• Sonuç bulunamadı

Mevkuf Hadisin Merfû Rivâyet Edilmesi Ile ilgili Müslim'e Yöneltilen Eleştiriler (Tetebbuʿ özelinde)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mevkuf Hadisin Merfû Rivâyet Edilmesi Ile ilgili Müslim'e Yöneltilen Eleştiriler (Tetebbuʿ özelinde)"

Copied!
126
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C.

İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

HADİS BİLİM DALI

MEVKUF HADİSİN MERFÛ RİVÂYET EDİLMESİ İLE İLGİLİ

MÜSLİM’E YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER

(TETEBBUʿ ÖZELİNDE)

(YÜKSEK LİSANS TEZİ)

Elif SÖNMEZ

Danışman:

Prof. Dr. Ahmet YÜCEL

İSTANBUL 2018

(2)
(3)

T. C.

İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI HADİS BİLİM DALI

MEVKUF HADİSİN MERFÛ RİVÂYET EDİLMESİ

İLE İLGİLİ MÜSLİM’E YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER

(TETEBBUʿ ÖZELİNDE)

(YÜKSEK LİSANS TEZİ)

Elif SÖNMEZ

Danışman:

Prof. Dr. Ahmet YÜCEL

İSTANBUL 2018

(4)

TEZ ONAY SAYFASI

T. C.

İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Hadis Bilim Dalı’nda 020116YL04 numaralı Elif SÖNMEZ ’in hazırladığı “Mevkuf Hadisin Merfû Rivâyet Edilmesi İle İlgili Müslim’e

Yöneltilen Eleştiriler (Tetebbuʿ Özelinde)” konulu yüksek lisans tezi ile ilgili tez savunma

sınavı, 20/07/2018 günü (14:00–16:00) saatleri arasında yapılmış, sorulan sorulara alınan cevaplar sonunda adayın tezinin başarılı olduğuna oy birliği ile karar verilmiştir.

Prof. Dr. Ahmet YÜCEL İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi

Prof. Dr. Zekeriya GÜLER İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi (Tez Danışmanı ve Sınav Komisyonu Başkanı)

Doç. Dr. Halit ÖZKAN İstanbul Şehir Üniversitesi

(5)

BEYAN

Bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim.

Elif SÖNMEZ

(6)

iv

ÖZ

Dârekutnî Tetebbuʿ adlı eserinde Müslim’in Sahîh’ini illetli hadisler içerdiği gerekçesiyle eleştirmiştir. Dârekutnî’nin eleştirilerinin çoğu hadislerin senedlerine yöneliktir.

Bu çalışma en çok karşılaşılan illet nedenlerinden biri olan mevkuf hadisin merfû olarak rivâyet edilmesi ile ilgili Tetebbuʿda Müslim’e yöneltilen eleştirileri ele almıştır. Öncelikle Dârekutnî’nin Tetebbuʿdaki genel yöntemi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Daha sonra onun hem merfû hem de mevkuf olarak rivâyet edilen hadisler arasında tercih metodu tespit edilmiştir. Son olarak da söz konusu eleştirilerin Müslim’in kitabınının sahihliğine zarar verebilecek nitelikte olup olmadığı değerlendirilmiştir.

(7)

v

ABSTRACT

In his Tetebbuʿ Dârekutnî criticized Muslim’s Sahîh as it contains mu‘allal traditions. Most of Dârekutnî’s criticisms are related to isnads.

This study deals with the criticisms that are directed to Muslim in Tetebbuʿ on the grounds that he sometimes relates hadith mawquf as marfû and this is also one of the frequent reasons of ʿilal. First of all, Dârekutnî’s method in Tetebbuʿ is analyzed and later on, the factoes on which Muslim prefers between marfû and mawquf are tried to be established. Finally, it is discussed whether the criticisms in question are significant to the degree that they will vitiate the soundness of Muslim’s Sahîh.

(8)

ÖNSÖZ

Sahih hadisleri içeren eserler arasında Müslim’in Sahîh’i önemli bir konuma sahiptir. Ancak bu eser ilk bakışta farkedilemeyen, sadece işin ehli tarafından anlaşılan gizli kusuru (illet) olan rivâyetler içermesi nedeniyle eleştirilmiştir. Müslim’i eleştiren âlimlerden biri de Dârekutnî’dir. Dârekutnî’nin eleştirilerinin Müslim’in eserinin sahihliğine bir itiraz niteliği taşıyıp taşımadığı ise ancak Tetebbuʿun detaylı bir şekilde çalışılmasıyla anlaşılabilir. Zira Dârekutnî Sahîhayn’a karşı eleştirel tutumu ile bilinse de tam aksine onların kıymetini ve yöntemlerinin doğruluğunu ikrar eden tutumunun da olduğu görülmektedir.

Dârekutnî daha çok rivâyetlerin senedinde görülen -ziyâdenin veya inkıtanın olması, seneddeki râvilerin birinin isminde ihtilaf edilmesi gibi- illetler sebebiyle Müslim’i eleştirmektedir. Mevkuf hadisin merfû olarak rivâyeti de senedde ziyâde sebebiyle en çok karşılaşılan illet türlerindendir. Bu nedenle çalışmada mevkuf hadisin merfû olarak rivâyet edilmesi ile ilgili Dârekutnî’nin Müslim’e yönelttiği eleştiriler incelenmiştir. Söz konusu rivâyetler incelenirken daha çok Dârekutnî’nin yönteminin tespiti ve eleştirilerinin Müslim’in eserinin sahihliğine etkisi üzerinde durulmuştur.

Tez giriş, iki bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş kısmında, çalışmanın konusu genel hatlarıyla çizilmiş, istifade edilen kaynaklardan bahsedilerek bu kısım tamamlanmıştır. Birinci bölümde, Dârekutnî’nin kısa biyografisi ve Sahîhayn üzerine kaleme aldığı eserleri ele alınmıştır. Daha sonra Tetebbuʿun muhtevası ve müellifinin yöntemi tespit edilmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde ise öncelikle hadis usûlü eserlerinde bir hadisin hem merfû hem de mevkuf olarak rivâyeti halinde hangisinin tercih edilmesi gerektiğine dair ortaya konulan görüşler anlatılmıştır. Arkasından Dârekutnî’nin

Tetebbuʿda mevkuf hadisin merfû rivâyet edilmesi nedeniyle Müslim’e yönelttiği

eleştirileri incelenmiştir. Bu bölümün sonunda Dârekutnî’nin yöntemi hakkında bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışma sonuç bölümüyle sona ermiştir.

Tez konusunun belirlenmesinden itibaren çalışmalarımı takip eden ve yardımlarını eksik etmeyen saygıdeğer danışmanım Prof. Dr. Ahmet YÜCEL’e teşekkür ederim. Tez savunma jürisinde bulunan kıymetli hocalarım Prof. Dr. Zekeriya GÜLER ve Doç. Dr. Halit ÖZKAN’a değerli görüş ve tavsiyelerinden dolayı teşekkür ederim.

(9)

vii

Çalışmalarım esnasında zaman zaman istişare etme fırsatı bulduğum değerli hocam Dr. Öğr. Üyesi Ahmad SNOBAR’a da müteşekkirim. Tez süresince görüşlerinden istifade ettiğim bütün hocalarıma, tezimin büyük çoğunluğunu okuma zahmetinde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Macit DEMİRER’e ve Büşra ÇETİN’e de teşekkürü bir borç bilirim. Yine tezimin bazı bölümlerini okuyarak görüşlerini benimle paylaşan Rahime KARAYİĞİT’e de teşekkür ederim. Çalışmalarım esnasında istifade ettiğim İSAM kütüphanesi çalışanlarına da ayrıca teşekkür ederim.

(10)

İÇİNDEKİLER

TEZ ONAY SAYFASI ... ii

BEYAN ... iii ÖZ... iv ABSTRACT ...v ÖNSÖZ ... vi İÇİNDEKİLER ... viii KISALTMALAR ... xi GİRİŞ ...1 1. ARAŞTIRMANIN KONUSU...2 2. ARAŞTIRMANIN KAYNAKLARI ...3 BİRİNCİ BÖLÜM ...5

DÂREKUTNÎ VE TETEBBUʿ ADLI ESERİ ...5

1. DÂREKUTNÎ’NİN KISA BİYOGRAFİSİ ...6

2. DÂREKUTNÎ’NİN SAHÎHAYN ÜZERİNE YAZDIĞI ESERLERİ ...8

3. TETEBBUʿ ADLI ESERİ ... 11

3.1. Eserin Muhteva Açısından Tahlili ... 15

3.2. İlleti Beyan Yöntemi ... 19

İKİNCİ BÖLÜM ... 22

MERFÛ-MEVKUF TEÂRUZU ... 22

1. MEVKUF HADİSİN MERFÛ OLARAK RİVÂYETİ ... 23

1.1. Usûl Kitaplarında Konunun Ele Alınışı ... 23

1.2. Merfû-Mevkuf Teâruzunda Tercih ... 26

1.2.1. Merfû rivâyeti tercih... 27

1.2.2. Mevkuf rivâyeti tercih ... 28

(11)

ix

1.2.4. Hıfzı daha kuvvetli olanın rivâyetini tercih ... 29

1.2.5. Karineye göre tercih ... 30

2. TETEBBUʿDA REFʿ EDİLMESİ SEBEBİYLE İLLETLİ SAYILAN HADİSLER ... 31

2.1. Dârekutnî’nin Müslim’i Eleştirdiği Rivâyetler ... 31

2.1.1. Çoğunluğa muhalif rivâyetler ... 31

2.1.1.1. Müslim b. Ebû Meryem rivâyeti ... 32

2.1.1.2. Habib b. eş-Şehîd rivâyeti ... 36

2.1.1.3. Şu‘be b. Haccâc rivâyeti ... 40

2.1.1.4. Abdurrahman b. Abd rivâyeti ... 43

2.1.1.5. Alâ b. Hâlid rivâyeti ... 48

2.1.1.6. Süfyân b. Uyeyne rivâyeti ... 51

2.1.1.7. Ebû Bürde rivâyeti... 54

2.1.1.8. Âmir eş-Şa‘bi rivâyeti ... 58

2.1.1.9. Ebü’t-Tufeyl rivâyeti ... 61

2.1.1.10. Abdülmelik b. Saîd b. Ebcer rivâyeti ... 66

2.1.2. Hıfzı kuvvetli râvilere muhalif rivayet ... 70

2.2. Dârekutnî’nin Açıkça Tercihte Bulunmadığı Rivâyetler ... 75

2.2.1. Ebû Ubeyd rivâyeti ... 75

2.2.2. Mansur rivâyeti ... 78

2.3. Dârekutnî’nin Müslim’e Muvafakat Ettiği Rivâyetler ... 80

2.3.1. Sâbit el-Bünânî rivâyeti ... 81

2.3.2. Zührî-Habîb rivâyeti ... 87

2.3.3. Abdurrahman b. Ebû Amra rivâyeti ... 89

3. DÂREKUTNÎ’NİN YÖNTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ... 93

(12)

x

BİBLİYOGRAFYA ... 100 ÖZGEÇMİŞ ... 112

(13)

