• Sonuç bulunamadı

Sosyal güvenlik hakkı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sosyal güvenlik hakkı"

Copied!
217
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ

SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ

KAMU HUKUKU ANABĐLĐM DALI

SOSYAL GÜVENLĐK HAKKI

Mehmet Ali AYDIN

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

Danışman

Prof. Dr. Yavuz ATAR

(2)

BĐLĐMSEL ETĐK SAYFASI Ö ğ re n c in in

Adı Soyadı MEHMET ALĐ AYDIN

Numarası 064234001015 Ana Bilim / Bilim Dalı KAMU HUKUKU

Programı Tezli Yüksek Lisans X Doktora

Tezin Adı SOSYAL GÜVENLĐK HAKKI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Öğrencinin imzası (Đmza)

(3)

Sosyal Bilimler Enstitüsü

YÜKSEK L

Mehmet Ali AYDIN tarafından hazırlanan SOSYAL GÜVENL 27/10/2009 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirli tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmi

Prof. Dr. Yavuz ATAR Ba

Doç. Dr. M. Fatih UŞAN Üye

Doç. Dr. Faruk BĐLĐR Üye

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ KABUL FORMU

Mehmet Ali AYDIN tarafından hazırlanan SOSYAL GÜVENLĐK HAKKI ba

27/10/2009 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak, jüri tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Başkan Đmza

Üye Đmza

Üye Đmza

K HAKKI başlıklı bu çalışma şarılı bulunarak, jürimiz

(4)

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi SOSYAL GÜVENLĐK HAKKI

Mehmet Ali AYDIN

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

Đlk toplumların oluşmasından günümüze kadar değişen şekillerde hep var olan sosyal güvenlik, 19. yüzyılda toplumların sanayi toplumlarına dönüşmeye başlaması ile birlikte zorunlu bir kavram olarak karşımıza çıkmıştır. Ancak, II. Dünya Savaşı’ndan sonra bir insan hakkı olarak uluslararası ve ulusal belgelerde yer alarak gün geçtikçe önemi daha da belirginleşmiştir.

1970’li yıllarda meydana gelen ekonomik krizlerin sonucu olarak gündeme gelen neo-liberal düşünceler ve küreselleşme olgusunun sosyal güvenlik hakkının uygulanmasında meydana getirdiği değişim ve dönüşümler, ülkemizde de sosyal güvenlik reformu yapılmasını gündeme getirmiştir. Özellikle, 1990’lı yılardan itibaren sosyal güvenlik sisteminin bütçe açığının artması nedeniyle reform tartışmaları yoğunluk kazanmış, 2005 yılından itibaren ise sosyal güvenlik reformuna ilişkin yasal çalışmalara başlanmış, 2008 yılı itibariyle sosyal sigortalara reform ilişkin çalışmalar tamamlanmıştır.

Bu çalışma konusunun seçilmesinin nedeni, bir insan hakkı olarak sosyal güvenlik reformu nedeniyle oldukça fazla tartışılmaya başlanan sosyal güvenlik hakkının kavramsal çerçevesi ile gelişimi; bu hakkın uluslararası belgelerde ve mukayeseli hukukta nasıl yer aldığı; son olarak da Türk hukukunda sosyal güvenlik hakkı ve bu hakkın uygulama araçlarını ortaya koyacak bir çalışma yapmaktır. Bu bağlamda, sosyal güvenlik reformunun sosyal güvenlik hakkına etkisi ayrıca tartışılacaktır.

Bu çalışma, üç bölümden oluşmakta olup, birinci bölümde, sosyal güvenlik hakkının kavramsal çerçevesi ve gelişimi; ikinci bölümde, uluslararası belgelerde ve mukayeseli hukukta sosyal güvenlik hakkı; üçüncü bölümde ise, sosyal güvenlik hakkının Anayasal temelleri ve uygulama araçları incelenecektir.

(5)

Anahtar Kelimeler: Sosyal Güvenlik, Sosyal Güvenlik Hakkı, Sosyal Güvenlik

(6)

VI

ABSTRACT

Master Thesis

SOCĐAL SECURĐTY RĐGHT Mehmet Ali AYDIN

Selçuk University Institute Of Social Sciences Department Of Pablic Law

Social security, which we have faced with a compulsory concept when communities were transformed to the industrialized communities at 19 th century, has been existed with the different forms from formation of first communities to today. Besides, its importance got crystallized by taking part in national and international documents as a human right after World War II.

Transformation and changes of neo liberal taught, which became on an agenda as a result of economic crises occurred at nineteen seventies, and globalization fact on application of social security right has forced to make social security reform in our country too. Especially from nineteen nineties discussions on reform had increased because increasing budget deficit of social security system. Legal studies related to the social security system had started at 2005 and the studies about social security reform completed at 2008.

The reason of choosing this topic is making studies on and to explain; conceptual framework and progress of social security right as a human right which has started to be discussed more because of the social security reform, how is this right take parts in international documents and comparative law, and lately social security right in Turkish Law and its application tools.

This study consists of three chapters. In the first chapter, the conceptual framework of social security right and its progress; in the second chapter, social security right in international documents and comparative law; in the third

(7)

VII

chapter, constitutional bases of social security right and its application tolls are being debated.

Key Words: Social Security, Social Security Right, Reform of Social

(8)

VIII

Đ

ÇĐNDEKĐLER

ÖZET ... II ABSTRACT ... VI ĐÇĐNDEKĐLER ... VIII KISALTMALAR CETVELĐ ... XV GĐRĐŞ ... 1 BĐRĐNCĐ BÖLÜM SOSYAL GÜVENLĐK HAKKI VE GELĐŞĐMĐ I.KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 4

A. Sosyal Güvenlik Kavramı ... 4

1. Sosyal Güvenliği Sağlama Yöntemleri ... 9

a. Sosyal Sigorta ... 10

b. Sosyal Yardım ... 11

c. Sosyal Hizmet... 13

2. Sosyal Güvenliğin Temel Dayanakları ... 14

a. Sosyal Devlet ... 14

b. Sosyal Adalet ... 19

c. Sosyal Risk ... 20

B. Hak Kavramı ... 22

(9)

IX

2. Đnsan Hakları ... 24

C. Sosyal Güvenlik Hakkı ... 27

1. Kavram ... 27

2. Sosyal Güvenlik Hakkının Genel Özellikleri ... 30

3. Sosyal Güvenlik Hakkının Đnsan Hakkı Niteliği ... 31

II.SOSYAL GÜVENLĐK HAKKININ GELĐŞĐMĐ ... 34

A. Dünya’da Sosyal Güvenlik Hakkının Gelişimi ... 34

1. Sanayi Devrimi Öncesi: Sosyal Güvenliğin Hak Konusu Olmadığı Dönem ... 35

2. Sanayi Devrimi ile 1930’lu Yıllar Arasındaki Dönem: Sosyal Güvenliğin Đlk Örnekleri ... 38

3. 1930’lu Yıllar Đle 1970’li Yıllar Arasındaki Dönem: Sosyal Refah Devleti ve Sosyal Güvenliğin Hak Addedilmesi ... 42

4. 1970’li Yıllar Sonrası Dönem: Küreselleşme Dönemi ... 45

a. Genel Olarak... 45

b. Küreselleşme ve Sosyal Güvenlik Hakkı ... 47

B. Türkiye’de Sosyal Güvenlik Hakkının Gelişimi ... 52

1. Osmanlı Döneminde Sosyal Güvenlik Hakkı ... 52

2. Cumhuriyet Döneminde Sosyal Güvenlik Hakkı ... 54

a. 1961 Anayasası Öncesi Dönem ... 54

b. 1961 Anayasası Dönemi ... 56

(10)

X

ĐKĐNCĐ BÖLÜM

ULUSLARARASI BELGELERDE VE MUKAYESELĐ HUKUKTA SOSYAL GÜVENLĐK HAKKI

I.SOSYAL GÜVENLĐK HAKKININ ULUSLARARASI BOYUT KAZANMASI ... 60

A. Genel Olarak ... 60

B. Sosyal Güvenlik Hakkının Uluslararası Boyut Kazanmasını Hazırlayan Nedenler ... 61

1. Sosyal Devlet Kavramının Doğuşu ... 62

2. Ekonomik Gelişmeler... 62

3. Siyasi ve Ekonomik Entegrasyonlar ... 63

C. Sosyal Güvenlik Hakkının Uluslararası Boyut Kazanma Araçları ... 63

1. Uluslararası Bildiri ve Sözleşmeler ... 63

2. Çok Taraflı Andlaşmalar ... 64

3. Đkili Andlaşmalar ... 64

II.SOSYAL GÜVENLĐK HAKKINA YER VEREN ULUSLARARASI BĐLDĐRĐ VE SÖZLEŞMELER ... 65

A. Genel Olarak ... 65

B. Evrensel Nitelikli Bildiriler ve Sözleşmeler ... 67

1. Bildiriler ... 67

a. Đnsan Hakları Evrensel Bildirisi ... 67

b. Çocuk Hakları Bildirgesi... 69

(11)

