www.burduryenigun.com www.facebook.com/burduryenigun @burduryenigungazetesi @burduryenigun Burdur Yeni Gün Gazetesi www.burduryenigun.com www.facebook.com/burduryenigun @burduryenigungazetesi @burduryenigun Burdur Yeni Gün Gazetesi
TEKE YÖRESİ’NİN MERKEZİ BURDUR’DA
www.burduryenigun.com 24 Ocak 2022 Pazartesi Sayı: 20517 68. YIL
Fiyatı: 25 kuruşTEKE YÖRESİ’NİN MERKEZİ BURDUR’DA
Burdur’da tüm Hastanelerde
‘Yaşlı Dostu Hastane’
Davraz’da kar’lı havada
BAKA toplantısı
2’DEGÖLHİSAR’da ÖĞRENCİLERİN
KARNE HEYECANI
“Kızımla birlikte beni de kara toprağa gömdü!”
Şarküteri cinayetinde dava ertelendi
60 ton evrak geri dönüşüme
kazandırılıyor
Gr afik - ista tistik haber
Haftanın öne çıkan gelişmelerinin
infografikleri
Burdur'daki tüm hastanelerde uygula- maya konulan "Yaşlı Dostu Hastane"
konseptiyle yaşlılara ayrıcalıklı hizmeti verilmeye başlandı.
Kentte ilk olarak Bucak Devlet Hastane- si’nde başlatılan proje, yaygınlaştırı- larak kent merkezi, Gölhisar, Yeşilova Devlet Hastaneleri ile Burdur Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde uygulandı.
Bu kapsam- da kent, tüm ikinci basamak sağlık tesisleriyle
"Yaşlı Dostu Has- tane" konseptine sahip tek il olma özelliğine sahip oldu. İl Sağlık Müdürü Sırrı Şenbayram, Bucak Devlet Hastanesinde gazetecilere konuştu.
3. SA YFA
MAKÜ’de;
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniver- sitesi (MAKÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından yaklaşık 60 ton evrak geri dönüşüme gönderi- lecek.5’TE
5’TE
BURDUR’DAKİ FETÖ OPERASYONUNDA;
2 TUTUKLAMA
6’DA 2’DE
6’DA
Haberi yarın Yeni Gün’de
İLİM YAYMA CEMİYETİ’nde
HALİL ÇİÇEK YENİDEN
BAŞKAN
Haberi yarın Yeni Gün’de
Eğitim-İş’ten eğitim eleştirileri
YARIYIL DEĞERLENDİRMESİ
İl Sağlık Müdürü Sırrı Şenbayram, yaşlı bir nüfusa sahip Burdur’un bu demografik yapı- sını gözeterek, tüm hastanelerde ‘yaşlı kon-
septi’ geliştirdiklerini açıkladı. Ulu Cami’de, ‘hepimiz açız’ diye bağıran kadın hakkında Valilik açıklama yaptı
6’DABATI AKDENİZ DİNAMİKLERİ BULUŞMASI
Acılı Anne’nin feryadı;
Sayfa / 2 GÜNCEL 24 Ocak 2022 Pazartesi
Yıl: 68
24 Ocak 2022 Pazartesi - Sayı: 20517
Sahibi: Kürşat TUNCEL Kurucular:
Osman ŞAN - Muharrem TUNCEL
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:
Şadiye ÜNAL
İDARE YERİ
Konak Mah. Uğuz Sok. No: 23/4 - BURDUR Tel & Fax: 233 38 93
e-posta: yenigungazete@ttmail.com Dizgi-Baskı: Yeni Gün Tesisleri Konak Mah. Uğuz Sok. No: 23/4 BURDUR Dağıtım: Burdur Turkuvaz Başbayii Fiyatı: 75 Kr.
Gazetemiz, Basın ve Ahlâk İlkelerine uymaya söz vermiştir.
Pazar hariç süreli yerel yayın Kuruluş Tarihi: 1.09.1954
Bu satırların yazarı olan bendeniz maddi ya da dünyevî yoklukların zengini ve kralıyım, mânevî varlıkların ise olabildi- ğince fakiriyim! Yani ben tıpkı kanatsız bir kuş ya da uçak gibi biriyim! Daha doğrusu bu dünya da karınca kakınca çalışıp çabalamama veya yoğun emeğime ya da onca gayretime rağmen kendimin elde ettiği leylek konacak kadar bir dalım, teyemmüm edecek kadar da toprağım ‘YOK’ denecek kadar az olduğu gibi, ilmim ve hilmim de yok maalesef… Ki, Mevlâ zen- ginliği veya malı mülkü istediğine veya dilediğine, ilmi de is- teyene verirmiş! Ben de ilim irfan yerine zenginlik ya da mal mülk istemiş olmalıyım ki, bu iki nîmetten birini bile bana vermemiş. Hal böyle olunca ben fakir de âdeta kuru bir yaprak gibi bir o yana, bir bu yana savrulup duruyorum.
Bunları derken büsbütün câhil olmadığım gibi, maişet darlığı çeken biri de değilim elhamdülillâh! Hattâ şeriata göre zengin bile sayılırım. Çünkü koyup gidenler yer de değil nurda yatsınlar, 4 vereseli ve duvarları depremler esnasında çatlamış ta olsa, barınacak kadar bir meskenim; ekip dikemesem de ki, onların da azı üzerimize kayıtlı, çoğu vereseli bağımız, bahçe- miz ve tarlamız var. Daha da önemlisi hepsi birbirinden kıy- metli evlatlarım ve torunlarım var. Ayrıca zır câhil de değilim elhamdülillah! Yani ben az da olsa bildiklerimin hocası, bilme- diklerimin ise talebesi-öğrencisiyim! O nedenle, başta sağlı ğım olmak üzere elimde olan nîmetlerin tamamının şükürleri- ni yerine getirmeye-edâ etmeye çalışıyorum.
