YARATICI DRAMA
ALGI VE DUYU ÇALIŞMALARI
• Katılımcılar, halka şeklinde yerlerini alır. Sırası gelen her katılımcı, sağ taraftaki arkadaşıyla göz teması kuracak şekilde başını yana çevirip kendi ismini yüksek sesle söyler. İlk söyleyene sıra geldiğinde aynı işlem bir tur daha yapılır.
• Sınıfın içinde rastgele yürümeye başlanır. Katılımcılar karşılaştığı arkadaşıyla göz teması kurarak kendi ismini söyleyip el sıkışır. Daha sonraki aşamada karşı tarafın ismini söyleyerek devam ederler.
• Katılımcılar, tekrar halka şeklinde yerlerini alır. Ellerine küçük bir top alır. Göz teması kurduğu arkadaşının ismini söyleyerek topu ona atar.
Sonraki aşamada top sayısı iki olur ve aynı işlemi tekrar uygulanır.
• Sınıfın içinde rastgele yürümeye başlarlar. “İmgesel yürüyüş” adındaki bu teknikte eğitmenin verdiği talimatlara uygun hareket edilir.
“Uzaydan dünyaya geldik. Geldiğimiz yer çöl. Kızgın kumlar üzerinde yürürken ayaklarımız yanıyor. Susuzluktan yürümeye halimiz kalmadı.
Uzakta bir serap gördük. Suya doğru koştuk. Kana kana suyu içtik.
Yürümeye devam ettik. Birden ormanlık bir alan başladı. Çiçekli bir alandayız. Eğilip çiçekleri kokladık. Her şey çok güzel. Ama biraz ilerleyince kötü bir koku sardı etrafı. Çok rahatsız olduk. Biraz daha yürüdük. Uzun çimler var. Önümüzü göremiyoruz. Çimleri ellerimizle iki yana çekerek önümüzü görebiliyoruz. Derken bataklık çıktı.
Ayağımız battı. Kurtulmaya çalıştık. Bataklık sandığımız şey, aslında çamur birikintisiymiş. Çamur üzerinde yürüdük. Daha sonra çamurlu alan bitti ve biz de ayağımızı yere sürterek temizledik.”
•
Bu aşamadan sonra “Çamura Battı/Bataklık” oyunu oynanır. Bir kişi ebe olur. Ebe, etrafında kaçanlara dokunduğu anda dokunulan kişi çamura batar.
Kıpırdamadan kalır. Eğer dokunulmamış, yani
çamura batmamış bir kişi çamura batan arkadaşının
bacaklarının arasından geçerse onu kurtarabilir. Bu
esnada ebeye yakalanmamaları gerekir. Ebe tam bu
sırada katılımcıya dokunursa katılımcı yine çamura
batar. Oyunun ikinci aşamasında iki tane ebe olur.
• Oyun bitince tekrar halka biçiminde yerlerini alırlar. Yere otururlar. Ortadaki boşluğa iki kişi gelir. Bunlardan birisi gözlerini kapatır ve karşısındakine “Nerdesin?” der.
Karşısındaki de beklemeden “burdayım” der. Gözleri
kapalı olan kişi, sadece sesin verdiği ipucuyla arkadaşına dokunmaya veya onu yakalamaya çalışır. Yakaladıktan sonra oyuncular rolleri değiştirerek tekrar oynarlar. Tüm katılımcılar oynadıktan sonra oyunun ikinci aşamasına geçilir. Bu kez, yalnız üç defa “nerdesin” deme hakkı verilir. Katılımcılar oynadıktan sonra bu kez “nerdesin”
deme hakkı hiç verilmez.
•
Oyuncular eşit sayıda gruplara ayrılır ve tek sıra
olacak biçimde arka arkaya otururlar. En önde
oturan katılımcılara birer kâğıt kalem verilir. En
arkada oturan katılımcıya da basit çizimli resimler
gösterilir. En arkadaki katılımcı gördüğü resmi işaret
parmağını kullanarak önündeki arkadaşının sırtına
çizer. Sırası gelen her katılımcı aynı işlemi yapar. En
öndeki katılımcıya sıra geldiğinde katılımcı anladığı
şeyi kâğıda çizer. Asıl resim ile katılımcıların yaptığı
resim karşılaştırılır.
• Sınıfın içinde rastgele yürümeye başlanır. Eğitmenin verdiği talimatlara uygun hareket edilir. Eğitmen: “Sakız olduğunuz.
Sahibi sakızı kağıdından çıkardı. Çiğnemeye başladı. Kocaman bir balon yaptı ve içeri çekip büzdü sakızı. Çiğnedi, ağzının içinde çevirdi, şişirip balon yaptı, aniden büzüp içeri çekti.” Benzer biçimdeki talimatlarla oyun devam eder.
•
• Eğitmen, birden oyunu dondurur. Katılımcılardan bazılarının omzuna dokunur. Eğitmenin dokunduğu katılımcılar, donan arkadaşlarından istediği birinin yanına giderek eş olur. Herkes
eşini bulduktan sonra eğitmenin talimatları doğrultusunda yeni bir oyun başlar. Eğitmen her ikilinin önüne bir kalem ve ortadan ikiye bir çizgiyle bölünmüş bir kâğıt bırakır.
• Oyunda eşlerden biri heykel, diğeri heykeltıraş olur. Heykeltıraş olan kişi, eşinin bir heykel gibi pozisyon almasını sağlar. Eğitmen, daha sonra heykeltıraşları bir araya getirir. Kendi heykeli hariç olmak üzere diğer heykelleri tek tek dolaşarak karşı tarafta uyandırdığı çağrışımları ve ilk izlenimleri bir sözcükle yazmalarını ister. Liste şeklindeki bu uygulama tamamlanınca oyuncular rol değiştirir. Bu kez aynı işlem tekrarlanır ve kâğıdın diğer bölümüne yeni heykellerin bıraktığı ilk izlenim not edilir.
• Daha sonra herkes kendi eşinin yanına gider ve en yakınındaki çiftlerle birer grup oluşturulur. Kağıtlar toplanır ve karıştırılır. Dörtlü gruplar, kime ait olduğunu bilmediği kağıtlardan rastgele iki tanesini seçer.
Kağıtlarda listelenen sözcüklerle kısa bir öykü kurgulamaları istenir.
Sonraki aşamada elde edilen öyküler yan gruba verilir ve ele geçen bu yeni öykülerle kısa canlandırmalar yapılır.