• Sonuç bulunamadı

Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası

Hukuk düzeni hukuki işlemin geçerlik koşullarından bir kısmının eksikliğine kesin hükümsüzlük sonucu bağlarken bir takım geçerlilik şartlarının eksikliğine ise işlemin sakat olarak doğması sonucunu bağlamıştır. Bu tarz bir eksikliğin ilgili tarafından hukuki işlemi tam olarak hükümsüz hale getirmesi mümkün olacaktır35.

Yukarıda bahsedildiği üzere evlat edinme ilişkisi mahkeme kararına dayalı olarak kurulduğundan kanunda düzenlenen sebeplerle kaldırılması da ancak mahkeme kararıyla mümkündür. Evlat edinme ilişkisini sona erdiren mahkeme kararı bozucu yenilik doğuran dava niteliğindeki bir iptal davasıyla gerçekleşir36.

İptal edilebilirlik sonucu bağlanan eksikliklerde amaç kişilerin korunmasıdır, bu sebeple kişinin bu hakkını kullanıp kullanmaması kendi iradesine bırakılmıştır

34AYDOĞDU, 732.

35OĞUZMAN / BARLAS, 232.

36ŞIPKA, 317, DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ, 505, AYDOĞDU, 762, KOÇ, 382. 128

böylece hâkim önüne gelen uyuşmazlıkta böylesine bir durumu re’sen dikkate alamayacaktır37.

Kanunda düzenlenen ve evlat edinme ilişkisini kaldıran sebepler iki başlık altında düzenlenmiştir. Buna göre evlat edinme ilişkisinin kurulmasında rızası gerekli olan kimselerin rızasının alınmaması ve işlemin esasına ilişkin diğer noksanlıklar evlat edinme ilişkisinin kaldırılması gerekçelerini oluşturmaktadır. Kanun koyucu bu eksiklerin varlığını tek başına yeterli bulmamış ve bunlara ek olarak iptal kararının verilebilmesi için bu karar neticesinde evlatlığın menfaatinin ağır şekilde zedelenmemesi koşulunu da aramıştır.

EMK döneminde taraflar anlaşarak evlat edinme sözleşmesini, bu sözleşmeye ilişkin şartlara uyarak her zaman sona erdirilebilirdi ayrıca kanunda evlat edinme sözleşmesinin hâkim kararıyla sona ermesi de yer almaktaydı38. EMK’ dan farklı olarak TMK geçerli olarak kurulmuş olan evlatlık ilişkisini tarafların anlaşarak sona erdirmesi imkanını tanımamıştır39. Ancak kanunun düzenlediği belli hallerde mahkeme kararıyla evlat edinmenin hükümsüzlüğü durumu söz konusu olacaktır. EMK ile TMK arasında evlatlık ilişkisinin sona erdirilmesine ilişkin bu temel fark kanun dili ve doktrinde ki terimleri de değiştirmiştir. Buna göre EMK döneminde “ref” ibaresi ve o dönem doktrinde kullanılan “iptal” terimi yerine TMK döneminde artık evlatlık ilişkisinin kurulması usulündeki değişikliğe uygun olarak “kaldırılma” terimi kullanılmaktadır40. Çünkü evlat edinme ilişkisi tarafların iradesiyle sözleşme ile kurulan bir ilişki olmaktan çıkmış ve doğrudan mahkeme kararı ile kurulan bir ilişki haline gelmiştir. Bu sebeple sözleşmenin feshi veya iptali anlamına gelen “iptal” terimi yerine “evlatlık ilişkisinin kaldırılması” terimi evlat edinmede gerçekleşen değişikliğe uygun olmuştur41.

TMK kapsamında yapılan evlat edinme işlemi neticesinde taraflar arasında gerçek ana baba ile çocuk arasındakine benzer bir soybağı ilişkisi olduğu kabul edilmiş, evlatlık ilişkisinin kurulması ağır ve sıkı şartlara bağlanmıştır, bu şartlar 37 DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ, 169.

38 GÖKTÜRK, 144, KİZİR, 2009, 177.

39ŞIPKA, 317, DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ, 505, AYDOĞDU, 734. 40AYDOĞDU, 714.

41AYDOĞDU, 714.

129

gerçekleşip evlat edinme ilişkisinin kurulmasından sonra bu ilişkinin sona ermesinin artık mümkün olamayacağı kabul edilmiştir42. Yargıtay bir kararında43 bu duruma değinmiş ve TMK hükümlerine göre evlatlık ilişkisinin kanunda sayılı sınırlı sebeplerle sona erdirilebileceğini bunun dışındaki sebeplere dayanılarak evlatlık ilişkisinin kaldırılmasının mümkün olmadığını belirtmiştir.

Bu kapsamda TMK her ne kadar kurulan evlatlık ilişkisinin sona erdirilemeyeceğini kabul etmişse de istisnai olarak ilişkinin kurulmasından önce gerçekleşen bir takım eksikliklerin evlatlık ilişkisini sona erdirebileceği hususunu düzenlemiştir. Buna göre mahkeme kararıyla kurulan evlatlık ilişkisi ancak mahkeme kararıyla sona erdirilebilecektir44.

Bu davada görevli mahkeme yukarıda açıklandığımız üzere konusu aile hukukundan doğan dava ve işlerde aile mahkemesi, aile mahkemesi olmayan yerlerde ise HSK tarafından görevlendirilen asliye hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise taraflardan birinin dava sırasındaki yerleşim yeri mahkemesidir45.

Dava evlatlığa karşı açılacaksa küçük ile yasal temsilcileri arasında menfaat çatışması olacağından davada evlatlığa temsil kayyımı atanarak davanın kayyıma yöneltilmesi gereklidir46. Yargıtay kararlarında47 bu duruma ilişkin olarak küçük olan evlatlığa kayyım atanması gerektiğini açıkça kabul etmiştir.

Yargıtay’ a göre48 evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına ilişkin olarak açılan davadan feragat mümkündür.

42KİZİR, 2009, 177.

43Yargıtay 2.HD. E:17525, K:20377 ve 06.12.2010 tarihli kararı, Aktaran; GENÇCAN, 2011, 1453. 44 DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ, 504-505.

45 ÖZKAN, Hasan / ATAÇ, Kifayet, Açıklamalı İçtihatlı Nüfus Davaları ve Nüfus İşlemleri, Ankara,

2009, s.268-269, GENÇCAN, 2011, 1461.

46 GENÇCAN, 2011, 1461.

47 Yargıtay 2.HD. E:2006/12793, K:2007/3353 ve 05.03.2007 tarihli kararı “…Küçük S. ile yasal

temsilcileri arasında menfaat çatışması bulunmakla küçük S.’a temsil kayyımı atanarak davanın kayyıma yöneltilmesi varsa göstereceği deliller toplanmadan eksik hasımla davaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” (https://karararama.yargitay.gov.tr. Erişim

Tarihi: 19.05.2019). Yargıtay 2.HD. E:2006/12861, K:2007/3976 ve 14.03.2007 tarihli kararı “…evlat

edinilen 2002 doğumlu Miray ile evlat edinilenin genetik annesi A.'nında hukukunu etkileyecek niteliktedir. Açıklanan nedenlerle küçüğe kayyım tayin ettirilmesi, kayyımın ve genetik anne A.'nın davaya dahil edilmesi gösterdikleri takdirde onların delillerinin de toplanıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik hasımla yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” (https://karararama.yargitay.gov.tr. Erişim Tarihi: 19.05.2019).

48Yargıtay 2.HD. E:17547, K:18025 ve 25.12.2008 tarihli kararı, Aktaran; GENÇCAN, 2011, 1465. 130