• Sonuç bulunamadı

Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesinin Türk Đç Hukukundaki Yeri ve Đç Hukuka Etkisi

g) Sözleşme Ulusal Hukuku Etkilemektedir

2) Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesinin Türk Đç Hukukundaki Yeri ve Đç Hukuka Etkisi

2) Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesinin Türk Đç Hukukundaki Yeri ve Đç Hukuka Etkisi

Uluslar arası anlaşma ve sözleşmelerin Türk Hukuku’ ndaki yeri hususunda 1961 ve 1982 Anayasaları iki kural koymuşlardır. Bunlardan ilki, uluslar

84 GÖLCÜKLÜ, Feyyaz; GÖZÜBÜYÜK, Şeref: a.g.e, s. 12.

85 DOĞRU, Osman: “Đnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarının Đç Hukuklara Etkisi” , Anayasa Yargısı Dergisi, Yıl 2000, C. 17, s. 219.

arası anlaşmaların kanun gücünde olduğu, ikincisi de uluslar arası anlaşmaların Anayasa’ ya aykırılığının ileri sürülemeyeceğidir. (1982 Anayasası md. 90/son)

Türk hukukuna göre bir uluslar arası sözleşmenin yürürlüğe girebilmesi yani iç hukukta uygulanabilmesi için, söz konusu sözleşmeyi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin bir kanunla uygun bulması ve bu sözleşmenin Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması ile Resmi Gazetede yayımlanması gereklidir (1982 Anayasası md. 90/1)

Anayasa’nın bu hükmünün birinci cümlesinden, uluslararası antlaşmaların kanun gücünde olduğu ve doğrudan hüküm doğurduğu anlaşılmaktadır86. Ayrıca usulüne uygun olarak yürürlüğe konmuş uluslararası antlaşmaların iç hukuk düzeninde geçerli ve bağlayıcı olacağı kesin olarak belirtilmiş olmaktadır. Đkinci cümlede, uluslararası antlaşmalar hakkında Anayasa’ ya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ ne başvurulamayacağı belirtildiğine göre, normlar hiyerarşisi yönünden uluslar arası anlaşmaların, diğer kanunların üstünde bir statüye sahip oldukları söylenebilir87. Öte yandan kanun ile milletlerarası sözleşme arasında herhangi bir çatışma olduğunda mahkemeler, milletlerarası anlaşma hükümlerine göre karar vereceklerdir88.

Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi, 1. maddesiyle, Sözleşme’ yi imzalayan ülkelerin, yetki alanları içinde bulunan herkese hak ve özgürlüklerin tanınmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu yükümlülüğü nasıl yerine getirecekleri devletlere bırakılmıştır. Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi, Türkiye tarafından imzalanmakla iç hukukumuzun parçası haline gelmiş, ulusal mahkemeler ve bütün kamu otoriteleri için bağlayıcı bir nitelik kazanmıştır89.

Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi’ nin düzenlemiş olduğu hukuk kuralları ile diğer ulusal hukuk kuralları arasında bir çatışma olması durumunda, yargıcın sözleşme kurallarına üstünlük tanıması, ulusal kuralları Sözleşme’ ye uygun

86 PAZARCI, Hüseyin: Uluslararası Hukuk Dersleri, Turhan Kitabevi, 1. Kitap, 2. Bası, Ankara 1989, s. 100.

87 KAPANĐ, Münci: Kamu Hürriyetleri, AÜ Hukuk Fakültesi Yayınları, 6. Bası, Ankara 1981, s. 133.

88 TEZĐÇ, Erdoğan: Anayasa Hukuku, 2. Bası, Beta Yayınevi, Đstanbul 1991, s. 9.

89 TÜRMEN, Rıza: “Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesinin Đç Hukukumuza Etkileri” , Anayasa Mahkemesi’ nin 38. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen panel, http://www.anayasa.gov.tr/anayargi/turmen.pdf.

