• Sonuç bulunamadı

Sosyal Güvenliğin Temel Dayanakları

Belgede Sosyal güvenlik hakkı (sayfa 31-39)

A. Sosyal Güvenlik Kavramı

2. Sosyal Güvenliğin Temel Dayanakları

Sosyal güvenliğin bir insan hakkı olarak kabul edilmesinde, sosyal devlet anlayışının ve buna bağlı olarak sosyal adalet düşüncesinin gelişmesi ile bireyin sosyal risklerden korunma ihtiyacını göstermek mümkündür56. Diğer taraftan

sosyal güvenliğin kavramsal çerçevesi ve gelişimine de bakıldığında sosyal güvenliğin temel dayanaklarının sosyal devlet, sosyal adalet ve sosyal risk olduğu söylenebilir.

a. Sosyal Devlet

Sosyal devlet57 bir tanımda; “devletin sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla, sosyal ve ekonomik hayata aktif şekilde müdahalesini meşru

54 DEMĐRBĐLEK, a.g.e., s.42. 55

SÖZER (1994), a.g.e., s.31.

56 Sosyal güvenliğin temel dayanakları ilgili olarak ayrıntılı bilgi için bkz. M. Kübra BAKIRCI, Küreselleşme Sürecinde Sosyal Güvenlik Hakkı ve Engelliler, MÜSBE Yayımlanmamış

Yüksek Lisans Tezi, Đstanbul, 2008, s.33-46; Ayrıca, sosyal güvenliğin temel dayanak noktalarında yaşanan kriz ve bu krizin hukuka etkisi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. BAKIRCI,

a.g.e., s.73-89.

57 Sosyal devletle ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Ergun ÖZBUDUN, Anayasa Hukuku, Yetkin

Yayınları, Ankara, 2002, s. 123; Kemal GÖZLER, Türk Anayasa Hukuku, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa, 2000, s.154-168; 20. yy batı demokrasilerinde ortaya çıkan sosyal veya refah devletin (anayasal sistemimizde ise "sosyal devlet"), Fransızca karşılığı esirgeyen devlet (ètat-

15

ve gerekli gören devlet anlayışı”58 olarak tanımlanmıştır. Başka bir tanımda, belirli sosyal görev ve sorumluluk üstlenen, vatandaşına insan şeref ve haysiyetine yaraşır maddi, medeni ve kültürel ihtiyaçları içeren asgari refah olanakları sağlamayı hedefleyen, sosyal güvenlik hakkını gerçekleştirmek amacıyla kurumlarını kurmuş çağdaş devleti ifade etmektedir59. Diğer bir tanımda ise;“bir sosyal grup veya tabakanın kültürel ve ekonomik bakımlarından tazyikini ve mağduriyetini reddeden, onunla mücadele eden ve kaldırmaya çalışan ve devleti belli bir sınıfın malı olmaktan çıkarıp bütün toplumun malı olacak duruma getirmeyi gaye edinen devlet”60 olarak tanımlanmaktadır.

Sosyal devlet, geleneksel devlet kavramı ile endüstriyel sınıf toplumu arasındaki karşıtlığı sosyal bütünleşme yolu ile gidermeye çalışan modern endüstri çağının bir devletidir61. Ayrıca, sosyal devleti genelde toplumların evrimine özelde de bu evrim çizgisinde modern devletin doğuşuna dayanarak açıklamaya çalışan görüşler de mevcuttur62.

Sosyal devlet sisteminin demokrasi anlayışı, siyasal demokrasinin yanı sıra sosyal ekonomik demokrasiyi de öngörür, yani siyasal demokrasinin, sosyal ekonomik demokrasi ile tamamlanması amacına yönelmiş bir devlet düzenidir63. Başka bir açıdan sosyal devlet sistemi, liberal bireyci devlet sisteminin siyasal demokrasi kurumlarını koruyarak, kendiliğinden gerçekleşemeyen sosyal ekonomik demokrasiyi devletin müdahalesi ile gerçekleştirmeyi öngörür64.

