Şair Edip Cansem
a
E d ip C a n s e v e r 'ln y e n i k it a b ı
O te lle r K e n ti
insanın anlamı
peşindeki şiir
• Edip Cansever, tutkunu olduğu uzun şiire bu ki
tabıyla yeni bir boyut kazandırıyor
,
819 m ily o n lu k b ü s t
iş ç in in a z iz liğ in e u ğ r a d ı
•V
---
E YKELTIRA Ş
Alessendro Algardi
taralından yapılan
"Cardinal Paolo
---
Emilio Zacchia’’nın
büstü
,
bulun-duğ'i Londra
Victoria
ve
Albert
Müze-
s i’ndeki onarım çalışmaları sırasında
kırıldı.
Müzede, onarım çalışmalarına katılan
işçilerden biri, elindeki araç-gereçle mer
divenden büstün üzerine düşünce 1 mil
yon sterlin (819 milyon lira) değerindeki
sanat eseri büyük hasar gördü.
•
Ahmet OKTAY
I D İ P Cansever, tutkunu olduğu uzun şiire, son kitabı Oteller Kenti’nde yeni boyutlar kazandırıyor. Traged- ---ayalar (1967) adlı kitabından bu yana Cansever, ge rek kurgusunda, gerekse anlatımında oyun biçimine yakın ilgi duyduğunu gösterdi. Ö yle ki, kim i yapıtlarının sahneye uyarlanabileceği kanısını taşıdım hep.Oteller K e n tl’nin Phoenix Ö leli adlı son bölüm ü de ba ğımsızmış izlenimi veren bir piyes gibi görünüyor. Gelgele- lim, bölüm , kitabın önceki bölümleriyle ilintili. Ç ü n k ü mer kezi kişi Bayan S a ra 'y ı önceki bölümlerde tanıyoruz.
Kitabın arka kapağıpa alıntılanmış 1962 tarihli bir yazı sında şöyle diyor Cansever: “ Şairin amacı, bir şeyi güncel liğe getirmek değil, o şeyi güncellikten ayıklayarak, genel leştirmek, bir bakıma evrenselleştirmektir.” Gerçekten de Edip Cansever, şiirine giderek felsefi bir boyut ekledi ve in sanı tarihsel/toplumsal somut durum unun ötesinde betimle- yebilmcye yöneldi. Kuşkusuz, bu amaç, tarihin yadsınm ası biçiminde belirmiyor Cansever'de. Cansever, bu tarihin içinde varolan insan bireyinin özünü imlemek istiyor. Deyim ye rindeyse, muhtemel bir öz bu. Ç ü n k ü yaşam ve ölüm ve bu süreç arasında belirebilen insanın anlam ı sorusuna bir şair olarak yöneliyor Cansever, felsefeci ya da bilim adam ı ola rak değil. Yine de, öngördüğü g ib i. genellemeler yapıyor ve m uhtemel'in aşılabileceği noktalan bulm ak istiyor:
“ Dışarı çıkm adık, çünkü hep diyardaydık İçeri girmedik, çünkü hep içerdeydik.”
İşte budur çeşitli otel müşterilerinin konum u. B ir başka yazım da vurguladığım gibi, içersi dışarsı, dışarsı da içersi dir. B u noktaya Cansever, kitabın sonunda da değiniyor B a yan S a ra ’mn ağzından:
“ Ne varmış benim yanımda? Hem o kadar uzaktayım ki sizden.”
Yaşam , sürekli yinelemedir. İnsan üstelik, istesin iste mesin geçmişiyle doludur. Şim disini yaşarken, sanki yalnız ca geçmişini anlar, yitirilenin bilincine erer, geçmişle şimdi arasındadır insan. Sartre’a özenerek söylemek gerekirse, se çimini bu iki uç arasında yapar insan: Belki de bu yüzden, kendini geleceğe “ atamaz” bir türlü.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi