

Ulusal Direniş Hareketi içerisindeki siyasal gelişmeler

Milli Mücadele’nin sürdüğü yıllarda Mustafa Kemal silahlı kuvvetler üzerinde sağlam bir otorite kurmuşsa da, siyasal otorite

bakımından tartışmasız bir güce sahip değildir.

İttihatçı kadrolarla Ankara arasındaki rekabet.

İttihatçı kadroların Mustafa Kemal’in

liderliğinde yükselen Anadolu hareketinin

giderek bağımsızlaşan çizgisinden rahatsızlık

duyması.

(3)

Ulusal Direniş Hareketi içerisindeki siyasal gelişmeler

Sol muhalefet

Yeşil Ordu => Mayıs 1920’de Mustafa Kemal’in onayını alarak kuruluyor. Kurulma nedenleri:

-

“Hilafet Ordusu” adı altında faaliyet gösteren

propagandacılarının eylemlerine karşılık vermek.

-

Sovyet yardımı sağlayabilmek

Çerkes Ethem’in milisleriyle birlikte bu oluşuma

katılması, örgütü ciddi bir güç ve potansiyel bir tehdit haline getirince Mustafa Kemal Paşa, amacından

saptığını ileri sürdüğü bu oluşumu dağıtmıştır.

(4)

Ulusal Direniş Hareketi içerisindeki siyasal gelişmeler

Mecliste Yeşil Ordu’nun devamı niteliğinde Halk Zümresi’nin ortaya çıkması.

Mustafa Kemal’in, Halk Zümresi içerisinde

güvendiği bazı kişilere “Türkiye Komünist Fırkası”nı kurdurtması (18 Ekim 1920).

Ankara, ulusal direniş hareketinin başarıya ulaşması

için Sovyet desteğinin önemli olduğunu düşünmekle

birlikte Bolşeviklerin uydusu haline gelmek ya da

öyle bir izlenim vermek istemiyor.

(5)

Ulusal Direniş Hareketi içerisindeki siyasal gelişmeler

Bir grup eski İttihatçının Bakü’de Türk

Komünist Fırkası’nı kurması. Mayıs 1920’de yönetimi Mustafa Suphi ve Ethem Nejat’ın önderliğindeki bir topluluğun devralması ve isim değişikliği (Türkiye Komünist Fırkası).

Mustafa Suphi’nin yandaşlarının “Halk

Zümresi” içerisindeki aynı düşüncedeki bazı kişilerle Ankara’da Halk İştirakiyun Fırkası’nı kurmaları (Kasım 1920).

Ocak 1921’de sol muhalefetin Ankara

hükümeti tarafından tasfiyesi.

(6)

Ulusal Direniş Hareketi içerisindeki siyasal gelişmeler

Bolşeviklerle temas kuran önemli bir isim de Enver Paşa’dır. Eylül 1920’de Bakü’deki Sovyet destekli

“Doğu Halkları Kongresi”ne katılır. Kongre

sonrasında “Halk Şuraları Fırkası” adlı bir parti kurar.

Enver Paşa’nın asıl amacı Sovyet parası ve silahıyla Kafkasya’da bir Türk ordusu kurmak ve bu orduyla Anadolu’daki ulusal mücadelenin başına geçmektir.

Ancak Enver Paşa aradığı desteği bulamayacaktır.

(7)

Ulusal Direniş Hareketi içerisindeki siyasal gelişmeler

Mustafa Kemal’in Sovyetler Birliği’ne yönelik uzlaşmacı siyasetinin Doğulu

muhafazakar milletvekilleri arasında endişe yaratması üzerine Ocak 1921’de Hoca Raif (Dinç) yönetiminde anti-komünist ve salanat ve hilafetin korunmasının önemine vurgu

yapan Muhafaza-i Mukaddesat Cemiyeti’nin

kurulması.