KISALTMALAR

Kısaltma Bibliyografik Bilgi a.mlf. adı geçen müellif

AÜİFD Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

b. ibn

bkz. bakınız

çev. çeviren

der. derleyen

DEÜSBE Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

DİA Diyanet İslam Ansiklopedisi

diğer. diğerleri

ed. editör

HÜİFD Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Hz. Hazreti

İFAV Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı MÜSBE Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

no. numara

nşr. neşreden (tahkik eden)

ö. ölüm tarihi

s. sayfa

s.a. sallallahu aleyhi ve sellem

SÜSBE Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

t.y. basım tarihi yok

UÜSBE Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

(14)
(15)

2 1. ARAŞTIRMANIN KONUSU

Sahih hadislerin derlendiği eserlerin telif edilmesine erken dönemlerden itibaren önem atfedilmiştir. Bu eserler arasında Buhârî’nin (ö. 256/870) Sahîh’i Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en güvenilir kitap olarak kabul edilmektedir. Ondan sonra en çok itibar gören eserin Müslim’in (ö. 261/875) Sahîh’i olduğu bilinmektedir. Buna rağmen Müslim’in eseri çeşitli nedenlerle tenkide uğramaktan kurtulamamıştır. Sahîh’indeki illetli rivâyetlerden dolayı Ebü’l-Fazl b. Ammar eş-Şehid (ö. 317/929),1 Dârekutnî (ö. 385/995),2 Ebû Alî el-Gassânî (ö. 498/1105)3 ve başkaları4 Müslim’i eleştirmişlerdir. Bunlar arasında da en çok Dârekutnî’nin eleştirileri etkili olmuş, sonraki dönemlerde birçok müellif onun eserine atıfta bulunmuştur. Bu nedenle çalışmamızda yalnızca Dârekutnî’nin eleştirilerinin incelenmesi hedeflenmiştir. Araştırmaya öncelikle, Tettebuʻdaki sadece Müslim’e yönelik eleştirilerin incelenmesiyle başlanmıştır. Ancak konunun bir yüksek lisans tezinde kapsamlı bir şekilde ele alınamayacak kadar geniş olduğu görülmüştür. Tezin konusu -en çok karşılaşılan illet çeşitlerinden biri olması hasebiyle- mevkuf hadisin merfû rivâyetiyle ilgili eleştirilerle sınırlandırılmıştır. Böylece Müslim’in eleştirildiği gerekçelerden bir tanesinin detaylı bir şekilde ortaya konulması ve Dârekutnî’nin yönteminin anlaşılması hedeflenmiştir.

İslam dünyasında yapılan birçok çalışmada Müslim’in biyografisi ayrıntılı bir şekilde incelendiği için bu tezde Müslim’in hayatı ve eserleri gibi hususlara temas edilmeyecektir. Öncelikle çalışmanın asıl malzemesini teşkil eden Tetebbuʿya giriş mahiyetinde Dârekutnî’nin kısa biyografisi ile birlikte Sahîhayn üzerine yazdığı eserleri tanıtılacaktır. Tetebbuʿun tek neşri Ebû Abdurrahman Mukbil b. Vadiî tarafından yapıldığı için bu çalışmada onun neşri esas alınacaktır. Tetebbuʿun tanıtımı daha çok

1 Ammar eş-Şehîd, Ebü’l-Fazl b. Ammar eş-Şehîd, İlelü’l-ehâdîs fî Kitâbi’s-Sahîh li-Müslim b.

el-Haccâc, nşr. Ali b. Hasan b. Ali b. Abdülhamid el-Halebî el-Eserî, Riyad: Dârü‘l-Hicre, 1412/1991.

2 Dârekutnî, Ebü’l-Hasan Ali b. Ömer b. Ahmed, el-İlzâmât ve’t-Tetebbuʿ, nşr. Ebû Abdurrahman Mukbil

b. Hâdî el-Vadiî, Beyrut: Dârü‘l-Kütübi’l-İlmiyye, 1985.

3 Gassânî, Ebû Alî Hüseyn b. Muhammed b. Ahmed, Takyîdü’l-mühmel ve temyîzü’l-müşkil:

şüyuhü’l-Buhârî ve‘l-Müslim, nşr. Muhammed Ebü’l-Fazl, Riyad: Vizaretü’l-Evkaf ve’ş-Şuʾûni’l-İslâmiyye, 1418/1997.

4 Konuyla ilgili detaylı bilgi için bkz. Mehmet Emin Özafşar, “Rivâyet İlimlerinde Eser Karizması

ve Müslim’in el-Câmiu’s-Sahîh’i”, AÜİFD, 39 (1999): 304-312; Kemal Özcan, “Müslim’e Yöneltilen Eleştiriler” (Doktora Tezi, DEÜSBE, 2014), s. 7-25; Dilek Tekin, “Yazılı-Şifâhî Rivâyet Bağlamında Müslim’in Eser Sahibi Hocalarından Rivâyetleri” (Doktora Tezi, MÜSBE, 2015), s. 79-82.

(16)

3

müellifinin Müslim’e yönelik değerlendirmelerinden yola çıkılarak yapılacaktır.

Daha sonra illet sebeplerinden biri olarak aynı hadisin hem merfû hem de mevkuf olarak rivâyet edilmesi durumu ele alınacaktır. Öncelikle konunun teorik boyutu ortaya konulacak, arkasından Dârekutnî’nin Müslim’i eleştirdiği rivâyetlerin incelenmesine geçilecektir. Böylece, Dârekutnî’nin yöntemiyle müteahhir dönem hadis usûlü müelliflerinin belirlediği kaideler kıyaslanarak bir değerlendirme yapılacaktır. Ele alınan rivâyetlerde öncelikle Dârekutnî’nin eleştirdiği, Müslim’in Sahîh’indeki sened ve metin orijinal haliyle verilecek ve sadece senedi tercüme edilecektir. Daha sonra Dârekutnî’nin

Tetebbuʿdaki değerlendirmelerinin orijinal metni ve tercümesi zikredilecektir. Ardından

söz konusu rivâyetlerin tahrici ve tahliline geçilecektir. Ayrıca konunun anlaşılmasına katkısı olabileceği düşüncesiyle rivâyetlerin isnad şemaları verilecektir. Şemalarda genellikle hadislerin tahric edildiği en eski kaynağa temas edilecek geri kalanlarına metnin içinde ya da dipnotlarda işaret edilecektir. Söz konusu rivâyetle alâkalı diğer âlimlerden menkul bilgiler varsa bunlar da zikredilecektir.

Bu çalışmada eleştirilen rivâyetleri Müslim’in mütâbaat ve şevâhid olarak mı yoksa ihticac için mi zikrettiğinin anlaşılmasına da önem verilmektedir. Dârekutnî ile Müslim arasında temel bir yöntem farkının bulunup bulunmadığı ise bu çalışmanın temel konusu değildir. Zira bunun tespit edilebilmesi için Müslim’in Sahih’indeki yönteminin çok iyi tahlil edilmesi ve buna göre Tetebbuʿdaki rivâyetlerin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu da müstakil bir çalışma konusudur.

2. ARAŞTIRMANIN KAYNAKLARI

Çalışmanın muhtevası gereği usûl, hadîs, şerh, ilelü’l-hadîs ve tabakat gibi çeşitli alanlardaki kaynaklara müracaat edilmiştir. Dârekutnî’nin mevkuf hadisin merfû rivâyet edilmesi sebebiyle Müslim’in Sahîh’inde tahric ettiği hadislere yönelik eleştirileri araştırdığından Sahîh ve Tetebbuʿ bu tezin temel kaynakları olmuştur.

Dârekutnî’nin ve Tetebbuʿun tanıtıldığı birinci bölümde çeşitli tabakat kitaplarının yanında İbn Hayr el-İşbîlî’nin (ö. 575/1179) Fehrese’si başta olmak üzere bibliyografik eserler kullanılmıştır. Konuyla ilgili telif edilen modern kaynaklardan da istifade edilmiştir.

(17)

4

Tezin ikinci bölümünde merfû-mevkuf tearuzunda Dârekutnî’nin yönteminin usûl eserlerindeki kaidelerle kıyaslanabilmesi için Hatîb Bağdâdî’nin (ö. 463/1071)

el-Kifâye’sinden İbn Hacer’in (ö. 852/1449) en-Nüket ala kitâbi İbni’s Salâh isimli eserine

kadar telif edilen çeşitli usûl eserlerinden istifade edilerek meselenin teorik boyutu ortaya konulmuştur. Söz konusu rivâyetlerin tahrici için kütübi’t-tisʿa başta olmak üzere özellikle hicri ilk 4 asırda telif edilen hadis kitapları bu çalışmanın kaynakları olmuştur.

İlel türü eserler arasından da özellikle Dârekutni’nin el-ʿİlelü’l-vâride

fi’l-ehâdîsi’n-nebeviyye adlı eserinden âzami derecede istifade edilmiş, tezde kullanılan

rivâyetlerin bulunduğu diğer ilel kaynaklarına da müracaat edilmiştir. Ayrıca Kadî İyâz (ö. 544/1149), Nevevî (ö. 676/1277) ve İbn Hacer’in eserleri başta olmak üzere çeşitli şerhlerden de istifade edilmiştir. İncelenen rivâyetlerin senedinde hata yaptığı belirtilen râvilerin araştırması için ise İbn Hacer’in Tehzîbu’t-Tehzîb’i başta olmak üzere diğer önemli ricâl eserlerine de müracaat edilmiştir.

Dârekutnî’nin Müslim’e yönelttiği eleştirilerin tamamının incelendiği Rabiʻ b. Hâdî Umeyr el-Medhalî’nin Beyne’l-İmameyn Müslim ve’d-Dârekutnî isimli yüksek lisans tezi de bu çalışmanın temel kaynaklarındandır.

Mevkuf veya maktu hadislerin merfû rivâyet edilmesi ile ilgili güncel çalışma olarak Yusuf Suiçmez’in Sahabe ve Tabiîn Sözlerinin Hz. Peygamber’e Nispeti ve Sabri Çap’ın Hadis İlminde Merfû-Mevkuf İlişkisi burada zikredilebilir. Ancak bu tez belli bir eser özelinde yapıldığı için konuyu ele alışı itibariyle söz konusu çalışmalardan oldukça farklıdır.

