• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

2.2. Okul Yöneticisi Seçme ve Yetiştirme Politikalarının Değerlendirilmesi

2.2.2. Yönetici Yetiştirme Politikalarının Değerlendirilmesi

Çin ve Japonya’da hizmet öncesi yöneticilik veya liderlik eğitimleri bulunmamaktadır. Finlandiya'da, müdürlerin hizmet öncesi eğitimleri, idari deneyimlerle telafi edilebileceği için zorunlu değildir, fakat okul yöneticilerinin görevine başlamadan eğitim yönetimi sertifikasına veya eğitim yönetimi ile ilgili yeterliğe sahip olmaları istenmektedir. ABD ve İngiltere’de (NPQH) ise hizmet öncesi programlara katılmış olma zorunluluğu bulunmaktadır. ABD’de 1-2 yıl süren hizmet öncesi eğitimler kapsamında staj ve probleme dayalı öğrenme, koçluk veya mentorluk gibi katılım ve uygulama odaklı yöntemler uygulanmaktadır.

Türkiye’de eğitim yöneticiliği görevine atanabilmek için hizmet öncesi eğitimleri ile ilgili yasal zorunluluk bulunmamaktadır. Türkiye’de sadece 1998 yılından itibaren üç kez düzenlenen zorunlu hizmet öncesi eğitimler 2004 yılında kaldırılarak adayların tercihine bırakılmış (Günay, 2004) ve eğer gerekirse yöneticilerin açıklarının hizmet içi eğitimlerle kapatılabileceği belirtilmiştir. Fakat hizmet içi eğitimler, asla hizmet öncesi yönetici yetiştirmeye alternatif olabilecek yetiştirme programları değildir (Işık, 2003).

ABD, İngiltere, Finlandiya ve Çin’deki yönetici adayları için mesleğe başlamadan önce lisansüstü eğitim derecesine sahip olma şartı bulunmaktadır. Özellikle lisansüstü programların bünyesinde stajyerlik uygulamaları gerçekleştirilmektedir.

Stajyerlik uygulaması ile yönetici adaylarının göreve başlamadan önce kazandıkları

teorik bilgileri pratiğe dönüştürmeleri sağlanmaktadır. ABD’de adayın deneyimli bir okul müdürünün yanında kazanacağı deneyimler hizmet öncesi okul temelli mesleki gelişimlerini tamamlamalarına katkı sağlamaktadır. Türkiye’de lisans düzeyindeki eğitim yönetimi ve planlaması programlarının 1997 yılında Yüksek Öğretim Kurulu’nun kapatma kararından sonra eğitim yönetimi alanında tezli ve tezsiz yüksek lisans programları düzenlenmeye başlanmış ve katılım yöneticilerin insiyatifine bırakılmıştır (Işık, 2003; Işık ve diğerleri, 2000).

Okul yöneticilerine mesleğe başlamadan önce veya başladıktan sonra ABD, İngiltere, Finlandiya, Çin’de resmi olarak Japonya’da ise gayri resmi olarak mentor desteği sağlanmaktadır. ABD’de mentorluk, hizmet öncesi eğitimlerin bünyesinde verilirken İngiltere, Çin ve Finlandiya’da yöneticinin atanması yapıldıktan sonra hizmet içi eğitimlerle birlikle sunulmaktadır. Mentorlar okul yöneticiliği eğitiminin ilk senelerinde kilit rol oynamaktadırlar. Yöneticilerin mesleğe adapte olmaları için yardım etmekle, yol göstermekle ve rehberlik yapmakla sorumludurlar.

Finlandiya ve Japonya’da hizmet öncesi eğitim şartı olmamasına karşın bu ülkelerde özellikle hizmete geçiş eğitimlerinin üzerinde durulmaktadır. İngiltere (HEADLAMP) ve Çin’de hizmete geçiş programlarına katılmak zorunludur. ABD’de ise hizmete geçiş eğitimlerinin zorunluluğu eyaletlere göre değişmektedir ve eğitimler mentor eşliğinde gerçekleştirilmektedir.

Japonya’da okul müdürleri ve müdür yardımcılarının hizmet içi eğitimine çok fazla önem verilmektedir. Sürekli eğitimler, teori ve pratiğin bir arada kullanıldığı programlardır. Yönetici eğitimleri Çin’de zorunludur ve genellikle üniversiteler tarafından verilmektedir. İngiltere'de 1988'den sonra eğitim yöneticilerinin yönetim ile ilgili çeşitli konularda eğitilmelerini zorunlu hale gelmiştir. Ülke çapında görevinde altıncı yılını doldurmuş okul müdürleri için teori ve pratiği bir araya getiren LPSH programı düzenlenmektedir Finlandiya'da, okul yöneticileri bir yılda en az üç günlük geliştirme eğitimine katılmak zorunladırlar. Finlandiya’da hizmet içi eğitimleri ile başka okulların gelişim projeleri yakından takip edilmektedir. ABD’de lider hazırlama programları kapsamında federal hükümetler zorunlu sertifika programları düzenlemektir. Bunun nedeni hizmet öncesi eğitim programının yeterli olmadığının düşünülmesi ve yöneticilerin yeterliklerini korumalarının sağlanmasıdır. ABD’de ayrıca

müdürlerin birbirlerine yardım ederek daha iyi bir öğretimsel lider olmalarını sağlamak amacıyla meslektaş destekli liderlik programları da yürütülmektedir.