XI

a. Sosyal Güvenliğin Asgari Normları Hakkındaki Sözleşme (102 Sayılı

Sözleşme) ... 70

b. Ekonomik, Sosyal, Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi ... 72

c. Vatandaşlarla Vatandaş Olmayan Kimselere Sosyal Güvenlik Konusunda Eşit Muamele Yapılması Hakkında Sözleşme (118 No’lu Sözleşme) ... 75

d. Çocuk Hakları Sözleşmesi ... 76

e. Mültecilerin Statüsüne Dair Sözleşme ... 78

f. Vatansız Kişilerin Statüsüne Dair Sözleşme ... 79

g. Her Çeşit Irk Ayrımcılığının Kaldırılmasına Đlişkin Uluslararası Sözleşme ... 79

h. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair Sözleşme ... 80

C. Bölgesel Nitelikli Bildiriler ve Sözleşmeler ... 81

1. Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği Çerçevesinde Kabul Edilen Sözleşmeler ... 81

a. Avrupa Sosyal Şartı (Anlaşması) ... 81

b. Avrupa Sosyal Güvenlik Kodu ... 85

c. Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı ... 86

d. Çalışanların Temel Sosyal Hakları Topluluk Şartı ... 87

e. Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi ... 88

(12)

XII

III.MUKAYESELĐ HUKUKTA SOSYAL GÜVENLĐK HAKKI ... 90

A. Genel Olarak ... 90

B.Amerika Birleşik Devletleri ... 92

C. Almanya ... 96

D. Đngiltere ... 101

E. Şili ... 106

IV.SOSYAL GÜVENLĐK HAKKININ ANAYASALARDA YER ALMASI ... 109

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜRK HUKUKUNDA SOSYAL GÜVENLĐK HAKKI VE UYGULAMA ARAÇLARI I.SOSYAL GÜVENLĐK HAKKININ ANAYASAL TEMELLERĐ ... 115

A. Sosyal Devlet Đlkesi ve Sosyal Güvenlik Hakkı ... 115

1. Genel Olarak ... 115

2. Sosyal Devleti Gerçekleştirme Yöntemleri ... 116

3. Sosyal Devletin Aracı Olarak Sosyal Güvenlik Hakkı ... 118

B. Sosyal Güvenlik Hakkı ve 1982 Anayasası ... 120

1. Sosyal Güvenlik Hakkı ve Anayasa ... 120

2. Sosyal Güvenlik Hakkının Kapsamı ... 129

3. Sosyal Güvenlik Hakkının Özneleri ... 130

4. Sosyal Güvenlik Hakkının Nitelikleri ... 133

(13)

XIII

b. Yararlanma Zorunluluğu ... 135

c. Devletin Müdahalesinin Gerekliliği ... 136

5. Sosyal Güvenlik Hakkının Sınırlandırılması ... 137

a. Genel Olarak... 137

b. Anayasanın 65. Maddesi ve Sosyal Güvenlik Hakkı ... 139

II.SOSYAL GÜVENLĐK HAKKININ UYGULAMA ARAÇLARI ... 145

A. Sosyal Sigortaya Đlişkin Yasal Düzenlemeler (Sosyal Güvenlik Reformu ve 5510 sayılı Kanun) ... 145

1. Genel Olarak ... 145

2. Sosyal Güvenlik Reformunun Gerçekleştirilme Nedenleri... 146

3. Sosyal Güvenlik Reformuna Đlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı ... 151

4. Sosyal Güvenlik Reformu ve Sosyal Güvenlik Hakkı ... 153

a. Sigortalılığın Kapsamı ... 154

b. Emeklilik Yaşı ve Çalışma Süresi ... 155

c. Yaşlılık Aylığının Hesaplanması... 156

d. Taban Aylığı Uygulaması ... 158

e. Malullük ve Ölüm Aylığı ... 158

f. Genel Sağlık Sigortası ve Sağlık Hizmetleri ... 160

5. Diğer Yasal Düzenlemeler ... 162

B. Sosyal Yardıma Đlişkin Yasal Düzenlemeler ... 163

1. Genel Olarak ... 163

(14)

XIV

3. 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz Ve Kimsesiz Türk

Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun... 165

4. Đstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun ... 167

5. Nakdi Tazminat Ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ... 167

6. Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun .... 168

7. Asker Ailelerinden Muhtaç Olanlara Yardım Hakkında Kanun ... 169

8. Sosyal Yardıma Đlişkin Diğer Yasal Düzenlemeler ... 169

C. Sosyal Hizmete Đlişkin Yasal Düzenlemeler ... 170

1. Genel Olarak ... 170

2. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ... 171

3. Diğer Yasal Düzenlemeler ... 171

SONUÇ ... 173

(15)

XV

KISALTMALAR CETVELĐ

AB : Avrupa Birliği

ABD : Amerika Birleşik Devletleri

ABTHŞ : Avrupa Birliği Temel Haklar Sözleşmesi a.g.e. : Adı geçen eser

a.g.m. : Adı geçen makale

AĐHM : Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi AĐHS : Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi AMK :Anayasa Mahkemesi Kararı

AMKD : Anayasa Mahkemesi Kararları Dergisi ASGK : Avrupa Sosyal Güvenlik Kodu

ASŞ : Avrupa Sosyal Şartı

AÜHFD : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

AÜSBFD : Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi bkz. : Bakınız

BM : Birleşmiş Milletler C. : Cilt

C.Ü. : Cumhuriyet Üniversitesi Çev. : Çeviren

ÇTSHTŞ : Çalışanların Temel Sosyal Hakları Topluluk Şartı Der. : Derleyen

DEÜSBE : Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü DPT : Devlet Planlama Teşkilatı

DÜHF : Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi E. : Esas Sayı

E.T. : Erişim tarihi Ed. : Editör

(16)

XVI

ESKHUS : Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi

GSMH : Gayri Safi Milli Hasıla GSS : Genel Sağlık Sigortası GSYĐH : Gayri Safi Yurtiçi Hasıla GÜ : Gazi Üniversitesi

GÜĐĐBF : Gazi Üniversitesi Đktisadi ve Đdari Bilimler Fakültesi ĐÜSBE : Đstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ĐÜSBF : Đstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ILO : Uluslararası Çalışma Örgütü

IMF : Uluslararası Para Fonu K. : Karar Sayısı

KÜSBE : Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü md. : Madde

MSHUS : Medeni ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi

MÜBSE : Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü MÜSBE : Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

No : Numara

PBK : Plan ve Bütçe Komisyonu RG : Resmi Gazete

S. : Sayı s. : Sayfa

SAÇSĐK : Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal Đşler Komisyonu

SDÜSBE : Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü SHÇEK : Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu

SSK : Sosyal Sigortalar Kurumu

SÜSBE : Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü T : Tarih

TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi T.C. :Türkiye Cumhuriyeti

(17)

XVII

TÜSĐAD : Türkiye Sanayici ve Đşadamları Derneği

(18)

1

GĐRĐŞ

Vatandaşlarına insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sağlamayı ödev edinen sosyal devlet, bireylerin güçsüz duruma düşmelerinin önlenmesi ve insan onuruna yaraşır bir biçimde yaşamalarının sağlanmasına yönelik çeşitli sosyal koruma politikaları geliştirmiştir. Bu koruma politikaları arasında şüphesiz en önemli ve kapsamlı olanlardan birisi de sosyal güvenlik politikasıdır.

Sosyal güvenlik, toplumsal hayatın başlamasından itibaren günümüze kadar değişen şekillerde daima var olmuştur. Ancak modern anlamda sosyal güvenlik, 19. yy’de toplumların sanayi toplumlarına dönüşmeye başlaması ile birlikte, sosyal düzen, adalet ve refahın sağlanması için artık zorunlu bir kavram olarak karşımıza çıkmaya başlamıştır.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra, toplumsal yapılarda yaşanan dönüşüm neticesinde sosyal güvenlik hakkının bir insan hakkı olarak ulusal ve uluslararası alandaki önemi gün geçtikçe artmaya başlamıştır. Bu bağlamda sosyal güvenlik, başta BM, Avrupa Konseyi ve AB tarafından kabul edilen bir çok bildiri ve sözleşmede bir insan hakkı olarak kabul edilmeye başlanmış, sosyal devletin ise ayrılmaz bir parçası ve olmazsa olmazlarından biri haline gelmiştir. Böylece, sosyal güvenlik hakkının ulusal ve uluslararası alandaki önemi gün geçtikçe daha da belirginleşmiştir. 1970’li yıllarda meydana gelen ekonomik krizlerle tartışılmaya başlanan neo liberal düşünceler ve küreselleşme olgusunun sosyal devlet anlayışında meydana getirdiği değişimler, kendini doğrudan sosyal güvenlik hakkının uygulanmasına da yansıtmıştır.

Son yıllarda AB’ye üye olmaya çalışan Türkiye’de, birçok kurum ve mevzuat yeniden yapılanma sürecinden geçmektedir. Şüphesiz bu yeniden yapılanma sürecinden en fazla etkilenen alanlardan biri de sosyal güvenlik uygulamaları olmaktadır. Ayrıca, sosyal güvenlik kurumlarının açıklarının gittikçe artması nedeniyle ülkemizde özellikle 1990’lı yıllardan itibaren sosyal güvenlik reformu yapılması dillendirilmeye başlanmıştır. 2005 yılından itibaren ise sosyal güvenlik reformuna ilişkin yasal düzlemdeki çalışmalara başlanmış ve gerekli yasal düzenlemeler yapılarak 2008 yılı itibariyle reform çalışmaları sosyal

(19)

2

sigortalar kısmında tamamlanmıştır. Ancak, sosyal güvenlik hakkının diğer gerçekleştirme araçlarından olan sosyal yardım ve hizmetlere ilişkin çalışmalar taslak bazında halen devam etmektedir.

