• Sonuç bulunamadı

Aykırı düşünceleri aykırı bulmamak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Aykırı düşünceleri aykırı bulmamak"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

16 ARALIK 1984

Devekuşuna mektuplar

*

4 Haldun

m

Taner

AYKIRI DÜŞÜNCELERİ

AYKIRI BULMAMAK

IEÇTİĞİMİZ hafta Yahya K em al B e y a tlı’nın 100. f j - doğum y ılın ı kutladık. Yahya Kem al, Batı ile --- 'D o ğ u ’nun, Avrupa ile Türkiye’nin sentezine var­ maya çalışan bir düşünürdü. “ 1870’ten sonra, edebiyat­ ta Ş ark’tan çıkm ak zarureti vardı. Avrupa kültürünün m ektebine girdik. Alafranga Türkler, m ektebi gaye te­ lâkki ediyorlar, lâkin m ekteb vasıtadır, gaye bizim mil- liyetim izdir. Onun Avrupa m edeniyeti içinde, tıpkı diğer m illiy e tle r gibi b ir hüviyet oluşudur. Türklerin mekteb- ten m em lekete gelm eleri ve m em leketi, Türk edebiya­ tının çerçevesi haline getirm eleri gerek” diyordu. Şiirde yapm ak iste d iğ i de buydu.

J İİR d ilim izi yapaylıktan çık a rıp konuşm a d ilin in b ilincin e erdirdi. Türkçe’nin bir şiir d ili olduğunu -'b e lg e le d i. O na d e ru n î(içse l) bir âhenk, hüzünle ironiyi b irleştire n b ir tat, “ Kendi G ök K u b b e m iz” e ya­ raşan bir görgü ve görkem , k ıs a c a s ı yeni b ir iklim ge­ tirdi. A şkı, özlem i, hicranı onun duygu âlem inden ve kuyum cu g ibi işle d iğ i usta dizelerinden dinlem enin ayn bir ç e ş n is i vardı. Üsküdar, Erenköy, Bebek, Kanlıca, VI- ranbağ, h âsılı “ A ziz İstanbul” , onun m ensurundan g e ç ­ tikten sonra beyaz sayfada gerçektekinden daha bir ölm ezleşiyordu. Itrî, Sinan, Tamburi Cemil, onun şiirinde engin boyutlarını buluyordu, is tilâ c ılığ ı sevsek de sev­ m esek de fütûhatçı g e çm işim izle köprü kurm ası, bizi, tutsak da tutm asak da rom antik bir tarih b ilin c in e ge­ tirm ek iste yişi, hâlâ İnsan haklarıyla tam özd eşleşem e­ yen bilinçaltım ıza ve son yüzyılın ezikliğine, d olayısıyla aşağılık kom plekslerim ize yönelen acayip bir doping et­ k isi yapıyordu.

O

ve dudaklarda yin elenecek d ize le r yazm ış şair N UN kadar atasözü gibi, şarkı g ib i belleklerde azdır. “ Ülfet belâlı şey, uzlet sıkıntıfı/Bilm em na­ s ıl g e çirm e li şu b eş on yılı/ln san lar a n laşıld ı. C ihanın da sırrı y o k ” diye m ırıldanan her yaşlı, hem onun deru- nt âhengine, hem de bakış boyutuna ayak uydurm uş g i­ bi olur. O nunla birlikte, “ D eniz” i içind en okuyan ve onunla birlikte “ Şehrin elem inden bir uzak merhaledey- dim /Fânileri gökten ayıran perdeye d eğdim ” diyebilen, “ Madem ki deniz ruhuna s ır verdi sesinden/G el kurtul o dar varlığının hendesesin den ” d iyebilen herkes, ken­ d in i kozm ik bir yü c e liğ in katına yaklaşm ış hisseder.

IÜRRİYET gazetesinin A K M ’de düzenlediği pane­ le ben de yö n e tici olarak katıldım . Şairler, e le ş ­ tirm e n le r, toplum bilim ciler ve dostlan, Yahya Ke­ m al’in e d e b î k iş iliğ in i enine boyuna d ile getirdiler. S a­ natçılar, ş iirle rin i okudular. G e n e llikle Yahya Kem al hayranlarının izle d iğ i bu seviyeli panelde her konuşan, üstad hakkındaki farklı ve incelem eye dayanan de­ ğ erlendirm elerini a çıklad ı. Ç o ğu da büyük şairin g ü ç ­ lü yanlarını belirtm ekte birleşiyordu. Am a panelcilerden Sayın C evdet K u dret’in “ Yahya K em al’ in Ş iiri Üzerine Bazı A ykın D üşünceler” adlı b ild irisi ise, ilkin çoğu kim ­ se yi yadırgattı. O ysa ben, aykın görüşü aykırı b ulanlar­ dan değildim .