(8)

Ulusal Direniş Hareketi içerisindeki siyasal gelişmeler

Meclis üzerindeki hakimiyetini güçlendirmek isteyen Mustafa Kemal’in, Mayıs 1921’de güvendiği

yandaşlarından Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu oluşturması.

Muhalif grupların 1922 Temmuzunda İkinci Grup’u kurmaları.

Mustafa Kemal’in, 6 Aralık 1922’de Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu siyasal bir partiye, “Halk Fırkası”na

dönüştürme niyetini kamuoyuna ilk kez açıklaması.

(9)

Saltanatın Kaldırılması

Cumhuriyet yönetimine giden sürecin en önemli aşamalarından biri Saltanatın kaldırılmasıdır.

İtilaf devletlerinin Lozan’da yapılacak barış görüşmelerine hem Ankara hem de İstanbul hükümetlerini davet etmesi ve İstanbul’un

Ankara’ya bir telgraf çekerek, ortak bir heyetin gönderilmesi teklifinde bulunması. Bu teklifin doğurduğu öfke üzerine Millet Meclisi’nin 1

Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasına ilişkin bir

önergeyi kabul etmesi.

(10)

Saltanatın Kaldırılması

Saltanat bir yasayla değil, Meclis genel kurulunun 1-2 Kasım 1922 tarihli kararlarıyla kaldırılmıştır. Meclis genel

kurulunun aldığı bu kararlarda Osmanlı İmparatorluğu’nun yok olduğu, Saltanatın Hilafetten ayrılarak kaldırıldığı ve

TBMM’nin egemenlik hakkının gerçek temsilcisi olduğu ilan edilmiştir.

Son Osmanlı kabinesi 4 Kasım 1922’de istifa etmiş ve bu tarihten itibaren İstanbul’daki tüm devlet kurumları

Ankara’daki TBMM Hükümeti tarafından idare edilmeye başlamıştır.

17 Kasım 1922’de son Osmanlı Sultanı Vahdettin kendisini Malta’ya götürecek olan bir İngiliz savaş gemisine sığınmış, ilga edilmemiş olan Halifelik makamına Vahdettin’in yeğeni Abdülmecit geçirilmiştir.

(11)

Cumhuriyete giden sürecin hız kazanması

Mart 1923’te Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nda, saltanata dönüş mücadelesinin yasadışı olduğunu bildiren bir

değişikliğe gidilmesi teklifinin Meclis’e sunulması.

8 Nisan 1923’te, kurulacak olan yeni partinin temel ilkeleri niteliğinde 9 maddelik bir beyannamenin sunulması. (9 Umde)

Bu 9 maddenin ilk ikisi Saltanatın geri dönülmez bir

biçimde terkedilmiş olduğunu ve Türkiye Büyük Millet

Meclisi’nin ulusun gerçek ve tek temsilcisi olduğunu

vurgular.

(12)

Cumhuriyete giden sürecin hız kazanması

15 Nisan 1923’te Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nda saltanata dönüş mücadelesinin yasadışı olduğunu

bildiren değişiklik kabul edilmiş ve ertesi gün 16 Nisan 1923’te meclis dağıtılmıştır.

1923 yazında yeni bir meclis için iki dereceli seçimler yapılmıştır. İkinci Grup’tan hiçbir üyenin giremediği yeni meclis ilk olarak 11 Ağustos 1923’te toplanmıştır.

Meclis açıldıktan sonra birkaç bağımsız milletvekili

dışında meclisin tüm üyelerinin bağlı olduğu Müdafaa-i Hukuk Grubu kendini Halk Fırkası adıyla yeniden

yapılandırmıştır (9 Eylül 1923).

(13)

Lozan Barış Antlaşması

Lozan’daki Türk heyetinin başkanlığına İsmet Paşa (İnönü) getirilmiştir. İsmet Paşa, Misak-ı Milliden hiçbir şekilde

sapmamak için sıkı talimatlar almış olarak Lozan’a gitmiştir.