Çalışmada kullanılan hadislerin tespiti ve klasik eserlerin taranmasında el-Mektebetü’ş-Şâmile, Cevâmiu’l-Kelîm ve Camiʿ Hâdimi’l-haremeyni’ş-şerîfeyn programlarından istifade edilmiştir.

(18)

5

BİRİNCİ BÖLÜM

(19)

6

Bu bölümde Dârekutnî’nin hayatı bütünüyle değil de konuya giriş mahiyetinde kısaca anlatılacak ve önemli birkaç eserleri zikredilecektir. Daha sonra onun Sahîhayn üzerine olan çalışmaları ve bunların en önemlilerinden olan Tetebbuʿ adlı eseri tanıtılacaktır. Zira bu çalışmanın asıl konusu mevkuf hadisin merfû olarak rivâyet edilmesi nedeniyle Dârekutnî’nin Tetebbuʿda Müslim’e yönelttiği eleştirilerinin incelenmesidir.

1. DÂREKUTNÎ’NİN KISA BİYOGRAFİSİ

Tam adı, Ebü’l-Hasen Alî b. Ömer b. Ahmed b. Mehdî b. Mesʻud b. Nuʻman b. Dînar b. Abdullah olan Dârekutnî, 306/918 yılında Bağdat’ın bir semti olan Dârülkutn’da doğmuştur.5 Küçük yaşta ilim meclislerine katılmaya başlayan Dârekutnî,6 Basra, Kûfe ve Vâsıt’ta birçok hocadan ilim öğrenmiş,7 ileri yaşlardayken Şam ve Mısır’a da gitmiştir.8 Ebü’l-Kâsım el-Begavî, Ebû Bekr b. Ebû Dâvûd gibi döneminin önemli muhaddislerinden hadis öğrenmiştir.9 Hâkim en-Nîsâbûrî, Ebû Hâmid el-İsferâyînî, Ebû Mesʻûd ed-Dımaşkî, Berkanî ve Ebû Nuaym el-İsfahanî yetiştirdiği meşhur talebelerindendir.10

Dârekutnî’nin biyografisi anlatılırken hafızasının çok kuvvetli olduğunu gösteren çeşitli bilgilere yer verilmektedir. Bunlar arasında en dikkat çekici olanı, Dârekutnî’nin öğrencisi Berkanî’nin İlel adlı eserini hocasının hıfzından yazdırdığını (imlâ) söylemesidir.11 Zehebî (ö. 748/1348) bu durumda Dârekutnî’nin dünyada ezberi en kuvvetli olan kişi olacağını, ancak eserinin sadece bir kısmını ezberinden yazdırmış olmasının da mümkün olduğunu belirtmektedir.12

Dârekutnî, hadis ilminin yanında kıraat, nahiv, fıkıh ve megazî gibi farklı ilim dallarında da temayüz etmiştir.13 Zehebî, kıraat ilmine dair ilk kitap tasnif edenin

5 Zehebî, Şemseddin Muhammed b. Ahmed b. Osman, Siyeru a’lâmi’n-nübelâ, nşr. Şuayb el-Arnaût ve

Hüseyin el-Esed, Beyrut: Müessesetü’r-Risâle, 1402/1982, XVI, 449.

6 Zehebî, Siyer, XVI, 452

7 Safedî, Ebü’s-Selahaddin Halil b. Aybek b. Abdullah, el-Vâfî bi’l-vefeyât, nşr. Ahmet el-Arnaût ve

Türki Mustafa, Beyrut: Darü İhyai’t-Türasi’l-Arabî, 1420/2000, XXI, 231.

8 Zehebî, Siyer, XVI, 457.

9 Hatîb el-Bağdâdî, Ebû Bekr el-Hatîb Ahmed b. Ali b. Sabit, Târîhu Medîneti’s-selâm, nşr. Beşşâr Avvad

Maʻruf, Beyrut: Dârü’l-Garbi’l-İslamî, 1422/2001, XIII, 487; Zehebî, Siyer, XVI, 449-450.

10 Zehebî, Siyer, XVI, 451.

11 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Medîneti’s-selâm, XIII, 491. 12 Zehebî, Siyer, XVI, 455.

(20)

7

Dârekutnî olduğu bilgisini aktarmaktadır.14 Hatîb el-Bağdâdî “ilelü’l-hadîs” ve “esmâü’r-ricâl” gibi ilimlerin Dârekutnî ile sona erdiğini belirtmektedir.15 Selefî bir âlim olan Dârekutnî, çeşitli ilimlere olan ilgisine rağmen hoşlanmadığı için kelâm ilmiyle meşgul olmamıştır.16 “Teşeyyuʻ” ile itham edilmişse de17 bu iddianın sebebinin onun Seyyid el-Himyerî’nin (ö. 173/789) divanını ezberlemesi olduğu söylenmektedir.18 Seyyid el-Himyerî Hz. Âişe, ilk üç halife ve ashabın ileri gelenleri hakkında edep dışı sözler sarfetmesi yüzünden eleştirilen bir şairdir.19 Oysa Dârekutnî sahabenin büyük çoğunluğunun ittifakıyla Hz. Osman’ın, Hz. Ali’den daha üstün olduğunu belirtmiştir. Bu bilgi bile hakkındaki söz konusu iddianın doğru olmadığını göstermektedir.20 Nitekim İbn Hacer de “teşeyyu‘” ile itham edilmesini doğru bulmamıştır.21 Asrının en önemli âlimlerinden olan Dârekutnî 385/995 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir.22

Dârekutnî’nin eserlerinin sayısını ve isimlerini tespit etmeye çalışanlar farklı rakamlar vermektedirler. el-Mu’telif ve’l muhtelif ‘in tahkikini yapan Muvaffak b. Abdülkadir, Dârekutnî’nin 82 eserinin ismini zikretmiştir.23 Bunların en önemlileri arasında belli bir konu etrafında telif edilmiş hadis eserlerinden es-Sünen,24 Erbaʿune

hadîse min müsnedi Büreyd b. Abdullah b. Ebî Bürde,25 Rü’yetullah azze ve celle,26

Fazâʾilü’s-Sahâbe ve menâkıbühüm,27 Kitâbü’s-Sıfât;28 zayıf râvilerle ilgili

14 Zehebî, Siyer, XVI, 450.

15 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Medîneti’s-selâm, XIII, 487-489. 16 Zehebî, Siyer, XVI, 457.

17 İbn Hallikan, Ebü‘l-Abbas Şemseddin Ahmed b. Muhammed, Vefeyâtü’l-a‘yan ve enbau

ebnai’z-zaman [mimma sebete bi’n-nakl evi’s-sema ev esbetehü’l-a‘yan], nşr. İhsan Abbas, Beyrut: Dâru Sadır, [t.y], III, 297.

18 İbn Hallikan, Vefeyâtü’l-a‘yan, III, 297.

19 Zülfikar Tüccar, “Seyyid el-Himyerî”, DİA, XXXVII, 62. 20 Zehebî, Siyer, XVI, 457.

21 İbn Hacer el-Askalânî, Ebü’l-Fazl Şehabeddin Ahmed, Lisanü’l-mîzan, nşr. Abdülfettah Ebû Gudde ve

Salman Abdülfettah Ebû Gudde, Beyrut: Mektebü’l-Matbuati’l-İslâmiyye, 1423/2002, VIII, 430.

22 Sem‘ânî, Ebû Sa’d Abdülkerim b. Muhammed b. Mansur el-Mervezî, el-Ensâb, nşr. Abdurrahman b.

Yahyâ el-Muallimî el-Yemânî, Kahire: Mektebetü İbn Teymiyye, 1400/1980, V, 247; İbn Hallikan, Vefeyâtü’l-a‘yan, III, 298; Zehebî, Siyer, XVI, 457.

23 Dârekutnî, Ebü’l-Hasan Ali b. Ömer b. Ahmed, el-Mu’telif ve’l-muhtelif, nşr. Muvaffak b. Abdullah b.

Abdülkadir, Beyrut: Dârü’l-Garbi’l-İslâmî, 1406/1986, s. 41-55.

24 İbn Hayr el-İşbîlî, Ebû Bekr Muhammed b. Hayr b. Ömer, Fehresetu İbn Hayr el-İşbîlî, nşr. Beşşâr

Avvâd Ma‘rûf ve Mahmûd Beşşâr Avvâd, Tunus: Dâru’l-garbi’l-İslâmî, ]t.y[, s. 161.

25 Fuad Sezgin, Tarihü’t-türasi’l-Arabî: ulûmü’l-Kur’an ve’l-hadîs, çev. Mahmûd Fevzi Hicazî, ed. Arefe

Mustafa ve Saîd Abdurrahim, Riyad: Câmiatü’l-İmam Muhammed b. Suud el-İslâmiyye, 1411/1991, I, 424.

26 Kâtib Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütüb ve’l-fünûn, nşr. M.[ehmet] Şerefettin Yaltkaya ve Kilisli

Rifat Bilge, Beyrut: Daru İhyai’t-türasi’l-Arabî, ]t.y[, II, 1421.

27 Sezgin, Tarihü’t-türasi’l-Arabî, I, 424. 28 Sezgin, Tarihü’t-türasi’l-Arabî, I, 420.

(21)

8

Duʻafâ ve’l-metrûkîn,29 hadislerin illetleriyle ilgili İlelü’l-hadîs,30 râvilerin kimliğiyle ilgili el-Mu’telif ve’l-muhtelif,31 Kitâbü’l-ihve ve’l-uhuvve,32 Suʾâlât türüyle ilgili Suʾâlâtü Ebî Bekr el-Berkanî li’d-Dârekutnî,33 Suʾâlâtü Hâkim en-Nîsâbûrî li’d-Dârekutnî34 ve Suʾâlâtü’s-Sülemî35 zikredilebilir.

Türkçe ve Arapça yapılan çeşitli çalışmalarda, Dârekutnî’nin eserlerinin ismine ve tanıtımına genişçe yer verilmiştir.36 Bu nedenle tüm eserlerinin burada zikredilmesi gerekli görülmemektedir. Tezin konusunun Dârekutnî’nin Sahîhayn üzerine yaptığı bir çalışma olan Tetebbuʿ olması nedeniyle burada sadece Sahîhayn üzerine yazdığı eserleri tanıtılacaktır.