bir biçimde yorumlaması gerekir90. Bu cümleden olmak üzere, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay süreklilik kazanan içtihatlarında, Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi’ nin yasalar üstü konumda olduğunu, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı nitelik taşıdığını, iç hukukta doğrudan sonuçlar yarattığını ve mahkemelerce öncelikle uygulanmasının zorunlu olduğunu kabul etmektedir91. Hatta Anayasa Mahkemesi bir kararında, Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi’ ni Anayasa kuralı olarak değerlendirmiş ve böylece Sözleşme’ nin Anayasal değer taşıdığını kabul etmiştir92. Danıştay 5. Dairesi de ifade özgürlüğü ile ilgili olarak verdiği bir kararında Sözleşme’ nin 10. maddesini uygulamıştır. Daire’ nin vermiş olduğu karar şu şekildedir:

“Usulüne uygun şekilde onaylanarak yürürlüğe konulmuş bir sözleşmenin Anayasa’ ya aykırı hüküm taşısa bile uygulanmaktan alıkonulamayacağı, kendisinden önce veya sonra çıkmış olan yasalara aykırılığı yada sonradan çıkan yasanın sözleşme kurallarını değiştirdiği ileri sürülerek uygulamasının savsaklanamayacağı Türk hukukunda genellikle kabul edilmektedir.

Anayasa, anlaşmaların Anayasa' ya aykırılığının ileri sürülemeyeceğini açıklamak suretiyle, iç hukuk yönünden anlaşmaların üstünlüğü ilkesini benimsediğini belirtmiş olmaktadır.” 93

Yenisey’e göre de, AĐHS, bir onay kanunu ile yürürlüğe girdiği için kanun hükmündedir. Anayasa’nın 89. maddesi uyarınca, sözleşme iç hukukta bir kanun olarak doğrudan doğruya uygulanma kabiliyeti kazanmıştır. Bu bağlayıcılık da hem icra organı açısından, hem de yargı organı açısından geçerli olmaktadır. Bu nedenle Ceza Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanunu uygulanırken, Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi daima re’sen göz önünde tutulması gereken bir kanundur94.

Ancak yukarıda anlattığımız görüşe katılmayan yazarlarımız da vardır.

Bu yazarlarımızın kanaatine göre, Sözleşme’ nin Anayasa’ ya aykırılığının ileri sürülememesi, ona kanunlar nezdinde bir üstünlük sağlamaz. Yine bu görüşe göre

90 GÖLCÜKLÜ, Feyyaz; GÖZÜBÜYÜK, Şeref: a.g.e, s. 21.

91 Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 13.03.1996 tarih, 1996/2-33 E-K. Sayılı Kararı; Danıştay 5. Daire, 22.05.1991 tarih, 1986/1723 E., 1991/933 K. Sayılı Kararı.

92 Anayasa Mahkemesi, 26-27.09.1967 tarih, 1963/336 E., 1967/29 K. Sayılı Kararı.

93 1986/1723 E. , 1991/1993 K. , Danıştay Dergisi, Yıl 1992, s. 321.

94 YENĐSEY, Feridun: “Sanık Haklarının Anayasa Mahkemesi Tarafından Korunması”, Yıl 1995, C.

12, s. 124.

kanun karşısında dahi herhangi bir üstünlüğü bulunmayan Sözleşme’ nin, Anayasa karşısında üstünlüğü zaten söz konusu bile olamaz95.

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz ikinci görüşün kabul edilmesi kanaatimizce mümkün görünmemektedir. Zira bu görüşün kabul edilmesi halinde AĐHS’ nin öngörmüş olduğu insan hakları standardını yerine getirmek neredeyse imkânsızdır. Ayrıca AĐHS’ nin 1. maddesi, açık ve net olarak, taraf devletlere, Sözleşme’ nin koruduğu hakları, ülke sınırları içindeki herkese tanıma yükümlülüğü getirmiştir.

Sonuç olarak, AĐHS, yalnızca anayasal düzeyde kalmayıp anayasa üstü bir nitelik de taşımaktadır. Dolayısıyla muhtemel bir kurallar çatışmasında Sözleşme’ ye üstünlük tanınması gerekmektedir96.

22 Mayıs 2004 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve Anayasa’ nın 90. maddesinde değişiklik yapan kanun ile bu tartışma bundan böyle ortadan kalkmıştır. Anayasa’ nın bu yeni düzenlemesine göre, usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalar ile kanunların, aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınacaktır. Anayasa’ nın bu hükmü amir niteliktedir.

3) Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesinin Getirmiş Olduğu Denetim