• Sonuç bulunamadı

Eskişehir-Tandır mevkiindeki karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana) gençleştirme çalışmalarının tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemi bakımından değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eskişehir-Tandır mevkiindeki karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana) gençleştirme çalışmalarının tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemi bakımından değerlendirilmesi"

Copied!
96
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ  FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ARALIK 2017

ESKİŞEHİR-TANDIR MEVKİİNDEKİ KARAÇAM (Pinus nigra subsp.

pallasiana) GENÇLEŞTİRME ÇALIŞMALARININ TOHUM AĞACI DOĞAL

GENÇLEŞTİRME YÖNTEMİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Mehmet KALKAN

(2)
(3)

ARALIK 2017

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ  FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ESKİŞEHİR-TANDIR MEVKİİNDEKİ KARAÇAM (Pinus nigra subsp.

pallasiana) GENÇLEŞTİRME ÇALIŞMALARININ TOHUM AĞACI DOĞAL

GENÇLEŞTİRME YÖNTEMİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ Mehmet KALKAN

172082501

Orman Mühendisliği Anabilim Dalı

(4)

Tez Danışmanı : Prof. Dr. Mustafa YILMAZ ... Bursa Teknik Üniversitesi

Jüri Üyesi : Doç. Dr. Servet ÇALIŞKAN ... İstanbul Üniversitesi

Jüri Üyesi : Yrd. Doç. Dr. Salih PARLAK ... Bursa Teknik Üniversitesi

BTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü’nün 172082501 numaralı Yüksek Lisans Öğrencisi Mehmet KALKAN, ilgili yönetmeliklerin belirlediği gerekli tüm şartları yerine getirdikten sonra hazırladığı “Eskişehir-Tandır Mevkiindeki Karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana) Gençleştirme Çalışmalarının Tohum Ağacı Doğal Gençleştirme Yöntemi Bakımından Değerlendirilmesi” başlıklı tezini aşağıda imzaları olan jüri önünde başarı ile sunmuştur.

FBE Müdürü : Doç. Dr. Murat ERTAŞ ... Bursa Teknik Üniversitesi .

.../.../...

Savunma Tarihi : 25.12.2017

(5)

İNTİHAL BEYANI

Bu tezde görsel, işitsel ve yazılı biçimde sunulan tüm bilgi ve sonuçların akademik ve etik kurallara uyularak tarafımdan elde edildiğini, tez içinde yer alan ancak bu çalışmaya özgü olmayan tüm sonuç ve bilgileri tezde kaynak göstererek belgelediğimi, aksinin ortaya çıkması durumunda her türlü yasal sonucu kabul ettiğimi beyan ederim.

Öğrencinin Adı Soyadı: Mehmet KALKAN

(6)

v ÖNSÖZ

Gençleştirme çalışmaları, planlanan programların uygulanmasıyla ekolojik koşullara ve bol tohum yılı tekerrürüne dikkat edilerek tabii (doğal) ve sun’i (yapay) gençleştirme adı altında yürütülmektedir. Bu nedenle kalite ve kantite açısından kıymetli sürdürülebilir ormanlar kurulması büyük önem arz etmektedir. Bu çalışma dâhilinde, tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemi değerlendirilmiştir. Yöntem uygulamasında, 2015 yılı itibariyle gençleştirme faaliyetlerinin yürütüldüğü Eskişehir Orman İşletmesi’nin orman sınırlarında yer alan Eskişehir-Tandır Mevkiindeki Karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana) gençleştirmesi değerlendirilmiştir.

“Eskişehir-Tandır Mevkiindeki Karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana) Gençleştirme Çalışmalarının Tohum Ağacı Doğal Gençleştirme Yöntemi Bakımından Değerlendirilmesi“ adlı bu çalışma Bursa Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Orman Mühendisliği Anabilim Dalı’nda yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır. Çalışmalarımın her aşamasında bana yardımcı olan ve katkılarını esirgemeyen, çok değerli hocam ve tez danışmanım sayın Prof. Dr. Mustafa YILMAZ’a teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca, tez jürimde yer alan ve tez ile ilgili görüşlerinden yararlandığım sayın Doç. Dr. Servet ÇALIŞKAN ve Yrd. Doç. Dr. Salih PARLAK’a teşekkürlerimi sunarım.

Yüksek lisans tez çalışmalarım boyunca yardımlarından dolayı sayın Prof. Dr. Turan SÖNMEZ ve Prof. Dr. Temel SARIYILDIZ’a teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca, tez çalışmalarım süresince bana yardımcı olan meslektaşlarım İnanç TAŞ ve Burhan GENCAL’a teşekkürlerimi sunarım.

Tez çalışması süresince arazi çalışmaları sırasında gerekli desteği sağlayan Eskişehir Orman İşletme Şefliği’ne katkılarından dolayı teşekkür ederim. Çalışma alanına ait sayısal verilerin temininde her türlü desteği sağlayan Eskişehir Orman İşletme Şefi Güray GÜN’e teşekkürlerimi sunarım.

Son olarak tez çalışmalarım boyunca bana destek olan ve yardımlarını esirgemeyen sevgili aileme ve nişanlıma teşekkürlerimi sunarım.

(7)

vi İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ ... v İÇİNDEKİLER ... vi KISALTMALAR ... viii SEMBOLLER ... ix ÇİZELGE LİSTESİ ... x

ŞEKİL LİSTESİ ... xii

ÖZET ... xiii

SUMMARY ... xiv

1. GİRİŞ ... 1

1.1 Karaçam ... 2

1.1.1 Karaçamın ekolojik özellikleri ... 2

1.1.2 Asli ağaç türlerimizle yaptığı karışımlar ... 4

1.1.3 Türkiye için kararlaştırılan idare süreleri ... 4

1.2 Türkiye’de Karaçam Doğal Gençleştirme Yöntemleri ... 4

1.2.1 Siper işletmesi ... 5

1.2.2 Etek şeridi tıraşlama işletmesi ... 6

1.2.3 Büyük alan tıraşlama işletmesi ... 6

1.3 Tohum Ağacı Doğal Gençleştirme Yöntemi ... 8

2. LİTERATÜR ÖZETİ ... 11 3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 16 3.1 Materyal ... 16 3.1.1 Çalışma alanı ... 16 3.1.2 Jeolojik durum ... 19 3.1.3 İklim özellikleri ... 20

3.1.4 Toprak grupları durumu ... 23

3.1.5 Gençleştirme sahası meşcere tipi ... 24

3.1.6 Gençleştirme sahası topografik yapı ... 25

3.1.7 Gençleştirme sahası toprak özellikleri ... 25

3.1.8 Gençleştirme alanında işletme şefliğinin yaptığı müdahaleler ... 27

3.2 Yöntem ... 28

3.2.1 Tohum ve örnek ağaçların ölçüm ve tespiti ... 28

3.2.2 Tohumdan gelen fidanların ölçüm ve tespiti ... 31

3.2.3 Dikilen fidanların ölçüm ve tespiti ... 32

3.2.4 Uygulanan analizler ... 33

4. BULGULAR ... 34

4.1 Tohum ve Örnek Ağaçlara İlişkin Bulgular ... 34

4.1.1 Tohum ve örnek ağaçların çapı ... 35

4.1.2 Tohum ve örnek ağaçların boyu ... 36

4.1.3 Tohum ve örnek ağaçların yaşı ... 37

(8)

vii

4.1.5 Tohum ve örnek ağaçların hacmi ... 40

4.1.6 Tohum ve örnek ağaçların kabuk kalınlığı ... 41

4.1.7 Tohum ve örnek ağaçların tepe tacı başlangıcı ... 42

4.1.8 Tohum ve örnek ağaçların tepe tacı çapı ... 43

4.2 Tohumdan Gelen Fidanlara İlişkin Bulgular ... 44

4.3 Dikim Fidanlarına İlişkin Bulgular ... 52

5. TARTIŞMA VE SONUÇ ... 54

KAYNAKLAR ... 68

EKLER ... 72

(9)

viii KISALTMALAR

2015sb : 2015 sonbaharda müdahale gören 14 ha alan 2016sb : 2016 sonbaharda müdahale gören 13,9 ha alan BASİ : Büyük Alan Siper İşletmesi

BATİ : Büyük Alan Tıraşlama İşletmesi Ç.Y : Çimlenme Yılı

D.Y : Dikim Yılı

EC : Elektriki iletkenlik

EŞTİ : Etek Şeridi Siper İşletmesi

Ha : Hektar

Kontrol : Müdahale görmeyen 52,7 ha alan OGM : Orman Genel Müdürlüğü

OİŞ : Orman İşletme Şefliği

OM : Organik Madde

Ort. : Ortalama

TT : Toprak Türü

(10)

ix SEMBOLLER KO : Kareler Ortalaması KT : Kareler Toplamı N : Örnek sayısı P : Yağış verisi

PET : Potansiyel Evapotranspirasyon Sd : Serbestlik derecesi

Sh : Standart hata

Ss : Standart sapma

α : Önem düzeyi

(11)

x ÇİZELGE LİSTESİ

Sayfa

Çizelge 3.1 : Eskişehir Orman İşletme Şefliği’ne ait bilgiler ... 16

Çizelge 3.2 : Eskişehir ilinin 89 yıllık Meteorolojik Rasat Değerleri ... 21

Çizelge 3.3 : Çalışma alanı toprak analizi raporu ... 26

Çizelge 3.4 : Çalışma alanı toprak analizi sonucu ... 26

Çizelge 3.5 : Çalışma alanı toprak analizi ortalama değerleri ... 27

Çizelge 3.6 : Tohum ve örnek ağacı niteliklerini gösteren örnek veri tablosu ... 31

Çizelge 3.7 : Tohumdan gelen fidanların özelliklerini gösteren örnek veri tablosu .. 31

Çizelge 3.8 : Dikim fidanı özelliklerini gösteren örnek veri tablosu ... 32

Çizelge 4.1 : Tohum ve örnek ağacı çap değerlerine ait istatistiksel bilgiler ... 35

Çizelge 4.2 : Tohum ve örnek ağacı çap değerleri Duncan testi ... 35

Çizelge 4.3 : Tohum ve örnek ağacı boy değerlerine ait istatistiksel bilgiler ... 36

Çizelge 4.4 : Tohum ve örnek ağacı boy değerleri Duncan testi ... 36

Çizelge 4.5 : Tohum ve örnek ağacı yaş değerlerine ait istatistiksel bilgiler ... 37

