• Sonuç bulunamadı

1. Kavram

Yakalama bazen bir suç işlenmiş olması nedeniyle yapılabileceği gibi, bazen önleme amacıyla ya da kanun gereği bir kuruma sevk edilmesi gereken kişilerin muhafaza altına alınması amacıyla da başvurulabilir. Bütün bunları kapsamak üzere bir tanım yapmak gerekirse; kanunun verdiği yetkiye dayanarak, kamu güvenliği ve kamu düzeninin korunması veya kişinin vücudu ve hayatına yönelik var olan bir tehlikenin giderilmesi için ya da kanunda gösterilen hallerle sınırlı olmak kaydıyla muhafaza altına alınması gereken, ya da suç işlediği yönünde hakkında kuvvetli kanıt ve belirtiler bulunan kişinin ceza yargılamasının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesini sağlamak amacıyla, hakim tarafından verilmiş bir tutuklama kararı olmaksızın, özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanmasına yakalama denir97.

95

Kunter ve Yenisey, s. 604

96

Mustafa Tepedelen, Masumluk Karinesi ve Tutuklama, Türk Hukuk Enstitüsü Dergisi, Nisan 1997, s. 21

Yakalamayı, önleyici yakalama ve adli yakalama olarak ikiye ayırıyoruz. Önleyici yakalama, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’ nun 13. Md.’ sinde düzenlenmiştir98. Bizim inceleme konumuzuysa, CMK’ da düzenlenen adli yakalama oluşturmaktadır.

2. Yakalamanın şartları ve yakalama yapmaya yetkili kişiler

Adli yakalama, suç işlediği şüphesi altında olan kişinin gözaltına alma işleminden önce hakim kararı olmaksızın özgürlüğünün geçici ve fiilen kısıtlanması, yani cumhuriyet savcılığına çıkarılıncaya kadar tutulmasıdır. Yakalama bazı hallerde herkes tarafından yapılabilirken, bazı hallerde kolluk görevlileri tarafından yapılabilir. CMK’ nın 90/1. Md.’ sine göre, kişiye suç işlerken rastlanılması yada suçüstü bir fiilden dolayı kişinin izlenmekte olması halinde herkes tarafından yakalama yapılabilir. Ancak bu halde de kanun, herkese ancak iki koşulun varlığı halinde geçici yakalama yetkisini vermektedir. Bunlar, izlenen kişinin kaçma olasılığı bulunması ya da izlenen kişinin hemen kimliğini belirleme olanağının olmamasıdır.

98

“Polis,

A) Suçüstü hâlinde veya gecikmesinde sakınca bulunan diğer hâllerde suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, eser, emare veya delil bulunan şüphelileri,

B) Haklarında yetkili mercilerce verilen yakalama veya tutuklama kararı bulunanları,

C) Halkın rahatını bozacak veya rezalet çıkaracak derecede sarhoş olanları veya sarhoşluk hâlinde başkalarına saldıranları, yapılan uyarılara rağmen bu hareketlerine devam edenler ile başkalarına saldırmaya yeltenenleri ve kavga edenleri,

D) Usulüne aykırı şekilde ülkeye giren ya da haklarında sınır dışı etme veya geri verme kararı alınanları,

E) Polisin kanunlara uygun olarak aldığı tedbirlere karşı gelenleri, direnenleri ve görev yapmasını engelleyenleri,

F) Bir kurumda tedavi, eğitim ve ıslahı için kanunlarla ve bu Kanunun uygulanmasını gösteren tüzükte belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirlerin yerine getirilmesi amacıyla, toplum için tehlike teşkil eden akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol bağımlısı serseri veya hastalık bulaştırabilecek kişileri, G) Haklarında gözetim altında ıslahına veya yetkili merci önüne çıkarılmasına karar verilen küçükleri, Yakalar ve gerekli kanunî işlemleri yapar.

Yakalanması belirli bir usule bağlanmış kişilerle ilgili kanun hükümleri saklıdır.

Yakalanan kişilerin kaçması veya saldırıda bulunmasının önlenmesi bakımından kişinin sağlığına zarar vermeyecek şekilde her türlü tedbir alınabilir.

Yakalanan kişilere, yakalama sebebi herhalde yazılı ve bunun mümkün olmaması hâlinde sözlü olarak derhal; toplu suçlarda ise en geç bu kişiler hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.

