• Sonuç bulunamadı

İnsan-Mekân İlişkisi Bağlamında 'Yaşlı Dostu Mekânlar'

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İnsan-Mekân İlişkisi Bağlamında 'Yaşlı Dostu Mekânlar'"

Copied!
445
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

ĠNSAN-MEKÂN ĠLĠġKĠSĠ BAĞLAMINDA ‘YAġLI DOSTU MEKÂNLAR’

NĠHAL ARDA AKYILDIZ

TARAFINDAN

DOKTORA TEZĠ

YILDIRIM BEYAZIT ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜNE

SUNULAN TEZ

SOSYAL POLĠTĠKA ANABĠLĠM DALI DOKTORA TEZĠ

(3)
(4)

iii

Bu tez içerisindeki bütün bilgilerin, akademik kurallar ve etik davranıĢ çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu beyan ederim. Ayrıca bu kural ve davranıĢların gerektirdiği gibi, bu çalıĢmada orijinal olmayan her tür kaynak ve sonuçlara tam olarak atıf ve referans yaptığımı da beyan ederim. Aksi takdirde, tüm yasal sorumluluğu kabul ediyorum.

(5)

iv ABSTRACT

AGE-FRIENDLY PLACES WITHIN THE CONTEXT OF PEOPLE AND SPACE Akyıldız, Nihal Arda

PhD, Department of Social Policy Advisor: Associate Professor Emrah Akbaş

June, 2016, 445 pages

Contrary to popular belief, space is not a static, but a changing and dynamic phenomenon. It is concept that can reproduce itself through the demands, influences and participation of social actors. City, with the micro and macro spaces in it, is a huge stage which allows individuals to realize their social lives, interactions and communications. Equality of opportunity and accessibility in social and spatial life participation, which all individuals living on this stage feel the need of, are among the findings of many studies.

With the increasing proportions of old people in the demographic structure, these people became an important point of focus in social policy studies, as well. Active aging, which maintains that social participation and communication, a basic need for people of all ages, old ones included, should be promoted, as well as empowering the individual from psychological, spatial, cultural and socio-economic aspects, is a key concept which serves as a guide in sociology, gerontology, medicine, social serves and social policy.

The aim of this study is to draw attention to the design and production of “age-friendly places” in light of the suggestions made by the micro and macro urban designing elements which enable the participation of the old at a maximum level. As part of the qualitative study conducted for this purpose, in-depth interviews with 65 people (15 designers, 21 social disciplines experts, 16 institutionalized old people and 13 social services experts who are employed in these institutions) were carried out.

Suggestions were made in light of the themes that were revealed at the end of the study by means of dealing with the literature and concepts reviews, history of space and human

(6)

v

relations and analysis of the interviews. The suggestions made were categorized under two main headings, micro and macro spaces, and spatial modeling examples were provided. The macro space suggestions for creating age-friendly place include outdoors, transportation networks, public places, shopping locations, parks and health services along with urban renewal, while the micro ones consist of housing suggestions for old people who live with their families or are institutionalized and reconstruction regulations. Additionally, architectural design graphics were also prepared to clarify the issue of housing for old people in a visual way.

It is expected that the study will guide further urban designing studies in relation to the plans for urban renewal and transformation in the realization of „age-friendly places‟, while at the same time contributing to social policies.

(7)

vi ÖZET

ĠNSAN-MEKÂN ĠLĠġKĠSĠ BAĞLAMINDA YAġLI DOSTU MEKÂNLAR Akyıldız, Nihal Arda

Doktora, Sosyal Politika Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Emrah Akbaş

Haziran, 2016, 445 sayfa

Mekân, genel kanının aksine; durağan ve statik değil, değişken ve dinamik bir olgudur. Sosyal aktörlerin talepleri, etkileri ve katılımlarıyla birlikte sürekli olarak kendini yeniden üretebilen bir kavramdır. Kent, içinde barındırdığı mikro ve makro mekânlarla birlikte bireylerin, toplumsal hayat, etkileşim ve iletişimlerinin gerçekleştirilmesine fırsat veren büyük bir sahnedir. Bu sahnede yaşayan tüm bireylerin gereksinim duyduğu, toplumsal ve mekânsal hayata katılım düzeylerinde sağlanması gereken fırsat eşitliği ve ulaşılabilirlik birçok araştırmanın bulguları arasında yer almıştır.

Demografik yapı içinde artan yaşlı nüfus oranlarıyla birlikte; toplumsal hayatın önemli aktörlerinden olan yaşlılar da; sosyal politika çalışmalarının odak noktası hâline gelmiştir. Tüm bireyler gibi yaş almakta olan bireyler için de, temel hak olan sosyal katılım ve iletişimin desteklenmesinin yanı sıra psikolojik, mekânsal, kültürel ve sosyo-ekonomik açılardan da güçlendirmesini öngören aktif yaşlanma kavramı, son zamanlarda öne çıkarak, sosyal politikanın olduğu kadar sosyoloji, gerontoloji, sağlık, sosyal hizmetler gibi diğer disiplinlerin de yönlendirici bir kavramı olmuştur.

Bu çalışmanın amacı, mikro ve makro kentsel tasarım öğeleriyle birlikte aktif yaşlanmayı destekleyen ve sosyal hayat içinde yaşlı katılımının maksimum düzeye yükseltilmesinine imkan veren öneriler doğrultusunda, ortaya konulan „yaş dostu mekân‟ların tasarlanması ve üretilmesine dikkat çekmektir. Bunu gerçekleştirebilecek analizler için yapılan nitel araştırmada; 15 tasarımcı, 21 sosyal disiplin uzmanı ile kurum bakımda olan 16 yaşlı ve bu kuruluşlarda hizmet veren 13 sosyal hizmet uzmanı olmak üzere, toplamda konuyla teması olan 65 bireyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir.

(8)

vii

Çalışmanın sonucunda ortaya çıkan temalar ışığında literatür ve kavram çalışması, mekân ve insan ilişkilerinin dönüşüm tarihçesi incelenmiş ve gerçekleştirilen görüşme analizleriyle birlikte konu ele alınarak öneriler oluşturulmuştur. Çalışma için hazırlanan öneriler; mikro ve makro mekân düzeyi olmak üzere iki ana başlıkta ele alınarak, sınıflandırılmış ve mekânsal modelleme önerileri sunulmuştur.

Yaş dostu mekânların üretilmesi için hazırlanan makro mekân önerileri; kentsel dönüşümle birlikte dış mekânlar, ulaşım ağları, kamusal alanlar, alışveriş mekânları, parklar ve sağlık hizmetleriyle ilgili iyileştirmeler olarak yer alırken, mikro mekânlarla ilgili olarak ise; kapalı alışveriş mekânları, aile yanında ve kurum bakımında yaşayan yaşlı bireyler için konut ve barınma önerileri, yaşlı kullanım referansıyla yapılacak imar düzenlemeleri yer almaktadır. Önerilerin yaşlı ve yaş alan bireyler için engelsiz bir sosyal hayatın kurgulanmasına yönelik yapılması gereken sosyal ve mekânsal planlama düzenlemelerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca bu bağlamda konuya açıklık getirebilmek üzere, barınma konusunda yaşlı mikro mekân önerilerine ilişkin mimari tasarım görselleri de hazırlanmıştır.

Çalışmanın kendisinden sonra „yaş dostu mekân‟ların hayata geçirilmesi için kentsel yenileme ve dönüşüm planlamalarına zemin hazırlarken; aynı zamanda sosyal politikalara katkı sunması ve mekânsal tasarım çalışmalarına da yön vermesi hedeflenmektedir.

(9)

viii

Çok kıymetli aileme, Değerli annem ve babam; Şerife ve Sebahattin ÖZALP ile, Değerli eşim; Ünal ve canım oğullarım; Aral ve Boran AKYILDIZ‟a…

(10)

ix TEġEKKÜR

Tez çalışması boyunca desteklerini esirgemeyen ve süreç boyunca emekleriyle çalışmayı zenginleştirip, daima yol gösteren tez danışmanım Doç. Dr. Emrah AKBAŞ‟a;

Destekleriyle katkı veren tüm dostlarıma ve mesai arkadaşlarıma;

Kararlarımı her zaman destekleyerek beni yüreklendiren sevgili aileme;

Hayatımın bu en yorucu fakat en keyifli yolculuğu süresince vermiş oldukları destek, anlayış ve sabır için şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum.

(11)

x ĠÇĠNDEKĠLER ĠNTĠHAL ... iii ABSTRACT ... iv ÖZET ... vi ĠTHAF ... viii TEġEKKÜR ... ix ĠÇĠNDEKĠLER ... x

ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... xiv

TABLOLAR LĠSTESĠ ... xvi

KISALTMALAR ... xvii

BÖLÜM 1 ... 1

ARAġTIRMA BĠLGĠLERĠ ... 1

1.1 GiriĢ ... 1

1.2 AraĢtırmanın Konusu ... 2

1.3 Problemin Niteliği, Kapsamı ve Sınırları ... 3

1.4 AraĢtırmanın Amacı ve Beklenen Yararları ... 5

1.5 AraĢtırmanın Yöntemi ... 6

1.5.1 Nitel araĢtırma ... 7

1.5.2 Derinlemesine görüĢme tekniği ... 9

1.5.3 ÇalıĢma grubu ... 9

1.5.4 Metodoloji ve veri kaynağı ... 12

1.6 AraĢtırma Planı ... 15

BÖLÜM 2 ... 19

(12)

xi

2.1 Tanım ve Kavramlar ... 19

2.1.1 Mekân (insan - zaman) ... 21

2.1.2 Göç ... 32

2.1.3 Kent (Ģehir) ve kentleĢme ... 36

2.1.3.1 Kent için yolların değeri ... 45

2.1.3.2 Kentlerin kamusal alanları ... 46

2.1.4 Kentin tasarım aktörleri ... 51

2.1.4.1 Mekân tasarımı ve mimarlık ... 52

2.1.4.1 Kentsel tasarım ... 53

2.1.5 YaĢlı dostu ... 58

2.1.6 YaĢlılık ve yaĢ alma ... 70

2.1.7 Aktif yaĢ alma ve yaĢlanma ... 83

2.1.8 EriĢebilirlik ... 91

2.2 Kuramlar ... 99

2.2.1 Mekâna dair kuramlar ... 99

2.2.2 YaĢlılıkla ilgili kuramlar ... 112

BÖLÜM 3 ... 121

ALAN ARAġTIRMA (DERĠNLEMESĠNE GÖRÜġME) ANALĠZLERĠ ... 121

3.1 Mikro ve Makro Mekân Tasarım Bağlamında Kentsel Tasarım ... 125

3.2 Kent ve KentleĢme ... 147

3.3 Kentin OluĢum Süreci ve Göç ... 157

3.4 Kentin Tasarım Aktörleri ... 174

3.5 Kalkınma Planları ve Ġmar Mevzuatı ... 199

3.6 Tasarım Eğitimi ve Teknoloji ... 213

3.7 Toplumsal Yapının Modernite/Post-Modernite Etkileriyle DeğiĢim Sürecinde Kentsel DönüĢüm ... 224

(13)

xii

3.9 Evrensel Tasarım ve EriĢilebilirlik Doğrultusunda YaĢ Dostu Mekân

Tasarımı ... 282

BÖLÜM 4 ... 293

YAġLI DOSTU MEKÂN BAĞLAMINDA SONUÇ ve ÖNERĠLER ... 293

4.1 Sosyal Hayata Dair Çözüm Kurgusu ... 296

4.1.1 YaĢlıların yaĢam kalitelerinin arttırılması ... 297

4.1.2 YaĢlılıkla ilgili kamusal, hukuksal, toplumsal duyarlılık ve bilinçlenme... 301

4.1.3 Ekonomik açıdan yaĢlı bireylerin güçlendirilmesi ... 302

4.2 Mekânsal Çözüm Kurgusu ... 304

4.2.1 Makro mekân çözümleri... 306

4.2.1.1 Kentsel dönüĢümde dıĢ mekânlarda yapılması gereken düzenlemeler ... 309

4.2.1.2 UlaĢtırma hizmetlerinde yenilikler ... 313

4.2.1.3 Sosyal katılımın sağlanması için kamusal alanlar ... 314

4.2.1.4 Açık alıĢ-veriĢ mekânları ve parklar ... 316

4.2.1.5 Sağlık hizmetleri ... 319

4.2.2 Mikro mekân çözümleri ... 320

4.2.2.1 Konut ve barınma ... 322

4.2.2.1.1 Aile yanında yaĢlanabilenler için çözümler ... 323

4.2.2.1.1.1 Kendi kendine bakabilen yaĢlılar ... 325

4.2.2.1.1.2 Aile ve yakınlarının gözetiminde komĢulukla desteklenerek yaĢayan yaĢlılar için ‘yaĢlınla komĢuluk -destek- konut modeli’ ... 328

4.2.2.1.1.3 Aile yanında yaĢlanmanın desteklenmesi için ‘yaĢlı kreĢ’leri ... 331

4.2.2.1.2 Kurum bakımı alanlar için önerilen çözümler ... 332

4.2.2.1.2.1 Huzurevlerine iliĢkin öneriler ... 334

(14)

xiii

4.2.2.1.2.3 Sosyal hizmet kampüs modeli ... 336

4.2.2.2 Ġmar düzenlemeleri ... 339

4.2.2.3 Kapalı alıĢ-veriĢ mekânları ... 341

KAYNAKÇA ... 344

EKLER ... 357

Ek-1: Tasarımcılara (Kentsel Tasarımcı/ġehir Plancısı, Mimar, Ġç Mimar, Endüstri Tasarımcısı) Uygulanan Derinlemesine GörüĢme Soru Formu ... 357

Ek-2: Sosyal Bilim Disiplininden Olanlara (SHU, SPU VE SPU Yardımcısı, Sosyal Politika Denetim Uzmanı, Sosyolog ve Psikolog) Uygulanan Derinlemesine GörüĢme Soru Formu ... 359

Ek-3: YaĢlıya (aynı sorular farklı biçimde sorulmuĢtur) veya YaĢlıya Bakımına Destek Veren Bireylere Uygulanan Derinlemesine GörüĢme Soru Formu ... 361

Ek-4: EriĢilebilirlik Kapsamında 26 Kasım 2015 Tarihinde TBMM’ye SunmuĢ Olduğu Kanun DeğiĢiklik Teklifi ... 362

Ek-5: EriĢilebilirlik Ġzleme ve Denetleme Yönetmeliği ... 367

Ek-6: EriĢilebilirlik Kapsaminda 26 Kasim 2015 Tarihinde TBMM’ye SunmuĢ Olduğu Kanun DeğiĢiklik Teklifi ... 371

Ek-7: Derinlemesine GörüĢmelerin DeĢifre EdilmiĢ Word Dosya Metinleri ... 383

Ek-8: 'YaĢlı Dostu Mekan Model' Önerilerine ĠliĢkin ġekiller ... 412

(15)

xiv

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

Şekil 1. 1950-2050 Yılları Arasında Avrupa Birliği'nin Artan Yaşlı Nüfusu, 2025 ve

2050 İçin Verilen Tahmini Değerler ... 63

Şekil 2. 1993-2006 Yıllarında Danimarka'da Kişi Başına Kat Edilen Mesafe (km/yaş) ... 64

Şekil 3. 1999-2006 Yıllarında Birleşmiş Krallık'ta Kişi Başına Kat Edilen Mesafe (km/yaş) ... 64

Şekil 4. 1985-2005 Yıllarında Hollanda'da Kişi Başına Kat Edilen Mesafe (km/yaş). .... 65

Şekil 5. Avrupa Ülkeleri 2050 Yılı Nüfus Projeksiyonu ... 75

Şekil 6. Avrupa Ülkelerinde Ortalama Yaşam Süreleri ... 75

Şekil 7. 65 Yaş Kadın ve Erkek Yaşam Beklentisi 2010-15 ve 2060-65 ... 76

Şekil 8. Yaşlanma Endeksinin Değişimi, 1935-2075 ... 77

Şekil 9. Yaş Gruplarına Göre Nüfusun Değişimi, 1935-2075 ... 78

Şekil 10. Doğuşta Ortalama Yaşam Beklentisinde Yaşanan Değişim, 1935-2075 ... 80

Şekil 11. Yaş-Dostu Kent Uygulamalarını Gösteren Harita ... 88

Şekil 12. Aktif Yaşlanmanın Belirleyici Faktörleri ... 90

Şekil 13. Yaşam Süreci Boyunca Fonksiyonel Kapasiteyi Koruma... 91

Şekil 14. Nüfus Piramidi, 2015 ... 98

Şekil 15. Doğuşta OrtalamaYaşam Beklentisinde Yaşanan Değişim ... 113

Şekil 16. Türkiye‟de Yaşlı Nüfus Göstergeleri ... 244

Şekil 17. Yaşa Göre Nüfusun Oransal Değişimi ... 264

Şekil 18. Yaşlının Yalnız Yaşayabilmesini Sağlayan 1+1 Yaşlı Yaşam Evi Projesi. ... 412

Şekil 19. Yaşlının Yalnız Yaşayabilmesini Sağlayan 1+1 Yaşlı Evinin Apartman Kat Planı. ... 413

Şekil 20. „Yaşlıyla Yaşama Destek‟ İçin Önerilen Yaşlı Yaşam Mekânı; Alternatif-1. .. 414

Şekil 21. „Yaşlıyla Yaşama Destek‟ İçin Önerilen Yaşlı Yaşam Mekânı; Alternatif-2. .. 414

(16)

xv

Şekil 23. „Yaşlıyla Yaşama Destek‟ Modelinin 3+1 Daire İçindeki Planı; Alternatif-2. . 416

Şekil 24. „Yaşlınla Komşuluk -Destek- Konut Modeli‟ İçin Önerilen 1+1 Yaşlı Yaşam Evi Planı. ... 417

Şekil 25. „Yaşlınla Komşuluk -Destek- Konut Modeli‟ 1+1 Yaşlı Evi ile Komşusu Olan 2+1 Daire Planı. ... 418

Şekil 26. „Yaşlınla Komşuluk -Destek- Konut Modeli‟ İçin Önerilen 3+1 Daire Kat Planı. ... 419

Şekil 27. Huzurevi Yaşlı Yaşam Odası Önerileri (Evli Çift, İki ve Tek Kişilik Oda). ... 420

Şekil 28. Yaşlı Pansiyonları. ... 421

Şekil 29. Yaşlı Pansiyonları (Üç Boyut Dış Görsel). ... 422

Şekil 30. Yaşlı Pansiyonları (Üç Boyut Dış Görsel). ... 422

Şekil 31. Yaşlı Pansiyonlarına Ait Yaşlı Yaşam Oda Planları (1). ... 423

Şekil 32. Yaşlı Pansiyonlarına Ait Yaşlı Yaşam Oda Planları (2). ... 424

Şekil 33. Sokak Modeli Huzurevi Genel Görünüşü. ... 425

Şekil 34. Sokak Modeli Huzurevi Kat Planı. ... 425

Şekil 35. Sokak Modeli Huzurevi İç Avlu Görünüşleri. ... 426

(17)

xvi

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1.Evrensel Tasarım İlkeleri ... 97 Tablo 2. Modernizmle Postmodernizmin Paradigma Analizi ... 236 Tablo 3. Huzurevi Sayı, Kapasite ve Doluluk Oranları ... 263

(18)

xvii

KISALTMALAR

ASPB Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı

ÇDP Çevre Düzeni Planı

ÇED Çevresel Etki Değerlendirme Raporu

ÇŞB Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

DPT Devlet Planlama Teşkilatı (Yeni adıyla Kalkınma Bakanlığı)

EYHGM Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü

INSII International Network for the Study of Intergenerational Issues (Kuşaklararası Sorunların Çalışılması için Uluslararası Ağ)

İÖİ İl Özel İdaresi

NİP Nazım İmar Planı

SB Sağlık Bakanlığı

SED Sosyal Etki Değerlendirme Raporu

SHU Sosyal Hizmet Uzmanı

SP Sosyal Politika

SPU Sosyal Politika Uzmanı

STK Sivil Toplum Kuruluşu

TGYONA Türkiye Göç ve Yerinden Olmuş Nüfus Araştırması

UİP Uygulama İmar Planı

WHO Dünya Sağlık Örgütü

(19)

1 BÖLÜM 1

ARAġTIRMA BĠLGĠLERĠ

“Her nesil bir önceki tarafından büyütülür; sonradan gelen nesil bu yüzden, takip eden nesli geliştirmek için kendi farkındalığını arttırmalıdır. Bu nesiller arası dolaşım, döngüseldir” Durkheim, 1979, Suicide: A Study in Sociology.