Ülkemizde sosyal güvenlik reformu nedeniyle kamuoyunda sıkça tartışılmaya başlanan sosyal güvenlik hakkı, bireyin maddi-manevi bütün yönlerinin bir bütün olarak değerlendirilerek güvence altına alınmasını ifade etmesi açısından insana ilişkindir. Bu hak, hakların gerçekleşmemesi korkusundan emin olunmasını sağlayacak şekilde, insanı maddi ve manevi boyutları ile birlikte değerlendirerek güvence sunmaktadır. Bu yönüyle de sosyal güvenlik hakkı, temel insan hakları arasında yer almaktadır.

Bireylerin sosyal yaşamda karşılaşacakları riskler karşısında korunması amacıyla kurulan günümüz sosyal güvenlik yapılanmaları, her ne kadar sanayi devrimi sonrasındaki sosyal yapının sorunlarına cevap vermek amacıyla kurulmuş olsalar da gelinen küreselleşme sürecinde sosyal güvenlik hakkının mevcut haliyle, bireylerin insan onuruna yaraşır bir yaşamı sürdürmeyi sağlayacak yeterli güvenceyi sağlayabilmesinin mümkün olup olmadığı tartışmalıdır. Diğer taraftan, sosyal devlet içerisinde tanımlanan sosyal güvenlik hakkının nasıl anlaşılması gerektiği de ayrı bir tartışma konusudur.

Sosyal güvenlik hakkının da içerisinde yer aldığı sosyal haklar, içerikleri, nitelikleri, diğer insan haklarıyla ilişkileri yönünden en çok tartışılan insan hakları kategorisidir. Gerek ulusal ve uluslararası alanda var olan pozitif düzenlemeler ve uygulamalar, gerekse öğretide ileri sürülen görüşler bu haklara çoğunlukla kuşkuyla yaklaşıldığını ortaya koymaktadır. Oysa, insan hakları birbirlerine bağlı ve bir bütün oluşturduğundan, sosyal güvenlik hakkının bu bütünlük anlayışıyla ele alınması gerekmektedir.

Bununla birlikte, sosyal güvenlik hakkına ilişkin bu çalışmanın Sosyal Güvenlik Hukuku, Genel Kamu Hukuku ve Anayasa Hukuku ile doğrudan ilgisi bulunmaktadır. Bu nedenle, çalışmamızda bu üç alan arasında geçişler söz konusu olacaktır. Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesi’nin sosyal güvenlik mevzuatına ilişkin anayasaya aykırılık iddialarını incelerken yaptığı değerlendirmeler, bu hakkın uygulanmasına ilişkin önemli ipuçları verdiğinden yeri geldiğinde

(20)

3

mahkeme kararlarına da değinilecektir. Ancak, sosyal güvenlik hakkı ile ilgili birincil kaynaklar yetersiz olduğundan, Sosyal Güvenlik Hukuku, Genel Kamu Hukuku ve Anayasa Hukuku’nda yer alan ikincil kaynaklardan oldukça fazla yararlanılmıştır.

Bu çalışma konusunun seçilmesinin temel amacı, son dönemde sosyal güvenlik reformu nedeniyle oldukça fazla tartışılmaya başlanan sosyal güvenlik hakkının kavramsal çerçevesi ile gelişimini incelemek, bu hakkın uluslararası belgelerde ve mukayeseli hukukta nasıl düzenlendiğini ortaya koymak, son olarak da Türk hukukunda sosyal güvenlik hakkı ve uygulama araçları hakkında değerlendirmeler yapmaktır. Bu çerçevede, sosyal güvenlik reformunun sosyal güvenlik hakkına etkisi ayrıca tartışılacaktır.

Bu amaçla; birinci bölümde, sosyal güvenlik hakkının kavramsal çerçevesi ile bu hakkın dünyada ve Türkiye’deki gelişim süreci, bir insan hakkı olan sosyal güvenlik hakkının dünyada geçirdiği değişim dönemler itibariyle ortaya konmaya çalışılacaktır.

Đkinci bölümde; öncelikle evrensel bir sosyal hak olan sosyal güvenlik hakkının uluslararası belgelerde nasıl yer aldığı ve bu hakkın korunmasına yönelik olarak bu bildiri ve sözleşmelerde hangi mekanizmalara yer verildiği ve bu koruma mekanizmalarının yeterli olup olmadığı tartışılacaktır. Daha sonra ülke uygulamaları tartışılarak, dünyada uygulanan sosyal güvenlik sistemlerinden örnek teşkil eden uygulamalara yer veren ABD, Almanya, Đngiltere ve Şili’de sosyal güvenlik hakkının uygulanması incelenecektir. Son olarak da, sosyal haklar içerisinde yer alan sosyal güvenlik hakkının anayasalarda düzenlenmesi konusu tartışılacaktır.

Üçüncü bölümde ise; öncelikle teorik tartışmalar ve Anayasa Mahkemesi kararları ışığında sosyal güvenlik hakkının anayasal temelleri ile sosyal güvenlik hakkının uygulama araçları hakkında ayrıntılı bilgi verilecektir. Bu çerçevede, sosyal güvenlik reformunun sosyal güvenlik hakkına etkisi ayrıca tartışılacaktır.

(21)

4

BĐRĐNCĐ BÖLÜM

SOSYAL GÜVENLĐK HAKKI VE GELĐŞĐMĐ

Đnsan, tamamen yabancı olduğu dünyaya gelmekle, fiziksel ve sosyal bir çok sorunla karşı karşıya kalmakta ve bu sorunlar insan oğlunu çepeçevre sarmaya başlamaktadır. Kendisini birçok sorunla karşı karşıya bulan insan, bu sorunları çözmek için çeşitli yöntemlere başvurmaktadır. Ancak, bu sorunların çoğunun sosyal sorunlar olduğu düşünüldüğünde, bu sorunları tek başına çözmesi mümkün olmamaktadır. Bu sorunlardan biri olan “yarından emin olma” düşüncesi tüm toplum için geçerlidir. Bu geçerlilik, bizi “sosyal güvenlik” kavramına götürür.

I. Kavramsal Çerçeve

Sosyal güvenlik hakkı kavramının tüm boyutlarıyla irdelenebilmesi için öncelikle, sosyal güvenlik kavramının irdelenmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, aşağıda terminolojik olarak yalnızca kavram analizi yapılacaktır. Ancak, öncelikle belirtilmelidir ki, aynı kavrama ilişkin tanım ve tariflerin benzer yönleri söz konusu olduğu gibi, bu kavramın belirli özelliklerinin ön plana çıktığı da görülebilmektedir. Dolayısıyla, RĐCHARDSON’un da ifade ettiği gibi; sosyal bilimlerde hiçbir tarif ve tanım, söz konusu mefhumu bütünüyle kesin ve berrak olarak bir şekilde ifade edemez1.

A. Sosyal Güvenlik Kavramı

“Sosyal güvenlik” kavramının terminolojik olarak anlamının tam olarak anlaşılması için öncelikle, kendisini oluşturan “sosyal” ve “güvenlik” kavramlarını incelenmesinde büyük yarar vardır. Ancak, sosyal güvenlik kavramı,

1

J. Henry RĐCHARDSON, Đktisadi ve Mali Yönleriyle Sosyal Güvenlik, Çev. Turan Yazgan, Fakülteler Matbaası, Đstanbul, 1970, s.21.

(22)

5

kendini oluşturan sosyal ve güvenlik kavramlarından belli ölçüde bağımsız kendine özgü bir tanım taşımaktadır. Fakat kavram tanımlaması, söz konusu olgunun sınırlarını çizmek olduğundan, oldukça dikkatli olmayı gerektirmektedir.

“Sosyal” teriminin dilimizdeki tam karşılığı “toplumla ilgili”, veya “toplumsal”dır2. Ancak, sosyal kavramı, toplumla ilgili olan her şeyi içerecek genişlikte de ele alınmamaktadır. Bu çerçevede GÖZE sosyal olanı, “insana ilişkin olan” şeklinde tanımlamış; ancak, insanın tüm sorunlarının sosyal olarak nitelenemeyeceğini belirtmiştir3. Diğer taraftan, özellikle modern sanayi toplumu açısından ele alındığında, sosyal terimi "sınıf çelişkilerini azaltıcı, giderici bir düşünce yapısı ve davranış biçimi" anlamını taşımaktadır4.

Latince kökenli olan sosyal terimi, topluluğa ait anlamına gelmekte olup, birlik, dayanışma, eşitlik ve yardım esaslarına dayanmayı hatırlatmaktadır5. Bu çerçevede, insan ancak eşitlik, adalet ve dayanışmanın olduğu bir toplumda kendini güvenlik içinde hissedecektir. Bu yönüyle “sosyal” terimin doğal bir uzantısı olarak “güvenlik” kavramı karşımıza çıkmaktadır.

Güvenlik terimi ise, “emniyet”6 anlamında kullanılmakta olup, en genel anlamda günlük yaşamı tehdit eden tehlikelerin yokluğu olarak tanımlanmaktadır7. Tehlikenin olmaması halinde güvenliğe gereksinim yoktur8. Tehlike, “gerçekleşme ihtimali bulunan fakat istenmeyen durum” olarak ifade edilmektedir9. Tehlikelerin doğal afetler, ekonomik krizler, savaşlar, hastalıklar, kazalar gibi çok çeşitli görümlerde ortaya çıkabilirler.

2 Türk Dil Kurumu Sözlüğü,

http://www.tdk.org.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF05A79F75456 518CA (E.T.: 28.9.2009); Sosyal terimin etimolojik kökeni bir tür dayanışmayı anlatmaktadır. Bu terim Latince’de “ortak arkadaş, yoldaş” gibi anlamlar taşıyan “socius" kelimesinden türemiştir. Sait DĐLĐK, Sosyal Güvenlik, Ankara, 1991, s.1.

