• Sonuç bulunamadı

Yurt dışında yapılan araştırmalar

2. Kavramsal Çerçeve

2.8. İlgili Araştırmalar

2.8.2. Yurt dışında yapılan araştırmalar

Araştırmanın bu bölümünde, konuyla ilgili yurtdışında yapılmış nicel ve nitel araştırmalara yer verilmiştir. Belirlenen araştırmalar yapıldığı yıllara göre bu bölümde sıralanmıştır.

2.8.2.1. Nitel araştırmalar

Stevens’ın (2018, s. 2) “Etkili Sınıf Yönetiminin bir Parçası Olarak Olumlu Di-siplin” adlı çalışmasında, tecrübeli öğretmenlerin olumlu disiplin konusundaki düşünce-lerinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma yönteminde tasar-lanmıştır. Şehir merkezine uzak bir ortaokulda çalışan araştırmacı beş öğretmenle gö-rüşme yapmış ve gögö-rüşmeler yazıya geçirilip cevaplar kodlanmıştır. Gögö-rüşmeler 25-30 dakika sürmüştür. Yapılan analizler sonucunda etkili sınıf yönetiminin bazı genel ilkeler bulunmuştur. Bu ilkeler: (1) açık kurallar ve beklentiler oluşturma, (2) kural ve beklen-tilerin uygulanmasındaki tutarlılık, (3) anne-babalarla iyi iletişim kurma, (4) öğrencileri motive etmek için somut dışsal ödüller kullanma şeklindedir.

Sun ve Shek (2012, s. 49), “Sınıfta İstenmeyen Öğrenci Davranışları: Öğretmen Algılarına Dayalı Bir Araştırma”da, ortaokul öğrencilerinin sınıfta yaşadıkları yanlış davranış kavramlarını incelemeyi ve öğretmenlerin bakış açısıyla en yaygın, yıkıcı ve kabul edilemez problemli öğrenci davranışlarını tanımlamayı amaçlamışlardır. Nitel yöntemde yapılan çalışmaya düşük, orta ve yüksek akademik yeterliliğe sahip üç okul-dan dört öğretmen olmak üzere toplamda 12 öğretmen katılmıştır. Görüşme tekniğinin kullanıldığı çalışmada verilerin analizinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Sonuçlar, en sık rastlanan ve problemli davranışın izinsiz konuşma olduğunu, ardından dikkatsiz-lik, hayal kurma ve tembellik olduğunu göstermiştir. En kabul edilemez problemli dav-ranış, öğretmenlere itaatsizlik ve saygısızlık etmek, ardından sıra dışı ve sözlü saldır-ganlıkta bulunmak olmuştur. Bulgular, öğretmenlerin problemli öğrenci davranışlarını

54

kurallara uymama, beklentileri yerine getirmeme, sınıf ortamlarında uygunsuz davran-ma ve çoğunlukla öğretmenlerin müdahalesini gerektiren öğretme ve öğrenmeyi engel-leyen davranışlar olarak algıladıklarını ortaya koymuştur.

Wubbels (2011, s. 113-131) tarafından ilgili literatür taramasından yararlanılarak hazırlanan makalede, dünya çapında öğretmen eğitimi ve öğretiminde sınıf yönetimi yaklaşımlarına genel bir bakış sunmuştur. Güneydoğu Asya, Çin ve Japonya’da sınıfla-rın Batı ülkelerinde olduğundan daha sessiz ve daha sakin olduğunu göstermiştir. Bunun nedeni, bu ülkede bulunan insanların saygıya çok daha fazla önem veriyor olmasıdır.