Her şa ir gibi, Yahya Kem al üzerindeki değerlendir­ m eler de o d e ğ e rle n d iricin in kendi k o ş u lla n d ırm a s ı- na, g u stosu na göre değişir. Bundan doğal bir şey olamaz. Mehmed Kem al’in Cum huriyet’te çıkan Osm an­

lI D e stancısı adlı yazısı da, üstadın ş iirse l değil ama ki­ ş is e l yaşam ındaki savunm ası güç bazı zaaflarını dile getirm esi bakım ından aynı derecede ilg in ç ve yararlıy­ dı. Tıpkı bunun gibi M llliye t’te Taha Toros.’ un dizisi, say­ g ılı ifade tonuna karşın, yer yer şairin yaşam öykü sü n ­ deki bazı ç e liş k ile ri objektif bir açıdan sergiliyordu.

G

~ E R Ç E K k ayg ısı ile olduğu sürece, ünlü k iş ile r üzerinde lehte ve aleyhte her şey söylenm elidir. --- Pan ellerin varoluş nedeni de galiba budur. Son yarım yüzyılda o kadar sık ve uzun olağanüstü durum ­ lar, sık ıy ö n e tim le r yaşadık, h erkesin uygun adım yürür gibi aynı kalıpta d ü şü n m esin e öyle zorlandık ki, karşı d ü şü n ce le ri aykırı bulm aya b aşladık. Her görüş b irb iri­ ne, hele edebiyat tarihi kitaplarındaki dü şü n celere uy­ m ayabilir. Her kişiye ve olaya yeni yeni b akışlar da gereklidlr.Tartışm aya tazeliği, ca n lılığ ı bu sürtüşm e ve­ rir. Tevekkeli eskiler, “ Barika-yı hakikat, m üsadem e yi efkârdan doğar” (Gerçeğin kıvılcım ı, dü şü n celerin çar­ p ışm asın d an doğar) dem em işler.

E le ştiriler, büyük değerleri aşındırm az, onları çok daha yanlı değerlendirir. A b a rtılı övgüler ve efsaneler ise gerçekten uzaklaştınr. Aykırı düşünceleri aykın bul­ mamak erdem ini yeniden g eliştirm eye bakm alıyız.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu genç Şikago v e Baltimore şehirlerinden mi- saller getirerek noktai nazarını ispata ;alıştı... Bir gün sonra avukat, tahkikatının

Yeni nizamnamenin prensip olarak kabul ettiği bir esas şudur: Madem ki bütün binalar nihayet muayyen bir sıklete tahammül etmek üzere projelenmiş ve ona göre inşa edilmiş-

Bu teşebbüs umumileşirse gerek inşaat malzemesi ya- pan fabrikalar, gerekse inşaat mahallinde çalışan inşaatçı- lar, yani bütün inşaat sanayii daha muntazam

İkrazlar için tahdit edilmiş olan umum yekûn (50) milyon dolar ve hükümet tarafından tekeffül edilmiş bulunan miktarı da (7,5) milyon dolar olduğuna göre işin daha

Görülüyor ki Amerikada yapı sosyeteleri amele seçimi hususunda çok müşkülpesend davranıyorlar ve işçilik kabiliyetlerinde hafif noksanı olan kimseleri istihdam ey-

Otorutların inşa- atını üzerine alan«Reichsautcbahnen» şirketinde 1936 senesi zarfında çalışan amele miktarı 121.668 kişidir.. Yine ayni sene zarfında yol

Bu cihetleri göz önünde tutarak, ekonomik motörlü na- kil vasıtalarından yapı endüstrisi ihtiyaçlarına en muvafık surette cevap verebilecek bir tip yaratılmak icap

Aile meskenleri inşaatı normal zamanlarda, diğer sanayie nazaran olan ehemmiyetine rağmen, arzm ancak bir kısmını tatmin eder.. Amerikada aile meskenleri inşaatı hakkında 1915