3 Ayferi GÖZE, Sosyal Devlet Sistemi, Đstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayını, Đstanbul,

1976, s.6.

4

DĐLĐK (1991), a.g.e., s.1.

5 Orhan TUNA, Sosyal Siyaset, Filiz Yayınevi, Đstanbul, 1985, s.12.

6 Türk Dil Kurumu Sözlüğü, http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=veritbn&kelimesec=145764

(E.T.: 3.2.2009).

7

Türk Dil Kurumu Sözlüğü, “Toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin

korkusuzca yaşayabilmesi durumu” tanımı için bkz.

http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=veritbn&kelimesec=145764 (E.T.:3.2.2009).

8 Turan YAZGAN, Đktisatçılar Đçin Sosyal Güvenlik, Đstanbul, 1992, s.28.

9

Türk Dil Kurumu Sözlüğü, http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=veritbn&kelimesec=304619 (E.T.: 3.2.2009).

(23)

6

En genel anlamda tehlikelerin yokluğu anlamına gelen güvenlik, toplumsal yaşam açısından ele alındığında, özellikle ekonomik güvenlik anlamında da kullanılmaktadır. Toplum içinde yaşayan bireyin ekonomik güvenliğini sağlayacak olan da sosyal güvenliktir10.

Sosyal güvenliğin bütün özelliklerini içeren bir tanım yapmak oldukça güçtür11. Bu nedenle, doktrin ve uygulamada farklı tanımlara rastlanmaktadır. Bu çerçevede karşımıza dar ve geniş anlamda sosyal güvenlik çıkmaktadır.

Dar anlamda sosyal güvenlik tanımını benimseyen yazarlardan DĐLĐK'e göre sosyal güvenlik; “hastalık, kaza, analık, yaşlılık, sakatlık, işsizlik ve ölüm ve çocuk yetiştirme gibi sosyal risklerin yol açabilecekleri gelir kayıpları ve gider artışlarına karşı kişilerin güvenliklerinin sağlanması” amacına yönelik bir kurumdur12. TUNÇOMAĞ’a göre ise sosyal güvenlik, “gelirleri ne olursa olsun, kişilere belirli sosyal riskler karşısında ekonomik güvence sağlama görevine sahip kurum ve kurumlar topluluğudur”13. Diğer bir görüşe göre sosyal güvenlik ise, “kazançları kesilen, asla yeterli olmayan veya ciddi şekilde azalmış olanlara ve bunların geçindirmekle yükümlü oldukları kimselere yeterli bir geçim seviyesi sağlayacak gelir garantisi”dir14.

Yukarıda verilen tüm bu tanımların ortak noktası sosyal güvenliği “sosyal risk” kavramına ve bir mesleki faaliyette bulunma koşuluna bağlayarak, sosyal güvenliği daha çok çalışanların gelir güvencesi olarak değerlendirmesidir. Diğer taraftan, bireyin karşılaşacağı tehlikelerin sonuçlarına karşı korunmasını ve kendisine bu konuda bir güvence sağlanmasını ifade etmektedir.

Anayasa Mahkemesi’nin bazı kararlarında dar anlamı ile sosyal güvenliğe rastlamak mümkündür. Mahkeme bir kararında sosyal güvenlik kavramını; "gelirleri ne olursa olsun, kişilere belirli sosyal riskler karşısında ekonomik güvence sağlama görevine sahip kurum ve kuruluşlar; bir meslekî, fizyolojik ya da

10 Şebnem GÖKÇEOĞLU, Sosyal Güvenlik Hakkı, MÜSBE Yayımlanmamış Yüksek Lisans

Tezi, Đstanbul,1994, s.38.

11 RĐCHARDSON, a.g.e., s.21.

12 DĐLĐK (1991), a.g.e., s.10.

13 Kenan TUNÇOMAĞ, Sosyal Güvenlik Kavramı ve Sosyal Sigortalar, Beta Basım Yayım

Dağıtım A.Ş., Đstanbul, 1990, s.5.

(24)

7

sosyoekonomik riskten ötürü geliri sürekli veya geçici olarak kesilmiş kimselerin geçinme ve yaşama gereksinimlerini karşılayan bir sistem"15

olarak; başka bir kararında ise, "toplumun parçası olan bireylere, gelirleri ne olursa olsun doğal bir olay olan yaşlılık ile hastalık, kaza, ölüm ve malûllük gibi sosyal riskler karşısında asgari bir yaşam düzeyi sağlama"16 olarak ifade etmiştir.

Geniş tanımı benimseyen yazarlar ise sosyal güvenliğin kapsamını kişiler ve sosyal riskler açısından sınırlamaya tabi tutmamışlardır. Geniş tanımı benimseyen TALAS'a göre sosyal güvenlik; “bir ülke halkının bugününü ve yarınını güven altına almayı amaçlayan ve birbiri arasında sıkı bir birlik ve uyum kurmuş olan bir kurumlar bütünü"dür17. Aynı anlayışı benimseyen bir başka yazar sosyal güvenliği; “insanların yani ülkede yaşayan bütün vatandaşların geçinme ve yaşama ihtiyaçlarını kadere terk etmeden, başkalarının lütuf ve yardımlarına lüzum kalmaksızın hep birden karşılanması” olarak tanımlamaktadır18. Görüldüğü gibi tanımlarda, geliri garanti altına alan, ikame eden veya tamamlayan önlemlerin hepsi sosyal güvenliğe ilişkin düzenlemeler olarak adlandırılmaktadır.

Sosyal güvenliği geniş anlamda kullananlara göre sosyal güvenlik, sosyal politikanın bir aracı olup, “belirli bir geçim düzeyini garanti altına almayı amaçlayan bütün önlemleri ve bunları uygulayan kurumları” 19 ifade etmektedir.

Sosyal güvenlik alanında önemli hukuk metinleri arasında görülen, ulusal ve uluslararası düzenlemelerde göze çarpan sosyal güvenlik yaklaşımlarını vermek, kavramsal çerçevenin çizilmesinde oldukça yararlı olacaktır.

Sosyal güvenliğe ilişkin farklı yaklaşımlar, yalnızca doktrindeki görüşlerde değil, aynı zamanda hukuk belgelerinde de ortaya çıkmaktadır. En başta ĐHEB’ye20 bakıldığında 22. maddede; “haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe 15 AMK, E.1990/5, K:1990/28, T.:14.11.1990, http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K1990/K1990-28.htm (E.T.:21.09.2009). 16 AMK, E.1991/23, K:1991/47, T.:10.12.1991, http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K1991/K1991-47.htm (E.T.:21.09.2009).

17 Cahit TALAS, Sosyal Ekonomi, S. Yayınları, Ankara, 1979, s.320.

18 TUNA, a.g.e., s.129.

19 Sevda DEMĐRBĐLEK, Sosyal Güvenliğin Sosyolojisi, Legal Yayıncılık, Đzmir, 2005, s.19.

20

ĐHEB metni için bkz. http://www.inhak-bb.adalet.gov.tr/bmihbeyan/bmihbeyan.htm, (E.T.:10.2.2009).

(25)

8

gelişmesi için” sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu belirtilmek suretiyle öncelikle geniş anlamıyla ele alınmış; daha sonra 25. maddede ise; “Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı” olduğu ifade edilmek suretiyle hem geniş hem de dar anlama yer verilmektedir. Buna göre, evrensel bildiri her iki anlayışı uzlaştırmaya çalışmaktadır.

ILO21 ise "sosyal güvenlik" kavramını şöyle tanımlamıştır: Toplumun, hastalık, doğum, iş kazası, işsizlik, sakatlık, yaşlılık ve ölüm nedeniyle kazancın kesilmesi ya da büyük ölçüde azalmasının yol açacağı ekonomik ve sosyal sıkıntılara karşı, bir dizi kamusal önlem yoluyla üyeleri için sağladığı koruma; sağlık hizmetleri ve çocuklu aileler için çocuk yardımlarıdır.22 Bu çerçevede, ILO’nun kabul ettiği belgelerde dar anlamda sosyal güvenlik kavramının kullanıldığını görmekteyiz.

Sosyal güvenlik, genellikle, fakir ve zaruret içinde bulunan kimselerle ilgilidir. Ancak, fakirliği önlemekten daha fazla ve geniş araçlara sahip olan sosyal güvenlik, kişilere bir güvenlik duygusu sağlama fonksiyonu da üstlenmektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesi de bir kararında; "Sosyal güvenlik, her şeyden önce, herhangi bir nedenle kısmen ya da tamamen çalışamayanlara ve bu nedenle gelir kaybına uğrayarak muhtaç duruma düşenlere, insan onuruna yaraşır asgarî bir hayat sürmeleri için gerekli olan gelirin sağlanmasını öngörür. Sosyal güvenlik, ekonomik yönden güçsüzleri, insanca yaşamak için yeterli geliri olmayanları koruyup kollar."23 Mahkeme başka bir kararında ise sosyal güvenliğin "… herşeyden önce, herhangi bir nedenle kısmen ya da tamamen çalışamayanlara ve bu nedenle gelir kaybına uğrayarak muhtaç duruma

21 102 sayılı Sözleşmenin metni için bkz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ILO Anayasasası ve Türkiye Cumhuriyeti Tarafından Onaylanan ILO Sözleşmeleri, ÇSGB

Yayınları, Ankara, 1998, s.254-278.

22 Uluslararası Çalışma Örgütü, Sosyal Güvenlik Đsçi Eğitim El Kitabı, Demircioğlu Matbaası,

Ankara, 1995, s.6.

