• Sonuç bulunamadı

3. KÜRESELLEŞME VE YENİ KAMU YÖNETİMİ ANLAYIŞI

3.5. Yeni Kamu Yönetimi

3.5.2. Yeni Kamu Yönetiminin Özellikleri

YKY felsefesinin özünde “kürek çekmek değil, dümen tutmak”, sürece değil sonuca odaklanmak, siyasetten çok üretim, güç değil güçlendirme-destekleme, çatışma değil iş birliği olduğuna yönelik genel bir tutum söz konusudur (Özer, 2015a:160).

YKY yaklaşımına göre, bürokrasinin hâkim olduğu geleneksel bütçe süreçleri ve ağır kamu hukuku kuralları, sözleşmecilik yaklaşımı ile aşılabilir. Bu yolla kamusal hizmetler özel sektör eliyle gerçekleştirilebilir (Lane, 2000: 305)

YKY yaklaşımı esas itibariyle Weber’in yasal-rasyonel bürokrasi modeliyle şekillenmiş geleneksel kamu yönetiminin piyasa tipi mekanizmalar, ademimerkeziyetçi örgütlenme biçimi, çıktı odaklılık, vatandaş-müşteri merkezli yönetim gibi anlayış ve tekniklerle yerine geçme amacını taşımaktadır (Eryılmaz, 2004:57). YKY kamu kuruluşlarını yapısal ve fonksiyonel açıdan incelemekle yetinmeyip aynı zamanda kamu kuruluşlarının politik arka planıyla da ilgilenmiştir (Özer, 2015a:160). Geleneksel kamu yönetimi (GKY) “Mevcut kaynaklarla nasıl daha iyi hizmet sunulabilir?” sorusuna verimlilik, “Daha az harcamayla nasıl hizmetin kalite ve miktar düzeyi korunabilir?”

sorusuna ekonomiklik cevabını vermiştir. YKY düşüncesi ise bu sorulara “Kamu hizmetlerinde sosyal eşitlik sağlanabilir mi?” sorusunu eklemiştir. Bu anlamda YKY, merkezi kontrolden mümkün olduğunca uzak, esnek, “kullanıcı öder” gibi piyasa uygulamalarının yer aldığı, gelire dönük amaçların söz konusu olduğu, vatandaş-müşteri ihtiyaçlarına ve memnuniyetine önem veren, özen gösteren bir sistemle sosyal eşitliği sağlama çabasındadır (Tortop ve diğerleri, 2016:326).

YKY sosyal eşitliği sağlamak için ise aşağıdaki altı ilkeden yararlanmaktadır (Tortop ve diğerleri, 2016: 326):

Küçülmek: Bu ilke yönetimin faaliyet alanının daraltılmasını ifade etmektedir.

Esnek, iletken, problem çözebilen, girişimci, bir yönetim nedeniyle yönetimin verimli hâle getirilmesi hedeflenmektedir.

YİT’i kamu yönetimine uyarlamak: Bu uyarlama ile üretme ile verimliliğe vurgu yaparak, performans ölçümüne dönük bir yönetim modeli öngörülmektedir.

Girişimci yönetimle mantığını kamu yönetimine aktarmak: Girişimci yönetim mantığıyla hizmet sağlayıcılar arasında rekabet teşvik edilmektedir. Kurumlar girdi üzerinden değil de performans çıktıları üzerinden değerlendirmeye tabi tutulur. Kurumlar çalıştıkları kişileri, müşteri olarak gördüklerinde, hizmet kullanıcılarına daha fazla tercih alternatifi sunabilecekleri öngörülmektedir.

Yerelleşmek: Yerelleşme ile birlikte karar alma süreçleri hizmet kullanıcılarına yakınlaştırılmakta, rekabet arttırılmakta ve yenileştirme ön plana çıkmaktadır. Bu sayede alt kademe çalışanlarının da yetkilerinin artması söz konusu olacaktır. Hiyerarşinin azalması ile kuruluşlar bağımsız hâle getirilerek müşteri memnuniyetinin de artacağı savunulmaktadır.

Bürokrasiyi azaltmak: Bu süreçte protokollere bağlı olmaktan çok, sorunların değerlendirilmesine vurgu yapılmaktadır. Kuruluşlara esneklik ve takdir yetkisi tanınmaktadır.

Özelleştirmek: Bazı durum ve koşullarda yönetimler, mal ve hizmet sunumunu özel sektör firmaları aracılığı ile sunabilmektedir. Bu süreçte sözleşmeciliğin etkin bir yöntem olduğuna ve yeterli rekabetin olduğu özel sektörden olabildiğince yararlanması gerektiği vurgulanmaktadır.

YKY’nin ayırıcı özelliklerini ayrıntılı bir biçimde aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Özer ve diğerleri, 2016:175-176):

 Profesyonel yönetimi oluşturmak: Yöneticilerin yönetebilmelerine olanak sağlamak, her faaliyet alanı için görevlerin net olarak belirlenmesini sağlamak YKY’nin öncelikli hedefleri arasında gösterilebilmektedir.