1.1 GiriĢ

‟İnsan-Mekân İlişkisi Bağlamında „Yaşlı Dostu Mekânlar‟

Yakın bir vakte kadar yalnızca Batı toplumlarının sorunu olarak algılanan nüfus yaşlanma konusu, günümüzde tüm dünya ülkelerini ilgilendiren önemli bir sorun hâline gelmiştir. Toplumlarının demografik yapıları içindeki yaşlı nüfus oranları, her yıl daha büyük bir artış göstermektedir. Bu nedenle dünyanın yaşlandığı kabul edilerek, bu günden yaş alan bireylerin arttığı bir dünya için yapılması gereken koruyucu, önleyici tedbirler ihmal edilirse, konu pek çok yeni sorun üreterek karşımıza çıkacaktır. Yaşanılan toplum hayatı içinde kartopu etkisiyle büyüyen yaşlılık konusu; demografik, ekonomik, mekânsal, sosyal ve psikolojik pek çok konuda yeni sorunlar yaratabilme potansiyelini barındırabilen bir niteliğe sahiptir. Bu nedenle konu toplum açısından empati, farkındalık ve bilinçlendirme gerektirmenin yanında, toplumu oluşturan bireylerle birlikte, kamu, özel şirket, YY ve STK‟larca da duyarlılık, işbirliği ve inovatif bir yaklaşım içinde ele alınmalıdır.

Ülkeler demografik yapılarında yaşlı nüfus oranlarının artışıyla birlikte; coğrafya ve kültür yapısına bağlı olarak, kendi içlerinde farklı sosyal ve ekonomik yeni sorunlarla yüzleşmektedirler. Bu sorunlar genel olarak, iktisadi, toplum ve aile yapısının değişimiyle gerçekleşen nüfus hareketinin başlattığı mekânsal sorunlar olmuştur. Düzensiz ve kontrolsüz bir biçimde yaşanan nüfus hareketi, mekânsal açıdan kentlerde, gecekondulaşma ve sağlıksız kentleşmeyi de beraberinde getirmiştir. Kentlerde yaşanan bu

(20)

2

yapısal değişim; mekânsal problemlerinin yanı sıra, yeni tecrübe etmeye başladıkları kent hayatına adaptasyon, dualizm, sosyal dışlanma ve kentlileşme çabaları gibi pek çok sosyal sorunla baş etme çabalarını da güçleştirmektedir. Kırsal alanların bir takım sosyo-ekonomik nedenlerle boşaltılması; kent nüfusu ve fiziki yapısını da dönüştürürken, ülkenin dengeleri ve ağırlık merkezleri de değiştirmiştir. Bu nüfus hareketi, göç alan ve göçü kabul eden nüfusun her alanda hayatını değiştirirken, aynı dönemlerde yaşanmakta olan modernite süreciyle birlikte aile yapısı dönüşümünün yarattığı sorunlar da artık tüm toplumu etkilemektedir. Kentlerde yaşanan fiziki ve sosyal değişimler, toplumsal yapı içinde; tüm nüfusu özellikle de yaşlı nüfusunu derinden etkilemektedir. Modernitenin değiştirdiği algı, aile yapısı, göç, gecekondulaşma ve kentleşme gibi yapısal değişikliklere uyum sağlama çabasındaki yaşlılar; hem mekânsal, hem de sosyal koşulların iyileştirilebilmesiyle etkin ve aktif olarak gündelik hayata katılım düzeylerini artırabileceklerdir. Kentler ve içinde barındırdığı tüm yaşamsal alanların; evrensel tasarım ilkeleri doğrultusunda, aktif yaşlanmayı destekleyerek, tüm yaş gruplarını kuşatarak planlanması ve revize edilmesi beklenmektedir. Bu anlayışla planlanan kentler, daha „yaş dostu mekânlar‟ olarak; yaşlılar da dâhil tüm bireylerin hayata eşit fırsatlarla, etkin ve aktif olarak katılımını mümkün kılması açısından önem kazanmaktadır.

1.2 AraĢtırmanın Konusu

Demografik yapısı açısından yaşlanmaya başladığını söyleyebildiğimiz ülkemizin toplumsal, mekânsal, bölgesel dengeler, nüfus hareketleri ve aile yapısındaki değişimlerle birlikte; kendine yer bulmaya çalışan yaşlı nüfus grubunun yaşadığı sorunların çözümüne ilişkin yapısal reform ve stratejilere ihtiyaç duyulmaktadır.

Ülkede yaşanan sosyal ve fiziki değişimler, özellikle de kent nüfus ve yapısını etkileyerek; kentsel mekân üretme araç ve planlamalarının tekrar gündeme gelmesine neden olmuştur. Bu konuda tüm dünyada çok farklı mekânsal planlamalar yürütülmekte olup, daha yaşanır kentsel hayata dair pek çok araştırmalar da sürmektedir. Kentlerin her yaş grubunu -özellikle de- yaş alanları kuşatacak biçimde; aktif yaşlanmayı destekleyen kapsamlı ve erişilebilir kentsel çevreyi planlama potansiyeliyle birlikte mekân tasarımının önemi kabul edilmiş durumdadır. Sözü edilen mekân tasarımının gerekliliği, her toplumda değişen demografik yapı içinde yaşlılık oranının artışı ile hatırlara gelmiştir. Yaşlı insanların

(21)

3

toplum yapısı içinde geçmişin tersine, daha az roller yüklenmesi, psikolojik ve sosyal hayat içinde kendilerini „yalnız‟ ve „farklı‟ hissederek, gündelik hayata katılma seviyelerinde azalmalara ve geri çekilmelere neden olmuştur. Oysaki en temel insan hakkı olan hayata katılımın, herkes için sağlanması ve kolaylaştırılması, öncelikle devletin yapacağı düzenlemelerin yanında, toplumu oluşturan tüm bireylerin de desteklenmesi bir sosyal sorumluluk olmalıdır. Bu nedenle şu an için ihtiyaç duyulan farkındalık ve etkin SP yaklaşımları bağlamında, yaş alanlar için mikro ve makro mekânsal tasarım çözümlerini içeren kent ve içindeki tüm yapıların planlanması ve revize edilmesi, aktif yaşlılık ve yaş dostu mekânlar için önemli bir gerekliliktir.

Tüm dünya toplumlarında, bu konuyla ilgili çözüm üretme çalışmaları; kimi toplumlarda nüfus ve aile yapısındaki değişimle karşılaşıldığında, kimi toplumlarda ise sorundan önce koruyucu olarak alınan bir takım mekânsal, sosyal ve ekonomik tedbir ve planlamaların etkin ve verimli uygulamalarıyla gerçekleştirilmiştir. Batı toplumlarında söz konusu ihtiyaca bağlı olarak “Yaş Dostu Kent” kavramı gibi, yeni yaklaşımlarla geliştirilen mekân dizayn anlayışları ön plana çıkmıştır. Bu bakış açısı mekânın tüm üretim düzlemlerinde yaş alanların yaşadığı sorunlar için; farkındalık, empatik -onların sosyal hayata katılım düzeylerini arttırmak gibi- duyarlılıkları da dikkate alma çabasını getirmiştir. Bu nedenle söz konusu tasarımın referans noktası, insanların yaş aldıkça, sosyal hayata maksimum katılımının sağlanması, yaşam kalitesini yükseltilmesi, sosyal, psikolojik ve ekonomik olarak da refah seviyelerinin artırılmasına yönelik SP‟lar ve bu konular açısından fırsatların optimize edilmesinin organizasyon süreci olmuştur.

Bu araştırmayla ışık tutulmak istenen konu; yaş alanların kapasite, yaşam tarzı, tercih ve taleplerine saygı gösteren, yaş alanların toplumsal hayatın her düzlemine katılımını destekleyen mekânsal ve sosyal planlamaların iyileştirebilmek temel amaç olarak kabul edilmiştir.

1.3 Problemin Niteliği, Kapsamı ve Sınırları

Dünya tarihi, coğrafi, kültürel ve toplumsal yapılara bağlı olarak, toplumların devinim ve dönüşümünü gerçekleşirken, farklı sahne ve mekânlara da konu olmuştur. Mekân ve insan

(22)

4

ilişkisi, tüm toplumların kendi sosyal yapılarına ve toplumsal dönüşüm süreçlerine koşut olarak evrilmiştir.

Dünyadaki tüm toplumlar gibi, ülkemizde de yaşanan süreçlerle birlikte insan ve mekân ilişkisinin konun toplumsal hayatın dönüşümüne olan etkileri açısından irdelenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda yaşanan sosyal sorunların insan ve mekân ilişkilerine yansımalarıyla gerçekleştirilen çözümlerin, bu sorunlar karşısındaki etkileri veya yetersizliklerinin araştırılması gereğince konu ele alınmıştır.

Sosyal hayatın düzenlenmesi sırasında; birey talepleri açısından karşılanmamış mekânla ilgili sorunlar, yenilikçi yöntemlerle çözülme sürecinde toplumsal yapıya bağlı tüm taleplerin göz ardı edilmemesi gerekir. Bu nedenle insan ve mekân tasarımlarında yaş alanları da dikkate alarak mekânın dizaynı ve revize edilmesi, tüm disiplinler gibi SP‟nın, talep sahibinin ve tasarımcının da birlikte oluşturacağı işbirliğiyle birlikte, organize edebileceği bir süreç olarak ele alınmalıdır. Bu nedenle tasarımcı ile sosyal disiplin uzmanlarına düşen; toplumsal duyarlılığın artırılması, farkındalık ve bilinçlendirme oluşturmanın yanı sıra, birlikte çalışarak konuya multidisipliner bir bakış açısıyla analiz edilerek çözümler gerçekleştirilmelidir. İnsan ve mekân ilişkilerinin düzenlenmesinde, tüm bireyler gibi yaş alanların da dikkate alınması ve toplumsal sorunlarla ilgili çözümlerde, toplumun inovatif -yenileşmeci- kapasitelerinin yeni bir yöntemle güçlendirilmesi de dikkate alınarak kullanıcının söz sahibi olması gerekmektedir.

Özellikle modern kentlerde toplumların yapısal özellikleriyle birlikte, sorunları anlamaya çalışmak ve bunun için bireylerin kendilerine ait mikro ve makro çevreleriyle sosyal yaşam alanları içinde, aktif yaşama katılımlarını sağlayarak, birbirleriyle ve mekânla olan ilişkilerini incelemek önemli bir hedeftir. Bu araştırmanın problemi; kentsel mekân tasarımlarından kaynaklı olabilen, toplumsal ilişki ya da kopuklukların, yaş alanların birbirleri ve tüm toplumla olan etkileşimleri ve çatışmalarını ne denli etkilediğini ortaya koymaktır. Ayrıca kentsel yapı içinde yaş alanların sorun ve taleplerini ifade edebileceği zeminler oluşturma, demografik yapı içindeki yaşlı nüfusunun; hayattan geri çekilmeksizin aktif yaşlanabilmesini sağlayacak sosyal ve mekânsal planlamaları gerçekleştirmektir. Bunun yanında yaş alanların toplumsal ve mekânsal hayata katılım düzey ve seviyelerini artırmanın yanı sıra çeşitlendirmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, yaşlı bireylerin toplumsal

(23)

5

yaşam içinde; sosyal ilişkilerini, kent yaşamına uyum problemlerini (aile yanında yaşlanma, ulaşılabilirlik, yerinde yaşlanma, alıştıkları ortamlardan uzaklaşma, sosyal dışlanma, geri çekilme, mekânsal ve sosyal hayata uyum süreçleri gibi) irdeleyerek çalışmayı kuramsal altyapı ve analizlerle birlikte kurgulayarak ortaya koymak hedeflenmiştir.

Tüm çağlardaki mekân ve insan ilişkileri incelenirken, bu kavramların birbirlerini ne kadar etkileyerek dönüştürdüğü, özellikle modern ve post modern döneminin getirdiği algı ve etkiyle toplumlarda değişen toplumsal ve mekânsal yapının değişen tasarım talepleriyle ele alınarak, bunların etkileri analiz edilmeye çalışılmıştır.

„Mekân‟ kavramı, yalnızca bir soyutlama veya nesne olmadığı gibi, somut ve fiziksel de değildir, aksine boyut ve biçimleriyle bir arada var olan kavram ve gerçekliktir. Dolayısıyla bir sosyal bir olgu olarak mekân, bir tür ilişkiler ve biçimler bütünü olarak tanımlanabilir. Diğer bir deyişle, mekân statik, durağan olmayan, tam tersine dinamik ve değişken bir olgudur.

İnsan ve mekânın dinamik ilişkisinin zaman kavramıyla olan yakın teması da göz önüne alındığında; toplumsal hayatı etkileyen mimari akımlara yönelik, yapısal, yöntemsel ve eleştirel yaklaşımların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. İnsanlar yaşadıkları mekân ve çevreyi bilinçsel süreçler geçirerek anlamlandırırken, bu süreçte zihinlerinde mekânla ilgili tasarımlar da oluşmaktadır. Bu gerçekleşen süreçler, evresel alanların belli özellikleriyle algılanması ve bellekte saklanmasına olanak vermektedir. Bu konular üzerinden hareket eden insan ve mekân ilişkisine dair alan çalışmaları, mekânın dinamik bir değişken olduğu fikrini ortaya çıkarmaktadır. Değişen zaman ve coğrafyayla birlikte, insan ve mekân ilişkilerini incelemenin yanı sıra, mekânı ve mekânın insan ve toplum üzerindeki etkilerini sorgulamak amacıyla yola çıkılmıştır.

1.4 AraĢtırmanın Amacı ve Beklenen Yararları

Araştırmanın amacı; kentlerimizde uygulamaları yapılan mikro ve makro mekânsal tasarımların, toplumun yaşlı bireylerinin tasarımda odak noktası olarak alınmasının önemini ortaya koymak ve buna ilişkin SP önerileri hazırlamaktır.

(24)

6

Mekân ve insan ilişkisinin, tarih boyunca toplum yapıları üzerindeki etkisinin araştırılması, veriler ışığında bireyleri ilgilendiren mekânsal ve sosyal yapıda gerçekleşen değişim ve yansımaların SP‟lar açısından öneminin ele alınması gerekmektedir.

Araştırmada elde edilecek bilgilerin ülkemiz şehirlerinin gelecek vizyonuna ışık tutması ve SP‟ye yeni bir perspektif vermesi beklenmekte olup, toplumsal ihtiyaçlar ve insan-mekân ilişkileri bağlamında; yaş alanlarla ilgili tüm mekânların maksimum verimle tasarlanabilmesine pozitif katkı hedeflenmiştir. Tasarlanmak istenen yaş dostu mekânlar için, toplumun duyarlılığı ve empatik yaklaşım düzeyi ölçülmeye çalışılarak, farkındalık da yaratılmak istenmiştir. Konu elde edilen veriler ışığında, insan ve mekân ilişkisi açısından ele alınarak oluşturulan kavram ve tanımlar; multidisipliner ve inovatif bir bakışla analiz edilmeye çalışılmıştır.

1.5 AraĢtırmanın Yöntemi

Sosyal bilimler alanında ve sosyoloji disiplininde yürütülen araştırmaların tümünde, sosyal dünyayı ve olayları farklı bir açıdan analiz edip kavramsallaştırırken; bilimsel verilere ulaşabilmek üzere geçerli, inandırıcı ve güvenilir bilgiler ışığında farklı yaklaşımlar kullanmaktadır. Toplumsal olgu ve olayların biçimi, süreci, niteliği, içeriği, etkileştiği diğer alanları bilimsel açıdan ve bütüncül olarak yorumlayacak yöntemleri kullanmaya çalışmıştır.

Sosyal bilimlerde araştırma süreçlerinin tarihçesine kısaca göz atacak olursak, bu çalışmaların refah devleti ile ilgili çalışmalar olduğunu ve 1970‟lerde başladığını görmekteyiz. Bunun gerekçesi olarak ise, 1950‟lerin sonlarından 1970‟lerin başlarına kadar süregelen ve dünya genelinde yürütülen sağlık ve refahta yeni sosyal sigorta planlarını kapsayan reform dalgaları olmuştur. 1880‟lerde Bismark‟ın Almanya‟sında başlayan ve 1970‟lerde olgunlaşan genişleme süreci boyunca, sosyal programlar üzerine yoğunlaşıldığı görülmektedir. Refah devletinin gelişimi ile ilgili çalışmalarda temel iki yaklaşım vardır;

1- Kantitatif -nicel- verilerin istatiksel analizleri ile ilgilenen yaklaşım; 1980-1990‟ları kapsayan veriler kullanılmakta olup, refah devleti girdi-çıktıları ve süreçlerini ölçmeyi hedefleyen türde çalışmalardır. Esping-Andersen‟in „rejim analizi‟ buna

(25)

7 örnek olarak gösterilebilir.

2- Kalitatif -nitel- açıdan yaklaşan vaka çalışmaları; farklı refah devletinin detaylı gelişim süreçlerine kalitatif verilerle ilgilenen yaklaşımdır. Pierson‟ın „yeni politikalar analizi‟ böyle bir vaka çalışmasıdır.

Bilimsel yöntemlerle bilgi elde etmek için, nicel ve nitel yöntemler kullanılabilmektedir. Nicel çalışmada; „ne kadar?, ne miktarda?, ne derece sık? ve ne derece yaygın? gibi sorularla olguyu, hipotezi betimlemeye ve açıklamaya çalışırken, aynı zamanda norm arayışıyla da vakayı açıklamaktadır. Nicel çalışmada, bir hipotez vardır ve bu hipotezi sınamak üzere çalışma yapılır; bir teori vardır ve bu teoriye yaslanarak araştırma gerçekleştirilir. Nitel çalışmada ise; „niçin?, nasıl? ve ne şekilde?‟ sorularıyla konuyu derinlemesine anlayarak, yorumlayarak ve analiz ederek çalışma yürütülmektedir. Nitel çalışmada, parça ve bütün ilişkisi kurularak çalışma yürütülürken; normun değil çeşitliliğin peşinde keşfederek, en sonunda kuramın ortaya konarak; mikronun derinlemesine bir biçimde anlaşılmaya çalışıldığı bir araştırma türüdür.

Sosyal bilimlerde araştırma süreci; araştırma probleminin oluşturulması ve araştırma yönteminin seçilmesiyle başlar. Seçilen yöntem; araştırmanın problemine, algılanma biçimini ve verilerin toplanma yönteminin yanı sıra, problemin çözümlenmesi, yorumlanması ve kavramsallaşması açısından da son derece önemlidir.

1.5.1 Nitel araĢtırma

Bu çalışma nitel araştırma yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır. Araştırmada, nitel veri toplama yöntemi olan derinlemesine görüşme tekniği yarı yapılandırılmış soru formlarının uygulanması ile gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerin yanı sıra literatür araştırmaları da yapılarak, konu gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmaya çalışılmıştır. Yarı yapılandırılmış sorular 4 ayrı gruba uygulanarak, bu sosyal konuya yönelik öneriler gerçekleştirilmiştir.

