• Sonuç bulunamadı

1. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USÛL HUKUKU HAKKINDA

1.6. TANIMANIN USÛLÜ

1.6.1 Genel olarak

1.6.1.4. Yargılama Usûlü

Türk mahkemesinde açılan tanıma davasında yargılama usûlünün ne olacağı- na ilişkin tereddütler vardır. Yabancı mahkeme tarafından verilen boşanma kararının tanınması için dava açıldığında duruşma yapılıp mı karar verileceği, yoksa dosya üzerinden mi karar verileceği hususu belirsiz olmakla beraber doktrinde bu konuya ilişkin açık bir çözüm getirilmiştir. Yabancı ilâmların tenfizi için MÖHUK’da öngö-

175 RG. 24.12.1971-14052; Ayrıca ayrıntılı bilgi için bkz; Toker, Ali Gümrah; “15.11.1965 tarihli Hukuki veya Ticari Konularda Adli veya Gayri Adli Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair Lahey Sözleşmesi Uyarınca Tebligatın Yapılması”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergi-

si, C. 13, S. 2, 2011, s. 107-152.

176 Şensöz-Malkoç; Tanıma, s. 739; Güven; a.g.e, s. 245; Türkiye, 1965 tarihli Tebligat Sözleşmesi m. 10/a çekince koymuştur. Bu çekince dolayısıyla Erdem’e göre, tebligatın Türkiye’deki muhataba posta yolu ile yapması hâlinde bu tebligat Sözleşme hükümlerine aykırı olarak yapılmış olur ve Tür- kiye’nin yargı hakkını ihlal ettiğinden Türk hukuku bakımından yok sayılır, bkz., Erdem,B. Bahadır;

Türk Milletlerarası Usul Hukukunda Tebligat (Tebligat), İstanbul 1992, s. 124. 177 RG. 20.02.1973-14454; Ayrıca ayrıntılı bilgi için bkz. Toker; a.g.e, s. 133-136.

178 Erdem; Tebligat, s. 83-84; Aytaç, Mehlika; “Uluslararası Tebligat Hukukunun Esasları, Karşılaşı- lan Sorunlar ve Çözüm Yolları”, Adalet Dergisi, S. 17, 2003, s. 13-14; Ayrıca bkz. Adalet Bakanlığı-

51

rülen usûl hükümleri tanımanın niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanacaktır.179

Dolayısıyla yabancı boşanma kararının tanınması için dava açıldığında yabancı bo- şanma kararının tenfizi için öngörülen usûl kuralları tanıma için de geçerli olacaktır. Bu nedenle tenfiz için öngörülen MÖHUK’un 55. maddesinin birinci fıkrasında ön- görülen basit yargılama usûlü tanıma için de esas olan usûl olarak kabul edilecek- tir.180

Basit yargılama usûlü HMK’nun 316-322. maddeleri arasında düzenlenmiş olup 316. maddesinde hangi dava ve işlerin basit yargılama usûlü olduğu sayılmıştır. Ancak HMK’nun 316. maddesinin g bendinde de diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usûlü hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilen dava ve işlerde basit yargı- lama usûlü uygulanabileceği ifade edilmiştir. Diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usûlü hükümlerinin uygulanmayacağı davalardan biri de MÖHUK’un 55. maddesine göre, tanıma ve tenfiz davalarıdır. Basit yargılama usûlünün bazı dava ve işlerde benimsenmesinin nedeni bu dava ve işlerin daha çabuk sonuçlandırılması ihtiyacı ve aynı zamanda kısa ve kolay bir incelemeyle sonuçlandırılabilmesidir.181

Bu gaye doğrultusunda yabancı mahkeme kararının tanınması için açılan davada kararın esası incelenmeyeceğinden ve sadece mahkemenin şartların varlığını tespit etmesinin yeterli olmasından dolayı basit yargılama usûlünün benimsendiği söylene- bilir.182 Bunun sonucu olarak HMK’nun 322. maddesinin birinci fıkrasının atfı ile

HMK’nun 122. maddesi uyarınca yabancı boşanma kararının tanınması için dava açıldığında dava dilekçesi davalıya tebliğ edilecek ve davalının tebliğden itibaren iki haftalık süresi olacaktır. Şayet davalı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde cevap vermezse HMK’nun 128. maddesi gereği davacının tüm iddialarını inkâr etmiş ola-