Yani ben fakir, ‘her nimetin şükrü kendi cinsindendir’
düsturuna uyarak günlük yorumlarımla ve arada bir yaptığım haberlerimle şükrümü edâ etmeye çalışıyorum…
‘GEREĞİNDEN FAZLA..’ SEVİNMEDİĞİM GİBİ, KAYBETTİĞİM MADDÎ ŞEYLERE DE ÜZÜLMEM VE KENDİMİ HARAB ETMEM
Buraya neden ve niçin gemliğime merak eden sevgili okurlarım için şu kadarını arz etmek isterim:
Şöyle ki; son aylarda nereye varırsam varayım, dolardan, Eurodan, altından, kısaca dövizden veya borsadan hattâ faiz- den, akaryakıt, doğalgaz ve benzer şeylere yapılan zamlardan, maaşlara ya da asgarî ücrete yapılan zammın yetersiz oluşu gibi maddi şeylerden bahsediyor ve yakınıyor oluyor. Gerisi ve diğerleri neyse ne amma, camide cemaatten bile hep bunlar konuşuluyor.
Kısacası, kiminle ve nerede konuşursam konuşayım her- kes maddiyattan konuşuyor ve ürettiklerinin ucuzluğundan, tükettiklerinin ise pahalılığından yakınıyor! Yani insanlar, üre- tici oldukları kadar tüketici de olduklarını ya unutuyorlar ya da işlerine öyle geldiği için olsa gerek, satarken pahalı satmak, alırken de ucuz almak istiyorlar. Halinden memnun olan ve şükreden insan sayısı ‘yok’ denecek kadar az maalesef.
İNSANLARIN GÖZLERİ HEP YUKARILARDA!
Velhâsıl-ı kelâm; işsizlerin gözleri işçilerde, memurların gözleri âmirlerde, âmirlerin gözleri Müdür ve Genel Müdürler- de… Yoksulların veya fakirlerin gözleri hep varlıklı ya da zen- ginlerde, zenginlerin gözleri ise daha zenginlerde. Yani kimse kendinden aşağıda olanlara değil, yukarıda olanlara bakıyor.
Hal böyle olunca ortada ne bereket kılıyor ne de sosyal barış.
Hülâsâ-i netice; bendeniz daha yazımın başında da ifade ettiğim gibi, her halime şükrediyorum. Çünkü ben hep (maddî olarak) kendimden daha kötü durumda olanlara bakıyor şük- rediyor, keyfiyet ve ibâdât-u taat, hayır ve hasenât ve benzer konularda ise benden daha ileride olan kişilere bakıyor ve onları örnek almaya çalışıyorum. Öyle olunca kaybettiğim hiç bir maddî şeye ‘gereğinden fazla’ üzülmediğim gibi, kazandı- ğım maddi bir şeye de yine ‘gereğinden fazla’ sevinmem. An- cak, zenginler oturduğu apartmanının, yazlığının kışlığının, villâsının, konağının, lüks evinin yerinin, atının arabasının ve benzer dünyalıklarının daha iyisini güzelini veya daha yenisini ya da donanımlısını alamamaktan yakınırken; orta halliler ara- cının yerli ve donanımsız oluşundan, kombilerinin markasın- dan ve doğalgaz ücretlerinin yüksek gelmesinden ve benzer şeylerden yakınıyorlar. Bahsime konu şeyleri olmayan (benim gibi) fakirler ise hiçbir şeyden yakınmadıkları gibi, hallerine şükrediyorlar…’ diyor, herkese ‘şükürlü’ saygılar sunuyorum.
Tâceddin Dergâhı
Taceddin AKBAŞ
taceddinakbas@gmail.com
MADDÎ YOKLUKLARIN ZENGİNİ MÂNEVİ VARLIKLARIN FAKİRİ!
İNSANOĞLUNUN BİR VÂDÎ DOLUSU ALTINI OLSA, İKİNCİ VÂDÎDEN DE PAYINI İSTER. VE İNSANOĞLUNUN GÖZÜNÜ BİR
AVUÇ YA DA BİR KÜREK TOPRAKTAN BAŞKASI DOYURMAZ.
Hz. Muhammed (sav) HAYAL KIRIKLIĞI, TATMİN OLMAYAN ARZULARIMIZA BAĞLI- DIR. EĞER ENGELLER, ERTELEMELER VE ZORLUKLAR ÜZERİN-
DE DURURSANIZ, BİLİNÇALTINIZ BUNA BAĞLI OLARAK KARŞILIK VERECEK VE İYİLİĞİNİZE ENGEL OLACAKTIR Joseph Murphey MUTLULUK DEDİĞİMİZ ŞEY, YOĞUN BİR ŞEKİLDE BASTIRILMIŞ
VE ENGELLENMİŞ OLAN İHTİYAÇLARIN KISA SÜRELİĞİNE TATMİN EDİLMESİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.
Sigmund Freud NE DOYMAZ BİR VARLIKTIR İNSAN! ULAŞTIĞI HER TATMİN
YENİ BİR ARZUNUN TOHUMUDUR, DOLAYISIYLA ONUN EBEDİYEN DOYURULMAZ ARZULRININ SONU YOKTUR.
Tolstoy
Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Yönetim Kurulu olarak 2022 yılının ilk olağan toplantısını Isparta Valisi Ömer Seymenoğlu başkanlığında Isparta Davraz turizm merkezinde gerçekleşti.
Kalkınma stratejileri belirlemek ve bölgenin yatırım imkânlarını tanıtarak yatırımcılara yön göstermek misyonunu taşıyan Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı paydaşlarının ve bölgeye yatırım yapmayı düşünen yatırımcıların sonuç odaklı program- ları faaliyetleri ve projelerinden yararlanması için yürütülen çalışma- larda geçtiğimiz yıl içerisinde 15 adet
mali destek bir (1) adet güdümlü proje desteği, üç (3) adet fizibilite desteği ve üç (3) adet de SOGEP (Sosyal Gelişmeyi Destekleme Progra- mı) projesi olmak üzere toplamda yirmi iki (22) adet projeyi tamamla- yarak bölge kalkınması için somut adımlar atmış olup.Bugün gerçekleşti- rilen Yönetim Kurulu toplantısında Bölgenin sosyo-ekonomik gelişmesine yönelik atılabilecek adımlar konuşu- lurken. Hâlihazırda devam etmekte olan Ajans projelerine dair gelişmele- rin ilerlemesi ve irdelemeleri yapıldı.