Yapılan çalışmada ilk tasarımcılarla görüşülmüş, yeterli bir biçimde konuya dair veriler elde edilemeğinden, sosyal disiplin uzmanları ile görüşülerek konu sosyal açıdan detaylandırılmıştır. Ancak konunun odak noktası olan yaşlının nabzına dokunulmadığı için

(26)

8

çalışmanın eksik kaldığı düşünülerek, kurum bakımında olan yaşlı ve ona destek olan SHU ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir.

Toplumsal araştırmacılar ele aldıkları konuları, daha belirgin bir hale getiren araştırma sorusu vasıtasıyla sınırlamaktadır. Bilimsel araştırmanın biçimi, araştırmanın ne zaman, nasıl odaklanacağı sorularına farklı yanıtlar sunmak üzere tasarlanmayı amaç edinmiştir (Turhanoğlu, 2012, s.26).

Yorumlayıcı sosyal bilim yaklaşımının toplumsal gelişme yasalarını keşfetmekten çok, insanların toplumsal gerçekliklerini anlamak ve yorumlamak üzere araştırmaya odaklanmaktadırlar. Bu yorumlayıcı sosyal bilim yaklaşımı benimseyen araştırmacı, katılımlı gözlem ve alan araştırması gibi araştırma teknikleri vasıtasıyla merak edilen alana ilişkin farklı bireylerle uzun süreli ve derinlemesine görüşmeler yaparak, elde ettikleri niteliksel verileri yorumlayarak anlamaya çalışmaktadırlar (Suğur, 2009).

Derinlemesine -enformel, biçimsel olmayan- görüşme tekniğiyle yapılan araştırma sorununa dair yüzeysel bilgiden çok, konunun detaylı yorumlanabilmesi için görüşülen bireylerin görüş, düşünce, bakış açısı ve deneyimleri ile ilgili olarak bilgi toplayarak konunun açıklanması istendiğinde kullanılan bir görüşme tekniğidir. Derinlemesine görüşmede az sayıda kişiyle görüşülerek, çok detaylı bilgi elde etmek için, rahat bir ortam sağlanmaktadır. Ayrıca araştırma konusuna ilişkin tüm ayrıntılara ve farklı boyutlara ait bilgi ve tecrübelerin görüşme sürecinde elde edilebilmesi görüşme sürecinin niteliğini ve derinliğini yansıtmaktadır (Kümbetoğlu, 2012, s.82).

Bilimsel araştırmanın veri analizi aşamasında, toplanan veriler kodlama, dönüştürme gibi biçimlerle organize edilerek bazen de istatistiksel işlemlerle desteklenerek çözümlenebilmektedir. Elde edilen araştırma bulgularının araştırmanın kuramsal çerçevesine uygun olarak yorumlanması, nesnel olması, verilerle desteklenmesi ve anlamlı olması gerekmektedir. Sonuçlanan araştırma bulguları; araştırmanın amacına uygun olarak, yeniden kurama entegre edilerek, belirlenen sorunun çözümüne yönelik politika üretimine katkıda bulunmasının esas alınması gerekmektedir (Turhanoğlu, 2012, s.28).

(27)

9

Söz konusu nedenlerle, bu çalışmanın teorik bakış açısı, araştırmanın problemi ve amacı açısından ulaşılacak kaynaklar ve verilecek öneriler açısından yorumlayıcı yaklaşımla nitel araştırma yöntemi seçilmiştir.

1.5.2 Derinlemesine görüĢme tekniği

Bu çalışmada derinlemesine görüşmenin seçilme amacı, toplumsal değişimler üzerinde önemli bir aktör olan tasarımcıların, yaşlı kullanıcı bireyler ile sosyal politika üreten uygulayanları; mekân planlarken ne derece dikkate alarak planlama yaptığı araştırılarak, analiz edilmek ve yorumlanmak üzere seçilmiştir. Bu tasarım süreciyle birlikte konunun geleceğine ilişkin, ortaya çıkan değişim ve gelişmelerin niteliklerini ne şekilde etkilediği de değerlendirilmek istenmiştir.

Mekân tasarımının, sosyal hayata ve toplumsal ilişkilere olan etkilerinin yanı sıra, tasarımcının toplumdaki rolü ve konumu, yaşanan süreçlerde sosyo-ekonomik, kültürel ve politik unsurlarla olan ilişkileri de incelenmek istenmiştir. Toplumsal değişim ve dönüşümler bağlamında mekân tasarımcısının aldığı planlama kararlarıyla, sosyal ilişkilerde ne oranda değişikliklere sebebiyet verdiği araştırılmıştır. Böyle bir çerçevede konuyu inceleme ve derinlemesine görüşmeler yapmak; insan ve mekân bağlamında yapılacak araştırmanın, hangi konulara odaklanarak devam etmesi gerektiği hakkında fikir vermek amacıyla önemlidir. Ortaya çıkacak kod, kategori ve temalar tarihsel perspektif içinde ele alınarak analizler ve literatür çalışması yapılmış, böylece planlanması gereken kurgu ortaya konmaya çalışılmıştır.

1.5.3 ÇalıĢma grubu

Araştırmanın çalışma grubu olarak; „mekân‟ ve bunun etkileyerek yaşattığı „yaşam alanları ve alışkanlıklarını‟ dizayn eden tasarımcılar, sosyal politika yapıcı/uygulayıcıları ve kurum bakımında olan yaşlılar seçilmiştir. Bireyleri bir araya getiren tüm mekânsal tasarımlar çevreleriyle birlikte büyük stratejilerle planlanarak; yaşlanan nüfusla birlikte fiziksel, kültürel ve ekonomik olarak dolaylı yönden gündelik hayat seviyelerini etkileyen mekân dizaynı planlandığından; etkin olması gereken tüm aktörlerle -ancak henüz birlikte çalışamayan- görüşülerek sağlıklı mekânların planlanması için analizler yapılmak istenmiştir.

(28)

10

Kentlerde gerçekleşen tüm planlama süreçlerinde; mekân kullanıcıları ve konunun sosyal boyutuyla ilgilenen uzmanların tasarıma ne kadar katkı sağladığı ve ne kadar müdahale edebildiğinin araştırılmasına gerek duyulmuştur. Konuya katkı sağlayacağı düşünülen mekân tasarım kriterlerinin, topluma olan etkileri üzerine hazırlanan sorular sorularak derinlemesine görüşmelerle konu analiz edilmiştir.

Çalışma grubunda görüşmeciler, 7 Şehir Plancısı, 6 Mimar,

1 İç Mimar,

1 Endüstri tasarımcısı olmak üzere, her biri kendi alanında uzmanlaşmış olan; toplamda 15 tasarımcı seçilmiştir.

Çalışma grubundaki tasarımcılar; 8‟isi kadın ve

7‟isi de erkek tasarımcı olarak seçilmiştir. Çalışmada yaş grubu olarak; 30 - 40 yaşları arasında 5 tasarımcı, 40 - 50 yaşları arasında 8 tasarımcı,

50 yaş üstünde olan 2 tasarımcıyla derinlemesine mülakat gerçekleşmiştir.

Görüşülen bireyler, her biri kendi alanında isim yapmış ve Ankara‟da yaşamakta olan tasarımcılardır. Görüşmecilerden ikisi kimliğini gizlemek istediğinden, tüm görüşmecilerin kimlikleri kendi rızalarıyla gizlenmiştir. Rumuz kullanmak isteyen görüşmeciler, sunulan çiçek isimleri listesinden kendi seçtikleri rumuzlarla anılmayı istemişlerdir. Gerçekleşen mülakat görüşmeleri, tasarımcıların kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için onların mesleklerini icra ettikleri işyerlerinde gerçekleştirilmiştir.

Konu tasarımcılarla görüşüldüğünde „yaş dostu mekân‟ kavramıyla ilgili olarak, eksik kaldığı düşünülen yaşlılık boyutu ve yaşlının talep edebileceği mekânlar konusunda nitelikli bilgiye ihtiyaç duyulmuştur. Konu uzmanlık isteyen bir alan olduğundan, yaşlılar için SP üreten ve bu alanda kamu, YY, STK ve özel sektörde çalışan sosyal disiplin uzmanı ve uygulayıcıları olan bireylerle görüşülerek konuyla ilgili fikir ve önerileri alınarak görüşmeler analiz edilmiştir. Görüşme yapılan bireyler içinde, konuya karşı mesleki hassasiyet ve yaşlı alanıyla olan direkt irtibatı ve sunacağı katkı nedeniyle görüşme tercihlerinde; sosyal hizmet uzmanlarına daha fazla ağırlık verilmiştir. Sosyal

(29)

11

disiplin alanındaki görüşmeciler, daha önce tasarımcılar için kullanılan çiçek rumuz sisteminin, kendi kimliklerinin de gizlenmesi için devam etmesini istemişlerdir.

Çalışma grubunda görüşmeciler, 3 Sosyolog, 3 Psikolog, 11 SHU,

1 Bakanlık Üst Düzey Yönetici,

1 Mimar (farklı bakış açısıyla, konuya katkı sağlayabileceği düşünülerek bu farklı disiplin soruları uygulanmıştır),

1SPU ve

1 Denetim uzmanı olmak üzere; sosyal disiplin alanında görev yapan, politika ve uygulamalarda bulunan; toplamda 21 uzman kişi seçilmiştir.

Çalışma grubunda tasarımcılar; 10‟i kadın ve

11‟i da erkek olarak seçilmiştir. Çalışmada yaş grubu olarak; 30 yaş altında 2 sosyal alanda uzman,

30 - 40 yaşları arasında 13 sosyal alanda uzman, 40 - 50 yaşları arasında 5 sosyal alanda uzman,

50 yaş üstünde 1 sosyal alanda uzmanla derinlemesine mülakat görüşmeleri gerçekleştirilmiştir.