Çizelge 4.6 : Tohum ve örnek ağacı yaş değerleri Duncan testi ... 37

Çizelge 4.7 : Tohum ve örnek ağacı son 1 yıllık halka kalınlığı istatistikleri ... 38

Çizelge 4.8 : Tohum ve örnek ağacı son 1 yıllık halka kalınlığı Duncan testi ... 39

Çizelge 4.9 : Tohum ve örnek ağacı 5 yıllık halka kalınlığı istatistikleri ... 39

Çizelge 4.10 : Tohum ve örnek ağacı 5 yıllık halka kalınlığı Duncan testi... 39

Çizelge 4.11 : Tohum ve örnek ağacı 10 yıllık halka kalınlığı istatistikleri ... 40

Çizelge 4.12 : Tohum ve örnek ağacı 10 yıllık halka kalınlığı Duncan testi ... 40

Çizelge 4.13 : Tohum ve örnek ağacı hacim değerlerine ait istatistiksel bilgiler ... 41

Çizelge 4.14 : Tohum ve örnek ağacı hacim değerleri Dunnet T3 testi ... 41

Çizelge 4.15 : Tohum ve örnek ağacı kabuk kalınlığına ait istatistiksel bilgiler ... 42

Çizelge 4.16 : Tohum ve örnek ağacı kabuk kalınlığı değerleri Duncan testi ... 42

Çizelge 4.17 : Tohum ve örnek ağacı tepe tacı başlangıcı istatistiksel bilgileri ... 43

Çizelge 4.18 : Tohum ve örnek ağacı tepe tacı başlangıcı Duncan testi ... 43

Çizelge 4.19 : Tohum ve örnek ağacı tepe tacı çapı istatistiksel bilgileri ... 44

Çizelge 4.20 : Tohum ve örnek ağacı tepe tacı çapı Dunnet T3 testi ... 44

Çizelge 4.21 : 2015sb tohumdan gelen fidanların dağılış yönü istatistikleri ... 46

Çizelge 4.22 : 2015sb tohumdan gelen fidanların dağılış yönü Duncan testi ... 46

Çizelge 4.23 : 2016sb tohumdan gelen fidanların dağılış yönü istatistikleri ... 47

Çizelge 4.24 : 2016sb tohumdan gelen fidanların dağılış yönü Duncan testi ... 47

Çizelge 4.25 : 2015sb ve 2016sb tohumdan gelen fidanların dağılış yönüne ait istatistiksel bilgiler ... 48

Çizelge 4.26 : 2015sb ve 2016sb tohumdan gelen fidanların dağılış yönü T testi .... 48

Çizelge 4.27 : 2015sb tohumdan gelen fidanların tohum ağacına olan uzaklığına ilişkin istatistiksel bilgiler ... 49

Çizelge 4.28 : 2015sb tohumdan gelen fidanların tohum ağacına olan uzaklığı Duncan Testi ... 49

(12)

xi

Çizelge 4.29 : 2016sb tohumdan gelen fidanların tohum ağacına olan uzaklığına

ilişkin istatistiksel bilgiler ... 50

Çizelge 4.30 : 2016sb tohumdan gelen fidanların tohum ağacına olan uzaklığı Duncan Testi ... 50

Çizelge 4.31 : 2015sb ve 2016sb tohumdan gelen fidanların tohum ağacına olan uzaklığına ilişkin istatistiksel bilgiler ... 51

Çizelge 4.32 : 2015sb ve 2016sb tohumdan gelen fidanların tohum ağacına olan uzaklığına ilişkin T testi ... 52

Çizelge A.1 : Eskişehir ilinin Thornthwaite yöntemine göre su bilançosu ... 73

Çizelge A.2 : Tohum ve örnek ağacı çap değerlerine ilişkin istatistiksel testler ... 73

Çizelge A.3 : Tohum ve örnek ağacı boy değerlerine ilişkin istatistiksel testler ... 73

Çizelge A.4 : Tohum ve örnek ağacı yaş değerlerine ilişkin istatistiksel testler ... 74

Çizelge A.5 : Tohum ve örnek ağacı son 1 yıllık halka kalınlığı istatistiksel testleri 74 Çizelge A.6 : Tohum ve örnek ağacı 5 yıllık halka kalınlığı istatistiksel testleri ... 75

Çizelge A.7 : Tohum ve örnek ağacı 10 yıllık halka kalınlığı istatistiksel testleri .... 75

Çizelge A.8 : Tohum ve örnek ağacı hacim değerlerine ilişkin istatistiksel testler ... 76

Çizelge A.9 : Tohum ve örnek ağacı kabuk kalınlığı değerleri istatistiksel testleri .. 76

Çizelge A.10 : Tohum ve örnek ağacı tepe tacı başlangıç yüksekliğine ilişkin istatistiksel testler ... 77

Çizelge A.11 : Tohum ve örnek ağacı tepe tacı çap değerlerine ilişkin istatistiksel testler ... 77

Çizelge A.12 : 2015sb Tohumdan gelen fidanların dağılış yönlerine ilişkin istatistiksel testler ... 78

Çizelge A.13 : 2016sb Tohumdan gelen fidanların dağılış yönlerine ilişkin istatistiksel testler ... 78

Çizelge A.14 : 2015sb ve 2016sb tohumdan gelen fidanların dağılış yönlerine ilişkin istatistiksel testler ... 79

Çizelge A.15 : 2015sb tohumdan gelen fidanların tohum ağacına olan uzaklığına ilişkin istatistiksel testler ... 79

Çizelge A.16 : 2016sb tohumdan gelen fidanların tohum ağacına olan uzaklığına ilişkin istatistiksel testler ... 80

Çizelge A.17 : 2015sb ve 2016sb tohumdan gelen fidanların dağılış yönlerine ilişkin istatistiksel testler ... 80

(13)

xii ŞEKİL LİSTESİ

Sayfa

Şekil 3.1 : Çalışma alanının konumu ... 16

Şekil 3.2 : Çalışma alanının bölge müdürlüğündeki konumu... 17

Şekil 3.3 : Çalışma alanı şeflik sınırları ... 17

Şekil 3.4 : Tandır mevkii gençleştirme sahası ... 18

Şekil 3.5 : Eskişehir Orman İşletme Şefliği Jeoloji haritası ... 19

Şekil 3.6 : Eskişehir ilinin Thornthwaite metoduna göre su bilançosu diyagramı .... 22

Şekil 3.7 : Eskişehir Orman İşletme Şefliği Büyük Toprak Grupları haritası ... 23

Şekil 3.8 : Çalışma alanı meşcere haritası ... 24

Şekil 3.9 : Çalışma alanı topografik haritası ... 25

Şekil 3.10 : Göğüs çapı ve kabuk kalınlığı ölçümü ... 29

Şekil 3.11 : Boy ve tepe tacı başlangıcı ölçümü ... 29

Şekil 3.12 : Göğüs yüksekliği seviyesinden alınan artım kalemi ... 30

Şekil 3.13 : Artım hesabı ve yaş sayımı ... 30

Şekil 4.1 : Tohum ve örnek ağacı ortalama çap değerleri ... 35

Şekil 4.2 : Tohum ve örnek ağacı ortalama boy değerleri ... 36

Şekil 4.3 : Tohum ve örnek ağacı ortalama yaş değerleri... 37

Şekil 4.4 : Tohum ve örnek ağacı ortalama artım değerleri ... 38

Şekil 4.5 : Tohum ve örnek ağacı ortalama hacim değerleri ... 40

Şekil 4.6 : Tohum ve örnek ağacı ortalama kabuk kalınlığı değerleri ... 41

Şekil 4.7 : Tohum ve örnek ağacı ortalama tepe tacı başlangıç yüksekliği ... 42

Şekil 4.8 : Tohum ve örnek ağacı ortalama tepe tacı çapı değerleri ... 43

Şekil 4.9 : Tohumdan gelen fidanların yönlere göre ortalama dağılışı... 45

Şekil 4.10 : Tohumdan gelen fidanların tohum ağacına olan ortalama uzaklığı ... 45

Şekil 4.11 : 2015sb alanındaki dikilen fidanların yaşama yüzdesi ... 53

Şekil 4.12 : 2016sb alanındaki dikilen fidanların yaşama yüzdesi ... 53

(14)

xiii

ESKİŞEHİR-TANDIR MEVKİİNDEKİ KARAÇAM (Pinus nigra subsp.

pallasiana) GENÇLEŞTİRME ÇALIŞMALARININ TOHUM AĞACI DOĞAL

GENÇLEŞTİRME YÖNTEMİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZET

Karaçam (Pinus nigra Arnold. ssp. pallasiana) Türkiye’nin önemli ağaç türlerinden biridir ve yaklaşık 4,2 milyon ha alanda yayılış göstermektedir. Ülkemizde karaçamın gençleştirilmesinde ise genellikle siper işletmesi tercih edilmektedir. Doğal gençleştirmeyi sağlamak amacıyla alanda bırakılan belirli sayıdaki tohum ağaçlarından gelen tohumlarla yeni gençliği oluşturmada kullanılan yöntemlerden biri de tohum ağacı yöntemidir. Bu yöntem özellikle Kuzey Amerika’da tohumu hafif olan birçok ışık-yarı ışık orman ağacının gençleştirilmesinde kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Eskişehir-Tandır mevkiindeki 27,9 ha karaçam meşceresinin 2015 ve 2016 yıllarında başlayan gençleştirme çalışmaları araştırılmıştır. Araştırma sahası 1200-1300 m yükseltiye ve %5-30 eğime sahiptir. Bol tohum yılı öncesinde toprak işleme ve arazi hazırlığı yapılmıştır. Ayrıca 2016 ve 2017 ilkbaharında 1+0 yaşlı tüplü fidan dikilmiştir. Araştırma sahasında, tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemine benzer şekilde hektarda ortalama 17 tohum ağacı bırakılmıştır. Bu nedenle gençleştirme sahasının, tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemi bakımından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında Tandır mevkiindeki birer yıl arayla tensile alınan sahalar ve müdahale görmeyen aynı özelliklere sahip yan meşcere üzerinde incelemelerde bulunulmuştur. Her sahadan 30 adet rastgele seçilen tohum ve örnek ağaçlar üzerinde çap, boy, yaş, artım, hacim, kabuk kalınlığı ve tepe tacı belirlenmiştir. Ayrıca tensile alınan sahalarda tohumdan gelen ve dikimle gelen fidanlar araştırılmıştır. Tohumdan gelen fidanların tohum ağacına olan uzaklığı ve bakıya göre dağılımı incelenmiştir. Ayrıca 1+0 yaşında dikilen tüplü fidanların başarı oranı belirlenmiştir. 2017 sonbaharında veri toplama ve ölçüm işlemleri tamamlanmıştır. Çalışma sonucunda, ölçülen ve tespit edilen değerler müdahale gören ve görmeyen sahalar bakımından irdelenmiştir. 27,9 ha’lık toplam çalışma alanında yaklaşık tohumdan gelen fidan sayısı 91.540 adet olarak hesaplanmıştır. Böylece 2 m2’de 0,65