2. DÂREKUTNÎ’NİN SAHÎHAYN ÜZERİNE YAZDIĞI ESERLERİ

Dârekutnî’nin Sahîhayn üzerine yazdığı eserler hakkında bilgi vermeden önce, onun

Sahîhayn karşısındaki konumundan bahsetmek faydalı olacaktır. Dârekutnî’nin eserleri

incelendiğinde aslında onun, Buhârî ve Müslim’e değer verdiği görülmektedir. Mesela, Dârekutnî bir râvinin sika olduğuna hükmederken Buhârî’nin ya da Müslim’in onun hadisini tahric ettiğini delil olarak göstermektedir.37 Abdullah b. Dayfullah er-Ruhaylî de genellikle Dârekutnî’nin Sahîhayn’a karşı tutumunun eleştirel olarak bilindiğini belirterek aslında onun iki türlü tutumunun olduğunu söyler: 1. Sahîhayn’ın kıymetini ve yönteminin doğruluğunu ikrar eden tutumu, 2. Sahîhayn’ın bazı hadislerini eleştiren tutumu. Ona göre bu iki tutum arasında herhangi bir çelişki yoktur. Zira Dârekutnî, Buhârî

29 İbn Hayr, Fehrese, s. 262.

30 İbn Hayr, Fehrese, s. 255; Çelebi, Keşfü’z-zunûn, II, 1160. 31 İbn Hayr, Fehrese, s. 270.

32 Sezgin, Tarihü’t-türasi’l-Arabî, I, 424. 33 Sezgin, Tarihü’t-türasi’l-Arabî, I, 423. 34 Sezgin, Tarihü’t-türasi’l-Arabî, I, 423. 35 Sezgin, Tarihü’t-türasi’l-Arabî, I, 424.

36 Mehmet Aşkın, “Dârekutnî’nin Kırk Hadis Adlı Eseri” (Yüksek Lisans Tezi, UÜSBE, 1989), s. 15-22;

Mehmet Dinçoğlu, “Dârekutnî ve Sünen Adlı Eseri” (Yüksek Lisans Tezi, SÜSBE, 1993), s. 24-30; Muzaffer Şâkir Mahmud el-Hayyânî, el-İmam ed-Dârekutnî ve cühûduhû fi’l-hadîs ve ulûmihî, Bağdat: Divanü’l-Vakfi’s-Sünni Merkezü’d-Dirâsât ve’l-Buhusi’l-İslamiyye, 1430/2009, s. 158-242; Keylânî Muhammed Halife, Menhecü’l-İmam ed-Dârekutnî fî kitabihi es-Süneni ve Eseruhu fî ihtilafi’l fukaha, Kahire: Darü’l-muhaddisin, 1431/2010, s. 73-84; Abdullah b. Dayfullah er-Ruhaylî, el-İmam Ebü’l-Hasan ed-Dârekutnî ve âsâruhü’l-ilmiyye, Cidde: Dârü’l-Endelüs el-Hadrâ,

1421/2000, s. 235-240.

(22)

9

ve Müslim’in kitaplarının değerini kabul etmekle birlikte bazı cüz’i meselelerde onlara muhalefet etmektedir.38

Dârekutnî daha çok Sahîhayn’a karşı eleştirel tutumunun simgesi olarak görülebilecek Tetebbuʿ adlı eseriyle bilinmektedir. Oysa o, Sahîhayn üzerine başka eserler de telif etmiştir. Dârekutnî’nin kaleme aldığı bu eserler şunlardır:

1. Zikrü kavmin ma ahrece lehüm el-Buhârî ve Müslim fî Sahîhayhima ve

za’afehüm en-Nesâî fî Kitâbi’d-Duʻafâ:39 Kitâb aslında Ebû Abdullah b. Bükeyr ve başka talebelerinin Dârekutnî’ye sordukları sorulara onun verdiği cevaplardan oluşmaktadır. Eserde, Nesâî’nin (ö. 303/915)zayıf bulduğu Sahîhayn râvilerinin çoğunu Dârekutnî’nin tevsik ettiği görülmektedir.40 Eser, Alî Hasan Alî Abdulhamid’in tahkikiyle Suʾâlâtü’ Ebî

Abdillah b. Bükeyr ve gayrihî ismiyle neşredilmiştir.41 Bu “suʾâlât” türü eserin iki bölümden oluştuğu söylenebilir. Konumuzla alakalı olan kısmı ilk bölümüdür ki orada Nesâî’nin Duʻafâ’da zikrettiği 31 râvi hakkında talebelerinin Dârekutnî’ye soruları yer almaktadır. Râvi isimleri alfabetik olarak verilmektedir. Râviler hakkında önce Nesâî’nin, arkasından da Dârekutnî’nin görüşü aktarılmaktadır. Eserin ikinci kısmında ise “Dârekutnî’ye muhaddislerden rivâyet hususunda hangi isimlerin daha güvenilir olduğu sorulmaktadır.”42

2. Zikru esmaʾit-tâbiîn ve men baʿdehüm mimmen sahhat rivâyetühû

ʿinde’l-Buhârî ve Müslim:43 Eser Buhârî ve Müslim’in hadislerini tahric ettiği sika tabiîn

râvilerinin isimlerinin zikredildiği iki cüzden oluşmaktadır.44 İsimlerin alfabetik sıraya göre tertip edildiği eser Kemâl Yûsuf el-Hût’un tahkikiyle 2 cilt olarak neşredilmiştir.45

3. Esmâʾü’s-sahâbeti’lletî ittefeka fîhe’l-Buhârî ve Müslim ve mâ inferede bihî

küllün minhümâ:46 Buhârî ve Müslim’in Sahîh’lerinde hadislerini tahric ettikleri

38 Ruhaylî, Ebü’l-Hasan ed-Dârekutnî, s. 159. 39 Sezgin, Tarihü’t-türasi’l-Arabî, I, 423. 40 Ruhaylî, Ebü’l-Hasan ed-Dârekutnî, s. 200.

41 Dârekutnî, Ebü’l-Hasan Ali b. Ömer b. Ahmed, Suʾâlâtü’ Ebî Abdillah b. Bükeyr ve gayrihî, nşr. Alî

Hasan Alî Abdulhamid, Amman: Darü Ammar, 1408/1988.

42 Mustafa Tatlı, Rical Bilgisinin Tespiti, İstanbul: Beka Yayıncılık, 2016, s. 242-243. 43 Sezgin, Tarihü’t-türasi’l-Arabî, I, 421-422.

44 Mahmud el-Hayyânî, el-İmam ed-Dârekutnî, s. 250-251.

45 Dârekutnî, Ebü’l-Hasan Ali b. Ömer b. Ahmed, Zikru esmaʾit-tâbiʻîn ve men baʿdehüm mimmen sahhat

rivâyetühû ʿinde’l-Buhârî ve Müslim, nşr. Kemâl Yûsuf el-Hût, Beyrut: Müessesetü’l-Kütübü’s-Sakâfiyye, 1406/1985.

(23)

10

sahâbilerin isimlerini ihtiva etmektedir. Eserin yazma nüshası mevcuttur.47

4. Ricâlü’l-Buhârî ve Müslim:48 Buhârî ve Müslim’in kendi hocalarından sahabeye kadar olan bütün râvilerinin isimlerini içermektedir. Eserin yazma nüshası mevcuttur.49

5. Risâle fî beyâni ma ittefeka aleyhi’l-Buhârî ve Müslim ve ma infarede bihi

ehadühüma ani’l-âhar:50 Eserde Buhârî ve Müslim’in hocalarından başlayarak sahabeye kadar olan râvileri arasında hadislerini tahric etmekte ittifak ettikleri ile tek kaldıkları hocalarının isimleri zikredilmiştir. Eserin yazma nüsnası mevcuttur. 51

6. el-İlzâmât:52 Eserin adı el-İlzâmât ale’s-Sahîhayni’l-Buhârî ve Müslim olarak

da kaydedilmiştir.53 Hakîm en-Nîsâbûrî’nin (ö. 405/1014) el-Müstedrek’i gibi, Buhârî ve Müslim’in şartlarına uyduğu halde Sahîhayn’da yer almayan yetmiş hadisi toplayan müsned tertibinde bir eserdir.54 İlzâmât iki bölümden oluşmaktadır. Dârekutnî öncelikle Buhârî ve Müslim’in, bazı hadislerini tahric edip geri kalanını kitaplarına almadıkları veya rivâyetlerine hiç yer vermedikleri sika tabiîn râvilerin isimlerini zikredeceğini belitmektedir.55 Bu kısımda daha çok senedlere yer verilse de bazı hadislerin metinlerine de atıfta bulunulmaktadır. İkinci bölümde Buhârî ve Müslim’in hiçbir hadisini tahric etmedikleri sahâbenin “Rasulullah’dan (s.a), cerh edilmemiş râviler vasıtasıyla rivâyet edilen hadisleri”nin zikrine geçilmiştir.56 Eser, Ebû Abdurrahman Mukbil b. Hâdî el-Vâdiî tarafından Tetebbuʿ ile birlikte tahkik edilerek neşredilmiştir.

Buhârî ve Müslim’in kitâplarının kıymeti, kendilerinden sonra yapılan birçok çalışmaya konu olmalarına vesile olmuştur. “Müstedrek” türü eserler de genellikle

Sahîhayn üzerine yazılmıştır. Dârekutnî de bu geleneğe uymuştur. Bu meseleyle alakalı

olarak İsmail Lütfi Çakan şöyle bir tespitte bulunmuştur:

47 Mahmud el-Hayyânî, el-İmam ed-Dârekutnî, s. 250. 48 Sezgin, Tarihü’t-türasi’l-Arabî, I, 422.

49 Mahmud el-Hayyânî, el-İmam ed-Dârekutnî, s. 249. 50 Sezgin, Tarihü’t-türasi’l-Arabî, I, 423.

51 Mahmud el-Hayyânî, el-İmam ed-Dârekutnî, s. 254.

52 İbn Hayr, Fehrese, s. 255; İbnü’l-Mulakkın, Ebû Hafs Siraceddin Ömer b. Ali b. Ahmed, et-Tavzih

li-şerhi’l-Camii’s-Sahîh, Devha [Doha]: Vizaretü'l-Evkaf ve’ş-Şuûni’l-İslamiyye, 1429/2008, XVIII, 425.

53 Bağdatlı İsmail Paşa, Hediyyetü’l-arifîn, esmaü’l-müellifin ve âsârü’l-musannifin, Lübnan: Darü

İhyai’t-Türasii’l-Arabî, [t.y.], I, 683-684.

54 İsmail Lütfi Çakan, “Dârekutnî”, DİA, VIII, 489. 55 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 64.