Dönem başkanı Isparta Valisi Ömer Seymenoğlu toplantı başlangı- cında yapmış olduğu konuşmada”
Yapacak olduğumuz bu toplantının Burdur, Isparta ve Antalya ilindeki bütün girişimcilerin, müteşebbislerin ve proje hazırlayıp BAKA’dan mali destek talep eden vatandaşlarımıza hayırlı olmasını dilerken, en kısa zamanda mevcut kaynaklarımızıda en akıllıca şekilde kullanıp ve dağıtımını yaparak bölge ekonomimize katgı sağlayıp, Yönetim kurulu toplantımı- zın ve alacağımız kararların üç ilimiz için hayırlara vesile olmasını diliyo- rum ”dedi.
Toplantıya Vali Ali Arslantaş, Isparta Valisi Ömer Seymenoğlu, BAKA Yönetim kurulu üyeleri ve ilgili personel katıldı.
Davraz’da kar’lı havada BAKA toplantısı
■ HABER MERKEZİ
2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı’nın birinci dönemi bugün itibariyle tamamlandı. Birinci dönemi geride bırakan milyonlarca öğrenci karnelerini alarak 2 haftalık yarıyıl tatiline girdiler. Tüm yurtta olduğu gibi Gölhisar’da da öğrenciler karne heyecanı yaşadılar.
Gölhisar’da düzenlenen yarıyıl karne programında Gölhisar Kaymakamı Kadir Ulusoy, Gölhisar Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş, Gölhisar Milli Eğitim Müdürü Bilal Kavçakar, eğitime yaptıkları desteklerle tanınan Ayşe – Mustafa Eravcı ailesi ve Orallar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Oral sınıfları tek tek dolaşarak öğrencilerin karne heyecanını paylaştılar.
Öğrenci ve öğretmenleri tebrik eden Gölhisar Kayma- kamı Kadir Ulusoy yaptığı açıklamada, “tüm öğrencileri- mize karnelerinin hayırlı olmasını diliyorum. Sevgili velilerimize de şunları söylemek istiyorum. Hiçbir karne öğrencimizin kendisinden daha değerli değildir. Çalışan öğrencilerimizin karnelerindeki notlar elbette iyidir ama bazen öğrencilerimiz arzu etmediği notlar ile karşılaşabilir.
Böyle durumlarda çocuklarımızla kuracağımız iletişim onun gelecekteki başarısına ışık tutacaktır” dedi.
Geleceğimizin teminatı kıymetli çocuklarımızın yetiştirilmesinde en büyük emeğe sahip öğretmenlerimizi tebrik eden Gölhisar Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş’ta yaptığı açıklamada, “2021-2022 Eğitim-Öğretim yılı birinci dönem karnelerini alarak yarıyıl tatiline başlayan öğrencile- rin bugün burada heyecanlarını paylaştık. Hayırsever
Ayşe-Mustafa Eravcı ve Alirıza Oral abimizin de bizlere eşlik etmesiyle öğrencilerin karnelerini sınıflarını ziyaret ederek tek tek dağıttık. Hayırseverlerimize bu ince davra- nışlarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Ayrıca karne sevinci yaşayan tüm öğrencilerimizi tebrik ediyor, kıymetli öğretmenlerimize ve sevgili öğrencilerimize sağlıklı, güzel bir yarıyıl tatili diliyorum” dedi.
GÖLHİSAR’da ÖĞRENCİLERİN
KARNE HEYECANINA ORTAK OLDULAR
farkıyla takip edin...
Gündemdeki haberleri
■ HABER MERKEZİ
24 Ocak 2022 Pazartesi
Sayfa / 3 GÜNCEL
■ Günümüz teknoloji - iletişim çağı’nda “görsellik” çok büyük önem taşıyor.
■ TV’lerin, internet sitelerinin, sosyal ağların bu kadar cazip olduğu bir ortamda, medya kuruluşları ürettikleri haberleri, içerikleri, aktardıkları bilgileri çok daha etkili bir şekilde sunabilmek için görsel efektlerden, grafiklerden, illüstrasyonlardan yararlanıyor.
■ Gazeteler, internet siteleri de infografikler yardımıyla bilgiyi okurlara aktarmayı hedefliyor. Habertürk internet sitesi de, hafta boyunca grafik haberlerle pek çok konuyu, öne çıkan haberleri grafikler eşliğinde kamuoyuna aktardı.
■ Teknoloji’den, ekonomi’den enerji’ye kadar, günlük yaşamı ilgilendiren pek çok güncel, aktüel konuların grafiklerle yansıtıldığı grafik haberlerden oluşturduğumuz pasaj ile geride bıraktığımız haftanın iz bırakan gelişmelerini hatırlatıyoruz...
GRAFİK HABER
infografik:
habertürk infografik:
habertürk infografik:
habertürk
(TÜM İÇERİK ve İNFOGRAFİKLER: HABERTÜRK)
24 Ocak 2022 Pazartesi
Sayfa / 4 MEDYA
GAZETECİLİK NEDİR, GAZETECİLER NE İŞ YAPAR? (2)
2022’ye girerken 30 gazetecinin yaptığı gazetecilik tanımlarını derlemiş ve görüşlerinizi sormuştuk.
En sık kullanılan 5 sözcük, sizlerden gelen gazetecilik tanımlarında da değişmedi.
