• Sonuç bulunamadı

Türk Anayasa Hukukunda bireysel başvuru yolu ve uygulaması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk Anayasa Hukukunda bireysel başvuru yolu ve uygulaması"

Copied!
288
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

KAMU HUKUKU

TÜRK ANAYASA HUKUKUNDA

BĠREYSEL BAġVURU YOLU VE UYGULAMASI

DOKTARA TEZĠ HAZIRLAYAN Nejat TOPRAK 114134001008 DANIġMAN Prof.Dr. Faruk BĠLĠR KONYA 2015

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Nejat TOPRAK

114134001008

Kamu Hukuku

DanıĢmanı: Prof. Dr. Faruk BĠLĠR

TÜRK ANAYASA HUKUKUNDA BĠREYSEL BAġVURU YOLU

VE UYGULAMASI

ÖZET

Ülkemizde Avrupa Birliği uyum süreci ve bu süreçle birlikte ilerleyen anayasal veya yasal değiĢiklikler, temel hak ve özgürlüklerin kapsamı ve güvenceleri konusunda birçok geliĢmeye imkân tanımıĢtır. Anayasa Mahkemesi‟ne bireysel baĢvuru yolu, birçok kiĢi ve kurum tarafından, insan haklarının korunması için yeni bir güvence mekanizması olarak görülmektedir. 07.05.2010 tarihinde kabul edilerek 12.09.2010 tarihinde yapılan halk oylamasıyla yürürlüğe giren 5982 sayılı yasa ile 1982 Anayasası‟nda bazı değiĢiklikler yapılmıĢtır. Bu değiĢikliklerden birisi de, Anayasa Mahkemesi‟nin yetkileri arasına, soyut ve somut norm denetimi yetkilerine ek olarak, birçok Avrupa devletinin anayasalarında öngörülen bireysel baĢvuru yolunun eklenmesidir.

Dünya‟da kırktan fazla devlet, hukuk sistemlerinde bireysel baĢvuru yoluna yer vermiĢtir. Türkiye‟nin bireysel baĢvuru yolunu kabul etmesindeki temel amaç, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi‟nin Türkiye aleyhine vermiĢ olduğu ihlal kararları sayısını azaltmaktır. Bu amacın gerçekleĢtirilebilmesi için Anayasa Mahkemesi‟nin bireysel baĢvuruları incelerken etkili bir yargılama gerçekleĢtirmesi ve içtihatlarının Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile uyumlu olması büyük önem arz etmektedir.

Bu çalıĢma; Anayasa Mahkemesi‟nin yapılan bireysel baĢvuruları incelerken esasa ve usule iliĢkin riayet etmesi gereken kuralları tespit etmek ve Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi ile çıkması muhtemel içtihat farklılıklarını belirlemeyi amaçlamaktadır.

(3)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Nejat TOPRAK

114134001008

Kamu Hukuku

DanıĢmanı: Prof. Dr. Faruk BĠLĠR

INDIVIDUAL APPLICATION WAY AND PRACTICE IN

TURKISH CONSTITUTION LAW

SUMMARY

The European Community harmonization process and constitutional or legal modifications which progress with that process provide lots of development about fundemantal rights and liberties‟ content and guarantees in our country. The individual application way to the Constitutional Court is seen as a new assurance mechanism for the protection of human rights by many people and institutions. Some changes were made in the 1982 Constitution with the law no. 5982 which adopted on 07.05.2010 and entered into force with the referendum on 12.09.2010. One of these changes is, like stipulated in the constitution of many European states, authorisation of Constitutional Court with holding individual applications, in addition to abstract review of norms and concrete norm control powers.

More than forty states in the world took individual application way in their legal system. The main objective of Turkey's acceptance of the individual application way is reduction of the number of infringement decisions given by the European Court of Human Rights against Turkey. Constitutional Court should achieve effective judgment when reviewing individual applications and be compatible with the European Court of Human Rights case law for the realization of this goal.

This work aims to determine procedure and principle rules must be obeyed by Constitutional Court while examining individual applications and specify possible differences of court practices with the European Court of Human Rights.

(4)

ĠÇĠNDEKĠLER

GĠRĠġ ... 1

BĠRĠNCĠ BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE BAĞLAMINDA ANAYASA YARGISI VE BĠREYSEL BAġVURU YOLU ... 3

I. ANAYASA YARGISI KAVRAMI, MEġRULUĞU VE FONKSĠYONU ... 3

A) Anayasa Yargısı Kavramı ... 3

B) Anayasa Yargısının MeĢruluğu Ve Fonksiyonu ... 8

II. BĠREYSEL BAġVURU (ANAYASA ġĠKÂYETĠ) KAVRAMI ... 13

A) Bireysel BaĢvuru Yolunun Tanımı ... 13

B) Bireysel BaĢvuru Yolunun Nitelikleri ... 18

1. Anayasal Yargı Yolu Olarak Bireysel BaĢvuru Yolu ... 19

2. Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması ... 21

3. Korumanın Kamu Gücü ĠĢlemlerine KarĢı Olması ... 23

4. Korumanın Ulusal Mahiyette Olması ... 25

5. Ġkincil Nitelikte Koruma ... 26

C) Bireysel BaĢvuru Yolunun ĠĢlevi ... 30

III. KARġILAġTIRMALI HUKUKTA BĠREYSEL BAġVURU YOLU... 36

A. Almanya’da Bireysel BaĢvuru ... 38

B. Ġspanya’da Bireysel BaĢvuru ... 41

C. Macaristan’da Bireysel BaĢvuru: Actio Popularis’ten Bireysel BaĢvuruya GeçiĢ Süreci ... 44

D. Avusturya’da Bireysel BaĢvuru ... 46

E. Hırvatistan’da Bireysel BaĢvuru Yolu ... 49

IV. BĠREYSEL BAġVURUDA AĠHS’NĠN ÖNEMĠ VE ETKĠSĠ ... 50

(5)

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI SÖZLEġMESĠ BAĞLAMINDA 1982 ANAYASASI’NDA GÜVENCE ALTINA ALINAN TEMEL HAK VE

ÖZGÜRLÜKLER ... 56

I. AĠHS’TE YER ALAN TEMEL HAK VE HÜRRĠYETLER ... 58

A) Ġnsan Haklarına Saygı Yükümlülüğü ... 58

B) YaĢama Hakkı ... 59

C) ĠĢkence Yasağı ... 66

D) Kölelik Ve Zorla ÇalıĢtırma Yasağı ... 69

E) KiĢi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı ... 72

F) Adil Yargılanma Hakkı ... 85

G) Suç Ve Cezaların Yasallığı ... 99

H) Özel Hayata Ve Aile Hayatına Saygı Hakkı ... 109

I) DüĢünce, Din Ve Vicdan Özgürlüğü ... 112

J) Ġfade Özgürlüğü ... 118

K) Dernek Kurma Ve Toplantı Özgürlüğü ... 123

L) Evlenme Hakkı ... 128

M) Etkili BaĢvuru Hakkı ... 130

N) EĢitlik Ġlkesi Ve Ayrımcılık Yasağı ... 133

O) Olağanüstü Hallerde Yükümlülüklerin Askıya Alınması ... 135

P) Yabancıların Siyasal Etkinliklerinin Kısıtlanması ... 137

R) Hakların Kötüye Kullanılmasının Yasaklanması ... 138

N) Hakların Sınırlanmasının Kapsamı ... 142

II. 1982 ANAYASASI’NDA TEMĠNAT ALTINA ALINMIġ TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERDEN TÜRKĠYENĠN TARAF OLDUĞU EK PROTOKOLLER’DE YER ALAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLER ... 142

A. Genel Olarak ... 142 B. Ġnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair SözleĢmeye Ek 1 No’lu

(6)

Protokolde Yer alan Hak ve Özgürlükler ... 143

1-Mülkiyet Hakkı ... 143

2-Eğitim Hakkı ... 146

3-Serbest Seçim Hakkı ... 148

C. Ġnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair SözleĢmeye Ek Türkiye’nin Taraf Olduğu 6 ve 13 No’lu Protokollerde Yer Alan Hak ve Özgürlükler ... 155

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜRK HUKUKUNDA BĠREYSEL BAġVURU YOLU VE BĠREYSEL BAġVURU UYGULAMASI ... 158

I. BĠREYSEL BAġVURU HAKKININ KONUSU VE ġARTLARI ... 159

A) Genel Olarak ... 159

B) Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel BaĢvuru Hakkına Sahip Olanlar ... 163

1. Genel Olarak ... 163

2- Bireysel BaĢvuru Hakkına Sahip Olanların Taraf ve Dava Ehliyeti ... 164

a.Taraf Ehliyeti 161 b.Dava Ehliyeti 162 3- Bireysel BaĢvuru Hakkına Sahip Olanlar ... 169

C) Bireysel BaĢvurunun Konusu ... 174

D) Bireysel BaĢvuruda Hukuki Yarar ... 180

1. Güncellik Ġlkesi ... 180

2. KiĢisellik Ġlkesi ... 181

3. Doğrudanlık Ġlkesi ... 183

E) Bireysel BaĢvuru Usulü Ve Süresi ... 185

F) Aleyhine Bireysel BaĢvuru Yapılamayacak ĠĢlem Ve Kararlar ... 188

1. Yasama ĠĢlemleri ... 189

2. Düzenleyici Ġdarî ĠĢlemler ... 190

3. Anayasa Mahkemesi Kararları ... 191

4. Anayasa‟nın Yargı Denetimi DıĢında Bıraktığı ĠĢlemler ... 192

G) Bireysel BaĢvuru Müracaat Usulü ... 193

1) Bireysel BaĢvuruyu Ġncelemekle Görevli Merci ... 193

2) Bireysel BaĢvurunun Yapılabileceği Merciler ... 194

3) Bireysel BaĢvuru Dilekçesi ... 195

4) Bireysel BaĢvuru Harcı ... 199

5) Bireysel BaĢvuruda Süre Kavramı ... 200

(7)

H) Bireysel BaĢvuru Ġnceleme Usulü ... 203

1) Bireyse BaĢvuru Bürosu ... 203

2) Komisyonlar Ve Komisyonlar BaĢraportörlüğü ... 210

3) Bölümler Ve Bölümler BaĢraportörlüğü ... 213

4) Kabul Edilebilirlik Ġncelemesi 213 5) Esas Hakkında Ġnceleme 221

I) Bireysel BaĢvuru Sonucu Verilebilecek Kararlar Ve Etkileri …….. ... 228

1. Bireysel BaĢvuru Sonucu Verilebilecek Kararlar ... 216

a)Genel Olarak 224 b)Hakkın Ġhlal Edilmediği Kararı 225

c)Hakkın Ġhlal Edildiği Kararı 226 aa)Yargılamanın Yenilenmesi 227 bb)Tazminat Ödenmesi 228 cc)Genel Mahkemelere Dava Açılması 229 d)DüĢme Kararı 230 e)Pilot Karar 231

f)Geçici Tedbir Kararı 233 2.Kararların Ġmzalanması,Tebliği,Yayınlanması,TazvihiVe Maddi Hataların Düzeltilmesi………...224

3.Ġçtihat Farklılıklarının Giderilmesi ... 239

4. Kararların Etkileri Ve Sonuçları 237

II. ANAYASA MAHKEMESĠNE BĠREYSEL BAġVURU UYGULAMASINDAÖRNEK KARARLAR ... 242

A) Bireysel BaĢvuru Kararları ... 243

B) Anayasa Mahkemesi’nin Twitter Kararı ... 245

C) Anayasa Mahkemesi’nin Mustafa Balbay Kararı ... 246

D) Anayasa Mahkemesi’nin Ġlker BaĢbuğ Kararı ... 247

E)Anayasa Mahkemesi’nin Tutukluluk Süreleri Ġle Ġlgili Ġptal Kararı ... 248

F) Anayasa Mahkemesi’ninOlağanüstü Yasa Yoluna Müracaat Ve BaĢvuru Süresi Ġle Ġlgili Kararı ... 249

SONUÇ ... 251

(8)
(9)

KISALTMALAR

ABD : Amerika BirleĢik Devletleri a.e. : Aynı eser/yer

a.g.e. : Adı geçen eser a.g.k. : Adı geçen karar

AĠHM : Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi AĠHS : Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi

AK : Avrupa Konseyi

AYMKD : Anayasa Mahkemesi Kararları Dergisi AMBB : Anayasa Mahkemesi‟ne Bireysel BaĢvuru Any. : Anayasa

Ar-Ġç : AraĢtırma Ġçtihat Birimi

AÜHFD : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi AÜHFY : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları AÜSBFD : Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi AÜSBFY : Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları AYĠM : Askeri Yüksek Ġdare Mahkemesi

AYMK : Anayasa Mahkemesi Kararı

AYMKD : Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi

(10)

B.N. : BaĢvuru Numarası bkz. : Bakınız

bkz.: aĢ. : Eserin kendi içindi aĢağıya atıf bkz.:yuk. : Eserin kendi içindi yukarıya atıf

bs. : Baskı

C. : Cilt

CMK : Ceza Muhakemesi Kanunu Çev. : Çeviren

D. : Daire

DDK : Devlet Denetleme Kurulu

dp. : Dipnot

E. : Esas

Ed. : Editör

e.t. : EriĢim tarihi

EÜHFD : Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

f. : Fıkra

FA : Federal Alman Anayasası

FAM : Federal Alman Anayasa Mahkemesi

FAMK : Federal Alman Anayasa Mahkemesi Kanunu Haz. : Yayına hazırlayan

(11)

HD : Hukuk dairesi HGK : Hukuk Genel Kurulu

HMK : Hukuk Muhakemeleri Kanunu HSYK : Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu HUKAB : Hukuk Adamları Birliği

HUMK : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

ĠÜHFY : Ġstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayını

ĠÜMHAD : Ġstanbul Üniversitesi Mukayeseli Hukuk AraĢtırmaları Dergisi ĠYUK : Ġdari Yargılama Usul Kanunu

K. : Karar

K.T :Karar Tarihi

KHK : Kanun Hükmünde Kararname

md. : Madde

MGK : Milli Güvenlik Kurulu

p. :Page

prg : Paragraf

R.G. : Resmi Gazete

s. : Sayfa

S. : Sayı

(12)

T. : Tarih

T.C. : Türkiye Cumhuriyeti TBB : Türkiye Barolar Birliği TBBD :Türkiye Barolar Birliği

TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi TCK : Türk Ceza Kanunu

TDK : Türk Dil Kurumu

TĠB : Telekomünikasyon ĠletiĢim BaĢkanlığı

TL : Türk Lirası

TMK : Türk Medeni Kanunu

TOBB : Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TÜSĠAD : Türk Sanayicileri ve ĠĢ Adamları Derneği UYAP :Uluslar arası Yargı Ağı Programı

vb. : Ve Benzeri

vd. : Ve Devamı / Ve Diğerleri VKRp. : Venedik Komisyon Raporu

vs. : Vesaire

Y. : Yıl

YAġ :Yüksek Askeri ġura YSK : Yüksek Seçim Kurulu

(13)
(14)

GĠRĠġ

Anayasanın üstünlüğünü sağlama ve hukuk devleti idealine ulaĢabilme çabası, önemli bir mekanizma olarak Anayasa Mahkemelerini ortaya çıkarmıĢtır. Anayasa yargısının bugün geldiği noktada üstlenmiĢ olduğu temel görev, yasama organının tasarrufları karĢısında bireyin temel hak ve özgürlüklerinin yargısal yollar ile korunması ve anayasal düzenin devamlılığının sağlanmasıdır. BaĢlangıçta, anayasa yargısının “hukuk düzenini koruma fonksiyonu” üzerinde durulmasına rağmen sonraki dönemde, insan hakları fikrinin de geliĢmesiyle birlikte, anayasa yargısının aynı zamanda “temel hak ve özgürlükleri koruma fonksiyonu” da kabul görmüĢ ve bu fonksiyonu yerine getirmede en önemli iĢlevi bireysel baĢvuru kurumu üstlenmeye baĢlamıĢtır. Anayasa yargısında esas olarak Avrupa ve Amerika Modeli olmak üzere iki sistemin benimsendiği görülmektedir. Ülkemiz bu konuda Avrupa Modeli olarak adlandırılan sisteme uygun bir biçimde, Anayasa Mahkemesi‟nin kurulması yolunu tercih etmiĢtir.

Ülkemizde Avrupa Birliği uyum süreci ve bu süreçle birlikte ilerleyen anayasal ve yasal değiĢiklikler, temel hak ve özgürlüklerin kapsamı ve güvenceleri konusunda birçok geliĢmeye imkân tanımıĢtır. Birçok kiĢi ve kurum tarafından bazı çekincelerle birlikte önerilen Anayasa Mahkemesi‟ne bireysel baĢvuru yolu da, insan hakları yolunda elde edilmeye çalıĢılan ilerlemeye katkı sağlayabilecek yeni bir güvence mekanizmasıdır.

Temel hak ve hürriyetlerin anayasal düzeyde korunması, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemeleri ise anayasal güvence altında bulunan temel hak ve hürriyetleri, anayasanın üstünlüğü prensibi çerçevesinde, özellikle norm denetimi yoluyla korumayı amaçlamaktadır. 07.05.2010 tarihinde kabul edilerek 12.09.2010 tarihinde yapılan halk oylamasıyla yürürlüğe giren 5982 sayılı yasa ile 1982 Anayasası‟nda bazı değiĢiklikler yapılmıĢtır. Bu değiĢikliklerden birisi de, Anayasa Mahkemesi‟nin soyut ve somut norm denetimi yoluyla anayasaya aykırı olan düzenleyici iĢlemleri iptal etme yetkisine ek olarak, birçok Avrupa devletinin anayasalarında öngörülen bireysel baĢvuru

(15)

yolununeklenmesidir.

Anayasal bir demokrasinin öngördüğü hukuk devleti ideali, bireylere tanınan hak ve özgürlükleri artırırken,bu hak ve özgürlüklerin ihlâlini de azaltmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda anayasal hak ihlâllerine karĢı Anayasa Mahkemesi‟ne bireysel baĢvuru hakkının tanınması, söz konusu ideali gerçekleĢtirmeye yönelik atılan önemli adımlardan biridir. Ancak ülkemizde bireysel baĢvuru hakkının tanınmasının ana sebebi, özellikle son yıllarda,Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi‟nin (AĠHM) Türkiye aleyhine verdiğiihlal kararlarını azaltmaktır.

Uygulaması her ülkede farlılıklar göstermekle birlikte, dünyada kırktan fazla, Avrupa‟da ise yirmi beĢ civarında devlet, kamu otoritelerinin iĢlemleri tarafından temel hakları ihlal edilen bireylere, Anayasa Mahkemesinden doğrudan hukuki korunma talep etme imkânı tanımıĢtır. Ülkemizde ise uzun yıllar tartıĢıldıktan sonra,2010 yılında gerçekleĢtirilen Anayasa değiĢikliği ile bireysel baĢvuru yöntemi, hukuki korunma yolları arasına dâhil edilmiĢtir.Söz konusu yöntemin uygulamaya geçirilebilmesi için Anayasa değiĢikliklerinin Resmi Gazete‟de yayınlandığı 23 Eylül 2010 tarihinden itibaren iki yıllık bir hazırlık süresi öngörülmüĢtür. Bu itibarla, 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi bireysel baĢvuruları kabul etmeye baĢlamıĢtır.

Bu çalıĢma üç bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde kavramsal çerçeve bağlamında anayasa yargısı ve bireysel baĢvuru yolu incelenmektedir. Ġkinci bölümde Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi bağlamında 1982 Anayasası‟nda güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler, son bölümde ise Türk hukukunda bireysel baĢvuru yolu ve uygulaması incelenecektir.

(16)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

KAVRAMSAL ÇERÇEVE BAĞLAMINDA ANAYASA YARGISI VE BĠREYSEL BAġVURU YOLU

I. Anayasa Yargısı Kavramı, MeĢruluğu ve Fonksiyonu A) Anayasa Yargısı Kavramı

Modern bir devletin hukuksal yapısı, günümüzde, anayasa temeli üzerine kurulur. Anayasa; emredici kuralların bütünüyle devletin niteliğini ve temel kurallarını, temel hak ve özgürlükler ile kamu yetkisini ve bunun kullanım Ģartlarını düzenleyen, emredici kurallar bütünüdür.1

Ġnsan hakları kavramı göreceli olarak belirsiz olsa da, kelime anlamı itibariyle “kiĢinin sadece insan olduğu için sahip olduğu hakları” ifade etmektedir.2

Ġnsanlık tarihi boyunca bilimsel ve felsefi düĢüncede gerçekleĢen geliĢim sonucunda bütün insanların, konumları ne olursa olsun, devredilemez bazı haklara sahip oldukları ve bu haklardan herhangi bir ayrımcılığa uğramadan faydalanmaları gerektiği umumiyetle kabul edilmiĢtir.3

Ancak bu fikre kolay ulaĢılamamıĢtır. Ġkinci Dünya SavaĢı öncesine kadar devletlerin vatandaĢlarına nasıl davrandıkları, devletlerin iç iĢlerine iliĢkin sayılmıĢtır. Tarihin en kanlı4

ve sayısız insanlık dıĢı muamelenin yaĢandığı zaman dilimlerinden olan yirminci yüzyılda, Ġkinci Dünya SavaĢı sonrasında birbiriyle bağlantılı iki müspet geliĢme görülmüĢtür. Ġlk olarak, insan hakları kavramı pozitif uluslararası hukuka girmiĢ ve insan haklarının evrensel olarak korunması gündeme alınmıĢ; ikinci olarak ise vatandaĢlarının haklarını ihlal edeceği düĢünülen parlamentoların iĢlemlerine karĢı anayasaya uygunluğun bağımsız

1

ALĠEFENDĠOĞLU, Yılmaz, Anayasa Yargısı, Ankara 1997, s. 22. 2

UYGUN, Oktay, “Ġnsan Hakları Kuramı”, Ġnsan Hakları, Ġstanbul 2000, s. 13. 3

UYGUN, s. 13-21. 4

PERRY, Michale J.,The Ġdea of Human Rights, Oxford-New York 1998, s.4‟ten aktaran KILINÇ, Bahadır, ”KarĢılaĢtırmalı Anayasa Yargısında Bireysel BaĢvuru (Anayasa ġikayeti) Kurumu Ve Türkiye Açısından Uygulanabirliği”, Anayasa Yargısı, C. 25, Y. 2008, s. 19.

(17)

bir organ tarafından denetlenmesi fikri oluĢmuĢtur.5

Anayasa yargısı ilk olarak Amerika BirleĢik Devletlerinde, devletin federal yapıya sahip olmasından kaynaklanan sebeplerle ortaya çıkmıĢ, daha sonraları ise insan hak ve hürriyetlerinin korunması anayasa yargısının temel amacı olmuĢtur. Avrupa‟da ise Ġkinci Dünya SavaĢı sonrasında, geçmiĢte yaĢanan acı tecrübelerin bir sonucu olarak insan hak ve hürriyetlerinin etkin bir Ģekilde korunması mecburiyeti doğmuĢ, bu mecburiyetde anayasa yargısını gündeme getirmiĢtir. Anayasa yargısının giderek yaygınlık kazanmasının sebepleri olarak; Kıta Avrupa‟sındaki demokrasi anlayıĢının geliĢimi, kuvvetler ayrılığındaki geliĢmeler, anayasanın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesinin yerleĢmesi ve en önemlisi de insan haklarının yasama organı karĢısında korunmasını gösterebiliriz.6

Parlamentonun üstünlüğü ya da egemenliği kuralına dayalı çoğunlukçu demokrasilerde anayasa yargısına yer verilmemektedir. Çünkü parlamento hukuken sınırsız olup yasama faaliyetleri bağımsız yargı organı tarafından denetlenemez. Bu sistemde yargı organlarının vesayeti kabul edilemez. Çünkü yasama organı, egemenlik yetkisini kullanan yegâne organdır. Çoğulcu demokrasilerde ise anayasanın üstünlüğünü temin için katı anayasa ve yasaların anayasaya uygunluğunun yargısal yoldan denetimi sistemi benimsenmiĢtir.7

Yasaların anayasaya uygunluğunun yargısal denetimi, denetimin yapıldığı zamana göre önleyici denetim ve düzeltici (bastırıcı) denetim Ģeklinde ikiye ayrılmaktadır. Anayasa yargısında bu iki yoldan yalnız birisi tercih edilebildiği gibi iki sistemin birleĢtiği uygulamalara da rastlanmaktadır.8 Normun yürürlüğe girmesinden önce anayasaya uygunluk denetiminin yapıldığı önleyici denetim, fazlaca yaygın olmayıp tipik olarak Fransa‟da uygulanmaktadır.9Normun yürürlüğe

5

KILINÇ, s. 20. 6

ATAR, Yavuz, “Anayasa Mahkemesinin Yeniden Yapılandırılması”, Anayasa Yargısı, C. 25, Y. 2008, s. 93.

7

ÖZBUDUN, Ergun, Demokrasiye GeçiĢ Sürecinde Anayasa Yapımı, Ankara 1993, s. 158.

8

KABOĞLU, Ġbrahim Ö, Anayasa Yargısı, Ġstanbul 2000, s. 53-54. 9

(18)

girmesinin ardından yapılan anayasaya uygunlukdenetimi ise düzeltici veya bastırıcı denetim olarak adlandırılmakta olup Almanya, Ġtalya, Avusturya, Ġspanya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Türkiye‟de uygulanmaktadır.10 Her iki sistemin birlikte uygulandığı ülkeleri ise Portekiz, Romanya, Macaristan, Polonya olarak sayabiliriz.11

Yasaların anayasaya uygunluğunun yargısal denetimiise denetimin mahkemeye intikal ettirilmesi bakımından soyut norm denetimi, somut norm denetimi ve anayasa Ģikâyeti olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Bu usullerin ayrı ayrı ya da bir arada da uygulanabilmesi mümkündür. Anayasaya aykırılık iddiasının herhangi bir dava ile ilgili olmaksızın, yani uyuĢmazlık ortaya çıkmadan, ileri sürüldüğü ve incelendiği soyut norm denetimi (iptal davası yolu) Avusturya, Almanya, Ġtalya, Fransa, Türkiye, Ġspanya, Portekiz, Belçika, Polonya ve Romanya‟da uygulanmaktadır.12

Bir yargılamada, uyuĢmazlığa uygulanacak olan yasa kuralının anayasaya aykırılığının gündeme gelmesiyle yapılan denetim ise somut norm denetimi (itiraz yolu) olarak adlandırılmakta ve bu usul Avusturya, Ġtalya, Portekiz, Türkiye ve ABD‟de uygulanmaktadır.13

KiĢilerin anayasal güvenceye sahip hak ve hürriyetlerinin, anayasa ve yasalarda öngörülen usullerle korunmasını sağlayan, hakları ihlal edilen kiĢilerce belirli Ģartlar dairesinde kullanılabilen ve sadece yasaya karĢı değil, genellikle bütün kamu gücü iĢlemlerine karĢı Anayasa Mahkemesinde açılabilen bir dava olarak anayasa Ģikayeti, baĢka bir ifade ile bireysel baĢvuru üzerine denetim usulü de bulunmaktadır.14

Anayasanın üstünlüğünün sağlanabilmesi için uluslararası hukukun genel ilkeleri ve ilgili ülkenin onaylamıĢ olduğu uluslararası insan hakları sözleĢmelerinin ölçü normlar olarak,anayasaya uygunluk denetiminde değerlendirilmesi gereklidir.15 Böylece yasaların ve diğer iĢlemlerin anayasaya uygunluğu sağlanarak anayasaya

10

KABOĞLU, Anayasa Yargısı, s. 54-55. 11

KABOĞLU, Anayasa Yargısı, s. 58-59. 12

TEZĠÇ, Erdoğan, Anayasa Hukuku, Ġstanbul 2003, s. 173. 13

TEZĠÇ, s.195-201 14

KABOĞLU, Anayasa Yargısı, s. 73-78. 15

(19)

aykırılıklar giderilebilecektir.16

Anayasanın üstünlüğünün bir anlam ifade edebilmesi için, bunu teminataltına alacak bir sistemin kurulması gerekir.17

Bu konuya iliĢkin yapılan denetim,yasaların anayasaya uygunluğu denetimidir.18

Anayasa yargısı kavramı dar ve geniĢ anlamda kullanılmaktadır. Yasaların anayasaya uygunluğu denetiminin yargı organı tarafından yapılmasının usul ve esaslarına iliĢkin kurallar dar anlamda anayasa yargısı olarak tanımlanmıĢtır.19

Anayasa yargısı, yargılama süreci içerisinde hukuka uygunluğun ne anlama geldiği konusunda, anayasa hukukunu esas kriter alarak bağlayıcı bir Ģekilde karar vermektir.20

Her türlü iĢlemin anayasa ve hukuka uygunluğunu doğrudan teminat altına alan ve mahkemelerce yerine getirilen her türlü yargısal faaliyet ise geniĢ anlamda anayasa yargısı olarak ifade edilmektedir.21 BaĢka bir ifadeyle geniĢ anlamda anayasa yargısı devlet iĢlemlerinin anayasa uygunluk denetimine iliĢkin her türlü yargısal usul olarak tanımlanır.22

Anayasa yargısının dayandığı ilkeler arasında hukuk devleti ilkesi de bulunmaktadır. Hukuk devleti ilkesini geniĢ anlamıyla tarif eden Anayasa Mahkemesi içtihadına göre hukuk devleti; “bütün iĢlem ve fiillerin hukuk kurallarına uygunluğunu baĢlıca geçerlilik Ģartı bilen her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayı amaçlayan ve bunu geliĢtirerek sürdüren, hukuku tüm devlet mekanizmasına hakim kılan, anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, insan haklarına saygı duyarak bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, anayasa ve hukuk kurallarına bağlılığa özen gösteren, yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde, yasa koyucunun bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ile anayasanın varlığı Ģuurundan uzaklaĢmayan devlettir”.23

Bu sebeple anayasaya uygunluk kontrolünün, yargı mercileri tarafından ve yargısal usuller çerçevesinde yapılması tercih

16

ERDOĞAN, Mustafa, Anayasa Hukuku, Ankara 2009, s. 36. 17

TEZĠÇ, s. 173. 18

GÖZLER, Kemal, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, Bursa 2004, s. 438. 19

ALĠEFENDĠOĞLU, s. 37. 20

GÖREN, Zafer, Anayasa Hukukuna GiriĢ, Ġzmir 1999, s. 255. 21

ATAR, Yavuz, Türk Anayasa Hukuku, Konya 2012, s. 296 22

KABOĞLU, Ġbrahim Ö, Anayasa Yargısı: Avrupa Modeli ve Türkiye, Ankara, 2007, s. 13.

23

(20)

edilmiĢtir.24

Anayasa yargısının yapmıĢ olduğu hukukilik ve anayasallık denetiminin aynı zamanda siyasi, ekonomik ve sosyal dengelere etkide bulunabilme gücü bulunmaktadır. Bu sebeple kavramsal tarif muhteviyatına bu hususların da dâhil edilmesi gerekir.25 Dolayısıyla hukukilik denetimi yapan Anayasa Mahkemesi kararlarının birtakım siyasi sonuçları da doğacaktır. Bu durum Anayasa Mahkemelerinin siyasi yönü olduğu gerçeğini göz ardı etmez.

Anayasa yargısının temel fonksiyonu, anayasal demokratik düzeni, insan haklarına dayanan tüm çağdaĢ nitelikleri ile gerçek bir hukuk devleti haline getirerek demokratik rejimin en etkin ve nitelikli koruyucusu olarak, siyasal güçleri ret kararları ile duraksatmadan, iptal kararları ile olası yanlıĢlardan alıkoyarak buhran ve bulanımlar ile kavga ve kargaĢayı önleyip gidermek ve böylece demokratik rejime en yararlı katkıyı sağlamak olmalıdır.26

Ancak mahkeme bunu yaparken çok dikkatli davranmalı, siyasi denetim yapmaktan kaçınmalıdır. Vereceği kararlar hukukilik denetimi kapsamında kalmalı, yerindelik denetimine kaymamalıdır. Çünkü yasaların anayasa uygunluğunun denetimi hukuki bir sorundur. Bu denetimin hukuki yoldan gerçekleĢtirilmesi yani anayasaya uygunluk denetiminin, yargı mercileri tarafından ve yargısal usuller ile yapılması tercih edilendir.27

Anayasanın üstünlüğünün sağlanabilmesi için bazı ön Ģartların varlığının kabulü gerekir. Bunlardan ilki yazılı anayasadır. Çünkü üst kuralın bulunmadığı bir hukuk düzeninde neyin neye göre kontrol edileceği belirsizleĢeceğinden, kontrol de söz konusu olamaz. Ġkinci husus da anayasanın katılığı olup katı anayasa, olağan yasama süreci ile değiĢtirilemeyen, değiĢtirilmesi için diğer yasaların yapılmasına göre daha zorlaĢtırılmıĢ özel bir takım usullerin öngörüldüğü anayasa Ģekli olarak

24

ÖZBUDUN, Ergun, Türk Anayasa Hukuku, Ankara 2012, s. 394. 25

DUYSAK, FĠDAN, Seda, Anayasa Yargısında Bireysel BaĢvuru Yolu ve Türkiye‟de GeliĢimi, Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalı, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2013, s. 4.

26

KILINÇ, s. 20. 27

(21)

tarif edilebilir.28 Katı anayasaların bulunduğu bir hukuk düzeninde anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı, anayasaya uygunluk kontrolünün mantıki ve hukuki temelini oluĢturur.29

Bir diğer üçüncü husus da anayasa dıĢı hukuk normlarının ve hukuki tasarrufların anayasaya uygunluğunu sağlayacak cihazların sistemde var olmasıdır.30

Bu sebeple yargı organlarında anayasaya uygunluk denetimi yapan mahkemelerin yaptığı da bu sınırları uygulamaktır. Bundan ötürü, yargı kararları çoğunluk muhalifi olsalar bile, yargısal denetim anayasal demokrasinin meĢru bir parçası olup modern demokrasi çoğunlukçu değil anayasal demokrasi olacaktır.31

B) Anayasa Yargısının MeĢruluğu ve Fonksiyonu

Demokrasi ve hukuk devleti ilkesinin birbirini tamamladığı ve vazgeçilmez kabul edildiği günümüzde, insanların hak ve özgürlüklerinin devlet gücü karĢısında teminat altına alınması bir mecburiyet olarak ortaya çıkmaktadır. Hak ve özgürlüklerin teminat altına alınması, bunların anayasa olarak adlandırılan ve hukuk düzeninde normal yasalardan daha zor bir biçimde değiĢtirilebilen metinlerde ideal bir Ģekilde düzenlenmesi ile gerçekleĢtirilmektedir. Katılık özelliğinin yanında anayasalar, normlar hiyerarĢisinin en üstünde yer alan, yasama, yargı ve yürütme organları için bağlayıcı güçte esas metinler olarak, aynı zamanda Ģahısların özgürlüklerini de devlet organlarına karĢı teminat altına almaktadır.32

Anayasa hükümlerinin normal yasalardan daha zor bir usulle değiĢtirilebilmeleri anayasanın üstünlüğünü sağlamak açısından önemli bir güvencedir. Fakat anayasanın katılığı, anayasa aykırı yasaların çıkarılmasına engel teĢkil etmemektedir. Anayasaya aykırı yasaların çıkarılmasını engellemek için yasama organına karĢı anayasaya aykırılığı denetleyecek Anayasa Mahkemeleri bir teminat unsuru olarak hukuk düzenine adapte edilmiĢlerdir. Anayasaya uygunluğu

28

ERDOĞAN, Anayasa Hukuku, s. 36. 29

TANÖR, Bülent/YÜZBAġIOĞLU, Necmi, 1982 Anayasasına Göre Türk Anayasa Hukuku, 2009, s. 452; ÖZBUDUN, Türk Anayasa Hukuku, s. 349.

30

TUNÇ, Hasan, KarĢılaĢtırmalı Anayasa Yargısı, Ankara 1997, s. 19 31

ERDOĞAN, Anayasa Hukuku, s. 37. 32

HAKYEMEZ, Yusuf ġevki, Hukuk ve Siyaset Ekseninde Anayasa Mahkemesinin Yargısal Aktivizmi ve Ġnsan Hakları AnlayıĢı, Ankara 2009, s.189.

(22)

denetlemekle görevli Anayasa Mahkemeleri Ģahsın teminat altına alınan özgürlüklerini, özellikle yasama çoğunluğuna karĢı koruyacaklardır.33

Anayasa yargısının merkezi sorunu, seçilmemiĢ ve siyasal açıdan herhangi bir sorumluluğu olmayan organların, halkın seçtiği temsilcilere, istedikleri gibi yönetemeyeceklerini söylemeleridir.34

Anayasa Mahkemelerinin giderek aktivist bir davranıĢ sergilemesi meĢruiyet tartıĢmasını sertleĢtirmiĢtir. Amerikan Yüksek Mahkemesinin baĢlattığı yargısal aktivizm dalgası yaygınlaĢarak Avrupa anayasa yargısını da etkisi altına almıĢtır. Yargısal aktivizm, hâkimlerin kamu politikalarını etkilemek için gördükleri davada hukuk kurallarının dıĢına çıkarak Ģahsi politik görüĢlerine dayanan karar verme isteklerini ifade etmektedir. Bu ise yargının siyasileĢmesine yol açmaktadır. Bu rol de hâkimler hükümeti endiĢesi ile eleĢtirilmektedir.35

Anayasa yargısının bulunduğu ülkelerde Anayasa Mahkemelerinin, çoğunluğun temsilcileri tarafından çıkarılan yasalar karĢısında, bir grup azınlığın “karĢı yasama” veya “negatif yasayıcılık”36 “eĢ yasayıcılık”37 “pozitif yasayıcılık”38yaptığı söylenmektedir. Bu sebeple yargısal aktivizmi kesin bir dille eleĢtiren bir görüĢte39

“yasa koyucular, Yüksek Mahkemeye değil, anayasaya bağlı kalmak için yemin etmiĢlerdir. Anayasanın anlamı, Yüksek Mahkemenin ona verdiği anlam ile aynı olmak zorunda değildir” ifadeleri yer almaktadır.

Yasama organının, hak ve özgürlükleri anayasal teminatlara aykırı bir biçimde sınırladığı durumlarda, Anayasa Mahkemesinin etkin bir teminat olarak

33

GÜLSOY, Mehmet Tevfik, Özgürlüklerin Korunmasında Anayasa Yargısının Yeri ve MeĢruluğu, Ankara 2007, s.141-143.

34

JOHN, Ely, DemocracyandDistrust, Cambridge: Harvard University Pres 1980, s.4-5‟ten aktaran ġĠRĠN, Tolga, Türkiye‟de Anayasa ġikayeti (Bireysel BaĢvuru), Ġstanbul 2013, s. 77 35

ATAR, Anayasa Mahkemesinin Yeniden Yapılandırılması, s.97. 36 ġĠRĠN, s.779, dn.62. 37 ġĠRĠN, s.779, dn.63. 38 ġĠRĠN, s.779, dn.63. 39

TUSHNET, Mark, TakingtheConstitutionAwayFromtheCourts, PrincetUniversity Pres: Princeton 1999, s.6‟dan aktaran, Atar, Anayasa Mahkemesinin Yeniden Yapılandırılması, s. 98.