adet tohumdan gelen fidan tespit edilmiş ve bu sebeple doğal gençleştirmede 2 m2’de

en az 1 adet fidan olma şartını sağlayamamıştır. Tohumdan gelen fidanların, tohum ağacına göre en fazla dağılışı kuzey yönünde olduğu tespit edilmiştir. Tohumlama mesafesine göre ise en fazla 4., 5. ve 6. metreler arasında dağılış gösterdiği belirlenmiştir. Dikim yapılan fidanlar üzerinde yapılan sayım sonucu %80,5 başarı olduğu belirlenmiştir. Tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemi düşük bonitetli Eskişehir-Tandır mevkiindeki karaçam meşceresinin doğal gençleştirilmesinde kısmen başarılı sonuç vermiştir. Yöntemin uygulanmasında tohum takviyesi ile başarı oranı yükseltilebilir. Ülkemizde farklı türlerin bazı yetişme ortamlarında yöntemin uygulanabilirliği araştırılmalıdır.

(15)

xiv

APPLICATION OF THE SEED TREE REGENERATION METHOD IN ANATOLIAN BLACK PINE (Pinus nigra subsp. pallasiana) IN

TANDIR-ESKİŞEHİR SUMMARY

The Anatolian Black Pine (Pinus nigra Arnold ssp. pallasiana), one of the main tree species in Turkey, covers about 4.2 ha national forest areas. The mature trees of the species with long height and large diameter have very valuable wood characteristics and have been used for many purposes for centuries in Anatolia. Shelterwood method has generally been preferred in natural regeneration of P. nigra forests. On the other hand, the seed tree regeneration method has been applied for many forest tree species especially in Northern America. The seed tree method is generally suitable light demanding trees with light seed weight. In the current study, the research field of P. nigra is located in Eskisehir-Tandır. The altitude of the study site is 1200-1300 m and the slope is about 5-30%. The total area of the site is 27,9 ha. 14 ha and 13,9 ha of the site have been taken to the natural regeneration operation in 2015 and 2016, respectively. About 17 seed trees/ha are left on the site. Deep soil tillage and site preparation have been applied before the seed dispersal. Additionally, one-year-old P. nigra seedlings were also planted in the site in the spring of 2016 and 2017. Adjacent to study site, stand without silvicultural treatment were also selected to compare with study stands. The seedling survival rate, the direction, distance and number of seedlings originated from the scattered seed; diameter, height, age, increment, volume, bark and crown diameter of remaining trees were measured in the autumn of 2017. The obtained data were evaluated in terms of seed tree natural regeneration method for Anatolian black pine. The applicability of seed tree method for P. nigra was discussed in the scope of literature and the results. The method was compared to classical shelterwood natural regeneration system used in P. nigra forests. The results indicated that the planted seedling survival rate is 80.5%. It was determined that seedlings originated from the scattered seeds were mostly scattered in north direction and between 4th, 5th and 6th meters according to the seed tree. The total number of seedlings originated from the scattered seeds was calculated as 91.540 in 27.9 ha total study area. The seed tree method was partially successful in Anatolian black pine stand at the low-yield capacity Eskisehir-Tandır. The success rate of the seed tree method can be increased by seed supplement. The potential use of the method for the native tree species in Turkey should also be investigated.

(16)

1 1. GİRİŞ

Ormanlar, ülke ekonomisine doğrudan katkı sağlamanın yanı sıra dolaylı olarak insanlara ve diğer canlılara hayati önem taşıyan ekolojik hizmetler de sunmaktadır. Ormanlar; su ve toprağın korunması, karbondioksitin soğrulması, mineral ve su döngüsünün sürekliliği, düzenli iklim oluşumlarının devamı gibi birçok ekolojik alanda fayda sağlamaktadır. Ayrıca, insanlığa rekreasyonel açıdan çeşitli konularda hizmet vermektedir.

Yaşanabilir ve sağlıklı yaşama alanları için ormanların varlığı kesinlikle zaruri ve kaçınılmazdır. Doğal ormanların sunduğu bu yararlar insanlık açısından yadsınamaz bir gerçektir. Günümüzde ise hiçbir teknoloji ürünü, doğal oluşumun verdiği hizmetleri yerine getirememektedir.

Dünya üzerinde her yıl Türkiye’nin orman varlığı kadar alan ormansızlaşmaktadır. Geniş alanlardaki ormansızlaşma iklim değişikliği gibi pek çok çevresel soruna yol açmaktadır. Türkiye, son dönemlerdeki çalışmalarla mevcut ormanların devamlılığına ve arttırılmasına katkıda bulunmaktadır. Yaşlı ormanların devamlılığını sağlamanın yollarından biri de doğal gençleştirme çalışmalarıdır.

Başlıca teknik ve idari esasların yerine getirilmesinin gayesi; orman varlığımızı oluşturan asli ağaç türlerimizin silvikültürel bakımlarını gelişme çağlarına uygun olarak gerçekleştirip canlı ve cansız zararlılara karşı dayanıklı hale getirmektir. Bununla birlikte, yetişme ortamı koşullarını göz önünde bulundurarak kesim için olgunluk çağına ulaşmış ormanlarımızı gençleştirip optimal orman kuruluşuna ulaştırmak ve deformasyona uğramış sahaların rehabilite edilmesini amaçlamaktadır. Ayrıca günümüzde baltalık olan ormanların tohumdan gelen gençlik sayesinde koru sahalarına dönüştürülmesi gibi belirli amaçlara dayanmaktadır (Anonim, 2014). Köppen iklim sınıflandırmasına göre; Türkiye'nin %35'i yarı kurak veya diğer bir ifadeyle step iklimi etkisi altındadır. Yarı kurak alanların geneli, Anadolu’nun iç kısımlarında yer aldığından en uygun yetişme ortamı olan bu bölgelerde uzun yıllardır varlığını sürdüren doğal türlere öncelik verilmelidir (Yılmaz ve Ok, 2007). Bu sayede

(17)

2

hem türün bölge vejetasyonuna bağlı olarak gelişimini optimal düzeyde geliştireceği hem de başarılı ağaçlandırmaların ülke ekolojisine ve ekonomisine değer katacağı göz önünde bulundurulmalıdır (Güner vd. 2015).

1.1 Karaçam

Türkiye’de ibre yapraklı ormanlarda kızılçamdan sonra 4.244.921 (4.2 milyon) ha alanda yayılış gösteren karaçam, toplam ormanlık alanın %19’unu oluşturmaktadır. 2.727.524 hektarı normal kapalılığa sahip olup, boşluklu alan toplamı 1.517.397 hektardır (Anonim, 2015). Yarı ışık ağacı olan karaçam, denizsellikten kaçınarak daha çok bozkıra sokulan ve ekseriyetle yayılışını Anadolu’nun geniş coğrafyasında gerçekleştiren asli orman ağacı türlerimizden biridir. Saf ormanları daha geniş yayılış gösterse de, bazı yerlerde karışık ormanlar oluşturmaktadır (Odabaşı vd. 2007).

1.1.1 Karaçamın ekolojik özellikleri

Karaçam 40 m’ye kadar boy, 1 m’den çok çap yapabilen derin çatlaklı, boz renkli kabuğa, kalın ve silindir biçiminde düzgün bir gövdeye sahiptir. Kazık kök sistemi olan karaçam derin toprakları sever. İyi ayrışmış gnayslı tabakalarda dahi kazık kök yapabilen karaçam, sert marnlar ve serpantin gibi tabakalar üzerinde zaman zaman tabakaya paralel şekilde yatay kök oluşumuna gider. Yine verimli ve fazla derin topraklarda ise yürek kök sistemi oluşturur ( Genç, 2004).

Karaçamın tohum döküm dönemi, olgunlaşmanın ardından hemen sonraki yılın şubat ve nisan ayları arasında gerçekleşir. Karaçamın bol tohum yılı tekerrürü ülkemizde güneyli bakılarda ve alçak rakımlarda 2 yılda bir olurken, kuzeyli bakılarda ise 3 yılda bir gerçekleşir (Saatçioğlu, 1971; Atay, 1990; Ata, 1995; Karadağ, 1999).

Trakya bölgesinde Pinus nigra ssp. nigra var. nigra; Marmara (Trakya hariç), Karadeniz (D. Karadeniz hariç), Ege ve Akdeniz kıyı şeridinin yüksek kesimleri, İç Anadolu’dan Doğu Anadolu'nun Yukarı ve Orta Fırat bölümünün başlangıç hattına kadar Pinus nigra ssp. nigra var. caramanica yayılış göstermektedir. Karaçam yayılışını genellikle deniz etkisinin bittiği ve bozkır ya da step ikliminin hâkim olduğu sahalarda yapar. (Saatçioğlu, 1976).

Anadolu karaçamı dünya üzerindeki yayılış alanları içinde en geniş yayılışını ülkemizde yapmaktadır (Alptekin, 1986). Anadolu karaçamı (Pinus nigra ssb.

(18)

3

pallasiana) Karadeniz Bölgesinde (Doğu Karadeniz hariç) 400-1400 metrelerde saf meşcere olarak, 1400-1700 metrelerde ise sarıçamla karışım halinde görülmektedir. Step ikliminin hâkim olduğu İç Anadolu’da 900 metreye kadar meşcere kurarken, 1400 metreye kadar da münferit halde bulunmaktadır. Akdeniz kıyı kuşağında 1200 metrelerden başlayarak 2100 metrelere kadar Toroslar’da yayılış göstermektedir. (Saatçioglu 1976, Atay 1982). 2300 metrelere kadar yer yer münferit ya da küçük topluluklar halinde görülmektedir. Marmara ve Ege bölgelerinde çoğunlukla kızılçamla karışıma girerek 800-1000 metreler arasında, 1000-1800 metreler arasında ise saf meşcereler halinde bulunmaktadır (Atalay ve Efe, 2015).