Tasarımcı ve sosyal disiplin uzmanlarıyla yapılan görüşmelerle konunun temaları oluşturulmuştur. Fakat yaşlıyla ilgili konuda nabzı tutabilmek ve yaşlı duygusuna dokunabilmek için; kurum bakımı alan yaşlılarla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Konumuzun öneri başlıklarında „kurum bakımına ilişkin mekânsal tasarım kriterleri‟nde de yer alan Huzurevi ve Rehabilitasyon Merkezleri de ziyaret edilerek, burada yaşayan yaşlılarla görüşülmüştür. Bu görüşmelerde, huzurevlerinin şehirdeki konumu, kent çevresiyle olan ilişkisi, iç tasarım kriterleri, yapı formu/modellerinden memnuniyetleri ve bu konularla ilgili taleplerine ilişkin sorular belirlenmiştir. Kentin mikro ve makro düzeyine ilişkin, mekânsal tasarım kararları ve önerilerini belirlemek üzere; gerçekleşen görüşmelerde yaşlıların bazen öneriler konusunda yetersiz kaldığı hususlarda zaman zaman görüşmeler bu huzurevlerinde çalışan yaşlının yaşadığı mekânsal sorunları ifade edebilen

(30)

12

sosyal hizmet uzmanlarıyla görüşmelere devam edilmiştir. Ankara‟da hizmet veren; 75. Yıl Huzurevi, Seyranbağları Huzurevi, Süleyman Demirel Huzurevi, Ümitköy Huzurevi ve Rehabilitasyon Merkezleri‟nde bulunan 16 sağlıklı yaşlıyla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Konuya ilişkin yeterli cevaplara ulaşılamadığı durumlarda, kurumda çalışan ve yaşlı alanıyla, beklentilerine hâkim 13 sosyal hizmet uzmanıyla görüşmeler yapılmıştır. Böylece yaşlıların kent hayatı içinde, yaşamak istedikleri -mikro ve makro- mekânsal çevreyle ilgili beklenti, öneri ve talepleri hakkında bilgiler toplanmıştır.

Bu görüşmeler ışığında; yaş dostu mekânlara ilişkin sosyal ve mekânsal politikalar yürütme süreçlerinde ideal olarak rol oynaması ve katkı sağlaması gereken aktörlerle görüşülerek, konu analiz edilmiştir. Planlama sürecinde aktif olarak bulunması gereken toplumsal aktörlerden; „tasarımcı, sosyal politika yapıcı ve kullanıcı‟ nın henüz birlikte bulunamadan mekânsal tasarımların gerçekleştiriliyor olmasının yarattığı sorunlar dikkate alınarak görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Yaşlılık profesyonel olarak bilgi isteyen bir uzmanlık alanıdır, ancak hemen her ailenin sahip olduğu yaşlısı nedeniyle, konu aynı zamanda empatik yaklaşımın da mümkün olduğu bir alandır. Konunun mekânsal ve sosyal analiz gerektirmesi nedeniyle yaşlıya sahip olan bireylerden çok; onlara hizmet veren mekânsal tasarımcılar, onlar için hizmet ve politika üretenlerin yanı sıra, kurum bakım yaşlıları ve hizmet veren uzmanlarla görüşmenin faydalar sağladığı düşünülmektedir. Bu farklı disiplin grupları ve uygulama gruplarından alınacak bilgilerin de farklı olması nedeniyle; yarı yapılandırılmış soru uygulamalarının (Ek-1), (Ek-2) ve (Ek-3) olarak uygulanması planlanmıştır. Görüşme 65 farklı bireyle gerçekleştirilen görüşme sonuçları ışığında, talep edilen mekânsal tasarım düzeyleri ve ürünleri; SP açısından öneri ve teklifler olarak ele alınmış, ayrıca yeni tasarım süreçleri için yapılan analizler de rehber edinilmiştir.

1.5.4 Metodoloji ve veri kaynağı

Çalışmanın yazım aşamasında, tasarımla birlikte mekân ve yaşam alışkanlıkları açısından; mekân algılanma biçimi, tasarım kararlarının etkileri ve gerçekleşme süreçlerinin toplum yapısısına müdahale alanlarını incelemek ve analiz etmek üzere gerçekleştirilen görüşmelere odaklanmak üzere gerçekleştirilmiştir. Analizlerle ortaya çıkan konu başlıkları; mekân ve insan ilişkisinde yaşanan sorunların gelişim süreçlerini inceleyerek

(31)

13

çözümlere ilişkin katkılar sağlamak üzere belirlenmiştir. Bu başlıklar; mekân tasarlayanlar, politika üretenler ve bunların sonuçlarından direkt etkilenen yaşlılarla gerçekleştirilen görüşmelerle ortaya çıkmıştır. Bu nedenle makro (şehir yapısı içindeki tüm açık ve kapalı alanlar; kamusal alan ve parklar, şehri oluşturan tüm yapılar ve ulaşım ağı) ve mikro (üretilmiş kapalı mekânlar ve çevresi) ölçekli mekânların tüm yaş gruplarının kullanım ve taleplerini karşılayarak tasarlanabilmesi için; nitel görüşme analizlerine odaklanılmıştır.

Tasarımcılar, kentsel çevre mekânlarını tasarlarken, planlama kriterler ve stratejilerinin neler olduğu, mekân kullanımında tüm yaş gruplarındaki kullanıcıları ve yaşlı ihtiyaçlarını ne kadar dikkate aldığını öğrenmek ve analiz edebilmek üzere (Ek-1) soru formu uygulanmıştır. Konu, tasarımcıların yaşadıkları tasarım karar süreçleriyle ilgili, kentsel mekân ve çevresinin tasarımı kapsamında olduğu düşünülen on yedi (12+5) sorudan oluşan formla; onların kendi mesleki etik değer, tecrübe ve deneyimlerini aktarabilmeleri açısından uygulanmıştır. Bu form, kente ait mekânsal planlamalar yapılırken tasarımcı duygu ve düşüncelerinin yanı sıra, toplum istek ve beklentilerinin ne kadar karşılandığını öğrenebilmek ve açılım getirmek üzere sorulmuştur. Tasarımcılara uygulanan soruların cevapları için, teknik olmayan, yalın ve anlaşılır cümlelerle konuyu ifade etmeleri istenmiştir.

Yaşlılık alanıyla ilgili hizmet yürütme ve politika süreçlerinde uzmanlaşmış sosyal disiplin uzman ve uygulayıcılarıyla görüşülmüştür. Bu alanda çalışan ve fikir üreterek hizmetlere yardımcı olan görüşmecilere çalıştıkları işyerlerinde; on beş (14+1) sorudan oluşan (Ek:2) uygulanarak görüşmeler gerçekleştirilmiştir.

Her aktörün kendi meslek etiği bağlamında, karar ve gereksinimlerini detaylı olarak gösterebilmelerini ve ilgili mercilerin (siyasi ve SP yapıcıları) değerlendirme yapmalarını sağlamak, diğer yandan ilgili tasarımların iç dinamiğinden kaynaklanan sorunlara ilişkin değerlendirme ve yorumlarını almak temel amaç edinilmiştir. Edinilen bilgiler ışığında, tezinin konusu açısından; toplumun ihtiyacı olduğu düşünülen mekân taleplerinin, tasarım süreçlerinde dikkate alınmasının mekânsal ve toplumsal dizayn üzerindeki rolleri incelenerek; SP üretme aşamasındaki önemi vurgulanmaya çalışılmıştır.

(32)

14

Konuyla ilgili olarak „yaşlı için mekânsal ve SP üretme ve uygulama süreçleri açısından‟; yaşlıya direk temas etmek üzere, Ankara‟daki huzurevleri gezilerek görüşmeler yapılmıştır. Kurum bakımı alan sağlıklı yaşlı ve -yeterli cevaplar alınamadığında- onun bakımını profesyonel destek olan sosyal hizmet uzmanı ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Yaşanılan huzurevlerine ilişkin; mekânsal tasarımda alınacak tedbirler ve önerilere yol göstermesi için hazırlanan (Ek-3) sorular uygulanmıştır. Böylece yaşlıların yaşadıkları mekânsal tasarım ve çevresel planlamalarla ilgili memnuniyet veya mağduriyetleri anlaşılmaya çalışılarak, ideal mekânlar için yol gösterici bilgiler toplanmıştır. Bu veriler analiz edilerek, tezin beşinci bölümündeki önerilerde; yaşlının aktif sosyal hayat katılımını desteklemek üzere tasarlanan mekân planlamalarında kullanılmıştır.

Tüm bu bilgiler ışığında, literatür taraması ile bugüne kadar yapılan çalışmaları incelenmiş, çalışmanın altyapısı araştırma verilerine dayanarak hazırlanmış, saha araştırması (tasarımcı, sosyal disiplin uzmanları ve yaşlıyla yapılan görüşmelerle) yöntemiyle; özellikle yaş alanlar açısından insan ve mekân kullanımları gözlemlenmiş ve konu irdelenmiştir. Ayrıca mekânların; yenilenme, dönüşüm ve restorasyonunda temel referans noktası, toplumsal hayat ve mekânsal kullanımların tüm yaş gruplarına uygun olarak tasarlanması olmuştur.

Çalışmanın yazım sürecinde, konunun odak noktasını belirlemek üzere derinlemesine görüşmelerin bir parçası olan çalışma, Haziran-Aralık 2015 ayları arasında Ankara‟da yaşamakta olan tasarımcı, sosyal disiplin uzmanı ve yaşlıların oluşturduğu örneklem grubunda gerçekleştirilmiştir. İnsan ve mekân bağlamında tasarımcılar, sosyal disiplin uzmanları yaşlı kullanıcıların talep ve ihtiyaçlarını ne kadar dikkate aldıklarının, tasarım yaparken referans noktalarının ne olduğu, moda akımlardan ve iktidar kavramlarından ne kadar etkilendiklerini irdelemek için, konuya dair önemli olduğu düşünülen sorular uygulanmış ve konunun analiz edilmesi için öne çıkan kavramlar üzerinde durulmuştur.

Görüşmeler kimi zaman kayıt cihazları kullanılarak, kimi zaman notlar alınarak yapılmış, sonrasında görüşmeler deşifre edilerek metin haline getirilmiştir. Elde edilen görüşme çıktıları analiz edilmiş, tekrar eden önemli ve ortak konulardan kod ve kategoriler sonunda da öne çıkan temalar belirlenmiştir. Bu çerçevede oluşan başlıklar kavramsal çerçeveyi oluşturmuş ve literatür çalışmaları yapılmıştır.