Araştırma aynı zamanda Japonya’da öğretmenlerin öğrencilerin zor problemleri çözme üzerine odaklanırken, Amerika’daki öğretmenlerin öğrencilerini motive etmek ve bi-linçli davranmak üzerine odaklandığını göstermiştir. Çalışma başarılı sınıf yöneticileri-nin dikkatlerini sessiz bir sınıf ortamı yerine öğrenmeye odakladıklarını ortaya çıkar-mıştır. Okul yılı başında kurallar belirleme ve istenmeyen davranışı gerçek bir probleme dönüşmeden engelleme, sınıf yönetimi konusunda yapılan başarılı uygulamalar olarak bulunmuştur. Araştırmada aynı ülkedeki sınıflarda bile farklı sınıf yönetimi uygulama-ları olmasının otoriteye saygı, daha fazla öğrenme hedefine önem verme veya ezber yöntemini kullanma gibi kültürel özelliklerden ya da yerel şartlardan kaynaklanabilece-ği sonucuna varılmıştır. Sınıf yönetimi uygulamalarındaki ülkeler arası farklılıklar veya yaklaşımlardan birinin yaygınlığı ile ilgili net bir sonuç bulunamamıştır. Çalışmada sınıf yönetimine yönelik boyutlar ise şu şekildedir: Dış davranış kontrolü, iç kontrol, sınıf ekolojisi, söylem, müfredat ve kişilerarası ilişkiler.

Tartwijk, Brok, Veldman ve Wubbels (2009, s. 453-460) tarafından yapılan nitel araştırmada, çok kültürlü sınıflarda olumlu bir çalışma ortamı yaratmada başarılı olan öğretmenlerin sınıf yönetimi stratejileri hakkındaki pratik bilgilerini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu Hollandalı çok kültürlü sınıflarda başarılı sınıf yöneticileri olarak kabul edilen 12 öğretmenden oluşmuştur. Bu öğretmenlerin pratik bilgileri ile ilgili verileri ortaya çıkarmak için video ile kaydedilen görüşmeler kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin ortak özelliğinin gerektiğinde net kurallar koymanın farkında olmaları, olumlu öğretmen-öğrenci ilişkileri geliştirdikleri, öğrencilerin beklentilerine uygun öğretim teknikleri kullandıkları, gerekli gördüklerinde öğrenci davranışını değiştirdikleri ve öğrencilerin kültürel ve etnik geçmişine çok sık değinmedikleri ortaya çıkmıştır.

Garrett (2008, s. 34-47), “Öğrenci merkezli ve Öğretmen Merkezli Sınıf Yöne-timi” adlı durum çalışmasında, öğrenci merkezli öğretimi uygulamak için 615 öğrencisi

55

olan bir banliyö ilköğretim okulundaöğrenci merkezli öğretimi uygulamada tanınmış üç öğretmenin sınıf yönetimi konusunda düşüncelerini ve uygulamalarını ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Veriler görüşme ve gözlem yoluyla elde edilmiştir. Sonuçlar, her üç öğ-retmenin eklektik bir yaklaşım kullanmasına rağmen, iki öğöğ-retmenin daha öğrenci mer-kezli, birisinin sınıf yönetimi açısından daha öğretmen merkezli olduğunu göstermiştir.

Bu çalışmadaki üç öğretmenin, öğrenci odaklı bir eğitimi vurguladığı; öğrencileri yoğun bir şekilde meşgul edecek etkinliklere, küçük grup çalışmasına, projelere ve tartışmaya zaman ayırarak onları aktif katılıma teşvik ettikleri ve olumlu öğrenme ortamları oluş-turdukları gözlenmiştir.

Hardman ve Smith (2003, s. 173) yaptığı meta-analiz çalışmasında, 1989’dan 1999’a kadar yayınlanan toplam 6,785 makaleden sadece 77 tanesinin disiplinle ilgili olduğunu ortaya çıkarmıştır. Makalelerin sadece % 1'inin sınıf disipliniyle ilgili olduğu ve içeriğin genellikle problemli davranışı belirleme ve çözme konusunda öğretmenlere değinilmediğini ortaya çıkarmıştır. Yazarların en çok üzerinde durduğu davranış sorun-larının ise, bozulma, dikkatsizlik, saldırganlık, çatışma ve anti sosyal davranışlar olduğu görülmüştür.