(24)

11

Musannif-muhaddislerin gâyeleri ve birikimleri gibi, içinde bulundukları imkanları da hiç kuşkusuz değişiktir. Eserlerini de bu değişik imkân ve amaçlara paralel olarak meydana getirmişlerdir. Ayrıca her muhaddisin değerlendirmesi de, pek tabiî olarak farklılık arzedecektir. Bu sebeple her eserin ikmal edilecek bir tarafı bulunacaktır. Ne var ki, belli bir itibar seviyesine ulaşmış eserler üzerine istidrâk çalışması yapmak, müstedriklerin tercih ettiği bir mesâî alanı olarak gözükmektedir.57

Sonuç olarak Dârekutnî’nin Sahîhayn üzerine eser telif etmeye ayrı bir önem verdiği görülmektedir. Yukarıda zikredildiği gibi eserlerinin çoğu Sahîhayn’ın râvileri ile alakalıdır. Buradan Dârekutnî’nin, Buhârî ve Müslim’in hadislerini zikrettikleri râvileri çok iyi bildiği anlaşılmaktadır. Sahîhayn üzerine başka bir çalışması olan Tetebbuʿda onun “ilel” ve “rical” ilmindeki temayüzünü göstermektedir.

3. TETEBBUʿ ADLI ESERİ

Dârekutnî’nin Tetebbuʿ adlı eseri yapılan tahkikli neşirle el-İlzâmât ve’t-Tetebbuʿ adıyla onun bir diğer eseri İlzâmât ile birlikte yayımlanmıştır. Eserde Dârekutnî, Buhârî ve Müslim’in Sahîh’lerinde illetli bulduğu rivâyetleri değerlendirmektedir. Tespit edilebildiği kadarıyla eserin tam adı el-İstidrâkât ve’t-Tetebbuʿ olmakla birlikte58 kaynaklarda tek başına İstidrâkât59 ya da Tetebbuʿ60 şeklinde de bahsedilmektedir. Bugün eserin sadece Tetebbuʻ adıyla bilinmesinin elimizdeki tahkikli baskıda bu ismin tercih edilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu çalışmada da daha çok böyle bilindiği için Tetebbuʿ ismi tercih edilmiştir.

Eserin içeriği hakkında bilgi veren “istidrâk” ve “tetebbuʿ” kelimelerinin

57 İsmail Lütfi Çakan, Hadis Edebiyatı: Çeşitleri -Özellikleri- Faydalanma Usulleri, İstanbul: İFAV,

2008, s. 139.

58 Kadî İyâz, Ebü’l-Fazl İyâz b. Musa b. İyâz el-Yahsûbî, İkmalü’l-Mu’lim bi-fevâidi Müslim, nşr. Yahyâ

İsmail, Mansure: Dârü’l-Vefa, 1419/1998, II, 86; Nevevî, Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Şeref b. Mürî, el-Minhâc fi şerhi Sahîh-i Müslim b. Haccâc, Beyrut: Dâru İhyai’t-Türasi’l-Arabî, 1347/1929, I, 27; İbnü’l-Vezir, Ebû Abdillâh İzzüddîn Muhammed b. İbrâhîm b. Alî Yemânî, el-Avasım ve’l-kavasım fi’z-zeb an sünneti Ebi’l-Kâsım, nşr. Şuayb el-Arnaût, Beyrut: Müessesetü’r-Risâle, 1415/1994, III, 86; Çelebi, Keşfü’z-zunûn, I, 557.

59 Kadî İyâz, Ebü’l-Fazl İyâz b. Mûsâ b. İyâz el-Yahsûbî, el-Gunye: fihristu şüyuhi’l-Kadî İyâz, nşr.

Mâhir Züheyr Cerrâr, Beyrut: Dârü’l-Garbi’l-İslâmî, 1402/1982, s. 133; a.mlf., İkmalü’l-Mu’lim, I, 461; İbn Hayr, Fehrese, s. 256; Nevevî, el-Minhâc, VI, 64; Kirmânî, Ebû Abdullah Şemseddin Muhammed b. Yusuf b. Ali, el-Kevakibü’d-derârî fî şerhi Sahîhi’l-Buhârî, Beyrut: Dâru İhyai’t-Türasi’l-Arabî, 1401/1981, VIII, 134; Kastallânî, Ebü’l-Abbas Şehabeddin Ahmed b. Muhammed, İrşadü’s-sârî li-şerhi Sahîhi’l-Buhârî, Bulak: el-Matbaatü’l-Meymeniyye,1323, II, 107.

(25)

12

anlaşılması önem arzetmektedir. “İstidrâk” sözlükte “birşeyi diğeriyle anlamaya çalışmak,61 eksiğini tamamlamak, hatalarını düzeltmek,62 telâfi etmek, kusuru örtmek”63 gibi anlamlara gelmektedir. İstidrâk türü eserlerin sözlük anlamına da uygun olarak yanlış rivâyeti tashih etme, eksikleri tamamlama amacıyla tasnif edildiği görülmektedir. “Tetebbuʿ” ise “bir şeyin izini takip etme,64 bir şeyi isteme, araştırma65 anlamlarında kullanılmaktadır. Dârekutnî’nin eseri tetkik edildiğinde, kitabının ismine uygun olarak

Sahîhayn’daki rivâyetleri incelediği, araştırdığı ve hataları düzeltmeye, eksiklikleri

gidermeye çalıştığı görülmektedir.

Müstedrek türü eserlerin “rivâyetlerdeki yanlışlık veya eksiklikleri düzeltmek, bir müellifin şartlarına uyduğu halde kitabına almadığı hadisleri toplamak suretiyle onun eksiklerini tamamlamak” şeklinde geniş bir mânasının olduğu belirtilerek müstedrek türü çalışmalar arasında Tetebbuʿunda zikredildiği görülmektedir.66 Dârekutnî’nin eserinin adında “istidrâk” ibaresinin olması da müellifin Sahîhayn’daki yanlışlıkları düzeltme maksadının olduğunu göstermektedir. Ancak Tetebbuʿ “müstedrek” türünün en önemli eserleri arasında zikredilen Hakîm en-Nîsâbûrî’nin eseri gibi de düşünülmemelidir.

Tetebbuʿ bir tasnif türü olarak muhtevası ve uslûbu itibariyle daha çok “ilel” türü eserlerin

özelliğini taşımaktadır. Nitekim Dârekutnî Tetebbuʿun başında Buhârî ve Müslim’deki illetli hadisleri zikredip, onların illetini beyan ettiğini ve doğrusunu açıkladığını belirtmektedir.67 Ayrıca “müstedrek” türü eserlerde görülen “bir müellifin şartlarına uyduğu halde kitabına almadığı hadisleri toplama” amacı da bu eserde bulunmamaktadır.

Dârekutnî’nin Tetebbuʿdaki maksadının daha iyi anlaşılması için, şu örneği zikredebiliriz: ركب يبأ نع ملسم جرخأو يبنلا نع ةريره يبأ نع مصاع نب صفح نع بيبخ نع ةبعش نع صفح نب يلع نع ﷺ : س ام لكب ثدحي نأ ًابذك ءرملاب ىفك" "عم لسرم باوصلاو .مهريغو يدهم نب نمحرلا دبعو ردنغو ذاعم هلاق ،

Dârekutnî, Müslim’in “Ebû Bekir → Ali b. Hafs → Şuʻbe → Hubeyb → Hafs b. Âsım → Ebû Hüreyre → Rasulullah (s.a)” isnadıyla rivâyet ettiği hadisi zikrettikten sonra

61 İbn Manzur, Ebü’l-Fazl Muhammed b. Mükerrem b. Ali el-Ensârî, Lisanü’l-Arab, Beyrut: Dâru Sadır,

[t.y.], X, 421.

62 İbrâhim Hatiboğlu, “Müstedrek”, DİA, XXXII, 133. 63 İsmail Durmuş, “İstidrâk”, DİA, XXIII, 329. 64 İbn Manzur, Lisanü’l-Arab, VIII, 27.

65 Fîrûzâbâdî, Ebü’t-Tâhir Muhammed b. Yakub b. Muhammed, el-Kamusü’l-muhît, Beyrut:

Müessesetü’r-Risâle, 1426/2005, s. 706.

66 Hatiboğlu, “Müstedrek”, s. 133-134. 67 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 120.

(26)

13

doğrusunun mürsel olması gerektiğini; Muâz, Gunder, Abdurrahman b. Mehdî ve başkalarının da (Şu‘be’den) mürsel olarak rivâyet ettiğini belirtmektedir. Burada olduğu gibi Dârekutnî birçok rivâyetin illetini beyan ettikten sonra, doğrusunun nasıl olması gerektiğini göstermektedir. Bu durum müellifin maksadının bir ikmal çalışması yapmak olduğunu da hatıra getirmektedir.

Tetebbuʿ yazıldığı dönemden itibaren çeşitli çalışmalarda zikredilmiştir. Eserden

bahseden kaynaklarda Dârekutnî’nin değerlendirmelerine “istidrâk” (هكردتسا)68, “tetebbuʿ” (هعبتت)69 ya da “istidrâk ve tetebbuʿ” (هعبتتو هكردتسا)70 olarak atıf yapılmaktadır. Bazı eserlerde Dârekutnî’nin eleştirilerine cevap verildiği de görülmektedir. Bunların en önemlileri şunlardır:

Ebû Mes‘ûd ed-Dımaşkî’nin (ö. 401/1010-11) Kitâbü’l-ecvibe li’ş-Şeyh Ebû

Mes‘ûd: amma eşkale’ş-Şeyh ed-Dârekutnî ala Sahîh-i Müslim b. el-Haccâc isimli eseri

bunlardan biridir. Eserde öncelikle Dârekutnî’nin Tetebbuʿda Müslim’i eleştirdiği 24 hadise daha sonra da Müslim’i ilzam ettiği birkaç hadise ve zayıf olduklarını belirttiği bazı râviler hakkındaki eleştirilerine cevap verilmektedir.71 Ebû Mes‘ûd ed-Dımaşkî, genel olarak Dârekutnî’nin eleştirilerinde hata yaptığını belirtse de kimi zaman onu haklı bulmaktadır.72

Diğer bir eser de Nevevî’nin Müslim’in Sahîh’i üzerine yazdığı el-Minhâc isimli şerhidir. Nevevî, Dârekutnî ve başkalarının Sahîhayn’a “istidrâk”larının olduğunu ancak bunların çoğuna cevap verildiğini, eserinde yeri geldikçe bunlara değindiğini

68 Mâzerî, Ebû Abdullah Muhammed b. Ali b. Ömer et-Temîmî, el-Mu‘lim bi-fevâidi Müslim, nşr.

Muhammed eş-Şazelî Neyfer, Tunus: el-Müessesetü’l-Vataniyye li’t-Terceme ve’t-Tahkik ve’d-Dirâsât [Beytü’l-Hikme], 1988, II, 111; Kadi İyâz, İkmalü’l-Mu’lim, I, 255; İbnü’s-Salâh Şehrezûrî, Ebû Amr Takıyyüddîn Osmân b. Salâhuddîn Abdurrahmân b. Mûsâ, Sıyanetu Sahîh-i Müslim mine’l-ihlali ve’l-galat ve himâyetuhû mine’l-ıskati ve’s-sakat, nşr. Ahmed Hac Muhammed Osman, Beyrut: Dârü’l-Garbi’l-İslâmî, 1428/2007, s. 95; Nevevî, el-Minhâc, V, 95; I, 221; İbnü’l-Mulakkın, et-Tavzih, III, 50; İbn Hacer Askalânî, Ebü’l-Fazl Şihâbüddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed, Fethü’l-Bârî bi-şerhi Sahîhi’l-Buhârî, nşr. Şuayb el-Arnaût, Adil Mürşid ve Saîd Lehham, Dımaşk: er-Risaletü’l-Alemiyye, 1434/ 2013, XIV, 533; Aynî, Ebû Muhammed Bedrüddîn Mahmûd b. Ahmed b. Mûsâ b. Ahmed, Umdetü’l-karî şerhi Sahîhi’l-Buhârî, Kahire: İdaretü’t-Tıbâati’l-Müniriyye, [t.y.], I, 192.