(23)

devreye girmesi gerekir. Bu süreçte hak ve özgürlüklerin düzenleniĢ biçimi, kapsamı ve sınırlamalarda uyulması gereken esaslı hususlar ve sınırlamanın sınırı gibi konularda anayasalarda yer verilen ilke ve kurallar, hak ve özgürlüklerin uygulamada nasıl gerçekleĢeceğini ve Anayasa Mahkemesi kararlarında nasıl yorumlanıp somutlaĢacağını belirleyen önemli ipuçlarıdır. Temel hak ve özgürlükler anayasada ideal bir Ģekilde düzenlenmediğinde, anayasa yargısından çok fazla Ģeyler beklemek mümkün olmayacaktır.40

Kuvvetler ayrılığının benimsendiği sistemlerden biri olan klasik parlamenter sistemde, yasama ve yürütme organının kararlarını iptal edebilecek yetkide bir yargı organının belli bir meĢruiyet çerçevesinde oluĢturulması oldukça zorlu bir konudur.41 Yasama organın aldığı bir karar, halkın lehine veya aleyhine olabilir. Halk desteği ile seçilmiĢ parlamentonun aldığı kararlardan doğan memnuniyet halk tarafından bir sonraki seçimlerde yansıtılacak; memnuniyet devam ederse mevcut iktidara devam edecek, aksi takdirde iktidar el değiĢtirilecektir.42 Bu durum, halkın seçilmiĢ iktidara karĢı, iktidar politikaları çerçevesinde uygulamıĢ olduğu bir çeĢit ödül-müeyyide mekanizması olarak değerlendirilebilir. Anayasa Mahkemesinin iptal yetkisine meĢruiyet kazandıran husus, denetim kıstasının toplumsal bir sözleĢme niteliğindeki anayasa olmasından kaynaklanmaktadır.43

Anayasa yargısının demokratik meĢruiyetini hukukun egemenliği ilkesinden aldığı söylenebilir. Lakin bu durumda parlamentonun üstünlüğü ilkesi ihlal edilmiĢ olacaktır. Anayasa yargısının gerçek meĢruluğunu, devlet gücünü temel uzlaĢma olarak bağlayan anayasanın üstünlüğünden aldığı görüĢü ağırlık kazanmıĢtır.44

Anayasa yargısı, anayasanın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerinden meĢruluğunu almaktadır. Ġnsan haklarının korunması da bu husus da zikredilebilir.

40

HAKYEMEZ, s. 190. 41

GÖREN, Zafer, Anayasa Hukuku, Ankara 2011, s. 266. 42

GÖZLER, Kemal, “Anayasa Yargısının MeĢruluğu Sorunu”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, C. 61, S. 3, Temmuz-Eylül 2006, s.131-166.

<www.anayasa.gen.tr/meĢruluk.htm (EriĢim Tarihi: 27 Temmuz 2014) 43

GÖZLER, Genel Esaslar, s. 440 44

(24)

Yasa yapım sürecinde Anayasa Mahkemesi, halkın iradesini olumsuz etkilemekten ziyade, halkın iradesinin oluĢumuna katkı sağlayan bir konumda bulunmaktadır.45

Tarihi süreç içerisinde, halkın temsilcilerinden oluĢan çoğunluğun dahi yasama faaliyetini yerine getirirken temsil ettikleri halk aleyhine, özgürlükleri ihlâl edici uygulamalara sebebiyet verdikleri görülmüĢtür.46 Bu yüzden, anayasanın varlık nedenlerinden birini oluĢturan, bireyin devlet karĢısında korunması amacına hizmet eder nitelikte bulunan anayasa yargısı, demokrasinin iĢlevselliğine ve yasamanın meĢruluğuna katkı sağlamaktadır.

Birçok Avrupa ülkesinde dâhi, Anayasa Mahkemelerinin içtihatlarında kısa dönemler içerisinde değiĢiklikler görülebilmektedir. Bu tarz kısa süreli karar değiĢiklikleri, mahkemelerin objektifliğini zedeleyecek nitelikte, siyasi faktörleri barındıran oluĢumlardır. Bu değiĢimler, anayasa yargısına olan inanç ve güveni zedelemekte, meĢruluk problemini beraberinde getirmektedir.47

Anayasa yargısının gereklilik nedenlerinden birisi de yasaların anayasaya uygunluğunu denetleme sürecinde, anayasada yer alan soyut ilke ve kuralları anlamlandırması ve somutlaĢtırmasıdır. Anayasaya uygunluk denetimi sürecinde, yazılı anayasaların kendiliğinden uygulanma kabiliyeti bulunmadığı için, zorunlu olarak anayasa hükümleri yorumlanmakta ve somut durumlara uygulanmaktadır. Bunun sonucu olarak günümüzde, anayasanın ne anlama geldiğini ve nasıl anlaĢılması gerektiğini hukuksal düzeyde en etkin biçimde ifade eden makam anayasa yargısı olmaktadır. Dolayısıyla anayasa yargısının, aynı zamanda anayasanın anlaĢılmasına da yardımcı olma Ģeklinde bir iĢlevi bulunmaktadır.48

Anayasa yargısının varlığı, aynı zamanda, belli bir devlet anlayıĢı ile devlet kurumlarının birbirlerive vatandaĢlarla olan iliĢkilerini de ifade eder. Dolayısıyla anayasa yargısı hem pozitif devlet hukukunun ana konularından birini, hem de

45 TUNÇ, s. 26. 46 TEZĠÇ, s. 171. 47

GÖZLER, Kemal, Anayasa Hukukunun Genel Teorisi, Cilt II, Bursa 2011, s. 727. 48

(25)

özgürlükçü demokratik modern anayasal devlet teorisinin temelini oluĢturur.49

1982 Anayasası‟nın 13. maddesinin değiĢtirilmeden önceki halinde “Temel hak ve hürriyetler, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, millî egemenliğinin, Cumhuriyetin, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayiĢin, kamu yararının, genel ahlâkın ve genel sağlığın korunması amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanunla sınırlanabilir.

Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve öngörüldükleri amaç dıĢında kullanılamaz.

Bu maddede yer alan genel sınırlama sebepleri temel hak ve hürriyetlerin tümü için geçerlidir”hükmü yer almaktaydı.Bu hükmün, tüm temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında kullanılabilecek ortak sebepler öngörmesi eleĢtiriye tabi tutulmuĢtur.50

Anayasadaki bu düzenlemeye iliĢkin eleĢtiriler 2001 Anayasa değiĢikliği ile giderilmeye çalıĢılmıĢtır. Yeni düzenlemede, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında uyulması gereken temel esaslar; sınırlamanın yasa ile yapılması, yasa koyucunun sınırlamada Anayasa‟da her bir özgürlüğün düzenlediği maddede yer verilen özel sınırlama sebeplerine dayanması, sınırlamada ölçülülük kuralına uyması, getirilecek sınırlayıcı tedbirin demokratik toplum düzenin gereklerine uyulması ve sınırlamada hakkın özüne dokunulmaması Ģeklinde belirtilmiĢtir. Bu teminatlar, yasa koyucuyu önemli ölçüde yönlendirmekte, temel hak ve özgürlükleri keyfi ve ölçüsüz sınırlamalara karĢı himaye etmektedir.51

Anayasa Mahkemesi, 13. madde de yer verilen bu teminatlara aykırı sınırlamaların varlığı halinde getirilen sınırlayıcı önlemleri Anayasaya aykırı bulup iptal edecektir. Dolayısıyla ölçülülük kuralı, hakkın özüne dokunmama güvencesi ve

49

ÖZBUDUN, Türk Anayasa Hukuku, s.368. 50

YAZICI, Serap, “Yeni Bir Anayasanın Yapım Sürecinde Türkiye: Yasakçılıktan Özgürlükçülüğe, Otoritarizmden Demokrasiye, Vesayetçilikten Demokratik Temsile”, Ergun Özbudun‟a Armağan, C.II, Ankara 2008, s.747.

51

KARAMAN, Ebru, KarĢılaĢtırmalı Anayasa Yargısında Bireysel BaĢvuru Yolu, Ġstanbul 2013, s. 31.

(26)

demokratik toplum düzeninin ihtiyaçlarına uygunluk Ģartı, Anayasa Mahkemesi tarafından özgürlük lehine yorum yapma konusunda önemli çıkıĢ noktaları konumundadır52

.

Anayasa yargısının, yasaların anayasaya uygunluğunun sağlanması ve anayasal düzenin korunması yanında,53

temel hak ve özgürlüklerin kamu gücüne karĢı korunması amacı da bulunmaktadır. Anayasa yargısının ve Anayasa Mahkemelerinin temel hak ve özgürlükleri koruma fonksiyonundaki geliĢmiĢlik seviyesinin Ģimdilik son basamağını bireysel baĢvuru veya anayasa Ģikâyeti kurumu oluĢturmaktadır.54

II. Bireysel BaĢvuru (Anayasa ġikayet ) Kavramı A) Bireysel BaĢvuru Yolunun Tanımı

Temel hak ve özgürlüklerin etkin olarak korunması bağlamında, henüz ülkemizde pozitif bir düzenlenme söz konusu değilken, doktrin Alman anayasa hukukundan yola çıkılarak anayasa Ģikâyeti ifadesiyle bu müesseseyi tanımlamıĢtır.55 Doktrinde genellikle bireysel baĢvuru yolu veya anayasa Ģikâyeti gibi terimler kullanılmaktadır.56

2010 yılında yapılan anayasa değiĢiklik paketinde ise anayasa Ģikâyeti yerine bireysel baĢvuru terimi tercih edilmiĢtir. 12 Eylül 2010 Anayasa değiĢiklikleri ile anayasa yargısı alanında bireysel baĢvuru yolunun kabul edilmesini, Anayasanın 2. ve 5. maddelerinin öngördüğü ilkelerin daha da güçlendirilmesi yolunda önemli bir adım olarak kabul etmek gereklidir. Gerçekten bireysel baĢvuru yolu, pek çok geliĢmiĢ ülkede anayasa yargısının ayrılmaz bir parçası olarak kabul

52YÜZBAġIOĞLU, Necmi, “2001 Anayasa DeğiĢiklikleri Üzerinde Bir Değerlendirme”, Anayasa ve Uyum Yasaları (13-14 Aralık 2002 Açık Oturum Tutanakları), Ankara 2003, s.30. 53 GÜLSOY, s. 89-99. 54 KILINÇ, s. 20. 55

GÖZTEPE, Ece, Anayasa ġikayeti, Ankara 1998, s. 99-103.