Kanaatkâr bir tür olan karaçam, ılıman iklimde yetişebildiği gibi soğuk iklime de dayanıklıdır. Yıllık ortalama sıcaklığın 8-10°C olduğu, kışın -25°C’ye kadar yazın ise 40°C’ye kadar olan yerlerde doğal yayılışını sürdürmektedir. Denizel iklimden karasal iklime geçişteki sıcaklık farkı fazla ve yağış değişimleri olan step ikliminde dirençli bir şekilde gelişimini devam ettirir (Dida vd. 2001). Ekstrem seviyedeki yüksek ve düşük sıcaklıklara karşı dayanıksız olan karaçam, kızılçam kadar sıcağa ve sarıçam kadar soğuğa dirençli olmayan bir türdür (Atalay ve Efe, 2015).

Yıllık ortalama yağışın yüksek olduğu bölgelerde nitelikli meşcereler kurarken, kurak alanlarda da gelişimini sürdürmektedir (Saatçioğlu, 1976). Kanaatkâr bir tür olan karaçam birçok çeşitli toprak ve anakaya üzerinde gelişim gösterir (Haverbeke, 1990). Rutubetli, derin, iyi ayrışmış ve havalanma kapasitesi iyi olan yerlerde bonitet seviyesi yükselir. Yamaç eğimin azaldığı ve taban suyunun tutulduğu alanlarda boniteti ve yayılış oranı yüksektir. Eğimin arttığı arazilerde ise toprağın suyu tutma oranı azaldığından boniteti düşük ve neredeyse bodura yakın bir büyüme seyretmektedir (Genç, 2004). Karaçam, boz, esmer orman ve kahverengi orman topraklarında; magnezyum oranı fazla, kireçli, alkali reaksiyonlu, litasollü ve podsolümsü topraklarda yayılış göstermektedir (Farjon, 2013). Her türlü ana kayada, hatta serpantin tabakalarının üzerinde bile yetişebilmektedir. Ancak fazla sudan hoşlanmaz (Saatçioğlu, 1976; Dida vd. 2001).

İnsan etkisi karaçamın kuruluşu ve yayılışı üzerinde rol oynar. Orman yangınları, açmacılık ve otlatma karaçam ormanlarının maruz kaldığı sorunlardandır. Karaçam ormanlarının tahribatlar sonucu azalmasıyla yerine İç Anadolu’da laden ve ardıç, Akdeniz’de ise kermes meşeleri gelmiştir. Açmacılığın fazla olduğu kırsal kesimlerde ise tarım arazileri karaçam ormanlarının yerini almıştır (Atalay ve Efe, 2012).

(19)

4 1.1.2 Asli ağaç türlerimizle yaptığı karışımlar

Karaçam, İç Anadolu’da ve step ikliminin hâkim olduğu yerlerde saf meşcere kurarken aynı zamanda meşe taksonları ve ardıçla karışıma girer. Nemliliğin arttığı Karadeniz bölgesinde yer yer sarıçam, kayın, kızılçam, göknar ve meşe taksonları ile karışım yapar. Marmara ve Ege’de meşe taksonları ve kızılçamla karışık meşcere kurar. Ardıç taksonları, Toros sediri, kızılçam ve Toros göknarı ile Akdeniz kıyı şeridinin Anadolu’ya bakan kısımlarında karışık meşcereler kurar (Genç, 2004).

1.1.3 Türkiye için kararlaştırılan idare süreleri

Orman Genel Müdürlüğü’nün asli orman ağacı türlerimizin idare sürelerini Orman İşletme Şeflikleri’ne bırakma kararının ardından, yöresellik ve bonitet derecesine bağlı olarak oluşturulan hasılat tablolarından, hacim ve artım tablolarındaki eski bilgilerden yararlanılarak planlayıcı ve uygulayıcı birlikteliğinde türlerin işletme şefliklerine göre idare süreleri kararlaştırılmaktadır (Anonim, 2008).

1.2 Türkiye’de Karaçam Doğal Gençleştirme Yöntemleri

Yarı ışık ağacı olan karaçam, iyi bonitetlerde sipere karşı daha dirençliyken, daha düşük bonitetlerde gölgeye dayanıklılığı azalır. Karaçamın tohumu hafif olduğundan kısa mesafelere uçma yeteneğine sahiptir. 25 metreye kadar tohumlama mesafesi içerisinde gençlik gelebilmektedir (Atay, 1990). Bol tohum yıllarının önceden belirlenmesi, doğal gençleştirme müdahalelerinin uygulanma zamanı açısından büyük önem arz etmektedir (Odabaşı vd. 2007). Karaçamda, tozlaşmadan sonra, tohum 2 yılda olgunlaşır. Genelde bol tohum yılları da 2 yılda birdir. Ancak yüksek rakımlarda 4-5 yılda bir bol tohum yılına denk gelinmektedir (Boydak vd. 2002). Genellikle karaçamda tohum dökümü Şubat ayında başlayıp Haziran ayının sonuna kadar devam etmektedir. En fazla tohum dökümü çoğunlukla ilkbaharda gerçekleşmektedir (Karadağ, 1999; Çalışkan vd. 2014).

Doğal gençleştirme sahalarında; Büyük Alan Siper İşletmesi (BASİ), Etek Şeridi ve Şerit Siper İşletmesi (EŞSİ-ŞESİ) uygulanmakta olup, doğal gençleştirme koşullarından mahrum sahalarda ise; Büyük Alan Tıraşlama İşletmesi (BATİ), Etek Şeridi ve Şerit Tıraşlama İşletmesi (EŞTİ-ŞETİ) karaçam için başarılı işletmelerdir. Orman işletmelerimizde mühendislerin uzun yıllar kalamaması, nitelikli işgücü temin edilememesi ve ekstansif koşullarından dolayı, Türkiye’de karaçam gençleştirmesinde

(20)

5

genellikle büyük alan siper işletmesi uygulanmaktadır (Genç, 2004). Yetişme koşullarının uygun olduğu sahalarda, hem BASİ hem de EŞTİ başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Diri örtünün ve eğimin az, yetişme koşullarının kötü olduğu sahalarda ise kök rekabetini ve siperin etkisini kırma açısından EŞTİ tercih edilir (Odabaşı vd. 2007).

1.2.1 Siper işletmesi

Ülkemizde, genellikle karaçam ormanlarında büyük, düzensiz sahaların olmasından ötürü ekseriyetle siper işletmesi tercih edilmektedir. Siper işletmesi uygulanacak sahada öncelikle kesim anahtarı yapılmalı, sahanın uzanış ve cephe yönleri belirlenmelidir (Atay, 1990). Tohumlama kesiminden en az 3, en fazla 5 yıl öncesinde hazırlama kesimi yapılmalıdır. Yeterli ölçüde müdahale görmemiş, sıkışık ve düzensiz yapıdaki karaçam sahalarında 2 ya da 3 hazırlama kesimi yapılmalıdır (Boydak ve Çalışkan, 2014). Müdahalede bulunulmuş ve tahrip edilmiş gevşek yapıdaki Karaçam meşcerelerinde hazırlama kesimi yapılmadan, bol tohum yılında direkt tohumlama kesimi gerçekleştirilir (Odabaşı vd. 2007).

Hazırlama kesiminin ardından kapalılık yaklaşık 0,7-0,8 oranında olması gerekir. Tohumlama kesimi, diri örtü istilasına karşı 0,6 kapalılığın altına düşürülmemeli veya hektarda 50 ila 70 adet arası tohum ağacı bırakılmalı ya da üçgen şebekesi oluşturacak şekilde aralarında 11-13 metre olan tohum ağaçları seçilmelidir (Anonim, 2014). Sonbahar döneminde yağışlar başlamadan önce tohumlama kesimi bitirilmeli ve toprak işlemesi tamamlanarak sahadan çıkılmalıdır. Tohumlama kesiminden sonra yeni gelen gençlik, siperin altında ilk yıllarda oldukça dayanıklıdır. 3. yıldan sonra gençlik üzerinde siperin olumsuz etkileri görülmeye başlar. Tohumlama kesiminin ardından 2.-3. yıldan itibaren ışık kesimi yapılmalı, karaçam gençliğine gereken ışık verilmelidir. Normalde bir ışık kesimi yeterlidir ve fidanlar 5-6 yaşına eriştikten sonra boşaltma kesimi yapılabilir. Ancak ışık kesiminin sonra gerçekleşen bol tohum yılından da yeni gençlik gelebilir. Hatta 5-6 yaşındaki gençlik boşaltma kesiminin ardından don boğması veya don atması sonucu zarar görebilir. Oluşan zarar sonrası gençliğin büyük çoğunluğu kaybedilebilir ve yapay gençleştirme yapmak mecburiyetinde kalınabilir. Bu nedenle, yetişme ortamının mümkün kıldığı mertebede gençleştirme çalışmalarının uygulandığı karaçam sahalarında 2-3 bol tohum yılının ardından boşaltma kesimine gidilmelidir (Odabaşı vd. 2007).

(21)

6 1.2.2 Etek şeridi tıraşlama işletmesi

Etek şeridi tıraşlama işletmesi; uygulanacak gençleştirme sahalarının eğim derecesi düşük, diri örtü istilası olmayan, kapalılığı normal ya da yandan tohumlama yeteneğine sahip alanlarda uygulanabilir. EŞTİ uygulanacak sahada öncelikle kesim anahtarı yapılmalı, sahanın uzanış ve cephe yönleri belirlenmelidir. Karaçamda 25-30 metre genişliğinde şerit genişliği bırakılmalıdır (Saatçioğlu, 1979). Karaçamda gençleştirme çalışmalarının 20 yılda tamamlanabilmesi amacıyla büyük sahalarda, meşcere kenarı da dâhil olmak üzere, meşcere içerisinde birkaç gençleştirme cephesi açılması gerekir. Açılması gereken cephe miktarı;

Cephe adedi = (Meşcere genişliği x Özel gençleştirme süresi)/(Etek şeridi genişliği x Genel gençleştirme süresi)

formülü ile tespit edilebilir (Odabaşı vd. 2007). Karaçam gençleştirme alanı makineyle çalışmaya elverişli ise pullukla, değilse çapayla toprak işlemesi yapılması başarı oranını arttırır. Diri örtü istilası var ise fidanların, gelişim ve hayatiyetlerinin etkilenmemesi için alandan uzaklaştırılmaları gerekir. Kurak bölgelerde ölü örtüyü tamamen kaldırmak toprak yüzeyinde mineral seviyesinin düşmesine, dolasıyla gençliğin ölümüne neden olmaktadır (Çelik ve dig. 2002). Gençleştirmeye alınan sahadaki tıraşlama şeritlerinde gençliğin gelmesinden 2-3 yıl sonra, yani bol tohum yılında, bir sonraki şeritte veya şeritlerde (zaruri durumlarda) tıraşlama kesimi yapılır (Odabaşı vd. 2007).

