• Sonuç bulunamadı

b) Delillerin Hukuka Uygun Olup Olmaması

D) YARGILAMA HUKUKUNDA ALENĐYET ĐLKESĐ

D) YARGILAMA HUKUKUNDA ALENĐYET ĐLKESĐ

1) Davanın Aleni Olarak Görülmesi Hakkı

Sözleşme’nin 6. maddesinin 1. fıkrası aleni yargılama ilkesi ile ilgili olarak şöyle demektedir: “Her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleriyle ilgili nizalar gerek cezai sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan … bir mahkeme tarafından davasının … aleni surette dinlenmesini istemek hakkını haizdir. Hüküm aleni olarak verilir, şu kadar ki demokratik bir toplulukta amme intizamının veya milli güvenliğin veya ahlakın yararına veya küçüğün menfaati veya davaya taraf olanların özel hayatlarının korunması veya adaletin selametine zarar verebileceği bazı hususi hallerde, mahkemece zaruri görülecek ölçüde, aleniyet davanın devamınca veya kısmen basın mensupları ve halk hakkında tahdid edilebilir.” Benzer hükümler Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’ nin 14. maddesinin 1. fıkrasında, Đnsan Hakları Amerikan Sözleşmesi’ nin 5. maddesinin 5. fıkrasında da yer almaktadır265.

Aleniyet ilkesi, mahkemenin yargısal nitelikli olan işlemlerinin, davayla ilgisi olmayan ilgisiz kişiler tarafından dıştan görülebilmesidir. Aleniyet

264 GÖLCÜKLÜ, Feyyaz: “Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesinde Adil Yargılanma” , a.g.m, s. 219.

265 Aleniyet ilkesi ile ilgili diğer uluslar arası belgeler için bkz. Uluslar arası Af Örgütü, a.g.e, s. 240.

ilkesi sayesinde, davayla ilgili olan şahıslar ve davanın tarafları dışında kalan üçüncü kişilerin duruşmalara katılmasına olanak tanınmaktadır266.

Davanın aleni bir şekilde görülmesini isteme hakkı, Sözleşme ile kabul edilen anayasal bir haktır. Sözleşme’ nin 6. maddesine göre bu hak ancak şu hallerde sınırlanabilir:

“Hüküm açık oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararına, küçüklerin korunması veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veya davanın açık oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceği bazı özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde, duruşmalar dava süresince tamamen veya kısmen basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir.”

Maddede davanın aleni olarak dinlenmesinden söz edilerek açık duruşma yükümlülüğü getirilmiştir. Ancak, açık duruşmanın kapsamı ve uygulama biçimi Avrupa Konseyi üyesi devletlerin mevzuatlarında farklı düzenlemelere konu olmuştur. Bu çeşitlilik hem ilk derece yargılamasında hem de istinaf ve temyiz aşamalarında kendisini göstermektedir. Bu nedenle Đnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, konunun formalite yönünü değil, Sözleşme’ nin 6. maddesinin 1.

fıkrasının gereği olan aleniyet ile güdülen amacı ön plana çıkararak bu ilkeyi değerlendirmiştir. Asıl önemli olan aleniyet ile istenilen gayeye ulaşılıp ulaşılmadığıdır267.

Sözleşmenin 6. maddesinde düzenlenen aleniyet ilkesi taraf devletler bakımından iki yükümlülük getirmektedir. Birincisi, davanın aleni (açık) duruşma ile görülmesi, ikincisi ise, duruşma sonucu kararın aleni olarak açıklanmasıdır. Bu yükümlülükler, halkın denetimi olmaksızın gizli bir yargılama sonucu adaletin dağıtılmasının önüne geçilmesinin yanında, daha da önemlisi yargı sistemine halkın güven duymasını sağlamaktadır268.

Aleni yargılama, davanın esası hakkında, basın da dâhil, halkın da katılabileceği, açık bir duruşma yapılmasını gerektirir. Bu nedenle mahkemeler, duruşmaların zaman ve yeri hakkında halka bilgi vermeli ve davayla ilgisi olan

266 PEKCANITEZ, Hakan: Medeni Usul Hukukunda Aleniyet Đlkesi,

http://www.izmirbarosu.org.tr/yargi_reformu_2000/hakan_pekcanitez01.htm.

