• Sonuç bulunamadı

BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ MAHKEMEDE YARGILANMA HAKKI

g) Sözleşme Ulusal Hukuku Etkilemektedir

A) BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ MAHKEMEDE YARGILANMA HAKKI

1) Mahkeme

Mahkeme, kanunla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız yargılama usulü teminatına sahip makam olarak isimlendirilebilir. Yine mahkeme, “Kendi yetki alanı içindeki meseleleri hukuk kurallarına ve daha önceden öngörülmüş usullere göre karara bağlamak üzere kurulmuş, yargısal görevleri yerine getiren bir organ olarak tanımlanmıştır.” 108

AĐHS’ de yer alan “mahkeme” ifadesi, Divan içtihadında; kanunla kurulan, yürütme organı ve taraflar önünde bağımsız ve tarafsız, yargılama usulü güvencesine sahip bir makamı ifade etmektedir. Uyuşmazlık veya iddianın, bu niteliklere sahip bir organ önüne götürülmesi, 6. maddenin kişiye sağladığı adil yargılanma güvencesinin temel unsurlarından birisidir109.

Sözleşme’ de yer alan “mahkeme” kavramı özerk bir kavramdır. Đlgili karar organı, iç hukukta mahkeme olarak değerlendirilmese bile, Sözleşme organları tarafından mahkeme olarak kabul edilebilmektedir. Bu durumda mahkeme kavramı, yalnız olağan mahkemeleri değil, bazı disiplin kurullarını ve uzmanlık kurul veya

107 YILDIZ, Mustafa: Avrupa Đnsan Hakları Yargısı, Alfa Yayınevi, 1. Baskı, Đstanbul 1998, s. 206.

108 Uluslar arası Af Örgütü: Adil Yargılanma Hakkı, (çev.) Fadıl Ahmet Tamer, Erol Kaplan, Đletişim Yayınları, Đstanbul 2000, s. 157.

109 GÖLCÜKLÜ, Feyyaz; GÖZÜBÜYÜK, Şeref: a.g.e, s. 252.

mahkemelerini de kapsamaktadır110. Örneğin, Sramek-Avusturya davasında Taşınmaz Muameleler Kurulu, iç hukukta bir idari kurul olarak görülmesine rağmen, AĐHM tarafından bir yargı yeri, yani bir mahkeme olarak kabul edilmiştir111.

AĐHM’ ye göre, bir organın idari işlemler de yapıyor olması, söz konusu organı mahkeme olmaktan çıkarmaz. Yeter ki yukarıda belirtilen tanımda yer alan niteliklerle birlikte, kararlarının yaptırım gücü mevcut olsun.

Sözleşme’ deki anlamıyla mahkeme kavramının diğer nitelikleri ise, karar verecek organın “yargısal rol” ve “adli fonksiyon” a sahip olması, başka bir deyişle, görevine giren konularda, belli bir usul izleyerek ve hukuk kurallarına dayanarak, gerektiğinde devlet zoruyla yerine getirilmesi mümkün kararlar verme yetkisini elinde tutmasıdır112. Yalnızca mütalaa vermekle yetkili kılınan makamlar mahkeme değildir. (K. Benthem-Hollanda Kararı)113

Bir takım idari işlemler de yürüten bir organın, yargısal fonksiyonlar yerine getirdiği sırada bir mahkeme olarak görülmesi mümkündür. Burada önemli olan, tarafsızlığını ortadan kaldıracak nitelikte bir görev çatışmasının olmamasıdır.

Örneğin, Campbell ve Fell davasında, hapishane teftiş kurulu, disiplin yargılamasından başka hapishanenin gözetim işlevini de yerine getirmektedir114.

Bağımsızlık ve tarafsızlık şartları yerine getirildiği sürece, bir mahkeme üyelerinin tamamının ya da bir kısmının profesyonel anlamda yargıç olmaları da gerekmemektedir115. Ayrıca ilgili karar organının dava konusu olayı hem maddi hem de hukuki açıdan inceleme yetkisine sahip olması gerekmektedir116. Yalnızca mütalaa ve tavsiye vermekle yetkili kılınan makamlar mahkeme değildirler117. Yine hükümet ya da hükümetin bir bakanının mahkeme olarak kabulü de mümkün değildir118.

