• Sonuç bulunamadı

1. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USÛL HUKUKU HAKKINDA

1.7. TANIMANIN SONUÇLARI

1.7.1. Kesin Hüküm ve Kesin Delil Etkisi

Yabancı boşanma kararı yukarıda ayrıntılı olarak ifade ettiğimiz MÖHUK’un 50. maddesinde düzenlenen ön koşulları ve MÖHUK’un 54. maddesinde sayılan karşılıklılık dışındaki asıl koşulları da taşıyorsa mahkemece tanıma kararı verilecek- tir. Tanınması kabul edilen yabancı boşanma ilâmı Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi, kesin hükmün bütün sonuçlarını doğururlar.191 Yargıtay’ın eski tarihli

bir kararında belirttiği üzere, “tanıma ve tenfiz davası kesinleşince, yabancı mahke- me tarafından verilen karar da Türk Usûl Hukuku açısından kesin hüküm niteliğini alır ve kesin hükmün hukuki sonuçlarını meydana getirir.”192 Bu nedenle tanınan

yabancı boşanma kararı, zorla icra etkisi dışında, Türk mahkemelerinden verilmiş bir ilâmla aynı etki ve sonucu meydana getirecektir. Zira bu husus MÖHUK’un 58. maddesinin birinci fıkrasında şu şekilde belirtilmiştir: “Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil ve kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkra- sının (a) bendi uygulanmaz”.

Yabancı boşanma kararının tanınması ile birlikte eşlerden biri diğer eş aley- hine yeniden Türkiye’de boşanma davası açarsa diğer eş kesin hüküm itirazında bu- lunabilecektir. Kesin hüküm itirazının incelenmesi üzerine de boşanma davası hâki-

191 Sakmar; Sonuçlar, s. 242; Özbakan; a.g.e, s. 138; Şanlı/Esen/Ataman-Figanmeşe; a.g.e, s. 602; Doğan; MÖH, s. 126; Şensöz- Malkoç; Tanıma, s. 818; Akıncı/Demir –Gökyayla; a.g.e; s. 61; No- mer; s. MUH, s. 173; Çelikel/Erdem; a.g.e, s. 757.

192 Yargıtay 2. HD.’nin E. 1987/3248, K. 1987/5065 sayılı ve 09.06.1987 tarihli kararı, (Çevrimiçi) www.lexpera.com 26.08.2019.

56

mi davayı usûlden reddedecektir. Bunun dışında yabancı boşanma kararının tanınma- sı ile birlikte Türk nüfus kütüğünde gerekli değişiklikler yapılacaktır. Dolayısıyla eşler hakkında gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra isterlerse Türkiye’de yeniden evlenmeleri mümkündür. Aksi hâlde Türkiye’de evli olarak gözüktükleri için Türki- ye’de yeniden evlenmeleri mümkün olmayacaktır.

Yabancı mahkeme tarafından verilmiş boşanma kararı Türkiye’de tanınmış ise artık bu konudaki uyuşmazlığın Türk mahkemelerinde yeniden görülmesi müm- kün değildir. Zira bunun kaynağı yabancı mahkeme kararının tanıma ile kesin hüküm etkisi (res judicata) kazanmış olmasıdır.193 Maddi anlamda kesin hüküm kazanmış yabancı mahkeme kararı artık tanımanın gerçekleştiği ülkede de bağlayıcı olur.194

Zira Yargıtay kararlarında yabancı boşanma kararının tanınması için Türkiye’de dava açıldıktan sonra eşlerin maddi ve manevi tazminat davası açması durumunda tazmi- nat davasına bakan mahkemenin yabancı mahkeme tarafından verilen boşanma kara- rının esas alınması gerektiğinin altını çizmiştir.195

Bu noktada ortaya konması gereken iki husus vardır: Bunlardan birincisi ke- sin hükmün kapsamının ne olduğu, bir diğer ifade ile kararda kesin hüküm ile tarafla- rın bağlı olduğu kısmın neresi olduğu, bir diğeri ise kesin hüküm etkisinin hangi an- dan itibaren geçerli olacağıdır. Yabancı boşanma kararının tanınması ile Türkiye’de maddi anlamda kesin hüküm etkisi doğacaktır. Maddi anlamda kesin hüküm kapsa- mına dâhil olan, hükmün fıkrasıdır.196 Kural olarak maddi kesin hükme gerekçe dâhil

değildir. Ancak bazı durumlarda hüküm fıkrasının açık olmadığı ya da hüküm fıkra- sının gerekçe ile sıkı sıkıya bağlı olması söz konusu olabilir.197 Bu durumlarda mah-

193 Doğan; MÖH, 106; Şanlı/Esen/Ataman-Figanmeşe;a.g.e, s. 602; Çelikel/Erdem; a.g.e, s. 687; Tezgel; a.g.e, s. 141-143; Tiryakioğlu,; Tanıma, s. 63; Şensöz- Malkoç; Tanıma, s. 820-821.

194 Nomer; DHH, s. 479-480; Şanlı/Esen/Ataman-Figanmeşe; s. 602-603; Şensöz-Malkoç; Tanıma, s. 819; Güven; a.g.e, s. 185.