69 Kadî İyâz, İkmalü’l-Mu’lim, IV, 663; Nevevî, el-Minhâc, XI, 161; İbn Hacer Askalânî, Ebü’l-Fazl

Şihâbüddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed, Hedyü’s-sârî li-mukaddimeti Fethi’l-Bârî, nşr. Şuayb el-Arnaût, Adil Mürşid ve Amir Gadban, Dımaşk: Darü’r-Risaleti’l-Alemiyye, 1434/2013, II, 278.

70 Kadî İyâz, İkmalü’l-Mu’lim, IV, 365.

71 Ebû Mes‘ûd ed-Dımaşkî, İbrâhim b. Muhammed b. Ubeyd, Kitâbü’l-ecvibe li’ş-Şeyh Ebû Mes‘ûd:

amma eşkale’ş-Şeyh ed-Dârekutnî alâ Sahîh-i Müslim b. el-Haccâc, nşr. İbrâhim b. Ali b. Muhammed Ali Küleyb, Riyad: Darü’l-Verrak, 1419/1998 (nâşirin notu, s. 98-99).

(27)

14

belirtmektedir.73 Yalnız Nevevî, Dârekutnî’nin bazı eleştirilerine cevap vermemektedir. Ayrıca Dârekutnî’nin haklı olduğuna hükmettiği rivâyetler de bulunmaktadır.74

İbn Hacer’in Buhârî’nin Sahîh’i üzerine yazdığı şerhi Fethü’l-Bârî ve onun mukaddimesi olan sârî isimli eser de bunlardan birisidir. İbn Hacer

Hedyü’s-sârî’nin 8. bölümünde Dârekutnî ve başkalarının Buhârî’ye yönelik eleştirilerine cevap

vereceğini belirtmektedir. İbn Hacer’e göre Buhârî’ye yönelik eleştiriler onun Sahîh’inde dayandığı temel meselelere zarar vermemektedir. Zira bu hadisler başka sahih tariklerle de rivâyet edilmektedir.75 Ayrıca İbn Hacer eleştirilerin çoğuna cevap verilebilmekle birlikte bunların az bir kısmına itiraz etmenin zor olduğunu da belirtmektedir.76 O ilgili hadislere yeri geldikçe Fethü’l-Bârî’de de cevap vermektedir.

Dârekutnî’nin sadece Müslim’e yönelik eleştirilerini inceleyen Rabiʻ b. Hâdî Umeyr el-Medhalî’nin Beyne’l-İmameyn Müslim ve’d-Dârekutnî isimli yüksek lisans tezi ise güncel bir çalışmadır. Burada Dârekutnî’nin sadece Müslim’e yönelik eleştirileri “sünen” tertibine göre yeniden düzenlenmiş ve tespit edilen bütün rivâyetler tek tek incelenmiştir. Eserde daha çok Müslim ile Dârekutnî kıyaslanarak bir sonuca varılmaya çalışılmıştır. Bu çalışmanın Dârekutnî’nin “irsal, inkıta, râvinin zayıf olması veya hadisi semâ yoluyla almaması ya da herhangi bir yerde sika râvilere muhalefet etmesi sebebiyle illetli görülen belirli bir senede yönelik eleştirileri”77 hakkında ulaşılan sonuçlar şöyledir:

1- Yapılan araştırmalar ışığında Dârekutnî’nin illet iddiasında haklı olmadığı ortaya konulmuştur. Dârekutnî’nin iddia ettiği illetlerin doğru olmaması sebebiyle, bu kısma giren eleştirilerinin hadislerin metinlerine de herhangi bir tesiri yoktur. Bu tür hadislerin sayısı 40’tır.

2- Dârekutnî tespit ettiği illet açısından isabet etmiş olsa da bu durum sadece söz konusu tarike tesir etmektedir. Zira hadisin metni başka tariklerden sahihtir. Üstelik mütâbaat ve şevahidle de desteklenmektedir. Bu tarz hadislerin sayısı ise 45’tir.78

73 Nevevî, el-Minhâc, I, 27. 74 Nevevî, el-Minhâc, IV, 123. 75 İbn Hacer, Hedyü’s-sârî, II, 277. 76 İbn Hacer, Hedyü’s-sârî, II, 340.

77 Rabiʻ b. Hâdî Umeyr el-Medhalî, Beyne’l-İmameyn Müslim ve’d-Dârekutnî, Riyad: Mektebetü’r-rüşd,

]t.y], s. 438.

(28)

15

Görüldüğü kadarıyla Medhalî eserinde daha çok Müslim’i eleştirmekte haksız olduğu gerekçesiyle Dârekutnî’yi tenkit etmektedir. Bu çalışmanın ikinci bölümünde yeri geldikçe işaret edileceği gibi, bazı rivâyetlerde de Dârekutnî’yi yanlış anlamış ve verdiği hükümlerde pek de isabet edememiştir.

Telif edilen bu eserlerde Dârekutnî’nin Tetebbuʿdaki tavrı genellikle eleştirilse de diğer eserleri ile birlikte düşünüldüğünde onun Sahîhayn’a verdiği önem açıktır.

3.1. Eserin Muhteva Açısından Tahlili

Tetebbuʿdaki toplam hadis sayısının 218 olduğu söylenmektedir.79 Bu sayı eseri tahkik eden Mukbil b. Hâdî el-Vadiî’nin numaralandırmasına göredir. Eserin sonunda Ali b. Medînî’nin (ö. 234/848-49) iki rivâyetle ilgili değerlendirmesi de aktarılmıştır. Bunlardan ilki Müslim’de yer alan bir hadise yönelikken diğeri Sahîhayn’da bulunmamaktadır. Bunların Dârekutnî tarafından “faide” amacıyla eserin sonuna eklendiği düşünülmektedir. Dolayısıyla Buhârî ve Müslim’e yönelik Dârekutnî’nin 216 değerlendirmesinin olduğu söylenebilir. Bunların yedi tanesinde de Dârekutnî İlzamat’ın özelliğine benzer bir üslûp kullanmaktadır. Zira, Buhârî ve Müslim’in şartlarına uyduğu halde sadece birinin tahric ettiği rivâyete yer vererek, diğerinin de tahric etmesi gerektiğini bildirmektedir. Bunların dört tanesi Buhârî’ye80 üçü Müslim’e81 yöneliktir. Ayrıca eserdeki bazı rivâyetler farklı yerlerde tekrar edilmektedir.

Kadî İyâz, Dârekutnî’nin İstidrâkât ve’t-Tetebbuʿuna Sahîhayn’daki 200 hadisi aldığını belirtmektedir.82 İbn Hacer Hedyü’s-sârî’de sadece Buhârî’ye yönelik tenkid edilen rivâyet sayısının 78, Buhârî ve Müslim’e yönelik ortak tenkit edilen hadislerin ise 32 olduğunu, dolayısıyla Bûhari’ye yönelik 110 tenkidin bulunduğunu söylenmektedir.83 Ancak Ahmed Tahir Dayhan’ın da dikkat çektiği gibi İbn Hacer sadece Dârekutnî’nin değil, diğer âlimlerin de Buhârî’ye yönelik bazı eleştirilerine cevap vermektedir.Üstelik Dârekutnî’nin Buhârî’ye yönelik bütün değerlendirmelerini de zikretmemiştir. Buna göre, Dârekutnî’nin Tetebbuʿunda Buhârî’ye yönelik 110 eleştirisinin olduğu bilgisi

79 Çakan, “Dârekutnî”, s. 489.

80 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 287, 331. 81 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 288, 366. 82 Kadî İyâz, İkmalü’l-Mu’lim, I, 86.

(29)

16

hatalı görünmektedir.84 Bikaî (ö. 885/1480) ise İbn Hacer’den, Dârekutnî’nin 80’i sadece Buhârî’de, 30’u Müslim ile ortak, 100 tanesi de sadece Müslim’de olmak üzere 210 hadisi zayıf bulduğu bilgisini aktarmaktadır.85 Ahmed Tahir Dayhan ise, Tetebbuʿda tekrarlar çıkarıldığında Buhârî ve Müslim’e yönelik ortak rivâyetlerle sadece Buhârî’ye yönelik 100 rivâyet tespit etmiştir.86

Müslim’e yönelik tenkid sayısı ise, Medhalî’ye göre ortak rivâyetler çıkarıldığında sadece 100’dür. Bunların da 5 tanesi tekrar niteliğindedir. Dolayısıyla 95 eleştiri bulunmaktadır.87 Ancak incelememiz esnasında Medhalî’nin bazı rivâyetleri görmediği tespit edilmiştir. Bu durumda Dârekutnî’nin sadece Müslim’e yönelik 105 değerlendirmesi vardır ve bunların 6 tanesi tekrardır.88 Dolayısıyla sadece Müslim’e yönelik 99 değerlendirme olduğu görülmektedir.

Ulaşılan bu sayıların Dârekutnî’nin eleştirdiği Buhârî ve Müslim’in ihtiva ettiği hadis sayısı olarak belirtilmesinin de çok doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim Dârekutnî bazı değerlendirmelerinde birkaç senede birden atıf yapabilmektedir.89 Bu sebeple hadis sayısı olarak değil de Dârekutnî’nin değerlendirmelerinin sayısı olarak anlaşılması daha doğru görünmektedir.

