• Sonuç bulunamadı

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

4. Bedensel/Kinestetik Zeka: Bireyin vücudunu ve hareketlerini kullanım biçimini ifade eder Bedensel zekası yüksek bireyler sportif hareketleri, düzenli-ritmik

2.3.4 Çoklu Zeka Kuramında Öğretmen Roller

Çoklu Zeka Kuramı‟nda her ne kadar öğrenci merkezli bir eğitim yapılıyor olsa da, eğitimin yine en önemli aktörü öğretmendir. Dolayısıyla öğretmen dersini ne kadar zenginleĢtirirse, bu dersi ne kadar cazip kılıp öğrenciyi bu sürece katarak, zihinsel ve fiziksel olarak ne kadar çok etkinliğe yer verirse ders de o kadar verimli geçecektir. Bunu gerçekleĢtirmek için de öncelikle iyi bir planlama, araĢtırma, yaratıcılık ve bol materyal gereklidir (Bük, 2005).

Öğrencilerin zeka alanlarını geliĢtirmek isteyen bir öğretmen Ģunları yapmalıdır (Jakobsen ve diğerleri, 2000: 253 Akt: Temur, 2004):

Öğrencilerin farklı alanlarda baĢarı gösterebileceği, çok boyutlu sınıflar oluĢturmak

Öğrenmenin farklı boyutlarına hitap eden etkinlikleri oluĢturmak

Öğrencileri, kendilerini farklı Ģekillerde ifade etmeleri için cesaretlendirmek Öğrencilere sahip oldukları yetenekleri göstermeleri için fırsat vermek Gardner‟a göre tek bir çoklu zeka rotası olmamasına karĢın, öğretmenin her bir çocuk arasındaki bireysel farklılıkları ciddiye alması önemlidir. Her bir öğrenciyi tanımadan, nasıl öğreteceğinizi ve belirli bir çocuğu nasıl değerlendireceğinizi bilmeden iyi bir çoklu zeka öğretmeni olunmaz. Temel nokta olarak çocuklara yoğun bir ilgi göstermek, her birinin zekasının diğerinden nasıl ayrıldığını bilmek ve onlara, zekalarını iyi kullanmaları konusunda yardımcı olmak gerekmektedir (Tarman, 1999: 105).

Her birey sekiz tip zeka ile dünyaya gelir ve sekizini de yüksek düzeyde geliĢtirme kapasitesine sahiptir. Ancak çocuklar okul öncesi dönemlerinde belli zeka tipine (ya da tiplerine) uygun öğrenme yollarını geliĢtirmiĢ olurlar. Öğretmen, öğrencilerin geliĢmiĢ zeka alanlarını tanıyarak onların öğrenmelerini bu zeka alanlarına uygun yollarla sağlamalı ve onlara yardımcı olmalıdır.

Çoklu zeka alanlarının belirlenmesinde kullanılacak yöntemleri Saban (2000: 44) aĢağıdaki Ģekilde sıralamıĢtır:

Öğrencileri gözlemek: Bunu gerçekleĢtirmenin bir yolu, öğrencilerin sınıftaki

olumsuz davranıĢlarını gözlemektir. Örneğin; yüksek düzeyde sözel-dilsel zekasına sahip olan bir öğrenci sürekli olarak yanındakilerle konuĢma eğiliminde olacaktır. Diğer bir yol da; öğrencilerin okuldaki boĢ zamanlarını nasıl harcadıklarını ve kimsenin onlara ne yapmaları gerektiğini söylemediği durumlarda, onların hangi faaliyetlere katıldığını gözlemektir.

Öğrencilere soru sormak: Öğretmenler, öğrencilere birkaç soru yönelterek onların

zeka eğilimlerini ortaya çıkarabilirler. Örneğin; içinizden kaç kiĢi iyi hikayeler yazabilir? Ġçinizden kaç kiĢi matematik problemlerini çözmeyi sever? Ġçinizden kaç

kiĢi güzel resim çizebilir? Ġçinizden kaç kiĢi en azından bir yakın arkadaĢa sahiptir? Ġçinizden kaç kiĢi en az bir spor dalıyla ilgilenmektedir? Ġçinizden kaç kiĢi bir müzik aletini iyi çalar? Ġçinizden kaç kiĢinin yalnız kalmak için gittiği bir yer vardır?

Öğrencilere ait ürünleri toplamak: Resim, Ģiir, yazı, katıldıkları faaliyetlerle ilgili

kayıtlar vb.

Okul kayıtlarını incelemek: Derslerden alınan notlar, diğer öğretmenlerin öğrenci

hakkındaki görüĢleri

Aileden öğrenciyle ilgili bilgi almak

Öğrencilere çoklu zeka envanteri uygulamak: Envanter, öğrencilerin kendi

kendilerini değerlendirmelerine fırsat tanıyarak; onların hangi zeka alanlarına yatkın olduklarını belirlemektedir.