1.2.3 Büyük alan tıraşlama işletmesi

Büyük alan tıraşlama işletmesi gençleştirilmeye alınan tüm sahaya uygulanabileceği gibi zon olarak veya sahanın belirli parçalarında da uygulanabilir. Büyük alan tıraşlama işletmesinin uygulanması sonucu sahaya yeni gelecek gençlik, dikim veya ekim yoluyla getirilir. Orman ekosistemini aniden ortamdan uzlaştırmak birçok soruna yol açacağından, zonlar üzerinde gençleştirme yapmak daha uygundur. Bu sebeple gençleştirilmeye alınması gereken sahalar önceden belirlenip bir plan dâhiline alınır (Ata, 1995; Odabaşı vd. 2007). Tıraşlama uygulanacak sahada hâkim rüzgâr yönü önemli bir etkendir. Kesime, tıraşlama alanındaki hâkim rüzgâr yönünün ters istikametinde başlanmalıdır. Gençleştirme yapılan sahada rüzgâr tehlikesi varsa rüzgâr perdesi bırakılarak rüzgârın etkisi azaltılmalıdır. Diri örtü tehlikesi olan yerlerde tam alanda ya da 2-3 metre genişliğe sahip şeritler halinde temizleme çalışmaları

(22)

7

yapılmalıdır. BATİ, ülkemizde sadece çam türlerinde ve don tehlikesinin olmadığı sahalarda sedirde de uygulanabilir (Odabaşı vd. 2007).

Genel olarak tıraşlama işletmesinde gençleştirme yapılan sahadaki tüm ağaçlar bütünüyle alandan çıkartılır. Fakat ekonomik açıdan kıymetli gövdeler yetiştirmek yahut alanda tıraşlama sonrası tohumdan gelen doğal gençlik oluşturmak amacıyla belirli miktarda tohum ağacı bırakılabilir. Bu tür uygulamalar "gelecek ağaçların korunmasıyla tıraşlama işletmesi" ve "tohum ağaçlarının korunmasıyla tıraşlama işletmesi" olarak adlandırılır.

Gelecek ağaçların korunmasıyla uygulanan tıraşlama işletmesinde, hektarda 30-50 arasında ağaç bırakılmalıdır. Düzgün gövde gelişimi olan, tohumlama yeteneğine sahip ve aralama döneminde korunmuş ağaçlar olmalıdır. Seçilen bu ağaçlar, gençleştirilmesi yapılan alana yeni gelecek olan gençliğe zarar vermemesi amacıyla yangın yolları ve taşıma yollarına yakın kenarlarda bırakılmalıdır.

Tohum ağaçlarının korunmasıyla uygulanan tıraşlama işletmesinde de yine hektar başına 30-50 ağaç bırakılmalıdır. Tohum ağaçlarının korunmasıyla uygulanan tıraşlama işletmesi, çam türlerinde ve don tehlikesinin olmadığı sahalarda sedirde de uygulanabilir. Kuruluşu düzenli veya bozuk olan ormanlarda uygulanabilir. Sahada bırakılan ağaçlar optimal formda olmalıdır. Her gençleştirme yönteminde olduğu gibi müdahale öncesi bol tohum yılına dikkat edilmelidir. Tohum ağaçlarının korunmasıyla uygulanan tıraşlama işletmesi, siper durumuyla tıraşlama durumunun birleşimi olarak da yorumlanabilir. Homojen dağılıştaki orman kuruluşlarında sahaya eşit oranda tohum ağacı bırakılırken bozuk yapıdaki orman kuruluşunda bu imkân yoktur. Bu işletme biçiminde nitelikli tohum ağaçları bırakılırken, diğer ağaçlar tıraşlama kesimine tabi tutularak yapay gençleştirme çalışmaları sahada uygulanır. Bırakılan tohum ağaçları serbest durumdan faydalanarak iyi bir gelişimle bol tohum üretimi gerçekleştirir (Odabaşı vd. 2007). Genellikle ağaçlar bol ışık aldıkları ve tepelerini geliştirdikleri zaman daha fazla tohum üretirler. Bundan dolayı doğal gençleştirme yapılacak meşceredeki ağaç tepelerinin gençleştirme öncesi serbest duruma getirilmesi tohum veriminde önemli etkiye sahiptir (Yılmaz ve Özel, 2009).

(23)

8 1.3 Tohum Ağacı Doğal Gençleştirme Yöntemi

Tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemi, alanda sadece tohumlama kapasitesine sahip nitelikli ağaçları bırakarak gençleştirme alanının dengeli bir şekilde tohumlanmasını amaçlamaktadır (Daniel vd. 1979; Smith, 1986; Barnett ve Baker, 1991). Orman işletmecileri genellikle bu yöntemi, yetişme ortamını kolay bir şekilde gençleştiren, bol tohum veren, tohumu uçma yeteneğine sahip veya hafif tohumlu türler için kullanmaktadırlar. Sahada bırakılan tohum ağaçları serbest yetişme ortamına kavuştuğundan, bu durum genellikle tohum ağaçların fenotipik gelişimine katkı sağlar ve tohum üretimini artırır. Alanda bırakılan tohum ağacı sayısı, tıraşlama işletmesinde de olduğu gibi yeni gelen gençliğin ışık şiddeti, sıcaklık, toprak nemi ve arazinin diğer özellikleri gibi çevresel koşullara adaptasyonunda belirleyici bir etkendir (Cheyney, 1942; Schmidt vd. 1976).

Tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemiyle ilgili standart tanımlar şunlardır: Tohum ağacı - gençleştirme için tohum kaynağı olarak bırakılmış tek ağaçtır.

Tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemi - gençliğin oluşmasını sağlayacak bol tohum üretebilen tohum ağaçları dışında, tüm ağaçların tek bir kesimle alandan çıkarılmasıdır.

Tohum ağacı sistemi - geçici olarak sahada bırakılan tohum ağaçları hariç, bir veya birden çok kesimle sahadaki tüm ağaçların alandan çıkarılmasıdır (Ford-Robertson, 1971; Smith, 1986).

Siper işletmesinde olduğu gibi hazırlama kesimi, tohumlama kesimi ve boşaltma kesimi tohum ağacı doğal gençleştirme yönteminde de gençleştirme yapılacak alanda planlı bir şekilde uygulanmaktadır. Tohumlama kesiminden sonra sahada bırakılan ağaç sayısı ile yetişme ortamının olumsuz etkilerine karşı gençliğin siperlenmesi durumu tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemini siper işletmesinden ayıran yaklaşımlardır. Tohum ağacı doğal gençleştirme yönteminde sahada bırakılan ağaçlar genellikle tohumlama amacıyla kullanılmaktadır (Nyland, 1996).

Genellikle tohum ağacı doğal gençleştirme yönteminde hektarda 5-30 arası tohum ağacı bırakılır (Cheyney, 1942). Tohum ağacının alana dağılışı ve sayısı; meşcere alanının koşullarına, gençleştirilen türün yetişme özelliklerine ve tohum ağaçlarının tohumlama kapasitesine bağlıdır. Gençleştirme sahasında bırakılması gereken tohum

(24)

9

ağacı sayısının hesaplanmasında kullanılan formül ise aşağıda gösterilmiştir (Nyland, 1996):

Tohum Ağacı Sayısı/ac = (43,560 / F) x (D / G x N x Y) Tohum Ağacı Sayısı/ha = (10.000 / F) x (D / G x N x Y) Formülde;

F: Bir ağacın tohumlayabileceği alan (ft²/ac veya m²) D: İstenilen gençlik sıklığı (m² veya ft²/ac) ‘de G: Dökülen tohumdan beklenen çimlenme yüzdesi N: Her bir tohum ağacı için dökülen tohum sayısı Y: Yaşama yüzdesi

Örneğin; ABD ve Kanada'nın batısında bulunan melez ormanlarının gençleştirme çalışmalarında, hektarda sadece 7 tohum ağacı bırakılırken (Schmidt vd. 1976); duglas göknarında bu sayı hektarda 15-20 tohum ağacı olarak değişmektedir (Seidel, 1983). ABD'nin doğu bölgelerinde yetişen, tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemiyle gençleştirilen Pinus strobus ve Pinus resinosa için ise gençleştirme alanında hektarda en az 7 en fazla 25 tohum ağacı bırakılmaktadır (Horton ve Bedell, 1960).

ABD'nin güneydoğusunda bulunan Pinus taeda ve Pinus elliottii'nin gençleştirilmesinde uygulanan tohum ağacı doğal gençleştirme yönteminde, ortalama göğüs çapı 25,4 cm olan 74/ha tohum ağacı bırakılırken, ortalama göğüs çapı 40,6 cm olan 25/ha tohum ağacı alanda bırakılmaktadır. Bu durumun aksine, Pinus echinata ve Pinus clausa göğüs çapıyla kıyaslandığında sırasıyla yaklaşık olarak hektarda 124 ve 49 tohum ağacı bırakılmaktadır (Barnett ve Baker, 1991).

Son olarak boşaltma kesiminde orman işletmecileri kısa dönemde az sayıdaki tohum ağacının yüksek bir ekonomik katkı sağlayacağını düşünmediğinden dolayı genellikle yeni gelen gençliğe olumsuz etki etmeyecek şekilde tohum ağaçlarını kıymet artımına bırakmaktadırlar (Cheyney, 1942; Smith, 1986). Bazı durumlarda da, orman işletmecileri özellikle iyi nitelikteki tohum ağaçlarını uzun yıllar boyunca kesmeyerek ekonomik açıdan yarar sağlayacak hale geldikten sonra sahadan çıkarmaktadırlar (Cheyney, 1942).