Ekonomiye sosyal amaçlarla müdahale eden devlet sosyal devlet; gelir dağılımında adaleti gerçekleştirmek, sosyal güvenlik hakkını hayata geçirmek gibi providence), Đngilizce karşılığı refah devleti (welfare state) ve Almanca karşılığı ise sosyal devlet (social staat) terimleridir. Söz konusu, terimlerin kabul görmesinin bazı tarihsel ve sosyolojik nedenleri olsa da, terimler geniş anlamda "sosyal adalet anlayışına dayalı devlet yapılanmasını" ifade etmektedir Refik TĐRYAKĐ, Ekonomik Özgürlükler ve Anayasa, Yetkin Yayınları, Ankara, 2008, s. 187.

58

ÖZBUDUN (2002), a.g.e., s. 123.

59 Nur SERTER, Devlet Görevlerindeki Gelişmelerin Sonucu Olarak Sosyal Devlet, Đstanbul

Üniversitesi Yayınları, Đstanbul, 1994, s.32–33.

60 Uğur KARA, Sosyal Devletin Yükselişi ve Düşüşü, Özgür Üniversite Kitaplığı, Ankara, 2004.

s.35.

61 E. Rudolf HUBER, “Modern Endüstri Toplumunda Hukuk Devleti ve Sosyal Devlet”, AÜHFD,

C.27, S. 3–4, 1970, s. 36.

62 KARA, a.g.e., s. 37. 63

GÖZE (1976), a.g.e., s.2.

16

sosyal amaçlar yanında, bireylerin yaşam düzeyinin arttırılması, maddi olanaklar sağlanması gibi ekonomik amaçları da bünyesinde barındırmaktadır65. Anayasa Mahkemesi de, 1961 ve 1982 Anayasaları döneminde vermiş olduğu kararlarda, sosyal devlet kavramının gerekleri arasında; birey ile toplum ve emek ile sermaye arasında denge, çalışanların insanca yaşaması, çalışma hayatının istikrar içinde gelişmesi, çalışanların korunması, sosyal adalet ve sosyal güvenlik ihtiyacının karşılanması, güçsüzlerin güçlüler karşısında korunması gibi özellikleri saymıştır66.

Sosyal devlet ile ilgili yukarıda yer alan tanımlamalardan sonra sosyal devlet ile sosyalist devlet arasındaki farka değinmek de yararlı olacaktır67. Sosyal devletin gelişme süreci farklı olup, kapitalizm içi bir düzenleme biçimidir. Sosyalist devlet ise, anayasasında iktidarı, işçi sınıfının egemenliği olarak tanıyan devlet olup, işçi ve köylü sınıflarından başka hiçbir sınıfın iktidarda hakkı yoktur. Sosyalist devlet modelinde egemenlik belli bir sınıfın (işçi sınıfı) elinde kabul edilir. Siyasal sistem tekçi olup, üretim araçları üzerindeki mülkiyet esas itibariyle toplumun ya da devletin elindedir. Sosyal devlette ise, egemenlik halka ya da millete aittir. Sistem çoğulcu olup, iktidarın seçimler yoluyla el değiştirmesine açıktır68. Sosyal devlet ise sosyal sınıfların varlığını kabul etmekle birlikte, sosyal

sınıflar arasında denge sağlayacak olan, sosyal adaletle ilgili hukuki ilkeleri koyarak iktidarlara yol gösterir69. Üretim araçları üzerinde özel mülkiyeti tamamen veya büyük ölçüde ortadan kaldıran ve ekonomik hayatın düzenini

65 KARA, a.g.e., s.45.

66AMK, E.1963/336, K.1967/29, T.:26–27.9.1967,

http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K1967/K1967-29.HTM (E.T.:15.09.2009); AMK, E.1984/9, K.1985/4, T.:18.2.1985,

http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K1985/K1985-04.htm (E.T.:15.09.2009); AMK, E.1986/16, K.1986/25, T.:21.10.1986,

http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K1986/K1986-25.htm (E.T.:15.09.2009); AMK, E.1988/19, K.1988/33, T.:26.10.1988,

http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/KARARLAR/IPTALITIRAZ/K1988/K1988-33.htm (E.T.:15.09.2009).

67

Sosyal devlet ve sosyalist devlet arasındaki fark hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. C. Can AKTAN/Özlem ÖZKIVRAK, Sosyal Refah Devleti, Okutan Yayıncılık, Đstanbul, 2008, s.32-34.

