• Sonuç bulunamadı

g) Sözleşme Ulusal Hukuku Etkilemektedir

B) AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

1) Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesinin Yapısı

Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi, uluslar arası insan hakları kurallarının yaşayan ve gelişen belgeler olmasını sağlamaktadır. Bu sebeple de insan haklarının korunması açısından oldukça önemli bir sözleşme organıdır. Mahkeme’

nin Türkiye açısından esas önemi, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde kendini göstermektedir. Çünkü Avrupa Birliği Konseyi, açıkladığı ilerleme raporlarında, insan haklarının korunması açısından Mahkeme’ nin vermiş olduğu kararları dikkate almaktadır98.

1 Kasım 1998 tarihinden önce insan haklarının, üye devletlerce uygulamada sağlanıp sağlanmadığını iki organ denetlemekteydi. Bunlardan biri, Avrupa Đnsan Hakları Komisyonu, diğeri de Avrupa Đnsan Hakları Divanı idi. 1998 yılında bu organlar birleştirilmiş ve 11 nolu protokolle bu denetim görevi, tek bir

97 BIÇAK, Vahit: “Yeni Yapısıyla Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi” , http://www.geocities.com/vbicak/art2.htm.

98 BIÇAK, Vahit: “Uluslar arası Đnsan Hakları Normlarını Yorum Organı Olarak Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi ve Kararlarının Türk Hukukunun Gelişimine Katkısı” , Anayasa Yargısı Dergisi, Yıl 2000, C. 17, s. 88.

organ olan Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi’ ne verilmiştir99. Mahkemenin daha önce 4-6 yıl arasında sonuçlandırılan davaları, basit ve seri bir şekilde inceleyerek kısa sürede bitireceği beklenmektedir100.

Ayrıca bu yeni yapıyla Bakanlar Komitesi’ nin yargısal işlevi de ortadan kaldırılmıştır. Yapılan bu yenilikler, sistemin yargısal nitelik kazanması açısından oldukça olumlu olmuştur. AĐHM, verdiği kararlarıyla, Sözleşme’ ye taraf ülkelerin vatandaşlarının günlük hayatının gelişmesine katkı sağlamakla kalmamış, aynı zamanda tüm dünya için asgari adalet standartları koyma işlevini de yerine getirmiştir101.

2) Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Bağlayıcılığı

Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi, üye ülkelerin, Avrupa Sözleşmesi’

ni onaylamasına bağlı olmaksızın, Avrupa Konseyi’ ne üye devletlerin sayısı kadar yargıçtan kuruludur. (AĐHS md. 38) Mahkeme, önüne gelen davalarda Sözleşme’ yi yorumlama ve uygulama yetkisine sahiptir. Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi’ nin vermiş olduğu kararlar, AĐHS’ ye taraf olan devletler için bağlayıcı niteliktedir102.

Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesinin verdiği kararlar esas itibariyle iç hukukta yapılan işlem veya eylemin Sözleşme hükümlerim ihlal edip etmediğine ilişkindir. Bu bakımdan üye ülkeler üstü bir Temyiz mahkemesi değildir. Sözleşen devletin Sözleşme hükümlerini ihlal ettiğine karar verildiği takdirde tazminata hükmedebileceği gibi iç hukuk kuralının Sözleşme kuralları ile bağdaşmadığını da kararlarında vurgulayabilir. Bu sonuncu durumda ilgili devlet, söz konusu iç hukuk kuralını Sözleşme ile uyumlu hale getirmediği takdirde, benzeri her başvuru konusunda ilgili devletin Sözleşmenin aynı kuralını ihlal ettiğine karar vermektedir103.

AĐHS’ nin 45. maddesi, Mahkeme’ nin yargı yetkisinden

99 Uluslar arası Af Örgütü: a.g.e, s. 46.

100 ÜNAL, Şeref: “Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türk Đç Hukukuna Etkileri” , Anayasa Yargısı Dergisi, Yıl 2000, C. 17, s. 81-82.

101 BIÇAK, Vahit: “Yeni Yapısıyla Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi” , a.g.w.

102 Uluslar arası Af Örgütü: a.g.e, s. 45.

103 TEZCAN, Durmuş: “Avrupa Đnsan Hakları Yargısı ve Türkiye Đle Đlgili Kararlar” ,Yargıç ve Savcılar için Avrupa Đnsan Hakları Yargısı Seminerleri, Đzmir, 18-22 Mart 2002, s. 11.

bahsederken, “Bu yetkinin, Sözleşme’ nin yorumlanması ve uygulanmasına ilişkin olup, 48. madde uyarınca … kendisine iletilecek tüm konuları kapsadığını”

belirtmektedir. Dolayısıyla AĐHS’ nin nasıl uygulanması, nasıl yorumlanması gerektiği hususundaki tüm yargı yetkisi ve yargısal nitelikli karar verme yetkisi Mahkeme’ ye verilmiştir. Ayrıca Sözleşme’ nin 52. maddesine göre AĐHM’ nin yargı kararı kesindir. Bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine gidilemez.

Ancak “kararın yorumlanması” yada karar üzerinde etkili olabilecek birtakım yeni bulguların ortaya çıkması halinde, “kararın yenilenmesi” Mahkeme’ den istenebilecektir104.

