• Sonuç bulunamadı

2. TETEBBUʿDA REFʿ EDİLMESİ SEBEBİYLE İLLETLİ SAYILAN HADİSLER

2.1. Dârekutnî’nin Müslim’i Eleştirdiği Rivâyetler

2.1.2. Hıfzı kuvvetli râvilere muhalif rivayet

Yukarıda incelenen örneklerden de anlaşılacağı üzere Dârekutnî hadislerin illetini belirlemede çoğunluğun rivâyetine muhalefeti önemli bir kriter olarak kabul etmektedir. Ancak râviler açısından birini diğerine tercih edecek başka bir karine bulunduğunda tam aksi de söz konusu olabilmektedir. Nitekim aşağıda ele alınan rivâyette olduğu gibi sayıca az da olsalar hıfz açısından daha üstün olan râvilerin rivâyetini tercih ettiği görülmektedir.

حلا تعمس :لاق ،لوغم نب كلام انربخأ ،كرابملا نبا انربخأ ،ىسيع نب نسحلا انثدحو نب مك ثدحي ةبيتع دبع نع نع ىليل يبأ نب نمحرلا نع ةرجع نب بعك الله لوسر ﷺ :لاق " نهلئاق بيخي لا تابقعم ( نهلعاف وأ ) ةلاص لك ربد ةحيبست نوثلاثو ثلاث ،ةبوتكم ةريبكت نوثلاثو عبرأو ةديمحت نوثلاثو ثلاثو ".

471 İbn Mende, Kitâbü’l-îmân, II, 821. 472 Nevevî, el-Minhâc, III, 45. 473 Medhalî, Beyne’l-imameyn, s. 59.

71 تايزلا ةزمح انثدح ،دمحأ وبأ انثدح ،يمضهجلا يلع نب رصن انثدح نع ىليل يبأ نب نمحرلا دبع نع مكحلا نع نع ةرجع نب بعك الله لوسر ﷺ :لاق ، " نهلئاق بيخي لا تابقعم ( نهلعاف وأ ) نوثلاثو ثلاثو ةحيبست نوثلاثو ثلاث ةلاص لك ربد يف ،ةريبكت نوثلاثو عبرأو ةديمحت ". نع يئلاملا سيق نب ورمع انثدح ،دمحم نب طابسأ انثدح ،متاح نب دمحم ينثدح هلثم دانسلإا اذهب مكحلا .

“Hasan b. Îsâ → İbnü’l-Mübârek → Mâlik b. Miğvel → Hakem b. Uteybe → Abdurrahman b. Ebû Leylâ → Kâʻb b. Ucre → Rasulullah (s.a).”

“Nasr b. Ali el-Cehdamî → Ebû Ahmed → Hamza ez-Zeyyât → Hakem → Abdurrahman b. Ebû Leylâ → Kâʻb b. Ucre → Rasulullah (s.a).”

“Muhammed b. Hâtim → Esbat b. Muhammed → Amr b. Kays el-Mülâî → Hakem aynı isnadla rivâyet etti.”474

Dârekutnî bu rivâyete şu şekilde yer vermiştir:

بعك نع ىليل يبأ نبا نع مكحلا ثيدح نم ملسم جرخأو "نهلئاق بيخي لا تابقعم" :اعوفرم نم نب كلام ثيدح تايزلا ةزمحو سيق نب ورمعو لوغم . ميلس يبأ نب ثيلو ةسينأ يبأ نب ديز مهعبات دقو :لاق و بأ و .روصنم نع يروثلا نع ةصيبقو ىليل روصنم مهفلاخو ةياور نم لاإ مكحلا نع ةبعش هاور كلذكو .افوقوم هايورف مكحلا نع روصنم نع ريرجو صوحلأا يبأ ةياور نم غئاصلا رفعج .هنع نادبع نع هوعفر نيذلا نلأ فوقوملا ملعأ اللهو باوصلاو اروصنم نومواقي لا خويش .ةبعشو

Müslim’in Hakem → İbn Ebû Leylâ → Kâ‘b isnadıyla rivâyet ettiğine göre Rasulullah (s.a) “Farz olan her namazın peşinden söyleyenenin -yapanın- hüsrana uğramayacağı muakkabat (ard arda yapılan, birbirini takib eden dualar) vardır” buyurmuştur. Müslim hadisi, Mâlik b. Miğvel, Amr b. Kays ve Hamza ez-Zeyyât’tan rivâyet etmiştir.