Lozan Barış Konferansı 20 Kasım 1922’de açılmıştır.

Temsil edilen ülkeler İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan ve Türkiye’dir. Diğer bazı ülkeler de kendilerini doğrudan ilgilendiren oturumlara katılmışlardır.

Lozan’da masaya oturan iki tarafın bakış açıları birbirlerine taban tabana zıttır. İtilaf devletleri kendilerini Birinci

Dünya Savaşı’nın galipleri olarak görürlerken, Türk heyeti

masaya I. Dünya Savaşı’nın mağlubu olarak değil, ulusal

bağımsızlık savaşının galibi olarak oturmuştur.

(14)

Lozan Barış Antlaşması

Lozan’da tartışılan sorunlar üç başlık altında toplanmıştı:

Topraklar ve askeri sorunlar;

ekonomik ve mali sorunlar;

yabancılarla azınlıkların durumu.

o

İtilaf devletleri, 1923 yılı Şubat ayı başlarında Türklere bir antlaşma taslağı sunmuşlar ve Türk heyetini

antlaşma taslağını imzalamaya zorlamışlardır.Türk

heyeti bunu imzalamayı reddedince Lozan Konferansı

kesintiye uğramış ve heyetler ülkelerine dönmüşlerdir.

(15)

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Konferansı’nın tarafları 23 Nisan 1923’te yeniden toplanmışlardır.

Konferansın ikinci aşaması çetin

müzakerelerin ardından 17 Temmuz’da Türk

tarafının isteklerini büyük ölçüde karşılayan

bir anlaşmayla sonuçlanmış ve antlaşma 24

Temmuz 1923’te imzalanmıştır.

(16)

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması sonucunda, Türkiye Misak-ı Milli dahilinde tamamıyla egemen bir devlet olarak ortaya çıkmıştır.

Musul, Milletler Cemiyeti’nin kararını bekleyerek Irak’ın parçası olarak kalmıştır.

İskenderun sancağı Fransız Suriyesi’nde kalmıştır.

Anadolu’ya bitişik Ege Adaları, İmroz ile Bozcaada dışında Yunanistan ve İtalya’ya bırakılmıştır.

Anadolu ve Doğu Trakya Türkiye’ye bırakılmıştır.

(17)

Lozan Barış Antlaşması

Boğazlar bölgesi bir Türk’ün başkanlığındaki komisyona tabi olup uluslararası denetime

alınmış ve İstanbul’daki garnizon dışında silahtan arındırılmıştır.

Kapitülasyonlar kaldırılmış ama Türkiye

yabancılara verilmiş mevcut bütün imtiyazları kabul etmek zorunda kalmıştır. Ayrıca 1929’a kadar da gümrük tarifelerini değiştirme

özgürlüğünden mahrum kalmıştır.

(18)

Lozan Barış Antlaşması

Adli kapitülasyonların kaldırılmasıyla birlikte Türkiye’de yabancılar dahil olmak üzere tüm ahali Türk mahkemelerine tabi kılınmıştır.

Azınlıklar konusunda Türkiye, yurttaşlarını inanç, milliyet ve dil farkı gözetmeksizin korumayı taahhüt etmiştir.

Meclisin barış antlaşmasını kabul etmesiyle, antlaşma 21 Ağustos 1923’te tasdik edilmiştir.

Antlaşmanın ardından İtilaf devletleri güçlerini

geri çekmeye başlamış ve 1 Ekim 1923’te son

İngiliz askeri İstanbul’u terketmiştir.

(19)

Cumhuriyet’in ilanı

Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması

sonrasında ortaya çıkan yeni Türk devletinin esas niteliği 1923 sonbaharında halen

belirsizdir. Mustafa Kemal, 1923 yılı başlarında

bu belirsizliği ortadan kaldırarak Cumhuriyet’i

ilan etme niyetinde olduğunu ima etmiştir.