Tohum ağacı doğal gençleştirme yönteminde uygulandığı gibi siper yönteminde de bazı ağaçlar kıymet artımına bırakılabilir. Tohum ağacı doğal gençleştirme yönteminde bazı türler genellikle serbest yetişme ortamı bulduğundan yapısı

(25)

10

bozulabilir ya da diğer bir ifadeyle azmanlaşabilir. Azmanlaşma durumu ya da artım değişikleri ise türün silvikültürel karakterine ve çevre koşullarına bağlıdır (Nyland, 1996).

Ülkemizin orman ekosistemi çok çeşitlidir. Ormanlarımızın günümüze kadar görmüş olduğu işlemler ve karışım şeklinin zenginliği, anlaşılması zor sorunlar doğurur. Bu sebeple gençleştirme sorunları çeşitli ve güçtür. Gençleştirme çalışmaları ekolojik koşullar ve türlerin bol tohum yılları dikkate alınarak yıllık sistematik programlar dâhilinde doğal ve yapay gençleştirme çerçevesinde sürdürülmektedir.

Bu araştırmada, gençleştirme sahasında belirli sayıda tohum ağacı bırakılmasıyla alanın doğal olarak gençleştirme başarısı irdelenmiştir. Çalışma alanı Eskişehir Orman İşletme Şefliği Tandır Mevkii’ndeki düşük bonitetli karaçam meşcereleridir. Sahada 2015 ve 2016 yılında toplam 27,9 ha alanda gençleştirme uygulanmıştır. Tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemlerinde olduğu gibi hektarda ortalama 17 tohum ağacı kalmıştır. Sahada 1+0 fidanlarla dikim yapılmıştır ve ayrıca alandaki kalan ağaçlar ile doğal gençleştirme gerçekleştirilmiştir. Bu düşük bonitetli karaçam meşcerelerinde tohum ağacı doğal gençleştirme yönteminin etkinliği, başarısı, uygulanabilirliği değerlendirilmiştir. Karaçam ormanlarında tohum ağacı doğal gençleştirme yönteminin uygulanmasında fidan dikimine gerek olup olmadığı tartışılmıştır. Gençleştirme alanında bırakılan tohum ağaçlarının ve tohumdan gelen fidanların doğal gençleştirmedeki başarısı geniş bir literatür taraması yapılarak tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemi bakımından irdelenmiştir.

(26)

11 2. LİTERATÜR ÖZETİ

Raja vd. (1998) gençleştirme metotlarının Pinus echinata’nın genetik yapı ve çeşitliliği üzerindeki etkilerini araştırmıştır. Kesim sonrası yıllarda gen çiftlerindeki sayı ve frekanslarındaki değişiklikler izlenmiştir. Doğal gençleştirme çalışmalarına kıyasla suni gençleştirmede, daha az gen çeşitliliği olduğu tespit edilmiştir. Tohum ağacı doğal gençleştirme yönteminin uygulandığı meşcerelerde 13 mevkide gen çeşitliliği frekansının arttığı belirlenmiştir.

Gençleştirme çalışmalarında müdahale sonrası yeni gelen gençliğin hayatiyetini devam ettirebilmesi oldukça önemlidir. Gençliğin biyolojik bağımsızlığını kazanması göz önüne alınarak, hangi yöntemin kullanılacağını belirlemek amacıyla dikimle gençleştirme yöntemi ve tohum ağacı yöntemi arasında stokastik optimizasyon modeli geliştirilmiştir. Elde edilen değerler, uygulamacıların sarıçam (Pinus sylvestris L.) için dikimle gençleştirme yerine, tohum ağacı yöntemini tercih etmesini sağlamıştır (Zhou 1999).

Afyon Orman İşletme Müdürlüğü’nün orman sınırlarında bulunan 6 adet Anadolu karaçamı meşceresi üzerinde Güner (2001) tarafından yapılmış bir çalışmada doğal gençleştirme çalışmaları değerlendirilmiştir. Yapılan araştırmada Hocalar, Sandıklı ve Sinanpaşa Orman İşletme Şefliklerinin orman sınırlarında yer alan bazı örnek alanlar üzerinde incelemelerde bulunmuştur. Seçilen meşcerelerdeki gençlik başarısını mükemmel, orta ve zayıf olarak derecelere ayırmıştır. Çalışma sonucunda, tohumlama kesimi yapılan yılda en fazla gençliğin geldiğini görmüş, buna rağmen bir sonraki bol tohum yılında da gençleştirme başarısını arttıracak derecede gençlik geldiğini tespit etmiştir. Gençleştirme çalışmasının başarıya ulaşması için, ışık kesimi ve boşaltma kesimi öncesi ikinci bol tohum yılının beklenilmesi, hatta yetişme ortamının elverişsiz olduğu alanlarda da öncü gençliğe zarar verilmemesi hususunda değerlendirmelerde bulunmuştur.

1982 yılında ABD Georgia eyaletinin dağ eteğindeki ormanlar üzerinde uygulanan 6 farklı doğal gençleştirme metodu karşılaştırılmalı olarak Logan vd. (2005) tarafından

(27)

12

incelenmiştir. Bu yöntemler: (1) tıraşlama sonrası tohum ekimi; (2) tıraşlama, kontrollü yakma ve tohum ekimi; (3) tohum ağacı; (4) tohum ağacı altında kontrollü yakma; (5) siper işletmesi; ve (6) siper altında kontrollü yakma yöntemleridir. 20 yıl sonra münferit ağaç ve meşcere özelliklerini tespit etmek amacıyla, kalan tohum ağaçlarında gençleştirme yönteminin ve kontrollü yakma metodunun etkileri analiz edilmiştir. Göğüs çap gelişimi, tohum ağacı yönteminde sipere göre daha fazla olurken, siper altında kontrollü yakma metodunda artış, tohum ağacı kontrollü yakma metodunda azalış göstermiştir. Boy artımı ise, siper altında kontrollü yakmada azalırken, tohum ağacı altında kontrollü yakmada artış göstermiştir. Sonuç olarak ekonomik analizler, tohum ağacı yönteminin siper işletmesine göre daha fazla finansal getiri sağladığını ve daha az bakım masraflarının olduğunu göstermiştir.

Hyppönen vd. (2005) bir çalışmada Kuzey Finlandiya, Laponya’da sarıçamın (Pinus sylvestris) tohum ağacı doğal gençleştirme yöntemiyle fidan boyunun gelişimi üzerine modellemeler oluşturmuştur. Modelleme, gençleştirme sürecinin dinamiklerini tanımlamak ve gençleştirme başarısını etkileyen temel ekolojik faktörleri analiz etmek için kullanılmıştır. Fidan oluşumunu etkileyen en önemli değişkenler; yükselti, müdahale sonrası geçen süre, taşlılık ve arazi hazırlığı olmuştur. Sonuçlar, ortalama tohumdan gelen fidan miktarının arazi hazırlığı yapılmayan sahalar üzerinde tatmin edici olmadığını göstermiştir.

Nothofagus pumilio genellikle Şili'de, Arjantin'de 36-56 güney enlemleri arasında yayılış yapan geniş yapraklı gölgeye dayanıklı bir ağaç türüdür. Rosenfeld vd. (2006) bir çalışmada tohum ağacı gençleştirme yönteminin Magallanes bölgesinde (Şili) bulunan Nothofagus pumilio üzerindeki etkisini araştırmıştır. Çalışma yapılan ormanlık sahanın %65-70'i kesime tabi tutulmuş ve hektar başına asgari 15 tohum ağacı bırakılmıştır. Fidan sayısının gelişim çağına bağlı olarak kesim öncesi m2 de

ortalama 0.39 - 26,7 adet arasında iken, kesim sonrası bu değer m2 de 9,2 -21,5 adet olarak belirlenmiştir. Toplam olarak bakıldığında yeni gelen gençlik sayısının m2 de 9,5 ila 48,2 adet arasında dağılış gösterdiği belirlenmiştir. 1992-1997 yılları arasındaki dönemde gelişim gösteren fidan sayısını; alanda bulunan tohum ağacı sayısı, göğüs yüzeyi ve tohumlama mesafesi etkileyen faktörlerden olurken, orta ağaç boyu bu dağılışa etki etmemiştir. Sonuç olarak, tohum ağacı gençleştirme yöntemi Nothofagus pumilio ormanları için uygulanabilir olarak düşünülse de, katı bir şekilde uygulanması

(28)

13

durumunda birçok büyük, bozuk şekle sahip, idare süresi geçmiş gruplar oluşturabilmektedir

Sanchez ve Moore (2008) tohum ağacı, siper işletmesi ve grup seçimi yöntemleri kullanılarak 1913'te kurulan Pinus ponderosa ve Quercus gambelii karışık ormanlarını incelemişlerdir. Ayrıca, çalışılan sahalarda hayvanların sosyal baskı yapıp yapmadığı araştırılmıştır. 1913 yılında kurulan ormanlarda 93 yıllık süre sonunda meşcere içinde Pinus ponderosa’nın ortalama dağılımı bir ila üç katı oranında azalmış, Quercus gambelii dağılımı ise üç ila dokuz kat oranında artmıştır. Yapılan analizler sonucunda gençleştirme başarısı en yüksek tohum ağacı yöntemi uygulanan sahalarda olmuştur. Ağaç türlerinin bileşimini, çeşitliliğini, floristik benzerliğini ve önem derecesini belirlemek amacıyla 1989-1995 yılları arasında Meksika’nın Álvarez bölgesinde yapılan bir çalışmada 3 meşcerenin tohum ağacı yöntemi ile gençleştirilmesi değerlendirilmiştir. Her meşcere içerisinde eğim, mevkii, yükseklik ve tohum ağaçlarının sayısı gibi özellikleri dikkate alarak nispeten homojen üniteler belirlenmiş ve on bir ünite elde edilmiştir. Ayrıca bu meşcerelere komşu olup, silvikültürel müdahale görmeyen meşcerelerde de çalışılmıştır. Her bir meşcere 314,16 m2 (10 m

yarıçapı) dairesel alan oluşturulmuş ve bunların her biri 78.54 m2'lik dört alt parsele

bölünmüştür. Mevcut ağaç türlerinin (ibreli ve yapraklı) gençleştirme çalışmaları ve plan dışındaki ağaç türleri kayıt altına alınmış, plan dâhilindeki meşcereler ise değerlendirilmeye tabi tutulmuştur. Tür çeşitliliği ve yoğunluğu, önem derecesi endeksi yardımıyla belirlenmiştir. Hem çeşitlilik hem de benzerlik indeksleri hesaplanmıştır. Elde edilen bulgular, ibreli ve yapraklı türlerin karışım halinde olduğu alanlarda ibreli türlerin nispeten daha baskın olduğunu göstermiştir. Hesaplanan çeşitlilik endeksleri, gençleştirme çalışmalarının ardından zamanla çeşitlilik ve zenginlik değerlerinin daha da kötüye gittiğini, ancak müdahale edilmeyen sahalarda herhangi bir değişim olmadığını göstermiştir. Müdahale edilen meşcereler arasındaki tür çeşitliliği endeksleri istatistiksel olarak farklı bulunmuştur. Bununla birlikte müdahale görmeyen sahalarla kıyaslandığında, sadece bir meşcere ve meşcereye komşu olan yan meşcerenin istatistiksel olarak benzer olduğu tespit edilmiştir. Leyva-López vd. (2010) tarafından gerçekleştirilen bu çalışmada genel olarak, gençleştirme çalışmaları yapılan meşcelerdeki türlerin karışımı ile komşu sahalardaki türlerin karışımı birbirine benzerdir. Böylece, tohum ağacı gençleştirme yönteminin tür

(29)

14

karışımı ve çeşitliliği üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı, hatta hafif bir artış sağladığı sonucuna varılmıştır.