56KAYAR,Ġnci,“Anayasa Mahkemesine Bireysel BaĢvuru”,Terazi Hukuku Dergisi,S.67, Mart 2012,s. 59.

(27)

edilmektedir.57

Ülkemizde bireysel baĢvuru konusunda, anayasa değiĢikliğinden önce doktrinde birçok akademik çalıĢma yapılmıĢtır. Genellikle anayasa Ģikâyeti olarak TürkçeleĢtirilen bu terimin orijinali Almanca “VerFassungsbeschwerde” ifadesidir. ġikâyet teriminin genelde olumsuz etkisi düĢünülerek baĢvuru teriminin daha tarafsız bir yaklaĢımolduğu kabul edilebilir.58

Belirtmek gerekir ki Almanya‟da sistem biraz farklıdır. Almanya‟da bireysel anayasa Ģikâyeti ve komünal anayasa Ģikâyeti olarak iki türlü anayasa Ģikâyeti sistemi bulunmaktadır.59

Bunun sebebi, Almanya‟nın federal yapısı sebebiyle yerel yönetimlerin, özek yönetim hakkını ihlal eden yasalarla alakalı olarak anayasa Ģikâyeti yapabilmesidir.60

Türkiye esasen Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi‟nin zorunlu yargılama yetkisini ve mahkemeye bireysel baĢvuruyu kabul ettiği yıldan bu yana, bireysel baĢvuru mekanizmasına aĢina bir ülke konumundadır.61

Yıllardır Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi‟nin Türkiye aleyhine vermiĢ olduğu kararlar ve bu kararların hukuki tabanındaki haklılıklar, Türkiye‟yi uluslararası bir bireysel baĢvuru mekanizmasına gitmezden evvel, ulusal bir bireysel baĢvuru mekanizması oluĢturmak yönüne sevk etmiĢtir. Böylelikle Türkiye‟nin hem uluslararası alandaki itibarı zedelenmeyecek hem de baĢvuruculara muhtemel ihlaller karĢısında yüksek tazminat miktarlarının ödenmesi önlenecektir.

Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi‟ne yapılan baĢvurulara baktığımızda Türkiye, 2012 yılında aleyhine en çok baĢvuru yapılan ikinci ülke olmuĢtur.62

Ġç hukukta bir mağduriyete maruz kalan baĢvurucu, iç hukuk yollarını tükettikten sonra mahkemeye baĢvurmaktadır. BaĢvuru usulünün posta ile yapılıyor olması,

57

ERGÜL, Ergin, Anayasa Mahkemesine Bireysel BaĢvuru, Ankara 2012, s. 2-3. 58

KILINÇ, s. 22-23. 59

KILINÇ, s. 22. 60

GÖZTEPE, Anayasa ġikayeti, s. 99-103. 61

Türkiye, 1987 yılında AĠHM‟ne bireysel baĢvuru yolunu, 1990 yılında ise mahkemenin zorunlu yargılama yetkisini kabul etmiĢtir. 25 yıldır kesintiye uğramaksızın ülkemizde AĠHM‟ne bireysel baĢvuru uygulanmaktadır.

http://www.tbmm.gov.tr/kultursanat/yayinlar/yayin089/089_00_013.pdf (e.t. 27.07.2014) 62

(28)

mahkemenin yargılama dili ile baĢvurucunun kullandığı dilin farklılığı gibi unsurlar Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi‟ne yapılan baĢvuruların değerlendirme süresini uzatmaktaydı. Böylelikle mahkemenin takdirinde mevcut olan bir ihlalden ötürü, söz konusu olayın üzerinden birkaç yıl geçmiĢ olmakta; bu da baĢvurucu için daha yüksek bir miktar tazminata yol açmaktaydı.

AĠHS‟ne taraf ülkeler arasında, iç hukuklarında bireysel baĢvuru yolunu kabul edenlerin aleyhlerine AĠHM‟ne yapılan bireysel baĢvuru sayıları, bu yöntemi kabul etmeyen ülkelere oranla daha düĢük bir düzeydedir. 1951 yılından bu yana Alman Anayasa Mahkemesi‟ne yaklaĢık 180 bin bireysel baĢvuruda bulunulmuĢtur. Bu Alman Anayasa Mahkemesinin baktığı davaların yaklaĢık %97‟sine denk düĢmektedir. Bu baĢvuruların yaklaĢık %2,5 kadarı baĢarılı olmuĢtur. Alman Anayasa Mahkemesine yılda yaklaĢık 3 bin kadar bireysel baĢvuru yapılmaktadır. Mahkemeye yapılan baĢvuruların %90‟ı kabul edilemez bulunmuĢtur.63

Bu sıkıntıların aĢılması, hem baĢvurucuların maruz kaldıkları ihlallerin hızlı bir Ģekilde çözülmesi hem de muhtemel bir ihlalden dolayı devletin mağduriyeti bir an önce gidermeye çalıĢması amacıyla bireysel baĢvuru 2010 yılında Anayasanın 148. maddesinde 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan değiĢiklik64

ile birlikte ulusal hukukumuzun bir parçası haline gelmiĢtir.

Bireysel baĢvuru, temel hak ve özgürlükleri kamu gücü tarafından ihlâl edilen bireylerin tüm idari ve yargısal yolları tükettikten sonra iç hukukta baĢvuracakları tali, yardımcı ve istisnai nitelikte bir hak arama yolu65

; olağanüstü bir yasa yolu ve hukuki çare olarak tanımlanabilir.66 Bireysel baĢvurunun esas anlam ve amacını, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini devlete karĢı koruma olanağı sağlayan

63

ERGÜL, s. 8. 64

Referanduma sunulan metin: http://www.anayasa.gen.tr/5982.htm (e.t. 27.07.2014) 65

SAĞLAM, Musa, Bireysel BaĢvuru “Anayasa ġikayeti”, Ankara 2011 , s..2. 66

KILINÇ, s. 23; GÖZTEPE, Anayasa ġikayeti, s. 20; DEYNEKLĠ, Adnan, “Yargıtay‟ın Anayasa ġikayetine BakıĢı”, Bireysel BaĢvuru “Anayasa ġikayeti” HUKAB Sempozyum Serisi 1 Ġçinde, Der. Musa Sağlam, Ankara 2011, s.81; AYDIN, Öykü Didem, “Türk Anayasa Yargısında Yeni Bir Mekanizma: Anayasa Mahkemesi‟ne Bireysel BaĢvuru”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XV, S. 4, Y. 2011, s.125; ERGÜL, s. 5.

(29)

özellikli ve olağanüstü bir yargı yolu olması oluĢturmaktadır.67

Bireysel baĢvuru için hukuki yarar Ģartı aranmaktadır. Hukuki yararın varlığı Ģartı, Anayasa Mahkemesi tarafından kararın verildiği anda mevcut olan bir menfaatin bulunmasını ifade eder. BaĢvurucunun ölümü halinde baĢvurunun geleceği, davanın konusuna göre değiĢiklik göstermektedir. Bireysel baĢvurunun konusunu, kiĢiye sıkı sıkıya bağlı hakların oluĢturması halinde, baĢvurucunun ölümü baĢvuruyu sona erdirir. Buna karĢılık dava bir temel hak ihlalinin tespitine ilave olarak ayrıca maddi talepleri de içeriyorsa baĢvurucunun ölümü üzerine mirasçılarının bu baĢvuruyu sürdürebilmeleri mümkündür.68

“Bireysel baĢvurunun kiĢisel ve güncel bir temel hak ihlalinin ortadan kaldırılmasına yönelik bir anayasal kurum olması, baĢvuruların belli bir sürede yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bireysel baĢvurunun gerçek bir güvence teĢkil edebilmesi, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılabilir nitelikte olmasıyla yakından ilintilidir. Bu nedenle baĢvurunun, yasa yollarını tüketen nihai iĢlemin baĢvurucuya tebliğ edildiği tarihten veya yasa yolu öngörülmemiĢse ihlalin öğrenildiği tarihten baĢlayarak otuz gün içinde yapılması öngörülmüĢtür.”69

Devlet tüzel kiĢiliğinin doğrudan veyadolaylı sorumluluğu çerçevesinde gerçekleĢtirilen hak ihlallerinin önlenmesi ve giderilmesini amaçlayan bu yöntemle hukuk devleti ilkesi güçlenmektedir. Bir bakıma bireysel baĢvuru, kiĢilere, kamu güçlerinin iĢlemlerine karĢı kendileri savunma, bu iĢlemlerin temel hak ve özgürlükler açısından uygunluğunun incelenmesini sağlama ve anayasal yargı bazında anayasal hak niteliğinde bir mağduriyet yaĢayıp yaĢamadığını tespit ettirme Ģansını vermektedir.

Bireysel baĢvuru, anayasal bir yargı yoludur. Bireysel baĢvuru, temel hak ve özgürlüklerin ulusal düzlemde korunması amacı ile baĢvurulabilecek istisnai ve

67

TUNÇ, Hasan/BĠLĠR, Faruk/YAVUZ, Bülent, Türk Anayasa Hukuku, Ankara 2014, s.339.