(20)

Cumhuriyet’in ilanı

25 Ekim’de İcra Vekilleri Heyeti’nin istifası ve Meclis hükümeti sisteminde yeni hükümetin belirlenememesi üzerine Mustafa Kemal

tıkanıklığı aşmak için seçilmiş bir

cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı tarafından

atanmış bir başvekili ve bir kabine sistemi olan bir Cumhuriyet ilan edilmesi teklifini sunmuştur.

Meclisin onayıyla 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmiştir.

Cumhuriyetin ilk cumhurbaşkanı Mustafa

Kemal, ilk başvekili ise İsmet (İnönü)’dür.

(21)

Cumhuriyet’in ilanının yarattığı tepkiler

Hüseyin Rauf (Orbay), Ali Fuat (Cebesoy), Adnan (Adıvar), Refet (Bele) ve Kazım

(Karabekir) gibi önde gelen isimler İstanbul basınına verdikleri mülakatlarda bu ilana tepki göstermişlerdir. İstanbul gazeteleri de bu

eleştirileri beğeniyle yayınlamıştır.

(22)

Halifeliğin Kaldırılması

1923 Kasımında İstanbul Barosu Başkanı Lütfi Fikri’nin basına, halifeye hitaben bir açık mektup göndererek, ondan daha etkin olmasını istemesi.

Aralık ayında iki ünlü Hintli Müslüman, Emir Ali ve Ağa Han tarafından benze içerikte bir mektubun hem başvekile hem basına gönderilmesi.

Lütfi Fikri’nin ve İstanbul gazetelerinin yöneticilerinin yargılanması.

Saltanatın kaldırılmasından itibaren Mustafa Kemal

karşıtı muhalefetin bir bölümü açısından bir iktidar

seçeneği olarak görülen hilafet makamının 3 Mart

1924’te kaldırılması.

(23)

Kaynaklar

Erik Jan Zürcher, Modernleşen Türkiye’nin Tarihi, çev. Yasemin Saner, 32.B., İletişim Yayınları,

İstanbul, 2016.

Bülent Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri (1789-1980), 3.B., YKY, İstanbul, 1999.

Referanslar

Benzer Belgeler

İttihat ve Terakki Cemiyeti Karşıtı Muhalefet ve 31 Mart Olayı.. İTC karşıtı muhalefetin ana unsuru, arkasında Prens Sabahattin ve Kâmil Paşa gibi isimlerin bulunduğu

Büyük Güçlerin ve Balkan Devletleri’nin Osmanlı Devleti Üzerindeki Baskısı: Trablusgarp Savaşı.. İtalyan emperyalizmi: İtalya’nın,

Birinci Dünya Savaşı'nın Sonu ve Osmanlı Devleti.. 1915 yılından itibaren İttifak devletleri arasında önemli bir bağ oluşturmuş olan Bulgaristan’ın 29 Eylül’de

Mondros’tan İstanbul’un işgaline İstanbul’da Siyasi Gelişmeler (Kasım 1918-Mart 1920) Saray’ın izlediği politika: Elverişli bir barış.. antlaşması elde etmek için

olması ile birlikte İstanbul Hükümeti’nin Ankara’daki ulusal direniş hareketine karşı aldığı siyasi ve askeri tedbirler..

İsmet Bey’in kabinesinin 4 Mart 1925’te Terakkiperver Fırkalıların ret oyuna rağmen açık farkla güvenoyu alması.. Şeyh Sait İsyanı-Takrir-i Sükun Kanunu ve

Türkiye Cumhuriyeti’nin Dış Dünya İle İlişkileri (1923-1939).. İki Savaş Arası

 Batılı ülkelere Türkiye’nin bundan sonra izleyeceği ekonomik ve sosyal sistem hakkında fikir vermek Kongrede, özel sermayenin devlet tarafından.. destekleneceği ve