267 GÖLCÜKLÜ, Feyyaz: “Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesinde Adil Yargılanma” , a.g.m, s. 216.

268 DONAY, Süheyl: a.g.e, s. 57.

kişilerin izleyebilmeleri için makul sınırlar içerisinde yeterli kolaylıklar sağlamalıdır269. Duruşma salonunda dinleyiciler için yeteri kadar yer ayrılması ve duruşma listesinin duruşma salonu dışarısına asılması, bu kolaylıklara örnek olarak gösterilebilir.

Aleniyet ilkesinin amacı, mahkemelerin ve burada yapılan yargılamanın kamu tarafından kontrolünü sağlamaktır. Bu sayede özel kişilerin, devletin ya da diğer organların müdahalesi sonucu hâkimin etki altında karar vermesi önlenmek istenmiş ve mahkemelerin bağımsızlığının dış görünümü kuvvetlendirilmek istenmiştir270.

Sözleşme organları aleniyet ilkesinden, zımni olarak yargılama sırasında duruşma yapılması gerektiği sonucunun da çıktığını belirtmektedir. Davayı hukuki ve maddi yönden karar bağlayan ilk ve tek derece yargılamasında duruşma yapılmaması, istisnai şartlar dışında, sözleşmeye aykırılık yaratmaktadır271. Buna göre, hukukilik denetiminin yanı sıra maddi olayı bütün yönleriyle değerlendirme yetkesine sahip bir üst yargı yolu olmadığı sürece ilk derece mahkemesinde duruşma yapılmaması ihlale neden olacaktır. Ancak Anayasa Mahkemesi’ nin bu bakış açısıyla çelişen bir kararı vardır.

Đlk derece yargılamasından sonraki kanun yollarında ise, Sözleşme’

nin 6. maddesinin gerekleri daha yumuşak uygulanabilmektedir. Dolayısıyla bir yargı merciinin verdiği kararın denetimini yapan (itiraz ve temyiz mercileri gibi) üst yargı yerlerinin incelemelerinde duruşma yapılıp yapılmaması daha esnek değerlendirilmektedir. A.Đ.H.M kanun yolları aşamasında duruşmanın bir zorunluluk olmamasını, mahkemelerin dava yükünü ve makul sürede yargılamayı bitirme yükümlülüğünü dikkate alarak ihlal olarak görmeyebilmektedir. Mahkeme, bu değerlendirmeyi yaparken de, ilk derece mahkemesinin kararına yapılan itirazın konusu ve niteliğine, söz konusu mahkemelerin yargılamada oynadığı rol ve yetkilerine, başvurucunun menfaatlerinin korunma biçimine önem vermektedir272.

269 Uluslar arası Af Örgütü, a.g.e, s. 176.

270 PEKCANITEZ, Hakan: Medeni Usul Hukukunda Aleniyet Đlkesi, a.g.m.

271 Fisher ve Avusturya kararı, 26.04.1995, Seri A, No: 312, 20 EHRR 349, paragraf 44.

272 GÖLCÜKLÜ, Feyyaz: “Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesinde Adil Yargılanma” , a.g.m, s. 217.

2) Hükmün Aleni Olarak Verilmesi Hakkı

Sözleşme’ nin 6. maddesindeki “Hüküm açık oturumda verilir.”

ibaresi, kesin hükümlerdendir. Davanın açık olarak görülmesinin bir takım istisnaları mevcuttur. Ancak mahkeme kararı kesinlikle aleni olarak verilecektir273.

AĐHM’ ye göre, “hükmün muhakkak açık duruşmada verilmesi” , mahkeme kararının her zaman açık duruşmada okunacağı anlamına gelmez.

Sözleşme’ ye taraf olan devletler, mahkemece verilen hükmün konu ve amacına uygun olmak şartıyla ve muhakeme usulünün özelliklerine göre, aleniyetin şeklini, kendileri tayin edeceklerdir. Örnek verecek olursak, mahkeme kararının, davayla ilgisi olan kişilerin bilgi edinmesi amacıyla mahkeme kalemine bırakılması veya kolayca görülebilecek şekilde mahkeme binasının uygun bir yerine asılması durumunda da aleniyet ilkesinin gereği yerine getirilmiş olacaktır. Mahkeme, aleni karar konusunda da, aleni yargılama ilkesini yorumlarken gösterdiği yaklaşımı göstermekte ve davanın bütününü dikkate alarak karar vermektedir274.