• Sonuç bulunamadı

İlk olarak 1975 yılında Atatürk Üniversitesi Yayınları arasından çıkan kitabın, 1989 ve 1991 yıllarında

Özlem Nemutlu *

H. Harika Durgun *

4 İlk olarak 1975 yılında Atatürk Üniversitesi Yayınları arasından çıkan kitabın, 1989 ve 1991 yıllarında

ikinci ve üçüncü baskısı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılır. 2008 yılından itibaren kitabın yayınını Dergâh Yayınları üstlenir.

5 “Edebiyat Teorisi, Tenkit ve Ahmet Midhat Efendi, Prof. Dr. Orhan Okay ile Yapılan Röportaj”, Dergâh,

tünlüğünü onayladığını ifade eder. Ahmet Mithat’a göre önceleri ilmin kaynağı İslam âlemiyken 19. yüzyılda Doğu medeniyeti artık çok geride kalmıştır. İnsan hayatını kolaylaştıran makineler, aletler Batı’dadır ve Mithat Efendi de Batı dünyasının ilim ve teknik sahasındaki gelişmelerini takip etmemizi ister. “Yaşayış Tarzı”nda modernleşme hareketiyle birlikte Batı dünyasının birtakım özelliklerinin sosyal hayatımıza nüfuz etmeye başladığı üzerinde durulur. Ahmet Mithat Efendi Avrupa şehirlerinin imarını, cadde ve sokakların genişliğini, temizliğini yine Batı’daki park ve bahçelerin tanzimini, otellerin konforunu ve temizliğini, alışverişteki dürüstlüğü ve iyi muameleyi takdir eder. Ancak eğlence hayatı ve kılık kıyafet noktasında gelenekçiliğini ortaya koyar. Kadın ve aile konusunda Doğulu ve Batılı kadın profili üzerinde durulur, her iki top- lumun kadını algılayışı değerlendirilir. Ahmet Mithat’ın kadına bakışı İslâm hukuku çerçevesindedir. Ona göre bir kadının dikkat etmesi gereken hususiyet iffet ve namu- sudur. Ahmet Mithat, kadının eğitim görmesine, meslek sahibi olmasına, evleneceği erkeği tanımasına karşı çıkmaz. Çocuk yetiştirilmesi konusunda ise kadının bilinçli olmasını ister. “Din, Felsefe ve Ahlâk” bahsinde ise Mithat Efendi’nin gerek edebî gerekse fikrî eserlerinde –Müdafaa, İstibşar, Beşâir,6 Niza-ı İlm ü Din– hiçbir zaman

“fanatik/mutaassıp” bir Müslüman tavrı takınmadığına değinilir. Ancak romanlarında idealize ettiği kişilerin tavrı Türk, Osmanlı ve İslâm düşünce ve davranışına uygun olmuştur. Ahmet Mithat, İslâm dininin ilerlemeye engel olmadığını, “müsamahakâr” bir zihniyete sahip olduğunu anlatmıştır. Yazarın felsefe karşısındaki tavrının sathi olduğu belirtilerek ahlâk noktasında dostluk, hizmet, yardım, cömertlik gibi manevi değerlerde Doğu’yu Batı’dan üstün gördüğüne yer verilir. “Kültür, Güzel Sanatlar ve Edebiyat”ta ise Batı’da eğitim sisteminin, kütüphane ve müzelerin, güzel sanatların ve edebiyatın ileride olduğu vurgulanır. Mithat Efendi, milli değerlerimizi kaybetmeden bizim de eğitim ve kültür kurumlarını yenilememizi, edebiyatımıza yön vermemizi arzu eder. Orhan Okay, bu kapsamlı çalışmasında Ahmet Mithat Efendi’nin her iki medeniyetin olumlu ve olumsuz taraflarını göz önünde bulundurarak bir terkibe gittiğini açıklar. Kendisiyle yapılan bir mülakatta da Ahmet Mithat Efendi’nin Batılılaşma devrinde bir denge unsuru olduğunu söyler. Bu sebeple Tanzimat dönemini en iyi anlatabilecek,

6 “Methalde anlatıldığına göre, açık fikirli ve zeki bir Katolik ilâhiyatçısı olan bir dostu, Ahmed Midhat