AĐHM’ nin zorunlu yargı yetkisini düzenleyen AĐHS’ nin 46.

maddesi metni şu şekildedir:

“Yüksek sözleşmeci taraflar, tarafı bulundukları herhangi bir vakada Mahkeme’ nin kesin/nihai hükmü ile bağlı olmayı üstlenirler.”

AĐHS’ ye olan ilginin artması üzerine Türkiye, ilk kez 28 Ocak 1987’

de bireysel başvuru hakkını tanımıştır. Böylece Türkiye sınırları içindeki herkesin, Sözleşme’ de güvence altına alınmış olan hak ve özgürlüklerinin çiğnenmesi halinde, Türkiye’ yi AĐHM’ ye şikayet edebilmelerinin yolu açılmıştır. Daha sonra 22 Ocak 1990 tarihinde Türkiye, Sözleşme’ nin eski 46. maddesinde düzenlenen, AĐHM’ nin zorunlu yargı yetkisini tanımıştır105.

3) Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye’ ye Etkileri ve Uygulamadan Örnekler

Türkiye Komisyon ve Mahkemenin yetkilerini kabul ederek insan hakları alanındaki uygulamalarını bu organların denetimine açmıştır.

1982 anayasasının 36. maddesinde 2001 yılında 4709 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle “adil yargılanma hakkı” ibaresi anayasa metnine eklenmiştir.

CMK’ nın 311. maddesinde yer alan hükümlü lehine yargılamanın iadesi nedenlerinde, Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi’ nin kesinleşmiş ihlal kararı

104 BATUM, Süheyl: Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi ve Türkiye, Kavram Yayınları, Đstanbul 1996, s. 50.

105 GÖLCÜKLÜ, Feyyaz; GÖZÜBÜYÜK, Şeref: a.g.e, s. 21.

da sayılmıştır. Bu durumda Mahkeme’ nin vermiş olduğu kesinleşmiş ihlal kararına dayanarak hükümlü yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurabilecektir.

Ceza hükmünün, Đnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilecektir.

Türkiye’ye karşı yapılan başvuru sonucunda A.Đ.H.M, Đncal davasında DGM’ leri görünüm açısından değerlendirmiş, Mahkeme bu davada sivil yargıçlar açısından bir uyuşmazlığın olmadığını belirtmiştir. Askeri yargıçlar açısından ise Mahkeme, bu yargıçların hala orduda olmaları ve yürütme organından emir almalarının, yargılamayı kuşkulu duruma düşürdüğü kanaatine varmıştır. Sonuç olarak Mahkeme’ ye göre, başvurucunun Đzmir DGM’ nin bağımsızlık ve tarafsızlığından kuşku duymak için haklı nedenleri vardır ve Sözleşme’nin 6.

maddesinin 1. fıkrası ihlal edilmiştir106.

Mahkeme bu davadan sonra Çıraklar-Türkiye, Gerger-Türkiye davalarında da askeri yargıç dolayısıyla Türkiye aleyhine ihlal kararı vermiştir. Bu ihlal kararları neticesinde yasal düzenleme yapılarak askeri üye DGM kadrosundan çıkarılmış, daha sonra ise DGM’ ler tamamen kapatılarak özel yetkili Ağır Ceza Mahkemesine dönüştürülmüştür.

Yine makul sürede yargılanma hakkı ile ilgili olarak bir dizi ihlal kararı neticesinde, 1982 anayasasında ve ceza usul yasalarında, gözaltı, tutuklama süreleri yeniden düzenlenerek kısaltılmıştır. Kararlarda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şekillerinin gösterilmesi zorunluluğu Anayasa ve usul yasalarında yapılan değişikliklerle iç hukukumuzda uygulanmaya başlanmıştır.

AĐHM’ nin ihlal kararları nedeniyle usul hukukunda yer alan sanık haklarının kapsamı genişletilmiş ve daha fazla güvenceye alınmıştır. Örneğin, alt sınırı 5 yıl hapis cezasını gerektiren suçların soruşturması ve kovuşturması sırasında müdafiinin hukuki yardımından faydalanma zorunlu hale getirilmiştir. Sanığın yokluğunda duruşma yapılabilecek haller kısıtlanmıştır.

106 Yargıtay’ın tüm üyelerinin sivil olması bu aykırılığı gidermeye yetmemektedir.

II- ADĐL YARGILANMA HAKKI

Kanaatimizce adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddenin en önemli unsuru yasayla kurulmuş, tarafsız mahkemede yargılanmanın bir hak olarak kabul edilmesidir. Çünkü bir hak olarak kabul edilen maddenin diğer unsurlarının da gerçekleştirilebilmesi için ilk önce ortada bir mahkeme bulunmalı ve o mahkeme tarafsız ve doğal yargıç teminatına uygun olarak tesis edilmelidir.

AĐHM, “Yargılamanın sadece yapılmakta olduğu değil, yapılmakta olduğunun görülmesi zorunluluğunun önemine işaret etmiştir.” 107

A) BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ MAHKEMEDE YARGILANMA