68

ERGÜL, s. 23. 69

(30)

ikincil nitelikte son hukuki çaredir.70 Bireysel baĢvuru ile Anayasa Mahkemesinde, anayasaya aykırılığı iddia edilen bir karar veya iĢlem hakkında önceki yargılamanın devamı olmayan, tarafları ve konusu da önceki yargılamadan farklı olan bir yargılama yapılır. Bireysel baĢvuru, sadece özel olarak anayasa hukukunun ihlâlinin denetlenebileceği istisnai nitelikte bir hukuk yoludur.71

Temel hak ve özgürlüklerin anayasalarda yer alması ve bu haklarla ilgili yasaların anayasaya uygunluğunun anayasa yargısı yoluyla sağlanması insan hakları bakımından önemli olmakla birlikte, temel hak ve özgürlüklerin yargısal uygulamalar ile yargı yolu öngörülmeyen veya yargı yolunun etkili olmadığı durumlar karĢısında da korunmaları gerekir.72

Temel hak ve özgürlük ihlal iddialarının bireysel baĢvuru dıĢındaki mekanizmalar aracılığıyla incelenmesi ve Anayasa Mahkemesi önüne getirilmeden önce bu yollarla ortadan kaldırılması gerekir. Çünkü bireysel baĢvuru ile kıyaslandığında, olağan yargı, bireysel hak ihlallerinin engellenmesinde daha elveriĢli konumdadır.73

Bireysel baĢvuru hakkının iki temel özelliği bulunmaktadır: Ġlk olarak bireysel baĢvuru yolu kamu gücü iĢlemlerine karĢı geliĢtirilmiĢ hukukî bir yoldur. Diğer bir deyiĢle gerçek kiĢilerle özel hukuk tüzel kiĢilerinin eylemlerine karĢı bu hukukî müessesenin iĢlerliği bulunmamaktadır. Ġkinci olarak bireysel baĢvuru yolu doğrudan doğruya kullanılan bir hak değildir. Öncesinde yasa yollarının tüketilmesi gerekmektedir.74

Bireysel baĢvuru diğer hak arama yollarıyla karĢılaĢtırıldığında kullanılan yöntemler ve varılan sonuçlar itibarîyle farklı özellikler taĢımaktadır. Bu müessesenin varlık sebebi, anayasal hak ihlâllerini önlemek ve hak ihlali gerçekleĢmiĢ ise bu ihlali ortadan kaldırmaktır. Kamu gücü karĢısında korumasız durumda bulunan bireylere bu yönde güvence sağlayan bireysel baĢvuru hakkı ikincil

70

KILINÇ, s. 22-23. 71

ÖZBEY, Özcan, Anayasa Mahkemesine Bireysel BaĢvuru Hakkı, Ankara 2012, s. 73. 72

ALĠEFENDĠOĞLU, s. 202. 73

EKĠNCĠ, Hüseyin, “Kabul Edilebilirlik Kriterleri”, Bireysel BaĢvuru Ġnceleme Usulü ve Kabul Edilebilirlik Kriterleri, (Editör: Musa Sağlam), Ankara 2012, s. 148-149

74

(31)

nitelikte olduğundan hak ihlâllerini giderme bakımından öncelik tüm idari ve adli mercilerde bulunmaktadır. Bu nedenle söz konusu Ģikâyetler Anayasa Mahkemesi önüne gelmeden önceilgili mercilerin gerekli hassasiyeti göstermeleri gereklidir.

Bireysel baĢvuru yolunun istinaf ve temyiz yolu olarak görülmemesi gerekmektedir. Çünkü söz konusu hak, yasa yolunda ortaya çıkan hukuka aykırılıkların tamamını gidermeyi amaçlamamaktadır. Bu hakkın kapsamını yalnızca anayasalarda yer alan temel hak ve hürriyet ihlâlleri oluĢturmaktadır.75

Bireysel baĢvuru yolu, hak ihlâliyle karĢı karĢıya kalan kiĢilere yasalar veya anayasa tarafından tanınan bir dava çeĢidi olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bu nitelikte davalar insan hak ve özgürlüklerine yönelik olduğundan görevli mahkemeler de konunun önemine binaen Anayasa Mahkemesi gibi yüksek mahkemeler olmaktadır. Bireysel baĢvuru hakkı esas olarak sübjektif ve objektif olmak üzere iki temel iĢlevi gerçekleĢtirmektedir. Bireysel baĢvuru hakkının sübjektif iĢlevi, bireyin temel hak ve özgürlüklerinin anayasa yargısı yoluyla korunmasıdır. Objektif iĢlevi ise hukuk düzeninin korunması ve anayasa yargısı alanında içtihatların zenginleĢtirilmesidir.76

Devlet kurumları tarafından gerçekleĢtirilen hak ihlâllerinin önlenmesi ve giderilmesini amaçlayan bu yöntemle hukuk devleti ilkesi de güçlendirilmektedir.77 ĠĢte bu rolü üstlenen bireysel baĢvuru, kiĢilere, kamu güçlerinin iĢlemlerine karĢı kendilerini savunma, bu iĢlemlerin hak ve özgürlükler açısından uygunluğunun denetlenmesini sağlama ve anayasa mahkemeleri önünde kendilerini ifade etme olanağını sağlayarak temel hak ve özgürlükleri gerçek anlamda anayasal güvenceye kavuĢturmuĢtur.78

B) Bireysel BaĢvuru Yolunun Nitelikleri

Bireysel baĢvuru yolunun kendine mahsus bir takım özellikleri vardır. Bu

75

EKĠNCĠ, Hüseyin/SAĞLAM, Musa, 66 Soruda Anayasa Mahkemesi‟ne Bireysel BaĢvuru, http://www.anayasa.gov.tr/files/bireysel_basvuru/66_Soru.pdf (e.t. 02.07.2014) 76

KILINÇ, s. 24-26. 77

ĠBA, ġeref, Anayasa Hukuku ve Siyasal Kurumlar, Ankara 2008, s. 198. 78

TURHAN, Mehmet, “Anayasa Yargısının Demokratik Hukuk Devletindeki ĠĢlevi ve MeĢruluğu”, Anayasa Yargısı Ġncelemeleri I, Ankara 2006, s. 62.

(32)

özellikler müessesenin önemini ortaya koymakla birlikte aynı zamanda hukukumuzdaki diğer müracaat yollarından da onu ayırmaktadır.

Bireysel baĢvuruyu diğer hukuki yollardan ayıran özellikleri sıralamak gerekirse; bireylerin baĢvurabileceği bir anayasal yargı yolu olması, temel hak ve özgürlük ihlallerine karĢı baĢvurulabilecek bir mekanizma olması, ikincil nitelikte olması, ulusal düzeyde olması ve söz konusu uyuĢmazlığın davalı tarafının kamu gücü yani kamu tüzel kiĢileri olması sayılabilir.

1. Anayasal Yargı Yolu Olarak Bireysel BaĢvuru Yolu

Hukukumuzda anayasaya uygunluk denetimi, bireysel baĢvuru düzenlemesinin kabul edilmesinden önce iptal davası (soyut norm denetimi) ve itiraz yolu(somut norm denetimi) olmak üzere iki farklı Ģekilde yerine getirilmekteydi. Bireysel baĢvuru yolunun tanınması ile anayasal yargı denetimine üçüncü bir dava yolu eklenmiĢtir. Anayasa yargısında kontrol düĢüncesi bilindiği gibi anayasanın yasalardan üstünlüğü fikrine dayanmaktadır. Anayasa, normlarhiyerarĢisindeki en üst hukuk normu olduğundan, diğer bütün hukuk kurallarının da anayasaya uygun olması zaruridir.79

Soyut norm denetimi olarak da ifade edilen iptal davasında, Anayasamızda belirtilen kiĢi ve kurumların, somut bir hak ihlali meydana gelmezden önce mahkemeye yasama organının faaliyeti sonucunda ortaya çıkan düzenlemenin iptali için baĢvurusu söz konusudur.80

Soyut norm denetiminde sadece anayasada sayılan belli kiĢi ve kurumlara müracaat hakkı tanınmıĢ iken bireysel baĢvuruda, kamu gücü tarafından bir temel hak ve özgürlüğü ihlal edilen herkesin Anayasa Mahkemesine baĢvurma hakkı bulunmaktadır.81 Soyut norm denetiminde esas olan kamu yararı olup baĢvuru hakkına sahip olanların hukuki bir yararının bulunması gerekmezken, bireysel baĢvuruda esas olan bireyin Ģahsi yararı olup baĢvuru için muhakkak hukuki yararının bulunması gereklidir.

Somut norm denetimi ise bir mahkemede görülmekte olan bir davanın karara

79

TUNÇ, s.115. 80

ATAR, Türk Anayasa Hukuku, s. 306 81

(33)

bağlanmasının, o davada kullanılacak hukuk normunun anayasaya uygun olup olmamasına bağlı olması halinde yapılan denetimi ifade eder.82 Bireysel baĢvuru düzenlenene kadar hukukumuzda bireyler maruz kaldıkları anayasal seviyedeki temel hak ve hürriyet ihlallerini ancak somut norm denetimi usulüyle mahkemeye iletebilmiĢtir. Somut norm denetimi bu anlamda bireylerin Anayasa Mahkemesi‟ne müracaatını dolaylı olarak içermiĢtir. Bireysel baĢvuru yolu ile her vatandaĢın diğer Ģartları sağlaması durumunda Anayasa Mahkemesi‟ne aracısız olarak müracaat etmesi imkânı tanınmıĢtır. Somut norm denetiminde dava taraflarının doğrudan Anayasa Mahkemesi‟ne müracaat etme hakkı bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesi‟ne müracaat etme yetkisi, yargılamayı yapan mahkemenin inisiyatifindedir.83 Dolayısı ile bireysel baĢvuru hakkı soyut ve somut norm denetiminde olduğu gibi anayasa yargısı içerisinde kalan anayasal denetim Ģekli olarak karĢımıza çıkmaktadır.84

Temel hak ve hürriyet merkezli anayasaya uygunluk denetiminin bir gereği olarak Anayasa Mahkemelerinin iĢlevlerinde meydana gelen değiĢim, bireysel baĢvuru yolunun Anayasa Mahkemelerinin görev alanına girmesi sonucunu doğurmuĢtur. Fonksiyonları gereği Anayasa Mahkemeleri, ülkelerinde adli ve idari yargının yanında hatta ötesinde temel hak ve özgürlüklerin teminatı olarak kabul görmektedir. Böylelikle bu mahkemelerin bireysel baĢvuru sonucunda meĢruiyetleri daha da güçlenmiĢtir.85

Anayasa yargısında son zamanlarda yasaların teorik olarak anayasaya uygunluğunun yanında yasaların uygulanmalarının da denetimine doğru bir yöneliĢ bulunmaktadır. Yani anayasa yargısı, yasama iĢlemlerinin denetimiyle yetinmeyip

82

ATAR, Türk Anayasa Hukuku, s. 312. 83

ATAR, Türk Anayasa Hukuku, s. 316. 84

AKSU, Hüseyin, “Anayasa Mahkemelerinin Ġnsan Haklarını koruma Fonksiyonu Çerçevesinde Anayasa Mahkemesi‟ne Bireysel BaĢvuru: KarĢılaĢtırmalı Ġnceleme”, Ġnönü Üniversitesi Turgut Özal Uluslararası Ekonomi ve Siyaset Kongresi II: Küresel DeğiĢim ve DemokratikleĢme, Eylül 2012, s. 579; ÖZBEY, Bireysel BaĢvuru Hakkı, s. 73.

