• Sonuç bulunamadı

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

9. Öğrenme, öğrenci merkezlidir 10 Öğrenme, süreklidir.

2.2.3 Yapılandırmacı YaklaĢımda Öğrenme Yaşantıları

Program geliĢtirme çalıĢmalarının süreç boyutunu eğitim durumları oluĢturmaktadır. Öğrenenlere istenen davranıĢların kazandırılmasını sağlayan öğrenme yaĢantılarının düzenlenmesi bu aĢamada ele alınmaktadır (Demirel, 1999: 123).

Program geliĢtirme sürecinde, yapılandırmacı tasarımcılar öğretmeden çok öğrenme ortamlarını tasarımlamaya odaklandıklarından; öğrenme yaĢantılarının düzenlenmesine daha çok önem verirler (Erdem, 2001: 37).

Öğrenme yaĢantısı birey ile çevresi arasında belli düzeydeki etkileĢimin bireyde bıraktığı izdir. YaĢantının kazandırılmasında süreç önemlidir (Ertürk, 1997: 82). Yapılandırmacılıkta öğrenenler bilgilerini ve zihinsel modellerini kendi deneyimleri ve düĢünmeleri sonucu oluĢtururlar. Öğrenme bireyin yaĢantısının bir ürünü olduğundan eğitim faaliyetleri de öğrenene dönük olmak durumundadır. Eğitimin hedeflerini, öğrenenin belirlediği düĢünülürse; öğrenenin bir amacı vardır ve öğrenme sürecine bu amacı doğrultusunda yön verir.

Ornstein (1998: 184) öğrenenler için etkili yaĢam durumlarını tasarlamada üç temel ilke belirlemiĢtir. Bunlar:

1. Bireysel geliĢim için zihin gücünü kullanma, sorumluluk alma, düĢüncelerini estetik ifade etme ve çoklu bakıĢ açılarını değerlendirme,

2. Sosyal katılımı artırmak için, grup çalıĢmasında yer alma, öğrenen-öğrenen, öğretmen-öğrenen ve gruplar arası iliĢki geliĢtirme,

3. Çevresel faktörlerde doğal ve teknolojik olaylar ile yaĢam problemlerine önem vermedir.

Yapılandırıcı yaklaĢımda öğrenme, öğrencinin etkin rol aldığı bir süreçtir. Buna göre öğrenme ortamında, öğrencinin geçmiĢ deneyimlerine dayalı olarak yeni yaĢantılara adapte olması, yeni bilgiler oluĢturması beklenir. Bu düĢünceden hareketle öğrencinin öğrenme sürecinde ortaya koyduğu bilgiyi gerçekliğe uygun yapılandırması için gerçek durumla yüz yüze gelmesi ve bu sürece bütün duyu organlarını kullanarak katılması gerekir (Von Glasserfel, 1995).

Confrey (1990 Akt: Özdoğan, 2005), bu tür öğrenme ortamlarında bulunması gereken özellikleri Ģu Ģekilde açıklamıĢtır.

Sınıf ortamında ilk önce temel kavramlar tanıtılmalıdır.

Öğrencilerin bilgiyi anlamlandırırken kurdukları hipotezleri deneme imkanı sınıf ortamında verilmelidir.

Sınıf ortamında verilen örnekler öğrenciler için anlamlı olmalıdır. Bunun için örnekler günlük yaĢantıdan ve çevreden seçilmelidir.

Farklı görüĢler kabullenilmeli ve teĢvik edilmelidir.

Öğrencilerin kendi fikirlerini ortaya koymalarına ve fikirlerini savunmalarına izin vermelidir.

Öğrenme ortamında fiziksel, somut materyaller kullanılmalıdır. Öğrenciler birbirleri ile ve öğretmenle çok rahatça konuĢabilmelidir. Bilginin yeniden üretilmesinden çok yapılandırılmasına dikkat edilmelidir. Öğrencilerin görüĢleri doğrultusunda ders iĢlenmelidir.

Grup çalıĢması yapılmalıdır.

Yapılandırmacı öğrenme yaĢantılarıyla ilgili düzenlemelerin amacına ulaĢabilmesi için, öğrenenlerin öğrenmeye karĢı ilgilerinin uyandırılmasına dikkat edilmelidir. Çünkü bireyin anlama merakı öğrenen için bir uyarıcıdır. Geleneksel yöntemde mekanizmayı motive eden bireyin dıĢından gelen bir pekiĢtirmedir. Yapılandırmacılığa göre ise bu, içsel bir süreçtir. Öğrenen dıĢ dünyaya duyarlıdır ama onun tarafından yönetilmez. Bilgilerini yapılandırmada, öğreneceklerine iliĢkin zihninde tasarımladığı ile bağlantılı olan deneyimlerine kulak verdiğinde ve öğrenme sırasında bu deneyimleriyle karĢılaĢtığında öğrenmeye daha çok motive olur (Wadsworth, 1996: 150).

