• Sonuç bulunamadı

Sınıf Yönetimini Etkileyen Değişkenler

2. Kavramsal Çerçeve

2.3. Sınıf Yönetimini Etkileyen Değişkenler

Farklı kişilik özelliklerine sahip olan çocukların bir araya geldiği sınıf ortamında onları eğitim süresince sorunsuz olarak bir arada tutabilmek, geleceğe hazırlamak, onla-rı anlamak sabır ve uzmanlık gerektiren bir iş haline gelmektedir. Ailesi tarafından psi-kolojik, sosyal ve akademik gelişimleri tam olarak takip edilemeyen ve destekleneme-yen öğrencilerden oluşan sınıf ortamı istenmedestekleneme-yen birçok davranışı da beraberinde ge-tirmektedir. Öğrenci davranışları sadece aile tarafından değil sosyal çevre, arkadaşlar, akran grupları, okul ve öğretmenlerden de etkilenmektedir (Şenay, 2011, s. 82).

Dönmez (2010, s. 51-52) sınıfın kültür ve iklimini etkileyen unsurları başlıca;

öğretmen, öğrenci, arkadaş grupları, okul yönetimi, aile ve teknoloji olarak sıralamakta, fakat gelişmiş ülkeler sınıf yönetimini sadece öğretmen odaklı değil birçok açıdan ele almaktadırlar. Sınıf yönetiminin değişkenleri; öğretmen, öğrenci, okul, program, eğitim ortamı, eğitim yönetimi, aile, çevre ve teknoloji olarak sıralanmakta olup bunların içeri-sinde en önemli ve sınıf yönetiminin en belirleyici olanı kuşkusuz öğretmendir. Çünkü sınıf yönetimi için gerekli olan eğitim süreçlerinin düzenlenmesinden ve yürütülmesin-den, psikolojik koşulların sağlanmasından ve sınıfın fiziksel düzeninden öğretmen so-rumludur (Aydın, 2015, s. 19). Diğer bir görüşe göre sınıf yönetimini etkileyen birçok değişkenin başında sınıfın fiziksel ortamı gelmektedir. Bunun yanı sıra sınıf yönetimini etkileyen etkenler olarak; öğretmenin kişisel özellikleri, öğretim yöntem ve teknikleri, sosyal çevreyle uyum, okul-aile işbirliği, öğrencilerin özellikleri ve motivasyonu,

oku-17

lun yapısı, okul kuralları ve sınıf atmosferi sayılabilir (Doğan, Uğurlu, ve Karakaş, 2014, s. 1099). Ayrıca öğrencinin boyu, kilosu, zekâ seviyesi, cinsiyeti, milliyeti, sosyo-ekonomik durumu, yaşı, özgüveni, öğrenme tarzı (görsel, işitsel vs.), okulun bulunduğu çevre, sınıf mevcudu, öğretim planları gibi değişkenler sınıf yönetiminde ve disiplin uygulamalarında göz önüne alınması gereken bireysel farklılıklardır (Burden, 1995, s.

173-174). Sınıf yönetimini etkileyen birçok değişken olmakla birlikte çalışmanın bu kısmında; öğretmen, öğrenci, okul ve okul yönetimi, aile, çevre, arkadaş-akran ve tek-noloji değişkenleri ele alınmıştır (Dönmez, 2010, s. 52-53).

2.3.1. Öğretmen

Bir okulun en önemli ve en değerli kaynağı, nitelikli öğretmen başta olmak üzere insan kaynaklarıdır (Şişman, 2014, s. 92). Öğretmen, en genel anlamıyla “öğrenme sü-recine rehberlik eden kişi” olarak tanımlanır (Şişman, 2013a, s. 149). Jones ve Jones’a göre (1982) nitelikli ve mesleğinde uzman bir öğretmen, sınıfın nabzını ölçen bir dokto-ra, yaşamın kurallara uygun olarak sürdürülmesine özen gösteren bir hakeme, farklı enstrümanlar ve notalar arasındaki ahengi sağlayan bir orkestra şefine benzetilebilir (Akt., Aydın, 2015, s. 20). Sınıf yönetiminde sınıf kültürü ve ikliminin en önemli aktörü olan öğretmenin çalışkanlığı, sabrı, öğrencilere karşı tutumu, düzeni ve disiplini öğrenci davranışlarını ve sınıf ortamını etkiler (Dönmez, 2010, s. 51). Öğretmenlerin psikolojik durumu, mesleğini ve öğrencileri sevmesi, karakteri, inançları, disiplin anlayışı, öğren-cilere karşı ilgileri, tutum ve davranışları gibi pek çok etken öğrencilerin davranışlarını değişik seviyelerde olumlu ya da olumsuz etkilemektedir (Şentürk ve Oral, 2008, s. 7).