179 Şensöz-Malkoç; Tanıma, s. 715; Tezgel; a.g.e, s. 138; İlk Derece Mahkeme kararları da aynı yön- deydi, bkz: İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E. 1983/290, K. 1983/243 sayılı ve 23.05.1983 tarihli kararı, (Çevrimiçi) www.lexpera.com. 26.08.2019; Ancak 2675 sayılı MÖHUK’un yürürlükte olduğu tarihte aksi yönde görüşler ileri sürülmüştür. Buna göre yabancı boşanma kararlarının bağım- sız tanıma istemlerinde tenfiz usulünü düzenleyen hükmün kıyasen uygulanmayacak ve dolayısıyla davalıya tebligat yapılmayacak. Zira kıyasen tenfiz hükümlerini tanıma içinde uygulamak gerek tanı- ma davasını uzatıyor gerekse usul ekonomisine aykırılık teşkil ediyor. Bu görüş için bkz, Ansay, Tuğ- rul; “Yabancı Boşanma İlâmlarının Türkiye’de Tanınmasına İlişkin İlk Görüşler”, Milletlerarası Hu- kuk ve Milletlerarası Özel Hukuk Bülteni, S. 2, Y. 2, 1982, s. 6; Postacıoğlu; a.g.e, s. 123; Coşar, Vedat Ahsen; “2675 sayılı Yasa ve Bu Yasa Anlamında Tanıma”, Ankara Barosu Dergisi, S. 2, Y. 41, 1984, s. 275.

180 Şanlı/Esen/Ataman-Figanmeşe; a.g.e, s.583; Doğan; MÖH, s. 123; Uyanık- Çavuşoğlu; a.g.e, s. 75-76; Tiryakioğlu; Tanıma, s. 88; Tezgel; a.g.e, s. 206; Güven; a.g.e, s. 173.

181 Pekcanıtez/Atalay/Özekes; a.g.e, s. 731; Tiryakioğlu; Tanıma, s. 88; Tezgel; a.g.e, s. 206; Güven; a.g.e, s. 173.

182 Şanlı/Esen/Ataman-Figanmeşe; a.g.e, s.583; Doğan; MÖH, 183; Şensöz- Malkoç; Tanıma, s. 716; Tezgel; a.g.e, s. 206; Güven; a.g.e, s.173.

52

caktır. Ancak davalı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde cevap dilekçesi sunarsa bu takdirde yazılı yargılama usûlünden farklı olarak bir daha davacının cevaba cevap ve davalının da ikinci cevap dilekçesi vermesi söz konusu değildir. Bu sayede layiha- lar aşaması yazılı yargılama usûlüne kıyasla daha çabuk bittiği için de tanıma usûlü daha çabuk ve hızlı olacaktır. Kaldı ki yukarıda ifade ettiğimiz üzere yurtdışına yapı- lan tebligatların uzun sürdüğü göz önüne alındığında cevaba cevap ve ikinci cevap için taraflara imkân verilmesi hâlinde mevcut sürenin iki katı olmak üzere sürenin uzaması söz konusu olabilir.

Basit yargılama usûlüne ilişkin değinilmesi gereken son husus, yabancı bo- şanma kararının adli tatilde görülüp görülmeyeceği meselesidir. HMK’nun 103. maddesinde adli tatilde görülecek dava ve işler açıkça düzenlenmiştir. Basit yargıla- ma usûlü hükümlerinin uygulanacağı dava ve işler HMK’nun 103. maddesinde sayı- lan hâllerden biri olmadığından yabancı boşanma kararının tanınması talebine ilişkin dava adli tatilde görülmeyecek işlerdendir. Yabancı boşanma kararının tanınması davasının adli tatilde görülmesi ancak HMK’nun 103. maddesinin birinci fıkrasının h bendi uyarınca kanunlarda ivedilikle görülen davalardan olması ya da taraflardan birinin talebi üzerine mahkemenin davan ivedi olduğuna kanaat getirmesi gerekir. Dolayısıyla tanıma davasının adli tatilde görülmesi ancak kanunda öngörülen istisnai durumda mümkündür. Ancak yabancı boşanma kararının tanınması davasının adli tatilde görülmemesi Türk vatandaşı olup yurtdışında yaşayan ve yaz aylarında Türki- ye’ye gelip tanıma davası açan kişiler için olumsuz sonuç doğurmaktadır. Şöyle ki adli tatilde tanıma davası açılsa da davanın görülemeyecek olması durumunda dava- nın uzaması söz konusu olmakta ve vekil marifeti ile davacı ya da davalı temsil edil- se de davaya iştirak etmek isteyen davacı asil ya da davalı davalarına katılamamak- tadır.