• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

2.1. Türkiye’de ve Bazı Gelişmiş Ülkelerde Okul Yöneticilerinin Seçilmesi

2.1.1. Türkiye’de Eğitim Sistemi

2.1.1.1. Türkiye’de Yönetici Yetiştirme ve Atama Modelleri

Türkiye’de yönetici yetiştirme çalışmaları, Osmanlı'nın kamu yönetimi anlayışına kadar dayanır. Topkapı Sarayı’nın iç kısmı anlamına gelen ve Enderun ismiyle anılan okullar (mektepler), esas olarak Hıristiyan tebaasından zihinsel ve fiziksel açıdan üstün niteliklere sahip çocukların iyi ve güvenilir üst düzey devlet adamı, yönetici ve asker olarak yetiştirilmelerini sağlamaktaydı. Bu okulda öğrenciler yatılı ve burslu olarak öğrenim görürlerdi. Gelişimi Fatih Sultan Mehmet ile başlayan bu mektepler, 1909 yılına kadar çalışmalarını sürdürmüştür. Cumhuriyetin ilanından sonra ise Türkiye’de eğitim yöneticisi ataması konusunda farklı düzenlemeler yapılmaya başlanmıştır (Acar, 2002; MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı, 2011, s.27).

Türkiye’de Cumhuriyetin kabulünden sonra sürekli değişen bir eğitim politikasının söz konusu olduğu görülmektedir. Bu kısa zaman dilimi içerisinde -iyi sayılabilecek bazı adımlar atılmaya çalışılmış olmasına rağmen- eğitim yöneticiliği ve yetiştirilmesi konusunda da değişen ve istikrarsız bir durumun olduğu görülmektedir.

Şimşek (2002; 2003) ve Balcı (2008)’ya göre okul yöneticisi yetiştirme politikalarında dört temel yönelim söz konusu olmuştur: (1) çıraklık modeli, (2) eğitim bilimleri modeli, (3) sınav modeli, (4) keyfilik modeli.

2.1.1.1.1. Çıraklık Modeli

Çıraklık modeli, Fransız, İtalyan, İsveç ve Danimarka modelleriyle benzerlik gösteren Bonapartist geleneğin bir uzantısıdır. Bu gelenekte merkeziyetçi, bürokratik, bütünleşik sistem, sosyal düzen ve bu sosyal düzene şekil veren güçlü bir merkezi devlet söz konusudur. Bu nedenle okul yöneticiliği profesyonel bir meslek alanı olarak görülmemektedir. Çıraklık modelinin eğitim sistemimize yansıyan özellikleri ise aşağıdaki gibidir (Şimşek, 2003; Şimşek, 2009):

 Liderlik değil yöneticilik söz konusudur.

 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun’un 12. Maddesine göre eğitim ve okul yöneticiliği için öğretmenlikten gelmek gerekli ve yeterlidir.

Yöneticiliğin okulu yoktur anlayışı hakimdir (14. Milli Eğitim Şurası Hazırlık Dokümanı, Mayıs 1993, s. 42).

 Merkeziyetçi anlayışla şekillenmiş okul sistemi söz konusudur. Okul yöneticisi de merkezi otoritenin okuldaki temsilcisi ve memurudur.

Türk Eğitim Sisteminde 3 Mart 1924 tarih ve 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim öğretim faaliyetlerinin tek merkezli bir organizasyon olması sağlanmıştır. Bu yeni yapılanmada eğitim örgütlerinin yönetim, teftiş ve öğretmen ihtiyacına yönelik olarak 1928 yılında Gazi Eğitim Enstitüsünün Pedagoji Bölümü faaliyete geçmiştir. Dewey 1924 yılında iki aylık bir süre için Atatürk’ün davetiyle Türkiye’ye gelmiş, okul yöneticisi yetiştirecek ders ve programların açılmasına ilişkin bazı önerilerde bulunmuştur (Cemaloğlu, 2005). Eğitim yöneticiliğinin meslekleşmesinin sağlanması ise ilk kez 1946 yılında toplanan 3. Milli Eğitim Şurası’nda tartılmıştır. Şura’da, eğitim yönetiminin bir meslek olarak kabul edilmesi ve başarılı öğretmenlere iki yıllık öğrenim veren Yönetim Enstitüsünün veya Akademisinin kurulması önerilmiştir (Bayraktar, 2013).