Dârekutnî’nin değerlendirmesi şöyledir “Zeyd b. Ebû Uneyse, Leys b. Ebû Selim, Ebû Leylâ ve Kabîsa → Sevrî → Mansur tarikiyle onlara mütâbaat etmişlerdir. Ebû’l Ahvas → Mansur ve Cerir → Mansur → Hakem tarikiyle onlara muhalefet ederek mevkuf rivâyet etmişlerdir. Bu şekilde Cafer es-Sâiğ → Abdan rivâyeti hariç Şuʻbe de Hakem’den mevkuf rivâyet etmiştir. Doğru olan -Allah bilir- mevkuf olmasıdır, çünkü merfû rivâyet edenler Mansur ve Şuʻbe ile kıyaslanamayacak “şeyh”lerdir”.475

474 Müslim, “Mesâcid”, 144-145.

72 Şema 19

Mansur ve Şu‘be rivâyeti (merfû)

Şema 20

Mansur ve Şu’be rivâyeti (mevkuf)

Dârekutnî’nin eleştirdiği merfû tarikle Hakem’den Amr b. Kays,476 Hamza ez- Zeyyât,477 Leys b. Ebû Selim,478 Mâlik b. Miğvel,479 İbn Leylâ,480 İbrâhim b. Osman,481

476 İbn Ebû Şeybe, el-Musannef, XV, 127-128; Müslim, “Mesâcid”, 145.Tirmizî, “Daavât”, 25; Nesâî,

“Sehv”, 92; a.mlf., es-Sünenü’l-kübrâ, II, 100; IX; Tahâvî, Şerhu Müşkili’l-âsâr, X, 288-289; Taberânî, el-Mucemü’l-kebîr, XIX, 122; Ebû Avâne, el-Müsned, VI, 25-26.

477 Müslim, “Mesâcid”, 144; Tahâvî, Şerhu Müşkili’l-âsâr, X, 287; İbn Hibbân, Sahîh, V, 362-363;

Taberânî, el-Mucemü’l-kebîr, XIX, 122; Ebû Avâne, el-Müsned, VI, 24-25.

478 Mehâmilî, Ebû Abdullah Hüseyin b. İsmail b. Muhammed, Emali’l-Mehâmilî: rivâyetu İbn Yahyâ el-

Beyyi‘, nşr. İbrâhim İbrâhim el-Kaysî, Amman: el-Mektebetü’l-İslâmiyye; 1412/1991, s. 277.

479 Müslim, “Mesâcid”, 144; İbn Hibbân, Sahîh, V, 362-363; Taberânî, el-Mucemü’l-kebîr, XIX, 123; Ebû

Avâne, el-Müsned, VI, 26-27.

480 Taberânî, el-Mucemü’l-kebîr, XIX, 122. 481 Taberânî, el-Mucemü’l-kebîr, XIX, 123.

Rasulullah (s.a) Ka’b b. Ucre Abdurrahman Hakem Amr İBN EBÛ ŞEYBE Hamza MÜSLİM Leys MEHÂMİLÎ Mâlik MÜSLİM İbn Leylâ TABERÂNÎ İbrâhim TABERÂNÎ Zeyd DÂREKUTNÎ Mansur Süfyân Kabîsa TAYÂLİSÎ Şu’be Abdan DÂREKUTNÎ Mâlik BEGAVÎ Süleyman EBÛ NUAYM Ka’b b. Ucre İbn Ebû Leylâ Hakem Mansur Süfyân ABDÜRREZZÂK Ebü’l-Ahves İBN EBÛ ŞEYBE Cerir SERRÂC Züheyr BUHÂRÎ Şu'be