Bazı araştırmalarda öğretmenin bu tür özellikleri ile öğrencilerin başarı ve performansı arasında bazı olumlu ilişkiler tespit edilmiştir (Şişman, 2013a, s. 148). Öğretmenlerin öğrenci davranışları üzerinde çok büyük bir etkisi olmasına rağmen bazı öğretmenler sahip oldukları bu etkinin farkında değildir (Roache ve Lewis, 2011, s. 144). Çağdaş eğitim ve öğretim ilkelerine göre görev yapan bir öğretmen, sadece ders veren, ders anlatan, sınav yapan ve not veren biri değil aynı zamanda bir organizatör, bir yönetici, bir rehber, bir izleyici ve bir değerlendiricidir. Öğretmen, her öğrencisinin önceden be-lirlenmiş amaçlara ulaşmasına yardım eder ve onların istenilen davranışlara sahip birer kişi olması için çalışır. Öğrenmenin sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilmesi için sınıfın içi ve dışı ile bir bütün olacak şekilde elverişli bir ortam hazırlar. Bu nedenle öğretmen, öğrenme ortamını hazırlarken yalnız sınıf içini değil, sınıf dışı etkileri de dikkate almak zorundadır. Öğretmen öğrenme ortamını hazırlarken; okul, sınıf, okul çevresi ve eğitim

18

araç ve gereçlerinden oluşan çevre ile duygusal ve toplumsal ortamı, sınıf yönetimi ve disiplinini içeren psikolojik koşulları iyi düzenlemesi gerekir (Çalık, 2009, s. 3).

2.3.2. Öğrenci

Araştırmalar öğrencilerin derse, okula ve eğitime bakış açılarının temelinde, öğ-rencinin geldiği sosyo-ekonomik çevre, okul ortamı ve öğrenci-öğretmen ilişkisi oldu-ğuna dikkat çekmektedirler. Okulun ve öğretmenin bu üç etkenden öğrencinin geldiği sosyo-ekonomik çevreye doğrudan bir etkisi bulunmamakla birlikte, okul ortamı ve öğretmen-öğrenci ilişkisi üzerinde doğrudan etkilidirler (Özden, 2003, s. 54). Öğrenciler okulda günün belirli saatlerinde bilgi edinmelerinin yanı sıra, sosyalleşebilmesi için oyun oynar, spor yapar, arkadaş edinir, müzik dinler, boş zamanını değerlendirir. Sağ-lıklı bir öğrencinin toplumla ve okulla kaynaşabilmesi sosyal, ekonomik, eğitsel konu-larla ilgili olabildiği gibi fiziksel ve psikolojik sağlığının yerinde olmasıyla da ilgilidir (Ada, 2009, s. 315). Öğrencinin fark edilmesi, öğretmen ile empati yoluyla iletişim sağ-laması ve sınıftaki öğrenim sürecine sorumluluk alarak, paylaşarak, eğlenerek, tartışa-rak, kısacası etkin katılımı ile öğrencinin sınıfta mutlu olması sağlanır (Aydın, 2015, s.

21). Aynı sınıf ortamındaki öğrencilerin cinsiyeti, yaşı, fiziksel özellikleri, yetenekleri, aile yapısı, gelir düzeyi, sosyo-ekonomik durumu, değerleri, inançları, anne ve babanın eğitim durumu, yaşadığı çevre vb. yönlerden farklılık gösterebilmektedir. Bu nedenle öğrencilerin davranışlarında, olaylara bakış açılarında, kendilerini ifade etme yol ve yöntemlerinde doğal olarak farklılıklar olacaktır (Dönmez, 2010, s. 51).

2.3.3. Okul ve okul yönetimi

Okul her şeyden önce; öğrencilerin kişiliklerinin şekillendiği, öğrenmenin ger-çekleştiği, eğitim faaliyetlerinin üretildiği ve sunulduğu, dünyanın farklı ülkelerinde kendine özgü yapısı olan bazı amaç ve işlevlerin gerçekleştirildiği ortamlardır (Şişman, 2014, s. 19). Başka bir ifade ile okul, bir eğitim kurumu olarak belirli bir hukuksal yapı ve işleyişi olan, bağlı olduğu eğitim sistemi tarafından kontrol edilen, belirli prosedürler tarafından işletilen ortamlardır. Sınıf yönetimini etkileyen kararların önemli bir kısmı okul yönetimi tarafından alındığı için sınıf yönetimi okul yönetiminden ayrı düşünüle-mez. Okul yönetimi sınıf yönetiminin bir üst basamağı olduğundan doğal olarak okulda egemen olan yönetim anlayışı (öğretmenlerin, öğrencilerin ve okul personelinin tutum ve davranışları, okulun politika ve prosedürleri, çevrenin sosyo-ekonomik yapısı,

fizik-19

sel ortam, ülkenin kamu yönetimi anlayışı, toplumsal kültür vb.) sınıf yönetimine de yansıyacaktır (Aydın, 2015, s. 23).