Gazetecilerin yanı sıra farklı mesleklerden okurlar ve izleyiciler, Journo haberindeki form ve sosyal medya üzerinden onlarca tanım ve yorum gönderdi.
Yıl sonunda görüşlerini aldığımız 30 gazetecinin tanımlarında en sık kullanılan sözcükler; haber (31), bilgi (23), toplum (21), gerçek (20) ve meslek (18) olmuştu.
Sizlerden gelen tanımlarda en sık geçen sözcüklerde de, sıralama biraz değişik bile olsa, tanımlarda en sık geçen 5 sözcük aynı kaldı.
Gazeteciler “haber” kavramını daha fazla vurgularken okurların ve izleyicilerin tanımlarında “bilgi” öne çıkıyor.
30 gazetecininkine kıyasla “sıradışı” tanımların bolluğu da dikkat çekiyor.
Gazetecilerin yorumlarında bazı sanatsal benzetmeler, okurların ve izleyicilerin bazı yorumlarında ise alaycı serzenişler göze çarpıyor.
Sizlerden gelen gazetecilik tanımlarından 30’u, tarih sırasına göre şöyle:
“Güç, tarafsızlık, taraflılık, ahlâk, objektiflik.”
Cihan Yıldırım: Seçilmiş, atanmış ya da kazanılmış gücü kontrol etmektir.
Yunus Karaüzüm: 5N 1K’daki ‘kim’e tarafsız, toplum yararına taraflı olmaktır.
Ali Murat Güven: Gazetecilik, ahlâklı olmayı son nefese kadar sürüp giden bir mesleğe dönüştürmektir.
Mine Sanem: Gazetecilik, uyuyanları uyandırmaktır.
Bedirhan Muhsin Aybar: Gazetecilik, toplumun aydınlatılması adına en elzem olan zanaatlerden biridir. Hakkıyla ve yerinde gazetecilik kamusal olarak çok çok önemli bir işleve sahip.
Rawin Sterk: Oluveren ve tek bir kişi bile olsa kendisini ilgilendiren bir nokta var ise, oluvereni elde edilebilecek bütün detaylarıyla bilgi haline getiren veya oluveren hakkında doğrudan bilgi veren kişiye gazeteci denir.
Yiğit Sarıca: Gazetecilik, her yerde olup hiçbir yere ait olmamaktır.
Ahmet Kasırga: Anayasal haklarımızın sigortasıdır.
Gökhan Korkmaz: Gazetecilik, evrendeki tüm canlıları merkeze alarak, evrensel değerlere uygun şekilde bilgiyi, mesajı ve gerçekleri kamuoyuna objektif bir şekilde aktarmaktır.
Hakikat, hayat, iş, kamu hizmeti, sanat.
İrem Yöreoğlu: Siyasi ve toplumsal ko- kuşmuşluğu masaya yatırmaktır.
Falih Kocaman: Bulunması ne denli zor
olursa olsun gerçeği aramak, bulmak, bu bir süreç ise, devamını izlemek ve bu bilgiyi en duru dille aktarma işidir gazetecilik.
Deniz İpek: Gerçeğin halka ulaşmasını sağlayan bir kule vinçtir.
Barış Kop: Gazetecilik, üstü örtülen veya örtülmeye çalışılan hakikatlerin gün ışığına çıka- rılması; halkın doğru bilgi ve haber alma hak- kının savunulmasıdır. Egemenlerin halk adına denetlendiği ve eleştirildiği bir kamu hizmetidir.
Sesi kıstırılanın sesi, gözü kapatılanın gözü, de- mokrasinin olmaz ise olmazıdır.
Hilal Ersarı: Gazetecilik, hayatın tam da kendisidir. Her şeyden haberdarlıktır.
Soner Tanyeri: İlgililerine olay ve olguları yorumsuz,tarafsız bir biçimde ileten kişi veya organizasyon..
Cumhur Cepoğlu: Egemen güçlere elinden geldiğince iyi haberler yapmak, bol bol “Sen neymişsin be başkan” demektir. Yaptığı soygu- nu, hırsızlıkları, haksızlıkları görmeyip “Sana bunları Allah yaptırıyor” deyip alkışlamaktır!..
Fatih Çakıcı: Gazetecilik, milliyeti olup milliyetsiz olmaktır, dini olup dinsiz olmaktır, LGBTi+ olmaktır, insana karşı hayvanı, bitkiyi, doğayı ve mazlum insanı korumaktır.
Murat Dinler: Korkusuz haber yapma sana- tıdır. Etik kurallarına bağlı kalınması en önemli kıstasımızdır’
Veysi Baylan: Gazetecilik, yatarken olan- ları uyandığında anlatmaktır.
Özkan Hınıslı: Kalp ile beyin vücutta yer değiştirdiğinde yeni yer yadırganmıyorsa, o beden gazetecidir.
Çağlar Dursun: Gazetecilik, olanı olduğu gibi, yalın bir şekilde topluma aktarmaktır.
Toplumu ilgilendiren olayları, gelişmeleri takip edip vatandaşla paylaşmaktır. Bir bakıma sıra- dan vatandaşların takmış oldukları at gözlükleri- ni çıkarmasına vesile olur. Böylece çevresinde olup bitenleri yakından takip etmesini, bilgi edinmesini sağlar. Ama bunları yaparken de gazetecilik meslek etik kurallarına bağlı kalın- ması en önemli kıstasımızdır. Mesleğimiz bir yerlere takla atmak, şirin gözükmek ve makam elde etmek değildir.
Hasan Yadigar: Mazlumun ve fakirin üs- tünlere yenilmemesi için çalışmaktır.
Kerim Küçük: Hakikattir.
İbrahim Çağlar Sinan: Gazetecilik, ka- ranlıkta aynaya bakıp gördüklerini anlatabilme sanatıdır.
Erdal Zengi: Kalemini en çok para verene kiralayandır! Bence bu değildir tabii ki, ama bugünkü gazetecilere bakınca bunu görüyorum.