110 ĐNCEOĞLU, Sibel: Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, Beta Yayınevi, Đstanbul 2002, s. 154.

111 DOĞRU, Osman: Đnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Đçtihatları, Adalet Bakanlığı Yayınları, C. I, s. 780 (Bundan sonra Đnsan Hakları … şeklinde yazılacaktır.).

112 GÖLCÜKLÜ, Feyyaz; GÖZÜBÜYÜK, Şeref: a.g.e, s. 253.

113 Benthem-Hollanda kararı, Đnsan Hakları …, s. 906.

114 DOĞRU, Osman: a.g.e, s. 722.

115 Engel ve Diğerleri-Hollanda, a.g.e, s. 159.

116 Belilos-Đsviçre kararı, Dizi A, No: 132, Paragraf 78, EHRR 10:466, 29 Nisan 1988 tarihli karar.

117 Benthem-Hollanda, a.g.e, s. 906.

118 Benthem-Hollanda, a.g.e, s. 906.

Bir organın, adı mahkeme olsa bile, Sözleşme’ ye göre “mahkeme”

olarak kabul görmesi için, önüne gelen davayı kesin olarak karara bağlama yetkisine sahip olması gerekir. Bir yargı organının verdiği kararın yerine getirilip getirilemeyeceğine, başka bir yetkili kurum karar veriyorsa, o yargı organı, Sözleşme karşısında, nizayı veya suç isnadını karara bağlayan bir “mahkeme” olarak kabul görmeyebilecektir119.

A.Đ.H.M, Van De Hurk kararında bu hususu dikkate almıştır.

Mahkeme’ ye göre, yargısal bir makam tarafından değiştirilemeyen bağlayıcı karar verme yetkisi “mahkeme” kavramının doğasında vardır. Kraliyetin verebileceği karara karşı mahkemenin yapabileceği hiç bir şey yoktur. Bu durumda 6. maddenin tarafsız ve bağımsız mahkeme kuralı ihlal edilmiştir120.

Beaumartin-Fransa davasında A.Đ.H.M şöyle bir tanım yapmaktadır: “ Ancak tam yargı yetkisine sahip olan ve yürütme organından ve taraflardan bağımsızlık gibi bir takım şartları yerine getiren bir kurum 6. madde anlamında

‘mahkeme’ ismine layık olur.” Bu davada A.Đ.H.M, uluslar arası bir anlaşmayı yorumlama konusunda yetkili olmayan ve Đçişleri Bakanlığınca yapılan yorumla bağlı olan, dolayısıyla önüne gelen bir hukuki uyuşmazlığı çözmek için yürütme organına başvuran Fransız Danıştayı’ nı, sayılan şartlara uygun bulmamış ve başvurucunun davasının tam yetkili, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından karara bağlanmadığı sonucuna varmıştır121.

2) Bağımsız Ve Tarafsız Mahkeme

Bağımsızlık, herhangi bir kişi, kurum ya da organdan emir almamak, yasamanın, yürütme gücünün ve dış etkenlerin baskısı altında kalmamak, başka bir deyişle özgür olmak demektir. AĐHM, Delcourt/Belçika davasında, mahkemelerin bağımsızlığını, yürütme organı ile davanın tarafları karşısındaki bağımsızlık olarak belirtmiştir122.

119 ĐNCEOĞLU, Sibel: a.g.e, s. 157.

120 Van De Hurk-Hollanda, Seri A, No: 288, 1994 tarihli karar.

121 Beaumartin-Fransa kararı, Seri A, No: 296-B, EHRR 19;485, 24.11.1994 tarihli karar.

122 Delcourt-Belçika kararı, Đnsan Hakları … , s. 67.

Mahkemelerin ve hâkimlerin bağımsızlığı, adil yargılanmanın gerçekleştirilmesi ile yakından ilgilidir. Zira hiçbir organ ve kişiden emir ve talimat almayacak şekilde güvencelere kavuşturulmuş bir hâkim, davayı kanunlara göre çözeceğinden adalet duygusu zedelenmeyecek ve adil yargılanma hakkı ihlal edilmeyecektir123.