Bir toplumda sosyal ve ekonomik çevrenin eğitim ve öğretim ihtiyaçlarını karşı-layabilen ve eğitim sisteminin en temel unsuru olarak görülen okulların eğitim sistemi içinde temel işlevi, öğrencilerine istenilen davranışları kazandırmak ve bunun için çev-reyi gerekli biçimde düzenlemektir (Çalık, 2009, s. 7). Okul içinde öğrenmeye ayrılan zaman, okul dışında ayrılan zamandan daha etkilidir. Başka bir ifadeyle öğrencinin öğ-renmesinde okul içinde yapılan öğrenme faaliyetleri, ev ödevi, kurs, etüt, dershane gibi okul dışında yapılan öğrenme etkinliklerine göre daha etkili olmaktadır (MEB, 2015, s.

41). Öğretmenlerin ve öğrencilerin karşılıklı olarak daha fazla güven, motivasyon ve davranış gelişimi için okul yöneticisinin okulda etik bir iklim oluşturması gerekmekte-dir. Bunun için okul yöneticisinin öncelikle kendisi etik ve kültürel lider olmalı, sonra-sında okul bireylerine etik değerleri benimsetmeye ve bu değerleri okul kültürünün bir parçası haline getirmeye çalışmasında fayda görülmektedir (Demir ve Karakuş, 2015, s.

201).

2.3.4. Aile

Eğitim ailede başlar ve büyük ölçüde ailede elde edilen kişilik yapısının sonra-dan değiştirilmesi çok güç olur. Örneğin, tembel-çalışkan, doğru-yalan, çekingen-girişken gibi özelliklerin kazanılması ailede başlar, gelişir, çoğu zaman da pekişir ve bu nedenle de okulun bu özellikleri değiştirebilmesi güçtür (Başar, 2014, s. 19). Okul ve aile öğrencinin zamanının önemli bir bölümünü geçirdiği iki yaşam alanıdır. Bu bakım-dan aile ve öğretmenin öğrenciye bakış açısının uyuşması için okul ile ailenin eğitim anlayışının örtüşmesi gerekmektedir. Okul ve aile arasındaki uyum veya uyumsuzluk öğrencinin başarısına yansır (Aydın, 2015, s. 27). Aile yalnızca kendi çocuklarından sorumluyken, okul ise farklı kültüre sahip ailelerin çocuklarının eğitim öğretiminden sorumlu olan daha kapsamlı bir toplumsal ortamı ifade etmektedir. Farklı aile yapısın-dan gelen birbirinden farklı çocukların aileleri üzerinde etkili olmak, onları yönlendir-mek, ailelerin okul yaşamı içinde etkin olarak yer almalarını sağlamak, okul yönetimi ve öğretmenin en önemli görevlerinden biridir (Özçınar, 2003, s. 18). Öğretmen sınıfın-daki öğrencilerin her birinin diğerinden farklı olduğunu, ailelerin de sınıfta öğretmenin ilgilenmesi gereken tek çocuğun kendi çocukları olmadığının farkında olması gerekir (Dönmez, 2010, s. 51).

20 2.3.5. Çevre

Öğrenci davranışının şekillenmesi açısından son derece önemli bir yeri olan okul belirli bir sosyal çevre ile iç içedir ve öğrenci davranışları sosyal ve kültürel değişkenler tarafından kontrol edilir. Davranış değişikliği yaratma süreci olarak tanımlanan eğitimin toplumsal çevreden soyutlanarak gerçekleştirilmesi ve amacına ulaşması beklenemez.

Okul, sosyal çevrede bulunan özel ve kamu kurum ve kuruluşları, basın yayın organları, ibadet, kültür ve sanat merkezleri, üretim tesisleri vb. toplumsal birimlerle az ya da çok bir etkileşim içerisindedir (Aydın, 2015, s. 30-32). Öğrencileri eğitmek amacında olan okul, çevresini de eğitebilirse o çevreden okula gelecek öğrencilerin bazı davranışları daha okula gelmeden düzeltilmiş olur. Eğer bu yapılmazsa, çevredeki istenmeyen dav-ranışlar okula ve sınıfa kadar girebilir sınıf ortamını bozmakla kalmaz, eğitsel amaçlara ulaşılmasını da güçleştirir (Başar, 2014, s. 16).