(33)

15

Konu ortaya konduktan sonra, yaş dostu mekânlarla ilgili olarak yapılması gereken mekân değişiklikleri (imar, redizayn, politikalar, vb. bağlı karar ve yaptırımlar) ve etkileri de dikkate alınarak; 21. yüzyılın getirdiklerinin ne gibi toplumsal değişikliklere yol açtığı, insan davranış ve alışkanlıklarını ne kadar etkilediği üzerine yapılan analizler ışığında, yeni mekân bakış açısına ilişkin teklifler hazırlanmış ve örneklerle konu ele alınmıştır.

1.6 AraĢtırma Planı

Çalışma, yaşlı nüfus oranlarındaki artış oranları dikkate alınarak, tüm sosyal ve fiziki çevrelerin düzenlenmesi gereği düşünüldüğünden ele alınmıştır. Dünya kentleri bu anlamda büyük çalışmalarla revize edilerek yeniden planlanırken; bu çalışmalar için gereken hukuksal, ekonomik, sosyal ve mekânsal tüm dönüşümleri uygulamaya geçirmektedirler. Her yaş grubuna uygun planlamalar yapabilmek için yaşlı konusunun incelenmesine, dünyadaki uygulamalarla karşılaştırılmasına gerek duyulmuştur. Yaşlının değişen aile yapısı içindeki konumu, sosyal hayat ve kent yaşamı içindeki pozisyonu nedenleri ve gerçekleşen gelişim süreçleriyle ele alınmıştır. Yaşlının ekonomik, psikolojik ve sosyal durumunu güçlendirmek; toplumsal hayata katılımını, sosyal iletişim ve ilişkilerini güçlendirebilmenin yanı sıra bu ortamlara zemin sağlayacak mekânsal ve çevresel planlamaları gerçekleştirmek de temel hedeflerdendir.

Tezin ikinci bölümünde, mekân -mikro ve makro- dizaynında neye odaklanılması gerektiğinin anlaşılması için yapılan görüşmelerden ortaya çıkan temalarla, mekân üzerine hassasiyetle üzerinde durması gereken kavram haritası oluşturulmuştur. İnsan ve mekân ilişkisinin sorgulanabilmesi için yapılan literatür çalışmaları ve saha araştırma sonucunda öne çıkan başlıklardan; mekân, göç, kent, kentleşme, kentin tasarım aktörleri, yaş dostu, yaşlılık ve erişilebilirlik kavramlarının incelenme ihtiyacı doğmuştur.

Tezin üçüncü bölümünde, bireylerin hem birbirleriyle olan ilişkileri ile oluşturdukları topluluklar, hem de bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak üzere bulundukları mekâna dair kullanım kararları; günümüze kadar felsefe, sosyoloji, psikolojinin yanı sıra tarihinin ve mimarlığın da inceleme konusu olmuştur. Bazı dönemlerde bu incelemelerin sonuçları, insanlık tarihinin en büyük bilinmeyenlerini sergilemiştir.

(34)

16

Dünya üzerinde farklı coğrafya, tarih, medeniyet ve kültür yapısı içinde sürekli bir gelişim içinde bulunan insanoğlu, varlığını dünya üzerinde zor doğa şartlarında koruyabilmek üzere; aklını ve mantığını kullanarak, toplulukların dayanışma ruhuyla doğada bir arada, uyumlu olarak var olma çabasını hep geliştirerek kendi tarihini oluşturmuştur. Dünya üzerinde farklı bölgelerde yaşayan insanlar; bulundukları ortam, iklim, topografik yapı, ekoloji ve bitki örtüsü gibi farklılıklara bağlı olarak, barınma gereksinimlerini farklı şekillerde çözmüşlerdir. İnsan topluluklarının birbirinden farklı yaşam biçimleri, mekânsal çözüm tercihleriyle birlikte beslenme alışkanlıkları, gündelik sosyal ve toplumsal etkinlikleri de şekillenirmiş, böylece dünya üzerinde çok farklı sosyal ve kültürel özellikler gösterebilen topluluklar meydana gelmiştir. Bu nedenlerle modern mekân ve şehir gelişiminin tarihsel süreci incelenirken, insanların ilk oluşturdukları toplum ve kent yapılayla birlikte, mekân tasarım süreçleriyle geliştirmiş oldukları kent anlayışları incelenmiştir.

Ayrıca Batı ve Doğu toplumlarında değişen demografik ve sosyal yapıları içinde mekânın birey ve toplumla olan ilişkileri, kent yapıları ve planlama kararları da incelenmiştir. Aynı bölüm içinde, ülkemizdeki sosyal ve mekânsal yapı; Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet sonrası dönem olarak ele alınarak incelenmiştir.

Tezin dördüncü bölümünde, „mekân‟ ve bu terimin toplumda hayat bulduğu „yaşam alanları ve alışkanlıklarının‟ incelenmesi için tasarımcılar, sosyal disiplin uzmanları ve yaşlılarla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. „Yaş dostu mekân‟ dizaynları üç grubun birlikte stratejik planlama kararları almasıyla mümkün olacağından -henüz işbirliği içinde olmayan- bu farklı gruplara, kendi bakış açılarından mekânsal ve toplumsal hayata dair planlama talepleri ölçülmeye çalışılmıştır. Kent içinde mikro ve makro planlama kararlarıyla; hem dolaylı olarak insan yaşam alışkanlıklarını etkilediğini, hem de yaşlanan nüfusla birlikte fiziksel, kültürel ve ekonomik olarak gündelik hayat seviyelerini de etkilediği belirlenmiştir. Toplumun yaşam alışkanlıklarına ve toplumsal yapısına yön veren tasarım aktörlerinin, sadece mekânsal tasarımcılar değil; toplumsal hayatı inşa eden birey ve sosyal disiplin uzmanlarının da olması gerektiği verilerle ortaya konmuştur. Araştırma konusuna yönelik sosyal ve mekânsal kriterleri içeren sorularla birlikte, derinlemesine görüşmelerle konu analiz edilmiştir. Ortaya çıkan temalar 65 kişiyle gerçekleştirilen derinlemesine görüşmeler ışığında analiz edilmiştir.

(35)

17

Tezin beşinci bölümünde, yaşlı nüfusunun genel nüfus içindeki değişen yapısı, yaş ilerledikçe fiziksel, sosyal, psikolojik, kültürel, ekonomik ve sağlık sorunları gibi pek çok konuda mahrumiyetler ve kısıtlamalarla karşı karşıya kalan yaşlı bireyler için toplumsal ve mekânsal çözümlere ihtiyaç duyulduğu ortaya konmuştur. Yaşları ilerleyen bireylerin, hayatlarının artık genç yaşlara göre farklılaştığı, gündelik rutinlerinin yavaşladığı ve sosyal katılımlarının sınırlandığı, kabiliyetlerinin azalarak yavaşladığı düşünülerek sosyal ve fiziki çevrenin onları da kuşatarak planlanması gerektiği açıklanmıştır. Yaşanan bu değişimlerle sosyal ve mekânsal yaşam düzlemlerine katılımlarında; mağduriyetlerin giderildiği, yaşam kalitelerinin artırılarak, aktif yaşlanmalarının desteklendiği planlama kararları ele alınmıştır. Bu nedenle, konunun sağlık-biyo-psiko-sosyal ve mekânsal boyutlarını içeren bütüncül politikalar gerektiren bir bakış açısıyla incelenerek, çözümler bulunması gerekmektedir. Bu bakış açısıyla yapılması gereken koruyucu ve önleyici politikalar, mekânsal ve sosyal hayata dair başlıklarla ele alınmıştır. Sosyal hayata dair; yaşlıların yaşam kalitelerinin artırılarak, sosyo-ekonomik olarak güçlendirilmesi için alınması gereken tedbirlerin yanında toplumsal duyarlılık ve bilinçlenme başlıklarıyla konu ele alınmıştır. Yaş dostu mekânlar için; mekânsal çözümler mikro ve makro başlıkları altında toplanmış, konut, ulaşım, imar, kamusal alan, sağlık hizmetleri, ortak kullanım alanları ve kentsel çevreyle birlikte ele alınarak çözüm ve öneriler geliştirilmiştir. Aile yanında ve kurum bakımında yaşamını sürdüren yaşlılarımızın daha aktif yaşlanmasını destekleyecek mekânsal önerilerle birlikte, konu incelenerek çözüm önerileri sunulmuştur.

Tez çalışması, yaşlanan nüfusla birlikte dikkatleri çeken yaşlılık konusuna katkı verirken, kentlerin aktif yaşlanmayı destekleyerek planlanması ve yaş dostu mekânların tasarlanmasının gereğini ortaya koymayı hedeflemiştir. Yaş dostu mekânların tasarımının yaygınlaştırılması; toplum refahını yükselten, tüm yaş gruplarını kuşatarak hizmetlere ulaşım açısından fırsat eşitliğini destekleyen bir sosyal projedir. Sosyal hayatın inşası için bir araç olan mekânsal planlama kararları vasıtasıyla; yaş almakta olan tüm bireylerin gündelik sosyal hayata katılım düzeylerinim artırılması, yaşlıların sosyal ilişkilerinin desteklenmesi için mekânsal yaşam düzlemlerine eşit katılımcı fırsatlarının sağlanmasının yanı sıra, sosyal ve mekânsal çevrelerin aktif yaşlanmayı destekleyerek yapılandırılması için ele alınmıştır. Konu farkındalık, empatik yaklaşımla duyarlılık ve bilinçlendirme de başlatacağı için, toplumsal hassasiyeti artırmayı da hedeflemiştir.

(36)
(37)

19 BÖLÜM 2

TANIM, KAVRAM VE KURAMLAR

“Sosyologlar yaşam seyrini anahtar bir kavram olarak sıklıkla ele alır ve görünüşe bakılır ise çocukluk, gençlik, orta yaş gibi doğal „yaşam döngüsü‟ safhaları,

kültürel değişkenler olmakla birlikte toplumlar içerisinde de zamanla değişen kavramlardır.”