Dârekutnî Tetebbuʿa herhangi bir mukaddime yazmamıştır. Onun, Buhârî ve Müslim’in kitaplarının içerdiği illetli hadisleri zikredip, onların illetini beyan ettiğini ve doğrusunu açıkladığını belirtmesinin90 dışında eseriyle ilgili verdiği bir bilgi de bulunmamaktadır. Bu nedenle eserin muhteva özellikleri, incelenen değerlendirmelerinden yola çıkılarak tanıtılmaya çalışılacaktır.

Dârekutnî İlel eserini olduğu gibi Tetebbuʿu da “müsned” türüne göre tertib etmiştir. Eserde öncelikle Ebû Hüreyre’nin (ö. 58/678) müsnedindeki 27 rivâyet zikredilmiştir. Daha sonra eserde sırasıyla Abdullah b. Amr’ın (ö. 65/684-85) 7, Ebû Mûsâ el-Eşʻarî’nin (ö. 42/662-63) 11, İmrân b. Husayn’ın (ö. 52/672) 6, Huzeyfe’nin (ö.

84 Ahmet Tahir Dayhan “Buhari’ye Yöneltilen Bazı Tenkitler” (Yüksek Lisans Tezi, DEÜSBE, 1995), s.

82.

85 Bikaî, Ebü’l-Hasan Burhaneddin İbrâhim b. Ömer b. Hasan, en-Nüketü’l-vefiyye bima fi şerhi’l-Elfiyye,

nşr. Mahir Yasin el-Fahl, Riyad: Mektebetü’r-Rüşd, 1428/2007, I, 180.

86 Dayhan “Buhari’ye Yöneltilen Bazı Tenkitler”, s. 82. 87 Medhalî, Beyne’l-imameyn, s. 28-29.

88 Tekrar olduğu halde Medhalî’nin zikremediği rivâyet için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 331, no:175 ile

s. 284-285, no:137.

89 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 141-142, no:19, s. 178, no:50. 90 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 120.

(30)

17

36/656) 8, Saʻd b. Ebû Vakkas’ın (ö. 55/675) 6, Ebû Saîd el-Hudrî’nin (ö. 74/693-94) 3, Sehl b. Saʻd’ın (ö. 88/706) 6, Selmân’ın (ö. 36/656) 7, Mugire b. Şuʻbe’nin (ö. 50/670) 4, Ebû Bekre’nin (ö. 51/671) 7, Abdullah b. Mesʻud’un (ö. 32/652-53) 9, Kâʻb b. Ucre’nin (ö. 52/672) 2, Kâʻb b. Mâlik’in (ö. 50/670) 3, Ümmü Seleme’nin (ö. 62/681 ) 3, Enes’in (ö. 93/711-12) 23, Ömer b. el-Hattâb’ın (ö. 23/644) 19, Osman b. Affân’ın (ö. 35/656) 7, Ali b. Ebî Tâlib’in (ö. 40/661) 8, Abdurrahman b. Avf’ın (ö. 32/652) 2, Abdullah b. Ömer’in (ö. 73/692) 11, Abdullah b. Abbas’ın (ö. 68/687-88) 14, Âişe’nin (ö. 58/678) 20, Büreyde b. Husayb’ın (ö. 63/682-83) 2 ve Câbir b. Abdullah’ın (ö. 78/697) 3 rivâyetine yer verilmiştir. Enes, Ömer ve Aişe’nin müsnedleri ikişer defa zikredilmiştir. İkinci kez zikredildiğinde farklı rivâyetlere yer verildiği gibi bazıları da tekrar mahiyetindedir.91 Böylece Tetebbuʿda 25 sahabenin müsnedinden illetli bulunan rivâyetlerin zikredildiği görülmektedir.

Dârekutnî’nin eserinde Buhârî ve Müslim dışında Yahyâ b. Saîd el-Kattân (ö. 198/813),92 Ali b. Medînî93 ve Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855)94 gibi birkaç muhaddisin görüşü de yer almaktadır.

Tetebbuʿda önce Müslim’in tahric ettiği illetli rivâyete sonra da Dârekutnî’nin

rivâyetle ilgili açıklamalarına yer verildiği görülmektedir. Genellikle Müslim’in senedlerinin bir kısmının zikredilmesiyle yetinilmiştir.95 Hadis metinlerinin tam olarak verildiği yerler96 olsa da çoğu zaman metnin bir bölümü97 ya da tamamı hazfedilmiştir.98 Ayrıca kimi zaman da hadis metinleri manen verilmiştir.99

Dârekutnî’nin Tetebbuʿdaki rivâyetlerinin Buhârî ve Müslim’in kitaplarında gerek konuyla ilgili temel rivâyetler (usûl) gerekse mütâbaat ve şevâhid olarak zikrettikleri

91 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 369, no: 208 daha önce geçen 167 numaralı

rivâyetin tekrarı mahiyetindedir, s. 370, no: 210 daha önce geçen 125 numaralı rivâyetin tekrarı mahiyetindedir.

92 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 171. 93 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 377. 94 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 167.

95 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 144, no: 21; s.155, no: 31; 176, no: 48; s. 296,

no:147, s. 341, no: 184.

96 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 128, no: 6, s. 152, no: 28.

97 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 141-142, no: 19, s. 144-146, no: 21, 22; s. 152,

no: 27; s. 157, no: 32.

98 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 146, no: 23, s. 155, no: 31; s. 292, no: 144. 99 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 145, no: 22.

(31)

18

hadislerle alâkalı olduğu belirtilmiştir.100 Tespit edilebildiği kadarıyla da büyük ağırlıkla mütâbaat ve şevâhid türü rivâyetlere yöneliktir. Bu durumda Dârekutnî’nin eleştirileri

Sahîhayn’da usûl olarak zikredilen hadislerin sıhhatine zarar vermez.101 Zira eleştirileri sadece zikrettiği tarikle ilgilidir.

Jonathan Brown Dârekutnî’nin Tetebbuʿdaki üslûbunun büyük oranda yapıcı olduğunu, Sahîhayn’da bulunan hadislerin genel olarak sahihliğine karşı koymaya çalışmadığını söylemiştir. Ayrıca Tetebbuʿun yazarın daha çok Sahîhayn’daki rivâyetlere yönelik şeklî tashihlerini içerdiğini102 belirttikten sonra şöyle demektedir:

Dârekutnî Bûharî ve Müslim’in tek tek hadislerini eleştirmez, bilakis onların eserlerindeki kimi hadislerin belirli rivayetlerini eleştirir. Bu bakımdan Dârekutnî’nin “Eğer ümmetimden birini dost olarak (halîlen) seçseydim, Ebû Bekr’i seçerdim” şeklinde bir Peygamber sözünün geçtiği Müslim hadisini eleştirdiğini söylemek yanlış olacaktır; zira o bu hadisin sadece bir rivayetini eleştirmektedir ve bu nebevî hadisin genel olarak sahihliği konusunda hiçbir değerlendirme yapmamaktadır. Aslında Müslim, bu hadise ilişkin diğer beş rivayeti tamamen farklı bir isnadla kitabına almaktadır. Dârekutnî’nin Kitâbu’t-tetebbuʿda zikrettiği hadislerin çoğunluğunun durumu bu şekildedir… İlaveten Dârekutnî,

Kitâbu’t-tetebbuʿda görülen kırkın üzerinde rivâyeti, Şeyhayn’ın konuyla

ilgili temel rivâyetlerden sonra dahil ettiği yardımcı rivâyetlerden (bunlara mütâbiʻ veya şâhid hadisler denmektedir) çıkarmıştır. Yardımcı rivâyetler nebevî hadisin sahihliğinin takviyesine yaramaktadır, fakat ne Buhârî ne de Müslim bunları ele alırken sahihlik konusundaki olağan sıkı ölçütlerini uygulama ihtiyacı hissetmemiştir.103

Sonuç itibariyle de Brown, Dârekutnî’nin Sahîhayn’ı eleştirmekten ziyade geliştirme arzusunda olduğu kanaatindedir.104

100 Ebû Bekr Kâfî,Menhecü’l-İmam el-Buhârî fî tashihi’l-ehâdîs ve taʿlîlihâ, Beyrut: Dâru İbn Hazm,

1421/2000, s.22.

101 İbnü’s-Salâh, Sıyane, s.95; İbn Hacer, Hedyü’s-sârî, II, 277.

102 Jonathan Brown, “İlk Muteber Hadis Mecmualarının Tenkidi: ed-Dârekutnî’nin Sahîhayn’a Yönelik

Düzeltileri”, çev. Salih Özer, Hadis Literatürü Araştırmaları: Buhârî-Müslim Antolojisi, proje ed. Salih Özer ve Sabri Kızılkaya, Ankara: Kitabiyat, 2007, s. 159-160.

103 Brown, “İlk Muteber Hadis Mecmualarının Tenkidi”, s. 160-161. 104 Brown, “İlk Muteber Hadis Mecmualarının Tenkidi”, s. 162.

(32)

19 3.2. İlleti Beyan Yöntemi

Dârekutnî’nin hadislerin illetine hükmederken farklı senedleri toplayıp çeşitli açılardan rivâyetleri kıyasladığı görülmektedir. Bu yöntem diğer hadis münekkitlerince de sıkça kullanılmıştır. Nitekim Abdullah b. Mübârek (ö. 181/797) sahih hadisin tespit edilmesi için tariklerinin birbirleriyle kıyaslanması gerektiğini belirtmektedir.105 Ali b. Medînî bir konudaki bütün hadisler toplanmadıkça hatanın belli olamayacağını söylemektedir.106 Hatîb el-Bağdâdî de illetlerin nasıl tespit edileceğini şöyle ifade etmektedir: “Bir hadisin illetini bilmek, bütün tariklerinin toplanması ve râvilerinin ihtilaflarının incelenmesi, sonra da hıfz, itkan ve zabt açısından üstün olanların rivâyetlerine itibar edilmesiyle olur.”107

Dârekutnî bazı eleştirilerinde Müslim’in tahric ettiği hadisi illetli bulduğunu açıkça zikretmektedir. Bu durumda genellikle Müslim’in tahric ettiği illetli tarikten sonra “mahfûz olan” (ظوفحملا),108 “sahih olan” (باوصلا)109 gibi ibarelerle doğru olan tariki bildirmektedir. Bazen de Müslim’in tahric ettiği hadis için “bu mahfuz değildir” ( ريغ اذهو ظوفحم),110 “bu sahih değildir” (حصي لا اذه),111 “bu vehimdir” (مهو اذه)112 ve benzeri ifadeler kullanmaktadır.