Burak Demirbaş: Gazetecilik, gazetecinin çalıştığı kurumun yayın politikası çerçevesinde belirlediği konuların yanı sıra gazetecinin haber değeri gördüğü konulara ilişkin hiçbir yönlendir- meye yer vermeksizin objektif bir şekilde bilgi aktarımı yapması olayıdır. “Bak şunu görmen gerekiyor ” diyebilmektir
Ali Güzel: Gazetecilik, ahlâk ilkeleri çerçe- vesinde; toplumu ilgilendiren ya da ilginç olay- ları, konunun özünü bozmadan, anlaşılır bir dille aktarmaktır. Bu yüzden ahlâki bir değeri veya vicdanı olmayan birinin yaptığına “gazetecilik”
demek doğru olmaz (Örneğin yandaşlık).
Ali Burak Aküren: Olgunun, olayın, yaşan- dığı an, yer, şekil ve etkileri ile birlikte ve tüm gerçekliği ile kitlelere anlaşılır şekilde aktarımı işidir. Gazeteci de bu doğrultudan sapmadan toplum için gerçeği arayan, bulan ve katmadan, yanaşmadan, çarpıtmadan aktaran kişidir.
Mehmet Sait (Civan) Değer: Gazetecilik;
kültürel, sosyal, sanatsal, ekonomik, doğa, çevre ve doğal kaynaklar başta olmak üzere, yaşamın bütün alanlarında yaşananları tarafsız bir şekil- de, bilgi ve belgelere dayalı kamuoyuna aktar- maktır. Gazetecilik yapılırken mutlaka ilkelere bağlı kalmak şartıyla; dil, din, ırk, mezhep hatta coğrafya ayrımı olmadan mesleki değerleri göz önünde bulundurulmalıdır. Kişisel çıkarlardan kesinlikle uzak kalıp daha çok toplumsal açıdan düşünmek ve bu doğrultuda haber üretmek gerekir.
İhsan Birgül: Gazetecilik, kör göze “Bak şunu görmen gerekiyor ” diyebilmek ve kalemin onuruna sahip çıkmaktır. Çünkü kalemin onuru çiğnediği zaman, gazeteci değil sadece bir bilgilendirici olursunuz.
(kaynak:
journo.com.tr)
İzmir örneğini inceledik
Yerel medyanın hangi konuları haberleştirdiğini incelediğimiz “Yerelde Ne Haber?” yazı dizisinin bu bölümünde bu kez Türkiye’nin batısına gidiyoruz.
4 yerel gazetenin 2 hafta boyunca taradığımız 2.885 haberinin %69’u İzmir ile
alakalıydı. Özel haberler konusunda gazeteler arasında kayda değer farklar var. Kadınların yerel haberlerde nüfuslarına oranla çok az temsil edilmesi de dikkat çekiyor.
Kars ve Şanlıurfa’nın ardından bu kez İzmir’de yerel gazete- lerin neleri haber konusu olarak seçtiğini anlamaya çalıştık.
İzmir’deki 42 yerel medya kuruluşu arasında 10 yıldan uzun süredir faaliyet gösteren iki basılı gazeteyi ve iki haber sitesini seçtik: Egede Son Söz, İlk Ses, Ege Postası ve Dokuz Eylül.
1-15 Kasım döneminde bu gazetelerde yayımlanan haberleri konularına göre grupladığımızda ortaya şu sonuçlar çıktı:
• Yayımlanan haberlerin önemli bir bölümü belediyenin ve siyasi partilerin gündeme dair açıklamalarını içeriyor. Siyaset- çilerin ekonomik, politik ve güncel konulardaki açıklamaları haber sitelerinde birbirini takip ederek sıkça yer buluyor. Bu tür açıklamalar çoğunluğu ele geçirince, depremzedelerin yaşamış olduğu sıkıntılar ve trafik sorunu gibi siyaset dışı yerel konulara gazetelerde daha az rastlanıyor.
• Yerel medyada özellikle internet sitelerinin ulusal haberlere veya o ildeki vatandaşları ilgilendirmeyen konulara son dönemde daha sık yer verdiği yönünde gözlemler vardı.
İzmir için böyle bir durum yok gibi görünüyor. İncelediğimiz 2.885 haberden 2.004’ü (%69) İzmir ile ilgiliydi.
• Dokuz Eylül gazetesi özel haber ve konu çeşitliliği açısından diğer üç kuruluşun önünde.
• İzmir nüfusunun %50,23’ünü oluşturan kadınlar;
cinayet, şiddet, boşanma, atölye çalışmaları, kooperatifler vb.
konulardaki rutin haberlerde zaman zaman geçiyor. Ancak kadınları konu alan veya doğrudan onları ilgilendiren özel haberlerin sayısı çok az.
• İzmir’deki yerel haberlerde sayılarına göre az temsil edilen bir başka toplumsal grup mülteciler. İlde yaklaşık 200.000 mülteci olmasına karşın bu dezavantajlı grupla ilgili özel haber sayısı da çok az.
Mülteciler ara sıra sınır geçme girişimleri, adli olaylar ve belediyelerin bu konulardaki çalışmalarını konu alan haberlerle gazetelerde yer alabiliyor.
‘Yerel gazeteler, demokrasinin kılcal damarıdır’
Ege Üniversitesi’nin emekli öğretim üyesi ve gazeteci Oğuzhan Kavaklı’ya İzmir yerel medyasına dair bu bulguları sorduğumuzda şu yanıtları aldık:
• Yerel gazeteler demokrasinin kılcal damarlarıdır.
Toplumun gören gözü, duyan kulağıdır.
Yerel gazeteler olmadan hiçbir konuda gelişmeden söz edilemez.
Ancak, maalesef şu anda yerel basınımız büyük sıkıntılar içinde.
Normal koşullarda en büyük gelir kaynağı satış geliri olması gerekirken Türk basınında bu kalemden elde edilen gelir sembo- liktir. Hatta satış’tan kâr değil, zarar eder.