Öğretmenin önemli bir görevi de, dersi her öğrenciye hitap edecek Ģekilde planlamasıdır. Çoklu Zeka Kuramı‟na göre, bir dersin planlanmasında öğretmenler doğru soruları sorarak çalıĢmalarını yönlendirmelidir. Öğretmenlere, sınıflarını zenginleĢtirmede yardımcı olacak kilit sorular aĢağıdaki tabloda belirtilmiĢtir.

Tablo: 2.3.4.1 Çoklu Zeka Kuramında Öğretmenlerin Yönelteceği Sorular

Sözel – Dilsel Zeka SöylenmiĢ ya da yazılmıĢ kelimeleri ve cümleleri

derste nasıl kullanabilirim?

Mantıksal-Matematiksel Zeka Sayıları, hesaplamaları, kritik düĢünme

becerilerini derse nasıl dahil edebilirim?

Görsel-Uzaysal Zeka Görsel araçları, renkleri ve resimleri nasıl

kullanabilirim?

Bedensel-Kinestetik Zeka Derste öğrencilerin tüm vücutlarını

kullanmalarını nasıl sağlayabilirim?

Müziksel-Ritmik Zeka Müziği, çevreden gelen sesleri ve ritimleri sınıfa nasıl getirebilirim?

KiĢilerarası-Sosyal Zeka Öğrencileri; paylaĢmaya, birlikte öğrenmeye,

iĢbirliği yapmaya nasıl yönlendirebilirim?

KiĢisel-Ġçsel Zeka Öğrencilerin duygu ve hatıralarını nasıl

canlandırabilirim, onlara hangi seçenekleri ve nasıl sunabilirim?

Doğacı Zeka Derslerimde öğrencilerin doğaya ilgilerini nasıl

geliĢtirebilirim?

Kaynak: (Doğan Temur, 2001)

Öğretmen planlama sürecinin her aĢamasında sınıfındaki öğrencilerin ilgi ve zeka dağılımlarının bu sekiz alanda olduğu konusunda farkındalık içinde olmalıdır. Önemli olan, öğretmenlerin derslerinin konularının hedefleri doğrultusunda doğru ve

kaliteli etkinliklerle uygulama yapabilmeleridir. Bu bazen kapsamı geniĢ bir etkinlikle, bazen birkaç etkinlikle olabilir. Bu noktada öğretmenlerin unutmamaları gereken en önemli husus, sınıflarımızın öğrenme ortamlarının zenginleĢtirilmesi yönünde çabalarını ve gayretlerini sonuna kadar sürdürmeleridir (Yavuz, 2005).

Gerek yapılandırmacı yaklaĢım gerekse çoklu zeka kuramı her ikisi de öğrenciyi merkeze alan bir anlayıĢı içermektedir. Yapılandırmacı yaklaĢıma göre her birey, bilgiyi kendine özel anlamlandırmalarla inĢa eder. Bu süreçte bireyin çevresiyle etkileĢimi, deneyimler yaĢaması ve bu deneyimlerini önceki bilgileriyle iliĢkilendirmesi gerekmektedir. Yeni bir bilginin yapılandırılmasında geçmiĢ bilgiler hem temel hem de belirleyici birer kalıp vazifesi görmektedir (Titiz, 2005: 88). Bireylerin nasıl öğrendiklerinin açıklanması ise onların ilgi ve yeteneklerinin, potansiyellerinin anlaĢılmasıyla mümkündür. Bunun için de çoklu zeka kuramından yararlanmak gerekmektedir. Bireylerin sahip oldukları farklı zeka alanları belirlenerek, ders içeriği öğrencilerin ilgi alanlarının ve öğrenme Ģekillerinin farklılığına hitap edebilecek Ģekilde sunulduğunda hedeflenen öğrenme gerçekleĢebilecektir.

Öğretme yerine öğrenmeye önem veren, öğrencilerin deneyimlerine ve etkileĢimlerine dayanarak kiĢisel bir görüĢ oluĢturmalarına fırsat veren ve geçmiĢ yaĢantılarla yeni yaĢantıları bütünleĢtirmelerine yönelik olarak geliĢtirilen 2005 ilköğretim programları, programların uygulayıcıları olan öğretmen rollerinde de bazı değiĢiklikleri öngörmektedir (Güven, 2005).

AĢağıda; literatür taraması sonucu ulaĢılan öğretmen rolleri ve 2005 ilköğretim programlarında ifade edilen öğretmen rollerinden bahsedilmektedir.