Efendi’yi ziyaret ederek ona, Fatma Aliye Hanım’ın Nisvân-ı İslâm adlı kitabında İncil’deki bir ifadeye dayanılarak Hz. Muhammed’in peygamberliğinin Hıristiyanların kutsal kitaplarında da yer aldığı yolunda bir iddiada bulunduğunu hatırlatıp bu konudaki görüşünü sormuş; Ahmed Mithat Efendi de bu dostuna yalnız İncil’e göre değil Tevrat’a, hatta diğer bazı tarihî kaynaklara göre de Hz. Muhammed’in peygamber olarak gönderileceğinin bilinmekte olduğu cevabını vermiş ve böylece aralarında bu konu ile ilgili uzun bir konuşma geçmiştir. İşte Beşâir bu konuşmanın tanzim ve tertibiyle meydana gelmiştir.”Ayrıntılı bilgi için bk. M. Orhan Okay, “Beşâir-i Sıdk-ı Nübüvvet-i Muhammediye”, TDV İslâm Ansiklopedisi, İstanbul 1992, C. 5, s. 48-549.

en iyi temsil edecek kişinin Mithat Efendi olduğuna inandığı için çalışmasını Ahmet Mithat’la sınırlandırdığını ifade eder.7

Orhan Okay daha sonra kaleme aldığı ansiklopedi maddeleri ve makalelerinde Mithat Efendi’yi; ev ve aile hayatı8, çalışma disiplini, edebî ve fikrî eserlerinde üze-

rinde durduğu konularla bir bütün olarak değerlendirmiştir. Ahmet Mithat Efendi’nin hayatından bahsederken yazarın kendi çabalarıyla aldığı eğitime, çekirdekten yetişme bir gazeteci olması itibarıyla gazete basımı, mürettipliği, muharrirliğinden dağıtımına kadar her özelliğine vâkıf olmasına, çevresindeki kişilerin yönlendirmesiyle -Dragan Cankof, Midhat Paşa, Şakir Bey, Muhammed ez-Zühafî, Osman Hamdi Bey, Bâkır Can Muattar- kendisini yetiştirdiğine dikkat çeker. Bağdat’ta Hâce-i Evvel, Kıssadan Hisse ve Letaif-i Rivayat’ın ilk beş cüzüyle başladığı yazı macerasını roman, hikâye, tiyatro, tarih, coğrafya, felsefe, din, ekonomi, askerlik, âdâb-ı muaşeret kitaplarıyla ilerletmesi ve yayıncılık faaliyetinin ölümüne kadar devam etmesi Mithat Efendi’nin yazmaya, üretmeye, çalışmaya doymayan bir insan olduğunun göstergesidir.9 Orhan

Okay, onun bu özelliğini “bilgiye iştiyak duyan bir insan” şeklinde özetler:10

Bu yüzden karşılaşıp da ilgi duymadığı, kenarından, köşesinden bir şeyler elde etmeye çırpınmadığı hiçbir alan yoktur. Bu alanları burada sayıp dökmeye gerek yok. Verdiği bilgiler, itiraf ettiği gibi eksiktir, dağınıktır, yığmadır, hatta arada yanlışları da olabilir. Bu portreyi tamamlayacak daha da önemli bir çizgi, öğrendiklerini hemen öğretmeye nakletmesidir. Yoksa bu kadar sayıda ve çeşitlilikte yayını nasıl olabilirdi?

Orhan Okay’a göre Ahmet Mithat Efendi, II. Abdülhamit’in eğitim ve kültür politika- sını benimsemiş bir yazar olarak “Batının ilim ve tekniğine sahip olmak” amacıyla edebî

7 “Orhan Okay ile Ahmet Midhat Üzerine”, Tarih ve Toplum, Kasım 2000, C. 34, S. 203, s. 5-6. 8 Ahmet Mithat Efendi’nin Tophane’deki, Bağdat’taki, Tahtakale’deki evleri, Beykoz Akbaba köyündeki

çiftlik evi ve Beykoz’daki yalısı onun ev ve aile hayatına ne kadar önem verdiğini gösteren mekânlardır. Onun pek çok eserinde de ev ortamının izlerini görürüz. Ayrıntılı bilgi için bk. M. Orhan Okay, “Ahmet Midhat Efendi’nin Evleri”, Türk Edebiyatı, Şubat 2006, S. 388, s. 16-20. (Bu yazı için bk. Vefatının 100.

Yılında Ahmet Midhat Efendi Armağanı, (yay. haz. Mustafa Miyasoğlu), İstanbul: Beykoz Belediyesi

Kültür Yayınları, 2012, s. 177-182.)