Yapılandırmacılıkta ceza ve ödül yoktur. Öğrenen; çalıĢılan konunun dıĢında değil, çalıĢılan konuyla ilgili etkinliklerde yer almaya istekli olur öğrenme için çaba sarf eder, kendi çabalarının sonucunda bilgiyi yapılandırmanın sevincini yaĢar. Böylece birey kendisine güven duygusunu geliĢtirerek bir sonraki öğrenmeye daha istekli olur (Erdem, 2001: 40).

Yapılandırmacılıkta öğrenen etkin olduğundan, öğretmen bilgiyi aktarmaz. Öğrenenin öğrenmeye katılmasını, öğrendiklerinden zevk almasını ve kendi dünyasını görmesini teĢvik eder. Öğrenen içeriği derinlemesine anlayarak konuyla ilgili kendi fikirlerini geliĢtirir.

Öğrencilerin bağımsız düĢünme ve problem çözme yeteneklerini geliĢtirmek amacıyla öğrenme-öğretme sürecinde özel bir iletiĢim biçimi benimsenir. Bu iletiĢim biçiminde öğrencilere “Bu konu ile ilgili ne düĢünüyorsunuz?”, “Niçin böyle düĢünüyorsunuz?”, “Nasıl bu sonuca ulaĢtınız?” gibi sorular yöneltilir. Öğrencilere “evet” ve “hayır” yanıtı gerektiren sorular yöneltmekten özellikle kaçınılır (ġaĢan, 2002).

Yapılandırmacı eğitim ortamları, bireylerin öğrenme ortamıyla daha fazla etkileĢimde bulunmalarına, dolayısıyla zengin öğrenme yaĢantıları geçirmelerine olanak sağlayacak Ģekilde düzenlenir. Böylece bireyler, daha önceki öğrendiklerini sınama, yanlıĢlarını düzeltme ve hatta önceki bilgilerinden vazgeçerek yerine yenilerini koyma fırsatı elde ederler (YaĢar, 1998: 596).

Wilson (1997: 8), öğrenenlerin çalıĢmaları sırasında bilgiyi

anlamlandırabilmeleri ve öğrenmede etkin rol alabilmeleri için öğrenme stratejileri belirlemiĢtir. Bu stratejiler Ģunlardır: a) Benzetme b) Drama yapma, oyun oynama c) Öğrenme materyallerini kullanma d) Kasıtlı öğrenme ortamları oluĢturma e) Hikaye anlatma f) Proje çalıĢmaları yapma (araĢtırma, deney, gözlem, görüĢme, literatür taraması vb.) g) Sokratik diyaloglar kurma h) Liderlik yapma ve çalıĢmanın çatısını oluĢturma i) Tasarımlayarak öğrenme j) Öğreterek öğrenme k) ĠĢbirlikli öğrenme

Öğrenenler konuya ve kendilerine en uygun öğrenme stratejilerini seçerek öğrenmede etkin yer alır ve bilgiyi anlamlandırarak zihinlerinde yapılandırırlar. Geleneksel yöntemde olduğu gibi, öğrenenler bilgileri belleklerine dıĢ dünyadan transfer etmezler. Önceki yaĢantılarına ve dünya ile etkileĢimlerine dayanan bireysel yorumlarını yaparlar. Öğrenenler bilgiyi yapılandırmada her konuya, alana ya da öğrenene göre düzenlenmiĢ olan farklı etkinliklerde yer alırlar. Öğrenenlerin bu etkinliklere katılmaları ve etkinliklerin amacına ulaĢabilmesi, öğretmenin öğrenme sürecini çok iyi yönlendirmesini ve sınıf ortamındaki herkesin görevinin bilincinde olmasını gerektirir.

Haggard, yapılandırmacı düĢünmeyi geliĢtirmek amacıyla öğrenme ortamında uygulanacak dört basamak belirlemiĢtir ( Akt: Manzo, 1998: 289) :

1. Öğrenenlerin yapılandırmacı bir Ģekilde düĢünmesi için harekete geçirici bir soru sorun.

