• Sonuç bulunamadı

Oy Verme ve Katılma Yasağı

Evlat edinme ilişkisinin kurulması neticesinde TMK hükümleri gereği evlatlığın velayetinin yanı sıra bakım ve eğitimi başta olmak üzere çeşitli sorumlulukları evlat edinene geçecektir. Bu durum ise evlat edinenin evlatlığın menfaatleri doğrultusunda hareket etmesi sonucunu doğuracaktır. Bu sebeple kişinin tarafsız olması gereken bir takım hususlarda bunu yapamayacağı düşünülebilir. Gerçekten de çeşitli kanunlarda kişinin altsoy ve üstsoyuna ilişkin işlemlere katılamayacağı yer almıştır.

TMK md. 82/1 hükmüne göre “Hiçbir dernek üyesi, dernek ile kendisi, eşi,

üstsoyu ve altsoyu arasındaki bir hukukî işlem veya uyuşmazlık konusunda alınması

35TÜRKERİ, 80.

36KİZİR, 2009, 166, OTLU, 98, GENÇCAN, 2011, 1422, ÖZTAN, 499, DURAL / ÖĞÜZ, 192. 37 AKINTÜRK, 1998, 331.

38ŞIPKA, 317, KİZİR, 2009, 166.

39 AKINTÜRK, 2002, 376, OTLU, 98, ŞAHİN, 79. 99

gereken kararlarda oy kullanamaz.” Buna göre evlatlık ve evlat edinen bir dernek

kapsamında birbirleri hakkında oy kullanamayacaklardır.

Noterlikçe yapılan işleme noter, tanık, tercüman ve bilirkişi olarak katılamayacak olan kimseler arasında 1512 Sayılı NK md. 76“…3-İlgililerden biri ile

aralarında sıhri dahi olsa usul veya füru veya kan hısımlığında üçüncü, sıhri hısımlıkta ikinci derecede (Bu dereceler dahil) civar hısımlığı veyahut evlat edinme ilişkisi varsa…” hükmü uyarınca evlat edinme ilişkisi bulunan kişiler de sayılmaktadır.

Böylece aralarında evlatlık ilişkisi bulunan kimseler birbirlerini ilgilendiren konularla ilgili noterde yapacakları işlemlere ilişkin olarak tanık, tercüman, bilirkişi ve noter olarak katılamayacaklardır.

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu40md. 436/1 hükmüne göre “Pay sahibi

kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz.” Buda evlat edinme ilişkisi içinde olan kimselerin oy

kullanma yasağına ilişkin bir başka durumdur. Böylece evlat edinen veya evlatlıktan herhangi birinin pay sahibi olduğu şahıs ya da hâkimiyeti altındaki sermaye şirketleriyle, diğerinin şirketle arasındaki şahsi bir işe veya davaya ilişkin olan müzakerelerde oy hakkına sahip olmayacaktır41.

Yine TMK md. 536 hükmü de düzenlemeye katılma yasağı başlığı altında buna ilişkidir. Buna göre “Fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu

hizmetinden yasaklılar, okuryazar olmayanlar, mirasbırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya tanık olarak katılamazlar. Resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz.” Buna göre aralarında

evlatlık ilişkisi bulunan kimseler, aralarından birisi hakkında resmi vasiyetnamenin düzenlenmesinde memur veya tanık olarak katılması ya da o vasiyetname ile diğerine herhangi bir kazandırmada bulunması söz konusu olmayacaktır.

40Kanunun Kabul Tarihi: 13/1/2011, Yayımlandığı Resmî Gazete: Tarihi: 14/2/2011 Sayısı: 27846. 41 OTLU, 111.

100

II. Evlat Edinen Açısından Şahsi Sonuçları

Yukarıda açıkladığımız hususlar evlat edinme ilişkisinin evlatlık üzerinde meydana gelen şahsi durumla ilgilidir. Ancak bu sonuçlar hiçbir zaman tek taraflı sonuç doğurmamakta evlat edinme ilişkisinin her iki tarafı açısından da etkileri olmaktadır. Bu sebeple konu incelenirken bu yönü göz ardı edilmemelidir.

Aynı şekilde aşağıda açıklayacağımız hususlar da evlat edinen açısından meydana gelen değişiklikler olarak belirtilse de bu durumların evlatlığı da etkilediği kuşkusuzdur.

Evlat edinme ilişkisinin kurulması evlatlık kadar evlat edinenin şahsi durumunu da etkileyen bir husustur. Bu ilişkinin kurulmasıyla evlatlık üzerinde bir takım haklar kazanan evlat edinen bunun yanı sıra çeşitli yükümlükler altına da girmektedir. Evlat edinme müessesesi küçüğün menfaati esas alınarak düzenlendiğinden evlat edinenin kazanmış olduğu hak ve yükümlülükleri de bu temel esas kapsamında kullanması gerekmektedir.

Kanun koyucu evlat edinme ilişkisini olabildiğince doğal bir aile ilişkisine benzetme amacı güttüğünden evlat edinme işleminin tüm sonuçlarını ayrıca düzenlememiştir. Bunun yerine velayet hakkı kapsamında kişilerin hak ve yükümlülükler; öz ana baba ile çocuk arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümler esas alınarak belirlenmiştir. Böylece evlatlıkla kurulan ilişki olabildiğince doğal ana baba çocuk ilişkisine benzetilmiştir.