İncelenen ülkelerde (Türkiye hariç) hem hizmet öncesinde hem de geçiş eğitimlerinde teorinin yanında uygulamaya da ağırlık verildiği görülmektedir. Eğitim yöneticilerin yetiştirilmesi için hizmet öncesi, hizmete geçiş, stajyerlik, koçluk, meslektaş desteği veya mentorluk gibi eğitimler şeklinde de verilmektedir. Türkiye’de ise gelişmekte olan ülkelerin tercih ettiği, başarılı öğretmenler arasından atanan okul yöneticilerinin sadece hizmet içi yönetici yetiştirme programları ile eğitilmesi söz konusudur (Karip ve Köksal, 1999).

Bazen başarılı öğretmenlerin kaybedilip başarısız ve verimsiz yöneticilerin ortaya çıkması söz konusu olabilmektedir (Günay, 2004). Bunun nedeni de başarılı bir öğretmen olmanın başarılı bir okul yöneticisi olmak anlamına gelmemesidir. Bu nedenle öğretmenlikte başarılı olan kişilerin etkili yöneticiler olmaları için ülke çapında yöneticilik standartlarının geliştirilmesi gerekmektedir. Böylece ülke koşullarına uygun okul yöneticisi yetiştirme programları hem kurumsallaşacak hem de bilimsel bir boyut kazanacaktır (Bilgen, 1996; Işık, 2003). Bu amaçla Türkiye’de eğitim yöneticilerinin hizmet içinde yetiştirilmeleri için TODAİE Uzmanlık Programı, MEHTAP, MEB’e bağlı Hizmet içi Eğitim Dairesi, Millî Eğitim Akademisi ve üniversiteler önemli misyonlar üstlenmişlerdir. Bunlar arasında TODAİE, genel yönetici yetiştirme programıdır ve daha çok bakanlık merkezinde çalışan eğitim yöneticileri katılmaktadır.

Çünkü TODAİE programlarında yönetimin özellikle ekonomik, toplumsal ve siyasi çevreleri ile örgüt kuramları, insan kaynakları yönetimi, maliye, planlama, halkla ilişkiler ve yönetim hukuku gibi boyutları ele alınmaktadır (Çelik, 1990). TODAİE sadece üst yöneticileri hedef alırken MEHTAP orta düzey yöneticileri de hedef almaktadır. MEHTAP raporunda, bugün Türkiye’de eğitim yöneticisi yetiştirmeyle ilgili temel sayılabilecek görüşlere yer verilmiştir ve bu doğrultuda önemli adımlar atılmıştır (Okçu, 2011). Başta ön lisans mezunları için lisans, lisans mezunları için de lisansüstü eğitimler ile meslek öncesi eğitim vermesi planlanan Milli Eğitim Akademisi’nin sadece hizmet içi eğitim veren bir merkez haline dönüştürülmesi ve bu akademiye işlerlik kazandırılamaması Günay (2004) ve Ceylan(2009) tarafından eleştirilmektedir.

MEB tarafından, OECD Okul Liderliğinin Geliştirilmesi Projesi kapsamında Okul Liderliği Anlayışında Değişim Zamanı: Yenilikçi, Gelişen ve Paylaşılan Liderlik konferansı düzenlenmiş ve konferansta okul liderliğini geliştirme alanında dünyadaki eğilimler, gelişmeler, farklı bakış açıları ve uygulamalar tartışılmıştır. Konferansın özet raporunda Türkiye’de okul liderliğinin geliştirilmesi için okulların özerkliğinin arttırılması; okul yöneticilerine liderlik alt yapılarının oluşturulması; “Eğitim Yöneticiliği Kariyer Basamakları” belirlenmesi, bu kapsamda yönetici yeterlikleri, görevde yükselme ve atama ölçütlerinin tanımlanması; Eğitim Yöneticilerini Yetiştirme ve Geliştirme Programının oluşturulması gibi konular vurgulanmıştır (MEB Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, 2009).

Özet olarak Türkiye’de yönetici seçme, atama ve yetiştirilme konusunda eksikliklerin çok fazla olduğu görülmektedir. Eğitim yöneticilerinin niteliklerine ilişkin yetersizlikler güncel bir sorun olarak hala hüküm sürmektedir (Ağaoğlu ve diğerleri, 2002; Onural, 2005; Aslan ve Karip, 2014) ve bu yetersizliğin giderilmesi de ancak yönetici seçme ve atama kriterlerinin titizlikle belirlenmesinden ve etkili bir şekilde yetiştirilmelerinden geçmektedir. Kaya’nın da (1984, s.89) belirttiği gibi eğitim sistemini, geleneksel deneme-yanılma yönteminin (örgüt ve toplum açısından) maddi bakımdan pahalı; karar ve politika belirleme yönünden sakıncalı sonuçlarından kurtarmak gerekmektedir. Bu nedenle de özellikle okul yöneticiliğinin meslekleşmesi için hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimlerin üzerinde durulmalıdır.

2.2.3. Yönetici Yetiştirmeye İlişkin Eğitim Uygulamalarının Değerlendirilmesi