 Standartları belirginleştirmek ve performansı ölçmek: Kurumlar kendilerini geliştirmek ve bunu ölçmek için performans göstergelerini belirlemekte artık girdiden çok çıktıya önem vermektedirler. Bu sistemde yalnızca performans ölçümüne değil, örgüt amaçlarına yönelik ödül ya da ceza mekanizmasına da katkı sağlamaktadır.

 Çıktı kontrolüne büyük önem vermek: Bu şekilde kaynakların belirlenmiş performans kriterlerine göre dağıtılması sağlanmaktadır. Performans ve program bütçelerine sistem aracılığı ile girdiler ve kurumun yaptıkları üzerinde yoğunlaşılmaktadır. Örgütler uzun dönem için misyon, amaç, geleceğe bakış, örgüt çevresi ile ilgili planlamalar ve stratejik yönetim için daha iyi metotlar geliştirmeye çalışmaktadırlar.

 Ayrışmaya vurgu yapmak: Son zamanda kamu yönetiminde büyük birimlerin küçük birimlere ayrılması süreci yaygınlaşmaya başlamıştır. Hizmetler küçük birimlerde daha etkin sunulmaktadır.

 Müşteri odaklılık: günümüzde insanlar artık sadece kamu yönetiminden hizmet talep etmemekte aynı zamanda daha kaliteli, daha ekonomik hizmet beklemekte ve çıkar gruplarını, değerleri, bürokratların becerilerini de sorgulamaktadırlar. Yani alıcıdan çok, müşteri gibi davranmaya başlamışlardır. Müşteri odaklı sistemde, hizmet sunanları, müşterilere karşı bir sorumluluğa zorlamakta, müşterilerin hizmet sunanı seçerken politik davranmamalarını sağlamakta, daha fazla yenilik ve seçenek sunmakta, arz-talep dengesi sağlandığından savurganlığı önlemekte ve fırsat eşitliğine olanak sağlamaktadır.

 Rekabete vurgu yapmak: YKY, kamu yönetiminin özel sektör kurallarıyla yönetilmesini, yönetim hizmetlerinde rekabet sağlamasını ve özelleştirmenin cesaretlendirilmesini öngörmektedir.

 Özel sektör yönetimlerine vurgu yapmak: YKY, özel sektörün araçlarının kamu yönetimine uyarlanmasını gerektirmektedir. Geleneksel kamu yönetiminden teoride ve pratikte ayrılmak, sonuç odaklı çalışmak, yöneticilere yönetebilme esnekliği ve sorumluluğu tanımak, klasik bürokrasiye esneklik getirerek başarı değerlendirmelerini

ve performans göstergelerini gündeme getirmek, tüm uygulamalarda 3E (ekonomiklik, verimlilik, etkinlik) kuralını ön plana çıkartmak, YKY’nin özel sektörden aktardığı yöntemler olarak karşımıza çıkmaktadır.

 Kaynak kullanımında disiplin sağlamak: YKY kaynağın tasarruflu bir biçimde ve stratejik araçlara dönük olarak en doğru kaynağın kullanılmasını ön görmektedir.

 Merkezileşme: YKY özellikle politika hedefleri ve bütçelerle ilgili olarak, daha çok idari fonksiyonlarda merkezileşmeyi savunmaktadır.

 Ademimerkezileşme: faaliyetlerini merkezin belirlediği özerk kuruluşları yerel yönetimler ve sözleşme ile kamu hizmeti sağlayanlar kamu politikalarının uygulanmasında devreye girerler.

 Şeffaflık, hesap verebilirlik: Gizlilik; yönetimdeki bilgi, belge ve diğer verilerin açıklanmaması şeklinde tanımlanabilir. Kapalılık ise kamu kurum ve kuruluşlarının dışarıdan gelen her türlü etkiye duyarsız kalması, birçok işlem ve eylemlerinin dıştan görülmemesi ve alınan kararların gerekçelerinin açıklanmamasını ifade eder.

Geleneksel kamu yönetimi gizlilik ve kapalılık benimsemişken YKY’de şeffaflık büyük önem arz etmektedir. Yeni yönetim anlayışına göre şeffaf bir yönetim anlayışı oluşturmak demokrasinin gelişimine katkı sağlayacak, etkin verimli bir kamu sektörünün oluşmasına yardımcı olacaktır. Hesap verilebilirlik de aynı şekilde demokrasiye katkı sağlayacak bir diğer ilkedir. Hesap verebilirlik, bir kimsenin yaptıklarından dolayı başka bir otoriteye açıklamada bulunması, bunun dışında

“performansın açıklanabilmesi”, bir kimsenin sorumluluklarını nasıl yerine getirdiğini açıklaması, ispat etmesi zorunluluğu olarak tanımlanmaktadır.

3.5.3. Yeni Kamu Yönetimi ile Geleneksel Kamu Yönetimi Arasındaki Farklar