İspanya'nın orta kesimlerindeki Akdeniz ormanlarında tohum ağacı yöntemiyle doğal olarak gençleştirilen altı adet sahilçamı (Pinus pinaster) meşceresinden 151 örnek alan üzerinde yapılan bir çalışmada incelemelerde bulunulmuştur. Garcia vd. (2010) tarafından yapılan araştırma ve incelemelerin amacı, doğal gençleştirme yöntemleri için tohumdan gelen gençliğin analiz edilmesi, farklı arazi yapıları ve gençleştirme çalışmaları arasındaki ilişkinin belirlenmesi konularına odaklanmıştır. Ek olarak farklı orman meşcerelerinin uygunluğunun incelenmesi üzerine çalışmalarda bulunmuşlardır. Hemen hemen tüm meşcerelerde, hektarda iki binden fazla tohumdan gelen fidan bulunmuş ve tohum ağacı yönteminin sahilçamının doğal gençleştirmesi için en ideal yöntem olduğu belirlenmiştir.

Figueroa-Navarro vd. (2010) Meksika’da, Pinus patula ormanlarının toprak üstü biyokütlesini hesaplamak amacıyla bir çalışma gerçekleştirmişlerdir. Bölgede gençleştirme çalışmaları "tohum ağacı yöntemi” ile yapılmaktadır. Yapılan araştırmada Pinus patula biyokütlesini tahmin etmek için, ağaçların (gövde, dallar, yaprak ve kabuk) farklı yapısal bileşenleri dikkate alınarak eş zamanlı regresyon denklemleri düzenlenmiştir. Ormanlara ait ağaç biyokütle miktarı, orman envanterinden alınan denklemler ve veriler kullanılarak elde edilmiştir. 1982'de tohum ağacı yöntemiyle müdahale gören meşçere (kesimden sonra ortaya çıkan ilk meşçere) doğal ormana göre nispeten benzer bir biyokütle birikimi göstermiştir. Elde edilen sonuçlara göre, bölgedeki ormanların atmosferdeki karbon salınım oranını etkili bir şekilde dengeleyebileceği ve mevcut karbonu yeterli ölçüde absorbe edebileceği belirtilmiştir

Bragg (2010) tarafından yapılan bir çalışmada, 2002 yılında Pinus teada ve Pinus echinata ormanlarında üç küçük alan tohum ağacı yöntemi kullanılarak gençleştirmeye alınmıştır. Müdahalenin hemen ardından, göğüs yüzeyi 1,28 m2 ve

hektardaki ortalama ağaç sayısının 19 adet olduğu belirlenmiştir. 2006 yılında ise, hayatiyeti devam eden tohum ağacı sayısı hektarda ortalama 18,3 iken, her tohum ağacı için göğüs yüzeyi 1.33 m2 olarak ölçülmüştür. Elde edilen odun hammaddesi ilk

olarak hektarda 30 ton iken, 3 vejetasyon dönemi sonrasında 31,7 tona yükselmiştir. Genel olarak düşük çapa sahip tohum ağaçlarının hacimlerinin hızlı bir şekilde arttığı ve hayati zararlara karşı daha dayanıklı oldukları gözlemlenmiştir. Karışık çam

(30)

15

meşcereleri için tohum ağacı doğal gençleştirme yönteminin uygun bir seçenek olduğu belirtilmiştir.

Simonsen (2013) tarafından yapılan bir çalışmada, sarıçam (Pinus sylvestris L.) türünün gençleştirme çalışmalarında uygulanan suni gençleştirme ve tohum ağacı gençleştirme yöntemleri araştırılmıştır. Araştırma, 100 yaşındaki 16 ile 28 metre arasındaki boylara sahip ağaçlardan oluşan Kuzey İsveç’teki deniz seviyesinin 100-400 m üzerindeki 60 ve 64 derece kuzey paralelinde yer alan 8 lokasyon üzerinde yapılmıştır. Bu yöntemler lineer olmayan optimizasyon modeli kullanarak sayısallaştırılmış ve meşcere düzeyine göre modellenmiştir. Ayrıca, iyi genotip özelliklere sahip fidanlar ile çalışılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre seçilen optimal doğal gençleştirme metotlarının lokasyona, arazi yapısına ve yapılan çalışmalara bağlı olarak değiştiği belirlenmiştir. Gençleştirmede dikilen fidanların, doğal gençleştirme yapılan sahaların çoğunda iyi sonuçlar verdiği tespit edilmiştir. Dikimler, bonitet değeri ve fidan yaşama oranı yüksek olan alçak rakımlı mevkiilerde bulunan meşcerelerde optimal gelişim göstermiştir. Sonuç olarak, tohum ağacı gençleştirme yönteminin suni gençleştirmeye göre daha uygun olduğu belirlenmiştir. Dikim yapılacak alanların, bonitet değeri ve fidan hayatiyeti yüksek, bakım giderleri düşük olan sahalar için daha uygun olduğu kararlaştırılmıştır.

(31)

16 3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1 Materyal 3.1.1 Çalışma alanı

Çalışma, Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü, Eskişehir Orman İşletme Müdürlüğü, Eskişehir Orman İşletme Şefliği sınırları içerisinde yapılmıştır (Şekil 3.1). İşletme Şefliğine ait orman varlığı ve ağaç serveti Çizelge 3.1’de verilmiştir. İşletme şefliği ormanlarını oluşturan ağaç türleri; karaçam (Pinus nigra ssp. pallasiana) ve meşe olup, saf ve karışık meşcereler oluşturmaktadır. Meşelerin büyük çoğunluğunu saçlı meşe (Quercus cerris) oluşturmaktadır İşletme şefliği ormanları genel olarak düz ve çok eğimli (%0-35) meyil gruplarında, 765-1523 metre yükseltiler arasında değişen, Orta Anadolu step ikliminin egemen olduğu bir alanda yayılış göstermektedir. Çalışma alanının, Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü sınırlarındaki konumu Şekil 3.2’de, çalışma alanına ait şeflik sınırları Şekil 3.3’te ve çalışma alanı Şekil 3.4’te verilmiştir.

Şekil 3.1 : Çalışma alanının konumu

Çizelge 3.1 : Eskişehir Orman İşletme Şefliği’ne ait bilgiler. İşletme

Şefliği

Koru Baltalık Ormanlık

Alan Ormansız Alan Toplam Alan Normal (ha) Bozuk (ha) Normal (ha) Bozuk

(ha) (ha) (ha) (ha)

(32)

17

Şekil 3.2 : Çalışma alanının bölge müdürlüğündeki konumu

(33)

18

Çalışma alanı, Eskişehir Orman İşletme Şefliği’nin Tandır mevkiindeki gençleştirme çalışmasının yürütüldüğü 5 nolu tensil sahasıdır. Bu şefliğin çalışma alanı olarak seçilmesinin başlıca nedeni; 2015 yılından itibaren gençleştirme çalışmalarına konu olmasıdır (Şekil 3.4). Çalışma kapsamında incelenen tensil sahasına ait veriler Eskişehir Orman İşletme Şefliği’nden alınan bilgiler doğrultusunda alana gidilerek incelenmiştir. Arazi koordinatları UTM X (Doğu) 0304224, Y (Kuzey) 4421032 arasında yer almaktadır. Meşcere ağaçları 20-52 (cd çağı) yaşları aralığındadır. Bonitet IV-V aralığındadır. Gençleştirme öncesi kapalılık %60-70 (Orta) tir. Diri örtü azdır ve ölü örtü kalınlığı 2-5 cm arası ölü ibrelerden ve ağaç kalıntılarından oluşmaktadır. Arazinin içinden kuru dere geçmekte ve arazi Kuzey bakıda kalmaktadır.

(34)

19

Ayrıca tohum ağaçlarıyla kıyaslama amacıyla müdahale görmeyen aynı silvikültürel özelliklere sahip 40 nolu bölmenin Çkcd2 meşceresi incelenmiştir. Kapalılık %70’in üzerindedir. Bonitet IV-V aralığındadır. Diri örtü azdır ve ölü örtü kalınlığı 3-5 cm arası ölü ibrelerden ve ağaç kalıntılarından oluşmaktadır. Arazi Kuzey bakıda yer almaktadır.

3.1.2 Jeolojik durum

MTA Enstitüsü tarafından hazırlanan jeoloji haritalarından edinilen bilgiye göre, Eskişehir ilinin üzerinde bulunduğu arazi üçüncü zamanın neojen devrinde oluşmuştur. Serpantin, bazik intrüzifler, piroksenit, manyezit, peridotit, dolorit ve bazalt en çok rastlanan kayaçlardır. Kumlu kil toprakları bu kayaçların ayrışmasıyla oluşmuştur. Ancak toprak oldukça sığdır. Eskişehir ormanlarının yer aldığı 1/500 000 ölçekli Jeoloji Haritası Şekil 3.5’te verilmiştir.