68Bülent TANÖR/Necmi YÜZBAŞIOĞLU, 1982 Anayasasına Göre Türk Anayasa Hukuku,

Yapı Kredi Yayınları, Đstanbul, 2002, s.96–97.

69

Server TANĐLLĐ, Devlet ve Demokrasi-Anayasa Hukukuna Giriş, Say Yayınları, Đstanbul, 1988, s.159; Ayrıca bkz. ÖZBUDUN (2002), a.g.e., s.123.

17

serbest rekabete değil, merkezi planlamaya dayandıran sosyalist devletin aksine, sosyal devlette, ekonomik hayatın düzeni, esas itibariyle, serbest rekabete ve piyasa ekonomisi kurallarına dayanır. Bu anlamda sosyal devleti, serbest rekabetçi kapitalist ekonomik sistemin, çağımızın şartlarına ve gereklerine uyarlanmış bir şekli olarak düşünmek mümkündür70.

Aslında sosyal devletin amaçları hukukî değil, iktisadî politikalarla gerçekleştirilebilir niteliktedir. Bununla birlikte, günümüzde sosyal devletin sadece hangi araçlarla gerçekleşeceği konusu değil, aynı zamanda sosyal devlet anlayışının kendisi de tartışmalıdır. Birçok düşünür sosyal devlete çok ciddî eleştiriler yöneltmiştir71.

Sosyal refahın en elverişli biçimde vatandaşlara sunulması amacıyla devletin ekonomiye aktif ve kapsamlı müdahalelerde bulunmasını öngören bir devlet anlayış olan sosyal refah devletinin72 kurulmasında, sanayi devriminden sonra meydana gelen savaşlar ve ekonomik krizler bir tecrübe olmuştur73.

Sosyal refah devletin74 üç temel özelliği bulunmaktadır. Bunlar; bireylere ve ailelere minimum düzeyde gelir garantisi sağlamak, kişilerin belirli sosyal

70 ÖZBUDUN (2002), a.g.e., s.123.

71

GÖZLER, a.g.e., s.154-168

72 Öğretide sosyal devlet ve refah devleti birbirinin yerine kullanılmakta ise de, bu iki kavramın

farklı anlama geldiğini belirtenler vardır. Örneğin LEHMANN; refah devletinin sanayileşmiş ülkelerde ortaya çıktığını ve gelişmiş bir devleti; sosyal devletin ise, sanayileşmenin doğurduğu aksi sonuçları sosyal yardım türü önlemlerle telafi etmeye çalışan devleti ifade ettiği belirtilmiştir. Niklas LEHMANN, Refah Devletinin Siyaset Teorisi, Çev. Medeni Beyaztaş, Bakış Yayınları, Đstanbul, 2002, s.5; Refah devletinin temel amacı, en geniş anlamda, piyasa ekonomisinin başarısızlıklarını ve yetersizliklerini ortadan kaldırmaktır. Bkz. C.Can AKTAN, Müdahaleci

Devletten Sınırlı Devlete, Yeni Türkiye, Ankara, 1999, s.43; Başpiskopos Temple tarafından

1941 yılında ilk kez telaffuz edilen sosyal refah teriminin, bazı yazarlara göre ilk kez 1934’de Oxford’lu Alfred ZĐMMERN tarafından kullanıldığını ancak 1940 yılında “Citizen and Churchman” adlı kitabıyla Temple tarafından daha popüler hale getirildiğini ileri sürmektedirler. Ancak literatürde yaygınlaşması 1942 yılında hazırlanan Beveridge Raporu ile gerçekleşmiştir. Ian GOUGH, Refah Devleti, Çev. Kamil Güngör, 1998, s.129.

73 Abdulhalim ÇELĐK, Küreselleşme Sürecinde Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Dönüşümü ve

Türkiye, Kamu-Đş Yayınları, Ankara, 2002, s.35. 74

Refah devletinin doğduğu ülkelere bakıldığında, ilk önce 19. yy’de Almanya’da başlayan refah devleti uygulamalarının, daha sonra Batı Avrupa ülkelerine, Kuzey Amerika ve Avustralya’ya yayıldığı görülmektedir. Bu ülkelerin hepsinin temel özellikleri ise; demokrasinin yerleşmiş, devlet ve din ayrılmış, yüksek düzeyde sanayileşme söz konusu olup ve gelişmiş piyasa ekonomileri mevcuttur. Süleyman ÖZDEMĐR, Küreselleşme Sürecinde Refah Devleti, Đstanbul, 2004, s.33-34.