2. Öğrenenlerin tüm yanıtlarını, tepkilerini eleĢtiri yapmadan ifade etmelerine izin verin. Mümkün olduğunca tüm fikirleri listeleyin, orijinal ve yeni fikirleri varolan fikirlerle birleĢtirerek öğrenenlerin düĢüncelerini biçimlendirin.

3. Öğrencilerin fikirlerini birbirleriyle karĢılaĢtırarak “en eğlenceliyi” ya da “en çılgını” seçin. Fikirler “tutarlılık” ya da “uygulanabilirlik açısından ele alınabilir. Tüm yaratıcı çözümler ancak “olasılıklar” denendiğinde ve bu olasılıklar kanıtlandığında en iyi çözüm olur.

4. DüĢünme programının temel amacı yeni bilgiyi transfer etmek ve bireysel problem çözme becerisini kazanmaktır. Bunun için de öğrenenlerin günlük yaĢam problemleri üzerinde durun ve düĢünme becerilerini geliĢtirmelerine fırsat verin.

Marlowe ve Page (1998: 60), tüm bu yapılandırmacı etkinliklerin gerçekleĢeceği sınıfın fiziksel yapısını betimlemiĢlerdir. Sınıf duvarlarının öğrenenlerin kendi çalıĢmalarıyla dolması gerektiğini, sınıfa sessizliğin değil öğrenenlerin gürültüsünün hakim olması gerektiğini vurgulamıĢtır. EĢyalar öğrenenleri öğrenmeye motive etmek ve öğrenenlerin öğrenilen konuya ilgisini çekmek için öğrenmeye uygun olarak düzenlenir. Bu düzenlemenin nasıl olacağına öğretmen ve öğrenenler birlikte karar verirler. Sınıf içindeki herkes kendini rahat ve güvende hisseder. Birey davranıĢlarında özgür olarak öğrenme sürecine katıldığında etkin öğrenme gerçekleĢir. Aslında öğrenenlerin nerede, nasıl oturdukları çok önemli değildir. Önemli olan onların öğrenme sürecine katılıp katılmadığıdır.

Buna göre geleneksel sınıf ile yapılandırmacı sınıfın karĢılaĢtırılması Tablo 2.2.3.1‟de verilmiĢtir.

Tablo: 2.2.3.1 Geleneksel Sınıf ile Yapılandırmacı Sınıfın KarĢılaĢtırılması

GELENEKSEL SINIF YAPILANDIRMACI SINIF

“Öğretme” önemlidir. “Öğrenme” önemlidir.

Öğretmen bilgileri aktarır. Öğrenen, karmaĢık ve gerçek bağlamlarda öğrenir.

Öğrenen bilgiyi ezberler. Öğrenen üst düzey düĢünme becerilerini kullanarak bilgiyi yapılandırır.

Öğrenmede dıĢ etmenler önemlidir. Öğrenmede zihinsel süreç önemlidir. Öğrenenin “ne” öğreneceği üzerinde

durulur.

Öğrenen “neden” ve “nasıl” öğreneceğinin farkındadır.

Bilgi ünitelere ayrılarak, içerik önceden

öğrenenler için belirlenir. Birey etkileĢimde bulunur. Ġçeriğin anlamını araĢtırma yaparak içerikle yapılandırarak bilgiyi keĢfeder.

Kısa zamanda çok bilgi verir. Az bilgi derinlemesine çalıĢılarak anlamlandırılır.

Sınıf içerisinde herkes öğretmeni

dinlemek zorundadır. Öğrenenler, sınıf içinde özgürdürler. Eğlenirken öğrenirler. Öğrenmede kitaptaki bilgi ve

öğretmenin söyledikleri yeterlidir. Öğrenenler kaynakları kullanırlar. ulaĢabildikleri tüm EĢyaların yeri sınıf içinde sabittir. Sınıf içindeki eĢyalar öğrenmeye göre

tasarımlanabilir. Kaynak: (Erdem, 2001: 48).

Tablodan da görüldüğü üzere yapılandırmacı öğrenme ortamının temel öğesi öğrenendir. Öğrenenler demokratik bir sınıf ortamında günlük yaĢam problemlerinin

karmaĢıklığını çözerek yaĢam boyu kullanacakları bilgilerini oluĢtururlar. Yapılandırmacı yaklaĢımda sınıf ortamı, öğrenenleri öğrenmeye motive etmek ve öğrenenlerin konuya ilgisini çekmek için öğrenmeye uygun olarak düzenlenir. Bu düzenlemelerin nasıl olacağına öğretmen ve öğrenenler birlikte karar verirler (ġaĢan, 2002).