Dârekutnî çoğu zaman illetini beyan ettiği isnadla ilgili olarak bir râvinin başkalarına muhalefetinden bahsetmekte, ancak söz konusu râvi hakkında başka bir açıklama yapmamaktadır.113 Kimi zaman da muhalefet eden râvinin “zayıf olduğu”,114 “şek ile rivâyet ettiği”,115 “teferrüd ettiği”,116 “müdellis olduğu”,117 “vehm ettiği”118 gibi açıklamalarda bulunmaktadır.

105 Hatîb el-Bağdâdî, Ebû Bekr el-Hatîb Ahmed b. Ali b. Sabit, el-Câmi‘ li-ahlâki’r-râvi ve

âdâbü’s-sami‘, nşr. Tahhan Mahmûd, Riyad: Mektebetü'l-Maârif, 1983, II, 296.

106 Hatîb el-Bağdâdî, el-Câmi‘, II, 212. 107 Hatîb el-Bağdâdî, el-Câmi‘, II, 295. 108 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 128, 198. 109 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 131, 143, 216. 110 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 139.

111 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 146. 112 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 219.

113 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 192, no: 62; s. 261, no:120. 114 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 352.

115 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 142. 116 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 157. 117 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 263. 118 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 205.

(33)

20

Dârekutnî Tetebbuʿda kimi zaman Müslim’in tahric ettiği bir hadisin illetli olduğunu Buhârî’nin aynı tarikle değil,119 sahih olan tarikle rivâyet ettiğini120 belirterek delillendirmektedir. Bu şekilde hadisin Buhârî’nin şartlarına uymadığına ya da onun da ilgili tariki illetli bulduğu için Sahîh’ine almadığına işaret ettiği anlaşılmaktadır.

Dârekutnî bazı rivâyetlerde Müslim’in tahric ettiği isnad ile alâkalı muhalefeti zikretmekle birlikte herhangi bir tercihte bulunmamaktadır. Dârekutnî’nin bu tarz değerlendirmelerinin eleştiri olup olmadığı ancak detaylı bir incelemeden sonra anlaşılabilmektedir. Bunun için de çoğu zaman İlel’e müracaat etmek ve o rivâyetle ilgili kendisinden önceki âlimlerin sözlerine başvurmak gerekmektedir. Zira bazen Dârekutnî’nin Tetebbuʿda tercihini açıkça zikretmediği bir rivâyeti121 İlel’inde de ele aldığı ve tercihini orada beyan ettiği görülmektedir.122 Buna benzer durumlarda Dârekutnî’nin başka bir kitâbında meseleyi değerlendirdiği için tekrara gerek görmeyerek yazmadığı düşünülmektedir. Nitekim Tetebbuʿda “bunun illetini daha önce yazdık”123 dediği bir rivâyeti İlel’inde yazdığı tespit edilmiştir.124 Dârekutnî’nin Tetebbuʿda herhangi bir tercihte bulunmadığı gibi İlel’de de zikretmediği bazı rivâyetleri ise talil edip etmediğinin anlaşılması zordur.125 Eserin telif amacı illetli rivâyetlerin beyanı olsa da kitaptaki bütün rivâyetlerin illetli olduğu söylenemez. Çünkü, Dârekutnî’nin Tetebbuʿda söz konusu rivâyetle ilgili muhalefeti zikrettikten sonra Müslim’in tahric ettiği hadisin sahih olduğunu beyan ettiği126 de görülmektedir. Kimi zaman da Tetebbuʿda herhangi bir tercihte bulunmamakla127 beraber İlel’de aynı rivâyeti tashih etmektedir.128

Dârekutnî’nin eleştirileri daha çok rivâyetlerin senedinde görülen illetler sebebiyledir. Az da olsa metninden dolayı tenkid edilen hadisler de mevcuttur. Bunlar incelendiğinde de râvilerden birinin vehmi veya çoğunluğa muhalefet etmesi gibi senedle

119 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 145, no: 21; s. 165, no: 38. 120 Bunun bazı örnekleri için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 215, no: 85; s. 338, no: 180. 121 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 353.

122 Dârekutnî, Ebü’l-Hasan Ali b. Ömer b. Ahmed, el-ʿİlelü’l-vâride fi’l-ehâdîsi’n-nebeviyye: et-tekmile

maa’l-fehârisü’l-amme li’l-kitâb, nşr. Muhammed b. Salih b. Muhammed ed-Debbâsî, Riyad: Darü’t-Tedmuriyye, 1428/2007, XV, 74-75.

123 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 212.

124 Dârekutnî, Ebü’l-Hasan Ali b. Ömer b. Ahmed, el-ʿİlelü’l-vâride fi’l-ehâdîsi’n-nebeviyye, nşr.

Mahfuzürrahman Zeynullah es-Selefî, Riyad: Daru Taybe, 1414/1994, IV, 215-216.

125 Bunun örneği için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 158-159, no: 33. 126 Bunun örneği için bkz. Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 238.

127 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 264.

(34)

21

alakalı bir problemin olduğu görülmektedir.129 Dârekutnî metinle alakalı eleştirilerinde bile hiçbir hadisin kelamî ya da fıkhî içeriğine itiraz etmemektedir.

Dârekutnî’nin hadislerin senedlerine yönelik değerlendirmeleri genel olarak senedde ziyâdenin veya inkıtanın olması ve seneddeki râvilerin birinin isminde ihtilaf edilmesi gibi gerekçelerledir. Mevkuf hadisin merfû olarak rivâyeti de senedde ziyâde sebebiyle en çok karşılaşılan illet türlerinden biridir. Dârekutnî’nin Tetebbuʿda Müslim’e yönelik mevkuf hadisin merfû olarak rivâyeti sebebiyle eleştirileri ikinci bölümde incelenecektir.

(35)

22

İKİNCİ BÖLÜM

(36)

23

Hadis âlimlerinin rivâyetlerin illetine hükmetme sebeplerinden biri de hadisin metninde ya da senedinde ziyâdenin olmasıdır. Senedde ziyâde denilince daha çok mürsel rivâyetin mevsul, mevkuf veya maktû rivâyetin de merfû olarak aktarılması anlaşılır. Nitekim mürsel rivâyetin muttasıl, mevkuf veya maktû rivâyetin merfû olarak nakledilmesi durumunda râvinin senede fazladan bir kişi eklemiş olması muhtemeldir. Bu durum hadis usûlü kitaplarında “Teâruzü’l-vaslı ve’l-irsal, evi’r-refʿi ve’l vakf” şeklinde de ifade edilmiştir.130 Burada aynı senedle hem merfû hem de mevkuf olarak rivâyet edilen hadislerde illetin söz konusu olduğu hatırlanmalıdır.131 Zira aynı hadisin bir tarikle merfû başka bir tarikle mevkuf olarak rivâyetinde her iki tarikin de sahih olması mümkündür.

Dârekutnî’nin Tetebbuʿ adlı eseri incelendiğinde genellikle ziyâde sebebiyle rivâyetlerin illetine hükmettiği görülmektedir. Bu bölümde Dârekutnî’nin en çok tenkit ettiği noktalardan biri olması sebebiyle mevkuf hadisin merfû olarak rivâyet edilmesi ele alınmıştır. Aşağıda öncelikle hadis usûlü kitaplarında konunun yeri belirlenecek daha sonra Dârekutnî’nin Tetebbuʿda mevkuf olduğu halde merfû rivâyet etmesi sebebiyle Müslim’i eleştirdiği hadisler çerçevesinde teori ile uygulama arasındaki fark ortaya konulmaya çalışılacaktır.

1. MEVKUF HADİSİN MERFÛ OLARAK RİVÂYETİ

Bu başlık altında konu, ilk ele alındığı Hatîb el-Bağdâdî’nin el-Kifâye’sinden İbn Hacer’in en-Nüket alâ kitâbi İbni’s-Salâh isimli eserine kadar telif edilen hadis usûlü kitapları çerçevesinde incelenecektir.

1.1. Usûl Kitaplarında Konunun Ele Alınışı

Bu mesele klasik hadis usûlü kitaplarında muttasıl-mürsel ve merfû-mevkuf rivâyetlerin teâruzu durumunda hangisinin tercih edileceği ve bu durumun tercih edilmeyen rivâyeti nakleden râvilerin cerh edilmesini gerektirip gerektirmediği bağlamında tartışılmıştır.

130 Sehâvî, Ebü’l-Hayr Şemsüddîn Muhammed b. Abdurrahman b. Muhammed, Fethü’l-mugîs bi-şerhi

Elfiyyeti’l-hadîs, nşr. Abdülkerim b. Abdullah b. Abdurrahman el-Hudayr ve Muhammed b. Abdullah b. Fuheyd Al-i Fuheyd, Riyad: Darü’l-Minhâc, 1436, I, 303.

131 İbn Hacer Askalânî, Ebü’l-Fazl Şihâbüddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed, en-Nüket alâ kitâbi

Referanslar

Benzer Belgeler

Some approaches to integrating religion and spirituality into the counseling process try to integrate all spiritual traditions and experiences (Sperry and Shafranske, 2009),

Yazar, bu kitabında İmamiyye Şiası’nın temel özelliklerinden olan takıyye meselesini ve takıyyenin hadis edebiyatı içerisinde problemli bir alan

Daha sonra adaletin unsurları incelenmiş; İslam, bulûğ, akıl, fasık olmamak ve mürüvvet (mürûet) başlıklarıyla incelenmiştir. Müellif, farklı görüşlerin

Sözgelimi, insana benzeyen son derece ak›ll› makineler yapmak yerine düflük zekal› ama küme halinde çal›flan birçok robotun bir ifli yapmak için programlanmas›,

Bu rivâyet; Muaz b. Bu hadisin benzerini rivayet etmek suretiyle Amr b. Merzuk, Hişam'a mutâbaat etmiştir. Söz konusu mutâbaat, Müslim tarafından tahriç edilmiştir.

geldikten sonra tasnife başladığı 415 bilgilerine yer verilmiştir. Hanbel’in zikrettiği “kitabın kaybolması” gerekçesi daha iyi anlaşılacaktır. Çünkü

İnegöl nüfus defterleri, İnegöl’de yaşayan reâyâ sayısını, nüfusun yaşlara göre dağılımını, mahalle ve köylerde yaşayan nüfusu, kullanılan lakaplar

Ayrıca; Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı, Bakanlığın ilgili Müsteşar Yardımcısı, Kültür Varlıkları ve Müzeler