18

risklerin üstesinden gelmesinde onlara yardımcı olmak ve sosyal refah hizmetleri aracılığı ile tüm vatandaşlara en iyi yaşam standartlarını sunmaktır75.

Sanayi devrimi sonrası çalışma hayatında değişimler sonucu geleneksel koruma sistemlerinin güç kaybetmesi, kentleşme ve endüstrileşme sürecinin getirdiği yeni sosyal hayatın ihtiyaçları sosyal güvenlik politikalarının gerekçelerini oluşturmuştur. Bununla birlikte, kapitalizmin sınır ve hak tanımaz büyüme anlayışı, savaşların meydan getirdiği sefalet ve sosyal yaralar, sosyal bütünleşme ve uzlaşmayı temin edecek bir sosyal koruma sisteminin kurulması konusunda, devlet ve sosyal taraflarda bir bilincin oluşmasını sağlamıştır. Diğer taraftan bireyler gelecek için bir güvenceye sahip olmak ve gelir kayıplarının telafisi için uygun bir koruma hizmeti beklentisi içerisinde olduklarından, sosyal güvenlik, çalışma hayatının ahenkleştirilmesi ve çalışanın moral motivasyonu için vazgeçilmez bir politika aracı olmuştur76.

Her iki dünya savaşı ile ekonomik ve sosyal hayatta ortaya çıkan yeni oluşumların etkisiyle, artan ekonomik ve sosyal tehlikelerin geniş kitleleri etkisi altına alması, insanların bu tehlikelere karşı kendilerini tek başlarına koruyamayacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Bu durum, kolektif sorumluluk anlayışına dayalı bir sosyal güvenlik sisteminin kurulmasını, sosyal güvenliğin bütün insanlar için bir hak, devletler için de bir ödev olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır77. Diğer taraftan, sosyal güvenlik, sosyal devlet anlayışı ile birlikte bugünkü anlamına kavuşmuştur. Böylece, bireysel teşebbüslerle gerçekleştirilmeye çalışılan sosyal risklerden korunma, sosyal bir içerik kazanarak, bu işlevi yerine getirecek kurumların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu

75 GOUGH, a.g.e., s.895; Devletin sosyal karakterinin gelişiminin en üst noktasını temsil eden

refah devleti modelleri Avrupa’da yaygınlık kazanmıştır. Bu çağdaş refah devleti modeli, geçmişteki sosyal düzene hitap etmektedir; evrenselcilik ve adalet ilkeleri göreli olarak homojen bir sanayi işçisi sınıfına yönelik olarak ortaya çıkmıştır. Sanayi sonrası toplumun iş ve hayat döngüsü bağlamında çok daha fazla farklılık içermesi, daha heterojen ihtiyaçlar ve beklentilere işaret etmektedir. Esping ANDERSEN, “Altın Çağ Sonrası? Küresel Bir Ekonomide Refah Devleti

Đkilemleri“,Sosyal Politika Yazıları, Der. Ayşe Buğra/Çağlar Keyder, Đletişim Yayınları, Đstanbul, 2006, s. 68.

76 ÖZDEMĐR, a.g.e., s.35-36.

77

Mehmet KOCAOGLU, Anayasaya Göre Türk Sosyal Devlet Sistemi, Kara Harp Okulu Basımevi, Ankara, 1989, s.28.

19

çerçevede, sosyal haklar arasında sosyal devletin gerçekleştirilmesine yönelik olarak temel unsurlarından biri sosyal güvenliktir78.

Sosyal güvenlik, sosyal devletin temel amaçlarından ve ortaya çıkışında etkili olan en önemli unsurlardandır79. Sosyal devlet; bireyin maddi ve manevi varlığının gelişimi için gerekli olan koşullar oluşturmak adına, hak ve özgürlükler önündeki siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmakla görevli bulunmaktadır.

