YARATICI DRAMA
ROL OYNAMA VE DOĞAÇLAMA
• Katılımcılar iki gruba ayrılır ve herkesin önüne bir kişi gelecek şekilde iç içe iki çember oluştururlar. “Ön
Çember- Arka Çember” oyununu oynamak üzere gönüllü bir kişi ebe olur. Ebe “ön çember” dediğinde içteki
çemberde yer alan katılımcılar yer değiştirir, “arka çember” dediğinde arkadaki çemberde yer alan
katılımcılar yer değiştirir. Yer değiştirme esnasında ebe de yer kapmaya çalışır. Yer kapamayan katılımcı ebe olur.
Oyunun ikinci aşamasında “ön çember”, “arka çember”
komutlarının yanı sıra “tüm çember” komutu da eklenir.
• Katılımcılar “Meyve Sepeti” oyununu oynamak üzere
-sayılarından bir eksik olacak biçimde- birer minder alırlar.
Çember biçiminde konumlandıktan sonra yere koydukları minderlerin üstüne basarak ayakta beklerler. Eğitmen her katılımcıya sırasına göre meyve ismi verir: Elma, armut, kiraz.
İlk etapta eğitmenin yönettiği oyunu daha sonraki aşamada ebe yönetecektir. Çemberin dışında kalan ebe ortaya geçerek
komut verir. Örneğin “elma” dediğinde sadece elmalar yer
değiştirir. “Armut- kiraz” dediğinde sadece armut ve kirazlar yer değiştirir. “Meyve sepeti” dediğinde ise tüm meyveler yer
değiştirir. Yer değiştirme esnasında ebe yer kapmaya çalışır.
Açıkta kalan kişi ise ebe olur.
• Katılımcılar sınıfın içinde “İmgesel Yürüyüş”
gerçekleştirmek üzere rastgele yürürler.
Eğitmen, katılımcılara komutlar verir ve
eğitmenin bu talimatlarına uygun biçimde
canlandırma yapılmaya çalışılır.
• Eğitmen: “Şimdi havaalanındasınız. Uçaktan indiniz, valizinizi almak için bekliyorsunuz.
Valizinizi gördünüz, aldınız. Valiz çok ağır. Zorlanarak taşıyorsunuz. Havaalanının dışına çıktınız, taksi çağırdınız. Valizi taksinin bagajına koydunuz, taksiye bindiniz. Eve geldiniz, taksiden inip valizinizi aldınız. Eviniz ikinci katta ve asansör yok. Ağır olan valizinizi güçlükle iki kat yukarı çıkardınız. Evin kapısının önündesiniz, anahtarı bulamadınız. Çantanıza baktınız yok. Anahtarı buldunuz, çantanızı toparladınız, anahtarı kapı deliğine taktınız, kapıyı açtınız, içeri girdiniz. Valizinizi güçlükle aldınız. Attınız kendinizi salona, kanepeye serildiniz. Duş almaya ihtiyacınız var. Kalktınız, banyoya gittiniz. Soyundunuz, suyu açtınız. Su akmıyor.
Tatile gitmeden önce vanadan suyu kapattığınız geldi aklınıza. Vana mutfakta; mutfağa gittiniz, vanayı açtınız. Girdiniz banyoya, yıkandınız, temizlendiniz. Havluya sarınıp çıktınız.
Salona geçtiniz, ayaklarınızı uzattınız. Evde minnoş bir kedi var. Kedi yanınıza geldi. Şimdi kedi oldunuz, yanınızdaki insanın dikkatini çekmeye çalışıyorsunuz, sırnaşık ve şımarık oldunuz. Şimdi tekrar kaldığınız yere döndünüz. Salondasınız, mutfağa gittiniz, buzdolabını açıp içecek bir şeyler aradınız. Aldınız, salona geçtiniz, kedi yok. Evin her yerinde kediyi aradınız, yok. Baktınız ki dış kapı açık kalmış. Tam o esnada komşunuz geldi ve kedisini burada gördüğünü söyledi. Kedisini çalmakla itham etti sizi. Siz de kapının açıkken kendisinin geldiğine ikna etmeye çalıştınız.”
• Oyunun bu aşamasında birbirine en yakın konumda olan katılımcılar eş olur.
İkililerden biri tatilden dönen kişi, diğeri de kedisini kaybeden komşu rolünü oynar. Önce sadece beden diliyle canlandırma yapılır, daha sonra sesli bir canlandırma yapılır. Eğitmen sınıfı dondurur ve ikili gruplar sırayla
-bulundukları konumdan ayrılmadan- canlandırmaları diğer katılımcılar önünde gerçekleştirir.
• Burada eğitmen detaylara vurgu yapar. Katılımcıları uyarır. Örneğin, elinde fincanı ya da bardağı olan katılımcıların canlandırma esnasında eli boştur.
Havluya sarınmış halde çıkan katılımcının bornozu aslında düşmüştür. Anahtar kapının üstünde kalmıştır ve kapı kapatılmamıştır.
• “Bir role girildiyse o kişi olunmalı ve o durum yaşanmalıdır. Detaylar bu anlamda önemlidir. Elinizdeki fincanı unutmanız, o role tam olarak bürünemediğinizi gösterir. O an ve o durum tam olarak yaşanmalıdır.”
• Yeni bir “İmgesel Yürüyüş” gerçekleştirmek üzere katılımcılar sınıfın içinde rastgele yürürler. Eğitmen talimatlar verir: “Yolda yürüyorsunuz.
Karşınıza bir kedi çıktı, kediyi sevdiniz, oynadınız onunla. Yola devam ediyorsunuz. Cebinizden bozuk paralar döküldü. Eğilip alırken bir başkası paranın kendisine ait olduğunu söyledi. İkna etmeye çalıştınız.”
• Eğitmen, katılımcıları dondurur. Birbirine en yakın konumdaki
katılımcılar yine eş olur. İkili gruplar, biri parayı düşüren kişi, diğeri paranın kendisine ait olduğunu ısrarla söyleyen kişi rolünü
canlandırmak üzere oyuna başlar. Önce sadece beden diliyle
canlandırma yapılır, daha sonra sesli bir canlandırma yapılır. Eğitmen sınıfı tekrar dondurur ve ikili gruplar sırayla -bulundukları konumdan ayrılmadan- canlandırmaları diğer katılımcılar önünde gerçekleştirir.