195 Yargıtay 2. HD’nin E. 2016/25708- K. 2017/1010 sayılı ve 06.02.2017 tarihli kararında şu şekilde ifade edilmiştir; “…Tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme ilâmında; tarafların anlaşma-

lı olarak boşandıkları ve boşanmaya sebep olan olaylarda taraflarla ilgili herhangi bir kusur belirle- mesi yapılmadığı hâlde, mahkemece tanınmasıyla kesin hüküm etkisi gösteren yabancı mahkeme ilâmı dikkate alınmaksızın, kusur belirlemesi yapılarak davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmolun- ması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir…”, Aynı yönde kararlar için bkz. Yargıtay 2.

HD’nin E. 2011/17140-K. 2012/14630 sayılı ve 31.05.2012 tarihli kararı ve Yargıtay 2. HD’nin E. 2015/12506, K. 2016/4349 sayılı ve 07.03.2016 tarihli kararı, (Çevrimiçi) www.lexpera.com. 22.09.2019.

196 Tiryakioğlu; Tanıma, s. 64; Tezgel; a.g.e, s. 141-142; Güven; a.g.e, s. 185. 197 Kuru; C. V, s. 5049-5053.

57

kemenin davayı usûlden reddedip reddetmediği anlaşılamadığı için gerekçe de kesin hükme dâhil olacaktır. Diğer yandan yabancı mahkeme hükmünde tarafların talepleri ile alakalı yabancı mahkeme olumlu ya da olumsuz bir karar vermemişse, olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmayan talepler açısından kesin hüküm etkisi doğmayacak- tır.198 Ancak yabancı mahkeme ilâmında kesin hükmün kapsamının hangi ülke huku-

kuna göre belirleneceği üzerinde tartışmalar söz konusudur. Bir diğer anlatımla, ya- bancı ilâmın kesin hüküm kuvvetinin kapsamına dâhil olan hususları belirlerken Türk hukuku mu esas alınacaktır, yoksa ilâmın verildiği yabancı mahkemenin huku- ku mu?

Bu konuda birinci görüşe göre, yabancı ilâmın kesin hüküm etkisi, verildiği ülke kanunlarına tâbi olmalıdır. Zira eğer yabancı ilâmın kesin hüküm etkisi tanıma ile doğuyorsa ve yabancı ilâmın verildiği ülke hukukuna göre kesin hüküm gerekçeyi de kapsıyor veya yabancı mahkeme hukukunda kesin hüküm etkisi herkese karşı ileri sürülebiliyorsa Türk hukukunda bu hususlar aynı şekilde kabul edilmelidir.

İkinci görüş ise tam aksini savunmaktadır. Bu görüşe göre kesin hüküm etki- sinin kapsamı tanıma kararının verildiği hukuka göre tespit edilmelidir.199 Zira ya-

bancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisinin doğmasına izin veren, tanımanın gerçekleştiği ülke hukukudur.

Üçüncü ve katıldığımız görüşe göre ise yabancı mahkeme ilâmının kesin hü- küm etkisinin kapsamı kararın verildiği ülke hukukuna göre belirlenir.200 Ancak bu-

rada bir sınır tayin edilmiştir. Bu sınıra göre, yabancı ilâma Türk mahkemelerinin verdikleri kararlara tanınan kesin hüküm etkisinden daha geniş etki tanınmayacak- tır.201 Bir diğer anlatımla Türk mahkemelerinin yabancı mahkeme kararını tanıması

ile Türk hukukuna göre olmayan hukuki sonuçlar bu şekilde Türk hukukuna dâhil edilemeyecektir.202

198 Şensöz-Malkoç; Tanıma, s. 823; Tezgel; a.g.e, s. 142. 199 Nomer; MUH, s.146.

200 Tezgel; a.g.e, s. 142; Sakmar; Sonuçlar, s. 182; Nomer,/Şanlı; a.g.e, s.472; Nomer, MUH, s. 146; Şener; a.g.e, s. 6; Şensöz- Malkoç; Tanıma, s. 822; Tiryakioğlu; Tanıma, s. 64

201 Sakmar; Sonuçlar, s. 182; Şensöz- Malkoç; Tanıma, s. 882; Ertaş; a.g.e, s. 369-370. 202 Nomer; MUH, s. 146.

58

Üçüncü ve katıldığımız görüş esasına dayanarak sınırı ve kapsamı somutlaş- tırmamız gerekirse, örneğin, TMK’nun 132. maddesinin birinci fıkrasına göre, boşa- nan kadın boşanma kararı kesinleştikten sonra üç yüz gün geçmedikçe evlenemez. Tanınan yabancı boşanma kararının verildiği ülke hukukuna göre boşanan kadın bo- şanma kararı kesinleştikten sonra on bir ay geçmedikçe evlenemez ise bu takdirde Türk hukukunun belirlediği esas uygulanacaktır. Dolayısıyla yabancı ilâmın verildiği ülke hukukuna göre boşanan kadın on bir ay geçmedikçe değil, TMK’ya göre üç yüz gün geçmedikçe evlenemez. Aksinin kabulü Türk mahkemelerince verilen boşanma kararından daha fazla etki tanımak olacaktır.203 Sonuç olarak hem bağımsız bir dava açılarak tanıma talebinde bulunulan yabancı boşanma kararının hem görülmekte olan bir davada tanıma talebinin ileri sürülmesi ile tanınmasına karar verilen yabancı bo- şanma kararının hem de doğrudan tanınan yabancı boşanma kararının kesin hüküm etkisi belirlenirken Türk hukuku uygulanacaktır. Kısaca yabancı ilâmın, verildiği ülke hukukuna göre daha geniş bir kesin hüküm etkisine sahip olması mümkün de- ğildir.