Evertson ve Smithey (2000, s. 294-304), sınıf yönetimi konusunda rehberlik eği-timi almış öğretmenlerin danışmanlık yaptığı stajyer öğretmen grubu ile eğieği-timi alma-yan öğretmenlerin danışmanlık yaptığı stajyer öğretmen grubunu incelemiştir. Yaptığı araştırmanın bulgularına göre rehberlik eğitimi almış öğretmenlerin danışmanlık yaptığı stajyer öğretmenlerin, sınıflarını daha iyi organize ettiği, daha işlevsel sınıf davranışları oluşturduğu ve eğitimi daha etkili bir şekilde yönettiklerini ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte bu sınıfta bulunan öğrencilerin istendik davranış gösterme oranı, rehberlik eği-timi almayan öğretmenlerin danışmalık yaptığı stajyer öğretmenlerin grubundan daha yüksek çıkmıştır.

Sınıf yönetimiyle ilgili ilk büyük ölçekli ve sistematik çalışma Kounin tarafın-dan yapılmıştır. Birinci ve ikinci sınıf öğrenci ve öğretmen davranışlarını izlediği video kayıtlarında öğretmenlerin, öğrencilerin problemli davranışlarıyla başa çıkmada aynı yöntemleri uyguladıklarını gözlemlemiştir. Yaptığı araştırmanın bulgularına göre, etkili öğretmenlerin problemli davranış ortaya çıkmadan önce önlemler aldığı ve bunun sonu-cu olarak daha az problemli davranışla karşılaştıkları görülmüştür. Kounin tarafından etkili sınıf yönetimiyle ilgili ortaya konan ilkelerden en önemlileri: (1) içindelik yani sınıfta olan bitenden haberdar olma, (2) ders sunumları sırasında zamanlama ve geçişler, (3) örtüşme (öğretmenin aynı anda iki işi planlayabilmesi), (4) güçlük derecesi farklı

56

olan ödevler hazırlama, (5) öğrencinin kendinden ne beklenildiğini bilmesi olarak bu-lunmuştur (Burden, 1995, s. 47-48).

2.8.2.2. Nicel araştırmalar

Konuyla ilgili literatür taranarak yurtdışında yapılan nicel araştırmalar bu kısım-da belirtilmiştir. Rosas ve West (2009, s. 54-52), “Öğretmenlerin Sınıf Yönetimi ile İlgili Görüşleri” adlı çalışmasında, aday öğretmenler ve çalışan öğretmenlerin sınıf yö-netimine yönelik görüşleri arasında bir fark olup olmadığını belirlenmeye çalışmıştır.

Araştırmada katılımcılara anket formu uygulanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları hem öğ-retmen adaylarının hem de öğöğ-retmenlerin sınıf içi davranışları yönetmede kendinden emin olduklarını göstermiştir. Bununla birlikte, iki örneklem grubunun görüşlerinde önemli farklılıklar bulunduğu ve öğretmen eğitimi programlarının, davranış problemi olan öğrencileri etkili bir şekilde yönlendirmek için etkili sınıf yönetimi stratejileri üze-rinde daha güçlü bir odaklanma sağlaması gerektiği vurgulanmıştır.

Opdenakker ve Van Damme (2006, s. 49) yaptıkları çalışmada, ortaöğretimde matematik derslerinde öğretmen özelliklerinin (cinsiyet, öğretmen eğitimi ve sertifikas-yonu, sınıf yönetimi becerileri ve iş tatmini) ve öğretim stillerinin iyi sınıf uygulama göstergeleri üzerindeki etkileri çok düzeyli analiz ile incelenmiştir. Çalışma, etkili sınıf uygulamalarının varlığının öğrenci merkezli öğretim stili ve iyi sınıf yönetimi becerileri ile açıklanabileceğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, yüksek düzeyde iş doyumu seviyesi-ne sahip öğretmenlerin sınıflarına, meslek seviyesiseviyesi-ne düşük öğretmenlere göre daha fazla öğretim desteği verdiği tespit edilmiştir.