23 AMK, E.2002/45, K.2008/109, T.:29.05.2008,

http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K2008/k-2008-109.htm (E.T.:21.9.2009).

(26)

9

düşenlere, insan onuruna yaraşır asgarî bir hayat sürmeleri için gerekli olan gelirin sağlanmasını…. ekonomik yönden güçsüzleri, insanca yaşamak için yeterli geliri olmayanları koruyup kolla"dığını ifade ederek geniş tanıma yer vermiştir.

Bu çerçevede vurgulanması gereken önemli bir husus, Mahkeme kararında da vurgulandığı gibi, sosyal güvenliğin bir insan hakkı olarak kabul edilmesi ile birlikte, “gelirin güvencesi” anlayışının yerini “asgari geçim düzeyi” anlayışına bırakmasıdır24. Bu çerçevede, sosyal güvenliğin kapsamının sadece çalışanlarla sınırlı tutulması ve çalışılmayan dönemdeki gelir kaybının telafi edilmesi seviyesine indirgenmesi, sosyal güvenliğin insan hakkı olması bakımından yetersiz kılacaktır25.

Kanaatimizce, bir insan hakkı olan sosyal güvenlik geniş bir anlama sahip olup, bu kapsama insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sağlamaya yönelik tedbirlerin tamamı girmektedir. Bu nedenle, sosyal güvenliğin kapsamında yer alması gerekenler sadece çalışanlar değil herkestir26. Dolayısıyla, sosyal güvenlik hakkının kapsamının sadece çalışanlarla sınırlı tutulması ve sosyal güvenliğin güvence altına aldığı riskleri sadece dar anlamda çalışanlara özgü risklerle sınırlanması insan hakkı bakımından yetersiz kalmaktadır.

Sosyal güvenlik bir üst kavram olup, bu kavramı oluşturan en önemli kurum sosyal sigortadır. Ayrıca bu kavramın kapsamına, sosyal yardım ve sosyal hizmetler de girmektedir27. Bu nedenle, sosyal güvenlik hakkının daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla, sosyal güvenliğin uygulamaya konulmasında başlıca üç yöntem olan sosyal sigorta, sosyal yardım ve sosyal hizmet kavramlarına da açıklık kazandırılması gerekmektedir.

1. Sosyal Güvenliği Sağlama Yöntemleri

Sosyal güvenlik idealini gerçekleştirmek için çeşitli yöntemlerin ve mekanizmaların varlığından söz edilmektedir. Sosyal güvenlik mekanizmalarının

24 GÖKÇEOĞLU, a.g.e., s.41.

25 GÖKÇEOĞLU, a.g.e., s.41.

26 TUNÇOMAĞ, a.g.e., s.6.

27

Ali Nazım SÖZER, Türkiye’de Sosyal Hukuk, Ankara, 1994, s.26; Muzaffer KOÇ, Sosyal

(27)

10

primli ve primsiz rejim şeklinde iki temel ayrım altında sosyal sigorta, sosyal hizmet ve sosyal yardım olarak ifade etmek mümkündür28

.

Primli yöntem ile riskin paylaştırılması ve daraltılması suretiyle güvenlik sağlama söz konusu olup, sosyal sigorta bu sistem kapsamında yer alır. Diğer sosyal güvenlik mekanizmalar ise primsiz rejim adı altında anılmaktadır.

a. Sosyal Sigorta

Sosyal güvenlik tekniklerinin içinde en yaygın ve en gelişmiş olanı şüphesiz "muayyen risklerin masraflarının kollektif olarak karşılanmasını"29 ifade eden sosyal sigortalardır. Sosyal sigorta, dünyada ilk kez Almanya'da 1881 yılında Bismarck ve Đmparator I. Wilhelm tarafından kurulmuş ve oradan tüm dünyaya yayılmıştır30.

Sosyal sigortalar, ülkede çalışanların karşılaştıkları belirli sayıdaki riziko zararlarının karşılanması için işçi, işveren ve bazen de devletin katkılarıyla finanse edilen, devletçe kurulan ve özerk bir yönetime sahip olan bir sigorta tekniğidir31.

Sosyal sigorta; "ekonomik bakımından zayıf ve çalışan insanların işgücünü korumak ve geleceğini garanti etmek ve böylece toplum hayatında sosyal güvenliği sağlamak amacıyla kurulan teşkilatlı bir zorunlu sigortadır"32. Bu açıdan bakıldığında "sosyal güvenlik gayedir; sosyal sigortalar ise bu gayeyi elde etmeye yarayan vasıtalardan biridir"33. Başka bir tanımda ise sosyal sigorta, "mesleki, fizyolojik ve sosyo-ekonomik risklerden dolayı geliri ve kazancı devamlı olarak veya geçici olarak kesilmiş, yahut azalmış bulunan fertlerin geçinme ve

28 Soysal teşvik; bireyleri insan onuruna yaraşır asgari yaşam düzeyinin üzerine çıkarmak amacını

taşıyan sosyal güvenlik modelidir. Sosyal teşvik modelinin, klasik risklerin dışında kalan ihtiyaçlara cevap verdiği ifade edilmektedir. SÖZER (1994), a.g.e., s.33.

29 Cahit TALAS, Sosyal Güvenlik ve Türk Đşçi Sigortaları, Güney Matbaacılık, Ankara, 1953,

s.12.

30 TALAS, a.g.e., s.14; “Bismarck tipi sosyal güvenlik sistemlerinde sosyal sigorta temel yöntem

niteliğinde olup, sadece çalışan kesimi kapsamaktadır.” DEMĐRBĐLEK, a.g.e., s.35.

31 TUNCAY, a.g.e., s.14.

32 Ali ÇUBUK, Sosyal Politika ve Sosyal Güvenlik, Gazi Üniversitesi Yayınları, Ankara, 1986

s.186.

33

TALAS (1953), a.g.e., s.17; Đlyas ÇELĐKOĞLU, Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Finansman

(28)

11

yaşama ihtiyaçlarını karşılayan, devlet güvencesine dayalı, öncelikle kişilerin gelirlerinin devamlılığını amaçlarken, karşılamak zorunda olduğu bütün risklere karşı alınması gereken önleyici tedbirleri de beraber getiren tedbirler bütünüdür"34.

Sosyal sigortalar ile ilgili değerlendirmelere bakıldığında, sosyal sigortaların çalışan nüfusun bir bölümünün, hayatın değişen olaylarına, özellikle çalışma güçlerinin zarara uğramasına karşı koruma işlevini yerine getirdiğini görmekteyiz.

Sosyal sigortalar primli rejime dayanır. Bunun anlamı, sigortalıların ödedikleri primler yoluyla finansmana katılmalarıdır35. Sigorta tekniğine uygun olarak işleyen sosyal sigortalarda işveren ve devletin de finansmana katılımıyla “kendi kendine yardım” ilkesine dönüşmekte36 ve gelirin yeniden dağıtımı yoluyla sosyal adaletin sağlanması işlevi yerine getirilmektedir37. Sosyal sigortalara katılım, zorunluluk ilkesi uyarınca zorunluluk esasına dayanmaktadır. Bu nedenle, sosyal sigorta ilişkisi kamu hukuku ilişkisi doğurmaktadır38.

Sosyal sigortaların koruma sağladığı riskler ILO tarafından da kabul edilen iş kazası ve meslek hastalığı, sakatlık, hastalık, analık, yaşlılık, ölüm, işsizlik, aile yardımlarıdır.

b. Sosyal Yardım

Sosyal sigortalar, çalışanların zorunluluk esasına göre ödedikleri prim karşılığında bir zarara uğrama durumunu güvence altına alırken; sosyal yardımlar, muhtaç durumda olup da, sosyal hukukun kapsamı dışında kalanları kapsamına almaktadır39.

34 Zahit GÖNENCAN, "Sosyal Güvenlik-506 Sosyal Sigortalar Kanunu ve Değerlendirilmesi", Öz Đplik-Đş, '91 Yılı Eğitim Seminerlerimiz, Ankara, 1992, s.358.

35 TUNÇOMAĞ, a.g.e., s.6; Ayrıca bkz. Uluslar arası Çalışma Örgütü, a.g.e., s.7. 36

Sait DĐLĐK, "Sosyal Güvenliğin Yöntemleri," AÜSBFD, C.XXVI, No.4, Aralık 1971, s.80.

37 Sosyal sigorta ve özel sigorta arasındaki benzerlikler ve farklılıklar hakkında ayrıntılı bilgi için

bkz. Turan YAZGAN, Sosyal Sigorta, Đstanbul, 1977, s.29-34; Ayrıca bkz. DEMĐRBĐLEK, a.g.e., s.35-36.

38

TUNCAY, a.g.e., s.84.

(29)

12

Sosyal yardım "yokluğa ve tehlikeye maruz kişilerin devletçe sıhhi ve iktisadi bakımından" korunmasıdır40. "Özellikle sosyal güvenliğin boşluklarının varlığında önem taşıyıp sosyal güvenlikte son ağ, son istasyon olarak nitelenen sosyal yardımlar, ihtiyaç sahibi kişi bakımından genellikle bir hak olarak nitelenmektedir"41. Diğer taraftan sosyal yardımlar, "toplumun kendi ellerinde olmayan nedenlerle yoksul ve muhtaç duruma döşen bireylerine ve dar gelirlilere insanlık onuruna yaraşır bir hayal düzeyi sağlama amacıyla devlet bütçesinden yapılan parasal yardım”42 olarak tanımlanmıştır. Yoksulluk olgusu ve yoksulluğa bağlı sorunları giderilmesinde önemli rol oynayan43 sosyal yardımlar, başta kamu kuruluşları olmak üzere, yardım kuruluşları, vakıflar ve özel kuruluşlar aracılığıyla sağlanır.