2.1.1.1.2. Eğitim Bilimleri Modeli

Eğitim bilimleri modeli, Türkiye’de 1970’lerin sonlarında eğitim ve okul yöneticisi yetiştirme ile ilgili akademik bir yönelim olarak ortaya çıkmıştır. Yönetimin bilimsel bir çalışma alanı olduğu, yönetici olacak kişilerin örgüt, yönetim, liderlik gibi temel alanlarda akademik bilgilere sahip olması bu modelin temel varsayımı olmuştur.

Bu model akademik çevrelerce benimsenmiştir.

Bu model sürecinde, Ankara, Gazi, Hacettepe, İnönü, Dokuz Eylül, Çanakkale 18 Mart, Bolu Abant İzzet Baysal ve Van 100. Yıl üniversitelerinin eğitim fakültelerinde lisans düzeyinde Eğitim Yönetimi ve Planlaması bölümleri açılmış ve bu programlardan pek çok öğrenci mezun edilmiştir. 1998 yılında lisans düzeyindeki eğitimlere son verilerek, sadece yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermeye devam edilmiştir. Bu programı bitirmiş adayların Bakanlık tarafından okullara yönetici olarak atanması sık sık gündeme getirilmiş, ancak herhangi bir faaliyette bulunulmamıştır. Bu nedenle de yönetici yetiştirme konusunda değişik kaynaklara yönelme başlamıştır (Kayıkçı, 2001; Şimşek, 2003: Günay, 2004).

Bu modelin uygulandığını dönemde, 1993 yılında gerçekleştirilen 14. Milli Eğitim Şurası’nda yönetici yetiştirmenin önemine dikkat çekilmiş, okul yöneticilerinin hizmet öncesi yetiştirilmelerinin üniversitelerin Eğitim Fakültelerinde Eğitim Yönetimi

ve Planlaması Bölümlerinde Eğitim Yönetimi Lisans Programı ile gerçekleştirilmesi gerektiği ve bu programı alan öğrencilerin lisans öğrenimleri sırasında okul yönetimi stajı yapmaları savunulmuştur. Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda da (1985-1989) eğitim yöneticiliği detaylı olarak ele alınarak okul yöneticiliğinin bir meslek olması, yöneticilerin seçiminde ölçütler getirilmesi, yöneticilerin hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimle yetiştirilmesi konularında çeşitli kararlar alınmıştır.

2.1.1.1.3. Sınav Modeli

Sınav modeli, tam olarak farklı bir yönetici yetiştirme modeli değildir. Yönetici yetiştirmede geleneksel çıraklık modelini temel almaktadır (Şimşek, 2003). Çıraklık modelinden farklı olarak okul yöneticiliğine atamada bazı ek ölçütler (herhangi bir alanda yüksek lisans yapmış olmak ve eğitim, öğretim, yönetim, işletmecilik gibi alanlarda yayınlanmış eseri olmak) kullanılmaya başlanmıştır.

Sınav modeli, 1998 tarihinde yayınlanan Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirilmesine İlişkin Yönetmelik ile getirilen sınav uygulaması ile başlamıştır. Okul yöneticisi adaylarının yönetici olarak atanabilmeleri için adayların Yönetici Seçme Sınavına girmiş olmaları ve en az 70 puan almış olmaları ön koşul olarak belirtilmiştir. Sınavda başarılı olan adaylar 120 saatlik hizmet içi eğitim programına katılmış ve başarılı olanlar beş yıl geçerliği olan yöneticilik sertifikası almışlardır (Balcı, 2008). Bu anlamda, adı geçen uygulama bir ayıklama mekanizması olarak işlev görmüştür (Şimşek, 2003).

2.1.1.1.4. Keyfilik Dönemi

Sınav uygulamasının kaldırıldığı dönemi tanımlar. 1999 yılından itibaren yapılan yöneticilik sınavı uygulamasından en son 11 Ocak 2004’te çıkarılan yönetmelikte bahsedilmiş, fakat 13 Nisan 2007 günlü 26492 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği ile kaldırılarak 5 yıl yapılmamıştır. Neden kaldırıldığı anlaşılamayan sınav uygulaması, 13 Ağustos 2009’da çıkarılan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelik ile tekrar uygulamaya konmuştur (MEB, 2004;

MEB, 2007; MEB, 2008; MEB, 2009). Bu durum, Türkiye’de okul müdürlerinin

atanmasının herhangi bir kuralın ve standardın olmadığını (Balcı, 2008) ve model tanımlamasının tekrar güncellenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır (Akın, 2012).