Kişinin yakalandığı, istediği kanunî yakınlarına derhal bildirilir. Yakalananlardan,

A) Uyuşturucu madde kullanmış olanlar ile sarhoş olanların, B) Zor kullanılarak yakalananların,

C) Haklarında suç soruşturması yapılacak olan şüpheli ve sanıkların, Yakalanma anındaki sağlık durumları tabip raporuyla tespit edilir.

Yakalanan kişilerden suç işlediği şüphesi altında olanlar adlî mercilere sevk edilir. Haklarında ıslah veya tedavi tedbiri alınması gerekenler, ilgili kurum yetkilileri tarafından teslim alınır. Yakalama sebebi ortadan kalkanlar derhal serbest bırakılır.” 2559 SK Md.13

Yakalama yapma hakkı kişilere görev olarak yüklenmiş değildir. Ayrıca bu hallerde herkes gibi kolluğun da yakalama yapma yetkisi vardır99

.

Kolluğun yakalama yapabildiği halleri de yakalama emrine dayanan ve dayanmayan olarak ikiye ayırabiliriz. CMK’ nın 98. Md.’ sinde yakalama emri düzenlenmesini gerektiren durumlar sayılmıştır. Buna göre, soruşturma evresinde çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hakimi tarafından yakalama emri düzenlenebilir. Ayrıca tutuklama isteminin reddi kararına itiraz halinde itiraz merci tarafından da yakalama emri düzenlenebilir. Ayrıca yakalanmışken kolluk görevlisinin elinden kaçan şüpheli veya sanık ya da tutukevi veya ceza infaz kurumundan kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında cumhuriyet savcıları ve kolluk kuvvetleri de yakalama emri düzenleyebilirler. Yine kovuşturma evresinde kaçak sanık hakkında yakalama emri re’ sen veya cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim veya mahkeme tarafından düzenlenir.

Yakalama emrine dayanmayan bir yakalamanın yapılabilmesi içinse, tutuklama kararı verilmesini gerektiren veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren hallerin varlığı gereklidir. Her iki halde de gecikmesinde sakınca bulunmalıdır. Bu nedenle, cumhuriyet savcısına veya amirlerine derhal başvuru olanağı bulunmamalıdır. Örneğin; sıcak takip sonrası kolluğun yakalama yapması gibi. Dolayısıyla suçüstü halinin varlığı yakalama emrine dayanmayan yakalamanın en önemli örneğidir. Bu koşulların varlığı her somut olayın özelliklerine göre tedbire başvuran kollukça takdir edilecektir100. Burada savcıya veya amire başvuruncaya kadar yakalama yapılması olanaksız hale gelecekse, gecikmede sakınca vardır. Örneğin; devriye gezen bir polis, bir evden tabanca seslerinin ya da çığlıkların geldiğini duyarsa, olaya derhal müdahale edecektir. Eve girmek için emir beklemeyecektir101.

CMK’ nın 90/3. Md.’ sine göre, soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı olmakla birlikte çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malullük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde

99 Handan Sevük Yokuş, 5271 sayılı CMK’ da Koruma Tedbiri Olarak Yakalama ve Gözaltı, Hukuki

Perspektifler Dergisi, Sayı: 3, Nisan 2005, s. 64

100 Veli Özer Özbek, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2006, s. 256 101

kişinin yakalanması şikayete bağlı değildir. Yine CMK’ nın 90/4. Md.’ sine göre, kolluk, yakalandığı sırada kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önleyecek tedbirleri aldıktan sonra, yakalanan kişiye kanuni haklarını derhal bildirir. CMK’ nın 95. Md.’ sine göre de, şüpheli veya sanık yakalandığında cumhuriyet savcısının emriyle bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilir. Yakalanan yabancıysa yazılı olarak karşı çıkmaması halinde durumu vatandaşı olduğu devletin konsolosluğuna bildirilir.

Görüldüğü gibi yakalama, bazı hallerde kolluk tarafından yapılabildiği gibi, bazı hallerde de hem kolluk, hem de herkes tarafından yapılabilmektedir. Oysa ileride görüleceği gibi tutuklamaya yalnız hakim karar verebilir. Tutuklama nedenleri de yakalama nedenlerinden farklılık gösterir. Tutuklama nedenleri genel olarak kuvvetli suç şüphesinin varlığıyla beraber, şüpheli veya sanığın kaçma şüphesi, şüpheli veya sanığın delilleri yok etme, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişimi şeklinde davranışlarda bulunması olarak özetlenebilir. Yine tutuklama; süre , itiraz mercii, kişinin konulacağı yer gibi kavramlar açısından ileride görüleceği gibi çok büyük farklılıklar içerir.