Muhtaç ve yoksullara yardım sosyal güvenliğin en eski yöntemlerinden biridir. Sosyal yardımlardan yararlanacak olanların muhtaçlık durumunu kanıtlamak zorunda olmaları nedeniyle, bu yöntemin insan onuruyla bağdaşmadığı görüşü ileri sürülmekle birlikte,44 bu görüş, çağdaş sosyal yardım anlayışı çerçevesinde geçerliliğini yitirmiştir. Gerçekten de tarihin daha önceki dönemlerinde bir iyilikseverlik konusu olan sosyal yardımlarla, günümüzde insan onuru kavramına bağlanan ve talep edilebilir bir hak niteliğinde olan sosyal yardımlar nitelik bakımından birbirinden farklıdır45.

Sosyal yardımlar devlet bütçesinden finanse edilip, arka planındaki düşünce "insan onurunun korunması"dır. Bu nedenle, sosyal sigorta tekniğine dayalı mesleki model, ağırlıklı olarak çalışanları kapsaması nedeniyle, bu sistemin dışında kalanların sosyal güvenlik haklarının sağlanmasında sosyal yardımlar büyük önem taşımaktadır46. Bu nedenle, koşulları gerçekleştiğinde kişiler için bir

40 Sait DĐLĐK, "Sosyal Yardımlar - Đki Anlamlı Bir Terim", AÜSBFD, C.XXXV, No.1-6,

Ocak-Aralık 1980, s.1-6.

41 Ali Nazım SÖZER, Sosyal Sigorta Đlişkisi, Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları, Đzmir, 1991,

s.8-9. 42 TUNCAY, a.g.e., s.48. 43 DEMĐRBĐLEK, a.g.e., s.37. 44 DĐLĐK (1971), a.g.m., s.77. 45 GÖKÇEOĞLU, a.g.e., s.45. 46 GÖKÇEOĞLU, a.g.e., s.46.

(30)

13

hak, kamu organları açısından ise takdir veya yardımseverlik değil hukuki bir yükümlülüğün yerine getirilmesi anlamına gelmektedir47.

Özellikle Đskandinav ülkeleri ile Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler, sosyal güvenlik konusunda primli sistemden ziyade, sosyal yardım yaklaşımını benimsemişlerdir48.

c. Sosyal Hizmet

Sosyal hizmet kavramı, her ülkenin sosyo-ekonomik koşulları ve gelişmişlik düzeyi ile bağlantılı olarak farklı içerik ve anlamlara gelebilmektedir49. Sosyal hizmetler; "toplumun kendi ellerinde olmayan nedenlerle yoksul ve muhtaç duruma düşen ya da bedenen ve ruhen bir eksikliğe uğrayan bireylerine ülkenin genel şartları çerçevesinde insana yaraşır, çevreleri ile uyumlu bir hayat sürdürebilmeleri için maddi ve manevi, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik devlet ve gönüllü özel kuruluşlar tarafından sağlanan hizmetler”50 olarak tanımlanmıştır.

Sosyal hizmetlerde de temel kriterin muhtaçlıktır. Ancak dar anlam ile sosyal hizmetler muhtaçlara karşılıksız sunulan hizmetleri içermekte iken, sosyal hizmetlerin muhtaç olmayan kimselere de sağlanır hale geldiği kabul edilmektedir51

.

Sosyal hizmetler kişi, grup ve toplulukların yapı ve çevre şartlarından doğan ya da kendi denetimleri dışında oluşan yoksulluk ve eşitsizliği gidermek, insan kaynaklarını geliştirmek, kişi, aile ve toplum refahını sağlamak amacıyla düzenlenen hizmet programlarını kapsar52.

Bazı durumlarda sosyal güvenliğin diğer unsurlarıyla iç içe geçen53 sosyal hizmetler, sosyal yardımlar gibi devlet bütçesinden finanse edilmektedir54. Ancak,

47 DĐLĐK (1991), a.g.e., s.52-53; Mehmet AKAD, Teori ve Uygulamada Sosyal Güvenlik

Hakkı, Kazancı Hukuk Yayınları, Đstanbul, 1992, s.38. 48 Uluslararası Çalışma Örgütü, a.g.e., s.8.

49

DEMĐRBĐLEK, a.g.e., s.40.

50 TUNCAY, a.g.e., s.59

51 Muhtaçlık kavramı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Kadir ARICI, Sosyal Güvenlik Dersleri,

Tes-Đş Yayınları, Ankara, 1999, s.146,148.

52

SÖZER (1994), a.g.e., s.30.

(31)

14

sosyal yardımlar daha çok nakdi nitelikte iken, sosyal hizmetlerin ağırlıklı olarak hizmet biçiminde yerine getirilmektedir55. Sosyal hizmetlerin öznesi de tıpkı sosyal yardımlarda olduğu gibi, yoksul ve muhtaç kimseler olarak belirlenmektedir. Bu nedenle, sosyal hizmetler sosyal yardımlar gibi sosyal sorunların çözümünde önemli bir role sahip olmaktadır.

Sosyal hizmetler, sosyal yardım kavram ile anılan muhtaçlık olgusunun ötesinde daha farklı gereksinimi olan kitlelere de hizmet edebilmektedir. Gerçekten birçok durumda kişilere sadece ekonomik güvence sağlamak yeterli olmamaktadır. Kişilerin manevi-sosyal yoksunluklara karşı da korunma ihtiyacı bulunmaktadır. Özellikle de çocuklar, yaşlılar, engelli kimseler için sosyal hizmet modeli çok önemli işlevler yerine getirmektedir.

2. Sosyal Güvenliğin Temel Dayanakları

Sosyal güvenliğin bir insan hakkı olarak kabul edilmesinde, sosyal devlet anlayışının ve buna bağlı olarak sosyal adalet düşüncesinin gelişmesi ile bireyin sosyal risklerden korunma ihtiyacını göstermek mümkündür56. Diğer taraftan

sosyal güvenliğin kavramsal çerçevesi ve gelişimine de bakıldığında sosyal güvenliğin temel dayanaklarının sosyal devlet, sosyal adalet ve sosyal risk olduğu söylenebilir.

a. Sosyal Devlet

Sosyal devlet57 bir tanımda; “devletin sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla, sosyal ve ekonomik hayata aktif şekilde müdahalesini meşru

54 DEMĐRBĐLEK, a.g.e., s.42. 55

SÖZER (1994), a.g.e., s.31.

56 Sosyal güvenliğin temel dayanakları ilgili olarak ayrıntılı bilgi için bkz. M. Kübra BAKIRCI, Küreselleşme Sürecinde Sosyal Güvenlik Hakkı ve Engelliler, MÜSBE Yayımlanmamış

Yüksek Lisans Tezi, Đstanbul, 2008, s.33-46; Ayrıca, sosyal güvenliğin temel dayanak noktalarında yaşanan kriz ve bu krizin hukuka etkisi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. BAKIRCI,

a.g.e., s.73-89.

57 Sosyal devletle ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Ergun ÖZBUDUN, Anayasa Hukuku, Yetkin

Yayınları, Ankara, 2002, s. 123; Kemal GÖZLER, Türk Anayasa Hukuku, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa, 2000, s.154-168; 20. yy batı demokrasilerinde ortaya çıkan sosyal veya refah devletin (anayasal sistemimizde ise "sosyal devlet"), Fransızca karşılığı esirgeyen devlet

(32)

(ètat-15

ve gerekli gören devlet anlayışı”58 olarak tanımlanmıştır. Başka bir tanımda, belirli sosyal görev ve sorumluluk üstlenen, vatandaşına insan şeref ve haysiyetine yaraşır maddi, medeni ve kültürel ihtiyaçları içeren asgari refah olanakları sağlamayı hedefleyen, sosyal güvenlik hakkını gerçekleştirmek amacıyla kurumlarını kurmuş çağdaş devleti ifade etmektedir59. Diğer bir tanımda ise;“bir sosyal grup veya tabakanın kültürel ve ekonomik bakımlarından tazyikini ve mağduriyetini reddeden, onunla mücadele eden ve kaldırmaya çalışan ve devleti belli bir sınıfın malı olmaktan çıkarıp bütün toplumun malı olacak duruma getirmeyi gaye edinen devlet”60 olarak tanımlanmaktadır.

Sosyal devlet, geleneksel devlet kavramı ile endüstriyel sınıf toplumu arasındaki karşıtlığı sosyal bütünleşme yolu ile gidermeye çalışan modern endüstri çağının bir devletidir61. Ayrıca, sosyal devleti genelde toplumların evrimine özelde de bu evrim çizgisinde modern devletin doğuşuna dayanarak açıklamaya çalışan görüşler de mevcuttur62.

Sosyal devlet sisteminin demokrasi anlayışı, siyasal demokrasinin yanı sıra sosyal ekonomik demokrasiyi de öngörür, yani siyasal demokrasinin, sosyal ekonomik demokrasi ile tamamlanması amacına yönelmiş bir devlet düzenidir63. Başka bir açıdan sosyal devlet sistemi, liberal bireyci devlet sisteminin siyasal demokrasi kurumlarını koruyarak, kendiliğinden gerçekleşemeyen sosyal ekonomik demokrasiyi devletin müdahalesi ile gerçekleştirmeyi öngörür64.