Lewis (2001, s. 307) yaptığı çalışmada, 21 ilköğretim ve 21 ortaöğretim okulun-da, sınıf disiplininin sınıfta öğrenme ve güvenlik haklarının korunmasında öğrencinin sorumluluğunu arttırmasındaki rolünü incelemiştir. Tüm sınıf seviyesinden öğrenciler-den anket yoluyla toplanan verilerin sonuçlarına göre, öğretmenlerin öğrenciler tarafın-dan sorumluluğun gelişmesini engelleyen ve onları okul çalışmalarıntarafın-dan uzaklaştıran zorlayıcı disiplin kullanımlarını artırarak sınıftaki olumsuz davranışlara tepki gösterdiği ve öğretmenlerin tartışmalar, iyi davranış için ödüller ve karar alma sürecine katılım gibi daha verimli teknikleri kullanmada başarısız olduğu ortaya çıkmıştır.

Friedman (1995, s. 281) tipik öğrenci davranış modellerinin genel olarak öğret-menler arasındaki tükenmişliğin öngörülmesine nasıl katkıda bulunduğunu incelediği nicel araştırmada çalışma grubunu, İsrail’deki dini ve laik okullardan 348 öğretmen ve 356 öğrenci oluşturmuştur. Öğretmenler tarafından “Maslach Tükenmişlik

Envante-57

ri”nin uyarlanmış bir versiyonundan, “Öğrenci Davranış Kalıpları Ölçeği”nin ve “Öğ-renci Kontrol İdeolojisi Ölçeği”nin uyarlanmış bir versiyonundan oluşan bir anket dol-durulmuştur. Araştırma sonucunda ortaya çıkan tipik öğrenci davranışları; saygısızlık, dikkatsizlik ve provoke etmek olarak bulunmuştur. Hümanist öğretmenler temel olarak saygısızlıktan, muhafazakâr öğretmenler ise dikkatsizlikten etkilenmiştir. Öğretmenler arasında görünen tükenmişliğin öğrencilerin saygısızlıklarından kaynaklandığı ortaya çıkmıştır.

2.8.2.3. Karma araştırmalar

Rhodes (2010, s, 70-80) tarafından yapılan karma çalışmada, etkili sınıf yöneti-minin öğrenci davranışları üzerindeki etkisine ilişkin öğretmen algılarını tespit etmek amaçlanmıştır. Okullarda uygulanan mesleki gelişim etkinliklerinin çeşitlerini araştır-mak için nitel araştırma teknikleri kullanılmıştır. Veriler, anket örneğindeki istatistikleri düzenlemek ve özetlemek için Likert öncesi ve sonrası ölçeği anketi ve ANOVA kulla-nılarak analiz edilmiştir. Sonuçlar, olumsuz öğrenci davranışlarını ele almak için belirli teknikler kullanan öğretmenlerin yılların deneyimine bakılmaksızın sınıf yönetiminde daha başarılı olduklarını göstermiştir. Olumsuz öğrenci davranışlarıyla yüzleşmek için etkili teknikler kullanan öğretmenler, müdürün ofisine daha az sayıda yönlendirme yap-tıkları görülmüştür. Tüm öğretmenlere sınıflarındaki olumsuz öğrenci davranışlarıyla daha etkili bir şekilde başa çıkabilmek için etkili sınıf yönetimi teknikleri konusunda mesleki gelişim sağlanması önerilmiştir.