Yargı organının insan haklarının korunmasında rol oynayabilmesi için bağımsız, tarafsız ve güvenceli olması gerekir124. Prof. Eichenberger’ in görüşüne göre, yargıç bağımsızlığının beş görünüşü vardır: Yargıcın tarafsızlığı, yargıcın devlet karşısında bağımsızlığı, yargıcın özerkliği (yani düşünsel bağımsızlığı) , toplum karşısında yargıcın özerkliği, kendisine karşı yargıcın bağımsızlığı125.

Tarafsız mahkeme ilkesi ise, herkesin kanun önünde eşit olmasını sağlar. Yargılamada işbirliği prensibine karşılık, başkaları karşısında yargıç tarafsız olmalı, kanun karşısında herkesin eşitliği sağlanmalıdır. Bu sebeple kimse kendi davasının yargıcı olamaz. Usul yasalarında hâkimin yasaklılık ve ret sebeplerine yer verilmesinin nedeni de budur126.

Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi, bir mahkemenin bağımsızlığını araştırırken, o mahkemenin üyelerinin atanma ve görevden alınma usulüne, görev süresine, üyelere emir verme yetkisine sahip bir makamın mevcut olup olmadığına, üyelerinin her türlü etkiden korunmasını sağlayacak önlemlerin alınıp alınmadığına ve son olarak, mahkemenin global bir değerlendirme ile “bağımsız bir görünüm”

verip vermediğine bakmaktadır127.

a) Bağımsız Mahkeme

Bağımsızlık, herhangi bir kişi, kurum ya da organdan emir almamak, yasamanın, yürütme gücünün ve dış etkenlerin baskısı altında kalmamak başka bir

123 DONAY, Süheyl: Đnsan Hakları Açısından Sanığın Hakları ve Türk Hukuku, Fakülteler Matbaası, Đstanbul 1992, s. 73.

124 TANÖR, Bülent: Türkiye’ nin Đnsan Hakları Sorunu, BDS Yayınları, 3. Baskı, Đstanbul 1994, s.

233.

125 SELÇUK, Sami: Zorba Devletten Hukukun Üstünlüğüne, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, s.

97-104.

126 GÖZLER, Kemal: “Askeri Yargı Organlarının Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesine Uygunluğu Sorunu” , http://www.anayasa.gen.tr/askeriyargi.htm.

127 GÖLCÜKLÜ, Feyyaz; GÖZÜBÜYÜK, Şeref: a.g.e, s. 254.

deyişle özgür olmak demektir. A.Đ.H.M, Delcourt-Belçika davasında, mahkemelerin bağımsızlığını, yürütme organı ile davanın tarafları karşısındaki bağımsızlık olarak belirtmiştir128.

Mahkemelerin ve hakimlerin bağımsızlığı, adil yargılanmanın gerçekleştirilmesi ile yakından ilgilidir. Zira hiçbir organ ve kişiden emir ve talimat almayacak şekilde güvencelere kavuşturulmuş bir hakim, davayı kanunlara göre çözeceğinden adalet duygusu zedelenmeyecek ve adil yargılanma hakkı ihlal edilmeyecektir129.

Sözleşme organları, bağımsızlık ve tarafsızlık kavramlarını kuvvetler ayrılığı ile ilintili bir şekilde tartışmamaktadır. A.Đ.H.M’ ye göre, 6. madde sözleşmeye taraf olan ülkelere belirli bir teorik kavramın yerine getirilmesi yükümlülüğünü vermemektedir. Dolayısıyla Mahkeme, 6. maddedeki bağımsızlık ve tarafsızlık şartlarının yerine getirilip getirilmediği konusunda önüne gelen somut olayın şartlarını inceleyerek karara varmaktadır130.

A.Đ.H.M, bağımsızlık konusunda karar verirken bazı kriterleri dikkate almaktadır. Bunlar; mahkeme üyelerinin niteliği, atanma ve görevden alınma şekilleri, görev süreleri, üyelere emir verme yetkisine sahip bir makamın olup olmaması, dışarıdan gelecek müdahalelere karşı yargı organının sahip olduğu güvenceler ve yargı organının bağımsız bir görünüm verip vermemesidir131. Bu son kriterde önemli olan, mahkemenin halka ve özellikle ceza yargılamasında sanığa, adil yargılanacağı konusunda güven duygusu vermesidir.

Şimdi sırasıyla bu kriterleri inceleyelim.