(35)

20 3.1.3 İklim özellikleri

Eskişehir Orman İşletme Şefliği ormanları, Batı Anadolu iklimi ile Orta Anadolu ikliminin karşılaştığı iklim bölgesinde yer almaktadır. Yaz ayları sıcak ve kurak, ilkbahar ve sonbahar ayları serin ve yağışlı, kış aylarında ise aşırı soğuk ve karlı geçen bir iklime sahiptir. Vejetasyon dönemi genellikle nisan ayında başlamakta ve ekim ayının sonuna kadar devam etmektedir.

Eskişehir ilinin 89 yıllık Meteorolojik Rasat Değerleri Çizelge 3.2’de gösterilmiştir. Yıl bazında ortalama değerlere ilişkin bilgiler ise şu şekildedir;

Ortalama Sıcaklık (°C) : 11

Ortalama En Yüksek Sıcaklık (°C) : 17,3 Ortalama En Düşük Sıcaklık (°C) : 4,8 Ortalama Güneşlenme Süresi (saat) : 81,8 Ortalama Yağışlı Gün Sayısı : 106,6

(36)

21

Çizelge 3.2 : Eskişehir ilinin 89 yıllık Meteorolojik Rasat Değerleri (MGM, 2017). METEROLOJİ İSTASYONU ESKİŞEHİR

1927-2016 yılları arası ENLEM 39° 46" N

DENİZDEN YÜKSEKLİK (m) 800 BOYLAM 30° 31" E

AYLAR

ESKİŞEHİR Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık Son İklim Periyoduna Göre( 1927 - 2016)

Ortalama Sıcaklık (°C) 0,1 1,4 5 10,3 15,1 19 21,7 21,5 17,2 12 6,5 2 11 Ortalama En Yüksek Sıcaklık (°C) 3,8 6,2 11,3 17 21,9 26 28,9 29,3 25,3 19,6 12,6 6 17,3 Ortalama En Düşük Sıcaklık (°C) -3,7 -2,9 -0,6 3,7 7,9 11,2 13,7 13,5 9,5 5,3 1,3 -1,5 4,8 Ortalama Güneşlenme Süresi

(saat) 2,6 3,7 5,1 6,4 8,6 10,5 11,7 11,1 9,1 6,3 4,3 2,4 81,8 Ortalama Yağışlı Gün Sayısı 14 12,1 11,6 10,5 10,9 7,4 3,4 2,7 4,1 7,4 9,3 13,2 106,6 Aylık Toplam Yağış Miktarı

Ortalaması (mm) 40,3 33,1 35,4 38,8 44,7 33,1 12,8 8,5 15,9 28,1 30,4 46 367,1 Son İklim Periyoduna Göre( 1927 - 2016)

En Yüksek Sıcaklık (°C) 20,2 22,3 29,1 31,2 34,3 36,8 40,6 39 37 33 25,6 21,4 40,6 En Düşük Sıcaklık (°C) -27,8 -23,8 -16,5 -10,4 -2,2 0,5 5 2,2 -3,7 -7,1 -16,7 -26,3 -27,8 Günlük Toplam En Yüksek Yağış

Miktarı 21.09.2006 - 65,7 mm Günlük En Hızlı Rüzgâr 07.03.1973 - 117,7 km/sa En Yüksek Kar 21.04.1938 - 64,0 cm En geç, En erken, Ortalama

(37)

22

Eskişehir OİŞ’nin amenajman plantasyonundan alınan vejetasyon bilgilerine göre, vejetasyon dönemi Nisan-Ekim ayları olarak (7 ay) kabul edilmiştir. Vejetasyon sürecine göre sıcaklık ve yağış bilgileri ise şu şekildedir;

Vej. Dön. Ortalama Sıcaklık (°C) : 16,7

Vej. Dön. Ortalama En Yüksek Sıcaklık (°C) : 24 Vej. Dön. Ortalama En Düşük Sıcaklık (°C) : 9,3 Vej. Dön. Ortalama Güneşlenme Süresi (saat) : 63,7 Vej. Dön. Ortalama Yağışlı Gün Sayısı : 46,4

Vej. Dön. Aylık Toplam Yağış Miktarı Ortalaması (mm) : 181,9

(Vejetasyon sürecindeki iklim değerleri 89 yıllık olmak üzere güncellenmiştir.) Meteoroloji Genel Müdürlüğü internet sitesinden alınan Eskişehir ili yağış ve sıcaklık değerlerine göre Thornthwaite metoduyla su bilançosu bulunmuş (Çizelge A.1) ve bulunan değerlerle su bilançosu diyagramı oluşturulmuştur (Şekil 3.6). Eskişehir ilinin 89 yıllık meteorolojik rasat değerlerine göre 367,1 mm olan yıllık toplam yağışın %49,5’i (181,1 mm) vejetasyon döneminde gerçekleşmektedir. Thornthwaite iklim sınıflandırmasına göre su noksanı haziran ayında başlamakta ve Kasım ayı başına kadar sürmektedir.

Şekil 3.6 : Eskişehir ilinin Thornthwaite metoduna göre su bilançosu diyagramı Thornthwaite metoduna göre Eskişehir ilinin iklim tipi D,B'1,d,b'2 sembolleriyle ifade edilen mezotermal, su fazlası olmayan veya pek az olan, yazın aşırı derecede su noksanı bulunan yarı kurak iklim tipine sahip olduğu belirlenmiştir.

(38)

23 3.1.4 Toprak grupları durumu

Eskişehir Orman İşletme Şefliği ormanlarının yayılış yaptığı topraklar genellikle sığ ve orta derinliktedir (60 cm’den az). Arazi yapısı düz ve çok eğimli (%35’e kadar) meyil sınıfında yer almaktadır. Yükseltisi deniz seviyesinden 765-1523 metre arasında değişkenlik göstermektedir. Şeflik sınırları içerisindeki toprak gruplarında alüvyal, kahverengi, hidromorfik, kolüvyal, kahverengi orman, kireçsiz kahverengi orman ve kireçsiz kahverengi topraklar yer almaktadır. Gençleştirme yapılan alan kireçsiz kahverengi orman topraklar üzerinde yer almaktadır. Eskişehir Orman İşletme Şefliği ormanlarının bulunduğu 1/230 000 ölçekli Büyük Toprak Grupları Haritası Şekil 3.7’de görülmektedir.

(39)

24 3.1.5 Gençleştirme sahası meşcere tipi

Amenajman rehberlik ve denetim başmühendisi, plan yapıcısı ve uygulayıcısı tarafından belirlenen gençleştirme sahaları haritası Eskişehir Orman İşletme Şefliği amenajman veri tabanından elde edilmiştir. Çalışma alanı olan 5 nolu bölme Şekil 3.8’deki meşcere haritasında görülmektedir. 5 nolu bölmenin gençleştirmeye alınan kısmında 23,2 ha Çkcd2, 4,7 ha Çkc1/Mab3 meşcere tipi hâkimdir.

(40)

25 3.1.6 Gençleştirme sahası topografik yapı

Çalışma alanına ait topografik harita Esri World Topographic Map çevrimiçi veri tabanından elde edilmiş ve Şekil 3.9’da gösterilmiştir. Gençleştirme sahası yükselti rakımları 1250-1400 metreler arasında değişmekte ve çalışma alanı kuzey bakıda kalmaktadır.

Şekil 3.9 : Çalışma alanı topografik haritası (Esri, 2017) 3.1.7 Gençleştirme sahası toprak özellikleri

Çalışma alanı olan Tandır mevkii gençleştirme sahasından Mart 2015’te 15 adet toprak örneği işletme şefliği tarafından müdahale öncesinde 0-30, 30-60 ve 60-90 cm derinlikte alınmış ve toprak analizleri Orman Toprak ve Ekoloji Araştırma Enstitüsü’ne yaptırılmıştır (Çizelge 3.3). Analiz sonuçları Çizelge 3.4’te verilmiştir. Eskişehir Orman İşletme Şefliği 5 nolu gençleştirme sahasındaki meşcerenin yayılış yaptığı topraklar genellikle sığ ve orta derinliktedir. Mutlak derinlik 70 cm iken fizyolojik derinlik 90 cm’dir. İskelet muhtevası orta taşlı olup, toprak türü orta bünyeli kumlu balçıktır. Eğim derecesi %20-30 arasındadır. Ölü örtü kalınlığı 2 cm ve humus formu çürüntü tipi humustur. 5 noktadan çıkarılan toprak profili ortalama sonuçları Çizelge 3.5’te gösterilmiştir.

Şekil

Çizelge 3.1 : Eskişehir Orman İşletme Şefliği’ne ait bilgiler.  İşletme
Çizelge 3.2 : Eskişehir ilinin 89 yıllık Meteorolojik Rasat Değerleri (MGM, 2017).  METEROLOJİ İSTASYONU  ESKİŞEHİR
Şekil 3.7 : Eskişehir Orman İşletme Şefliği Büyük Toprak Grupları haritası
Şekil 3.9 : Çalışma alanı topografik haritası (Esri, 2017)  3.1.7 Gençleştirme sahası toprak özellikleri
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Tohum ve Yaşam Forumu katılımcıları gen kaynaklarımızın ulusaşırı şirketlere devredilmesine karşı mücadele edecek, tohum envanteri çal ışmalarına katkı üretecek

In contrast, truncated ArsD derivatives lacking 7 or more residues from the N terminus (ArsD 8 –120 , ArsD 12–120 , and ArsD 14 –120 ) were unable to inter- act either with wild

Önemli bir neo-pragmatist düşünür olan Hans Joas, değer kavramının akademik çev- relerde tartışmalı bir konu iken, değerin kökeni meselesi üzerinde durulmadığına dikkat

Branched multicellular non- glandular hairs and different types of glandular hairs, such as head 2 celled with a long stalk, head 4 celled with a short stalk, and head 8 celled with

Birinci basamakta distimi tan›s› konan hastalarda eşlik eden bir bedensel hastal›k bulunmas› da bu hastalar›n esas olarak bedensel hastal›k ile ilgili olduğunu

In path restoration with fair and full conversion, network design problems are formulated as ILP problems, and joint and separate design methods are used for designing subnetworks as

(1) Proje ekibi risk olayını tespit etmede, risk faktörlerinin temel nedenlerini kontrol etmede ve risk olayının sonucunu kontrol etmede yüksek etkinliğe sahip bir risk

Then, for Jensen-convex and strongly convex stochastic proceses, the generalized fractional Hermite–Hadamard inequality is establish via generalized stochastic fractional