Claessens, Tartwijk, Want, Pennings, Verloop, Brok ve Wubbels (2017, s. 478) öğretmenlerin öğrencilerle davranış algılarını olumlu ve problemli ilişkilerde incelemek için yaptıkları çalışmada katılımcıları seçmek için nicel bir yaklaşım ve veri toplama için nitel yaklaşımın birbirini tamamladığı karma bir yöntem tasarımı uygulamıştır. Bu çalışmada amaç yapılan analizlerde olumlu ve problemli ilişkilerde davranışlar arasın-daki farkların hem nicel olarak hem de görüşmelerden alıntılarla nitel olarak ifade edil-diği karma bir yöntem tasarımını göstermektir. Görüşmeden elde edilen veriler 28 öğ-retmenden toplanmış, öğretmen ve öğrenci etkileşimleri üzerine ifadeler kodlanarak incelenmiştir. Bu görüşmelerde belirtilen tek bir öğretmen ve öğrenci davranışı üç bö-lümde incelenmiştir: (a) davranışın gerçekleştiği bağlam, (b) davranışın veya konuşma konusunun içeriği ve (c) davranışın kişilerarası yönü. Bahsedilen öğretmen ve öğrenci davranışının analizinde, olumlu ilişkiler için dostça ve sorunlu olanlar için düşmanca bir etkileşim modeli ortaya çıkmıştır. Öğretmenlerin algılarında, olumlu ve problemli

ilişki-58

lerle aynı zamanda karşılaşmaların gerçekleştiği ve konuşma konusu bağlamında da farklılık göstermiştir. Sorunlu ilişkilerde karşılaşılan etkileşimlerin aksine, olumlu iliş-kilerde karşılaşılanlar çoğunlukla sınıf dışına gerçekleşmiş ve bu görüşmeler sırasında konuşmalar çok çeşitli konuları kapsamıştır. Öğretmenler problemli davranışlarla en çok sınıf yönetiminde karşılaştıklarını belirtmişlerdir. Araştırma sonucunda sınıfta kar-şılaşılan olumsuz kalıplardan kaçmanın veya bu durumları önlemenin önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Bunun içinde bilinçli bir strateji gerektiği, öğretmen eğitimlerinin ve gelişim programlarının öğretmenlere katkıda bulunacağı araştırma bulgularına göre ifa-de edilmiştir.

Mancini (2017, s. 52-60) tarafından belirli bir okul bölgesindeki sınıf yönetimi uygulayıcılarının algılarına daha geniş bir bakış açısı kazandırmak için karma yöntemin kullanıldığı araştırmada amaç günlük olarak ele alınan stratejilerle ilgili yanlış anlama-lara ve zorunlulukanlama-lara ilişkin algılarını ortaya çıkarmaktır. Araştırmacının eğitim sistemi içindeki konumu nedeniyle, uygulayıcıların belirli sınıf yönetimi stratejilerini kullanma-larının zorunlu olduğu kabul edildi. Bu nedenle, çalışma, bu uygulayıcıların günlük ola-rak ele alınan stratejilere ilişkin yanlış anlamalar ve görevler ile ilgili algılarını topla-mak için tasarlanmıştır. Çalışmanın sonuçları Glasser tarafından öne sürülen disiplin modeliyle tutarlı olan davranışa müdahale planlarının en sık kullanılan disiplin stratejisi olduğunu göstermiştir. Bunu danışmanlık ve hakların kısıtlanması izlemiştir. Nadiren kullanılan stratejiler arasında zaman aşımı ve yönlendirmeler yer almaktadır.

Yurt dışında yapılan çalışmalar incelendiğinde çalışmaların genel olarak; öğret-menlerin sınıf yönetimi ve disiplin yaklaşımları, olumlu öğrenme ortamı oluşturma ve etkili sınıf yönetim stratejileri üzerinde yoğunlaştığı görülmüştür. Araştırma bulgularına bakıldığında etkili sınıf yönetimine ilişkin oluşturulan boyutlarda en fazla kişiler arası ilişki, öğretmen-öğrenci arasında iletişim, net kurallar koyma, önleyici teknikler kul-lanma ve öğrenci merkezli öğretim başlıklarının öne çıktığı görülmüştür.

59

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM