Turgut Özakman, Toplu Oyunları-1
ZORLA EVLENME
Yaşlı ve zengin biri olan Sganarelle (Sganarel), genç ve güzel bir kızla evlenmek ister. Kız ve kızın babası bu evliliğe razı olur. Sganarelle, bir işe girişmeden önce dostlardan akıl almak faydalıdır diye bir dostundan akıl almak ister. Dostu bu evliliği uygun görmediğini söyler. Fakat Sganarelle kara-rından vazgeçmez. Sganarelle daha sonra evleneceği kız ile buluşur, onunla evlilik üzerine konuşur. Sganarelle’in içine şüphe düşer. Kız alışveriş yapmak üzere ayrılır. Sganarelle dostu ile yine karşılaşır. Sganarelle, dostuna evlenmeye dair içine bazı kuruntular düştüğünü söyler fakat dostu işi olduğu için onu dinleyemez; Sganarelle’e iki filozof komşusunu önerir. Sganarelle, kararsızlıktan kurtulmak için bu filozoflara fikir danışmaya gider. İki filozof felsefi yaklaşımlarına göre farklı farklı cevaplar verir. Sganarelle'in kafası iyice karışır.
Aşağıdaki bölüm Sganarelle'in her şeye şüphe ile yaklaşan Marphurius (Marfürüyüs) adlı filozofa fikir danıştığı bölümden alınmıştır.
SAHNE VIII
MARPHURIUS, SGANARELLE MARPHURIUS. — Benden ne istiyorsunuz, Senyör Sganarelle?
SGANARELLE. — Sayın üstat, ufak bir iş hakkında sizden fikir almak istiyorum: buraya onun için
geldim. (Kendi kendine) Hele şükür, bu adam insanı dinliyor.
MARPHURIUS. — Sayın Bay Sganarelle, rica ederim bu konuşma tarzınızı değiştirin. Bizim
felse-femiz kesin cümleler kullanmamayı, her şeyden şüphe ile bahsetmeyi, yargıyı daima geri bırakmayı emreder. Bu sebeple siz de “geldim” dememelisiniz, “bana öyle geliyor ki geldim” demelisiniz.
SGANARELLE. — Bana öyle geliyor ki mi? MARPHURIUS. — Evet.
SGANARELLE. — Tuhaf şey! Elbette bana öyle gelir, çünkü öyledir.
MARPHURIUS.— Böyle bir sonuç çıkarılamaz. Bir şey gerçek olmadan da size öyle gelebilir. SGANARELLE. — Nasıl? Benim buraya geldiğim gerçek değil mi?
MARPHURIUS.— Belli olmaz, biz her şeyden şüphe etmek zorundayız.
MARPHURIUS. — Bana öyle geliyor ki siz buradasınız ve sanıyorum ki sizinle konuşmaktayım; fakat
bunun gerçekliği, belli değil.
SGANARELLE. — Haydi canım, alay ediyorsunuz. İşte siz, işte ben meydandayız. Artık bunun “bana
öyle geliyor ki”si yok. Rica ederim bu incelikleri bırakalım da benim işimden bahsedelim. Size evlen-mek istediğimi söylemeye geldim.
MARPHURIUS. — Bilemem.
SGANARELLE. — İşte söylüyorum size. MARPHURIUS. — Mümkündür.
SGANARELLE. — Almak istediğim kız çok genç ve çok güzel. MARPHURIUS. — Olabilir.
SGANARELLE. — Onu alırsam iyi mi etmiş olurum, fena mı? MARPHURIUS. — Ya biri, ya öteki.
SGANARELLE. — Anlaşıldı, bu da başka telden çalıyor. (Marphurius’a). Bahsettiğim kızı almam iyi
olur mu diye soruyorum.
MARPHURIUS. — Tesadüfe bağlı.
SGANARELLE. — Fena mı yapmış olurum? MARPHURIUS. — Talih işi.
SGANARELLE. — Allah aşkına bana doğru bir cevap verin. MARPHURIUS. — Niyetim öyle.
SGANARELLE. — Bu kıza büyük bir düşkünlüğüm var. MARPHURIUS. — Olabilir.
SGANARELLE. — Babası onu bana vermeye razı. MARPHURIUS. — İhtimali vardır.
SGANARELLE. — Fakat onu alırsam (...) korkuyorum. MARPHURIUS. — Olağan iştir.
SGANARELLE. — Siz ne dersiniz? MARPHURIUS. — Her şey mümkündür.
SGANARELLE. — Fakat siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız? MARPHURIUS. — Bilmem.
SGANARELLE. — Ne yapayım dersiniz? MARPHURIUS. — Ne isterseniz. SGANARELLE. — Kızıyorum ama! MARPHURIUS. — Bana ne! SGANARELLE. — (...)
MARPHURIUS. — Ne olacaksa olur.
SGANARELLE. (kendi kendine) — Karın ağrısı! Ben şimdi dillendiririm seni (...)! (Marphurius’u baston-la döğmeye başbaston-lar.)
6. Ünite
MARPHURIUS. — Ah! Ah! Ah!
SGANARELLE. — İşte saçmalarının cezası! Şimdi içim rahatladı.
MARPHURIUS. — Vay, bu ne küstahlık! Beni böyle tahkir etmek! Benim gibi bir filozofu dövmeye
cüret etmek!
SGANARELLE. — Bu konuşma tarzını düzeltiniz, rica ederim. Her şeyden şüphe edeceğiz. Beni
döv-dünüz dememelisiniz, bana öyle geliyor ki beni dövdöv-dünüz demelisiniz.
MARPHURIUS. — Yediğim dayaktan dolayı şimdi gidip komisere şikâyette bulunacağım.
SGANARELLE. — Bana ne!
MARPHURIUS. — Vücudumda çürükleri var.
SGANARELLE. — Olabilir.
MARPHURIUS. — Bana bu işi yapan sensin.
SGANARELLE. — Her şey mümkündür.
MARPHURIUS. — Seni tevkif ettireceğim. SGANARELLE. — Bilemem.
MARPHURIUS. — Hem de mahkûm olacaksın. SGANARELLE. — Olacak olur.
MARPHURIUS. — Sen görürsün!
SAHNE IX SGANARELLE
SGANARELLE. (yalnız) — Hele bak, şu (...) herifin ağzından bir tek doğru söz alınabiliyor mu? Kendi
bildiğimden başka bir şey öğrenmiş değilim. Bu evlenmenin sonu nereye varacak bilmiyorum; nasıl karar vermeli? Hiç kimse benim kadar güç bir durumda kalmamıştır. Vay, (...) geliyor! Şu kadınlara bir fal baktırayım.
(...)
Sganarelle, evlenme kararından vazgeçer. Kızın babasına sözünden vazgeçtiğini söyler. Kızın ba-bası zorlamak âdeti olmadığını söyleyerek bir çare düşünmek ister, biraz sonra cevap vereceğini be-lirtir. Sganarelle bu kadar çabuk kurtulacağını, kızın babasının bu kadar insaflı olacağını düşünme-miştir. Kızın erkek kardeşi Sganarelle’i yapmacık ve kuru bir nezaketle karşılar. Sganarelle’e onunla vuruşmak için kılıç uzatır. Bunları hep yapmacık ve kuru bir nezaketle yapar. Sganarelle vuruşmayı kabul etmez. Kızın erkek kardeşi kimseyi zorlamak istemediğini ancak ya vuruşması ya da kız karde-şini alması gerektiğini söyler. Sganarelle kılıç zoru ile evlenmeyi kabul eder.
Molière, Zorla Evlenme, Çeviren: Afif Obay
Zorla Evlenme adlı metni Kösem Sultan, Kaynana Ciğeri ve Ocak adlı metinlerle tür, biçim, üslup ve
içerik açısından karşılaştırınız.
Dil Bilgisi
1. Ocak adlı metinde zarfları bularak bu zarfların türlerini belirleyiniz. Belirlediğiniz zarfların me-tindeki işlevini değerlendiriniz.
Tespit Neden
Zarf Zarf Türü Metindeki İşlevi
2. Aşağıdaki parçada noktalama işaretlerinin kullanım amaçlarını belirleyiniz.
TURHAN (nefesini kesip kadehi göstererek): Buna mı? Hem de mübarek bir günde! (Ezan sesi. Turhan, Mehmet’e sarılıp) Biraz daha sabret, oğlum.
SÜLEYMAN:
Bugünkü şerbeti başkası hazırladı, Sultanım, Efendimiz güvende içip orucunu bozabilir.
3. Ocak adlı metinde günümüz yazım kurallarına uymayan kullanımları tespit ederek bu duru-mun nedenini açıklayınız.