Çağımızın özgürlükçü ve çoğulcu demokrasilerinde devletin temel görevlerinden biri de sosyal adaleti sağlamaktır. Sosyal devlet anlayışına bağlı olarak insanın maddi ve gelişimi gelişmesi ile sahip olduğu olanakları serbestçe kullanabilmesi sosyal adaletin gereği sayılmaktadır.

b. Sosyal Adalet

Geleneksel olarak adalet kavramı en çok, "adil olma veya adil davranma"80 anlamında kullanılmaktadır. Kavram olarak sosyal adalet ise, “Toplumun değişik kesimlerinde hayat standardı, gelir düzeyi gibi birtakım ölçülerin fırsat eşitliği”81 anlamına gelmektedir.

Sanayileşmeyle birlikte belirgin hale gelen “sosyal sınıflar” arasındaki çelişkileri asgariye indirmek, özellikle işçileri işverenlere karşı koruyan yasalar çıkarmak, “sosyal adalet”i sağlamaya yönelik atılması gereken en önemli adımlardan biri olmaktadır.

Adalet teorileri genellikle üç ana grupta toplanmaktadır. Bunlardan ilki, klasik liberalizmin adalet teorisidir. Đkincisi, yine liberal gelenek içerisinde yer alan, ancak bazı yönleriyle klasik liberalizmden farklı olan ve refah devletini savunan adalet teorileridir. Bu teorilere verilen bir diğer isim, piyasa mekanizmasının sağladığının dışında, kısmi bir yeniden dağıtımı amaçlamalarından ötürü, dağıtımcı adalettir. Üçüncü grupta ise, radikal adalet

78ÖZBUDUN (2002), a.g.e., s.129.

79 AKTAN/ÖZKIVRAK, a.g.e., s.45.

80 Adalet kavramı ile ilgili olarak ayrıntılı bilgi için bkz. Mustafa ERDOĞAN, “Özgürlük, Adalet,

Refah”, Sosyal ve Siyasal Teori, Der. Atilla Yayla, Siyasal Kitabevi, Ankara, 1999, s.349-363.

20

teorileri yer almaktadır82. Klasik liberal çizginin “negatif adalet” düşüncesini benimseyen HAYEK, pozitif adalet ve refah devleti anlayışının da, 20. yy’deki belki de en önemli eleştiricilerinden birisi olmuştur83.Ancak, belirtmek gerekir ki sosyal adalet konusu oldukça tartışmalı bir konudur.

Bazı yazarlar “sosyal adalet”i farklı iki kavramla, fırsat eşitliği ve sosyal güvenlikle açıklamaktadır. Modern toplum düzeni içinde fırsat eşitliğiyle bütün bireylere fark gözetmeksizin, yeteneklerini geliştirmek için ülkenin sahip olduğu bütün olanakların açık tutulması ifade edilmektedir. Sosyal adaletin gerçekleştirilmesini sağlayan ikinci önemli ve belirleyici öğe ise sosyal güvenliktir.

Sosyal adalet, vatandaş ile ilgilenen sosyal devletin, adalet anlayışın yansıtmaktadır. Sosyal devletin en önemli araçlarından sosyal güvenlik de sosyal adalet temelli bir yapılanmadır84. Sosyal güvenlik de, bireyin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmesi amacı ile toplumdaki dengenin, sosyal adalet üzerinden şekillenmesini öngörmektedir.

Sosyal güvenliğin gerek sosyal sigortalar ile üstlendiği yeniden dağıtım gerekse de sosyal yardım ve sosyal hizmetler ile üstlendiği koruma ve geliştirme görevi, sosyal adalet temelli bir yapılanmayı gerektirmektedir85.

c. Sosyal Risk

Sosyal devlet, meydana gelen risklerin yönetimini esas itibariyle sosyal güvenlik mekanizmaları üzerinden yerine getirmektedir. Sosyal risk, ne zaman gerçekleşeceği bilinmemekle birlikte ileride gerçekleşmesi muhtemel veya muhakkak olan ve buna maruz kalan kişinin malvarlığında eksilemeye neden olan

82 Sosyal adalet teorileri ile ilgili olarak Atilla YAYLA, “Adalet Teorilerine Bir Bakış” , Sosyal ve Siyasal Teori, Der. Atilla Yayla, Siyasal Kitabevi, Ankara, 1999, s.331-347; Ayrıca bkz. Atilla

YAYLA, Liberal Bakışlar, Siyasal Kitabevi, Ankara, 1993, s.58-59.

83 HAYEK’in sosyal adalet ile ilgili eleştirileri ile ilgili olarak bkz. Frederic A. HAYEK, Kanun, Yasama Faaliyeti ve Özgürlük: Sosyal Adalet Serabı, Çev. Mustafa Erdoğan, Türkiye Đş

Bankası Yayınları, Đstanbul, 1995.

84

AKAD, a.g.e., s.8-9.

21

olaydır86. Sosyal güvenlik sistemlerinin üzerine bina edildiği sosyal risk kavramı, geniş anlamı ile bireylerin güvenliklerini belirsiz yapan durumların tamamıdır. Daha geniş anlamda ele alındığında ise bireylerin refahlarını da kapsamaktadır87. Ancak, bu husus sosyal güvenliğin sosyal hayatta insanın başına gelebilecek her türlü tehlikeye karşı güvence sağladığı anlamına gelmemektedir88.

ILO tarafından kabul edilen 102 sayılı Sözleşme sosyal riskleri; hastalık, analık, yaşlılık, işsizlik, ölüm, iş kazası -meslek hastalığı, malullük, aile yükü (aile yardımları) olarak sayılmaktadır89. Bu riskler, genel olarak mesleki (iş kazası ve meslek hastalığı, fizyolojik (Hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm) ile sosyal-ekonomik riskler (Đşsizlik ve aile yardımları) olmak üzere üçe ayrılmaktadır.90 Ancak, tehlikeyi sosyal diye vasıflandırınca bunun kapsamını da sadece ekonomik etkenli dokuz risk ile sınırlı tutmak eleştirilmektedir91.

Çalışmamızda sosyal güvenliği geniş anlamda kabul ettiğimiz için, sadece yukarıda sayılan risklerin gerçekleşmesi durumunda değil, bireylerin insan onuruna yaraşır asgari bir yaşam düzeyi içerisinde yaşamasını engelleyen başka sosyal risklerin gerçekleşmesi durumunda da bireylerin güvenliklerinin sağlanması gerektiği kanaatindeyiz.

86 A. Can TUNCAY/Ömer EKMEKÇĐ, Sosyal Güvenlik Hukuku’nun Esasları, Legal

Yayıncılık, Đstanbul, Đstanbul, 2008, s.5; CASTEL ise sosyal riskleri, bireylerin kendi toplumsal bağımsızlıklarını kendi başlarına sağlama yeteneklerini tehlikeye atan olaylar olarak nitelemektedir. Bkz. Robert CASTEL, Sosyal Güvensizlik, Đletişim Yayınları, Đstanbul, 2004, s.31.

87 Dariusz STANKO, “Social Security in Theory and PracticE. An Essay”, EconWPA Public Economics Working Papers, No: 0401007, 2004, s.22-23 Aktaran Süleyman ULUTÜRK/Kutlu

DANE, "Sosyal Güvenlik:Teori, Dönüşüm ve Türkiye Uygulaması" Elektronik Sosyal Bilimler

Dergisi, C.8, S.29, 2009 Yaz, s.116. http://www.e-sosder.com/dergi/29114-142.pdf (E.T.:20.09.2009).

88 TUNCAY/EKMEKÇĐ, a.g.e., s.5.

89

Fatih UŞAN, Türk Sosyal Güvenlik Hukukunun Temel Esasları, Seçkin Yayınları, Ankara, 2009, s.29.

90 Ayrıntılı bilgi için bkz. Refik KORKUSUZ/Suat UĞUR, Sosyal Güvenlik Hukukuna Giriş,

Karahan Kitabevi, Ankara, 2009, s.7-11; Ali GÜZEL/A.Rıza OKUR/ Nurşen CANĐKLĐOĞLU,

Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayınları, 12. Baskı, Đstanbul, 2009, s.2-5.

22

B. Hak Kavramı

Belgede Sosyal güvenlik hakkı (sayfa 31-39)