Giddens ve Sutton, 2010, Sociology; Introductory Readings.

2.1 Tanım ve Kavramlar

20. yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi olan aynı zamanda da görelilik (rölativite) kuramını geliştiren Einstein, „karşılaştığımız sorunları onları meydana getirdiğimiz bilinç düzeyinde çözemeyeceğimizi‟ belirterek aslında; incelenmesi gereken konunun, multidisipliner ve inovatif bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerçeğini ortaya koymuştur. Bu nedenle konu ne olursa olsun çağın getirdikleriyle birlikte; yeni yaklaşımlar, kavramlar, stratejiler, yöntemler ve uygulamaları gerektirir.

Konunun incelenme sürecinde, ortaya çıkan temalar ve kavramların farklı düzlemlerde analiz edilme gereği doğmuş ve çalışmanın daha iyi anlaşılabilmesi için bu bölümde; mekân, tasarım, tasarım aktörleri, göç ve gerçekleşme süreci, kent, kentleşme ile yaşanan toplumsal değişim, yaşlılık, yaş alma, erişebilirlik, evrensel tasarım (universal design) ve aktif yaşlanma (active ageing) kavram ve tanımlar ele alınacaktır. Bu kavram ve tanımların belirlenmesinde; hem yaş dostu kent (age friendly cities) literatüründe önem arz eden olgular, hem de sahada yapılan derinlemesine görüşmelerden (4. Bölümde aktarılan) elde edilen analizler yol gösterici olmuştur.

INSII (2014) raporuna göre, toplumlar içinde yaşayan bizlerin, kuşaklararası ilişkiler içinde olduğumuzu ve onlara yabancı olmadığımızı dile getirmiştir. Fakat araştırma,

(38)

20

öğretim, uygulamalı çalışma veya siyasetle ilgili olan herhangi bir konuyla ilgilendiğimizde, genelin anlayabildiği anahtar kavramların yaratılmasına ihtiyaç duyacağımızı belirtmiştir. Bu kavramlar “kesin veya dogmatik tanımlar olmak zorunda değil, çeşitli disiplinler ve çalışma alanları arasındaki ortaklık ve farklılıkları gösteren açık tanımlamalar” olması gerektiği vurgulanmıştır. Bu özellikle de araştırma metinlerinin, farklı dillerde kullanıldığı veya çevrildiği durumlarda da önem arz etmesi nedeniyle “Generationes” projesinin hareket noktası olduğu önemle vurgulanmıştır. Bu raporda belirtilen çerçeve ışığında; ortaya çıkan ana temalar, konu aktörlerinin (sosyal disiplin uzmanı ve tasarımcı) farklı disiplinlerden olması, ancak ilgilenmeleri gereken temanın ortak (yaşlı için daha refah ve aktif bir sosyal hayat) olması nedeniyle belirtilen,„disiplinler arası farklılık ve ortaklıkları gösteren açık tanımlar‟ın organizasyonuyla tanım ve kavramlar oluşturulmuştur.

- Mekân dizaynında neye odaklanılması gerektiğinin anlaşılması için yapılan görüşmelerden ortaya çıkan temalarla, mekân üzerine hassasiyetle üzerinde durması gereken kavram haritası oluşturulmuştur. İnsan ve mekân ilişkisinin sorgulanabilmesi için, yapılan literatür çalışmaları ve sahaya araştırmalarıyla çıkan başlıklarda;

- Fiziksel yapıları, binaları, düzenlemeleri ve tesisleri incelemek için „mekân‟,

- Tüm ekonomik ve sosyal yapıyı etkileyen ve dönüştüren bir faktör olarak bölgesel nüfus hareketi açısından „göç‟,

- İnsanların bir arada yaşamalarına imkân veren ve hayat akışına göre şekil alan fiziksel mekânların incelenebilmesi için „kent‟ ve „kentleşme‟,

- Kentsel çevre ve yapı planlamasının ön aşaması olan, projelerin tasarlanması, dizayn ve inşa edilmesi süreçlerinin incelenmesi için „tasarım aktörleri‟,

- Fiziksel çevreyi şekillendirirken, toplumda yaşayan tüm bireylere hitap edecek ve sosyal yaşamlarını kolaylaştırarak hayata katılımlarını sağlayacak tasarımları içeren kentleri anlatmak üzere „yaş dostu‟,

- Demografik yapının tespit edilmesi ve bu alanda araştırmalar yapılması sırasında yaşlanmayı anlatmak için „yaşlılık‟ ve „yaş alma‟,

- Yaşlı ve dezavantajlı bireylerin kentte bulunan yapı ve tesislere ulaşabilmesini ifade edebilmek için „erişilebilirlik‟ gibi kavramların incelenme ihtiyacı doğmuştur.

(39)

21 2.1.1 Mekân (insan - zaman)

Konumuzun önemli kavramlarından olan „mekân‟ incelendiğinde; kavramın ne soyutlama düzeyiyle ele alınabilecek bir olgu, ne de somut ve fiziksel olarak ele alınabilecek yalın bir nesne olduğu anlaşılmaktadır. İçinde yaşam barındırabilme özelliğinin verdiği derinlik, boyut ve biçimleri bir arada var eden, kavramsal derinlik ve gerçekliktir. Hayata sahne olma niteliğiyle; sadece fiziki değil, sosyal bir olgu olarak mekân, bir tür ilişkiler ve biçimler bütünü olarak ele alınmalıdır. İçinde barındırdığı dinamik ve değişkenlik olguları, onu her zaman incelemeye değer bir nitelik kazandırmaktadır.

Mekân geniş boyutuyla tüm yaşamı içine alan derinlikli ve çok boyutlu bir hacim olarak ele alındığında, dünyada yaşamın geçtiği insanla mekânlaşan her coğrafyadaki ülke şehirlerini ifade ederken, yaşamın sahnelendiği açık veya kapalı her alanı da nitelendirebilmektedir. Bunların içinde ülke şehirleri ele alınarak; hem mikro, hem de makro mekânlar ve yaşam alanları konumuz için önemli bir yere sahiptir. Makro mekân; tüm kenti ve içindeki yaşam alanlarını kapsarken, mikro mekân ise; bireylerce kullanımı gerçekleşen açık kapalı tüm mekânsal tasarımları içermektedir. Temel ihtiyaçlardan olan barınma kavramı, işlev ve konumu açısından güvenlik, doğal şartlardan korunma, uyku, yeme içme, sosyal ve gündelik yaşamla birlikte iletişim alanı olarak da tanımlı ve kapalı bir alanı ifade eder. Bu barınma için tanımlanmış alan yaşam alanlarını ifade etmektedir. Barınma mekânları bireylerin tasarım taleplerince belirlenir ve kullanıcının yaşarken tasarım sürecine sürekli müdahale ederek şekillendiği ve değiştirdiği bir mikro mekân alanıdır. Bu nedenle mekânın sürekli aktif bir biçimde değiştirilerek dönüştürülme esnekliği; gerekliliklerin getirdikleri ile getirilenlerin gerekliliği diyalektiğiyle, multidisipliner tasarımı ve mekân ilişkisini inovatif bir bakışla şekillendirir. Bu kullanıcı müdahaleleriyle bile sürekli değişkenlik ve akışkanlık formu kazanabilen mekân kavramı, tasarımcısının elinde tıpkı bir civa gibi; çok daha akışkan formlar ve hacimler kazanır. Bu çok değişkenli bakış açısı sağlayabilen mekân konusu bu nedenledir ki, tarih boyunca pek çok düşünür, sosyolog ve felsefeci tarafından farklı olarak ele alınarak, tanımlanmıştır.

Mekân bir alanı sınırlama fonksiyonunun yanı sıra, insanı çevresinden belli bir ölçüde ayırabilen ve bu tanımlı alan içinde eylemlerini sürdürmesine elverişli olan bir boşluk olarak tanımlamaktadır (Hasol, 1995, s.305). Mekânın ilk önce bireyin çevresiyle ilişkisini

Şekil

Tablo 1.Evrensel Tasarım İlkeleri ......................................................................................
Şekil 1. 1950-2050 Yılları Arasında Avrupa Birliği'nin Artan Yaşlı Nüfusu, 2025 ve 2050  İçin Verilen Tahmini Değerler
Şekil 2. 1993-2006 Yıllarında Danimarka'da Kişi Başına Kat Edilen Mesafe (km/yaş)
Şekil 4. 1985-2005 Yıllarında Hollanda'da Kişi Başına Kat Edilen Mesafe (km/yaş).
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu amaçla çalış- mada seçilen kurumsal bakım alanı, yaşlı kullanıcıları tarafından ele alınan psikolojik konfor, görsel konfor, ısıl konfor ve yönlendirme

Sonuç olarak, sosyal belediyecilik anlayışının yerel yönetimlerde hâkim kılınması ve bu anlayış doğrultusunda toplumun kültürel bir mirası ve değeri olan

Kentte ilk olarak Bucak Devlet Hastane- si’nde başlatılan proje, yaygınlaştırı- larak kent merkezi, Gölhisar, Yeşilova Devlet Hastaneleri ile Burdur Ağız ve Diş

Yaşanan böylesi bir kültürel zihin yitiminin kimi zaman yapmak kimi zaman silmek için bir aygıt olarak kullandığı fiziksel mekânların soykütüğünü sorgulamak

Donör oosit kullanılan kadınlar arasındaki canlı doğum oranlarında ise kanserin durumuna göre (60.4% herhangi bir kanseri olan kadına karşılık 64.5% kanserli olmayan

Age Friendly Cities Guide includes fields of study in the process of being an Age Friendly City and also a check list. Cities evaluate themselves according to the measures in this

Yaşlı Dostu Kentler Rehberi, Yaşlı Dostu Kent olabilme süreci içinde yapılacak araştırma alanlarını ve aynı zamanda bir denetim listesini içermektedir.

Belirlenmiş olan bütün süreç bölümleri ise sürdürülebilir tasarım ya da üretim kapsamında daha ayrıntılı, çevre koruyucu özellikler dikkat ve itina ile ele