İBN CA’D TÂYALİSÎ Veki’ İBN EBÛ ŞEYBE Esed TAHÂVÎ Şuayb TABERÂNÎ

73

Zeyd b. Ebû Uneyse ile Mansur ve Şuʻbe’nin bazı râvileri482 rivâyet etmişlerdir. Hakem’den rivâyet eden Mansur ve Şuʻbe’nin râvileri ihtilaf etmişler, bir kısmı hadisi merfû rivâyet ederken diğerleri mevkuf rivâyet etmişlerdir. Mansur’dan Süfyân es-Sevrî rivâyet etmiş, ancak onun râvileri de ihtilaf etmişlerdir. Kabîsa b. Ukbe → Süfyân → Mansur tarikiyle merfû rivâyet ederken,483 Abdürrezzak (ö. 211/827) Süfyân’dan mevkuf rivâyet etmiştir.484

Ebü’l Ahves,485 Cerir486 ve Züheyr’in487 Mansur’dan rivâyetleri de mevkuftur. Dolayısıyla Kabîsa’nın Süfyân’dan rivâyeti hariç Mansur’un râvileri mevkuf rivâyet etmişlerdir. Belki de Dârekutnî Kabîsa’nın hata yaptığını düşünmektedir. Zira Kabîsa, Süfyan’dan çok küçük yaşta hadis dinlemiş ve iyi ezberleyememiş, ondan rivâyet ederken de çok fazla hata yapmıştır.488

Dârekutnî Şuʻbe’den sadece Abdan’ın merfû rivâyet ettiğini belirtse de489 Mâlik b. Süleyman490 ve Süleyman b. Harb’ın491 da ona mütâbaat ederek merfû rivâyet ettikleri görülmektedir. Diğer yandan Ali b. Ca‘d,492 Tâyalisî,493 Vekiʻ,494 Esed495 ve Şuayb b. Harb496 Şuʻbe’den mevkuf olarak rivâyet etmişlerdir. Merfû rivâyet eden Abdan’a mütâbaat edenler olduğu tespit edilse de Şuʻbe’den mevkuf rivâyet edenler sayıca çoğunluktadır. Cafer es-Sâiğ’in Abdan’dan (Abdullah b. Osman) rivâyetine dair taranan kaynaklarda herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Ancak Abdan’ın Şuʻbe’den rivâyet

482 Dârekutnî, Tetebbuʿ, s. 239-240.

483 Tayâlisî, Müsned, II, 387; Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, II, 101; Tahâvî, Şerhu Müşkili’l-âsâr, X, 287;

Taberânî, el-Mucemü’l-kebîr, XIX, 122; Ebû Avâne, el-Müsned, VI, 30.

484 Abdürrezzak, el-Musânnef, II, 235-236 (el-Musânnef’in tahkikini yapan Habîburrahman el-A‘zamî,

Abdürrezzak’ın rivâyetini merfû olarak tamamlamıştır. Aslına uygun olarak mevkuf olması daha doğru görülmektedir).

485 İbn Ebû Şeybe, el-Musannef, XV, 128; Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, IX, 68-69; Tahâvî, Şerhu Müşkili’l-

âsâr, X, 288.

486 Serrâc, Hadis, II, 368.

487 Buhârî, Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl, el-Edebü’l-müfred, nşr. Muhammed Fuad Abdülbaki,

Beyrut: Darü’l-Beşairi’l-İslamiyye, 1409/1989, s. 218.

488 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzîb, VIII, 348. 489 Dârekutnî, Tetebbuʻ, s. 240.

490 Begavî, Ebû Muhammed el-Hüseyn b. Mes‘ûd b. Muhammed el-Ferrâ’, Şerhu’s-sünne, nşr. Şuayb el-

Arnaût ve Muhammed Züheyr eş-Şaviş, Beyrut: el-Mektebü’l-İslâmî, 1403/1983, III, 231.

491 Ebû Nuaym, Müstahrec, II, 195. 492 Ali b. Ca‘d Müsned, I, 307. 493 Tayâlisî, Müsned, III, 387.

494 İbn Ebû Şeybe, el-Musannef, XV, 128. 495 Tahâvî, Şerhu Müşkili’l-âsâr, X, 289.