Özel ilan geliri de çok düşük olduğundan, neredeyse bütün gelirini resmi ilanlar teşkil eder.
• Gerek İzmir’deki yerel basının, gerekse farklı illerin basınının kadro yetersizliği nedeniyle özel haberlere yeterince eğilemediğini düşünüyorum. Ayrıca pandemi dönemi alışkanlık- ları gazetecileri tembelleştirdi diyebilirim. Esas itibarıyla masa basında habercilik olmaz.
• Yerel gazetelerin her geçen günkü kaybı yerleşim birimlerini kör, sağır ve topal yapar.
Hiçbir şeyden haberi olmayan insanlar, koyun sürüsü gibi kolay yönetilir. Akıbetleri bir hayırla sonuçlanmaz.
Yerel basın ana akımla karşılaştırıldığında işlevlerinin birbirinden farklı olduğunu görürüz. İkisi de birbirini tamamlar.
Rakip gibi davranmayıp birbirlerini desteklerlerse ikisi de kazançlı çıkar. Yaygın basın daha güçlü, yerel basın daha işlevseldir.
‘Asgari ücret yerel gazetecilere ödül gibi sunulur oldu’
Ege Postası’nın muhabiri Tenzile Aşçı ise; “Bence gazetecilik- teki en büyük sıkıntı, mesleğin değerini kaybetmiş olması. Önce- den bir gazetecilik mezununa asgari ücret teklif dahi edilemezken bugün bu meblağın ödül olarak sunulması bunun sonuçlarından biri” diyor.
Aşçı, gazetecilerin sahada yaşadığı zorlukların da habercilik faaliyetini etkilediğini düşünüyor. Şu ifadeleri kullanıyor Aşçı:
• Örneğin mültecilerin yoğunlukta olduğu İzmir’in Basmane bölgesinde katıldığım projelerde gördüğüm kadarıyla mültecilerle ilgili sağlıklı haber yapmanın çok da kolay olmadığını söyleyebilirim. Amacınız mültecilere ilişkin haber yapmaksa en önemli kaynağınız kendileri oluyor, fakat çoğu mülteci bırakın haber yapmayı, bölgede fotoğraf çekenlere bile önyargılı ve kimi zaman saldırgan bir tavır sergiliyor.
Elbette ki mültecilerle ilgili haberlerin azlığı gazete- lerin yayın politikalarıyla da ilgili, ancak mültecilere dair örneğin eğitim veya sağlık konularına ilişkin resmi bilgiler alacağınız İl Milli Eğitim Müdürü ya da İl Sağlık Müdürü’ne ulaşmak kimi zaman imkânsız ve bu da mülteci haberlerini azaltan etkenler arasında.
Şahsi görüşüm, mülteci- lerle ilgili haberlerin azlığının bir diğer nedeni de özellikle son bir yılda toplumda artan keskin kutuplaşma.
(kaynak: journo.com.tr)
Yerel medya neleri haberleştiriyor?
EMRAH BAKIR
JOURNO DOSYA
ARAŞTIRMA
HABER
24 Ocak 2022 Pazartesi
Sayfa / 5 GÜNCEL
Burdur'daki tüm hastanelerde uygulamaya konulan "Yaşlı Dostu Hastane" konseptiyle yaşlılara ayrıcalıklı hizmeti verilmeye başlandı.
Kentte ilk olarak Bucak Devlet Hastane- sinde başlatılan proje, yaygınlaştırılarak kent merkezi, Gölhisar, Yeşilova Devlet Hastaneleri ile Burdur Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde uygulandı.
Bu kapsamda kent, tüm ikinci basamak sağlık tesisleriyle "Yaşlı Dostu Hastane"
konseptine sahip tek il olma özelliğine sahip oldu.
İl Sağlık Müdürü Sırrı Şenbayram, Bucak Devlet Hastanesinde gazetecilere, TÜİK verilerine göre il’deki yaşlı nüfusu oranının 15,81 olduğunu söyledi. Bundan dolayı ildeki yaşlılara farklı bir hizmet politikası geliştirdik- lerini aktaran Şenbayram, yaşlıların daha nitelikli sağlık hizmeti almaları adına böyle bir projeyi başlattıklarını dile getirdi.
Şenbayram, il genelindeki tüm yataklı tedavi kurumlarında "Yaşlı Dostu Hastane"
projesini uyguladıklarını kaydetti.
Tedavi hizmeti almakta zorlanan 65 yaş üstü vatandaşlara hastanelerde özel alanlar oluşturduklarını ifade eden Şenbayram, "Bu
konsepti tüm hastanelerinde uygulayan Türkiye'de ilk il olduk. Yaşlı Dostu Hastane, yaşlılarımızın kapıdan girdikleri anda çağrı zilini çalmasıyla başlayan tedavi ve tahlil sürecini de kapsayan yaşlılarla ilgili her şeyi düşündüğümüz özel bir konsept." ifadelerini kullandı.
"Pozitif ayrımcılık sağlıyoruz"
Hastaneye gelen yaşlıları sahiplenerek her adımda onların yanında olarak tedavi işlemle- rini kolaylaştırdıklarını vurgulayan Şenbay- ram, şöyle konuştu:
"Yaşlılarımız sıra beklemeden ilgili personel vasıtasıyla onlar için ayrılmış özel tedavi ve hizmet alanına yönlendiriliyor. Bu alanda sadece onlara hizmet veriliyor. Böyle- likle tedavileri daha hızlı yapılıyor. Yaşlılara hastanelerimizde pozitif ayrımcılık sağlıyoruz.
Yaşlı hastalarımızın tedavisi hem hızlı yapılıyor hem de adeta özel bir otele veya ofise gelmiş gibi kendilerini evlerindeki rahatlıkta hissedi- yorlar. Sadece tedavi hizmeti değil aynı zamanda danışmanlık hizmeti de veriyoruz.