Ekonomiye sosyal amaçlarla müdahale eden devlet sosyal devlet; gelir dağılımında adaleti gerçekleştirmek, sosyal güvenlik hakkını hayata geçirmek gibi providence), Đngilizce karşılığı refah devleti (welfare state) ve Almanca karşılığı ise sosyal devlet (social staat) terimleridir. Söz konusu, terimlerin kabul görmesinin bazı tarihsel ve sosyolojik nedenleri olsa da, terimler geniş anlamda "sosyal adalet anlayışına dayalı devlet yapılanmasını" ifade etmektedir Refik TĐRYAKĐ, Ekonomik Özgürlükler ve Anayasa, Yetkin Yayınları, Ankara, 2008, s. 187.

58

ÖZBUDUN (2002), a.g.e., s. 123.

59 Nur SERTER, Devlet Görevlerindeki Gelişmelerin Sonucu Olarak Sosyal Devlet, Đstanbul

Üniversitesi Yayınları, Đstanbul, 1994, s.32–33.

60 Uğur KARA, Sosyal Devletin Yükselişi ve Düşüşü, Özgür Üniversite Kitaplığı, Ankara, 2004.

s.35.

61 E. Rudolf HUBER, “Modern Endüstri Toplumunda Hukuk Devleti ve Sosyal Devlet”, AÜHFD,

C.27, S. 3–4, 1970, s. 36.

62 KARA, a.g.e., s. 37. 63

GÖZE (1976), a.g.e., s.2.

(33)

16

sosyal amaçlar yanında, bireylerin yaşam düzeyinin arttırılması, maddi olanaklar sağlanması gibi ekonomik amaçları da bünyesinde barındırmaktadır65. Anayasa Mahkemesi de, 1961 ve 1982 Anayasaları döneminde vermiş olduğu kararlarda, sosyal devlet kavramının gerekleri arasında; birey ile toplum ve emek ile sermaye arasında denge, çalışanların insanca yaşaması, çalışma hayatının istikrar içinde gelişmesi, çalışanların korunması, sosyal adalet ve sosyal güvenlik ihtiyacının karşılanması, güçsüzlerin güçlüler karşısında korunması gibi özellikleri saymıştır66.

Sosyal devlet ile ilgili yukarıda yer alan tanımlamalardan sonra sosyal devlet ile sosyalist devlet arasındaki farka değinmek de yararlı olacaktır67. Sosyal devletin gelişme süreci farklı olup, kapitalizm içi bir düzenleme biçimidir. Sosyalist devlet ise, anayasasında iktidarı, işçi sınıfının egemenliği olarak tanıyan devlet olup, işçi ve köylü sınıflarından başka hiçbir sınıfın iktidarda hakkı yoktur. Sosyalist devlet modelinde egemenlik belli bir sınıfın (işçi sınıfı) elinde kabul edilir. Siyasal sistem tekçi olup, üretim araçları üzerindeki mülkiyet esas itibariyle toplumun ya da devletin elindedir. Sosyal devlette ise, egemenlik halka ya da millete aittir. Sistem çoğulcu olup, iktidarın seçimler yoluyla el değiştirmesine açıktır68. Sosyal devlet ise sosyal sınıfların varlığını kabul etmekle birlikte, sosyal

sınıflar arasında denge sağlayacak olan, sosyal adaletle ilgili hukuki ilkeleri koyarak iktidarlara yol gösterir69. Üretim araçları üzerinde özel mülkiyeti tamamen veya büyük ölçüde ortadan kaldıran ve ekonomik hayatın düzenini

65 KARA, a.g.e., s.45.

66AMK, E.1963/336, K.1967/29, T.:26–27.9.1967,

http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K1967/K1967-29.HTM (E.T.:15.09.2009); AMK, E.1984/9, K.1985/4, T.:18.2.1985,

http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K1985/K1985-04.htm (E.T.:15.09.2009); AMK, E.1986/16, K.1986/25, T.:21.10.1986,

http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K1986/K1986-25.htm (E.T.:15.09.2009); AMK, E.1988/19, K.1988/33, T.:26.10.1988,

http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K1988/K1988-33.htm (E.T.:15.09.2009).

67

Sosyal devlet ve sosyalist devlet arasındaki fark hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. C. Can AKTAN/Özlem ÖZKIVRAK, Sosyal Refah Devleti, Okutan Yayıncılık, Đstanbul, 2008, s.32-34.

68Bülent TANÖR/Necmi YÜZBAŞIOĞLU, 1982 Anayasasına Göre Türk Anayasa Hukuku,

Yapı Kredi Yayınları, Đstanbul, 2002, s.96–97.

69

Server TANĐLLĐ, Devlet ve Demokrasi-Anayasa Hukukuna Giriş, Say Yayınları, Đstanbul, 1988, s.159; Ayrıca bkz. ÖZBUDUN (2002), a.g.e., s.123.

(34)

17

serbest rekabete değil, merkezi planlamaya dayandıran sosyalist devletin aksine, sosyal devlette, ekonomik hayatın düzeni, esas itibariyle, serbest rekabete ve piyasa ekonomisi kurallarına dayanır. Bu anlamda sosyal devleti, serbest rekabetçi kapitalist ekonomik sistemin, çağımızın şartlarına ve gereklerine uyarlanmış bir şekli olarak düşünmek mümkündür70.

Aslında sosyal devletin amaçları hukukî değil, iktisadî politikalarla gerçekleştirilebilir niteliktedir. Bununla birlikte, günümüzde sosyal devletin sadece hangi araçlarla gerçekleşeceği konusu değil, aynı zamanda sosyal devlet anlayışının kendisi de tartışmalıdır. Birçok düşünür sosyal devlete çok ciddî eleştiriler yöneltmiştir71.

Sosyal refahın en elverişli biçimde vatandaşlara sunulması amacıyla devletin ekonomiye aktif ve kapsamlı müdahalelerde bulunmasını öngören bir devlet anlayış olan sosyal refah devletinin72 kurulmasında, sanayi devriminden sonra meydana gelen savaşlar ve ekonomik krizler bir tecrübe olmuştur73.

Sosyal refah devletin74 üç temel özelliği bulunmaktadır. Bunlar; bireylere ve ailelere minimum düzeyde gelir garantisi sağlamak, kişilerin belirli sosyal

70 ÖZBUDUN (2002), a.g.e., s.123.

71

GÖZLER, a.g.e., s.154-168

72 Öğretide sosyal devlet ve refah devleti birbirinin yerine kullanılmakta ise de, bu iki kavramın

farklı anlama geldiğini belirtenler vardır. Örneğin LEHMANN; refah devletinin sanayileşmiş ülkelerde ortaya çıktığını ve gelişmiş bir devleti; sosyal devletin ise, sanayileşmenin doğurduğu aksi sonuçları sosyal yardım türü önlemlerle telafi etmeye çalışan devleti ifade ettiği belirtilmiştir. Niklas LEHMANN, Refah Devletinin Siyaset Teorisi, Çev. Medeni Beyaztaş, Bakış Yayınları, Đstanbul, 2002, s.5; Refah devletinin temel amacı, en geniş anlamda, piyasa ekonomisinin başarısızlıklarını ve yetersizliklerini ortadan kaldırmaktır. Bkz. C.Can AKTAN, Müdahaleci

Devletten Sınırlı Devlete, Yeni Türkiye, Ankara, 1999, s.43; Başpiskopos Temple tarafından

1941 yılında ilk kez telaffuz edilen sosyal refah teriminin, bazı yazarlara göre ilk kez 1934’de Oxford’lu Alfred ZĐMMERN tarafından kullanıldığını ancak 1940 yılında “Citizen and Churchman” adlı kitabıyla Temple tarafından daha popüler hale getirildiğini ileri sürmektedirler. Ancak literatürde yaygınlaşması 1942 yılında hazırlanan Beveridge Raporu ile gerçekleşmiştir. Ian GOUGH, Refah Devleti, Çev. Kamil Güngör, 1998, s.129.

73 Abdulhalim ÇELĐK, Küreselleşme Sürecinde Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Dönüşümü ve

Türkiye, Kamu-Đş Yayınları, Ankara, 2002, s.35. 74

Refah devletinin doğduğu ülkelere bakıldığında, ilk önce 19. yy’de Almanya’da başlayan refah devleti uygulamalarının, daha sonra Batı Avrupa ülkelerine, Kuzey Amerika ve Avustralya’ya yayıldığı görülmektedir. Bu ülkelerin hepsinin temel özellikleri ise; demokrasinin yerleşmiş, devlet ve din ayrılmış, yüksek düzeyde sanayileşme söz konusu olup ve gelişmiş piyasa ekonomileri mevcuttur. Süleyman ÖZDEMĐR, Küreselleşme Sürecinde Refah Devleti, Đstanbul, 2004, s.33-34.

(35)

18

risklerin üstesinden gelmesinde onlara yardımcı olmak ve sosyal refah hizmetleri aracılığı ile tüm vatandaşlara en iyi yaşam standartlarını sunmaktır75.

Sanayi devrimi sonrası çalışma hayatında değişimler sonucu geleneksel koruma sistemlerinin güç kaybetmesi, kentleşme ve endüstrileşme sürecinin getirdiği yeni sosyal hayatın ihtiyaçları sosyal güvenlik politikalarının gerekçelerini oluşturmuştur. Bununla birlikte, kapitalizmin sınır ve hak tanımaz büyüme anlayışı, savaşların meydan getirdiği sefalet ve sosyal yaralar, sosyal bütünleşme ve uzlaşmayı temin edecek bir sosyal koruma sisteminin kurulması konusunda, devlet ve sosyal taraflarda bir bilincin oluşmasını sağlamıştır. Diğer taraftan bireyler gelecek için bir güvenceye sahip olmak ve gelir kayıplarının telafisi için uygun bir koruma hizmeti beklentisi içerisinde olduklarından, sosyal güvenlik, çalışma hayatının ahenkleştirilmesi ve çalışanın moral motivasyonu için vazgeçilmez bir politika aracı olmuştur76.