496 Taberânî, el-Mucemü’l-kebîr, XIX, 123, Aynı tarikle İbn Hibbân Sahîh’inde Şuayb, Mâlik ve

Hamza’dan rivâyet etmiş ancak Şuayb’ın merfû olarak rivâyet etmediğini belirtmemiştir (İbn Hibbân, Sahîh, V, 362-363).

74

ettiği birtakım hadislerde teferrüd ettiği497 bilinmektedir. Belki Cafer es-Sâiğ’inde Abdan’dan rivâyetine güvenilmemesini gerektirecek özel bir durumu vardır. Abdan’a mütâbaat eden râvilerden Mâlik b. Süleyman ise “fîhi nazar” (durumu şüphelidir498), “yervi’l-menâkîr” (münker hadis rivâyet eder499) gibi lafızlarla cerh edilmiştir.500 Dârekutnî de onun zayıf biri olduğunu belirtmektedir.501

Dârekutnî muhtelemelen Şuʻbe ve Mansur’un râvilerinin çoğunun mevkuf rivâyet etmelerinin yanında, onlardan merfû rivâyet edenlerin hata yaptıklarını hatıra getirebilecek özel durumlarının olması hasebiyle de onların rivâyetlerinin aslının mevkuf olduğunu belirtmektedir.

Buhârî Edebü’l-müfred’de Mansur’dan mevkuf tarikle rivâyete yer verdikten sonra “İbn Ebû Üneyse ve Amr b. Kays refʿ etti”502 demiştir. Tirmizî de Amr b. Kays’ın Hakem’den merfû rivâyeti için “hasen hadis” demiş sonra da Şuʻbe’nin bu hadisi refʿ etmediğini, Mansur b. Muʻtemir’in ise refʿ ettiğini belirtmiştir.503 Belki Kabîsa’nın Süfyan’dan rivâyeti Tirmizî’yi yanıltmıştır. Nitekim, Buhârî’den başka Nesâî de Mansur’un vakf ettiğini söylemektedir.504

Nevevî ise Dârekutnî’ye itiraz etmiş, usülcüler, fukaha ve Buhârî’nin de aralarında bulunduğu muhakkik muhaddislerce merfû ve mevkuf olarak rivâyet edilen hadislerde doğru olanın merfû olduğuna hükmedilmesi yönündeki görüşünü tekrarlamıştır. Buna göre; vakf edenler refʿ edenlerden daha çok olsalar da rivâyetin merfû olduğuna hükmedilir. Burada ise tam aksi olduğuna göre elbette merfû olan sahihtir. Bu sikanın ziyâdesidir, kabulü gerekir. Vakf edenlerin unutması ya da kısaltması sebebiyle reddedilmez.505 Medhalî de Dârekutnî’yi haksız bulmaktadır. Ona göre; merfû rivâyet edenler sikadır. Mansur ve Şuʻbe’nin bazı râvilerinin merfû rivâyet etmeleri de hadisin merfû tarikle “sahih” olduğunu doğrulamaktadır.506 Oysa yukarıda açıklandığı gibi,

497 İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzîb, V, 314.

498 İbarenin tercümesi için bkz. Ahmet Yücel, Hadîs Istılahlarının Doğuşu, s. 60. 499 İbarenin tercümesi için bkz. Ahmet Yücel, Hadîs Istılahlarının Doğuşu, s. 92. 500 İbn Hacer, Lisan, VI, 440.

501 Zehebî, Ebû Abdullah Şemseddin Muhammed b. Ahmed b. Osman, Mîzanü’l-i‘tidal fî nakdi’r-ricâl,

nşr. Ali b. Muhammed el-Becâvî, Beyrut: Dârü’l-Ma‘rife, 1382/1963, III, 427.

502 Buhârî, el-Edebü’l-müfred, s. 218 503 Tirmizî, “Daavât”, 25.

504 Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, IX, 68. 505 Nevevî, el-Minhâc, V, 95.

75

Dârekutnî’nin Mansur ve Şuʻbe’nin rivâyetlerinin mevkuf olduğuna hükmetmesini haklı kılacak makul gerekçeler vardır. Dârekutnî’nin illetli bulduğu söz konusu rivâyeti Müslim Sahîh’inde “şahîd” olarak tahric etmiştir.