A. Velayet Hakkı

Velayet hakkı ana babaya çocuğun şahsı ve malı üzerinde bir takım haklar yükümlükleri de beraberinde getirerek, kişinin çocuğa karşı görev ve sorumluluklarını kapsar. TMK velayetin kazanılması hususunu doğrudan düzenlememiştir. Bunun yanı sıra velayeti sadece ana babanın bir hakkı olarak görmekte doğru değildir, velayet her şeyden önce çocuğun temel haklarını korumak maksadıyla ana babaya verilen bir sorumluluktur42.

42 AKINTÜRK, 1998, 332, DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ, 502, TÜRKERİ, 84. 101

TMK md. 314/1 hükmüne göre “Ana ve babaya ait olan haklar ve

yükümlülükler evlât edinene geçer.” Bu hükme göre ana babaya ait olan velayet

hakkının evlat edinene devredilmesi değil, evlat edinme ilişkisinin kurulmasıyla ana babanın velayet hakkının sona ermesi, evlat edinenin velayet hakkının doğmasıdır. Burada evlat edinenin velayet hakkı kapsamı küçüğün asıl ana babasının hakkı ile aynıdır.

Velayet hakkı evlat edinme kararının gerçekleşmesi ile birlikte kendiliğinden evlat edinene geçer43. Evlat edinenin velayet hakkından tamamen ya da kısmen vazgeçmesi mümkün değildir. Kanunun gerekçesinde yükümlülüğün kapsamı içinde velayetin ve velayetten doğan hak ve yükümlülüklerin yer aldığı belirtilmiştir.

Tek başına evlat edinmede ana babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinme kararı ile birlikte evlat edinene geçer bu durum Yargıtay’ın bir kararında44 da belirtilmiştir.

Evli kimsenin eşinin çocuğunu tek başına evlat edinmesi durumunda yukarıda açıkladığımız üzere evlat edinme kararı ile velayetin evlat edinene geçeceği hükmünden velayet hakkı evlat edinene geçecektir. Ancak gerek bu kişilerin evli olması gerekse somut durumun özellikleri dikkate alındığında eşlerin velayeti birlikte kullanmasına ilişkin bir düzenleme yapılması yerinde olacaktır. Yukarıda da açıkladığımız üzere İsviçre Medeni Kanunu bu duruma ilişkin ayrıca bir düzenleme yapmıştır.

Evli kimsenin tek başına istisnai hallerde evlat edinebileceğini yukarıda anlatmıştık. Buna göre tek başına evlat edinen evli kimse evlatlığın velayet hakkına da tek başına sahip olur.

Birlikte evlat edinmede velayet hakkı her iki eşe ait olur45. TMK md. 336/3 hükmüne göre “Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana,

boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.”

43 KAYA, 65, GENÇCAN, 2011, 1424.

44 Yargıtay 2.HD E:2006/18330, K:2007/13520 ve 08.10.2007 tarihli kararı “…davacının kocası tarafından 2000 yılında evlat edinilmekle velayeti evlat edinene geçmiştir.)

(https://karararama.yargitay.gov.tr. Erişim Tarihi: 10.05.2019).

45 DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ, 502, OTLU, 102. 102

Velayet hakkının evlat edinene ait olmasıyla birlikte, çocukla kişisel ilişki kurulması, çocuğun bakımı, eğitimi, temsil edilmesi, çocuk mallarının eğitimi, temsil edilmesi, çocuk mallarının yönetimi ve çocuk mallarından yararlanma yetkileri de evlat edinene ait olur46. Evlat edinme sonucu ortaya çıkan velayet hakkı, normal velayet hakkındaki kapsama sahiptir buna göre evlat edinen, velayeti altındaki evlatlık hakkında, iaşe ve terbiye, eğitim ve öğrenim görev ve yetkilerine sahip olur47.

TMK 342/1 hükmüne göre “Ana ve baba, velâyetleri çerçevesinde üçüncü

kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler.”

TMK md.339/1’e göre “Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda

onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar.” Bu hükme

göre alınacak kararlarda evlatlığın menfaati esas alınmalıdır. Burada kanun koyucu sadece velayet hakkına sahip olan kimsenin sorumluluklarını belirlemekle kalmamış bu sorumluluklarını yerine getirirken küçüğün düşüncelerini dinleme yükümlülüğü de vermiştir. Gerçekten de TMK md. 339/3 hükmü “Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde

çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar.” bunu düzenlemiştir.

Kanun koyucu aynı zamanda velayet altında bulunan küçüğe ilişkin düzenlemelere de yer vererek ana babanın velayet hakkını kullanmasında küçüğe de sorumluluklar vermiştir. TMK md. 339/2 “Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle

yükümlüdür.” hükmü de buna ilişkindir.

Evlat edinen evlatlığı kendi imkânlarına göre eğitir. Evlat edinen evlatlığın bedensel, ruhsal, zihinsel, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlar ve korur48.

Evlatlık olan küçük, evlat edinmeden önce vesayet altında bulunuyorsa, evlat edinmeyle birlikte vesayet kendiliğinden sona erecektir ve küçüğün velayeti kendiliğinden evlat edinen kişiye geçecektir49.

Evlat edinenin vefatı veya velayet hakkının kendisinden alınması durumunda