İhtiyaçlarına göre sağlıklı yaşam merkezlerine yönlendiriyoruz. Beslenme ve egzersiz önerile- rinde bulunuyoruz."
"Yaşlı Dostu Hastane" hizmeti alan 65
Burdur'da tüm hastanelerde;
■ AA
konseptine geçildi
yaşındaki Abdullah Yüce de konseptten çok memnun kaldığını, otel konforunda hizmet aldığını anlattı.
Rahatlıkla sıra beklemeden muayene
olduğunu belirten Yüce, "Güler yüzlü bir şekilde tahlillerimizi yaptılar, röntgenimi- zi, tomografimizi çektiler, özel ilgi göster- diler ve çok memnun kaldık." dedi.
"Yaşlı Dostu Hastane"
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Kütüp- hane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından yaklaşık 60 ton evrak geri dönüşüme gönderilecek.
MAKÜ’de arşiv çalışmala- rı için kurulan komisyonlar tarafından verilen eğitimler sonrası birimlerdeki arşivlerde biriken evrakların imhası için Devlet Arşiv Başkanlığından alınan uygun görüş ve olurlar sonrasında yaklaşık 60 ton evrak geri dönüşüme kazandı- rılarak birçok üniversiteye örnek olmaktadır.
MAKÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Süleyman Yarar konu hakkında yaptığı açıklamada; “Üniversi- temiz kurum arşiv çalışmaları Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelik hüküm- leri doğrultusunda yapılmakta olup; arşiv çalışmaları Kütüp- hane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığınca yürütül- mektedir. Arşiv çalışmalarımız
2021 Mart ayında başlamıştır.
Arşiv çalışmaları için birimleri- mizde komisyonlar kurulmuş ve bu komisyon üyelerine 8 Nisan 2021 tarihinde Devlet Arşivler Başkanlığınca eğitim verilmiştir. Arşiv eğitimi sonrasında birimlerimizde devirlik ve imhalık evraklar ayrıştırılmıştır. İmhalık evraklarımızın imhası için Devlet Arşiv Başkanlığının uygun görüşü ve ilgili birimler- den gerekli olurlar alınmıştır.
Sonra Kütüphane ve Dokü- mantasyon Daire Başkanlığı hizmet binasında yer alan kurum arşivine getirilmiştir.
Arşiv çalışmaları sonrası yaklaşık 60 ton civarında evrak, geri dönüşüme gönde- rilecektir. Üniversitemizim bu kurum arşiv çalışması birçok üniversiteye örnek olmaktadır.
Saklama süresi 101 yıl olan öğrenci dosyaları ve personel özlük dosyalarının dijitale aktarma işlemleri de devam etmektedir.” dedi.
MAKÜ’de 60 ton evrak
geri dönüşüme kazandırılıyor
■ HABER MERKEZİ
24 Ocak 2022 Pazartesi
1954 yılından bu yana;
Göller Bölgesi ve Teke Yöresi’nin merkezi Burdur’un
hizmetindeyiz... BURDUR’DA 6 8. YIL
e-posta : yenigungazete@ttmail.com internet adresi: www.burduryenigun.com
ARKA KAPAK Sayfa / 6
Burdur'un Bucak ilçesinde 28 Nisan 2021 tarihinde, 2 çocuk annesi Hatice Işık'ı çalıştığı şarküteri dükkanında, av tüfeğiyle öldüren Ramazan Topay'ın yargılanmasına devam edildi. Hatice Işık'ın annesi Nazife Varkal; "Biz varlıklı bir aile değiliz. Çocuklarının rızkı için çalışıyordu. Biz kız çocuklarımızı bu katiller yüzünden, psikopatlar yüzünden çalıştıramaya- cak mıyız? En ağır ceza neyse verilmesini istiyorum." dedi.
Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci duruşmaya sanık Ramazan Topay, Çorum Sungurlu T Tipi Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Gö- rüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıl- dı. Duruşmada taraf avukatları ile Hatice Işık'ın babası Bayram Varkal, annesi Nazife Varkal ve eşi Mehmet Işık salonda hazır bulundu.
Sanık Ramazan Topay savunmasında,
"Kendimi masum göstermek istemiyorum. Bir hata yaptım ama tanık anneme, kız kardeşime küfürler, hakaretler edildi. Beni tehdit etti. Beni ailemle tehdit etmeyin dedim. Bir ayaklarını öpmediğim kaldı. Takdir mahkemenindir" dedi.
Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesinin ardından Ramazan Topay'ın tutukluluk halinin
devam ettirilmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Duruşma sonrası bir açıklama yapan Hatice Işık'ın Ailesi’nin avukatı Süleyman Uysal şunları söyledi:
"Ya benimsin ya kara toprağın düşüncesiyle böyle bir kadın cinayeti işlendiği kanaatindeyiz"
"Bu celsede tanıklar dinlendi. Gelen tanık beyanlarında sürekli olarak Hatice Işık’ın eşinden boşanması için tehdit edildiği, sürekli kendisine mesajlar atıldığı, birliktelik yaşadığı sanığın çektiği fotoğraflarla kendisini tehdit ettiği hususları ortaya çıktı. Zaten bu hususlar el konulan telefon kayıtlarındaki mesajlarla da örtüşmekteydi. Bu da bize ya benimle evlenirsin, eşinden ayrılıp, çocuklarını bırakırsın, ya da sonuçlarına katlanırsın anlamında çektiği mesajların sonucu olarak görülüyor. Ya benimsin ya kara toprağın düşüncesiyle böyle bir kadın cinayeti işlendiği kanaatindeyiz. Yargılama da şu aşamaya kadar bunları göstermektedir. Sanığın en yüksek cezaya çarptırılması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Şu an ki ortaya konulan deliller de bunun göstergesi durumun- dadır. Görüntülerde kendisi her ne kadar
korkutmak maksadıyla yere ateş ettim desede ancak güvenlik kamerası görüntülerinde arabasından indikten sonra dükkanın içerisine baktığı, içeriye girerek doğrudan hedef alarak ateş etmeye başladığı görülüyor. Hatice Işık'ın kocası da tesadüfen o gün orada. Kocası tüfeğe müdahale etmemiş olsa, tüfeğin ucundan tutarak engel olmaya çalışmamış olsa belki eşini de vuracakmış. Artık tamamen gözünü kızartmış, böyle bir durum doğmuş. Ya benimsin ya kara toprağın düşüncesiyle bizce hastalıklı bir zihniyet bu ve bunun sonucu olarak da bu cinayet işleniyor."