85

SAĞLAM, Musa, “Bir Hak Arama Yolu Olarak Bireysel BaĢvuru”, Anadolu Üniversitesi Anayasa Mahkemesine Bireysel BaĢvuru Sempozyumu (26 Kasım 2010), AÜHFY, No:10, Editör: Bülent Yücel Ġlker Gökhan ġen, 2011, s. 30 .

(34)

yargısal iĢlemlerinde denetimini içine alacak Ģekilde evirilmiĢ durumdadır.86

Bunun sonucu olarak günümüzde birçok devlet, soyut ve somut norm denetiminin yanı sıra bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin kamu gücü iĢlemlerine karĢı korunması arzusu ile Anayasa Mahkemelerine bireysel baĢvuru yolunu da kabul etmiĢlerdir.87 Son zamanlardaki yeni eğilim uluslararası anlaĢmalarda tanınan hak ve özgürlükler içinde anayasa Ģikâyetineimkân tanımak yönünde olmuĢtur.88

Anayasa ve Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi ile ek protokollerinde yer alan temel hak ve özgürlüklere yönelen müdahalelerin anayasaya uygunluğu denetiminin bir sonucu olarak bireysel baĢvuru hakkı, anayasal yargı yolu89 yani bir dava çeĢidi90 olarak Anayasa Mahkemesinin görev alanına dâhil edilmiĢ bulunmaktadır.91

2. Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması

Hukukumuzda bireysel baĢvuru yolunun düzenlenme sebeplerinden birisi de Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi öncesinde iç denetim mekanizması oluĢturmaktır. Anayasanın 148. 3. fıkrasına göre: “Herkes Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.” Bu maddeden anlaĢılacağı üzere temel hak ve hürriyetlerin korunmasında etkin bir koruma sağlayan bireysel baĢvuru yolu, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi öncesi son baĢvuru yoludur.

Bir temel hak ve özgürlüğün bireysel baĢvuru tarafından sağlanan etkin korumadan faydalanabilmesi için hem Anayasa‟da hem de Avrupa Ġnsan Hakları

86

ÖZBEY, Bireysel BaĢvuru Hakkı, s. 74 87

KAYAR, s. 60; ÖZBEY, Bireysel BaĢvuru Hakkı, s. 74. 88

PACZOLAY, Peter, “Anayasa ġikayeti: Karma Bir Çözüm Mü?”, Anayasa Yargısı, C. 26, Y. 2009, s. 315.

89

ÖZBEY, Bireysel BaĢvuru Hakkı, s. 76. 90

ZABUNOĞLU, Yahya, “Bireysel BaĢvuru Yolunun Açılması: Türkiye‟de Yargı Yollarının Ayrılmasında Ortaya Çıkan Sorunlar”, Bireysel BaĢvuru “Anayasa ġikayeti”, HUKAB Sempozyum Serisi 1 Ġçinde, Der. Musa Sağlam, Ankara, 2011, s.122; KILINÇ, s. 23.

91

(35)

SözleĢmesi‟nde yer alması gerekmektedir. Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi‟nde düzenlenen temel hak ve özgürlüklerin Anayasa‟daki karĢılığı hususunda bir açıklık yoktur. Ayrıca aynı hak, her iki metinde farklı kapsamlardadüzenlenmiĢtir. Böyle bir durumda,hak ihlalin varlığının değerlendirilmesindehangi metnin esas alınacağı noktasında anlam karmaĢasına yol açılması muhtemeldir. Bir hak ve özgürlük Anayasa‟da güvence altına alınmıĢsa, aynı özgürlük için AĠHS‟de kullanılan baĢka bir terimin kullanılması, bireysel baĢvuru bakımından önemli değildir. Dolayısıyla o hak ve özgürlük de bireysel baĢvuruya konu olabilir. Ancak evlenme hakkı örneğinde olduğu gibi AĠHS‟de düzenlenip Anayasa‟da yer almayan hak ve özgürlükler için Anayasa Mahkemesi‟ne bireysel baĢvuruda bulunmak mümkün değildir. Ancak AĠHM‟nin kendine yapılan baĢvurulardaki uygulamasına paralel olarak, herhangi bir hak, Anayasa tarafından korunan ve bireysel baĢvuruya konu olabilen baĢka bir hakkın koruma alanında kaldığı takdirde, bireysel baĢvuru yolu o hak için de mümkün olacaktır. Aksi bir uygulama, bireysel baĢvuruyla amaçlanan AĠHM‟ne baĢvuruları azaltma amacına hizmet etmez.92

Buradan yola çıkarak, temel hak ve özgürlüklerin belirlenmesinde Anayasa ve Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi‟nin içeriğin esas alındığını, bu içerik haricinde hiçbir temel hak ve hürriyet ihlali için baĢvuru yapılamayacağını söylemek mümkündür. Her ne kadar Anayasadaki madde metninde Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi Ek protokollerinin koruma kapsamında olduğuna dair bir beyan bulunmasa da, 6216 sayılı yasanın 45/1 hükmünde ek protokollerin de bu kapsamda kabul edildiği açıkça belirtilmiĢtir. Bu maddeye göre, “Herkes, Anayasada güvence altına alınmıĢ temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi ve buna ek Türkiye‟nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi‟ne baĢvurabilir”. Maddeden de anlaĢılacağı üzere bu düzenleme, Anayasa hükmünü daha da somutlaĢtırmıĢ ve temel hak ve özgürlüklerden salt AĠHS kapsamındakileri değil, Türkiye‟nin taraf olduğu protokoller kapsamındakileri de bireysel baĢvuru konusu

92

(36)

olarak kabul etmiĢtir.93

Bireysel baĢvuruda bulunmak için baĢvurucunun, AĠHS çerçevesinde korunan temel bir anayasal hakkının kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasında bulunması gereklidir. Bireysel baĢvuru bakımından “mağdur”, Anayasa‟da güvence altına alınmıĢ temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi ve Türkiye‟nin taraf olduğu Ek Protokolleri kapsamındaki herhangi biri kamu gücü eylemi nedeniyle kiĢisel olarak ve doğrudan etkilenen gerçek veya tüzel kiĢiyi ifade etmektedir. Bu Ģartı taĢımayan gerçek veya tüzel kiĢi, mağdur sıfatıyla dava açma ehliyetine sahip değildir.94

3. Korumanın Kamu Gücü ĠĢlemlerine KarĢı Olması

Temel hak ve özgürlüklerin bireysel baĢvuru yoluyla, anayasa yargısı tarafından korunabilmesi için bu iĢlemi gerçekleĢtiren iradenin kamu gücüne ait olması gerekmektedir. Bireysel baĢvurular, sadece kamu gücünün ihlal ettiği ölçüde anayasa yargısı tarafından incelenebilecektir.

Anayasamızda kamu gücü ifadesi tanımlanmamıĢtır. Federal Almanya uygulamasına baktığımızda kamu gücü iĢlemleri (ÖffentlicheGewalt) ifadesine rastlamaktayız.95

Federal Alman Anayasası‟nın 93. maddesine göre bireysel baĢvuru, bütün kamu gücü iĢlemlerine karĢı kullanılan bir baĢvuru yoludur. Kamu gücü ifadesinden, devlet otoritesinin yansıdığı tüm iĢlemler anlaĢılmaktadır.96

Yasama, yürütme ve yargı organları bir devlet yapılanmasının temelini teĢkil eder. Dolayısıyla en geniĢ anlamda yasama, yürütme ve yargı organlarının her türlü iĢlemi bir kamu gücü iĢlemi niteliğine sahiptir.

Anayasa‟da herhangi bir sınırlama yapılmaksızın “kamu gücü” tarafından yapılan ihlallerden söz edilmektedir. Bu kavramın yasama, yürütme ve yargı iĢlemlerini kapsadığı açıktır. Fakatyasada yer alan düzenleme, Anayasa‟ya aykırı 93 ERGÜL, s. 13. 94 ERGÜL, s. 17. 95 KILINÇ, s. 24. 96

Referanslar

Benzer Belgeler

Bireysel başvuru, temel hak ve özgürlüklere yönelik ihlalleri önlemek amacı ile tanınmış bir kanun yoludur (Sabuncu ve Arnwine, 2004: 230). maddesinde bireysel

Devletin vergilendirme yetkisini kullanması sırasında, yükümlüler nez- dinde Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna

Başvurucu hakkında “kaçakçılık suçunu işlemek amacıyla teşekkül oluşturma ve kaçakçılık suçunu” işlediği iddiası ile kamu davası açılmış- tır. Yapılan

Buna göre; maddi bir hak ile bağlantılı olarak ele alınan ayrımcılık yasağı hakkın kendisi ihlal edilmemiş olsa bile mahkeme tarafından

Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru incelemelerinde kanunilik denetimi yaparken, temel bir hakka müdahale teşkil eden eylemin öncelikle şekli anlamda bir kanuni dayanağının

AYM Birinci Bölümünün 07.11.2013 tarih 2012/660 Başvuru numaralı kararında özetle; 1602 sayılı kanunun 40’ıncı maddesinde idari işlemlere karşı dava açma

AYM Yasas•’n•n 45/3.maddesi içeri•i ve söz konusu kanunun yasala•ma sürecinde kanun koyucunun Anayasa Alt Komisyonu ve Genel Kurul a•amas•nda ortaya

Maarife, başta ebelik olmak üzere te- babete, Ktztlaya, neşriyata büyük hiz­ metleri vardır. Pek çok defalar,