Her iki dünya savaşı ile ekonomik ve sosyal hayatta ortaya çıkan yeni oluşumların etkisiyle, artan ekonomik ve sosyal tehlikelerin geniş kitleleri etkisi altına alması, insanların bu tehlikelere karşı kendilerini tek başlarına koruyamayacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Bu durum, kolektif sorumluluk anlayışına dayalı bir sosyal güvenlik sisteminin kurulmasını, sosyal güvenliğin bütün insanlar için bir hak, devletler için de bir ödev olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır77. Diğer taraftan, sosyal güvenlik, sosyal devlet anlayışı ile birlikte bugünkü anlamına kavuşmuştur. Böylece, bireysel teşebbüslerle gerçekleştirilmeye çalışılan sosyal risklerden korunma, sosyal bir içerik kazanarak, bu işlevi yerine getirecek kurumların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu

75 GOUGH, a.g.e., s.895; Devletin sosyal karakterinin gelişiminin en üst noktasını temsil eden

refah devleti modelleri Avrupa’da yaygınlık kazanmıştır. Bu çağdaş refah devleti modeli, geçmişteki sosyal düzene hitap etmektedir; evrenselcilik ve adalet ilkeleri göreli olarak homojen bir sanayi işçisi sınıfına yönelik olarak ortaya çıkmıştır. Sanayi sonrası toplumun iş ve hayat döngüsü bağlamında çok daha fazla farklılık içermesi, daha heterojen ihtiyaçlar ve beklentilere işaret etmektedir. Esping ANDERSEN, “Altın Çağ Sonrası? Küresel Bir Ekonomide Refah Devleti

Đkilemleri“,Sosyal Politika Yazıları, Der. Ayşe Buğra/Çağlar Keyder, Đletişim Yayınları, Đstanbul, 2006, s. 68.

76 ÖZDEMĐR, a.g.e., s.35-36.

77

Mehmet KOCAOGLU, Anayasaya Göre Türk Sosyal Devlet Sistemi, Kara Harp Okulu Basımevi, Ankara, 1989, s.28.

(36)

19

çerçevede, sosyal haklar arasında sosyal devletin gerçekleştirilmesine yönelik olarak temel unsurlarından biri sosyal güvenliktir78.

Sosyal güvenlik, sosyal devletin temel amaçlarından ve ortaya çıkışında etkili olan en önemli unsurlardandır79. Sosyal devlet; bireyin maddi ve manevi varlığının gelişimi için gerekli olan koşullar oluşturmak adına, hak ve özgürlükler önündeki siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmakla görevli bulunmaktadır.

Çağımızın özgürlükçü ve çoğulcu demokrasilerinde devletin temel görevlerinden biri de sosyal adaleti sağlamaktır. Sosyal devlet anlayışına bağlı olarak insanın maddi ve gelişimi gelişmesi ile sahip olduğu olanakları serbestçe kullanabilmesi sosyal adaletin gereği sayılmaktadır.

b. Sosyal Adalet

Geleneksel olarak adalet kavramı en çok, "adil olma veya adil davranma"80 anlamında kullanılmaktadır. Kavram olarak sosyal adalet ise, “Toplumun değişik kesimlerinde hayat standardı, gelir düzeyi gibi birtakım ölçülerin fırsat eşitliği”81 anlamına gelmektedir.

Sanayileşmeyle birlikte belirgin hale gelen “sosyal sınıflar” arasındaki çelişkileri asgariye indirmek, özellikle işçileri işverenlere karşı koruyan yasalar çıkarmak, “sosyal adalet”i sağlamaya yönelik atılması gereken en önemli adımlardan biri olmaktadır.

Adalet teorileri genellikle üç ana grupta toplanmaktadır. Bunlardan ilki, klasik liberalizmin adalet teorisidir. Đkincisi, yine liberal gelenek içerisinde yer alan, ancak bazı yönleriyle klasik liberalizmden farklı olan ve refah devletini savunan adalet teorileridir. Bu teorilere verilen bir diğer isim, piyasa mekanizmasının sağladığının dışında, kısmi bir yeniden dağıtımı amaçlamalarından ötürü, dağıtımcı adalettir. Üçüncü grupta ise, radikal adalet

78ÖZBUDUN (2002), a.g.e., s.129.

79 AKTAN/ÖZKIVRAK, a.g.e., s.45.

80 Adalet kavramı ile ilgili olarak ayrıntılı bilgi için bkz. Mustafa ERDOĞAN, “Özgürlük, Adalet,

Refah”, Sosyal ve Siyasal Teori, Der. Atilla Yayla, Siyasal Kitabevi, Ankara, 1999, s.349-363.

(37)

20

teorileri yer almaktadır82. Klasik liberal çizginin “negatif adalet” düşüncesini benimseyen HAYEK, pozitif adalet ve refah devleti anlayışının da, 20. yy’deki belki de en önemli eleştiricilerinden birisi olmuştur83.Ancak, belirtmek gerekir ki sosyal adalet konusu oldukça tartışmalı bir konudur.

Bazı yazarlar “sosyal adalet”i farklı iki kavramla, fırsat eşitliği ve sosyal güvenlikle açıklamaktadır. Modern toplum düzeni içinde fırsat eşitliğiyle bütün bireylere fark gözetmeksizin, yeteneklerini geliştirmek için ülkenin sahip olduğu bütün olanakların açık tutulması ifade edilmektedir. Sosyal adaletin gerçekleştirilmesini sağlayan ikinci önemli ve belirleyici öğe ise sosyal güvenliktir.

Sosyal adalet, vatandaş ile ilgilenen sosyal devletin, adalet anlayışın yansıtmaktadır. Sosyal devletin en önemli araçlarından sosyal güvenlik de sosyal adalet temelli bir yapılanmadır84. Sosyal güvenlik de, bireyin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmesi amacı ile toplumdaki dengenin, sosyal adalet üzerinden şekillenmesini öngörmektedir.

Sosyal güvenliğin gerek sosyal sigortalar ile üstlendiği yeniden dağıtım gerekse de sosyal yardım ve sosyal hizmetler ile üstlendiği koruma ve geliştirme görevi, sosyal adalet temelli bir yapılanmayı gerektirmektedir85.

c. Sosyal Risk

Sosyal devlet, meydana gelen risklerin yönetimini esas itibariyle sosyal güvenlik mekanizmaları üzerinden yerine getirmektedir. Sosyal risk, ne zaman gerçekleşeceği bilinmemekle birlikte ileride gerçekleşmesi muhtemel veya muhakkak olan ve buna maruz kalan kişinin malvarlığında eksilemeye neden olan

82 Sosyal adalet teorileri ile ilgili olarak Atilla YAYLA, “Adalet Teorilerine Bir Bakış” , Sosyal ve Siyasal Teori, Der. Atilla Yayla, Siyasal Kitabevi, Ankara, 1999, s.331-347; Ayrıca bkz. Atilla

YAYLA, Liberal Bakışlar, Siyasal Kitabevi, Ankara, 1993, s.58-59.

83 HAYEK’in sosyal adalet ile ilgili eleştirileri ile ilgili olarak bkz. Frederic A. HAYEK, Kanun, Yasama Faaliyeti ve Özgürlük: Sosyal Adalet Serabı, Çev. Mustafa Erdoğan, Türkiye Đş

Bankası Yayınları, Đstanbul, 1995.

84

AKAD, a.g.e., s.8-9.

Referanslar

Benzer Belgeler

kında Kanun teklifi; Konya Milletvekili Necmettin Erbakan ve 13 arkadaşının, korunmaya muhtaç kimsesiz maluller, fakirler, âcizler ile murislerinden intikal eden serveti ve

9/11 Mobil Uygulama Güvenlik Testlerinde tespit edilen bulgu miktarları aşağıdadır. Şekil 10: Mobil Uygulama Güvenlik Testleri

2022 yılı Ocak ayında ortalama sıcaklıklar, Muğla, Marmaris, Datça, Dalaman, Karaisalı, Korkuteli, Manavgat, Mut, Seydişehir, Bitlis ve Siverek çevrelerinde

- Özellikle Batı Şeria ve işgal edilmiş Kudüs’teki Filistin toprakları üzerine kurulan yüzlerce yerleşim birimini işgalcilerce yasallaştıran “Tesviye”

Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB), aracı kuruluşların üye olduğu, kamu tüzel kişiliğini haiz özdüzenleyici bir meslek kuruluşudur. Birliğin

Çin, 2020/21 teslimatı için yapılmış olan ABD ihracat taahhüdünün %32'sini oluşturuyor ve Çin, içinde bulunduğumuz hasat yılında şimdiye kadar ABD’nin gerçekleştirdiği

Hizmet Projeleri ve Kültürel Gelişim Komiteleri koordinasyonunda ve Ataköy, Bahçeşehir, Bakırköy, Beşiktaş, Bostancı, Dolmabahçe, Erenköy, Etiler, Fatih,

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Kliniğine halsizlik, iştahsızlık, kusma, kilo kaybı, gözde çapaklanma, kanlı ishal ve arka