"İki evladım artık ömrü boyunca annelerinin sıcak yüzünü göremeyecek"
Hatice Işık’ın eşi Mehmet Işık; "Benim iki tane evladım artık ömrü boyunca annelerinin sıcak yüzünü göremeyecek. Bende bu katilin en ağır cezayı almasını istiyorum. O da anne, baba yüzü görmesin. Benim evlalarım görmeyecekse o da görmesin." dedi.
"Biz kız çocuklarımızı bu katiller yüzünden, psikopatlar yüzünden çalıştıramayacak mıyız"
Hatice Işık'ın annesi Nazife Varkal; "Beni
öldürdü. O çocukla beni de gömdü yere, iki çocuğunu da gömdü, bizi de gömdü. Benim evladımı kara toprağa koyduysa o da idam cezasıyla kara toprağa girsin. Ben çocuklarımı bir katil vursun diye büyütüp, beslemedim. Biz varlıklı bir aile değiliz. Çocuklarının rızkı için çalışıyordu. Biz kız çocuklarımızı bu katiller yüzünden, psikopatlar yüzünden çalıştıramaya- cak mıyız? En ağır ceza neyse verilmesini istiyorum. İki çocuğu da beni de o kara toprağın içine gömdü. Ben anneyim. Kadın cinayetlerine dur denilsin. Hafiflettirmeymiş falan derken kadın cinayetleri çoğaldı. Neden çoğaldı. Kadın cinayetlerine en ağır cezayı versinler. Bu cinayet- leri durdursunlar. Ben bunu istiyorum." diye konuştu.
Olay anı güvenlik kameralarına yansıdı
Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde Ramazan Topay, hafif ticari araçla iş yerinin önüne geliyor. Topay, araçtan aldığı av tüfeği ile iş yerine giriyor. Ramazan Topay'ı gören Hatice Işık, iş yerinin arka kısmına doğru kaçıyor. Daha sonra Ramazan Topay, Hatice Işık'a ateş ediyor.
Ramazan Topay av tüfeğini bırakarak olay yerinden kaçıyor.
“Kızımla birlikte beni de kara toprağa gömdü”
Şarküteri cinayetinde dava ertelendi:
■ M. Fatih BAŞCI
Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ Operasyonunda gözaltına alınan 10’u avukat toplam 12 kişiden 2’si tutuklandı.
Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Avukatlara yönelik yürüttüğü FETÖ soruşturmasında ‘mahrem imam’
olduğu gerekçesiyle Kemal M. ve eşi Fatma M., Antalya’da yakala- narak Burdur’a getirildi. Soruş- turma kapsamında Kemal M. ve Fatma M. İle ilişkili olduğu gerekçesiyle Burdur merkez, Bucak, Gölhisar ve Yeşilova ilçelerinden toplam 10 avukat gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemleri
tamamlanan M. çifti ile 10 avukat savcıya ifade verdi. Savcıya verdikleri ifadenin ardından 6 avukat serbest bırakıldı.
Kemal M. ve eşi Fatma M. ile 3 avukat tutuklanma, bir avukat ise adli kontrol kararıyla mahkemeye sevk edildi. Sulh Ceza Hakimliğinde sorgula- nan Kemal M. ve eşi Fatma M. FETÖ üyeliği suçundan tutuklanarak Burdur E Tipi kapalı cezaevine gönderildi. 4 avukat ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
BURDUR’DAKİ FETÖ OPERASYONUNDA;
Burdur’da Cuma namazı sırasında bir kadın cami’ye girerek ‘açız’ diye bağırdı.
Burdur Ulu Cami’de Cuma Namazı vaazı sırasında Z.D. (43) isimli kadın bir anda camiye girdi ve “Burada dünya kadar emekli var hepimiz açız aç” diye bağırmaya başladı.
Olay Camii cemaati arasında şaşkınlığa sebep oldu. Z.D. nin yanına giden cami cemaati kadını dışarıya çıkması konusunda ikna etmeye çalıştı. Kadının Cami dışında da yoksul olduğu ve aç olduğu konusunda bağırdığı ve gözden kaybolduğu öğrenildi.
“VALİLİK’TEN AÇIKLAMA”
Burdur’da Cuma namazı sırasında camiye girerek hepimiz açız diye bağıran kadın ile ilgili
Burdur Valiliği’nden açıklama yapıldı. Valilikten yapılan basın açıklamasında, “Z.D. isimli vatandaşın olay anında alkollü (2.32 promil) olduğu tespit edilmiş, vatandaşın tedavi ve ihtiyaçlarının karşılanması için Valiliğimizce gerekli çalışmalar başlatılmıştır.” denildi.
Burdur Valiliği’nden yapılan açıklama şöyle; “21/01/2022 tarihinde İlimiz Merkez Ulu Camii’nde Cuma Namazı öncesi vaaz esnasında Z.D. isimli bayan bir vatandaşımız cami içerisin- de cemaate hitaben bazı söylemlerde bulunmuş- tur. Adı geçen ile ilgili yapılan incelemede; Z.D.
isimli vatandaşın olay anında alkollü (2.32 promil) olduğu tespit edilmiş, vatandaşın tedavi ve ihtiyaçlarının karşılanması için Valiliğimizce gerekli çalışmalar başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
■ M. Fatih BAŞCI
2 TUTUKLAMA
■ M. Fatih BAŞCI