2.3.6. Arkadaş grupları

Öğrenci davranışlarının oluşmasında en etkili ortamlardan biri de arkadaş grup-larıdır (Başar, 2014, s. 18). Arkadaş ve akran grubu özellikle bağlanma, ait olma, kabul görme duygusunun gereksinim olarak algılandığı çocukluk ve gençlik döneminde öğ-rencilerin davranışları üzerinde etkilidir. Bu çağdaki öğrenciler bireysel yeteneklerinin ve kişilik özelliklerinin akranları tarafından kabul görmesine büyük önem verirler. Okul yönetimleri toplumsallaşma ve bireyselleşme süreçlerini bazen olumsuz olarak etkile-yebilen akran gruplarının özellikleri konusunda yeterli bilgiye sahip olarak yaratıcı ve üretken amaçlara yönelmelerini sağlayabilirler (Aydın, 2015, s. 32). Öğrenci çoğu za-man sorunlarını yakın çevresindeki arkadaşları ve akranlarıyla paylaşır ve onlara sığına-rak bir çözüm yolu bulma çabası içerisine girer (Akar, 2009, s. 93). Bu nedenle de öğ-rencinin yakın çevresi içindeki bu gruplara girişi ve gruptakilerin davranışı etkilenmeye çalışılarak öğrencilerin istenen davranışları kazanmalarına yardımcı olunabilir. Öğren-cinin okuldan ayrılıp evine gidene kadar nerelerde, kimlerle neler yaptığı nasıl vakit geçirdiği öğretmen, okul ve aile işbirliği ile takip edilmelidir. Öğrencinin arkadaş grup-ları, etkinlik türleri, davranış biçimleri bilinmeli, öğrenci istenen davranış olan gruplara yönlendirilmeli, gerekirse bu ilgi ve ilişki grupları ailelerin de desteğiyle okul tarafından oluşturulmalı, bu bakımdan öğrencilere fırsatlar oluşturulmalıdır (Başar, 2014, s. 18).

21 2.3.7. Teknoloji

Günümüzün bilgi teknolojileri, okul ve sınıf yönetimine yeni bakış açıları ka-zandırmakla kalmamış, bilgi teknolojilerinin okul ve sınıf yönetiminde kullanılması ile okul ve sınıf yönetimine doğrudan etkisi olmuştur (Şişman, 2012, s. 76). Bilgi ve ileti-şim teknolojisindeki gelişmeler bilgiye ulaşım imkânlarını artırarak klasik eğitim anla-yışını değiştirmiş, eğitim ve öğretim faaliyetlerinde kullanılan yeni teknolojiler eğitim sisteminin unsurlarını büyük ölçüde etkilemiştir. Yeni teknolojilerin eğitim ve öğretim ortamlarında kullanılması eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğinin artırılması ve hizmet sunumunun iyileştirilmesi bakımından hayati önem taşımaktadır (MEB, 2015, s. 33).

Öğretmenin farklı öğretim yöntemlerini kullanabilmesi öğretim yöntemlerini ders araç gereçleriyle desteklemesi derse ilgiyi artıran bir etkendir. Bu açıdan bilgisa-yarlar, yansıtma makineleri, akıllı tahtalar ya da benzeri teknolojilerin eğitsel amaçlar doğrultusunda birleştirilmeleriyle oluşturulan çoklu ortam sistemleri ve internet gibi teknolojiler okullarda hızla yaygınlık kazanmaktadır. Ancak teknolojik gelişmeler sınıf ortamında görsel ve işitsel açıdan zenginlik sağlamakla birlikte öğrencilerin okul dışın-da dışın-da zamanlarının önemli bir kısmını bilgisayar karşısındışın-da geçirmeleri nedeniyle sos-yal etkileşimleri ve iletişimleri zayıflamakta, yaratıcılıklarını geliştirmelerini engelle-mektedir. Bunun yanı sıra öğrenciler tarafından çoğu zaman amacı dışında kullanılan akıllı telefonlar da eğitim faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir (Dönmez, 2010, s. 51).

Televizyon, bilgisayar, sinema, gazete, dergi gibi yayınlar, çocuklar için ahlaki açıdan kötü ya da şiddet içerikli internet siteleri veya bilgisayar oyunları, okul öncesi çocukluk ve gençlik döneminde seyredilen şiddet içerikli televizyon programları çocuk-larda istenmeyen davranışların kaynakları arasında gösterilmiştir (Dağlı ve Baysal, 2011, s. 61-78).